• Sonuç bulunamadı

Önödeme Kurumundan Farkı

B. Uzlaşmanın Diğer Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarından Farkı

2. Önödeme Kurumundan Farkı

Önödeme kurumu, TCK„nın “Önödeme” başlıklı 75.maddesinde düzenlenmiş olup90 uygulanacağı suçlar m. 182 ve 289 olmak üzere sadece iki madde olarak yer

87 Ġpek A.İ/Parlak E.,Mevzuatta Yapılan En Son Değişiklikler İle Ceza Muhakemesinde Uzlaşma,

Adalet, 2.Baskı, Ankara 2011, s.42

88

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, Madde 1-(1) Bu Kanunun amacı, hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla çözümlenmesinde uygulanacak usul ve esasları düzenlemektir.(2) Bu Kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. Şu kadar ki, aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli değildir.

89 Arabuluculuk Kanunu m3/1. İradi olma ve eşitlik Madde 3 –(1) Taraflar, arabulucuya başvurmak,

süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler.

90 Önödeme TCK Madde 75 - (1) Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adl para

cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı üç ayı aşmayan suçların faili;

a) Adl para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını) Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için yirmi Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı) Hapis cezası ile birlikte adl para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adl para cezasının aşağı sınırını, Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz.(2) Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi hâlinde de fail, hâkim tarafından yapılacak bildirim üzerine birinci fıkra hükümlerine göre saptanacak miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşer.(3) Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle önödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle kapsamına giren bir suça dönüşmesi hâlinde de yukarıdaki fıkra uygulanır.(4) Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı üç ayı aşmayan hapis cezası veya adl para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği hâllerde ödenmesi gereken miktar, yukarıdaki fıkralara göre adl para cezası esas alınarak belirlenir.(5) Bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması, kişisel hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez.

almaktadır91. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.04.1983 tarihli 2/2 sayılı

İçtihadı Birleştirme Kararına göre, ”Önödeme kurumu, kamu davasının açılmasını önleyici etkisi gönüne alındığında, bir usul hukuku kurumudur. Açılmış olan kamu davasını ortadan kaldırıcı etkileri bakımından da maddi hukuk kurumudur. Öyleyse, Türk Ceza yasalarındaki konumu itibariyle önödeme kurumu, karma nitelikte bir yapıya sahiptir.” Ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulu bir kararında da92

, “Önödemenin bazı hafif suçlarda o şahsın mahkum olacağı para cezasını ödeyerek, aleyhinde „kamu davasının açılmamasını‟ ve „kamu davası açılmış ise de davanın ortadan kaldırılmasını /düşmesini‟ sağlayan bir kurum” olarak nitelendirilmiştir. Mahkemelere intikal eden dava sayısının azaltılması ve bazı suçların önlenmesi amacıyla kabul edilmiştir. Önödemede şüpheli/sanık, cezalandırılmaktan kurtulmak amacı ile belirli bir miktarı devletin hazinesine (ilçelerde mal müdürlüklerine, illerde ise defterdarlıklar) ödemekteyken, uzlaşmada ise şüpheli/sanık aynı saikle mağdurun zararını karşılamaktadır93

.

Dolayısıyla, önödeme ve uzlaşma kurumları arasındaki bir diğer fark da, fail önödemede cezalandırılmaktan kurtulmak amacı ile önödemede bulunmakta, uzlaşmada ise “mağdurun zararını karşılamak” amacı ile uzlaşmakta olup, iki kurum amaç bakımından da birbirinden ayrılmaktadırlar.

Öncelikle uzlaşma, şüpheli-mağdur, şüpheli-mağdur-iddia makamı veya yargı makamı ya da şüpheli veya sanıkla devlet arasında olabilir. Önödeme, ise şüpheli veya sanıkla iddia veya yargılama makamı arasında gerçekleşir. Bu nedenle iki kurum tarafları yönüyle de birbirlerinden farklıdır.

Yine adli makamlarca, kanunda sayılan şartlarının varlığı halinde önödemenin uygulanması zorunludur. Ortada bir suç şüphesi vardır ve Cumhuriyet savcısı yaptığı soruşturma sonucunda şüphelinin suçu işlediğine dair yeterli delile ulaştığında, iddianame düzenlemez ve şüphelinin adli para cezasını ödemesini sağlar.

91 Madde 182. (1) Çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya

verilmesine taksirle neden olan kişi, adl para cezası ile cezalandırılır. Bu atık veya artıkların, toprakta, suda veya havada kalıcı etki bırakması halinde, iki aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.Muhafaza görevini kötüye kullanma Madde 289.(3) Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan malın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle kaybolmasına veya

bozulmasına neden olan kişi, adl para cezası ile cezalandırılır.

92 YCGK, 24.09.2002 tarihli E.2002/2-188 ve K.2002/317

http://www.yayin.adalet.gov.tr/adalet_dergisi/sayi44/5ozkan.pdf

93

Gültekin Ö., (2011), “Ceza Hukukunda UzlaĢma Ġle Önödeme Kurumlarının KarĢılaĢtırılması”

Sonuçta ortada bir suç şüphesi vardır ve aslında şüpheli yargılanmadan, adli para cezası ile cezalandırılmaktadır. Uzlaşmada ise, şüpheli ile mağdur arasında, şüphelinin bir suç işlediğine dair yeterli delil vardır. Ancak suç niteliği itibariyle uzlaşmaya tabi olması nedeniyle, savcının iddianameyi düzenlemesinden önce bir çözüm süreci yaşanmaktadır. Bu sürecin sonunda uzlaşma gerçekleştiği için suç ortadan kalkmakta, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmektedir.

Diğer bir fark da önödemede, ödenecek olan para miktarı önceden belirlenen tarifeler dahilinde yapılmakta iken, uzlaşmada miktar, şüpheli/sanık ile mağdur arasında uzlaştırmacı aracılığıyla yapılacak olan uzlaşma görüşmeleri sonucunda zararın niteliğine (maddi-manevi) ve boyutuna göre belirlenmektedir.

Benzer Belgeler