• Sonuç bulunamadı

Çocuğun okul çağının başlamasıyla çocuğun eğitiminde ikinci bir evre başlamıştır. Veli bu dönemde çocuğunun öğretmenini iyi tanımalıdır. Çünkü çocuğun eğitiminde başrol oynayacak biri eklenmiştir.

Öğretmenin, toplumun görüşlerini, yaşam biçimini farklılaştırmak gibi bir sorumluluğu olamaz. Ancak, genel olarak kabul edilen değerler çocuklara kazandırılarak, toplumun, okulun ürünleri vasıtasıyla, özellikle demokrasi açısından eğitilmesine katkıda bulunabilir (Akyıldız, 1992: 197). Bu sebeple öğretmen, toplumun kaynaklarını kullanabilmek için, onun aktif bir üyesi olmak zorundadır. Toplum-okul işbirliğinin sağlanabilmesi için okul, doğal olan okul-anne-baba yakınlaşmasını olabildiğince güçlendirmelidir. Söz konusu işbirliği sadece ekonomik konularda sınırlanmamalı, veli toplantılarında, okulun sorunlarıyla alakalı doğal tartışma ortamı yaratılmalıdır. Okulun uygulayacağı yıllık eğitim programlarına ilişkin olarak, anne ve babalar doğru olarak, zamanında bilgilendirilmelidir (Akyıldız, 1992: 197).

Öğretmenlere velilerin çocuğun eğitim sürecine katılması ve işbirliği yapılması hususunda büyük beklentiler vardır. Çünkü ailenin çocuk üzerinde önemli bir etkisi vardır. Yapılacak işbirliği ile çocuğun bütünsel gelişimini olumlu yönde etkilenecek ve eğitimini destekleyen bir ortamın oluşacaktır (Erdoğan, Demirkasımoğlu ,2010: 407). Bununla birlikte iyi bir iletişimin iyi bir eğitimin temelini oluşturduğu gerçeği unutulmamalıdır. Öğretmenler ve aileler aynı takımın oyuncularıdır ve tek bir amaçları vardır. Çocuğun sağlıklı bir şekilde gelişimini desteklemek ve daha iyi bir eğitim almasını sağlamaktır. Velilerin, çocuklarının eğitimine katılması, onların okulda yaptığı çalışmaları takip etmesi çocukların akademik başarısına etki ettiği bir gerçektir. Güçlü bir okul aile işbirliği ile veliler, çocuklarının okul dışındaki davranışlarıyla ilgili öğretmeniyle paylaşır ve

37

öğretmene sınıfta yapabileceği çalışmalara yön verebilecektir. Okulla yakından işbirliği kuran veliler, evde çocukları ile ilgili gözlemlerini öğretmenlerle paylaşırken aynı zamanda öğretmenlerin sınıfta uygulanabileceğinin farkında olabileceklerdir. Kurulan işbirliği sayesinde aileler çocuklarının gelişimleri ve öğrenmeleri için uygun bir eğitim ortamı oluşturmaya önemli düzeyde katkı sağlayabilir. Etkili bir okul-aile ve toplum işbirliğinin oluşturulmasında öğretmenlerin ailelerle açık bir iletişim kurmaları önemlidir. Okul ve toplumla işbirliği yapan veliler, okulun ve öğrencilerin başarıları üzerinde rol oynayan etkenlerin başında yer almaktadır (Çınkır, Nayır, 2017).

Okulun amaçlarına ulaşabilmesi, okul ve ailenin hedeflerinin ortak olması ve bu iki kurumun hedeflere uygun davranışlar yapılmasıyla sözkonusu olabilir. Bunun gerçekleşebilmesi, okulun hedeflerinin anne babalarca iyi anlaşılması, okul ve aile arasında güven oluşturulması, okulun liderliğinin kabul edilmesi, öğrencilerle alakalı konularda okula danışılmasının sağlanması tüm bunlar için de okul ve aile arasında etkili bir iletişimin var olması gerekmektedir (Koçak, 1991).

Okuldaki eğitimin faydalı olabilmesi için öncelikle anne ve babaları eğitime katarak ve aileyle iletişim içinde olarak eğitim niteliği arttırılabilir. Bu süreç her ailede de farklı ilerleyebilir. Öğretmen ve ailelerin çocuk yetiştirme konusunda yaşadıkları zorlukları azaltabilmek için tarafların karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmaları gerekmektedir. Bu da okul-aile işbirliği sayesinde olabilir. Öğretmenler, aile katılımı etkinlikleriyle çocuğun eğitimini destekler ve bununla birlikte ailelerini de yakından tanıma şansı elde eder ve bu yolla çocuğun eğitiminde var olabilecek eksikleri teşhis ederek aileyi daha rahat cesaretlendirebilir. Bu da çocukların ve dolaylı olarak okulların başarı düzeyini arttırmaktadır (Ok, 2016).

Doğrudan insanı hedef alan eğitim, insan davranışları ütünde hayat boyu etkilidir. İnsan, kalıtsal özelliklerini kullanarak çevresi ile sürekli etkileşimde bulunur. Bu etkileşimde çevre önemli bir yer tutar. Çevre faktörleri insanın gelişmesine ne derece elverişli ise insan o derece kendisini geliştirebilir. Okul ve ailenin beklentileri birbiriyle eşgüdümlü olmalı ve okul ile aile öğrencinin eğitiminde işbirliği yapmalıdır. Eğitim ortamında başarının elde edilebilmesi için işbirliği gereklidir (Yılmaz, 2006).

38

Okulda verilen eğitim, çocuğun sağlıklı, mutlu, başarılı ve uyumlu bir birey olmasında büyük rol oynar. Bir ülkenin geleceği olan çocukların yetiştirilmesi, eğitimi ve ihtiyaçlarının belirlenmesi de, ancak sağlıklı okul-aile işbirliği ile gerçekleşebilir (Işık, 2007).

Aileler çocuğun yaşamındaki mutluluğu için okulla iletişim kurduklarını unutmamalıdır. İletişim kurarken aileler ve okul ortak hareket etmeli ve geleceği birlikte düşleyebilmelidirler. Okul-aile-çocuk etkileşiminin sağlıklı ilerleyebilmesi için anne ve baba öğretmeni iyi anlayabilmeli ve öğretmenin çocuk hakkındaki gözlemlerine güvenmelidir. Öğretmenlere en değerli varlıkları olan çocuklarını emanet ettiklerini unutmamalıdırlar. Öğretmen de velinin çocuk hakkındaki gözlemlerine ve verdiği bilgilere güvenmelidir. Ayrıca birbirlerini suçlamadan ve baskılamadan iletişim kurmalıdırlar. Bunun dışında hem öğretmen hem de anne ve baba çocuğun verdiği geri bildirimleri iyi dinlemeli ve dikkat etmelidirler. Öğretmen ve aile okulun ilk haftasından itibaren hangi sıklıkla ve hangi durumlarda iletişim kurulacağını birbirleriyle konuşarak belirlemelidirler.

İletişimin sağlıklı ilerleyebilmesi için karşılıklı saygı, hoşgörü ve anlayış çerçevesinde olmalıdır. Algılanan bir saygı eksikliği, çoğunlukla iletişim eksikliğinin nedenidir (Epstein, 1995).

Ayrıca öğretmenler velilerle ortak bir hedefi paylaştığını, bu hedefin çocuklar için en iyi eğitim olduğunu velilere anlatmalı, onlara çocukları daha iyi anlayabilmek için bir ortaklık kurulması gerektiğini çünkü onları en iyi tanıyanların ebeveynleri olduğunu söylemeli ve evde ve okulda neler yapıldığını karşılıklı olarak birbirlerine aktarmalıdır.

39

III. BÖLÜM

Benzer Belgeler