• Sonuç bulunamadı

Öğretmen Tutumları ile İlgili Yurt Dışında Yapılan Çalışmalar

IV. Öğretmenlik Mesleği

4.6. Öğretmen Tutumları ile İlgili Yurt Dışında Yapılan Çalışmalar

Price ve Zach (1973) öğretmen tutumları ile öğrencilerin cinsiyeti arasındaki ilişkiyi incelediği araştırmada; cinsiyetin öğretmen tutumlarını farklılaştıran bir etmen olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Buna göre erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre, öğretmenlerce daha az onaylanmaktadırlar (Bilgin 1996).

Garfield (1973), yoksul çevrelerden gelen öğrencilere karsı öğretmenlerin yanlı tutum ve davranışlar göstermelerini açıklamayı amaçladığı araştırması sonucunda, davranış problemi olan öğrencilere yönelik öğretmen tutumlarının her zaman aynı biçimde olmadığını bulmuştur. Eğer davranış problemi sergileyen öğrencinin ailesi orta sınıfa mensup ise, öğretmen ebeveyne rehberlik ederek yardımcı olurken, ailesi yoksul olan öğrenciye karşı cezai önlemler almaya yöneldiklerini belirtmiştir.

Drips (1984) Iowa’da 335 eğitimci (öğretmen, müfettiş, yönetici, eğitim fakültesi personeli ve öğretmen yetiştirme programlarında görevli öğretmenler) ile eğitimcilerin mesleki standartları konusunda bir araştırma yapmıştır. Araştırma sonuçlarına göre Iowa öğretmen yetiştirme enstitüleri Mesleki Öğretim Uygulama Komisyonu’nun öğretim standartlarını desteklememektedir. Verilerin analizi sonucunda mesleki gruplar arasında ve öğretmenler ile yöneticiler arasında mesleki standartların algılanmasında önemli farklılıklar bulunmuştur.

Ratigan (1988) Iowa’da 578 eğitimciyle yaptığı araştırmada 30 soruluk bir anket uygulamıştır. Bu anket eğitimcilerin Mesleki Öğretim Uygulama Komisyonu’nun standartlarının işlevselliğinin bilgisini ve farkındalığını ölçmektedir. Örnekleme 200 sınıf öğretmeni, 100 ilköğretim yöneticisi, 100 ortaokul yöneticisi, 100 müfettiş, 50 eğitim fakültesi personeli, 28 dekan oluşturmuştur. 473 eğitimcinin cevapladığı anket sonuçlarına göre altı çeşit eğitimcinin algıları önemli farklılıklar göstermiştir. Okul büyüklüğü, etkili değilken, eğitim durumu, mesleki tecrübe ve cinsiyet açısından farklılıklar bulunmuştur.

bilgiye sahiptir. Ratigan araştırma sonucunda etik kodlar konusunda eğitimcilerin bilgilendirilmesi ihtiyacının olduğunu belirlemiştir.

Luckowski (1996)’da yaptığı araştırmada, öğretmenlerin etik karar vermeleri ve öğretmen eğitimindeki örnek vaka incelemelerini kapsamaktadır. Başlangıç incelemesi Montana’daki şehir, kasaba ve küçük yerleşim yerlerindeki 18 temel eğitim ve orta öğretim öğretmenlerinin mesleki etik felsefesini ve etik karar vermelerini sınamaktadır. Tecrübe edilen vaka çalışmaları hazırlanan konularla tanımlanmıştır. Örnek vakalar etik karar verme konusu içinde temel eğitim öğrencileri için hazırlanan sınıflarda kullanılmıştır. Vaka çalışmalarının güvenirlik ve geçerliği 34 öğretmen tarafından değerlendirilmiştir. Bu çalışmaya katılmaları için öğretmenlere mektup gönderilmiş ve 16 öğretmen çalışmaya katılmayı kabul etmiştir. Bunlardan 9’u kadın ve 7’si erkek öğretmendir. Bu etkinlikler sonucunda Montana program standartları mesleki etiğin gerçekleştirilmesinde öncü olacağı düşünülmektedir.

Rosenthal ve Rosnow (1997) tarafından yapılan araştırmada, yetenekli öğrencilere yönelik öğretmen tutumları incelenmiştir. Öğretmenlere bazı öğrencilerin zihinsel güçleri hakkında gerçek dışı bilgiler verilerek olduklarından daha zeki olarak anlatılmıştır. Öğretmenler bu öğrencilerin zihinsel etkinliklerle ilgili derslerde, beklenmedik biçimde daha başarılı olarak değerlendirmişlerdir. Öğretmenin hevesli, neşeli ve dinamik davranışlarının öğrencilerin başarı düzeyi üzerinde olumlu etkileri olduğu bulunmuştur.

Tirri (1999)’nin “Okuldaki ahlaki ikilemler hakkında öğretmen algıları” başlıklı araştırmasında öğretmenlerin profesyonel davranışlarında karşılaştıkları moral (ahlak) ikilemleri için hangi stratejileri uyguladıklarını araştırmıştır. Ortaöğretimden 33 öğretmenin moral ikilem hakkındaki açıklamalarını örnek olay yaklaşımı ile araştırmıştır. Öğretmenlerle görüşmeler yapılarak yaşamlarında karşılaştıkları zorlu ahlaki ikilemleri tanımlamaları istenmiş ve daha sonra karşılaştıkları bu ikilemleri çözmek için hangi stratejileri kullandıkları sorulmuştur. Görüşmeden sonra öğretmenlere Oser’in profesyonel ahlak teorisine göre hazırlanan etik ölçeği uygulanmıştır. Özellikle görülmüştür ki, öğretmenler eylemlerini haklı çıkaracak argumanları temel almaktadır. Ahlaki ikilem çözümünü muhakeme ederken, öğretmenler, sabit alan ve bağımlı alan argumanlarını kullanarak inceleme yapmaktadır. Genelde, öğretmenler, mesleki ikilemlerin çözümünde tek basına karar verme eğilimdedir. Taciz olaylarında, eğitim eleştirisi ve cinsiyet sorunlarında, öğretmenler durumu ortaya koymaktan çok, dolambaçlı stratejilere uyum göstermektedirler.

program hazırlamak, iki aşamalı betimleyici çalışma, 7 araştırma sorusunu soruşturmak için nicel ve nitel çözümleyici yöntemler kullanılarak yürütülmüştür. Bu çalışma mesleki etik öğretiminin araştırılmasında bir ilk adımdır. Araştırmanın sınırlılıklarına rağmen örnek ölçüler alan araştırma araçları ve görüşme kılavuzları sunulmuştur. Virginia, mesleki etik eğitiminin statüsünün tanımlanması sağlanmıştır.

Husu (2002) yaptığı araştırmada erken eğitim öğretmenlerinin etik çatışma deneyimlerine odaklanmakta, öğretimdeki etik çatışmalarda tartışma süreci ve ürünlerini soruşturmaktadır. Katılımcılar az sayıdaki Fin gündüz bakım evleri ve okullardan şehir anaokulu ve temel eğitim öğretmenlerinden oluşmaktadır. Bu araştırma görüşmeyi kapsayan etkileşimli ilişkileri, görüşme sorunlarını ve görüşmenin çeşitli kategorilerini sınamaktadır. Veriler öğretimdeki etik sorunlarla ilgili hizmet içi eğitim seminerleri boyunca toplanmıştır. Öğretmenler is ortamlarında tecrübe edilmiş ve çözüm bulunmuş gerçek hayat ile ilgili ahlak ikilemlerini yazıya dökmüşlerdir. Bu etik çatışmalar bir ikilemdeki tartışmayı kapsayan bağlantı ve ilişkilere göre sınıflandırılmıştır. Araştırma karşılaşma, danışma ve işbirliği baslıklarından oluşan üç tip bir düzene giriştir. Bu araştırma çatışma sorunları, görüşme ortakları ve son sonuçlarla birlikte görüşmenin her bir tipini sunmaktadır.

Osunde ve Izevbigie (2006), Nijerya’daki öğretmenlerin öğretmenlik mesleğine olan tutumlarıyla ilgili yaptıkları araştırmada 40 okuldan 400 öğretmeni rastgele seçmiştir. Veri toplamak için Öğretmen Tutumları Ölçeği kullanmışlardır. Bu çalışma öğretmenlerin parasal olarak emeğinin karşılığını alamadıklarını, maaş ve ödeneklerdeki gecikmelerden dolayı memnuniyetsiz olduklarını, bu nedenle de öğretmenlerin mesleklerine bağlanmalarında azalama olduğunu ortaya koymuştur. Bu durum toplum içerisinde öğretmenlerin statüsüne ve öğretmenlik mesleğine duyulan saygının azalmasına neden olmuştur. Ayrıca bütün bu sonuçlar hizmetin sınırlılığının, olumsuz etkilerinin fazla olmasının ve öğretmenlerin olumsuz kişisel ve mesleki tutumlarının öğretmenlerin statüsünün azalmasını sağlayan önemli etmenler olduğunu ortaya koymuştur.

Wilson (2008), öğretmenlerin mesleki memnuniyetlerinin artması için öğrencilerle olumlu ilişkiler kurmaları gerektiğini ortaya koymaktadır. Öğrencilerle olumlu ilişkiler kurmanın bir yolu, onlara yakınlık göstermektir. Bu araştırmada, öğretmenlerin öğrencilere olan tutumları, yakınlık dereceleri, mesleki memnuniyetleri ve bunların öğrencilerde meydana getirdiği sonuçlar arasındaki ilişki incelenmiştir. Öğrencileri sevmek mesleki memnuniyete bağlı olmamasına rağmen, öğretmenler öğrencilere yakın davranışlar sergilerse öğretmenlerin kendilerine olan tutumlarını önsezileriyle anlayabilme yetisine sahiptir.

Benzer Belgeler