• Sonuç bulunamadı

Öğretmen Eğitiminde Benimsenen Yaklaşımlar

2. KURAMSAL TEMELLER VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.1. Öğretmen Eğitiminde Benimsenen Yaklaşımlar

Öğretmen eğitiminde artık çok kısa zamanda yenileşmeler ya da reform çalışmaları adı altında birçok değişiklik yapıldığı görülmektedir. Bunun en önemli sebepleri olarak sürekli gelişen dünyada bilgi artışı, ekonomik kalkınmalar, teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler gibi dinamik süreçlerdir.

2.1.1. Zeichner’in Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları

Zeichner (1983) öğretmen eğitiminde en az dört yaklaşım olduğunu belirtmiştir. Bunlar; davranışçı öğretmen eğitimi yaklaşımı (behavioristic), kişisel gelişim odaklı öğretmen eğitimi yaklaşımı (personalistic), iş başında öğrenmeye dayalı öğretmen eğitimi yaklaşımı (traditional-craft, apprenticeship) ve araştırma inceleme temelli (inquiry- oriented) öğretmen eğitimi yaklaşımıdır.

a) Davranışçı (behavioristic) öğretmen eğitimi yaklaşımı: Öğretmen eğitiminde genel yaklaşımlara bakıldığında ilk olan ve beklide en önemli etkilere sahip, uzun süredir öğretmen eğitim tarihinde iz bırakmış olan yaklaşım davranışçı öğretmen eğitimi yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre, öğretmen eğitimi teknik boyuttadır. Öğretmen eğitimi, etkili ve yeterli öğretmen için belirlenmiş olan davranışları öğretmen adayına kazandırma sürecidir. Ayrıca öğretmen açık bir şekilde tespit edilen bilgi, beceri, tutum ve stratejilerle

yüklenmiş bir tekniker olarak görülmektedir. Bu yüzden davranışçı yaklaşım teknik yaklaşım olarak da nitelendirilebilir (Zeichner, 1983).

b) Kişisel gelişim odaklı (personalistic) öğretmen eğitimi yaklaşımı: İkinci önemli yaklaşım olan ve insancıl bir öğretmen eğitimi yaklaşımı olarak fenomenolojik epistemoloji, gelişim psikolojisi ve algı çerçevesinde bireysel öğretmen eğitimi, psikolojik eğitim ve açık öğretim gibi programları içeren yaklaşımdır. Davranışçı öğretmen eğitimi yaklaşımından farklıdır. Bireysel özellikler çok önemlidir. Öğretmen eğitiminin standart bir eğitimle mümkün olmadığını savunur. Bilginin anlamı her bir öğretmen adayı için farklıdır. Bu yaklaşımın temel amacı öğretmen adaylarının baskın yönlerinin su yüzeyine çıkarılmasını sağlayıp bu özelliklere uygun bir gelişim ortamı sağlamaktır. Kişisel gelişim odaklı öğretmen eğitimi yaklaşımı, öğretmen eğitimi programlarının, öğretmen adayının öncelikle kişisel ihtiyaçlarını, tecrübelerini ve kaygılarını dikkate alması gerektiğini ve öğretmen adayının psikolojik doygunluğa ulaşması gerektiğini vurgulamaktadır (Zeichner, 1983).

c) İş başında öğrenmeye dayalı (traditional-craft, apprenticeship) öğretmen eğitimi yaklaşımı: Öğretmen eğitiminde üçüncü genel yaklaşım bir zanaat olarak öğretme konsepti ve öğretmenlerin zanaatkârlar olduğu algısına dayanmaktadır. Öğretmen eğitimini öncelikle çıraklık eğitimi olarak görmektedir. Öğretmen adayı, tecrübeli öğretmeni ders esnasında gözler ve onun verdiği ödevleri yaparak öğretmenlik mesleğini iş başında kazanır. Öğrendiklerini deneyimli öğretmenin geri bildirimleri ile düzenler. Zeichner’in iş başında öğretmen yetiştirme yaklaşımına örnek olarak Türkiye verilebilir. 1930’lu yıllarda kullanılan bu yaklaşımla ilkokul mezunu öğretmen adayları deneyimli öğretmenlerin yanında “çıraklık” yaparak öğretmenliği öğrenmişler ve gerekli yeterliliği kazandıktan sonra özellikle köylerde öğretmenlik görevi yerine getirmişlerdir. Geleneksel olmasına rağmen iş başında öğrenme yaklaşımı, öğretmen eğitimi programlarında halen etkili olmaya devam etmektedir. Günümüzde yeniden yapılandırılan Eğitim Fakülteleri artan oranda okul deneyimine önem verilmektedir ve öğretmen eğitimi programları bu boyutun daha etkili olabilmesi için farklı modeller denemektedirler. Bir çok ülke öğretmen eğitimi çalışmalarında okul deneyimine ayrılan zamanı artırma ve öğretmen adaylarına daha fazla uygulama yaptırma yönünde adım atmaktadırlar. Uygulama dersi öğrenciler için hem çok verimli hem de eğlenceli geçmektedir. Ayrıca yeni atanan öğretmenlere uygulanan adaylık eğitim süreci içerisinde

yapılan uygulamalar, hizmet içi eğitim kapsamında olması yerine hizmet öncesi eğitim döneminde yapılabilir (Zeichner, 1983).

d) Araştırma inceleme temelli (inquiry-oriented) öğretmen eğitimi yaklaşımı: Zeichner’in öğretmen eğitimi yaklaşımlarının sonuncusu araştırma, problem çözme ve yansıtma becerilerini ön planda tutan araştırma inceleme temelli öğretmen eğitimi yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre öğretmen eğitim programı bilgiye dayalı olmamalıdır. Öğretmen bilginin kaynağı olmaktan ziyade bilgiye nasıl ulaşılacağını aktarabilen, araştırmacı gibi sorunları analiz edebilen ve çözüm yolları üretebilendir. Bu anlamda öğretmenlik araştırma, inceleme ve sorgulama sürecidir. Bu yüzden öğretmen eğitim programları, öğretmen adaylarını pek çok bilgiye sahip öğretmen olmalarının yerine araştırmacı kimliğiyle ön plana çıkan problem çözme yeteneğini geliştirmiş ve öğrencileri için bilgi kaynağı değil, ilham kaynağı olmak için çaba gösteren öğretmenler yetiştirmelidir. Öğretmen eğitim programında standart sorulara standart cevaplara alıştırılmış bir öğretmen adayının okullarda eleştirel düşünebilen, yansıtıcı düşünebilen, sürekli ve korkusuzca sorgulayan, problemlerle karşılaşınca alternatif çözümler üretebilen bireyler yetiştirmesi beklenemez. Araştırma inceleme temelli öğretmen eğitimi yaklaşımına göre, programın içeriğindeki bilgi ve beceriler daha sonra da kazanılabilirken; yansıtıcı düşünme, eleştirel düşünme ve problem çözme gibi üst düzey beceriler daha sonra kazanılamayabilmektedir. Zeichner’in araştırma inceleme yaklaşımında, Türkiye’deki öğretmen yetiştirme konusunda en önemli soruna değinmektedir. Öğretmen adayı, standartlaşmış kalıplara göre değil daha özgürlükçü, daha sorgulayıcı temellere dayanan programlarla yetişmelidir. Zaten inceleme yaklaşımının özünde de özgürlük (liberty) vardır. Özgür olan bir öğretmen adayı kendisine arzusu dışında dayatılan hiçbir dini, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kuralı kabul etmek ve uygulamak durumunda değildir. Özgür olan öğretmen adayı, yaratıcı düşünebilen, eleştirel düşünme becerisini geliştirmiş, empati kurabilen bir bireydir (Zeichner,1983).

Öğretmen eğitiminde farklı yaklaşımlar bulunmasına karşın uygulamada kaynaşık bir yaklaşım izlendiği ve farklı yaklaşımların farklı özelliklerinin bir arada kullanıldığı görülmektedir. Şekil 1’de dört yaklaşım temel iki özellik doğrultusunda sunulmaktadır.

Sorgulayan (Problematic) “Araştırma Odaklı” (İnquiry-Oriented) Belirlenmiş Katılımlı Program Program (Reflexive) “ Davranışçı”

(Behavioristic) “Bireysel Gelişim” (Personalistic) “ İşbaşında Eğitim”

(Traditional-Craft)

Sisteme Uyan (Certain)

Şekil 1. Zeichner’in İki Temel Özellik Doğrultusunda Öğretmen Eğitimi Yaklaşımını Sınıflandırması (Zeichner, 1983: 7).

Sınıflama incelendiğinde, ilk temel boyut öğretmen eğitim programına öğretmen adayının katılımını gösterir. Araştırma odaklı öğretmen eğitimi yaklaşımı ile bireysel gelişime dayalı öğretmen eğitimi yaklaşımında öğretmen adayları programın hazırlanmasında aktiftirler. Ancak davranışçı öğretmen eğitim yaklaşımı ile iş başında öğretmen eğitimi yaklaşımı kendilerine sunulan programa olduğu gibi uymak zorundadırlar. Program başkaları tarafından hazırlanır ve öğretmen adayı bu programın hazırlanmasında aktif değildir. Diğer temel boyut ise öğretmen adayının karşılaşacağı eğitim durumu, sosyal çevre ve problemlerle ilgilidir. Davranışçı öğretmen eğitimi yaklaşımı, bireysel gelişim odaklı öğretmen eğitimi yaklaşımı ve iş başında öğretmen eğitimi yaklaşımında program süresince karşılaştıkları her durumu olduğu gibi kabul eder ve herhangi bir sorgulama sürecine giremez. Öğretmen adayının karşılaştığı problemlerin çözümü sisteme uyar. Ancak araştırma odaklı öğretmen eğitimi yaklaşımında öğretmen adayı mevcut olan sisteme, programa, düzenlemelere hep eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşır.

2.1.2. J. Elliot’un Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları

Elliot’a (1993) göre, öğretmen eğitimi programlarına yön veren üç yaklaşım vardır: “akılcılık,” “üretim” ve “yansıtma.”

a) Akılcılık, “üniversitelerde öğretmen yetiştirmenin temelini oluşturmaktadır. Öğretmen adaylarının iyi birer öğretmen olabilmeleri için, öncelikle öğretmenliğe ait kuramsal bilgiye sahip olmaları gerekmektedir. Uygulama, kuram olmadan anlamlı ve tutarlı olamaz. Bu nedenle öğretmen eğitiminde adaylara öncelikle kuramsal bilgiler kazandırılır ve daha sonra bu bilgilerin üzerine uygulamalar yapılır. “Etkili öğretim” kuramların uygulamaya aktarılması ile mümkündür.” (Yıldırım, 2011).

Akılcılık yaklaşımına göre öğretmen adaylarının birer teknisyen değil, öğrendikleri kuramsal bilgiler temelinde uygulamayı yönlendirebilecek uzman öğretmen olmaları beklenmektedir. Temelde kuramsal bilgiyi alıp onun üzerine uygulama çalışmalarının yapılması öğretim açısından da etkili olabilmektedir. Elliot’ın akılcılık yaklaşımı Zeichner’in inceleme yaklaşımı ile benzerlik göstermektedir. Elliot’ın diğer öğretmen eğitim yaklaşımı üretim yaklaşımıdır.

b) Üretim, “kuramdan çok, açık ve ayrıntılı olarak belirlenmiş etkili öğretmenlik davranışlarını ön plana çıkarmaktadır. Öğretmen eğitiminde gözlenebilir ve ölçülebilir ürünlere yönelik süreçler oluşturulur ve bu süreçler sürekli olarak denetlenir. Kuramsal bilgiler ön planda değildir; daha çok kuramlara göre oluşturulmuş uygulamalar üzerinde durulur ve öğretmen adaylarının uygulamalardaki başarıları ölçülerek gerekli olan öğretmenlik yeterliklilerine ne düzeyde ulaştıkları belirlenir.” (Yıldırım, 2011).

Zeichner (1983)’ın sınıflamasında yer alan davranışçı yaklaşıma benzer özellikler gösteren bu yaklaşım öğretmen eğitiminde performansı ve standartları ön plana çıkarmaktadır. Ancak bu yaklaşımda gözlenebilir ve ölçülebilir ürünlere yönelik süreçlerin oluşturulması öğretmen eğitiminde ölçülemeyen ürünlerinde olduğunun göz ardı edildiği görülmektedir. Bu anlamda öğretmen eğitimi için eski popülerliği kalmamış bir yaklaşımıdır. Elliot’ın bir diğer öğretmen eğitim yaklaşımı, yansıtma yaklaşımıdır. c) Yansıtma yaklaşımı “öğretmen eğitiminde uygulama içinde öğrenmeyi ön plana almakta ve uygulamalar yoluyla öğretmen adaylarının yansıtma ve problem çözme becerilerinin geliştirilebileceğini savunmaktadır” (Yıldırım, 2011).

Yansıtma yaklaşımı, Zeichner’in iş başında öğrenme yaklaşımına benzemektedir. Bu yaklaşıma göre öğretmen eğitimi, uygulamaların yapılabileceği okullarda başlayabilir ya da öğretmen eğitimi programlarındaki adaylar, ilk yıldan itibaren okullara gönderilerek öğrendiklerini uygulamaya aktarmaları sağlanabilir. Akılcılık yaklaşımını

savunan eğitimciler, kuramsal bilgi tam anlamıyla olmadan uygulama yoluyla gelişmenin mümkün olamayacağını savunmaktadırlar, bu anlamda akılcılık ve yansıtma yaklaşımları birbirine ters düşmektedirler.

Benzer Belgeler