• Sonuç bulunamadı

Öğretim Yöntemlerine göre Biyoloji Başarı Ön test ve Son teste İlişkin Sonuçlar Araştırmanın uygulama aşamasından sonra öğrencilerde denenen biyoloji başarı ön

BULGULAR VE YORUM

5.1.1. Öğretim Yöntemlerine göre Biyoloji Başarı Ön test ve Son teste İlişkin Sonuçlar Araştırmanın uygulama aşamasından sonra öğrencilerde denenen biyoloji başarı ön

testi, bir kez daha son test adı altında tekrarlanmıştır. Son test sonuçlarına göre uygulanan öğretim yöntemleri arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı tek faktörlü varyans analizine göre değerlendirilmiştir.

Tekrarlanan test sonuçları eşleştirilmiş t-testi (paired sample ttesti) ile karşılaştırıldığı zaman deney grubu öğrencilerinin son test sonuçlarına yönelik pozitif ve anlamlı bir farklılık ortaya çıkmıştır (Tablo 2, p = 0,00). Deney grubu öğrencilerinin son test başarı puan

ortalaması ön test başarı puan ortalamasına göre oldukça yüksektir (Tablo 3, =8,60; =22,2). Bu durum, bilgisayar destekli uygulamalar sürecinde öğrencilerin bilgisayarda kullandığı materyallerin bir başka ifadeyle bireysel öğrenme aktivitelerinin sonucu olarak, öğretmenden aldıkları bilgiyi değerlendirme becerisi kazanmalarıyla başarılarını arttırmalarının göstergesi olabilir. Başarının tablodaki ortalamaya yansıması (Tablo 3), öğrencinin bilgiyi değerlendirebilmesi ve kendi kendine öğrenme ilkesinin benimsenmesiyle bu da bireysel uygulamalı yöntem desteğiyle mümkün olabilir.

Yıldırım (2003), bilimsel düşünme alışkanlığı kazandırmanın, eğitimin temel kazanımlarından biri olması gerektiğini vurgulamıştır.

“Eğitimciler;

 Öğrenciler karşılaştırma, özetleme, sınıflama yapabiliyorsa,

 Eleştirebiliyorsa,

 Hayal kurabiliyorsa,

 Temel düşünceleri belirleyebiliyor, fikir ve düşünceleri birbirinden ayırabiliyorsa,

 Genelleme yapabiliyorsa,

 Kanıtlayabiliyor, rapor edebiliyorsa,

 Varsayımlar geliştirebiliyorsa, yorumlayabiliyorsa,

 Verileri organize edebiliyorsa,

 Hipotez oluşturabiliyorsa,

 Proje üretebiliyorsa,

 Araştırabiliyor ve bilgiyi değerlendirebiliyorsa,

düşünme becerilerine sahiptir” görüşündedir (Göktürker, 2005). Öğrenci bilgiyi değerlendirebildiğinde başarılı olabilir ve istediği sonuca ulaşabilir.

Ancak geleneksel yöntem etkinlikleri ile konuların işlendiği kontrol grubu öğrencilerinin ortalama başarı puanları ön testte son teste göre daha yüksektir (Tablo 5, =11,3; =10,7). Öğrencinin aktif hale getirilebilmesi için çeşitli uyarıcılardan ve özellikle

teknolojinin önemli ürünü olan bilgisayarlardan yararlanılmaması öğrencinin başarısını azaltmış olabilir.

Buradan çıkarılabilecek sonuç ise, uygulanan yöntemler bir bütün olarak ve ayrı ayrı kendi aralarında değerlendirildiği zaman bilgisayar destekli öğrenim gören öğrencilerin insanda dolaşım ve sindirim sistemi konularındaki başarılarını betimsel bir şekilde artırdığı görülmüştür (Tablo 2, Tablo 3, Tablo 4 ve Tablo 5). Bu sonuç anatomik yapılarda söz konusu kavramların öğretiminde öğrencilerin zihninde animasyonların canlandırılması ile sağlanmış olabilir. BDÖ etkinliklerinde, öğrencilerin zorluk çektikleri kavramların öğrenimi; etkileşimi ve katılımı sağlayan animasyonların kullanıldığı bilgisayar destekli yazılımlardan yararlanılarak, bilgiyi zihinde kolay yapılandırma ile sağlanabilir (Demirci, 2003).

Varyans analizi sonucunda son test sonuçlarına göre gruplar arasında anlamlı bir fark çıkmıştır (Tablo 20, p=0,00<,05). Anlamlı farklılığın hangi gruptan kaynaklandığını bulmak için ilişkisiz örneklem t testi yapılmıştır. Anlamlı farklılığın kaynağı araştırıldığı zaman ise, deney gurubundan kaynaklandığı görülmüştür (Tablo 21, =22,23, =10,78). Ortalama değerlere göre başarılı grup bilgisayar destekli yöntemle ders işleyen deney grubu öğrencileri olmuştur. Buradan, bilgisayar destekli materyallerin, bireysel dolayısıyla etkili kullanıldığında, geleneksel yönteme göre kendi kendine öğrenmeyi de sağlayarak başarıyı arttırmada etkili olduğu da söylenebilir.

Ailleo ve Wolfe (1980) bilgisayar destekli eğitimin öğrenci başarısına ortalama %42 oranında, bu oranın derslerdeki dağılımı söz konusu olduğunda; kimya başarısına %52, biyoloji başarısına %36 ve fizik başarısına %23 oranında olumlu etki ettiğini ifade etmektedir. 1980’li yıllarda BDÖ uygulamalarının fen bilimlerindeki başarıyı bu oranda etkilemesi, günümüzde teknolojideki hızlı gelişim sayesinde başarı artışının katlanır şeklinde olacağının müjdecisidir.

Biyoloji eğitiminde, yöntem üzerine yapılan çalışmalarda daha çok geleneksel yöntemle bilgisayar destekli yöntemler çalışılmıştır ancak bilgisayar destekli yöntem de daha çok hazır power point sunumlarının ve hareketsiz görsel şemaların kullanıldığı materyallerden öteye geçmemektedir. Dolayısıyla hem öğretmene hem öğrenciye yönelik animasyon etkinliklerinin kullanıldığı çalışmalara rastlanamamıştır. Öğrencilerin de bireysel olarak doğrudan öğretime katılmasının başarıyı arttırdığı sonucuna varılabilir.

Oliveira’e (1982) göre de eğitim teknolojisi, eğitim alanında yaşanan sorunlara çözüm getirmeye çalışmaktadır. Bu nedenle eğitimin organizasyonuna yeni yaklaşımlar getirmeyi, eğitimde verimi artırmayı, öğretime bilimsel bir temel kazandırmayı, öğretimi bireyselleştirmeyi, öğrenmeye hız kazandırmayı ve eğitimde fırsat eşitliğini yaygınlaştırmayı amaç edinmektedir.

Bu araştırma sonucundan hareket ederek, bilgisayar ve eğitim teknolojilerinin okullarımızda kullanım sıklığının arttığını ve akıllı tahtaların kullanımının yaygınlaştığını düşünürsek, bilgisayar ve eğitim teknolojilerine sırt çevirmek aşırı kötümserlik olabilir. Hatta bilgisayar ve eğitim teknolojilerinin en verimli kullanımı öğrenciyi de etkin hale getirerek bu yöntemi öğretmenle birlikte kullanmak olabilir. Özdener’in (2005), “Bir İletken Tel İçin Direncin Kesit ve Uzunluğa Bağlı Değişimi” konusunda geliştirdiği simülasyon yazılımının bir grup öğrenciye bireysel olarak kullandırılması sonucunda deney grubunun son test başarı puanında diğer gruba göre anlamlı bir fark tespit edilmesi araştırma sonucunu destekler niteliktedir.

Öğrenme- öğretme alanlarına teknolojinin dahil edilmesi öğrencilere daha zengin öğrenme ortamları oluşturmakta, öğrencilerin merak duygularını ön plana çıkarmakta, öğrencilerin güdülenmesini arttırarak konuya ait daha önceki bilgilerini hatırlamalarına olanak sağlamaktadır. Öğrencinin merkezde ve etkin olarak yer aldığı bir öğrenme-öğretme süreci sonunda anlamlı öğrenmenin gerçekleşmesinde ve buna bağlı olarak yeni öğrenme çıktılarının alınmasında teknolojinin önemli rolü vardır (İşman ve diğerleri, 2007).

Biyolojinin fen bilimleri içerisinde görsellik bakımından çok daha zengin olması öğrencinin biyoloji konularını öğrenmesi bakımından da daha elverişlidir. Bu sonucu pekiştirmek için öncelikle biyoloji öğretiminden başlayarak fen bilimlerinin diğer alanlarını da kapsayacak şekilde genişletilerek bilgisayar destekli öğretim konusunda uygulama ve araştırmaların yapılması gerekli olabilir.

Hounshell ve Hill’e (1989) göre de, bilhassa fen dersleri içerik yönünden bilgisayar destekli öğretimin uygulanmasına çok müsaittir. Çünkü bu derslerde bilimsel kavram ve ilkeler çok fazladır ve ders yazılımları hazırlanırken uygun öğretim teknikleri kullanılarak öğrenciye görsel olarak aktarılabilir. Ayrıca bilgisayar destekli öğretim yönteminin özellikle fen derslerinde ilgiyi arttırmada diğer yöntemlere göre daha etkili olduğu yönünde bulgu ve sonuçlar mevcuttur. Örneğin, Yoldaş’ın (2002), 8. Sınıf Fen Bilgisi Dersi, “Canlılarda

Çoğalma ve Kalıtım” ünitesinin öğretiminde öğrencilerin bilgisayar destekli öğretim yönteminin geleneksel yönteme göre daha başarılı olduğu çalışma ile Demir’in (2004) “Lise 1. Sınıf Biyoloji Dersi Hücre Bölünmesi Konusunda Bilgisayar Destekli Öğretimin Öğrenci Başarısına Etkisi” konulu çalışması da araştırma sonucunu desteklemektedir.

5.1.2. Öğretim Yöntemlerine göre Biyoloji Başarı Ön test ve Kalıcılık testine İlişkin