• Sonuç bulunamadı

2.1. Öğrenen Okul

2.1.2. Öğrenen Örgüt

2.1.2.8. Öğrenen örgütlerin geleneksel örgütlerden farkı

noktada geleneksel eğitim sistemlerinin yetersiz kaldığı ve çağdaş toplumun ihtiyaçlarına uygun mezunlar veremediği gözlenmektedir. Geleneksel eğitim sistemi anlayışı çerçevesinde en iyi okulların bile akademik başarı üzerine yoğunlaşıp bireylerin sosyal ve kişisel gelişimini göz ardı ederek yaşam boyu öğrenen, çağdaş bireyleri yetiştirememektedir. Bilgiyi kullanan, problem çözme becerisi kazanmış, bilgiyi yapılandırabilen yaratıcılık, etkili düşünme ve araştırma becerilerine sahip bireylerin yetiştirilemediği geleneksel eğitim anlayışını benimsemiş örgütlerin çağın oldukça gerisinde kaldığı açıkça ortadadır (Açıkgöz, 2008).

Öğrenen örgütler ile geleneksel örgütler birçok yönüyle birbirinden ayrılırlar. Senge’e (2004) göre öğrenen organizasyonlar kurmak için en temel sebep, bu organizasyonların potansiyelini yeni kavramaya başlamış olmamızdır. Öğrenen organizasyonların geleneksel otoriter kontrol eden organizasyonlardan belirgin farkı, belli temel disiplinlere sahip olmasıdır.

Geleneksel örgütler problemleri bulmaya yönelik çalışır, öğrenen örgütler ise problemleri engellemeye odaklıdır. Geleneksel örgütlerin vizyonu yoktur; şikayetler, rahatsızlık yaratır; yönetim kontrol etmeye odaklıdır; prosedür ve kurallara uyulur; planlar kısa dönemli yapılır ve en önemlisi öğrenmenin bireysel olduğu görülür. Belirtilen özelliklere göre öğrenen örgütler ters özellikler taşımaktadır. Öğrenen örgütlerde vizyon oldukça önemlidir; şikayetler öğrenme içi fırsat yaratır; yönetimin rolü değerleri

paylaşmadır; prosedür ve kurallar yerini esnekliğe bırakmıştır; uzun dönemli plan yapılır ve öğrenme bireysel, takım halinde ve örgütseldir. Bunların yanında öğrenen örgütlerde öğrenmeden herkes sorumludur (Töremen, 2001).

Öğrenen örgütler ile geleneksel örgüt arasındaki farklar Tablo 2.2.’de görülen şekilde karşılaştırılabilir.

Tablo 2.2. Geleneksel ve Öğrenen Örgütlerin Karşılaştırılması

Öğrenme Özellikleri Geleneksel Kurumlar Öğrenen Organizasyonlar

Bir yerlere gönderilenler, ödüllendirilenler ya da benzer gruplar (yöneticiler satış elemanları)

Herkes: tüm çalışanlar, tüm bölüm ve düzeydeki elemanlar Öğrenen kim?

Öğreten kim?

Kurum içinden eğitici ya da İşe en yakın olan kişiler, dışarıdan gelen uzmanlar eğitimciler, uzmanlar

Sorumlu kim? Eğitim departmanı Herkes

Dersler, iş sırasında eğitim, usta-

Dersler, iş sırasında eğitim,

İnsanlar ne tür öğrenme öğrenme plânları, kıyaslamalar,

çırak ilişkisi, formal eğitim

araçları kullanır? ekipler kişisel çabalar, ikili

öğrenme plânları

Çalışmalar Çalışanlar ne zaman Zorunlu olduklarında, ilk birkaç ay,

Her zaman uzun dönemli öğrenirler? gerekli olduğunda

Çalışanlar ne tür beceriler

Teknik

Teknik, ticarî, kişiler arası,

öğrenirler? öğrenmeyi öğrenirler

Nerede öğrenirler? Sınıflarda, iş yerinde

Sınıflarda, toplantılar yaparak, her yerde

Zamanlama Bugünün ihtiyaçları Gelecekteki ihtiyaçlar

Duygular Ruhsuz Coşkulu

Kaynak: (Barbara J. Braham, 1998; akt. Yücel, 2007)

Tablo 2.2.’de geleneksel kurumlar ve öğrenen organizasyonlar arasında önemli farklılıklar olduğu gözlenmektedir. Tabloya bakıldığında öğrenen örgütlerde öğrenmenin herkese ait, öğrenme yerinin her yer, öğrenme zamanının her zaman ve öğrenmeden sorumlu olanlar herkes olduğu gözlenmektedir. Geleneksel örgütlerde ise öğrenmeyi

sadece ödüllendirilenler gerçekleştirmektedir. Çalışanlar sadece gerekli olduğunda öğrenmektedirler. Öğrenme sorumlu olan birim eğitim departmanı ve çalışanların öğrenme becerileri teknik bilgiler ile sınırlandırılmıştır. Yani iki örgüt arasındaki en önemli farklılık; geleneksel örgütlerde öğrenme zamanı, mekânı, kişileri olarak bir sınırlandırma söz konusu iken öğrenen örgütlerde bu sınırlandırmamanın olmaması olarak gözlenmektedir.

2.1.3. Öğrenen Okul

Toplumsal ve eğitsel değişimin hızına bağlı olarak, okulların öğrenen organizasyon olma gerekliliği giderek önem kazanmaktadır, öğrenen bir organizasyon olarak okulun personeli, mesleki gelişimlerini tamamlanması gereken bir görev değil, yaşam boyu öğrenen birinin süregelen işi olarak görmelidir. Böyle bir kurumda ana hedef öğrencilerin öğrenmesine odaklanmaktır. Bireysel ve toplu öğrenmeyi sağlayacak öğrenen bir okul yaratmada lidere özellikle, doğru kültür ve iklimin yaratılmasında önemli bir rol düşmektedir. Böyle bir adanmışlık olmadan öğrenen bir okul yaratmak olanaksızdır (Ensari,1998)

Öğrenen örgüt, yukarıda belirtilen sebeplerle son yıllarda en fazla ilgi gören konulardan biri olmuştur. Birçok kurumda öğrenen örgüt olabilme adına çeşitli değişimler yapılmakta ve bu alandaki araştırmalar gün geçtikçe çoğalmaktadır. Öğretmenlerin öğrenen okul olma yolundaki özellikleri kazanabilmesi için gayret gösterilmektedir. Öğrenen örgütün bu kadar rağbet görmesinin sebepleri şunlardır:

1. Öğrenme-öğretmen anlayışındaki değişimler 2. öğrenen örgüt olmanın avantajları

3. öğrenen örgütün etkililiği

4. yaşam boyu öğrenen birey ihtiyacı

5. geleneksel öğretimin çağın ihtiyaçlarına yetmemesi (Açıkgöz, 2008, s.2)

Okulların değişimi ve gelişimi için örgütsel öğrenme kavramı bir model konumundadır. Çünkü okullar; değişen dünyaya uyum sağlayabilmek için sadece öğreten değil, aynı zamanda öğrenen bir örgüt konumunda olmalıdırlar. Bu noktada öğrenme ve öğretme misyonu dengelenmelidir. Okulların bu değişime ayak uydurabilmesi çalışanlarının yeteneklerini geliştirme sürecine bağlıdır (Çelik, 1999). Zaten okullardaki örgütsel öğrenme çerçevesindeki etkinliklerin temelinde öğretmenler yer alır. Fakat öğretmenlerin bireysel değil, grup halinde öğrenmeleri daha verimlidir (Eğriboyun, 2004).

Günümüzde bilgi toplumuna geçiş süreci ile birlikte yaşanan değişimler hem insanları hem de insanların işe ve çalışma hayatına bakış açısını değiştirmiştir. Yaşayarak öğrenme, öğrenmeyi öğrenme, kendi kendini eğitme ve yaşam boyu öğrenme kavramlarının dikkat çekmesi yetiştirilecek insan modeli hakkında bize ipucu vermektedir. Artık bilgiyi hazır alan değil, kendisi araştırarak bilgiye ulaşma yolarını bilen ve değişime açık insan modeli yetiştirilmesi hedeflenmektedir. Yani öğrenmeyi öğrenen bireyler kabul görmektedir. Bu değişimler bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde kendini, grup, örgüt ve toplum geliştirme gibi yeni kavramların öne çıkmasını sağlamıştır. Yaşanan gelişim süreci örgütsel öğrenme kavramının öne çıkmasına öncülük etmiştir (Töremen, 2001).

Töremen’e (2001) göre okulların yaşanan gelişmelere uyum gösterebilmesi için öğreten örgüt anlayışını bırakıp öğrenen örgüt rolünü benimsemesi gerekmektedir. Fındıkçı’ya (1996) göre öğrenen okul modelinde öğrencilerde de öğretme etkinliğinden öğrenmeye geçiş süreci vardır. Öğrenme sadece öğrencileri değil, okuldaki idarecileri, öğretmenleri, çalışanları ve velileri kısacası herkesi kapsar (Töremen, 2001).

Değişime açık olan, kendini yenileyebilen, yeniliklere ayak uydurabilen okullar öğrenen okul dönüşümüne açıktır. Öğrenen okulların hedefi birlikte öğrenmeyi başarabilmektir.

Töremen’e (2001) göre öğrenen okulların özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz;

1. İnsan kaynaklarının sürekli gelişimine olanak sağlar. 2. Öğrenme süreciyle kendini yeniler.

3. Öğrenmeyi teşvik eder ve değişmek için öğrenir. 4. Personelin gelişimi önem arz eder.

5. Öğretmenler çalışma arkadaşı olarak algılanır.

6. Personelin başarılı olabilmesine imkân sağlayan bir çalışma iklimi vardır. 7. Değişime açıktır.

8. Kendini yenileyebilir ve yeniliklere ayak uydurabilir.

Bu araştırmada okulların öğrenen örgüt olma derecesinin öğretmen morali üzerindeki etkileri belirlenmeye çalışılmaktadır. Bu bağlamda, moral kavramının ayrıntılı olarak incelenmesinde fayda görülmektedir. Aşağıda, moral ile ilgili alanyazına yer verilmiştir.