• Sonuç bulunamadı

Çocuğa Verilecek Temel Eğitim

D. İNSANA NEFSİNİN KUSURLARINI ÖĞRETEN

3. Çocuğa Verilecek Temel Eğitim

İnsan, doğumundan ölümüne kadar gelişimini belirli evreler içerisinde sürdürür. Genellikle çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık olarak belirlenen bu dönemleri kesin yaş sınırları ile ayırmak mümkün değildir. Her evre bir öncekinin etkisi altında oluşur, bir sonraki evreyi

etkiler.419Bireyin yaşadığı fiziki, sosyo-kültürel, ve ekonomik durumlar bu evreler üzerinde etkilidir.

Psikologlar zihin gelişiminin birçok evrelerden geçen bir süreç olduğunu söylemektedirler.420 Çocuk, doğumundan itibaren planlı, kontrollü bir eğitime tabi tutulmalıdır. Çocuklar kendilerine ilginç gelen bir şeyi çözebilmek için evden, okuldan, televizyon gibi iletişim araçlarından, okuyup gördükleri herşeyden etkilenerek neticeye varırlar. Çocuklarda var olan sınırlı kapasite her olayı çözümlemeye yeterli olamamaktadır.

Dinsel düşünce bir gelişim sürecini gösterir. Somut düşünceden soyut düşünceye geçiş kolay gerçekleşmez. Somut düşüncede yaşla birlikte bir azalma meydana gelir ama tamamen kaybolmaz.421 Çocuk ilk dönemlerinde Allah, ölüm, sevap, iyilik gibi kavramları kavramakta sıkıntı çeker. Allah’ı büyük insan olarak düşünebilir. Bu sebeple çocuğa verilecek bilgiler somuttan soyuta doğru olmalıdır. Çocuğun yaşı ilerledikçe anlama kabiliyeti, sınıflandırma özelliği gelişir. Bu durumları göz önünde bulundularak temel eğitimi verilmelidir.

419 Selçuk, Çocuğun Eğitiminde Dini Motifler, s. 24. 420 Selçuk, a.g.e., s. 29.

Gazzâlî, çocuk temyiz çağına422 geldiğinde temizliği ve namazı terketmesine göz yumulmaması gerektiğini söyler. Bu çağ iyi kötüden, doğruyu eğriden ayırtedebilme dönemi olduğu için temizliğin insan hayatı üzerindeki önemi, hayata etkileri çocuğa en iyi şekilde kavratılmalıdır. İbadetlerden namazın öğrenilmesi gerektiği ve yerine getirilmesinin de bir sorumluluk olduğu aşılanmalıdır. Peygamber (s.a.v.)

“Çocuklarınıza yedi yaşındayken namaz kılmalarını söyleyiniz. On yaşına bastıkları halde kılmazlarsa kendilerini cezalandırınız.”423 buyurarak çocuğun ruhen

şekillendiği bir döneme işaret ediyor. Çocuğa ramazanda ara-sıra oruç tutturularak alışkanlık kazanması sağlanır. Gerekli dini alt yapıyı sağlayacak bilgiler kendisine öğretilir.424 Bu bilgiler sayesinde dini yaşama kolaylaşır. Daha ileri boyutta bir ilim tahsili yapamamış olsa dahi bu bilgilerle günlük ibadet ve ahlâkî anlayışını düzenleme imkanına sahip olmuş olur.

422

Temyiz çağı: Yedinci yaştan sonra başlayıp, akıllı olarak bülüğa erinceye kadar ki geçen dönemdir. (Vehbe Zuhaylî, İslam Fıkıh Ansiklopedisi, terc. Ahmet Efe (ve diğerleri), Risale Yay., İstanbul,

1984, V/97.

423 Ebû Dâvûd, Salat, 26.

Günlük hayatta sık sık karşılaştığımız hırsızlıktan, haram yemekten, hainlikten, yalandan, edepsizlikten menedilir. Dünyanın, dünyadaki hiçbir şeyin aslı olmadığı, sürekliliği bulunmadığı, ölümün dünyanın nimetlerini noktaladığı, dünyanın geçici bir yurt olduğu, âhiretin geçici yurt olmadığı öğretilir.425 Bunları düşünen ve menedilen çocuk bu kötülüklere sapmamak için dikkatli olur. Bu terbiyenin verilebilmesi için çocukluk çağı iyi değerlendirilmelidir.

Çocuk, küçükken iyi, sâlih bir evlat olarak yetişmişse bu sözler erginliği sırasında kendisini etkiler, kalbinde izler bırakır. Aksi bir istikamette yetişmiş, oyun, eğlence, yüzsüzlük, açgözlülük, giyinme, süslenme, böbürlenme sevdasıyla yetişmişse kalbi, hakkı kabule yanaşmaz.

Çocuk, cevheriyle hem hayrı hem de şerri kabul edecek bir istidatta yaratılmıştır. Kendisini iki taraftan birine ebeveyni yönlendirir.426 Peygamber (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Her çocuk fıtrat üzere doğar. Kendisini ebeveyni yahudileştirir veya hıristiyanlaştırır veya

425 Gazzâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, III/71. 426 Gazzâlî, a.g.e., III/71.

mecusileştirir.”427 Onun için çocukluk çağında çocuğa ne verilirse onu alacağı unutulmamalıdır.

Çocuklara ulvî duygular aşılanmalıdır. İlkeli, dürüst olmanın bir erdem olduğu anlatılmalıdır. Çocuğa, Allah’ın tevazu sahibi insanları yücelttiği, kibirli, gururlu insanları alçalttığı fikri aşılanırsa arkadaşlarına karşı babasının imkanlarıyla veya yiyecek ve elbiseleriyle, defter ve kalemleriyle övünmesine kazanmış olduğu ulvî duygular mani olur. Tevazunun önemi anlatılan çocuk, birlikte yaşadığı herkese saygı göstermeye, onlara karşı tatlı dilli olmaya, yumuşak ve nazikçe konuşmaya başlar. Hoşuna giden bir şeyi çocuklardan almaması, büyüklüğün almakta değil vermekte olduğu; fakir çocuğu ise kendisine başkalarından bir şey almanın âdilik, düşkünlük, alçaklık sayıldığı, başkalarının elindeki lokmaya göz dikmenin köpeklerin tineti olduğu öğretilir.428 İnsana insan olduğu için değer vermesi gerektiği fikri hayatta karşılaşabileceği bir çok zorluğu aşmasına yardımcı olacaktır.

Çocuklara davranışlarına yön verecek alışkanlıklar kazandırmak için çalışılmalıdır. Çocuklara altın, gümüş sevgisi ve bunlara heves etmesi kötülenip yerilir. Bulunduğu

427 Buhâri, Cenâiz, 80.

yere tükürmemesi, sümkürmemesi, başkalarının huzurunda esnememesi, arkasını dönmemesi, ayak ayak üstüne atmaması, avucunu çenesinin altına koymaması, başını dirseğine dayamaması öğretilir.

Çocuğa nasıl oturacağı öğretilir, çok konuşmaktan men edilir. Çok konuşmanın yüzsüzlük olduğu, kötü kimselerin adeti olduğu kendisine izah edilir. Alışkanlık haline getirmemesi için daha küçük yaşlarda iken doğru olsun yalan yere olsun yemin etmekten menedilir. Söze ilk başlamaktan menedilir. Fazla konuşmamaya, sorulan sorulara sadece cevap vermeye alıştırılır. Bir büyüğü konuştuğu vakit güzelce dinlemesi, kendisinin yanına gelen kimseye ayağa kalkması, ona yer açması ve önünde oturması öğretilir.429

Çocuklara verilecek olan temel eğitim içerisinde zikrettiğimiz dini ilimlerin tahsili, kötü olan alışkanlıklardan uzak tutulması, salih bir kişilik olarak yetiştirilmesi hem ailenin hem de içerisinde yetişmiş olduğu toplumun vazifesidir. Oturma adabından çevreye saygı ilkesine varıncaya kadar elde etmiş olduğu her fikir çocuk için bir kazançtır.

4. Mükafat ve Cezanın Nefis Eğitimindeki Yeri:

Benzer Belgeler