• Sonuç bulunamadı

1.2. ENERJİ GÜVENLİĞİ VE KÜRESEL AKTÖRLER

1.2.3. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Enerji Politikaları

1978 yılında uygulanmaya başlanan dışa açık politikalarla ekonomik reformlar neticesinde Çin’in 2010 yılına kadar yıllık ortalama %10 oranında ekonomik büyümesi, önemli miktarda enerjiye olan ihtiyacı artırmıştır.83 Dünyada toplam enerji tüketiminin % 23’ ünü tek başına gerçekleştiren Çin, günümüzde dünyanın bir numaralı enerji tüketicisi durumundadır. Son 10 yıldır yaklaşık % 5.3 oranında artan yıllık enerji tüketimi, 2015 yılında sadece % 1.5 oranında artarak önemli bir miktarda düşüşe geçmiştir ki bu durum Çin ekonomisindeki durağanlığın doğal bir neticesidir. 2016’ da yayımlanan Çin’in 13. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda 2016-2020 dönemi için

80‘’European Energy Security Strategy’’, http://www.lse.ac.uk/GranthamInstitute/law/european-energy-

security-strategy/ (Erişim tarihi: 30.10.2018).

81 AB Başkanlığı, ‘’Fasıl 15’’, 2017, https://www.ab.gov.tr/fasil-15-enerji_80.html (Erişim tarihi: 10.05.2019).

82 AB Başkanlığı, ‘’Fasıl 15’’, 2017,https://www.ab.gov.tr/fasil-15-enerji_80.html (Erişim tarihi: 10.05.2019).

83 Meriç Subaşı Ertekin, “Çin'in Büyüyen Enerji Talebinin Karşılanmasında Afrika’nın Önemi”, Iğd. Üniv

26

yıllık % 2.5 oranında bir artış öngörülmektedir.84 Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca, Çin’in enerji politikasını çevreleyen yerel ve uluslararası şartlar büyük ölçüde değişmiştir. Yerel açıdan değerlendirildiğinde Çin ekonomisi yavaşlamış ve ekonomik yapısı endüstri odaklı bir sektörden hizmet odaklı bir sektöre geçmiştir.

Ulusal çıkarlarını ve uluslararası ilişkilerdeki mevcut konumunu koruyabilmek için sürdürülebilir kalkınmanın zorunlu olduğu Çin açısından enerji güvenliği, ulusal güvenliğinin temel unsurlarından biridir. Bu çerçevede 2007 yılında ilk kez bu konu üzerine bir Beyaz Kitap yayımlanmış, kitapta konulan hedefler çerçevesinde sürdürülebilir enerji için gerekli altyapı çalışmalarının yapılması, enerjiye kesintisiz ve güvenli ulaşımı tehlikeye sokacak risk ve tehditlerle mücadele edilmesi, yeni petrol ve doğal gaz yataklarının tespiti için işbirliği geliştirilmesi gibi hususları enerji güvenliği çerçevesinde değerlendirmeye başlamıştır. 2012’de tekrar değerlendirilen Beyaz Kitap’ta daha önce belirtilen konulara ek olarak, karbon salınımı düşük, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim, çevre güvenliği ve enerji verimliliğinin artırılması da dahil edilmiştir. 17 Ocak 2017 tarihinde, Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC), Çin’in 2016’ dan 2020’ ye kadar olan enerji politikasının temel taslağın temsil eden Enerji Geliştirme Konusunda 13. Beş Yıllık Planını açıklamış, burada güvenli ve kesintisiz bir biçimde enerjiye ulaşımın yanı sıra çevre ve ekosistemin korunması çerçevesinde yenilenebilir enerji kaynaklarına vurgu yapılmıştır. Çin’in almış olduğu bu kararlar dikkate alındığında, enerji güvenliği konusunda yaklaşımının Asya Pasifik Enerji Araştırma Merkezi’nin tanımına paralel bir biçimde planlandığı söylenebilir.85

Hızla büyüyen ekonomisi göz önüne alındığında Çin’in öncelikle enerji ihtiyacını karşılayacak miktarda enerjiyi sağlayabilmesi gerekmektedir. Bu nedenle kendi kaynaklarını, enerji gereksinimini karşılayabilecek miktarda görmediğinden, farklı ülkeler ile enerji ticaretine yönelmesi zorunlu hale gelmektedir. Bu zorunluluğun bir sonucu olarak Çin’in Orta Doğu, Rusya, Afrika ve Latin Amerika’daki ülkelerle ticari ilişkilerindeki en önemli payı enerji almaktadır.86 Çin’in mevcut enerji kaynakları değerlendirildiğinde, 2005 yılında 1,6 triyon m³ olan doğal gaz rezervi 2015 yılında iki katından daha fazla artarak 3,8 trilyon m³ ulaşmıştır.87 2015 yılındaki doğal gaz rezervleri dünya doğal gaz rezervlerinin % 2,1’ini oluşturmaktadır. Aynı yıllar arasında Çin’in petrol rezervlerinde de a”rtış görülmektedir. 2005 yılında 15,6 milyar varil olan petrol rezervi %18,6 artışla 2015 yılında 18,5 milyar varil petrol rezervine ulaşmakta

84 Alagöz, a.g.e., s.63 85 Alagöz, a.g.e., s.63 86 Alagöz, a.g.e., s.64

87 PETFORM, Dünya Doğal Gaz Piyasası, https://www.petform.org.tr/dogal-gaz-piyasasi/dunya-

27

ve dünya petrol rezervlerinin %1,1’ini teşkil etmektedir88. Ayrıca, Çin, Rusya’dan sonra en zengin kömür rezervine sahip ikinci ülkedir. 2015 yılında 114 milyar ton olan kömür rezervi ile dünya kömür rezervlerinin %12,8’ini oluşturmaktadır.89 Ayrıca Çin yenilenebilir enerji kaynaklarına da önemli ölçüde yatırımlar yapmaktadır. 2015 yılında elektrik üretim tesisi kapasitesi 0.297 milyar kW su gücü, 0.129 milyar kW rüzgar enerjisi ve 0.043 milyar kW güneş enerjisidir (güneş ısısı dahil). Enerji gelişimi hakkındaki 13. Beş Yıllık Plan çerçevesinde yenilenebilir enerji oranı 2020’ de % 15’ e yükseltilmesi planlanmıştır.90

Çin’in enerji politikaları çerçevesinde ikinci önemli yaklaşım enerjiye kesintisiz ve sürekli ulaşım sağlamaktır. Bu bağlamda, Çin yönetimi, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) depolama kapasitesinin artırılması, gelişmekte olan enerji tedarikçisi ülkelere altyapı yardımları ve teknik destek sağlanması, yeni petrol ve doğal gaz boru hatlarının inşa edilmesi gibi konuları öne çıkaran bir anlayışa sahiptir. Çin’in enerji ithal ettiği Latin Amerika ve Afrika ülkelerinde madencilik, telekomünikasyon, inşaat ve altyapı yatırımlarına önem verdiği gözlemlenmektedir. Bu çerçevede Avrupa pazarına Çin’in daha etkili bir biçimde erişimini sağlayacak olan “Bir Kuşak, Bir Yol” girişimi oldukça önemli bir adımdır. Bu proje ile ulaştırma alt yapısı, ticaret ve yatırım bağlantısı kurmayı hedefleyen güzergah üzerindeki ülkeler ile Çin arasındaki enerji alanındaki işbirliğini daha da artacaktır.91

Üçüncü olarak, 2014 yılı sonundan itibaren petrol fiyatlarının ciddi bir düşüş kaydetmesi, Çin gibi petrol tedarikçisi bir ülke açısından olumlu bir gelişmedir. Nitekim 2015’ten bugüne Çin ulusal şirketleri enerji fiyatlarından 26 milyar dolarlık tasarruf gerçekleştirmiştir. 2012 yılında 100-120 dolar olan petrol varil fiyatı 2014 sonunda 60 doların da altına inmiştir ki bu, Çin’in enerji harcamalarının ciddi ölçüde azalması anlamına gelmektedir.

Dördüncü olarak, toplumsal-çevresel olarak kabul edilebilirlik çerçevesinde Çin, iklim değişikliğinin önlenmesi ve çevrenin korunması bağlamında önemli adımlar atmaya başlamıştır. Fosil yakıtların kullanılmasının neden olduğu hava kirliliği sosyal bir sorun haline geldiğinden, temiz enerji kullanımının yaygınlaştırılmasın aciliyeti ve gerekliliği de kabul edilmektedir. 13. Beş Yıllık Plan’daki enerji politikasının dayanağı, Çin’in “İkili Alternatif” olarak adlandırdığı enerji talep ve arz yapısının iyileştirilmesidir. Bu alternatifler, birincisi kömürden doğal gaza geçiştir. İkincisi ise, fosil yakıt

88Ertekin, a.g.e., s.192. 89 Ertekin, a.g.e., s.192.

90 Takuma Yatsui, ‘’Mitsui Global Strategic Studies Institute Monthly Report April 2017’’,

https://www.mitsui.com/mgssi/en/report/year/1222074_10747.html (Erişim tarihi:20.04.2019).

28

enerjisinden fosil olmayan yakıt enerjisine geçiştir. Kömür, Çin’deki en önemli enerjidir ve aynı zamanda hava kirliliğinin temel nedenidir. 13. Beş Yıllık Plan ile kömürün üretim hacminin 2020 yılında 3.9 milyar ton ile sınırlandırılması planlanmıştır.92

Bu bölümde enerji güvenliği kavramının ortaya çıkışı, farklı tanımlamalar ve küresel aktörlerin kavrama bakışı ele alındı. Söz konusu kavramsal çerçeve temel alınarak, ikinci bölümde Türkiye ve Rusya’nın enerji güvenliğine yönelik politikaları ve ortaya koydukları stratejiler incelenecektir.

29

İKİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE VE RUSYA’NIN ENERJİ GÜVENLİĞİ POLİTİKALARI