• Sonuç bulunamadı

ÇEVİRİ SÜRECİ ÖNCESİ NORMLAR

2. BÖLÜM: KISASÜ’L-ENBİYA’NIN “SÜREÇ ÖNCESİ ÇEVİRİ

2.1. ÇEVİRİ SÜRECİ ÖNCESİ NORMLAR

Süreç öncesi normlar, kronolojik bakımdan çeviri süreci normlarından önce yer almaktadır. Bu bağlamda Toury, bu iki norm kategorisinin aralarındaki ilişkiyi iç içe olduğunu belirtmekte ve “çeviriyi normlar tarafından yönlendirilen bir etkinlik olarak inceleyen her araştırmanın” bu ilişkilerin kurulmasına özen göstermesini önermektedir (Aktaran, A. Eker, 2012, s.155). Toury, mevcut iki normun ilişkilerin öncül normla da alakalı olduğunu savunmakta ve kesin bir kronolojik sıralamaya tabi olmaksızın öncül normlar, süreç öncesi ve süreç normlardan daha önce yer almaktadır.

Bu bölümde ele alınan süreç öncesi normları, Toury’nin araştırdığı ikinci norm kategorisine girmektedir. Toury, süreç öncesi normları, iki alt başlık altında toplayarak:

(1) kesin bir çeviri politikasının doğasına ve varlığına ilişkin olanlar ve

(2) çevirinin doğrudanlığıyla ilgili olanlar olarak incelemektedir Aktaran, A. Eker, 2012, s.153).

Süreç öncesi normlar, iki alt gruba ayırılsa da bu iki grup tümüyle birbirinden bağımsız olarak incelenmemektedir. Süreç öncesi normlar, bir çevirinin hangi dilden yapıldığını, ara dilden mi yoksa kaynak dilden mi yapıldığını, o dönemde hâkim çeviri politikaları araştıran alandır. Bu tez çalışmasının kapsamında süreç öncesi normlar kısıtlı kaynaklara rağmen bu bölümde mercek altına alacaktır.

Toury çevirinin doğrudanlığı ile ilişkili araştırmalar çeviri hangi dilden yapıldığı, orijinal dilden mi yoksa ara dilden mi yapıldığını araştırmakta, eğer ara dilden çevrildiyse bunun sebeplerini ve etkilerini araştıran kısımdır (Bkz. Toury, 2012, s.150-154). Bu tezde örnek olarak alınan EAT döneminde çevirilen Kısasü’l Enbiya adlı eserin Türkçeye çevrilen nüshaların birincil kaynağı Arapçadır. Kısasü’l-Enbiyâ adlı eserin kaynak metin Arapça olduğundan dolayı, çevrinin doğrudanlığı konusu üzerinde durulmayacaktır.

Toury’nin çevirinin politikası ile ilişkin araştırmalar için de aşağıda dikkat çektiği hususların incelenmesi gerektiğini altını çizmektedir:

Belirli bir zamanda belirli bir kültüre-dile çeviri yoluyla ithal edilecek metin türlerinin seçimini, hatta tek tek metinlerin seçimini içerir. Söz konusu seçimin rastgele yapılmadığı bulgulandığı sürece böylesi bir politikanın var olduğu düşünülür. Tabii bazı altgrupların metin türlerine ilişkin (örn. edebî olan ya da edebî olmayan metinlerin tercih edilmesi), ya da o grupta aracılık görevi üstlenen öznelerin ve grupların (örn. farklı yayınevlerinin) birbirinden farklı politikaları olabilir. Bu özneler ve yaptıkları seçimler arasındaki arayüz, çeviri politikasının izlerinin sürüle-bileceği verimli bir alandır” (Aktaran, A. Eker, 2012, s.153).

Bu önerilerden yola çıkarak tezin ikinci bölümünde o tarihi bölümle ilgili bulunan kısıtlı bilgilerle bu noktalar üzerinde araştırma yapılacaktır. EAT döneminde çeviri politikaları ve geleneklerini saptamak için Türkoloji ve çeviribilim alanında farklı

çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalardan en önemlisi, Zehra Toska’nın (2001) Beylikler dönemi ve Osmanlı Türkçesine çevirilen eserlerin süreç öncesi normlarını araştırmak için metin dışı sekiz nokta üzerinde durulması ve bu ilişkinin saptanması gerektiğini önermesidir:

(i) “Şair-eser ilişkisi,

(ii) Eser-işlev ilişkisi,

(iii) Eser-edebiyat/belagat/estetik ilişkileri,

(iv) Telif-tercüme ilişkisi,

(v) Şair-okur ilişkisi,

(vi) Eser-biyografi/dönem ilişkisi,

(vii) Eser-himaye kurumu ilişkileri,

(viii) Eser-kültürel / coğrafi / dini / tasavvuf / edebi merkez ilişkileri.” (Toska;

Aktaran, Demircioğlu, 2016, s.148)

Toska’nın yukarıda önerdiği araştırma yönteminden esinlenerek genişleten Demircioğlu ise, özellikle tarihi-edebi Türkçe çevirilerin süreç öncesi normlara ve metin dışı çeviriyi etkileyen bilgilere ulaşmak için birtakım ilişkilerin saptanması gerektiğini savunmaktadır:

1- Şair-Eser İlişkisi bağlamında, hangi kaynak metinden çevrildiği, çevirilen eserlerin adı kaynak metindeki eserin adıyla aynı mı, çevirinin önsöz/sonsöz kısmında kimlere ve ne amaçla gerçekleştirdiğini, kaynak metinden bilgiler veriyor mu gibi yönlendiriyor.

2- Telif-Tercüme ilişkisi bağlamında, çevirmen eserini nasıl tanımlıyor, kaynak metinle kıyaslama yapıyor mu, Türkçeye çevirmesinin sebebini anlatıyor mu veya hangi stratejiyi izlediğini belirtiyor mu gibi sorulara yer veriyor.

3- Şair-Okur ilişkileri hususunda, çevirmenin okur kitlesi kimdir, tercüman eleştirilmekten herhangi kaygısı var mıdır, çevirdiği eserin kimlere ve ne faydası olduğundan bahsediyor mu gibi sorular yönlendirilebilir.

4- Eser-biyografi / dönem ilişkileri çerçevesinde, varsa çevirmenin hayatı, o dönemin çeviri etkinliği, dönemsel sorun gibi bilgileri tespit etmektir.

5- Eser-himaye ilişkileri konusunda ise, çevirilen eser kimin için yazıldığı, himaye eden kişi veya kurum kaynak metin ile ilişkisi ve amacı nedir, çeviriden hedefi nedir vb. sorular yönlendirilebilir.

6- Eser-kültürel/coğrafi/dini/edebi merek ilişkileri bağlamında, gerçekleşen çevirilerin hangi bölgede yapıldığını, nasıl bir kültür ocağı bağlı olduğunu, o bölgede ve zamanda ne tür çeviri anlayışı bulunuyor, (Demircioğlu, 2016, s.162-165) Kuran ve Hadis gibi kutsal metinler nasıl çevriliyordu gibi sorulara cevap aranabilir.

Süreç öncesi normları saptamak için Demircioğlu’nun yukarıda yönlendirdiği soruları örnek alarak Kısasü’l Enbiyalar adlı eserin EAT döneminde çevrilen nüshalarına uygulanacaktır. Bu önerilerin kimi eserlerde cevabı bulunurken kimi eserlerde bu sorulara cevap verecek bilgiler bulunmamaktadır. Bu tezde, yukarıda önerilerin noktalar dışında, bu tür tarihi eserler için bir de Eser-dilsel ilişkileri bağlamında ele alınması gerektiğini vurgulanmaktadır. Zira yapılan çevirilerin o dönemde ve o bölgenin dil özelliklerine bakılması, Arapça-Farsça gibi yabancı dillerin etkisini dikkate alınması gerekmektedir.

EAT döneminde tercüme faaliyetleri düşünüldüğünde, ortada belirgin, açık ve net tanımlanmış normlar bulunmamaktadır. Bu noktada, EAT döneminde bilgi kısıtlılığından dolayı çeviri öncesi normlarının, çeviri süreci normlarına oranla daha belirsiz hal aldığı görülmektedir. Süreç-öncesi çeviri normları çerçevesinde yukarıda Demircioğlu’nun önerdiği ilişkilerin saptanmasının yanı sıra o eserlerin

Eser-dilsel ilişkileri de sorgulanacaktır. Bu soruları yönlendirerek alınan cevaplar öncül normları belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır.

Yukarıda belirtildiği gibi, erek metne çevirilen eserin süreç önce normları tespit etmek tarihi-edebi metinlere uygun yöntem sunulmuştur. Ancak erek metin üzerinde inceleme yapmadan önce kaynak metin veya varsayılan kaynak metnin kimliği saptanmalıdır. Zira Toury, çevirinin doğrudanlığı ve çevirinin metinsel türünü saptamak için kaynak metine başvurulmasını önermiştir. Ayrıca, kaynak metinin içeriği, tarihi, önemi ve nüshaları saptamak erek metinle ilişkisi ve konumunu açıklamakta katkı sağlamaktadır.

Bir sonraki alt başlıkta, ilk önce Kısasü’l Enbiyaların yaradılışı, tarihi ve muhtevasından söz edilecektir. Akabinde bu tezin konusunu teşkil eden Arapça olarak kaleme alınan SaǾlebî’nin Kısasü’l-Enbiyâ adlı eser hakkında geniş bilgi sunulacaktır.