• Sonuç bulunamadı

1.4 Beklenti Teorisi

1.4.2 Çerçeveleme Etkisi

Kayıptan kaçınma olgusunu ortaya çıkaran faktörlerden biri çerçeveleme

etkisidir. Çerçeveleme etkisi, “eğer ekonomik aktör rasyonel bir tercih yapacaksa, bir

tercih problemi nasıl ifade edilirse edilsin, aynı tercihi yapacaktır” varsayımının

227

R. Charles Plott ve Kathryn Zeiler, “The Willingness to Pay — Willingness to Accept Gap , the ‘ Endowment Effect ,’ Subject Misconceptions , and Experimental Procedures for Eliciting Valuations : Comment to Accept Gap , the ‘ Endowment Effect ,’ Subject Misconce” American Economic Review. 95.3 (2014): 530–545.

78

geçerli olmadığını gösteren, problemlerin farklı şekillerde ifade edilmesi halinde tercihlerde değişiklik meydana getiren bir bilişsel yanlılık olarak tanımlanır. Çerçeveleme etkisi semantik bir bilişsel yanlılıktır.

Çerçeveleme etkisini gösteren ve kayıptan kaçınmayla ilişkisini kuran çalışma, Tversky ve Kahneman’ın 1981 yılında Science dergisinde yayımladıkları “Kararların çevçevelenmesi ve tercihin psikolojisi” adlı çalışmadır. Düşünürler bu çalışmada eylemlerin çerçevelenmesi, olasılıkların çerçevelenmesi ve çıktıların çerçevelenmesi biçiminde üç farklı çerçeveleme seçeneği ortaya koymuşlardır. Aşağıda her üç çerçeveleme biçimini kısaca özetlenetecektir:

Eylemlerin çerçevelenmesi

Eylemlerin çerçevelenmesi, soruyu aynı tutup, seçeneklerde sunulan eylemlerin ifade biçimini değiştirmeye denir ve bu çalışma dahilinde aşağıdaki gibi bir deney gerçekleştirilmiştir229:

“ABD’nin 600 kişiyi öldüreceği sanılan Asya kaynaklı bir hastalık için bir plan geliştirdiğini varsayın. Bu plan dahilinde uygulanabilecek alternatif 2 program bulunmaktadır. Bu programların her birinin sonuçları tam olarak aşağıdaki gibi olacaktır.

Eğer Program A uygulanırsa 200 kişinin hayatı kurtulacaktır.

Eğer Program B uygulanırsa 1/3 olasılıkla 600 kişinin tamamı kurtulacak, 2/3 olasılıkla hiç kimse kurtulamayacaktır.

Hangi programı seçerdiniz?”

Soru bu haliyle 152 kişiye sorulmuş ve katılımcıların %72’si A programını seçerken, %28’i B programını seçmiştir. Yani çoğunluk kesin olan seçeneği tercih ederek riskten kaçınmıştır. Görüleceği üzere iki yanıtın beklenen değerleri aynıdır. Bir başka grup için aynı seçenekler aşağıdaki gibi çerçevelenerek şu şekilde sorulmuştur:

“ABD’nin 600 kişiyi öldüreceği sanılan Asya kaynaklı bir hastalık için bir plan geliştirdiğini varsayın. Bu plan dahilinde uygulanabilecek alternatif 2

229 Tversky ve Kahneman, “The Framing of Decisions and the Psychology of Choice”.

79

program bulunmaktadır. Bu programların her birinin sonuçları tam olarak aşağıdaki gibi olacaktır.

Eğer Program A uygulanırsa 400 kişi ölecektir.

Eğer Program B uygulanırsa 1/3 olasılıkla hiç kimse ölmeyecek, 2/3 olasılıkla 600 kişinin tamamı ölecektir.

Hangi programı seçerdiniz?”

Bu soru da bu haliyle 155 kişiye sorulmuştur ve bu defa katılımcıların %22’si A seçeneğini seçerken, %78’i B seçeneğini tercih etmiştir. Bu defa çoğunluk risk arayışına girerek kayıptan kaçınmıştır.230 Burada da iki şıkkın beklenen değerleri aynı olduğu gibi, aslında her iki sorunun ikişer seçeneği olmak üzere, dört şıkkın da beklenen değeri aynıdır. Üstelik her iki soruda da A seçenekleri (ve B seçenekleri) beklenen değer bakımından tamamen birbirlerinin aynı olup, birinde “hayat kurtulması” diğerinde “ölüm” ile çerçevelenmiştir. Katılımcıların tercihleri kayıptan kaçınma olgusuna uygun olarak değişmiştir.

Olasılıkların çerçevelenmesi

Olasılıklar ile bu olasılıklara bağlı kayıp ve kazancın psikolojik değeri lineer olarak artmaz. Bir milyon dolarlık bir ödül kazanma şansıyla ilgili olasılık artışıyla ilgili %0’dan %5’e olan artışla, %95’ten %100’e olan artışın yarattığı psikolojik mesafe kesinlikle aynı değildir.

%0’dan %5’e artış hiç olmayan bir imkânın doğduğuna, %5’ten %10’a artış olasılıklarda iyileşmeye (kazanma olasılığı iki kat artmış olsa da beklentinin psikolojik oranı iki kat artmaz), %95’ten %100’e artış ise kesin değilken kesinleşmeye karşılık gelir ve her birisinin psikolojik etkisi birbirinden tamamıyla farklıdır231. Bu gerçek dikkate alındığında Maurice Allais, beklenen fayda kuramıyla çeliştiği için paradoks olarak adlandırdığı problem de çözülmüştür. Bu problem Tablo 1.4’te ifade edildiği gibi bir soru çiftinden oluşmaktadır.

230

Ibid.: 453

80

Tablo 1.4 Allais paradoksu soru çifti

KUMAR 1 KUMAR 2

A: %100 olasılıkla 1 milyon mu? B: %89 olasılıkla 1 milyon, %10 olasılıkla 5 milyon, %1 olasılıkla hiçbirşey kazandıran bir oyun mu?

C: %11 olasılıkla 1 milyon mu? D: %10 olasılıkla 5 milyon mu?

Beklendiği üzere kumar 1 için popüler seçenek A iken kumar 2 içinse B’dir. Zira u(x), x parasal değerinin faydası olmak üzere her bir kumar için fayda formülünün sırasıyla birinci ve ikinci kumarlar için:

1 x u(1 milyon) > 0,10 x u(5 milyon) + 0,89 x u(1 milyon) + 0,01 x u(0) (1.1)

0,11 x u(1 milyon) < 0,10 x u(5 milyon) (1.2)

olacağı açıktır. Ancak beklenen fayda kuramına göre her iki kumar için de A seçeneğinin seçilmesi gerekir, çünkü birinci kumarın terimleri yeniden düzenlendiğinde (aynı faydalı terimler arasında aritmetik işlem yapıldığında) her iki kumarın aslında birbirinin aynısı olduğu, buna rağmen büyüktür / küçüktür işaretinin her iki durum için farklı yöne baktığı, dolasıyıla bu iki yanıtın birbiriyle çelişkili olduğu ortaya çıkar.

Birinci kumar : %11 x u(1 milyon) > %10 x u(5 milyon) (1.3)

Kahneman ve Tversky’e göre ekonomik aktörlerin olasılıklara verdikleri ağırlıkların lineer olmaması bu paradoksun nedenidir. Nitekim yaptıkları pek çok deney sonucunda hipotetik bir olasılık ağırlıklandırma fonksiyonu elde etmişlerdir. Bu hesaplamalardan elde ettikleri gözlemsel karar ağırlığı ve olasılık tablosu Tablo 1.5’te gösterilmiştir. Bu tablodaki noktalardan elde edilen fonksiyonun eğrisi ise Şekil 1.7’de gösterilmiştir.

Tablo 1.5 Karar ağırlığı – Olasılık tablosu 232

Olasılık (%) 0 1 2 5 10 20 50 80 90 95 98 99 100

Karar Ağırlığı 0 5,5 8,1 13,2 18,6 26,1 42,1 60,1 71,2 79,3 87,1 91,2 100

81 Çıktıların çerçevelenmesi

Bir olayın çıktıları da nötral kabul edilen bir referans noktasına nispetle pozitif ya da negatif olarak algılanabilir ve bu da karar çerçevesini değiştirerek seçimin kaymasına neden olabilir. Örneğin at yarışlarında o gün çoktan 140 $ kaybetmiş birisi 15:1 oranlı son yarışa 10 dolar yatırmak konusunda hakkında karar verirken iki referans noktasına başvurabilir: Ya o günkü kaybından bağımsız olarak son yarışı 140 $ kazanç, 10 $ kayıp şeklinde iki seçenekli bir problem olarak görür. Ya da tüm günü hesaba katarak 0 $ kazanç (kaybettiklerini geri almak) veya 150 $ kayıp şeklinde iki seçenekli bir problem olarak görebilir233. O halde burada hangi referans kullanılarak bir karar çerçevesi oluşturulacağı tercih edilecek opsiyon üzerinde değişiklik yaratabilir.

Şekil 1.7 Karar ağırlığı eğrisi234

233

Tversky ve Kahneman, “The Framing of Decisions and the Psychology of Choice”.: 456.

234 Daniel Kahneman ve Amos Tversky, “Advances in Prospect Theory: Cumulative Representation of Uncertainty” Journal of Risk and Uncertainty. 5 (1992): 297–323.: 310

0 25 50 75 100 0 25 50 75 100 A ğır lık Verili Olasılık

82

Kahneman ve Tversky bu etkiyi test etmek için aşağıdaki gibi bir problem tasarlamışlardır ve bu problem sonuçlarıyla birlikte aşağıya aktarılmıştır235:

“Problem 8 [N=183]: Bir tiyatro oyununa gitmeye karar verdiğinizi varsayın. Bilet 10 $. Tiyatro binasına gider gitmez fark ediyorsunuz ki yolda 10 $ düşürmüşsünüz. Yine de 10 $ ödeyip oyuna girmeyi tercih eder misiniz?

Evet (%88) Hayır (%12)

Problem 9 [N=200]: Bir tiyatro oyununa gitmeye karar verdiğinizi

varayın. Tiyatro binasına gider gitmez bileti kaybettiğinizi fark ediyorsunuz. Ne yazık ki bilet kayıtlı değildi ve girebilmek için ispatınız yok. Yeni bir bilet için 10 $ öder miydiniz?

Evet (%46) Hayır (%54)”

Aslında tiyatro biletinin 10 $ değerinde olduğu ve fiyatı değişmediği düşünülünce yolda 10 dolar düşürmekle tiyatro biletini düşürmek arasında bir fark yoktur. Buna rağmen karar çerçevesinin değişmesi tercihleri etkilemekte, yolda 10 dolar düşürmüş olmayı tiyatroyla ilişkilendirmeyen ve onu bağımsız bir kayıp olarak gören katılımcılar oyuna devam etmeyi tercih ederken, bileti kaybettiklerini düşünenler hayır yönünde eğilim göstermişlerdir.

Benzer Belgeler