• Sonuç bulunamadı

Çalışma Ortamlarının Tasarımı ve Etkin Kullanımında Dikkate

2. KİSR’NİN ÖNLENMESİNDE UYGULANABİLECEK ANA İLKELER

2.1. Çalışma Ortamlarının Tasarımı ve Etkin Kullanımında Dikkate

Gerçek çalışma ortamlarını ergonomik koşullara uygun tasarlamak ve çalışanların daha sağlıklı çalışma duruşları ile iş yapmalarını sağlamak amacıyla kullanılabilecek çeşitli ilkeler mevcuttur. Bu ilkelerin ışığında gerçekleştirilecek ergonomik bir tasarımın getirebileceği ek maliyet, bu ana ilkeler ışığında tasarlanmamış sağlık ve güvenlik açısından yetersiz koşullara sahip çalışma ortamlarında iş yapmaktan dolayı ortaya çıkacak maliyet ile karşılaştırıldığında, çok düşük ve önemsiz kalmaktadır. Çalışma ortamlarında karşılaşılan sorunların birçoğu mevcut sağlık ve güvenlik yönetmelikleriyle ve iyi uygulama örneklerine ilişkin rehberlerin takip edilmesiyle önlenebilmektedir. Bu kapsamda, işyerindeki görevlerin değerlendirilmesi, önleyici tedbirlerin alınması, bu tedbirlerin etkinliğinin ve sürekliliğinin kontrol edilmesi önemli bir yere sahiptir. Devlet ve işverenler çalışanlarını korumak için daha çok çaba göstermeli ve çalışanlar da kendi sağlıklarını yakından ilgilendiren KİSR'na ilişkin riskler konusunda daha bilinçli olmalıdır.

23

KİSR’da en önemli risk kaynağını işlerin gereksiz tekrarları oluşturmaktadır. Uygulanan güç, sabit vücut pozisyonları, benzer hareketlerin defalarca tekrarını gerektiren iş adımları da KİSR’na sebep olan faktörlerdir. Çalışanları bu rahatsızlıklardan koruyabilmek için alınacak önlemlerin amacı, uygun iş tasarımı aracılığıyla işteki tekrarların azaltılması olmalıdır. İş tasarımları; makineleştirme, iş rotasyonu, iş zenginleştirme veya takım çalışması dikkate alınarak yapılmalıdır. İş rotasyonu çalışanın farklı görevler yapmasını ve farklı kas gruplarını çalıştırmasını sağlamaktadır. İş zenginleştirme ile işteki görevlerin çeşitliliği artmakta bu da işteki monotonluğu ortadan kaldırarak vücudun belli bölgelerindeki aşırı yüklenmeyi azaltmaktadır. Takım çalışması ise kassal çalışmaların dengeli bir şekilde dağılımını ve çalışanlar arasındaki görev değişimleri aracılığıyla çeşitlilik sağlamaktadır. Uygun iş tasarımları ile işteki tekrarların azaltılamaması durumunda ise işyeri düzenleme, kullanılan araç ve ekipmanların tasarımı ve uygun iş tasarımı çalışmaları gibi önleyici stratejiler dikkate alınmalıdır.

Çalışma yeri tasarımında amaç çalışma ortamının çalışana uygun hale getirilmesidir. Çalışma yerinin değerlendirilmesi sonucunda KİSR’nin kaynakları belirlenebilmektedir. İş istasyonlarının uygun tasarımı, çalışma pozisyonu için gerekli olan gücün azaltılmasını sağlamaktadır (CCOHS, 2012). Bu noktada çalışana ait tek bir ideal pozisyon olmadığı da unutulmamalıdır. Her çalışanın yaptığı iş ve çalışma ortamı tek tek ele alınarak incelenmeli ve bu noktada fizyolojik, biyomekanik ve antropometrik tasarım prensiplerinden yararlanılmalıdır.

Biyomekanik; mekanik ve fizik kurallara göre insan vücudunun hareketlerini ve bu hareketleri yaparken veya vücudun bir duruşu sırasında kas veya kas gruplarına düşen mekanik yükü tahmin etmek ve azaltmak amacı ile çalışan bir bilim dalıdır. Bunu bazı prensipler aracılığı ile gerçekleştirmektedir:

 Vücut duruşları ve hareketleri mümkün olduğu kadar vücudun doğal yapısına uygun olmalıdır. Çünkü vücudun doğal duruşundaki yüklenme ve zorlanmalar en az seviyededir.

 Yapılan iş mümkün olduğu kadar vücuda yakın yapılmalıdır.

24

 Ani hareketler ve kuvvet sarfları, sırtta ve bel bölgesinde ani ağrılara neden olmaktadır. Herhangi bir duruş veya hareket uzun süre devam ettirilmemelidir. Sabit duruşlar veya tekrarlı hareketler uzun dönemde kaslarda ve eklemlerde rahatsızlıklara neden olmaktadır.

 Uzun süre statik kassal çalışma veya durma kas yorulmasına ve kas performansının düşmesine neden olmaktadır.

 Kas gücünün tamamen tüketilmesinden kaçınmak gerekmektedir. Çünkü böyle bir durumda kasın eski gücüne dönmesi uzun zaman almaktadır.

 Çalışma sırasında uzun ve tek bir ara vermektense kısa ve çok sayıda mola vermek daha iyi olmaktadır.

Fizyoloji; canlının hayati fonksiyonlarını ve sistemlerinin işleyişini inceleyen bir bilim dalıdır. Fizyolojik tasarım prensipleri;

 İnsanın çalışması sırasında yapmış olduğu duruş ve hareketler nedeni ile kasların ihtiyaç duyacağı enerji miktarının belirlenmesi ve sağlıkla ilgili problemler oluşturmayacak şekilde tüketilecek bu enerjinin sınırlandırılması,

 Çalışma sırasında metabolizmanın yaşadığı değişiklikleri kontrol altında tutabilmek amacıyla, çeşitli fizyolojik göstergelerin kabul edilebilir sınırlarının belirlenmesi,

 Sürekli kassal çaba neticesinde kasta oluşan yorgunluğun ve genel olarak vücutta oluşan yorgunluğun belirlenmesi ve buna bağlı olarak sürekli çalışma ve dinlenme zamanlarını hesaplanması konularında insan-makine sistemi tasarımına destek vermektedir.

Antropometri; insanın vücut ölçülerinin belirlenmesi ve uygulamaya aktarılması ile ilgilenen bilim dalıdır. Çalışma yerlerinin, gerekli araç ve ekipmanların tasarımında:  İnsan vücudunun tümünün ve iş açısından baş, el, kol, ayak, bacak gibi önemli

organlarının boyutları,  Vücudun doğal konumu,

 Eklemlerin hareket alanı, eklemlerle birbirine bağlı elemanların boyutları ve buradan elde edilen ulaşım mesafeleri,

25

 Anatomik-optik, bakış ve görüş alanlarının sınır şartlarını ve gözün rahat bakış eksenini de dikkate alarak hacimsel olarak görülebilecek bölgenin belirlenmesi konularında antropometriden yararlanılmaktadır.

Çalışan insanların fiziksel rahatlıkları ve beden yeteneklerini en üst düzeyde kullanabilmeleri öncelikle, kullandıkları malzemeler, çalışma yüzeyleri ve hacimlerin onların boyutlarına uygun olmasına bağlıdır. Her türlü araç gereci kullanan çalışanların boyut farklılıklarını dikkate alarak tasarım yapmak, çalışanların performansları açısından çok önemlidir. Bu nedenle iş istasyonları; çalışana oturma veya ayakta durma pozisyonları için seçenekler sağlamalı, çalışanın vücut ölçülerine ve şekline uygun ve ayarlanabilir olmalıdır (Fığlalı, 2013).

Araç ve ekipmanın uygun tasarımı, görevi tamamlamak için gerekli olan gücü önemli ölçüde azaltmaktadır. Çalışanlara, görevleri için uygun bağlama düzenleri ve şablonların sağlanması uygunsuz pozisyonlardaki kassal çabayı azaltmaktadır. İyi tasarlanmış çalışma alanı ve uygun araçlar ile desteklenmiş bir iş, çalışanın gereksiz boyun, omuzlar ve üst uzuv hareketlerinden korunabilmesini sağlamaktadır. Tekrarlı görevler içeren işleri yapan çalışanlar için eğitim verilmelidir. Çalışanların, görev ve bireysel ihtiyaçlarına göre iş istasyonlarını nasıl ayarlayabileceklerini bilmeleri gerekmektedir. Çalışanlara verilecek eğitimler, kasları rahatlatmak için görevler arasında verilecek kısa süreli molaların ve dinlenme zamanlarının önemini vurgulayarak avantajlarını öğretmelidir. Eğitimlerde ayrıca çalışanlara bütün vardiya boyunca oluşabilecek kas gerginliğini bilinçli bir şekilde nasıl kontrol altına alabileceklerine dair bilgiler de verilmelidir (CCOHS, 2012).

Benzer Belgeler