• Sonuç bulunamadı

IV. BULGULAR VE YORUMLAR

4.6. Çalışma Kapsamındaki Araştırmaların Sonuç ve Önerilerine Genel Bir Bakış

Bu bölümde araştırma kapsamında değerlendirilen makale, bildiri ve tezlerin sonuç ve önerileri yer almaktadır. Araştırmaların birçoğunda aynı sonuçlar ortaya çıkmış ve bu sonuçlara benzer çözüm önerilerinde bulunulmuştur.

4.6.1. Çalışma Kapsamındaki Araştırmaların Sonuçları ve Öğretmenlik Uygulamasında Karşılaşılan Sorunlar

Öğretmen adaylarının mesleğe giriş davranışlarını kazanıp ilk meslekî yeterliliklerini geliştirdikleri dönem; hizmet öncesi okul deneyimi sürecidir. İçerik analizi yapılan araştırmalarda genel olarak okul deneyimi uygulamalarının öğretmen adaylarının mesleki tutum ve davranışları üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir (Oğuz, 2004; Kudu, Özbek ve Bindak, 2006; Aydın, Selçuk, Yeşilyurt, 2007;

Niğde 2 Rize 3 Sakarya 4 Samsun 2 Siirt 1 Sivas 2 Trabzon 10 Uşak 2 Van 3 Zonguldak 1 Toplam 129

91

Becit, Kurt ve Kabakçı, 2009, s.181). Dolayısıyla eğitim fakülteleri ve uygulama okullarının okul deneyimi uygulamalarını, öğretmen adaylarını yüksek meslekî standartlara ulaştırabilecek düzeyde etkinliklerle organize edip yürütmesi büyük önem arz etmektedir. Ancak, öğretmen yetiştirmede yapılan yeni düzenlemelerde teorik bağlamda olumlu gelişimler gözlense de, Türkiye'nin öğretmen yetiştirmede deneyimi yeterince dikkate almadığı görülmektedir. Özellikle öğretmenlik uygulamalarının yönetimiyle ilgili kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonun sağlanmasında ve getirilen görev ve sorumlulukların ve yapılacak değerlendirmelerin sınıf-okul ortamında gerçekleştirilmesinde sorunlar yaşandığı çıkan sonuçlardan anlaşılmaktadır.

Öğretmen adaylarının tecrübe kazanması ve mesleğe biraz daha hazırlıklı gitmesi açısından nispeten olumlu görülen öğretmen uygulamalarını ve öğretmenlik deneyimini bünyesinde barındıran öğretmen yetiştirme programlarının ve Fakülte-Okul İşbirliği modelinin birçok eksiği ve açıklık getirilmesi gereken yerleri olduğu ve uygulamalarda sıkıntıların yaşandığı, yapılan çalışmalardan çıkan sonuç ve değerlendirmelerde açıkça görülmektedir (Koç; 1998; Arı ve Kiraz, 1999; Sevim, 2002; Azar, 2003; Sılay ve Gök, 2004; Paker, 2005; Kudu, Özbek ve Bindak 2006; Eraslan, 2008; Özmen, 2008; Dursun ve Kuzu, 2008; Bulunuz ve diğerleri, 2012). Fakülte-Okul İşbirliği kapsamında uygulama derslerinin Türkiye'de ilk kez yürürlüğe konmasından kaynaklı sorunların en başında alt yapı ve hazırlık eksikliği gelmektedir (Arı ve Kiraz, 1999; Özmen, 2008). Okulların teknolojik bakımdan yetersiz olması ve bir uygulama öğretmenine düşen aday öğretmen sayısının fazla olması adaylara sağlıklı bir uygulama yapma fırsatı tanımamaktadır. Fakülte-Okul İşbirliği kitabında yer alan içerik tam olarak uygulamaya konulamamış, fakülte-okul işbirliği kapsamındaki paydaşların sorumluluklarını nasıl yerine getireceği ve dönüt sağlayacağı belirtilmemiştir. Yeni uygulamaya ilişkin öğretim elemanlarına yeterli hizmet içi eğitim verilmemiş ve konu üzerine uzmanlar yetiştirilmemiştir. Eğitim fakültelerinde bütün derslerde uzmanlık aranırken, öğretmenlik uygulaması dersi için sadece eğitim fakültelerinde öğretim elemanı olmak yeterlidir. Dersin nasıl değerlendirileceği açıkça belirtilmediğinden uygulama dersi öğretim elemanları tarafından farklı şekillerde yürütülmektedir. Bu durum öğretmenlik bilgisi olmayan kişilerin de bu dersi vermesine yol açmıştır. Oysa ki ölçme ve değerlendirme kriterlerinin önemli olduğu uygulama dersi için uzman kişilerin gerekli eğitimden geçtikten sonra ders vermeleri gerekirken bunun tam tersi yaşanmış ve hem fakülte öğretim üyeleri hem de öğrenciler açısından uygulama dersi

92

önemsizleşmiştir. Aynı durumun uygulama okullarında da yaşandığı yapılan çalışmalarda görülmektedir. Uygulama okullarının özensizce seçilmesi, uygulama koordinatörü ve uygulama öğretmenlerinin süreçten habersiz seçilmesi, uygulama öğretmenlerinin seçiminde hatır gönül ilişkisine bakılarak uzmanlık ve yeterlilik aranmaması, aday öğretmenlerin uygulama öncesi, esnası ve sonrasında gerek uygulama öğretmeni gerekse uygulama öğretim elemanından gerekli dönütleri alamaması gibi sorunlar uygulamada aksayan yönlere örnek teşkil etmektedir (Bulunuz ve diğerleri, 2012). Ayrıca; içerikte yer alan bazı etkinliklerin uygulanabilirliğinin zor olması, uygulama öğretmenlerinin adaylara yeterince yardımcı olmaması, uygulama öğretim elemanlarının adaylara gerekli dönüt ve düzeltmeleri zamanında vermemesi, uygulama öğretmenlerinin eski yöntemleri göstermesi ve adayların uygulama derslerini bir yığın kağıt ve hayali formlar doldurulması gereken formalite dersler olarak görmesi, uygulama süresince öğretmen adaylarının yeterli düzeyde ders anlatamaması, gibi sorunlar yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir (Gömleksiz, 2000: 758; Azar, 2003; Paker, 2005; Eraslan, 2008; Özmen, 2008; Dursun ve Kuzu, 2008).

4.6.2. Çalışma Kapsamındaki Araştırmaların Önerileri

Çalışma kapsamındaki araştırmaların önerileri de incelenmiştir. İncelenen araştırmaların birçoğunda benzer önerilerde bulunulmuş ve bu önerileri başlıcaları aşağıda verilmiştir (Gömleksiz, 2000: 759; Sevim, 2002; Sılay ve Gök, 2004; Gökçe ve Demirhan, 2005: 51; Aydın ve diğerleri, 2007; Dursun ve Kuzu, 2008; Becit ve diğerleri, 2009; Yeşilyurt, 2010):

 Öğretmen adaylarının uygulama okullarına dağılımı yapılırken, okulların fiziki imkanları göz önünde bulundurulabilir. Uygulama öğretmenlerine taksim edilen öğretmen adayı sayısı düşürülebilir.

 Uygulama öğretmenleri, uygulama öğretim elemanı ve okul koordinatörüyle iletişim ve işbirliği içinde adayların yapacağı etkinlikleri planlanmasına ve uygulama programının düzenlenmesine daha fazla özen gösterebilir.

 Uygulama öğretim elemanları, öğretmenlik uygulamalarından önce adaylara mesleğin gerektirdiği rol ve davranışları ayrıntılı bir şekilde basite indirgeyerek açıklayabilirler. Adaylar, uygulama etkinliklerini yürüterek kazanabilecekleri davranışlar hakkında bilgilenip ilgili becerilerin

93

geliştirilmesine yönelik gerekli hazır bulunuşluk düzeyine ulaşmış olmalıdırlar.

 Öğretmen adaylarının dönem içerisinde farklı özelliklere ve niteliklere sahip okulların deneyimlerini kazanmaları ve kendilerini farklı okulların şartlarına göre geliştirmeleri sağlanabilir.

 Öğretmen adayları, öğretmenlik uygulaması kapsamında öğretim elemanları tarafından, yapacakları çalışmalar hakkında kapsamlı bir biçimde bilgilendirilmeli, uygulama okullarına gidilip adayların sunularının izlenmesinin yanı sıra, her hafta düzenli bir biçimde geribildirim ve bilgilendirme toplantıları yapılabilir. Bu toplantılara, uygulama öğretmenlerinin de katılması önemli ve gerekli görülmektedir.

 Uygulama öğretmenleri, eğitim ortamları düzenleyebilme, sınıf içi iletişimi ve öğrencilerin katılımını ve öğretmen adaylarının öğretmenlik uygulaması sırasında daha aktif rol alabilmelerini sağlama konusunda daha fazla sorumluluk üstlenebilir.

 Uygulama okulu yönetici ve öğretmenlerinin öğretmenlik uygulamasına karşı daha olumlu bir tutum içerisinde olmaları sağlanabilir. Bu amaçla okulların yönetici ve öğretmenleri hizmet içi eğitimden geçirilebilir ve bu konuda maddi destek sağlanabilir.

 Öğretmenlik uygulaması süresi uzatılabilir ve öğretmen adaylarına daha fazla ders anlatma imkanı tanınabilir.

 Öğretmen adaylarının lisans eğitimlerinin başından sonuna kadar işbirliği yapılan okullarda uygulamalı olarak gözlem yapabilmesi ya da görev alabilmesi sağlanabilir.

 Uygulamaların video kaydı alınarak, öğretim elemanlarının uygulamaları daha fazla izlemeleri, videoların sınıf ortamında izletilmesiyle de benzer durumlarda diğer öğretmen adaylarının kendilerini geliştirmelerine yardımcı olunabilir.

 Laboratuar ortamında gerçekleştirilen uygulamalar internet üzerinden web kameralar kullanılarak yayınlanabilir, dolayısıyla uygulamalar danışmanlar ve öğretmen adayları tarafından internet üzerinden eş zamanlı olarak gözlemlenebilir.

94

 Öğretmen adaylarının üniversitede aldıkları eğitim etkinliklerinde, gerçek yaşama dayalı uygulamalı etkinliklere daha fazla ağırlık verilmelidir. Üniversitede gerçekleştirilen uygulama etkinliklerine ilköğretim okullarından da öğretmenler davet edilmeli, onlardan öğrencilerin uygulama etkinliklerine ilişkin görüş ve önerileri alınabilir.

 Öğretmen adayları, fakültede kazanmış olduğu bilgi ve becerileri okul ortamında etkili bir şekilde sergileyebilmeleri için mesleğe odaklanmalı, kendisini öğretmen olarak görmeli, uygulama öğretmeniyle uyumlu çalışmalıdır.

 Okul idaresi öğretmen adaylarına her konuda yardımcı olmalı, onlara geniş materyal ve laboratuar olanağı sunabilir.

 Öğretim elemanları adayların okulda yürüttükleri uygulamaları daha fazla ciddiye alıp onları düzenli olarak takip edebilir.

 Fakülte-okul işbirliği düzenli bir şekilde sağlanabilir ve bu koordinasyonu pekiştirecek yeni birimler oluşturulabilir.