• Sonuç bulunamadı

Ş. TEOMAN DURALI'DA FELSEFE-BİLİM

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2024

Share "Ş. TEOMAN DURALI'DA FELSEFE-BİLİM"

Copied!
142
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

Bu tezi okuyarak içerik ve nitelik açısından incelediğimizi ve yüksek lisans derecesi almak için yeterli olduğunu onaylıyoruz. Felsefe-bilim, felsefe ile bilimin birbirini beslediği, biri olmadan diğeri düşünülemeyen bütünleşik bir yapıdır. Duralı'ya göre felsefe-bilim, temelini mantık, kültür, fizik ve metafizik çalışmalar, canlılık, evrim ve ahlak gibi pek çok alandan alan, tek boyutlu sayılamayacak kadar kapsamlı bir çabanın ürünüdür.

Descartes'a göre Batı düşüncesinde, özellikle onun üzerinde durduğu İngiliz Yahudi medeniyetinin zihniyetinde, değerli bir varlık olan insanın insani özelliğinin ortadan kaldırılarak felsefe-bilimin bozulduğu bir durum söz konusudur. Felsefe ve bilimle uğraşabilmek için insana yeniden değer verilen düzende Duralı, Descartes'tan sonra Batı düşüncesinin dayattığı makine adamın yerini almıştır.

ABSTRACT

ÖNSÖZ

KISALTMALAR

GİRİŞ

BÖLÜM

FELSEFE-BİLİMİN ORTAYA ÇIKIŞI

BÖLÜM

TEOMAN DURALI PENCERESİNDEN SON DÖNEM FELSEFE-BİLİMİN YAPISI

Varoluşun gerçeklikteki gözlemlenebilir yansımaları, var olanlardır.”165 Kant hem metafizikle hem de fiziksel dünyayla ilgilenir. Kant metafiziği olası deneyimin sınırlarıyla sınırladı.'167 Fiziksel alan doğaya, gördüğümüzü, duyduğumuzu, yaptığımızı, yani deneyim alanını verir. 34;Akıl, duyum yoluyla gelen verileri düzenleyerek bilim üretir.”168 Algılama yeteneğinin izlediği yol ise gerçekliktir.

Her ikisinin de anlamı aşkın olsa da Aşkın'da bu durum yoktur ve bu alan deneyime kapalıdır "176. A priori deneyimden kaynaklanmaz, duyuları oluşturan zihinsel bir olaydır, doğuştandır." 177 Yani bir şeyi deneyimlemek için anlama gücü gereklidir. Aksi halde mantık kurallarına uygun olarak fikirler arasında bağlantı ve bağlantılar kurularak oluşan bir yargıdır.”179 Bize konu hakkında bilgi veren yüklemdir.

Ancak Fransız Aydınlanmasının aktif yüzü olan akıl anlamında her türlü otoriteden, özellikle dini otoriteden bağımsız bir yapı bulunmaktadır.”184. Ancak bu çalışmalar sonucunda Batıcılık, İslamcılık ve Türkçülük olarak adlandırılan akımlar ortaya çıkmıştır. ortaya çıktı."186. "Felsefe dil aracılığıyla düşünür."187 Burada amaç, dilini kaybetmeden, kültürünü bozmadan düşüncenin altyapısını oluşturmaktır.

Felsefenin milli dilde yazılması ve çizilmesi esastır."190 Eğer toplumun kendi dili felsefeye ve bilime uygun değilse başka dillere ihtiyaç vardır. Bu koşullar altında felsefenin fazla bir şey yapamaması doğaldır. Sonuçta dil, felsefenin canı ve malıdır.”191. Hangi dini inanca sahip olduğunuz önemli değil.”197 Bu bakımdan İslam, esas olarak insanları Allah'ın kulları olarak ele alır.

"Aile yaşayan, aşkın, doğaüstü, sosyo-kültürel kurumsallaşmış bir olaydır."206 Diğer canlılardan farklı olarak anne-babanın sorumluluğu vardır. Bu nedenle kadınların şefkatli bireyler yetiştirmesi, erkeklerin ise disiplinli bireyler yetiştirmesi ancak onunla mümkündür. görev bilincine sahip bir aile."207. 34;Din, kutsallığın, dolayısıyla saygının ve nihayetinde ahlakın aktığı kaynaktır."223 Din, bir dizi ahlaki kuraldır.

Sürekli olarak dış dürtülere maruz kalıyorsa, alışkanlıkları olan bir insandır; içten içe emrettiğini yaparsa özerk, ahlaklı bir insandır."226. Mantık-matematikte duygu yükünden tamamen arınmış bir düşünce vardır."249 Mantık-matematik, buna izin vermeyen bir alandır. duygular.

SONUÇ

Batı özellikle bilimde, sanatta, edebiyatta ve daha birçok alanda ilerlemiş olabilir ama Batı'dan yararlanmanın yolu oradan alınanları doğrudan uygulamak olmamalıdır. Duralı, pek çok ülkeyi gezmiş, birçok kültürle etkileşime girmiş, bir düzineye yakın dile aşina, hem Doğu hem de Batı kültürüne hakim son dönem Türk düşünürüdür. Aslında Osmanlı Türkleri 1800'lü yıllardan sonra bu yönde belli bir noktaya ulaşmış ancak Batı'ya yönelen ve taklitten öteye gidemeyen bazı düşünürlerimiz yüzünden felsefi-bilimsel altyapı oluşturulamamıştır.

Çünkü felsefe-bilim mantık, dil, kültür, fizik-metafizik, canlılık, evrim ve ahlak gibi pek çok konuyu iç işleyişinde barındırmaktadır. Duralı, yirminci yüzyılın felsefe ve bilim açısından en öne çıkan sorununun, felsefe ve onun özü olan metafizik bağlamında insanlığın varoluş sorunu olduğunu belirtiyor. Çünkü kendisinden önceki pek çok düşünür buna dikkat çekmiş olsa da konu en belirgin şeklini Darwin'de almıştır.

İnsanlığın yok olması, kültürün, bilimin, felsefenin ve insanı değerli kılan birçok kavramın yok olması demektir. Aslında felsefi-bilimsel kavramlar, Tanrı, ruh, ahlak gibi metafizik konulardan oldukça uzak, yalnızca akla ve tecrübeye dayalı bir sistem içermektedir. Kapitalizme, kapitalizme ve mekanizmayla işleyen, istikrarlı bir ideolojik felsefe-bilim yapısını sağlayan evrimciliğe karşı Alman felsefesinin önemli ismi Kant'a özel bir yer ayırır.

34; Kant, Saf Aklın Eleştirisi'nde aklın sınırlarını ortaya koyarken, Pratik Aklın Eleştirisi'nde metafizik kavramlar olan ahlak, özgürlük ve Tanrı kavramına özel bir önem verir. anladığımız kadarıyla felsefe-bilimin ideolojik kullanımına engel olan Duralı' Kant'ın bu soruyla ilgilenmesinin nedeni, Kant'ın bu görüşü ile felsefenin bir dalı olan ahlak arasındaki doğrudan bağlantıdır. -bilim. İnsan varlığının en önemli konularından biri de felsefe-bilimin önemli konularından biri olan ahlaktır.

Duralı'ya göre felsefe-bilim; evrim, doğa, canlılar, dil, din, ahlak gibi pek çok konuyu kapsayan sistematik düşünme anlamına gelir. Kültür, felsefe ve bilim üreten insanların manevi yönünü ortadan kaldıran, sadece maddi yönünü dikkate alan bu anlayış, bir bakıma felsefe-bilimin önünü tıkamaktadır. Söz konusu felsefe-bilimin var olabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi için insanın insani niteliklerinin korunması zorunluluğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

KAYNAKÇA

Ş. TEOMAN DURALI BİBLİYOGRAFYASI

Felsefe Bölümü Öğretim Görevlisi: "Eski Çin, Hint, İran Düşünce Tarihi", "Eski Ege (Yunan) Felsefesi", "Yeni Çağ (İslam ve Avrupa [Fransız, Alman, İngiliz]). 2016 – : Öğretim Görevlisi İstanbul Medeniyet Üniversitesi Felsefe Bölümü Ülkedeki asıl hizmet yeri İstanbul Üniversitesi dışında on beştir.

ÜYESİ BULUNDUĞU DERNEKLER

Bir diğer kolu ise aslen Kafkasyalı olan ve babaannesi Çerkes olan Fatma Hanım'ın ailesidir ve aile üyeleri, birçok Çerkes gibi Osmanlı ordularında görev yapmıştır. Bu yapıdaki çeşitliliği sınırlarımızın dışından gelen Alman asıllı babaannesi Hilda Hanım da eklemiştir. 34; Charles Darwin ve yüzyılımıza damgasını vuran modern evrim düşüncesinin doğuşu", İstanbul Üniversitesi Felsefe Arşivi Dergisi, s.

34;Aristoteles'in Canlılar Üzerine Düşünceleri ve Metinler Işığında Evrimlerine Sorunsal Yaklaşım", İstanbul Üniversitesi Felsefe Arkvi Dergisi, S. 34;Boris Rybak'ın Physique Et Biologie başlıklı makalesinin Analizi ve Değerlendirilmesi", İstanbul Üniversitesi Felsefe Arkvi Dergisi, S 34: Aristoteles'in canlı varlıklar sorunu ve onların evrimi üzerine düşünceleri", Comtes Rendus de la Conférence sur I'Influence d'Aristoteles Dans le Monde Méditerranéeen, C.,S.

34;An Introductory Essay On The Biological Foundations Of A Priori Cognitive Faculties", Sixth İnternational Kant Congress, C., S. 34;Philosophy-Science From The Biotic Standpoint", Uroboros/International Journal Of The Philosophy Of Biology, C. 1, S.1 (1991), ss. 34; A Reassessment of Human Evolution / A Spiritual and Material Assessment of Human Evolution Based on Islamic Consideration", Ludus Vitalis, C.2, S.

34; Evolution as an embodiment of emerging modern global civilization", Homo Pragmatico- Theoreticus/Philophie- Interdisziplinarität und Evolution- Information, C., S.

Referanslar

Benzer Belgeler