• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1 GĠRĠġ

1.7 Uçucu Kül

UK üretimini; santral tipi, iĢletim biçimi, kömürün cinsi, yanma biçimi gibi çeĢitli faktörlerden etkilenmekle birlikte genel olarak elektrik enerjisi üreten termik santrallerde kullanılan taĢkömürünün %10-15’ini, linyit kömürünün ise %20-50’si kül olarak ortaya çıkmaktadır. Yanma sonu ortaya çıkan külün %75-85’i baca gazları ile kazandan çıkmaktadır. Bu atıklara uçucu kül denilmektedir. UK’ların tutulmasın elektrofiltreler ve siklon denilen toz tutucular sayesinde sağlanmaktadır (Morrison, 1970).

Termik santrallerin atık maddesi, toz linyit kömürün yanması ile meydana gelen ve baca gazlarıyla sürüklenen çok ince kül parçacıklarıdır (Gödek, 2015). UK yoğunluğu genel olarak 2,1 ve 2,7 g/cm3 arasında olmaktadır (Gündeșli, 2008).

UK’ların sınıflandırılmasında, kimyasal bileĢen yüzdesine göre esas olarak ASTM C 6l8 ve TS EN 197-1 standartları baz alınmaktadır.

ASTM C 618 standardına göre UK, F ve C sınıflarına ayrılırlar. F sınıfı UK, bitümlü kömürden üretilen SiO2+Al2O3+Fe2O3 yüzdesi %70’den fazla olan ve CaO yüzdesi

%10’un altında olduğu için düĢük kireçli UK olarak da adlandırılan küllerdir. Puzolanik özelliğe sahiptirler. C sınıfı UK ise, linyit veya yarı-bitümlü kömürden üretilen ve toplam SiO2+Al2O3+Fe2O3 miktarı %50’den fazladır. CaO > %10 olduğu için de yüksek kireçli UK olarak adlandırılırlar. C sınıfı UK, puzolanik özelliğin yanı sıra bağlayıcı özelliğe de sahiptirler ( ASTM C 618, 2000).

TS EN 197-l’e göre sınıflandırmada ise UK silissi (V) ve kalkersi (W) olmak üzere iki gruba ayrılırlar. (V) sınıfı UK, çoğunluğu puzolanik özelliklere sahip küresel taneciklerden meydana gelen esas olarak reaktif SiO2 ve Al2O3 oluĢan; geri kalanı demir oksit ve diğer bileĢenleri içeren küllerdir. Bu küllerde, reaktif CaO oranının %10’dan az, reaktif silis miktarının %25’den fazla olması gerekmektedir. (W) sınıfı UK ise, hidrolik ve/veya puzolanik özellikleri olan esas olarak reaktif CaO, reaktif SiO2 ve Al2O3’den oluĢan; geri kalanı Fe2O3 ve diğer bileĢenleri içeren küllerdir. Bu küllerde, reaktif CaO oranının

%10’dan fazla, reaktif silis miktarının da %25’den fazla olması gerekmektedir (TS EN 197-1, 2002).

KYB karıĢımları içerisinde, endüstriyel yan ürün olarak ortaya çıkan malzemeler son yıllarda çeĢitli uygulamalarda kullanılmıĢtır. Farklı kategoriler için farklı kullanım alan seçenek değerleri olan UK ve kullanımına yönelik potansiyel rolü aĢağıdaki gibi özetlenebilir.

Kullanım stratejileri üç ana gruba ayrılabilir; kullanım ve ekonomik değerine göre yararlı olmayan, basit dönüĢüm ve ayrıntılı dönüĢüm olarak gruplandırılabilir:

1. Yararlı olmayan; atık ürünlerin depolara yerleĢtirilen kullanımı sınırlı alan doldurma, buna bağlı olarakta jeneratör kullanımı için ekonomik bir yük oluĢturmaktadır.

2. Basit DönüĢüm; atık ürünlerin sınırlı iĢlem veya harmanlama gerektirir. UK, ihtiyaç duyan saf materyallere olan talebin azaltılması ve enerji açısından yoğun olabilecek malzemelerin ikame edilmesi yer almaktadır.

3. Ayrıntılı DönüĢüm; atık ürünlerin geliĢmiĢ kullanım stratejilerini yüksek katma değerli bir ürünü ekleme veya ürünü çıkarmak için önemli iĢlem gerektiren UK değeridir.

UK bir bağlayıcı ile birlikte katkı maddesi olarak tercih edilmesi sonucunda puzolanik özelliğinden dolayı mukavemetinde artıĢ olduğu ve maliyetinde azalmalar saptanmıĢtır (Güneyisi ve Gesoğlu, 2007). UK betonda puzolanik malzeme görevi görmesi yanı sıra boĢlukları doldurma özelliği de bulunmaktadır (Fraay vd., 1989).

Termik santrallerden atık madde olarak elde edilen UK toplanmasının çevre kirliliğinin engellenmesinde büyük rolü vardır. Dünya nüfusunda, meydana gelen artıĢ insanlarda yapı ihtiyacı yanında ulaĢım, konfor, yaĢam, güven vb. beklentilerini arttırmaktadır. Bu beklentiler yapı sektöründe gerekli alanları geliĢimi ile sağlanmaktadır. GeliĢime en elveriĢli ve özellik bakımından en uygun malzeme beton ve betonarmedir. GeliĢim bazı durumlar yanında ekonomik ve çevresel etkilere sebebiyet vermektedir. ĠnĢaat sektöründe buna çok sık rastlanmaktadır. UK kullanımı çevreye verilen zararı da azaltmaktadır. 1 kg çimento üretmek için atmosfere salınan CO2 yaklaĢık 1 kg mertebesindedir (Reiner, 2007).

Çevre konusunda bilinçlenme birçok ülkede sıkı yasal düzenlemeler yanında çimento endüstrisinde çevre konusunda yeni sorumluluklar yüklemiĢtir (DPT, 2000). Birçok

endüstriyel atığın meydana getirdiği olumsuz çevresel etkiyi beton sektörü olumlu bir hale dönüĢtürmektedir.

1.7.1 Uçucu Külün Betonda Kullanımı

UK kullanımı Amerika BirleĢik Devleti’nde 1930’lu yıllara denk gelmektedir. Detaylı ilk çalıĢmayı 1937 yılında R.E.Davis tarafından yayınlanmıĢtır. ABD’de UK kullanıldığı ilk proje yapımı Arizona ve Nevada’nın sınırlarında bulunan Hoover Barajında gerçekleĢmiĢtir. Ġkinci UK kullanımı, Montana’daki Glacier Ulusal Parkı yakınındaki Hungry Horse Barajı idi. 1948-1952 yılları arasında inĢa edilen bu yapı, 2.453.600 metrekarelik alan betonu gerektirmekteydi. PÇ’nin yaklaĢık %35’i UK ile değiĢtirilmiĢtir.

Tamamlandığında, Hungry Horse dünyanın en büyük üçüncü ve en yüksek ikinci beton barajıydı. 1980’lerde inĢa edilen Washington DC bölgesi metro sisteminde UK içeren 200.000 metreküplük beton kullanıldı. 1996’da Atlanta’daki Yaz Olimpiyatları için inĢa edilen 85.000 kiĢilik büyük stadyum, yüksek hacimli UK yapısının bir örneğidir (URL- 1,2018). Avustralya inĢaat malzemeleri sektöründeki en eski kayıtlı kullanım tarihleri 1950’ler, ABD’den ithal edilen UK, 1960’lı yıların baĢlarından beri Snowy Hydro Scheme (Baraj) ve diğer önemli proje inĢalarında kullanılmıĢtır (Baweja ve Nelson, 1998).

Türkiye’de ise DSĠ tarafından ilk çalıĢmalara 1964 yılında baĢlanmıĢtır. UK kullanımı ilk kez 1967-1971 yılları arasında Gökçekaya Baraj yapımında kullanılmıĢtır (Engin, 2015).

ABD’de bir Ģirket, UK 1970’lerde PÇ’nin yaklaĢık %10’unu beton karıĢımında değiĢtirmek için kullanıldı. 1980’lerin baĢlarında, faydaları daha iyi anlaĢıldı. UK hacmi

%15-20’ye yükseldi. Daha büyük sistemlerde beton için, önce %30 daha sonra %40’a kadar UK kullanıldı. 1990’larda %20 UK değiĢimi yaygın kütle betonu için %40’a varan oranlarda yaygınlaĢmıĢtır. 2000’li yıllarda, giderek daha fazla mühendis yapısal betonda

%40-60 UK kullanmaya hedeflemektedirler (URL-1,2018).

Çimento üretiminde puzolanik maddelerin kullanımı gün geçtikçe büyük önem kazanmaktadır. Puzolanik katkılar çimento üretiminde; maliyetleri düĢürmek, dayanımı arttırmak için kullanılmaktadır (Massazza, 1989; Long ve Martel, 1995; Mangat ve Khatıh, 1995).