• Sonuç bulunamadı

FIKIH DERS NOTLARI. 27 Mart 2022 ABDULKER M BAKIR HL Meslek Dersleri Ö retmeni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "FIKIH DERS NOTLARI. 27 Mart 2022 ABDULKER M BAKIR HL Meslek Dersleri Ö retmeni"

Copied!
22
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

FIKIH DERS NOTLARI

27 Mart 2022 ABDULKERøM BAKIR øHL Meslek Dersleri Ö÷retmeni

(2)

Dersin HaftasÕ : 07.02.22 - 11.02.22 HAFTASI øúlenen Konular : 1. Namaz

1.1. Ezan

1.2. NamazÕn Farziyeti ve Önemi

4. ÜNøTE øBADET 1. Namaz

Namaz sözlükte; dua, isti÷far, övgü anlamlarÕna gelir. Farsça bir kelime olan namaz Kur’an-Õ Kerim’de “salat” kelimesi ile ifade edilmiútir.

Dinî bir kavram olarak, tekbirle baúlayÕp selamla sona eren øslam’Õn beú temel esasÕndan biri olup belli eylem ve rükünleri bulunan bir ibadettir. Allah katÕnda en sevimli olan ameldir.

1.1. Ezan

Ezan sözlükte “bildirmek, duyurmak, ça÷rÕda bulunmak, ilan etmek” anlamlarÕna gelir.

Terim anlamÕ olarak; farz namazlarÕn vaktinin geldi÷ini, belirli sözlerle ve özel úekilde müminlere duyurmayÕ ifade eder. AynÕ kökten gelen müezzin “ezan okuyan kimse” demektir.

Biliyor Musunuz?

øslam Medeniyetinin ilk müezzini Bilal-i Habeúi’dir. ølk ezan, Bilal (r.a.) tarafÕndan sabah namazÕnda yüksekçe bir evin damÕnda okunarak uygulamaya konulmuútur.

Namaz, Mekke döneminde farz kÕlÕnmÕú ezan ise hicrî birinci yÕldan itibaren okunmaya baúlanmÕútÕr. Kur’an, Sünnet ve øcma ile sabit olan Ezan, bir belde de øslam dininin hakim oldu÷unun bir göstergesidir. DünyanÕn her yerinde ezan, Peygamberimizin ö÷retti÷i úekilde Arapça olarak okunur. Ezan ile topluma namaz vakitleri bildirilmiú ve øslam dininin en yüce esaslarÕ cihana ilan edilmiú olur.

Dikkat Edelim

Sabah ezanÕnda di÷er vakit ezanlarÕndan farklÕ olarak «hayyel el-felah» sözünden sonra « essalatu hayrun minennevm» sözü (Namaz uykudan hayÕrlÕdÕr.) eklenir. Ve iki defa tekrar edilir.

Kamet kelimesi sözlükte; aya÷a kalkmak, durmak, düzgün ve itidal üzere olmak gibi anlamlara gelir.

Farz namazlara baúlanaca÷ÕnÕ bildirir. Her farz namazdan önce okunmasÕ erkeklere sünnettir.

Kametin sözleri ezandaki sözlerin aynÕsÕ olup, sadece "Hayyaalel-felah’tan «sonra iki defa “Kadkâmeti’ssalâh” (namaz baúlamÕútÕr) cümlesi ilave edilir.

Kamet esnasÕnda ayakta durulur ve kÕbleye dönülür.

Müezzinin EzanÕ Okunurken;

x Abdestli olmasÕ, ezan bitimine kadar baúka kelam konuúmamasÕ müstehaptÕr.

x Yüksek yerde, ayakta ve kÕbleye dönük olmasÕ müstehaptÕr.

x Dikkatli, samimiyetle, do÷ru ve yavaú yavaú okumasÕ müstehaptÕr.

x Yüksek sesle okumasÕ müstehaptÕr.

x ùehadet parmaklarÕnÕ kulak deli÷ine veya üstüne koyarak okumasÕ müstehaptÕr.

x “Hayyeale’s-salâh” derken yüzü sa÷a, “Hayyeale’l-felâh” derken sola çevirmesi müstehaptÕr.

x Ezan bitimine kadar baúka kelam konuúmamasÕ müstehaptÕr.

x EzanÕ iúiten kimselerin susup dinlemesi ve ezana icabet etmesi müstehaptÕr.

x Birkaç camiden ezan okunursa ezanlardan sadece ilkine icabet edilmelidir.

x Ezan bitince Peygamberimize salat ve selam getirilmesi sonra da ezan duasÕnÕn okunmasÕ müstehaptÕr.

(3)

1.2. NamazÕn Farziyeti ve Önemi

x øslam dininde namaz, imandan sonra üzerinde önemle durulan temel ibadetlerin baúÕnda yer alÕr.

x Namaz, akÕllÕ ve ergenlik ça÷Õna girmiú her Müslümana farzdÕr.

x Namaz önceleri sabah ve akúam olmak üzere günde iki defa, ikiúer rekât olarak kÕlÕnÕyordu.

x Hicretten iki yÕl önce miraç gecesinde beú vakit olarak farz kÕlÕndÕ.

Yüce Allah, Kur’an-Õ Kerim’de úöyle buyurulmaktadÕr:

“...ùüphesiz namaz müminlere vakitleri belli bir farzdÕr.” (Nisâsuresi,103.ayet.)

x Namaz kÕlan kiúinin asÕl amacÕ, Allah’Õn (c.c.)emrini yerine getirmek ve rÕzasÕnÕ kazanmaktÕr.

x Namaz kÕlan mümin aynÕ zamanda ahirette cehennem azabÕndan korunmayÕ ve cennete girmeyi de ister.

x Yüce Allah, gerçek manada huzur ve mutlulu÷a ulaúan mümin kullarÕnÕn özelliklerini sayarken birinci sÕrada namaza yer verir.

Hz. Muhammed (s.a.v.) úöyle buyurmaktadÕr:

“Allah, kullarÕna beú vakit namazÕ farz kÕlmÕútÕr. Küçümsemeden her kim bu namazlarÕ tam kÕlarsa Allah kÕyamet gününde cennete koyaca÷Õna dair kesin söz vermiútir. Kim de onlarÕ, hafife alarak eksik bir úekilde yaparsa Allah katÕnda ona verilmiú bir söz olmaz. Allah dilerse ona azap eder dilerse ba÷Õúlar.” (øbn-i Mâce, Ikâmetü’s-Salat, 194.)

NamazÕn ønsana KazandÕrdÕklarÕ x Kendini Allah’a (c.c.) yakÕn hisseder x Günah ve hatalardan uzaklaúÕr x Beden sa÷lÕ÷Õna kavuúur x Düúünce dünyasÕ geliúir x ZamanÕnÕ iyi de÷erlendirir x Temizlik alÕúkanlÕ÷Õ kazanÕr

(4)

Dersin HaftasÕ : 14.02.22 - 18.02.22 HAFTASI øúlenen Konular : 1.3. Namazla ølgili Hükümler

1.4. Namaz Çeúitleri

1.5. ømamet ve Cemaatle Namaz

1.3. Namazla ølgili Hükümler

NamazÕn kiúiye farz olmasÕnÕn úartlarÕ vardÕr. NamazÕn vücup úartlarÕ úunlardÕr;

9 Müslüman olmak 9 Bulû÷ ça÷Õna ulaúmak 9 AkÕllÕ olmak

x NamazÕn sahih ve eksiksiz bir úekilde kÕlÕnabilmesi için birtakÕm farzlarÕ, vacipleri, sünnetleri ve adabÕ bulunmaktadÕr.

x FarzlarÕ yerine getirmemek namazÕn bozulmasÕna sebep olur.

x Vaciplerin terki ise e÷er unutma veya hata ile yapÕlÕrsa sehiv secdesi yapÕlmasÕnÕ gerektirir.

x Vacibin bilerek terk edilmesi hâlinde namazÕn yeniden kÕlÕnmasÕ vacip olur.

x Sünnetlerinin ve adabÕnÕn terk edilmesi namazÕ bozmaz. Sehiv secdesi veya namazÕn kazasÕnÕ da gerektirmez. Ancak namazÕn fazilet ve sevabÕnÕ azaltmÕú olur.

NamazÕn geçerli olabilmesi için on iki farzÕnÕn (rükünlerinin, úartlarÕnÕn) da yerine getirilmesi gerekir.

Hadesten Taharet

x Hades, hükmi kirliliktir.

x Hadesten taharet ise bu kirlilikten temizlenmektir.

x Abdest ve gusül ve teyemmüm ile bu temizlik yapÕlmÕú olur.

x Hadesten taharet, küçük ve büyük hadesolmak üzere ikiye ayrÕlÕr.

x Küçük hades; abdestsizlikhali, büyük hades; gusül abdestinin olmamasÕ halidir.

Abdest

x Abdest; el, yüz ve ayaklarÕ ibadet maksadÕyla yÕkamak ve baúÕ mesh etmektir.

x Abdest, Allah’Õn (c.c.) emrini yerine getirmek yönüyle hem maddi hem de manevi bir ibadettir.

x Namaz kÕlmak, tilavet secdesi yapmak, Kâbe’yi tavaf etmek ve Mushaf'a dokunmak için abdest almak úarttÕr.

Abdestin farzlarÕ

1- Yüzü yÕkamak 2- Elleri ve kollarÕ dirsekleriyle beraber yÕkamak 3- BaúÕ mesh etmek 4- AyaklarÕ aúÕk kemi÷iyle birlikte yÕkamak

x YÕkanacak yerleri bir defa yÕkamak farz, üç defa yÕkamak ise sünnettir.

x Abdestini tutamayacak úekilde devamlÕ bir özrü bulunan kimseye özür sahibi denir.

x Özür sahibi olan kimse, her vakit namazÕ için ayrÕ abdest alÕr.

x Gusül

x Bütün bedeni ibadet niyetiyle hiçbir kuru yer bÕrakmadan yÕkamaktÕr.

x Gusül, bazÕ ibadetlerin yapÕlmasÕna engel oluúturan halleri ortadan kaldÕrmasÕ bakÕmÕndan önemlidir.

x Cünüp olmak ve kadÕnÕn hayÕz (adet) halinin veya lohusalÕ÷ÕnÕn sona ermesi ile gusletmek farz olur. Cuma ve bayram namazlarÕ için gusül almak, hac ve umre için ihrama girmeden önce ve arefe günü vakfe için gusül almak ise sünnettir.

(5)

Teyemmüm

Teyemmüm, su bulunmadÕ÷Õ veya suyu kullanmaya imkân olmadÕ÷Õ zaman hadesten temizlenmek niyetiyle toprakla veya toprak cinsinden temiz bir úeyle yüz ve kollarÕ mesh etmektir.

Teyemmümün FarzlarÕ:

1- Niyet etmek 2- Temiz toprakla yüzü ve kollarÕ mesh etmek Necasetten Taharet

x Necaset, hakiki ve maddi pislik, kirlilik demektir.

x Namaz kÕlacak kiúinin bedeninde, elbisesinde ve namaz kÕlaca÷Õ yerde necaset varsa temizlemesi gerekir.

x Namaza engel olan necasetler; necaseti galiza ve necaseti hafife olmak üzere iki kÕsma ayrÕlÕr.

x Büyük ve küçük hacetini yaptÕktan sonra avret yerlerini temizlemeye istinca, idrar sÕzÕntÕsÕnÕn tamamen kesilmesini beklemeye istibra denir. Temizli÷i sol el ile yapÕlmalÕdÕr.

Necaseti Galiza: Pis olduklarÕna dair kesin delil bulunan necasetlerdir.

x ønsan ve hayvan kanÕ, idrar, dÕúkÕ

x Eti yenmeyen hayvanlarÕn idrar ve dÕúkÕlarÕ, tavuk, ördek ve kaz gibi kümes hayvanlarÕnÕn pisli÷i x Leú ve alkollü içkiler

Necaseti Hafife: Pis olduklarÕna dair kesin delil bulunmayan necasetlerdir. Hafif necaset bir organÕn dörtte birini kaplayacak kadar olursa namaza engel olur.

x Yollardan sÕçrayan çamur içindeki görülmeyen pislikler x ødrar serpintileri

x Kuú pisli÷i Setr-i Avret

Namaz kÕlacak kiúinin vücudunda örtülmesi gereken yerleri örtmesi demektir.

x Namazda erkeklerin göbek deli÷i ile diz kapa÷Õ arasÕnÕ örtecek úekilde kÕyafet giymesi farzdÕr.

x AdabÕna bir uygun bir kÕyafetle ve omuzlarÕ da örtecek úekilde kÕyafet giyilmesi sünnettir.

x KadÕnlarda yüz ve ellerden baúka (Hanefi mezhebinde ayaklar da hariç) vücudun her tarafÕnÕn örtülmesi farzdÕr.

østikbal-i KÕble

x KÕble, Mekke’de bulunan Kâbe’dir.

x Namazda kÕbleye yönelmek úarttÕr.

x Kâbe’den uzakta olan kiúi ise Kâbe’nin bulundu÷u tarafa yönelir, yönünü o tarafa çevirir.

Vakit

x Farz namazlar için vakit úarttÕr.

x Vakti girmeden önce bir namazÕ kÕlmak geçersizdir.

x Meúru bir özür olmaksÕzÕn namazÕ vaktinden sonraya bÕrakmak da do÷ru de÷ildir.

x NamazÕ, vakti girince geciktirmeden kÕlmak daha faziletlidir.

x Sabah, ö÷le, ikindi, akúam ve yatsÕ olmak üzere beú vakit namaz vardÕr BunlarÕn dÕúÕnda kendi vakitlerinde kÕlÕnan vitir, bayram, teravih namazlarÕ vardÕr.

Niyet

x Hangi namazÕ kÕlaca÷ÕnÕ bilmek ve bu ibadeti Allah için yapmayÕ kalben dilemektir.

x Niyetin kalp ile yapÕlmasÕ esas olup dil ile de söylenmesi müstehaptÕr.

x Cemaatle namaz kÕlan kimsenin “uydum imama” demesi, aynÕ úekilde imamÕn namaza baúlarken "Ben, bana uyanlara imamÕm" diyerek dil ile niyet etmesi müstehaptÕr.

(6)

øftitah Tekbiri

Niyetten hemen sonra “Allahu ekber” diyerek namaza baúlamaktÕr.

KÕyam

x Namaz kÕlarken ayakta durmak demektir.

x Ayakta durmaya gücü yetmeyen oturarak veya ima ile namaz kÕlabilir.

x Namaz esnasÕnda rahatsÕzlanan kiúi namazÕnÕ oturarak tamamlayabilir.

KÕraat

x Kur’an-Õ Kerim'den ayet okumak demektir.

x Namazda sadece ayakta kÕyam halindeyken Kur’an okunur.

x Namazda kÕraatin farz olan miktarÕ, en az üç ayet veya üç ayet miktarÕ uzun bir ayettir.

x Nafile, vitir ve iki rekâtlÕ farz namazlarÕn her rekâtÕnda kÕraat farzdÕr.

x Üç ve dört rekâtlÕ farz namazlarÕn ilk iki rekâtÕnda kÕraat farzdÕr.

Rükû

KÕyamdan sonra elleri dizlere koyarak e÷ilmek ve “sübhane rabbiyel azim” diyecek kadar hareketsiz olarak durmaktÕr. SÕrt ve baú düz bir úekilde bir süre beklemek ve sonrasÕnda rükûdan do÷rulup secdeye varmadan bir süre kÕyam vaziyetinde durmak tadili erkânÕn bir parçasÕdÕr.

Secde

øtaat ve e÷ilmek anlamÕna gelir.

Peygamberimiz secdenin nasÕl yapÕlaca÷Õyla ilgili olarak úöyle buyurmuútur:

“Yedi uzuv üzerine secde etmekle emrolundum. Bunlar; alÕn, iki el, iki diz ve iki aya÷Õn parmak uçlarÕdÕr.” (Buhârî, Ezan, 133-134.)

Ka’de-i Ahire (Son Oturuú)

NamazÕn sonunda “Tahiyyat duasÕnÕ” okuyacak kadar bir süre (teúehhüd miktarÕ) oturup beklemek namazÕn farzlarÕndandÕr.

NamazÕn BazÕ Vacipleri

x Namaza “Allahu ekber” sözü ile baúlamak.

x Fâtiha suresini her rekâtta okumak.

x Tadili erkâna riayet etmek

x Fâtiha suresini zammÕ sure veya ayetlerden önce okumak.

x Oturuúlarda TahÕyyat duasÕnÕ okumak.

x Farz namazlarÕn ilk iki rekâtÕnda, vitir ve nafile namazlarÕn her rekâtÕnda Fâtiha suresinden sonra bir sure veya en az Kevser suresi kadar ayet okumak.

NamazÕn BazÕ Sünnetleri

x Beú vakit namaz ile Cuma namazÕ için ezan okumak ve kamet getirmek.

x Cemaatin namaza baúlama tekbirinin imamÕn tekbirine yakÕn olmasÕ.

x Sabah ve ö÷le namazlarÕnda Fatiha suresinden sonra uzun bir sure okumak. Akúam namazÕnda ise kÕsa bir sure okumak.

x Rükûya varÕrken ve namazdaki di÷er tekbirleri getirirken "Allahu ekber" demek.

x Kâdelerde (oturuúlarda) ellerin kÕbleye do÷ru dizlerin üzerine konulmasÕ.

Namazda Mekruh Olan BazÕ DavranÕúlar x Uygun olmayan bir yerde namaz kÕlmak.

x KÕraatÕn sÕralamasÕnda hata yapmak.

x NamazÕn sünnetlerine dikkat etmemek.

x NamazÕn úekil úartlarÕna dikkat etmemek.

x Namazda huúûyu azaltan düúünce ve hareketlerde bulunmak.

x BaúkasÕnÕn yanÕna çÕkamayaca÷Õ bir elbise ile namaz kÕlmak.

(7)

NamazÕ Bozan BazÕ Durumlar

x NamazÕn farzlarÕnda bir eksikli÷in ortaya çÕkmasÕ x Namaz esnasÕnda özürlerin ortadan kalkmasÕ x ømama uyan kiúinin bir rükünde imamÕ geçmesi x Namaz esnasÕnda uyumak veya bayÕlmak

x Namazda konuúmak ve namazla ilgisi olmayan bir söz söylemek veya gülmek Sehiv Secdesi

x NamazÕn farzlarÕnÕn geciktirilmesi, vaciplerin ise geciktirilmesi ve terk edilmesi sebebiyle gerekir.

x Sehiv secdesi yapmasÕ gereken kiúi, unutarak selam verse daha sonra sehiv secdesi yapmasÕ gerekti÷ini hatÕrlasa, selam verdikten sonra namazÕ bozan úeylerden birini yapmadÕ÷Õ müddetçe sehiv secdesi yapabilir.

x E÷er namazÕ sehiv secdesi yapmadan bitirmiúse namazÕ geçerli olur.

Tilavet Secdesi

x Tilavet okumak, tilavet secdesi ise okuma secdesi anlamÕndadÕr.

x Tilavet secdesi, Kur an Õ Kerim'de bulunan 14 secde ayetinden birisini okumak veya duymakla mükellef tarafÕndan yapÕlmasÕ vacip olan secdeye denir.

x Tilavet secdesi yapacak kiúinin abdestli, üstünün baúÕnÕn temiz ve avret yerlerinin örtülü olmasÕ úarttÕr.

ùükür Secdesi

x Sevindirici bir haber, olay veya bir musibet ve belânÕn defedilmesi üzerine Allah'a karúÕ bir úükran duygusuyla yapÕlan secdeye denir.

x Namaz dÕúÕnda uygun olan her vakitte yapÕlabilir.

x Bu secdeler aynÕ tilavet secdesi gibi yapÕlÕr ve müstehaptÕr Seferilikte Namaz

x Seferîlik bir kimsenin do÷up büyüdü÷ü, yerleúti÷i veya iúi gere÷i yaúamÕnÕ sürdürdü÷ü bir yerden yaklaúÕk 90 km uzaklÕktaki bir yere, on beú günden az kalmak üzere yapmÕú oldu÷u yolculuktur.

x Yolculuk durumundaki sÕkÕntÕ, zorluk, yorgunluk ve yÕpranma durumu dinimizce dikkate alÕnmÕú ve bazÕ özel kolaylÕklar getirilmiútir.

x Seferî olan kimse dört rekâtlÕ farz namazlarÕ iki rekât kÕlar Üç rekât olan akúam ve vitir namazÕ oldu÷u gibi kÕlÕnÕr. Seferî olana Cuma namazÕ farz, Bayram namazÕ vacip de÷ildir

Hasta OlanlarÕn NamazÕ

x Ayakta durmaya gücü yetmeyen veya hastalÕ÷ÕnÕn artmasÕndan korkan bir hasta, oturdu÷u yerde rükû ve secdeleri yaparak namazÕnÕ kÕlar.

x Oturarak namaz kÕlamayan çok yaúlÕ ve âciz olan hasta yan yatÕp yüzünü kÕbleye çevirerek veya sa÷ tarafÕna dönerek ima ile namaz kÕlar.

x SÕrtüstü yatÕp rükû ve secdeler baú iúareti ile yapÕlabilir.

NamazlarÕn KazasÕ

x Bulu÷a ermiú olan her MüslümanÕn namazlarÕ vaktinde kÕlmasÕ gerekir.

x NamazÕn vaktinde kÕlÕnmasÕna eda, vakti içinde eksik kÕlÕnan namazÕn yeniden kÕlÕnmasÕna iade, vakit çÕktÕktan sonra kÕlmaya ise kaza denir.

x KazasÕ kÕlÕnan namaz, yerine getirilmiú olur ancak namazÕ bile bile vaktinden sonraya bÕrakmak do÷ru de÷ildir.

NamazÕ vaktinde kÕlmayanlar a÷Õr bir úekilde Peygamberimiz tarafÕndan úöyle uyarÕlmÕútÕr:

“Biriniz uyuyakalÕr veya unutur da namazÕ vaktinde kÕlamaz ise, hatÕrladÕ÷Õ vakit o namazÕ kÕlsÕn o vakit kaçÕrdÕ÷Õ namazÕn vaktidir. (Buhari, Mevâkît ,)

(8)

KadÕnlara Mahsus Hallerde Namaz

x KadÕnlarÕn fÕtri ve biyolojik yapÕlarÕndan kaynaklanan özel durumlar, onlara bazÕ dinî muafiyet ve yükümlülükler getirmiútir.

x KadÕnlara mahsus haller denince hayÕz nifas ve istihâze terimleriyle ifade edilen üç durum kastedilir.

x Bu üç durum temizlik, namaz, oruç, Kur’an okuma, hac, cinsî münasebet, boúanma gibi birçok hükümle irtibatlÕdÕr.

1.4. Namaz Çeúitleri

FÕkÕh mezheplerinin ço÷una göre namazlar farz ve nafile olmak üzere ikiye, Hanefi mezhebine göre ise farz, vacip ve nafile olarak üçe ayrÕlÕr.

Cuma NamazÕ

x Resulullah'Õn (s a v Mekke'den Medine’ye hicreti esnasÕnda, Medine yakÕnlarÕndaki Ranuna vadisinde Cuma namazÕ farz kÕlÕnmÕútÕr.

x Hür, mukim ve sa÷lÕklÕ olma gibi úartlarÕ taúÕyan bütün Müslüman erkeklere farzdÕr.

Cenaze NamazÕ

x Vefat eden bir MüslümanÕn cenaze namazÕnÕ kÕlmak ve cenazesiyle ilgili iúlemleri yürütmek, o yöredeki MüslümanlarÕn üzerine farzÕ kifayedir.

x Cenaze namazÕnÕn kÕlÕnabilmesi için ölünün bedeninin yÕkanmÕú ve kefenlenmiú olarak, cemaatin önünde hazÕr bulunmasÕ gerekir.

x Mekruh olan üç vaktin dÕúÕnda her zaman cenaze namazÕ kÕlÕnÕr

Bayram NamazÕ

x Ramazan ve Kurban bayramlarÕnda kÕlÕnan iki rekat namazdÕr.

x Bayram hutbesi, Cuma hutbesi gibidir ancak namazdan sonra okunur ve hüküm bakÕmÕndan sünnettir.

x Bayram namazÕ kÕlÕnÕrken her rekâtÕnda üçer defa fazladan tekbir alÕnÕr Bunlara zaid tekbirler denir.

Vitir NamazÕ

x YatsÕ namazÕndan sonra kÕlÕnan günün son namazÕdÕr.

x Hanefi mezhebine göre vacip, ùafi mezhebine göre sünnettir.

x Gece teheccüdden sonra vitir namazÕnÕ kÕlmak daha evlâdÕr.

x AkúamÕn farzÕ gibi kÕlÕnÕr.

Nafile Namazlar

ønsan, nafile ibadetlerle Allah a yaklaúÕr.

Bir hadis i kudsîde Cenâb Õ Hak úöyle buyurur

“Kulum, bana nafile ibadetlerle yaklaúmaya devam eder, neticede muhabbetime nail olur Onu bir sevdim mi, artÕk ben onun iúitti÷i kula÷Õ, gördü÷ü gözü, tuttu÷u eli, yürüdü÷ü aya÷Õ olurum Benden bir úey isteyince onu veririm, benden sÕ÷Õnma talep etti mi onu himâyeme alÕr, korurum.” (Buhârî, Rikâk , 38)

Teravih NamazÕ

x Ramazan ayÕ boyunca yatsÕ namazÕndan sonra kÕlÕnan nafile bir namazdÕr.

x Teravih namazÕnÕn vakti, yatsÕ namazÕndan sonra baúlar ve sabah namazÕ vakti girinceye kadar devam eder.

(9)

Tahiyyetül Mescid

x Ziyaret etme, itikâfta bulunma, ilim ö÷renme gibi ibadet amacÕyla camiye giren kimsenin oturmadan önce iki rekât namaz kÕlmasÕ müstehaptÕr.

x Bu namaz, Allah Õn mabedine saygÕ ifade eder

x Özellikle bir camiye ziyaret amacÕyla gidildi÷inde bu namazÕ kÕlmaya gayret gösterilmelidir.

Duha (Kuúluk) NamazÕ

x Güneúin bir mÕzrak boyu yükselmesinden yani güneúin do÷uúundan takriben 45 dakika sonra baúlayÕp, zeval vaktine kadar olan zaman içinde iki ile sekiz rekât arasÕnda kÕlÕnan namaza denir.

x Sekiz rekât kÕlÕnmasÕ daha faziletlidir.

Evvâbin NamazÕ

x Akúam ile yatsÕ namazÕ arasÕnda kÕlÕnan iki, dört veya altÕ rekâtlÕ olarak kÕlÕnan bir namazdÕr.

Hz Muhammed s a v úöyle buyurur:

"Kim akúam ile yatsÕ arasÕnda namaz kÕlarsa iúte o evvâbîn namazÕdÕr.” (Tirmizî , Salat, 32.) Teheccüd NamazÕ

x YatsÕ namazÕnÕn ardÕndan bir müddet uyuduktan sonra kalkÕp kÕlÕnan gece namazÕna verilen addÕr.

x En azÕ iki, en ço÷u sekiz rekâttÕr.

x øki rekâtta bir, selam verilerek kÕlÕnÕr.

x Gecenin son üçte birinde kÕlmak daha faziletlidir.

Küsuf ve Husuf NamazlarÕ

x Küsuf namazÕ güneú tutuldu÷u zaman cemaatle veya tek baúÕna iki rekât olarak kÕlÕnan bir namazdÕr.

x Husuf namazÕ ay tutuldu÷u zaman iki veya dört rekât olarak kÕlÕnan bir namazdÕr Bu namaz cemaatle de÷il, evde tek baúÕna kÕlÕnÕr.

Korku NamazÕ

Düúman bombardÕmanÕ ve deprem gibi afetlerde, kiúi güvenlikli bir yerde ise Allah’a sÕ÷Õnmak için güneú veya ay tutulmasÕnda oldu÷u gibi namaz kÕlabilir.

Tesbih NamazÕ

x Tesbih namazÕ, münferit olarak yÕlda veya ömürde bir kez kÕlÕnmasÕ tavsiye edilen dört rekat namazdÕr.

x Her rekatÕnda yetmiú beú defa Sübhânellâhi ve’l hamdü lillahi vela ilahe illallahu vallahu ekber diye teúbih okunarak eda edilir.

Tevbe NamazÕ

x Bir MüslümanÕn günah iúleyince piúman olup iúledi÷i günahtan tevbe etmek için güzelce abdest alÕp iki rekât namaz kÕlmasÕ menduptur.

østihare NamazÕ

x østihare, bir iúin yapÕlmasÕnÕn hayÕrlÕ olup olmadÕ÷Õ hususunda kalbin yatÕúmasÕ için iki rekât namaz kÕlmak ve ardÕndan dua etmektir.

x østihare, hayÕrlÕ olanÕ Allah'tan c c istemek demektir.

x østihareden sonra ilk kalbe do÷an úeyin hayÕrlÕ oldu÷u kabul edilerek ona göre hareket edilir.

Hacet NamazÕ

x øki rekât olarak kÕlÕnan bir namazdÕr.

x Allah Resulü s a v kulun dünyevî ve uhrevî hacetlerine nail olmasÕ bakÕmÕndan Allah’a c c namaz ile iltica eylemesini beyan etmiútir.

(10)

1.5. ømamaet ve Cemaatle Namaz

x Cemaat, namaz kÕlarken imama uyan kiúi veya kiúilere denir.

x ømam önder, lider gibi manalara gelir ømam, namaz kÕlarken cemaatin kendisine uydu÷u kiúiye denir.

x Cemaat ile namaz kÕlmak, ümmet bilincini ve birlik úuurunu güçlendirir.

ømamlÕk

Bir kimsenin cemaate namaz kÕldÕrabilmesi, imam olmasÕ için Müslüman, ergen, akÕllÕ, erkek olmasÕ, Fatiha suresi ile namaz kÕldÕracak kadar bazÕ sure ve dualarÕ do÷ru bir úekilde ezbere okuyabilmesi, kendisinde özür durumu olmamasÕ gerekli görülmüútür AyrÕca yeterli ilmihal bilgisine sahip olmasÕ ve takva ehli olmasÕ da gerekir Cahil ve fasÕ÷Õn imamlÕ÷Õ mekruhtur.

Biliyor Musunuz?

ømama uymaya iktida ve imama uyan kiúiye muktedi adÕ verilir.

x Muktedinin NamazÕnÕn Geçerli Olabilmesi øçin x Namaza ve imama uymaya niyet etmesi.

x ømamdan geride durmasÕ.

x Mezhebine göre imam ile muktedi aynÕ namazÕ kÕlmalÕdÕr.

x øki saf arasÕnda kadÕn safÕ olmamalÕ.

x ømam lâhik veya mesbuk olmamalÕ.

x Muktedi, imamÕn tekbirlerini duymalÕ ve arada herhangi bir engel bulunmamalÕ.

x ømam ile muktedi arasÕnda makul mesafe olmalÕdÕr.

(11)

Dersin HaftasÕ : 21.02.22 - 25.02.22 HAFTASI øúlenen Konular : 2. Zekât

2.1. ZekâtÕn Farziyeti ve Önemi

2.2. Zekât ve Sadaka ølgili Kavramlar ve Hükümler 2. Zekât

2.1. ZekâtÕn Farziyeti ve Önemi

Kelime anlamÕ temizlik ve bereket olan zekât, dinen zengin sayÕlan MüslümanÕn sahip oldu÷u malÕn bir bölümünü Allah rÕzasÕ için belirli kiúilere karúÕlÕksÕz olarak vermesi anlamÕna gelmektedir.

x Mekke döneminde øslam, fakirlik meselesine e÷ilmiú yoksullarÕ doyurmayÕ ve gözetmeyi, yoksullara giyecek ve mesken teminini teúvik etmiútir.

x øslam dininin beú temel esasÕndan biri olan zekât, hicretin ikinci yÕlÕnda ùevval ayÕ içinde emredilerek kurumsallaúmaya baúlamÕútÕr.

x ZekâtÕn farz oldu÷u kitap, sünnet ve icma ile sabittir.

x ZekâtÕn kurumsallaúmasÕ Medine döneminde MüslümanlarÕn bir vatan, devlet ve iktidara sahip olmalarÕyla söz konusu olmuútur.

x Zekât sonucu insanlar, para ve altÕnlarÕnÕ saklamak yerine ticaret ile arttÕrma yoluna giderler Böylece piyasa, ticaret ve ekonomi canlanÕr

Yüce Allah, Kur’an Õ Kerim’de úöyle buyurmaktadÕr:

“NamazÕ kÕlÕn, zekâtÕ verin.” (Bakara suresi, 43.) Hz Muhammed (s a v) úöyle buyurmaktadÕr:

“Önce, Allah’tan baúka bir ilah olmadÕ÷ÕnÕ anlatÕn kabul ederlerse, benim Allah’Õn kulu ve resulü oldu÷umu söyleyin Bunu da kabul ederlerse günde beú vakit namaz kÕlmalarÕnÕn farz oldu÷unu ve zenginlerinin malÕnda fakirlerin haklarÕ bulundu÷unu anlatÕn.” (Buhârî, Zekât, 1.)

Rabbimizin ihsan etti÷i mal nimetinin úükrü, zekât ile yerine getirilir.

Bu yüzden Yüce Allah, zekâtÕ fakirin hakkÕ ve zenginin yerine getirmesi gereken mecburi bir görev olarak emretmiútir.

Yüce Allah úöyle buyurmaktadÕr:

“OnlarÕn mallarÕnda muhtaç ve yoksullar için bir hak vardÕr.” (Zâriyat suresi, 19. ayet.) ZekâtÕn Bireysel ve Toplumsal FaydalarÕ

x Fakirli÷in ortadan kalmasÕnÕ sa÷lar.

x Sosyal yardÕmlaúma ve dayanÕúmayÕ sa÷lar.

x Zengin ile fakir arasÕndaki maddi dengesizlikleri giderir.

x Zenginle yoksulu birbirine yaklaútÕrÕr.

x Toplumda huzurun tesis edilmesini sa÷lar.

2.2. Zekât ve Sadaka ølgili Kavramlar ve Hükümler

Nisab: Dinen zengin sayÕlmak için belirlenen miktara denir. Bu miktar; 595 gr. gümüú, 80,18 gr. AltÕn veya bunun tutarÕnda para, ticaret malÕ,

Temlik: ZekâtÕ, ona ehil olanlara vermek yani onlarÕn mülkiyetlerine geçirmektir.

Havl-i Havelan : MalÕn üzerinden bir kamerî yÕlÕn geçmesidir.

Sâime : Senenin ço÷unu meralarda otlayarak geçiren hayvanlara denir.

Hâvâic-i Asliyye : Bir kimsenin zengin olup olmadÕ÷Õna bakÕlÕrken hesap dÕúÕ tutulan asli ihtiyaç ve giderlerdir.

Öúür : toprak ürünlerinden verilen zekât anlamÕnda kullanÕlÕr.

Sadaka-i FÕtr: Ramazan’Õn sonuna yetiúen zengin ve hür bir MüslümanÕn fakirlere vermekle yükümlü oldu÷u sadakadÕr. Vaciptir.

(12)

Zekât verecek mükellefte aranÕlan úartlar:

1- Müslüman olmak 2- Âkil bali÷ olmak 3- Hür olmak 4- isap miktarÕ mala sahip olmak Zekât verilecek malda aranÕlan úartlar

1- MalÕn üreyip artan cinsten olmasÕ 2- MalÕn mülkiyette olmasÕ ZekâtÕn geçerli olmasÕ için aranan úartlar

1- Niyet 2- MalÕn Kalitesi 3- Temlik ve Taharri Zekat Kimlere Verilir?

1- Fakirler 2- Miskinler 3- Zekât memurlarÕ* 4- Köleler 5- Borçlular

6- Yolcular 7- Allah yolunda olanlar 8- Kalbi øslam’a ÕsÕndÕrÕlacak olanlar

Zekâta Tâbi Mallar

a. AltÕn, Gümüú ve Nakit Para

x AltÕnÕn nisabÕ, yirmi miskaldir Gümüúün nisabÕ ise iki yüz dirhemdir Para ve dövizler 80 18 gram altÕn de÷erine ulaútÕ÷Õnda zekâta tâbidir.

x Bu miktardan daha fazla para, bir kiúinin yanÕnda, bankada vs bulunur ve üzerinden de bir kamerî yÕl geçerse kÕrkta bir yani 2 5 zekât verir.

b. Ticaret MallarÕ ve Hisse Senetleri

x Ticaret yoluyla kâr etmek için bulundurulan her çeúit mal, zekâta tâbi olur.

x Hangi cinsten olursa olsun ticaret mallarÕnÕn de÷eri, altÕnÕn nisabÕna ulaúÕrsa zekâtÕnÕn verilmesi gerekir.

x Menkul kÕymetler borsasÕnda da alÕnÕp satÕlmakta olan hisse senetleri ve tahviller, ticari bir mal kabul edildi÷inden bunlar da de÷erleri üzerinden kÕrkta bir oranÕnda zekâta tabidir.

c. Hayvanlar

x Koyun, keçi, sÕ÷Õr, manda ve develer sayÕca nisap miktarÕna ulaútÕ÷Õ takdirde üzerinden bir yÕl geçince zekâtlarÕnÕ vermek gerekir.

x Sene baúÕnda nisap miktarÕnda bulunan sâime hayvanlara yÕl içinde satÕn alma veya yavrulama yoluyla baúka hayvanlar ilave olursa yÕl sonunda tüm hayvanlarÕn sayÕsÕna göre zekât verilir.

d. Maden ve Defineler Rikaz

x Rikaz terimi, maden, define ve hazine gibi kendili÷inden yer altÕnda bulunan veya insanlar tarafÕndan yer altÕna gömülüp gizlenen her türlü kÕymetli maden ve eúyayÕ ifade eder.

x Zekâta tabi olan maden ve definelerde bir sene geçme úartÕ aranmaz Elde edilir edilmez zekâtlarÕ verilir.

FÕtÕr SadakasÕ ve Nafile Sadaka Çeúitleri

x Sadaka, insanÕn malÕndan sÕrf Allah rÕzasÕ için yardÕmda bulunmasÕdÕr.

x Gönüllü olarak fakirlere yapÕlan her türlü iyili÷i, karúÕlÕksÕz yardÕmlarÕ ve harcamalarÕ kapsar.

x Geniú bir anlamÕ olan sadakanÕn çeúitleri úunlardÕr FÕtÕr sadakasÕ, sadaka, sadakai cariye, vakÕf, karzÕ hasen infak, îsar FÕtÕr SadakasÕ

x Temel ihtiyaçlarÕnÕn dÕúÕnda belli bir miktar mala sahip olan MüslümanlarÕn, kendileri ve bakmakla yükümlü olduklarÕ her kiúi için vermeleri gereken sadakadÕr.

x Hicretin ikinci yÕlÕnda vacip kÕlÕnmÕútÕr.

x FÕtÕr sadakasÕnÕ, bayram namazÕ öncesinde veya Ramazan ayÕ içinde vermek gerekir.

x Bu sadakanÕn nisabÕ, asli ihtiyaçlardan sonra, kurban için öngörülen nisap miktarÕ mala sahip olmaktÕr.

Sadaka

x Allah rÕzasÕ için fakirlere, muhtaç kimselere, karúÕlÕksÕz olarak verilen úey, yapÕlan yardÕm ve harcama, her türlü iyilik demektir.

x Bu yüzden herkesin sahip oldu÷u maddi manevi bir úeyi ihtiyaç sahipleriyle paylaúmasÕnÕ ifade eder.

x Sadaka, kiúinin imanÕnÕ do÷rulayan ve gösteren davranÕúlarda bulunmasÕdÕr

(13)

Sadaka-i Cariye

x Sürekli sevap getiren sadaka anlamÕna gelir.

x Nafile sadakanÕn en güzel úeklidir.

x øbadethane, hastane, çeúme, köprü, aúevi, e÷itim ve hayÕr kurumlarÕ yaparak ve Allah rÕzasÕ için buralara ba÷Õúta bulunarak bu güzel amel, yerine getirilir.

x ønsanlar bu gibi yerlerden yararlandÕ÷Õ sürece bunlarÕ yaptÕranlar, vefatlarÕndan sonra da sevap kazanmaya devam ederler.

VakÕf

x Kendisinden yararlanÕlmasÕ mümkün ve câiz olan bir malÕ, devamlÕ olarak Allah Õn mülkü kabul etmek ve gelirini Allah rÕzasÕ için harcamak demektir.

x Vakfetmek, bir malÕn gelirini sürekli olarak ihtiyaç sahiplerine tahsis etmektir.

x øslam dünyasÕnda dinî ve ictimaî çeúitli alanlarda kurulmuú olan vakÕflar, büyük hizmetler vermektedirler.

Karz-Õ Hasen

x KarzÕ hasen herhangi bir karúÕlÕk beklemeden maddi sÕkÕntÕ içinde bulunan bir kimseye borç vermektir.

x øhtiyacÕ olup sÕkÕntÕda olanÕ kurtarmak amacÕyla ve geri ödenmesi noktasÕnda sÕkÕútÕrmaksÕzÕn bir Müslümana borç vermek, sadakadan daha faziletlidir

ønfak

x Kiúinin ailesine, akraba ve hÕsÕmlarÕna, di÷er insanlara, yoksul ve ihtiyaç sahiplerine maddi yardÕm yaparak onlarÕn ihtiyaçlarÕnÕ ve geçimlerini sa÷lamasÕdÕr.

x Aile fertleri ve akrabalar arasÕnda ihtiyaç sahibi olanlara öncelik vermek daha faziletli kabul edilmiútir.

Îsar

x Mümin kardeúini kendine tercih etmek ve kendi ihtiyacÕ oldu÷u hâlde vermektir.

x ønfâkÕn en yüksek derecesi olan îsâr cömertli÷in zirvesidir.

x Çünkü cömertlik, malÕn fazlasÕndan kendine lazÕm olmayanÕ vermektir.

x Îsâr ise kendisinin ihtiyacÕ oldu÷u hâlde verebilmektir.

(14)

Dersin HaftasÕ : 28.02.22 - 04.03.22 HAFTASI øúlenen Konular : 3. Ramazan AyÕ ve Oruç

3.1. Orucun Farziyeti ve Önemi

3. Ramazan AyÕ ve Oruç 3.1. Orucun Farziyeti ve Önemi

Oruç (savm), Yüce Allah’Õn rÕzasÕnÕ kazanmak için ibadet niyetiyle imsak vaktinden iftar vaktine kadar yeme, içmeye cinsel iliúkiden uzak durmaktÕr. Oruç, hicretin ikinci yÕlÕnda Bedir savaúÕ öncesinde ùaban ayÕnda farz kÕlÕnmÕútÕr.

Biliyor Musunuz?

Peygamberimiz Medine’ye geldi÷i zaman Yahudilerin aúure orucu tuttuklarÕnÕ görmüú ve kendilerine bu orucu niçin tuttuklarÕnÕ sormuútur. Onlar “Bugün hayÕrlÕ bir gündür, bugün de Allah, øsrailo÷ullarÕnÕ düúmanlarÕndan kurtardÕ, Musa (a.s.) bu günde oruç tuttu.” cevabÕnÕ vermiúlerdir. Bunun üzerine Peygamberimiz “Biz Musa’ya sizden daha yakÕnÕz.” demiú ve aúure orucunu sahabeye de emretmiútir. Allah Teâlâ, Ramazan orucunu farz kÕldÕ÷Õnda Hz. Muhammed (s.a.v.):

“Aúure günü dileyen oruç tutsun dileyen de tutmasÕn.” demiútir.

Oruç:

x øradeyi güçlendirerek nefsin isteklerinin kontrol altÕna alÕnmasÕnÕ sa÷lar.

x Mümine, Rabbine olan kulluk borcunu yerine getirmenin mutlulu÷unu yaúatÕr.

x Kötülüklerden uzaklaúmaya vesiledir.

x Mümini içgüdülerinin pençesinden kurtarÕr ve ruhi olgunlu÷a kavuúturur x Yüce Allah katÕnda Müminlerin mevkilerini yükseltir.

x Nimetlerin kÕymetinin daha iyi anlaúÕlmasÕnÕ sa÷lar.

x SabÕrlÕ olmayÕ yaúayarak ö÷retir.

x ønsan bedeninin dinlenmesini sa÷lar.

(15)

Dersin HaftasÕ : 07.03.22 - 11.03.22 HAFTASI øúlenen Konular : 3.2. Oruçla ølgili Kavram ve Hükümler

3.2. Oruçla ølgili Kavram ve Hükümler Ruyet-i Hilal

Ramazan orucuna baúlamak, bayramÕ belirlemek gibi durumlarÕ tespit etmek için ayÕn hareketlerini esas alan kamerî takvime göre hilalin gözetlenmesi iúlemidir.

“Allah Teâlâ hilalleri vakit ölçüleri kÕldÕ. O hâlde hilali görünce oruca baúlayÕn, onu tekrar görünce iftar edin.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned, C 4, s. 321.)

Sahur

ømsak vaktinden önce oruca hazÕrlÕk amacÕyla kalkÕlan vakte sahur, bu vakitte yenilen yeme÷e sahur yeme÷i denir.

“...ùafa÷Õn aydÕnlÕ÷Õ gecenin karanlÕ÷Õndan ayÕrt edilinceye kadar yiyin, için. Sonra da akúama kadar orucu tam tutun...”

(Bakara suresi, 187. ayet.) ømsak

Orucun baúlama vakti olup tan yerinin a÷armaya baúladÕ÷Õ zamandÕr. Hadislerde sahur yeme÷inin imsak vaktine yakÕn bir zamanda yenilmesi tavsiye edilir. ømsak ile artÕk oruç ibadeti baúlamÕútÕr.

øftar

Akúamleyin güneúin batmasÕyla orucun açÕlmasÕdÕr. Akúam namazÕnÕ bildirmek üzere okunan ezan, aynÕ zamanda iftar vaktini de bildirmektedir. Bu vakitten itibaren oruç tutan kiúi yiyip içebilir.

“ønsanlar, iftarÕ yapmakta acele ettikleri sürece hayÕr üzere devam etmiú olurlar.” (Buhârî, Savm, 45.) Yevm-i ùek

ùüpheli gün anlamÕna gelir. Kamerî aylarÕn sonunu ve baúÕnÕ tespitte ihtilaf edilen gün demektir. Böyle bir durumda bir önceki ay 30’a tamamlanÕr.

Mukabele

Kur’an-Õ Kerim’i bir kiúinin okuyup di÷er insanlarÕn Mushaf’tan takip etmesi úeklinde birlikte hatim yapÕlmasÕdÕr. Mukabele gelene÷i Cebrail’in (a.s.) Ramazan aylarÕnda her gece Peygamberimizin yanÕna gelmesi ve o zamana kadar indirilmiú olan ayetleri karúÕlÕklÕ okuyarak tekrar etmeleri úeklinde ortaya çÕkmÕútÕr.

Kadir Gecesi

Kur’an-Õ Kerim’in indirildi÷i mübarek gecenin adÕ, Kadir gecesidir. Allah Teâlâ, onu Ramazan ayÕnÕn geceleri içinde gizlemiútir.

Kadir gecesinin tam olarak hangi güne denk geldi÷i bilinmez. Ancak hadislerde bu gecenin Ramazan ayÕnÕn son on günü içerisinde yer aldÕ÷Õ belirtilmiútir.

øtikaf

Kelime olarak; bir yerde durmak, beklemek, sabretmek, bir yerden ayrÕlmamak anlamlarÕna gelir. øtikâf sÕrasÕnda kiúi zamanÕnÕ namaz kÕlarak, Kur’an okuyarak, zikrederek, dua ederek ya da dinî eserler okuyarak geçirmelidir.

Fidye

Dinî ÕstÕlahta herhangi bir mazeret sebebiyle Ramazan orucunu tutamayan kimsenin yaúlÕlÕk ve hastalÕ÷Õndan dolayÕ hiçbir zaman kaza edebilme ümidi yoksa tutamadÕ÷Õ oruçlarÕn yerine geçmek üzere bedel olarak fakirlere para, yemek vs. vermesidir.

Ramazan BayramÕ

Ramazan ayÕndaki bir aylÕk oruç ibadetinden sonra kamerî aylardan ùevval ayÕnÕn birinci, ikinci ve üçüncü günlerinde MüslümanlarÕn kutladÕ÷Õ dinî bayramdÕr.

(16)

Kaza ve Kefaret

ZamanÕnda yerine getirilememiú olan dinî görevlerin sonradan yerine getirilmesi için kullanÕlan bir kavramdÕr. Kefaret, yerine getirilmeyen bir ibadeti, iúlenen bir günahÕ veya yapÕlan bir hatayÕ telafi etmek amacÕyla yapÕlmasÕ gereken mali veya bedenî ibadettir.

Orucun ùartlarÕ

Yükümlülük ùartlarÕ Geçerlilik ùartlarÕ SÕhhat ùartlarÕ

    

OrucuBozanDurumlar

Orucu bozan durumlarÕn bir kÕsmÕ hem kaza hem de kefaret gerektirmektedir. Bir kÕsmÕ ise sadece kaza gerektirmektedir. Oruç tutmakla yükümlü kimse, vaktinde niyetlenerek tutmakta oldu÷u bir Ramazan orucunu özürsüz olarak kasten bozarsa kefaret ve bozulan her gün için de kaza orucu gerekir. Kefaret sadece Ramazan ayÕnda bozulan orucun cezasÕdÕr.

Kefaret Gerektiren Durumlar

x Ramazan ayÕnda oruçluyken kasÕtlÕ olarak yenilip içilebilecek bir úeyi yemek veya içmek x Ramazan’da oruçluyken cinsel iliúkide bulunmak.

Dikkat Edelim!

9 Orucu özürsüz olarak bozmanÕn cezasÕ olan kefaret, bir köle azat etmektir.

9 Ancak günümüzde köle ve cariye bulunmadÕ÷Õndan, kefaret olarak iki ay peú peúe oruç tutulmalÕ ve bozulan orucun kazasÕ yapÕlmalÕdÕr.

9 Bu mümkün olmadÕ÷Õ takdirde, 60 fakiri sabahlÕ akúamlÕ bir gün veya bir fakiri 60 gün doyurmak gerekir.

9 Bu yeme÷in parasÕnÕ bir fakire vermek de mümkündür.

Kaza Gerektiren Durumlar

¾ Ramazan dÕúÕnda bir orucu kasÕtlÕ olarak veya bir özür sebebiyle bozmak.

¾ Sigara dumanÕnÕ içine bilerek çekmek.

¾ Abdest alÕrken a÷za ve burna verilen suyun hata ile yutulmasÕ.

¾ Oruçluya gÕda verici enjeksiyon, serum takÕlmasÕ ve kan verilmesi.

¾ øftar vakti gelmedi÷i hâlde geldi÷ini zannederek orucunu açmak.

Dikkat Edelim!

9 Özürlü veya özürsüz olarak oruç tutamayanlar günü gününe kaza ederler.

9 Oruca niyet etmeyerek Ramazan günü yiyip içen kiúi daha sonra kaza orucu tutar.

9 Kaza orucunu kasten bozmak ise yalnÕzca bir gün kazayÕ gerektirir.

Yüce Allah, Kur’an-Õ Kerim’de úöyle buyurmaktadÕr:

“SayÕlÕ günlerde olmak üzere (oruç size farz kÕlÕndÕ). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa di÷er günlerde kaza eder.

Oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber, kim gönüllü olarak hayÕr yaparsa bu kendisi için daha iyidir. E÷er bilirseniz oruç tutmanÕz sizin için daha hayÕrlÕdÕr.” (Bakara suresi, 184.

ayet.)

(17)

Dersin HaftasÕ : 14.03.22 - 18.03.22 HAFTASI øúlenen Konular : 3.3. Oruç Çeúitleri

3.3. Oruç Çeúitleri a. Farz Oruçlar

Ramazan Orucu: Ramazan ayÕnda oruç tutmak farzdÕr.

Peygamberimiz, “Hilali (ramazan hilalini) görünce oruca baúlayÕn; onu tekrar (úevval hilalini) görünce bayram yapÕn.

E÷er hava kapalÕ ise içinde bulundu÷unuz ayÕ otuz güne tamamlayÕn” buyurarak bu orucun ne zaman tutulaca÷ÕnÕ açÕklamÕútÕr.

Ramazan Orucunun Kaza veya Kefareti: Vaktinde tutulamayan ya da bir özürden dolayÕ bozulan Ramazan orucunun kazasÕnÕ ve özürsüz olarak bozulan Ramazan orucunun kefaretini tutmak gerekir.

b. Vacip Oruçlar

Adak orucu: Adak orucu, bir kimsenin Allah rÕzasÕ için tutmayÕ adadÕ÷Õ oruçtur. Bu oruç iki türlüdür:

a. Bir úarta ba÷lÕ olarak adanan oruç: Mesela; “Falan iúim olursa Allah rÕzasÕ için üç gün oruç tutaca÷Õm.” diyen kimsenin úart gerçekleúti÷inde adadÕ÷Õ orucu tutmasÕ gerekir. ømsak vaktine kadar bu oruca niyet edilmesi gerekir.

b. Bir úarta ba÷lÕ olmaksÕzÕn adanan oruç: E÷er tutulaca÷Õ gün belirtilmiúse o günde, gün belirtilmemiúse istenilen bir zamanda tutulmasÕ vacip olur. Bu oruca kuúluk vaktine kadar niyet edilebilir.

Yemin kefareti orucu: Yeminini bozan kimse kefaret olarak; bir köle âzat etmekle veya on fakiri sabahlÕ akúamlÕ doyurmakla ya da on fakiri giydirmekle yükümlüdür. E÷er bunlara gücü yetmezse üç gün oruç tutmasÕ gerekir. Bu oruç için imsak vaktine kadar niyet edilmesi gerekir.

¾ Hanefi ve Hanbeliler’e göre bu üç gün orucun arka arkaya tutulmasÕ úarttÕr. ùâfiîlere göre ise bu orucun peúpeúe tutulmasÕ gerekmez.

Nafile orucun kazasÕ: Hanefi ve Mâliki mezhebine göre tutulmaya baúladÕktan sonra herhangi bir sebeple bozulan nafile bir orucun kazasÕ vaciptir. ùâfii ve Hanbeli mezhebine göre vacip de÷ildir. Bu oruçlar için imsak vaktine kadar niyet edilebilir.

c. Nafile Oruçlar

Farz ve vacip olan oruçlarÕn dÕúÕnda tutulan oruçlara nafile oruç denir. Nafile oruçlarÕn sünnet, müstehap, mendup veya tatavvu olarak adlandÕrÕldÕklarÕ da olur. Nafile oruç, mübah olan tüm günlerde tutulabilir. Ancak bazÕ günlerde oruç tutmak daha faziletli görülerek bugünlerde oruç tutmak sünnet veya mendup kabul edilmiútir.

d. Mekruh Oruçlar

(18)

Dersin HaftasÕ : 21.03.22 - 25.03.22 HAFTASI øúlenen Konular : 4. Hac

4.1. HaccÕn Farziyeti ve Önemi

4. Hac

“Hac” kelimesi sözlükte; saygÕ duyulan büyük ve önemli bir úeye yönelmek, ziyaret etmek, bir yere gidip gelmek anlamlarÕna gelir. Terim olarak hac; imkânÕ olan MüslümanlarÕn ihrama girdikten sonra Zilhicce ayÕnÕn 8-12. günlerinde Kâbe, Arafat, Müzdelife ve Mina’da belli dinî görevleri úart ve usulüne uygun olarak yerine getirmek suretiyle yaptÕklarÕ ibadettir.

4.1. HaccÕn Farziyeti ve Önemi

Yüce Allah, Kur’an-Õ Kerim’de úöyle buyurmaktadÕr:

“…Yolculu÷una gücü yetenlerin haccetmesi, Allah'Õn insanlar üzerinde bir hakkÕdÕr...” (Âl-i ømrân suresi, 97. ayet.)

Peygamberimiz (s.a.v.) hac için gerekli imkanlara sahip olan kiúilerin bir an önce hac ibadetini yerine getirmesini istemiútir.

Hac ibadeti hicretin 9. yÕlÕnda farz kÕlÕnmÕú ve Peygamberimizin bir defa hac ibadetini yerine getirmiútir. Peygamberimiz (s.a.v.) vefatÕndan önce yaptÕ÷Õ için bu hacca veda haccÕ denilmiútir.

Biliyor musunuz?

Ölüm, yaúlÕlÕk, devamlÕ hastalÕk gibi sebeplerden dolayÕ bizzat hacca gidemeyecek kimseler kendi yerlerine vekâleten birilerini gönderebilirler. Buna bedel yolu ile hac denir. Gönderen kimsenin üzerine farz olan hac borçlarÕ, bu yöntemle eda edilebilir.

Hac ibadetini yerine getirme konusunda ihmalkâr davrananlarÕ Peygamberimiz çok a÷Õr bir úekilde uyarmÕútÕr:

“Bir kimse yiyecek, içecek ve binecek masraflarÕna sahip olup Beytullah’a gitmesi mümkün iken haccetmezse onun yahudi veya hristiyan olarak ölmesine hiçbir mâni yoktur!” (Tirmizî, Hac, 3.)

HaccÕn Birey ve Topluma KazandÕrdÕklarÕ 9 Fikir, duygu ve düúüncelerimizi zenginleútirir.

9 Bol bol ibadet etmemizi sa÷lar.

9 Müslümanlar arasÕnda sevgi ve kardeúlik ba÷larÕnÕ güçlendirir.

9 Kötü söz ve davranÕúlarda bulunmaktan alÕkoyar.

9 GünahlarÕmÕzÕn affedilmesini sa÷lar.

9 Manevi geliúimimizi artÕrÕr.

(19)

Dersin HaftasÕ : 28.03.22 - 01.04.22 HAFTASI

øúlenen Konular : 4.2. Hac ve Umreyle ølgili Kavram, Mekân ve Hükümler 4.2. Hac ve Umreyle ølgili Kavram, Mekân ve Hükümler

Mikat yerleri : Hac ve umre yapmaya niyet edenlerin ihrama girdikleri yerlere mikat denir. Müslümanlar bu yerleri ihramsÕz olarak geçemezler. øki çeúit mikat yeri vardÕr. Bunlar; Hill bölgesi, Harem bölgesi

Hill Bölgesi : Mekke’nin dÕúÕnda baúka úehir veya ülkelerden hac ve umre ibadeti için gelenlerin ihramsÕz geçemeyecekleri bölgeye Hill denir.

Harem Bölgesi : Kâbe merkez olmak üzere Mekke úehrini içine alacak úekilde çevreleyen kutsal bölgeye denir. Bu bölgenin kendine has statüsü vardÕr: Otu koparÕlmaz, a÷acÕ kesilmez, hayvanlarÕ avlanmaz. Gayrimüslimler bu alana giremezler.

øhrama Girmek : HaccÕn úartlarÕndan biri ihramdÕr. øhrama girmek; hac ya da umre yapmaya niyet eden kiúinin, baúka zamanlarda iúlemesi mubah olan bazÕ fiil ve davranÕúlarÕ, belirli bir süre kendisine haram kÕlmasÕ, yasaklamasÕdÕr. Hac ve umre yapanlarÕn bazÕ davranÕúlarÕ kendilerine yasak etmeleri ve bu amaçla giydikleri kÕyafete ihram denir.

Erkekler iki parça havlu veya benzer bir kumaútan yapÕlan dikiúsiz sade bir kÕyafete bürünür. Bu kumaúlardan belden aúa÷ÕsÕna dolayarak örtülen parçasÕna izâr, belden yukarÕsÕnÕ örtene de ridâ denir. Bu ikisinin dÕúÕnda iç çamaúÕr, çorap, úapka, eldiven, topuk ve parmak kÕsÕmlarÕ kapalÕ ayakkabÕ vs. hiçbir kÕyafet giyemezler. Topuk ve parmaklarÕ açÕk terlik, gözlük, saat, yüzük, kemer, para cüzdanÕ, úemsiye kullanabilirler. HanÕmlarÕn sadece ihrama girmeye niyet etmeleri yeterlidir.

øhram YasaklarÕ

¾ Elbise Giymek : øhramlÕ erke÷in dikiúli elbise giymesi, baúÕnÕ ve yüzünü örtmesi, ayakkabÕ giymesi yasaktÕr.

¾ Kokulu Maddeleri Kullanmak :øhramlÕ, vücuduna veya herhangi bir organÕnÕn tamamÕna koku sürerse kurban keser.

Bundan daha az miktarda koku sürenin sadaka vermesi gerekir.

¾ Ya÷lanmak : (Krem sürmek) Tedâvi dÕúÕnda, sÕrf süslenmek için kokulu olmayan krem ve ya÷Õ vücuduna süren kimsenin durumu koku süren gibidir. KullanÕlan krem, tedâvi maksadÕnÕ taúÕyorsa herhangi bir ceza gerekmez.

¾ TÕraú Olmak veya SaçÕnÕ Kesmek : øhramlÕ olan kimse saçÕnÕn veya sakalÕnÕn dörtte birini veya daha fazlasÕnÕ tÕraú ederse, koyun veya keçi kurban etmesi gerekir. Dörtte birden azÕnÕ keserse, sadaka verir, ihramlÕnÕn yalnÕz bÕyÕklarÕnÕ kesmesi de sadaka vermesini gerektirir.

¾ TÕrnaklarÕnÕ Kesmek : øhramlÕnÕn, el yahut ayak tÕrnaklarÕnÕn tamamÕnÕ kesmesi koyun veya keçi kurban etmesini gerektirir. Daha azÕ için ise sadaka gerekir.

¾ Cinsel DavranÕúlar : øhramlÕ iken cinsî münasebette bulunmak yasaktÕr. Arafat’ta vakfeden önce bu yasa÷Õ iúleyen kimsenin haccÕ geçersiz olur.

Niyet :Hac veya umre ibadeti için niyet etmek ihramÕn rükûlarÕndandÕr. øhrama girdikten sonra umre veya hac için niyet edilir.

Telbiye : Hac veya umreye niyet ettikten sonra haccÕn bazÕ görevlerini yapÕp bitirinceye kadar lebbeyk zikrini okumaya telbiye denir. Niyetten sonra telbiye zikrini okumak ihramÕn rükünlerindendir.

Hac GüzergahÕ : Hac görevlerinin yapÕlaca÷Õ yerler Mescidi Haram’dan baúlayarak, Mina, Müzdelife ve Arafat olmak üzere 20 km uzunlukta bir alandÕr.

Mescid-i Haram : Kâbe’nin çevresine geniú bir alan üzerine kurulmuú mescide, Mescid-i Haram denir. Mescid-i Haram’Õn merkezinde Kâbe bulunur. Kâbe’nin etrafÕnda tavaf için ayrÕlmÕú üstü açÕk alana metaf denilir. Üstü kapalÕ olan kÕsÕm mesciddir.

Kâbe : MüslümanlarÕn kÕblesi olan Mescid-i Haram’Õn tam ortasÕndaki binaya denir. Kâbe, bir ayet-i kerimede eski ev manasÕnda beyti atik olarak da ifade edilmiútir. Yeryüzünde Allah’a adanan ilk mabettir. 145 m² alan üzerine kurulmuú taú bir binadÕr.

Hacerülesved : Kâbe’nin do÷u köúesinde tavafÕn baúlangÕç noktasÕnÕ belirlemek amacÕyla yerden 1,5 m. kadar yükseklikte bulunan özel bir muhafaza içinde yaklaúÕk 30 cm çapÕnda ve yumurta biçimindeki siyaha yakÕn koyu kÕrmÕzÕ renkte kutsal bir taútÕr. Hz. øbrahim Kâbe’yi inúa ettikten sonra tavafÕn baúlangÕç noktasÕnÕ belirlemek üzere bu taúÕ Ebû Kubeys da÷Õndan getirmiútir.

Hicri øsmâil (Hatim) : Kâbe-i Muazzama'nÕn kuzey cephesinde yarÕm daire úeklinde bulunan bir sahanÕn ismidir. Hicri øsmail, 131 cm. yüksekli÷inde ve yarÕm daire biçiminde bir duvarla çevrilidir. BurasÕ Kâbe’nin içi sayÕlÕr.

Tavaf : Hacerülesved hizasÕndan baúlayarak Kâbe'nin etrafÕnda yedi kez dönerek yapÕlan bir ibadettir. Her bir dönüúe úavt denir.

Yedi úavt bir tavaf eder. Bu úavtlarÕn dördü farz, üçü vaciptir. Tavaf, hac ve umrenin farzlarÕndandÕr.

(20)

østilam : Tavafa baúlamadan önce Hacerülesved'i selamlamaya denir. Kâbe etrafÕndaki tavaf, Hacerülesved hizasÕndan baúlar.

Hacerülesved'i selamlamak, ellerimizin içini Hacerülesved'e do÷ru kaldÕrmak suretiyle “Bismillahi Allahu Ekber” diyerek avuç içlerimizi öpmekle olur.

Kudüm TavafÕ : Kâbe'ye ilk sefer gelenlerin yaptÕklarÕ tavaftÕr. øfrad ve KÕran haccÕ yapanlarÕn Mekke’ye gelince Kâbe'yi tavaf etmeleri sünnettir. Umrenin tavafÕ mutlaka ihramlÕ olarak yapÕlÕr. Kudüm tavafÕ da ihramlÕ olarak yapÕlÕr.

Ziyaret TavafÕ (øfâda TavafÕ) : HaccÕn farz olan tavafÕdÕr. Sadece ifrad haccÕnÕn farz olan tavafÕ ihramlÕ olarak yapÕlÕr. KÕran ve temettü haccÕnÕn farz olan tavaflarÕ ihramsÕz olarak yapÕlÕr. Çünkü bu tavaflar; Mina'da úeytan taúlanmasÕ, kurban kesilmesi ve tÕraú olup ihramdan çÕkÕlmasÕndan sonra yapÕlÕr.

Nafile Tavaf : Mekke’de bulunanlarÕn hac ve umre dÕúÕnda yaptÕklarÕ tavaflara denir. Nafile tavaf yapmaya niyet edilerek yapÕlÕr ve bitince tavaf namazÕ kÕlÕnÕr. Bu tavaflar ihramsÕz olarak yapÕlÕr. Kiúinin Mekke’yi terk etmeden önce yaptÕ÷Õ son tavafa ise veda tavafÕ denir.

Tavaf NamazÕ : TavafÕn yedi úavtÕ bitti÷inde iki rekât tavaf namazÕ kÕlmak vaciptir. Bu namazÕn tavaf bitiminde MakâmÕ øbrahim’de veya Haremi ùerif'in Beytullah'a yakÕn olan bir yerinde kÕlÕnmasÕ müstehaptÕr. Tavaf namazÕ, kerahet vaktine rastlÕyorsa ertelenir ve uygun bir vakitte kÕlÕnÕr.

Makam-Õ øbrahim : Kâbe’nin inúasÕ sÕrasÕnda Hz. øbrahim’in üzerine çÕkÕp duvar ördü÷ü ve üstünde insanlarÕ hacca davet etti÷i kabul edilen taú veya onun bulundu÷u yerdir.

Safe ve Merve : Hz. Hacer, o÷lu øsmail için Safa ile Merve arasÕnda su aramÕútÕ. Safa ile Merve arasÕ yaklaúÕk 350 metre olup sa’y yapÕlan bu alana mes'a denir.

Sa’y : Safa ve Merve tepeleri arasÕnda Safa'dan Merve'ye dört gidiú üç geliú úeklinde gidip gelmek úeklinde yapÕlan bir ibadettir. Sa’y, müstakil bir ibadet de÷ildir. Sadece hac veya umrenin içinde yapÕlÕr. Safa tepesine yakÕn bir yerde iki yeúil sütunun bulundu÷u yerde erkekler koúar adÕmlarla yürürler. Buna hervele denir.

Arafat ve Vakfesi : Kâbe'nin yaklaúÕk 25 km güney do÷usunda ova úeklinde düz bir alandÕr. Arefe günü, zeval vaktinden bayram günü imsak vaktine kadar kÕsa bir süre Arafat'ta bulunmaya Arafat Vakfesi denir. HaccÕn farzlarÕndandÕr. Ö÷le namazÕ vaktinden baúlayÕp güneú batÕncaya kadar olan vakitte Arafat'ta vakfe için bulunmak ise vaciptir.

Müzdelife ve Vakfesi : Arafat ile Mina arasÕnda Harem sÕnÕrlarÕ içindeki bir bölgenin adÕdÕr. Müzdelife’de vakfe yapmak haccÕn vaciplerinden olup bayram gecesi, gece yarÕsÕndan itibaren güneúin do÷uúuna kadarki süre içerisinde yapÕlÕr. Bu süre içinde kÕsa bir an burada bulunan kimse vakfe görevini yerine getirmiú sayÕlÕr.

Mina : Müzdelife ile Mekke arasÕnda Harem sÕnÕrlarÕ içinde bir bölgenin adÕdÕr. Kurban BayramÕ günleri olan Zilhicce 10, 11, 12 ve 13. günlerinde Mina’da; úeytan taúlama, kurban kesme ve tÕraú olmak üzere yapÕlmasÕ gereken üç görev vardÕr.

ùeytan Taúlamak : HaccÕn vaciplerinden olup Mina’da bulunan cemre denilen duvarlara taú atmak suretiyle yapÕlan bir ibadettir. Cemerât üç tanedir. Bunlar, Kâbe istikametindeki büyük cemre, hemen yanÕndaki orta cemre ve Müzdelife tarafÕndaki küçük cemredir.

Hac KurbanÕ : Temettu ve kÕran haccÕ yapanlarÕn, bayram günü hac kurbanÕ (hedy) kesmeleri vaciptir. Kurbanlar, Mina’da kesilir.

TÕraú olup ihramdan çÕkmak : BayramÕn birinci günü Mina’da yapÕlmasÕ gereken görevlerden birisi de tÕraú olup ihramdan çÕkmaktÕr.

(21)

HaccÕn YapÕlÕúÕ

UmreninYapŦlŦƔŦ















(22)

Hanefi ve ùafii Mezheplerine Göre HaccÕn FarzlarÕ ve Vacipleri

Mekke’deki Ziyaret Yerleri

¾ Hira Ma÷arasÕ

¾ Sevr Ma÷arasÕ

¾ Cennet-ul Muallâ MezarlÕ÷Õ Medine’deki Ziyaret Yerleri

¾ Mescid-i Nebi

¾ Ravza-i Mutahhara

¾ Cennetü’l Baki

¾ KÕbleteyn Mescidi

¾ Uhud ùehitli÷i

¾ Yedi Mescitler

¾ Kuba Mescidi

Referanslar

Benzer Belgeler

➔ Kur’an-ı Kerim’de Peygamber Efendimizin Müslümanlar için en ideal örnek ve rehber olduğuna işaret edilmiştir. ➔ Peygamber Efendimizin örnekliği için “üsve-i

İHL Meslek Dersleri Öğretmeni Abdulkerim BAKIR www.abdulkerimbakir.com Kur’an-ı Kerim’in Kitap Haline Getirilmesi.. • Vahyin gelişi sona erdiğinde Kur’an mushaf

Allah’ın (c.c) yeni bir kitap ve şeriatla insanlara emir ve yasaklarını bildirmek üzere gönderdiği peygambere resûl denir.. Peygamberlerin yaptığı bu göreve

• Yüce Mevlamızın tüm bu isimlerinin yanında başka hiçbir varlıkta bulunmayan, başka hiçbir varlık için kullanılmayan, sadece O’na has bir ismi vardır ki o da Allah

➢ Karşılıklı olarak evliliği kabul ettiklerini kesin bir dille ifade etmeleri Muharremât (Evlenme Engelleri).. Evlenme engelleri iki grupta

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem sabah namazını kıldı mı güneş doğuncaya kadar namaz kıldığı yerde otururdu.17 Yine Rasûlullah şöyle buyurmaktadır: “Kim

B) Adak orucu, Ramazan orucu, teravih namazı C) Sabah namazı, Ramazan orucu, fitre D) Zekât, fidye, Ramazan orucu E) Hac, kaza orucu, kurban. 24. Yatsı ezanı okunurken

Hadis otoritelerince bu ilmin zirve şahsiyetlerinden biri kabul edilen ve çok hadis ezberlemiş olan İmam Mâlik titizliği sebebiyle az rivayette bulunmuştur. Seçtiği hadisleri