• Sonuç bulunamadı

T.C. KASTAMONU ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "T.C. KASTAMONU ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ"

Copied!
104
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

KASTAMONU ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ PEYZAJ MĠMARLIĞI ANA BĠLĠM DALI

KENTSEL AÇIK YEġĠL ALANLARIN PLANLANMASINDA BĠYOĠKLĠMSEL KONFOR DEĞERĠNĠN ÖNEMĠ ‘KASTAMONU KENT

ÖRNEĞĠ’

UMMUHANĠ KÜMÜġTAġ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DOÇ.DR. MEHMET ÇETĠN

HAZĠRAN - 2022

KASTAMONU

(2)

ii TEZONAYI

Ummuhani KÜMÜġTAġ tarafından hazırlanan “KENTSEL AÇIK YEġĠL

ALANLARIN PLANLANMASINDA BĠYOĠKLĠMSEL KONFOR

DEĞERĠNĠN ÖNEMĠ ‘KASTAMONU KENT ÖRNEĞĠ’” adlı tez çalışmasının savunma sınavı 23.06.2022 tarihinde yapılmış olup aşağıda verilen jüri tarafından oy birliği ile Kastamonu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

DanıĢman Doç. Dr. Mehmet ÇETİN

Kastamonu Üniversitesi ...

Jüri Üyesi Doç. Dr. Sevgi ÖZTÜRK Kastamonu Üniversitesi

...

Jüri Üyesi Dr.Öğr. Üyesi Nuray ÇİÇEK

Çankırı Karatekin Üniversitesi ...

Jüri üyeleri tarafından kabul edilmiş olan bu tez Kastamonu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulunca onanmıştır.

Enstitü Müdürü V Prof. Dr. İzzet ŞENER ...

(3)

iii

TAAHHÜTNAME

Bu tezin tasarımı, hazırlanması, yürütülmesi, araĢtırmalarının yapılması ve bulgularının analizinde bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu; ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını, bilimsel etiğe uygun olarak kaynak gösterildiğini bildirir ve taahhüt ederim.

UMMUHANİ KÜMÜŞTAŞ

(4)

iv ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

KENTSEL AÇIK YEġĠL ALANLARIN PLANLANMASINDA BĠYOĠKLĠMSEL KONFOR DEĞERĠNĠN ÖNEMĠ ‘KASTAMONU KENT

ÖRNEĞĠ’

UMMUHANĠ KÜMÜġTAġ

KASTAMONU ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ PEYZAJ MĠMARLIĞI ANA BĠLĠM DALI

DANIġMAN:DOÇ. DR. MEHMET ÇETĠN

Biyoiklimsel konfor değerleri kentsel açık yeşil alanların planlaması açısından büyük önem taşımaktadır. Kentsel açık yeşil alanlar kentler içerisinde yaşanabilir bir çevrenin oluşmasına, yaşam kalitesinin olumlu yönde artmasına ve insanların gereksinimlerinin karşılanmasına önemli derecede etkilemektedir.

Çalışma kapsamında ilk olarak çalışma alanı içerisinde bulunan tüm ilçelerin meteroloji istasyonlarndan 2000 ila 2018 yılları arasındaki iklim verileri temin edilmiştir. Elde edilen veriler yıllık olarak ortalamaları alındıktan sonar RayMan PRO 1.2 programı yardımıyla Fizyolojik Eşdeğer sıcaklık (PET)değerleri hesaplanmıştır. Elde edilen bu veriler daha sonrasında Arc GIS yazılımı yardımıyla bölgeye ait haritalar oluşturulmuştur. Çalışmada CORINE verileri kullanılarak Kastamonu kentinin yıllar içindeki yüzey alan değişimleri incelenmiştir. Çalışma kapsamında 4 farklı yıla ait corine verileri kullanılmıştır. Çalışma sonucunda Kastamonu kentinde yıllar içerisindeki kentsel açık yeşil alan değişimleri ortaya konulmuştur. İlin yıllar içerindeki alan değişimleri göz önüne alınarak kentsel açık yeşil alanların planlanmasında sağlıklı bir karar alınması amaçlanmıştır. Çalışma sonucunda elde edilen veriler ve bilgiler analiz edilerek çalışmanın amacına yönelik kentsel açık yeşil alanların planlanması konusunda bir bütünlük içerisinde değerlendirilmiştir.

ANAHTAR KELĠMELER:Biyoiklimsel Konfor, PET İndeksi, Kentsel Açık Yeşil alanlar, CBS

Haziran 2022, 94Sayfa

(5)

v ABSTRACT

MSC THESIS

THE IMPORTANCE OF BIO-CLIMATIC COMFORT IN PLANNIG URBAN OPEN GREEN AREAS: CASE STUDY OF KASTAMONU

UMMUHANĠ KÜMÜġTAġ

KASTAMONU UNIVERSITY INSTITUTE OF SCIENCE DEPARTMENT OF LANDSCAPE ARCHITECTURE

SUPERVISOR:DOÇ. DR. MEHMET ÇETĠN

Bioclimatic comfort values are of great importance for the planning of urban ofen green spaces. Urban open green spaces have a significant on the creation of a livable environment in cities, the positive increase in the quality of life and meeting the needs of people.

Within the scope of the study, firstly, climate date between 2000 and 2018 years were obtained from meteorology stations of all the regions within the study area. After averaging the data obtained annually, Physiological Equivalent Temperature (PET) values were calculated with the help of RayMan Pro 1.2 program. With these data obtained maps of region were created with the help of Arc GIS sorfware. In the study, the surface area changes of the city of Kastamonu over years were examined by using satellite images. In the study, the surface area changes of Kastamonu city over the years were examined by using CORINE. Within the scope of the study, corine data of 4 different years were used. As a result of the study, urban open green space changes in Kastamonu city over the years have been revealed. As a result of the study, urban open green space changes in Kastamonu city over the years has been revealed. Considering the area changes of the province over the years, it is aimed to take a healthy decision in the planning of urban open green spaces. The data and information obtained as a result of the study were analyzed and evaluated as a whole in planning of urban open green spaces for the purpose of the study.

KEYWORDS:Bioclimatic Comfort

,

FES index, Urban Open Green spaces, GIS June 2022, 94 Page

(6)

vi TEġEKKÜR

Yüksek lisans eğtimim ve tez çalışmam boyunca danışmanlığımı yapan, bilgi, birikim ve tecrübeleri ile bana destek olan ve yardımını eksik etmeyen değerli danışman hocam Doç. DR. Mehmet ÇETİN‟e teşekkür eder şükranlarımı sunarım.

Eğitim hayatım boyunca desteklerini ve teşviklerini esirgemeyen her daim yanımda olan canım annem Cennet KÜMÜŞTAŞ‟a canım babam Murat KÜMÜŞTAŞ‟a ve biricik kardeşim Mustafa KÜMÜŞTAŞ‟a sonsuz teşekkür ederim.

Yaptığım tez çalışmam, ülkem, Kastamonu ve bilim dünyasına faydalı olmasını temenni ederim.

Ummuhani KÜMÜŞTAŞ

Kastamonu, 2022

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER

Sayfa

TEZ ONAYI ... ii

TAAHHÜTNAME ... iii

ÖZET ... iv

ABSTRACT ... v

TEġEKKÜR ... vi

ĠÇĠNDEKĠLER ... vii

ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ... viii

TABLOLAR DĠZĠNĠ ... ix

SĠMGELER VE KISALTMALAR DĠZĠNĠ ... x

1. GĠRĠġ ... 1

1.1 Kent ve Kentleşme ... 1

1.2 Kent Planlama ... 4

1.3 Kentsel Açık Yeşil Alanlar ... 5

1.4 Kentsel Yeşil Alanların Sınıflandırılması ... 8

1.5 Yeşil Alan Standartları ... 11

1.6 Ülkemiz‟de Kişi Başına Düşen Açık-Yeşil Alan Miktarları ... 16

1.7 Dünyada Kişi Başına Düşen Açık-Yeşil Alan Miktarları ... 18

1.8 İklim ... 20

1.9 Kentsel Açık Yeşil Alanlar ve İklim Arasındaki İlişki ... 21

1.10 Biyoiklimsel Konfor ... 22

1.11 Coğrafi Bilgi Sistemi ... 24

1.12 CORINE ... 25

2. MATERYAL VE METOD ... 29

2.1 Materyal ... 29

2.2 Yöntem ... 30

3. ARAġTIRMA ALANINA AĠT BULGULAR ... 33

3.1 Alana Ait Genel Bilgiler ... 33

3.2 Çalışma Alanına Ait Özellikler ... 33

3.3 İklim Özellikleri ... 36

3.4 CORINE Verileri ... 39

3.5 Kastamonu Kenti Biyoiklimsel Durumu ... 45

3.6 RayMan Pro 1.2 Programı Verileri Karşılaştırılması ... 49

3.7 Fizyolojik Eşdeğer Sıcaklık Verileri ... 67

4. BULGULAR VE TARTIġMA ... 71

4.1 Kastamonu Kenti 2000-2018 Yılları Arası Erkek Verileri Kapsamında Kentsel Açık Yeşil Alanların Değişimi ... 71

4.2 Kastamonu Kenti 2000-2018 Yılları Arası Kadın Verileri Kapsamında Kentsel Açık Yeşil Alanların Değişimi ... 76

5. SONUÇ ve ÖNERĠLER ... 81

5.1 Öneriler ... 82

KAYNAKLAR ... 85

ÖZGEÇMĠġ ... 94

(8)

viii

ġEKĠLLER DĠZĠNĠ

Sayfa

Şekil1 .1 Doğal ve Sosyo-Kültürel Çevre İlişkisi ... 20

Şekil 2.2 Kastamonu İli Konumu ... 30

Şekil 2.2 RayMan Pro Programında Kullannılan Veriler ... 34

Şekil 3.1 Kastamonu İli Arazi Yükseklik Haritası ... 36

Şekil 3.2 Kastamonu İli Arazi Eğim Haritası... 37

Şekil 3.3 Kastamonu İli Arazi Bakı Haritası ... 38

Şekil 3.4 İlçelerin Yerleşim Noktaları ... 39

Şekil 3.5 İstasyonların Dağılımı ... 39

Şekil 3.6 Kastamonu Kenti 2000 Yılı CORINE Verisi ... 42

Şekil 3.7 Kastamonu Kenti 2006 Yılı CORINE Verisi ... 43

Şekil 3.8 Kastamonu Kenti 2012 Yılı CORINE Verisi... 44

Şekil 3.9 Kastamonu Kenti 2018 Yılı CORINE Verisi ... 45

Şekil 3.10 Sıcaklık Haritası ... 46

Şekil 3.11 Yağış Haritası... 47

Şekil 3.12 Nem Haritası ... 48

Şekil 3.13 Rüzgâr Haritası ... 49

Şekil 3.14 Kadınlar için 2000 yılı PET Grafiği... 50

Şekil 3.15 Erkekler için 2000 yılı PET Grafiği ... 54

Şekil 3.16 Kadınlar için 2006 yılı PET Grafiği... 54

Şekil 3.17 Erkeklerin 2006 yılı PET Grafiği ... 53

Şekil 3.18 Kadınlar için 2012 yılı PET Grafiği... 54

Şekil 3.19 Erkeklerin 2012 yılı PET Grafiği ... 55

Şekil 3.20 Kadınlar için 2018 yılı PET Grafiği... 56

Şekil 3.21 Erkeklerin 2018 yılı PET Grafiği ... 57

Şekil 3.22 Kastamonu Kenti 2000 Yılı Konfor Haritası ... 59

Şekil 3.23 Kastamonu Kenti 2000 Yılı Konfor Haritası ... 60

Şekil 3.24 Kastamonu Kenti 2006 Yılı Konfor Haritası ... 61

Şekil 3.25 Kastamonu Kenti 2006 Yılı Konfor Haritası ... 62

Şekil 3.26 Kastamonu Kenti 2012 Yılı Konfor Haritası ... 63

Şekil 3.27 Kastamonu Kenti 2012 Yılı Konfor Haritası ... 64

Şekil 3.28 Kastamonu Kenti 2018 Yılı Konfor Haritası ... 65

Şekil 3.28 Kastamonu Kenti 2018 Yılı Konfor Haritası ... 66

Şekil 4.1 2000 Yılı Erkek İçin Hazırlanan Uygun Yer Haritası ... 69

Şekil 4.2 2006 Yılı Erkek İçin Hazırlanan Uygun Yer Haritası ... 70

Şekil 4.3 2012 Yılı Erkek İçin Hazırlanan Uygun Yer Haritası ... 71

Şekil 4.4 2018 Yılı Erkek İçin Hazırlanan Uygun Yer Haritası ... 72

Şekil 4.5 2000 Yılı Kadın İçin Hazırlanan Uygun Yer Haritası ... 73

Şekil 4.6 2006 Yılı Kadın İçin Hazırlanan Uygun Yer Haritası ... 74

Şekil 4.7 2012 Yılı Kadın İçin Hazırlanan Uygun Yer Haritası ... 74

Şekil 4.7 2018 Yılı Kadın İçin Hazırlanan Uygun Yer Haritası ... 75

(9)

ix

TABLOLAR DĠZĠNĠ

Sayfa Tablo 1.1 Kentlerde Kişi Başına Düşen Açık Yeşil Alan Standartları ve

Alan Büyüklükleri...14

Tablo 1.2 Aktif ve Pasif Yeşil Alan Tipi ve Nüfusa Göre Dağılımı . ... 15

Tablo 1.3. Kentsel Açık Yeşil Alanların Kullanım Yeri ve büyüklüğü. ... 16

Tablo 1.4 Kentlerin Sahip Olduğu Yeşil Alan Miktarı...18

Tablo 1.5 Biyoiklimsel Konforun Belirlenmesinde hissedilen Sıcaklık Değeri . 24 Tablo 1.6 Corıne Arazi Sınıflandırma Sistemine Göre Arazi Örtü Tipleri Ve Bu Sınıflamalara Giren Arazi Kullanımları. ... 27

Tablo 2.1. Yıllık Verileri Temin Edilen Meteorolojik İstasyonlar ... 31

Tablo 3.1. İlçe İstasyonlarına Ait Rakım, Yıllık Sıcaklık Ortalaması Ve Rasat Yılları ... 39

Tablo 3.2 Corine Arazi Örtüsü ... 39

Tablo 3.3 Kastamonu Kenti 2000 Yılı Corine Sınıflandırması. ... 42

Tablo 3.4 Kastamonu Kenti 2006 Yılı Corine Sınıflandırması ... 43

Tablo 3.5 Kastamonu Kenti 2012 Yılı Corine Sınıflandırması. ... 44

Tablo 3.6 Kastamonu Kenti 2018 Yılı Corine Sınıflandırması ... 45

Tablo 3.7 2000 Yılı PET Verisi ... 50

Tablo 3.8 Kastamonu Kenti 2000 Yılı PET Verileri... 51

Tablo 3.9 Kastamonu Kenti 2006 Yılı Verileri ... 52

Tablo 3.10 Kastamonu Kenti 2006 Yılı Verileri. ... 53

Tablo 3.11 Kastamonu Kenti 2012 Yılı PET Verileri... 54

Tablo 3.12. Kastamonu Kenti 2012 Yılı PET Verileri... 55

Tablo 3.13 Kastamonu Kenti 2018 Yılı PET Verileri... 56

Tablo 3.14 Kastamonu Kenti 2018 Yılı PET Verileri... 57

Tablo 3.15 2000 Yılı Erkek Konforlu Ve Konforsuz Alanlar ... 59

Tablo 3.16 Kastamonu Kenti 2000 Yılı Kadınların Konforlu Ve Konforsuz Alanları. ... 60

Tablo 3.17 Kastamonu Kenti 2006 Yılı Konforlu ve Konforsuz Alanları ... 61

Tablo 3.18 Kastamonu Kenti 2006 Yılı Konforlu ve Konforsuz Alanları ... 62

Tablo 3.19 Kastamonu Kenti 2012 Yılı Konforlu ve Konforsuz Alanları. ... 63

Tablo 3.20 Kastamonu Kenti 2012 Yılı Konforlu ve Konforsuz Alanları ... 64

Tablo 3.21 Kastamonu Kenti 2018 Yılı Konforlu ve Konforsuz Alanları ... 65

Tablo 3.22 Kastamonu Kenti 2018 Yılı Konforlu ve Konforsuz Alanları. ... 66

Tablo 4.1 Kastamonu Kentinin Erkeklere Yıllara Göre Uygun Alan Miktarı ... 68

Tablo 4.2 Kastamonu Kentinin Erkekler İçin Yüzdelik Oran Değeri ... 68

Tablo 4.3 Kastamonu Kentinin Kadınlara Yıllara Göre Uygun Alan Miktarı. ... 73

Tablo 4.4 Kastamonu Kentinin Kadınlar İçin Yüzdelik Oran Değer... 74

(10)

x

SĠMGELER VE KISALTMALAR DĠZĠNĠ

Simgeler

°C : Santigrat Derece m² : Metrekare

Kısaltmalar

FES : Fiziksel Sıcaklık Eşik Değeri

PET : Physiological Equıvalent Tempature CBS : Coğrafi Bilgi Sistemi

IDW : Inverse DistanceWeighted Metodu Td : Deniz Seviyesine İndirgeme CORINE : Çevresel Bilginin Koordinasyonu

(11)

1 1. GĠRĠġ

1.1 Kent ve KentleĢme

Kent kavramı tarih boyunca farklı anlamlara sahip dinamik bir yapı olarak karşımıza çıkmıştır. Literatür araştırmalarına bakıldığı zaman çokça tanım bulunmaktadır.

Fakat dünyada kabul gören bir kent tanımı yoktur. Bunun nedeni ise her ülke için ne literatürde nede mevzuatlar da geçerli bir kent tanımının bulunmamasıdır (Cantürk, 2019; Topal, 2004).

Zaman içerisinde ekonomik ve sosyal yapıdaki değişimler sonucunda kentler değişim göstermektedir. Mekanların kullanımı kentlerdeki nüfus artışıyla yön bulmaktadır.

Kentin formundaki değişim ise mekanların devamiyeti, hizmet kalitesi ve erişibilirliğinden etkilenmektedir. Kentlerdeki yaşam faaliyetlerini doğrudan etkileyen ise kentsel büyümedir (Güneş ,2021).

Aşağıda bazı kent kavramına ilişkin yorumlar verilmiştir :

Keeble (1961)‟de yaptığı çalışmaya göre; kentlerde yaşayan halkın sosyal, kültürel, sağlık gibi yönlerden ihtiyaçlarına karşılık vermek için kentler farklı kısımlara ayrılmaktadır. Bu farklı kısımlar kentlerdeki fiziksel yapının oluşmasında etkili olan alan ve mekan seçimidir. Her kentin niteliği beş kısma ayrılır. Bunlar; şehir merkezleri, sanayi alanları, açık alanlar, yerleşim alanları ve kent çevresidir (Önder, 1997).

Eş ve Ateş (1976)‟da yaptığı çalışmaya göre; kent yerleşim biçimi olarak fiziksel mekanlara insan ilişkilerinin tarih boyunca yansımasının bir boyutu olmuştur.

Kentlerin birbirinden ayrım noktaları olarak bakıldığı zaman ilki mahalle ve mekanların çeşitli nedenlerle ortaya çıkış şekli diğeri ise demografik ve ekonomik yapılardır. Kentler sadece iyi bir ekonomik gelişimi ve değişen bir fiziki çevreyi ifade etmez aynı zamanda insanların sosyal ilişkilerini duygu ve düşüncelerini de etki eden yeni bir sosyal düzeni ifade ettiğini vurgular.

(12)

2

Diğer bir tanıma göre, kent toplu olarak yaşayan insanların ihtiyaçları sonucu oluşan ve kişilerin farklı yaşam tarzları ve toplumsal, ekonomik, çevresel ve yönetimsel etkileşimleri sonucunda ortaya çıkan mekan olarak tanımlamaktadır (Harvey, 2003).

Dr. Madmood Sharepour söyle söylüyor, kentler bir grup normlar, gelenekler ve tutumlar, kişisel olmayan ve ikincil ilişkilerin var olduğu bir yerdir ya da nüfusun belirli bir bölümünün bir arada yaşadığı sınırlı bir alandır (Sharepour, 2014).

Kareem (2017)‟de yaptığı çalışmada göre; kentler pek çok binalardan, yollardan, alanlardan, parklardan vb. yerlerden oluşan bir yerdir. Kentlerin içinde yaşayan insanların bir büyük grubu tarafından inşa edilmiş bir diğer yandan ise, karmaşık bireysel toplanmalardan oluşan sosyal organizasyonunun içinde aile, toplumsal sınıf, üreticiler ve diğer diğer gruplardan olan farklı bölgelerin karakteri, sosyal yaşam tarzı ve kültürlere sahip insanlar topluluğun yaşadığı yerler olduğunu vurgular.

Kent toplu olarak insanların bir etkileşim içinde yaşadığı yerleşim alanlarındaki farklılıklara göre kent ya da köy olarak adlandırılır. Göçebe hayatı yaşayan insanların yerleşik hayata geçişi ve bu yaşadıkları yerde belirli bir nüfusa ulaşması az kişi ya da hiç kimsenin tarım ile uğraşmadığı tarım dışı etkinliklerin bulunduğu ekonominin büyük kısmını da tarım dışı etkinliklerin oluşturduğu belirli bir nüfus büyüklüğüne sahip komşuculuk ilişkilerinin az olduğu yerleşim birimlerine kent adı verilir (Çakmaktepe, 2020; Günbeyaz, 2007).

Kırsal alanlardan kent alanlarına göç eden insanlar artık kentli birer birey olmalarından dolayı kent yaşamına ayak uydurma çalışmalarına baktığımız zaman kent ve kentleşme kavramlarını ayrı olarak ele almak mümkün değildir (Öztan,1968).

Sencer (1979)‟in yaptığı çalışmada kentleşme, köylerdeki nüfusun göç yoluyla kentlere yönelmesi böylelikle kentteki nüfus değişiminde bir önemli durum karşımıza çıkmaktadır. Kentleşme ile insanların büyük kısmı tarım dışı endüstri ve hizmet sektörüne yönelmekte olup buna bağlı olarak da kentsel iş olanakları ekonomide etkin rol oynamaktadır.

(13)

3

Karakuş (1990)‟a göre kentleşme kavramı, toplumsal yapının ve gelişmelerin en önemli gösterge olan halkın sosyal ve ekonomik yapısından kaynaklanmaktadır.

Kentleşme kavramına bakıldığı zaman çok yönlü ve karmaşık bir yapıdır.

Kentlerdeki sosyal ve ekonomik bir süreç olarak da ifade edilebilmektedir (Tavukoğlu, 2008).

Kentleşmede köyden kente göçlerin artığı kentlerdeki demografik yapı, mekânsal büyüme oluşumları, sosyal, kültürel, ekonomik ve davranışsal yaşam tarzında görülen değişimler göze çarpmaktadır. Bu anlamda kentte yaşayan nüfusun değişimi üzerine kentin ulaştığı konuma kentleşme denir (Başaran, 2008; Yılmaz ve Çiftçi, 2011).

Köylerdeki gelir kaynağının az ve düşük bir getiri sağlaması, alt yapı, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi ihtiyaçlara ulaşımın zor olması, sosyal ortamların az olmasından dolayı kent yaşamının cazip gelmektedir. Köyden kentlere göçlerin oluşmasında kentleşme kavramını oluşturmaktadır. Kentleşme köylerdeki iş imkanının tarım ve hayvancılık olmasının aksine kentlerdeki iş ağının fazla oluşu ve kentlerdeki insanların gelir kaynağının büyük bir kısmını diğer sektörlerin oluşturma şeklinde oluşu kentleşme kavramının oluşumunu sağlamaktadır. Kısacası kentleşme, kente farklı örf ve adetlere adapte olmuş insanların bir arada yaşaması ve kent ortamına ayak uydurma çabası ve kentin birçok farklı yönden değişime uğraması olarak tanımlanabilir.

Kentleşme kavramının gelişiminde şehirlerdeki büyüme, kentlerdeki fiziki dokunun yoğun bir şekilde etkilediği görülmektedir. Çarpık kentleşme, barınma sorunu, ulaşım, taşımacılık, eğitim, sağlık, doğal alanların tahribatı, alt yapı sorunlarının artışına, kentlerdeki işsizlik sorunu ve bunlarla doğrudan bağlantılı olan kentlerde yaşayan insanların yaşam kalitelerinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır.

(14)

4 1.2 Kent Planlama

Geçmişten günümüze gelecekle ilgili kararları üst ölçekten başlayarak sosyal, politik, ekonomik, teknik ve kentin fiziksel değişimlerini bütünleştirerek alt ölçeklere kadar çok yönlü kararların bütünüdür (Alipour 1996). Eldeki az verilerle belirli bir hedefe ulaşmak için kent içinde yaşayan halkın gereksinimlerini ve ihtiyaçlarını karşılamak ve kentin var olan kaynaklarını uzun süreli sürdürebilirliğini akılcı önceliklere uyarak dengelenmesidir (Keleş, 2004).

Planlama çalışmaları kentlere geleceğe dönük yön veren çalışmalardır. Kent planlaması kentin verileri dahilinde kentin kriterlerine dayanarak belirli sistem dahilinde uzun süreli sürdürebilir bir planlama olmalıdır yoksa sağlam olmayan temeller üzerine bir planlama çalışması olur (Olcan,2007).

Yapay ve doğal çevrede sürdürülebilir ilerlemeyi amaçlayan ve çevre kalitesini artırmayı hedefleyen çevrenin insanların psikolojik gereksinimlerine uygun gelişimini amaçlayan planlamadır (Yıldırım,1993).

Tahrip edilen kentsel dokuyu düzenlemeye, onarmaya daha iyi bir duruma getirme açısından açık ve yeşil alanlar önemli bir yere sahiptir. İnsanların yaşam kalitesine, üretkenliğinin ve verimliliğinin artmasına kentin fiziksel yaşam koşullarının iyileşmesine ve gelişmesinde önemli etkiye sahiptir (Gül ve Akten,2007; Özdemir ve Öztürk, 2013).

Kentlerin halihazırda bulunan sorunları ve büyüme eğilimleri uyarıları doğrultusunda belirlenen süre zarfında tasarlanma çalışması olarak bilinen değerlendirme ve karar verme sürecidir.(Aydemir vd., 2004 ).

Van Geenhulsen ve Nijkamp (1994)‟e göre ise çevre, enerji, sosyo-ekonomik menfaatlar için oluşan kaygıların devamlılık içerisindeki değişimini sağlama hedefi ile kentin uygun duruma getirilmesi için yapılan planlama şeklidir. (Tam, 2004).

Kent planlama çalışmalarında mevcut alt yapı ve arazi kullanımı hafife alınmayacak derecede önemlidir. Kentin mevcut koşulları karmaşık bir sistem içerir, ileriye

(15)

5

yönelik olarak bir fikrin varlığı istenen hedefler doğrultusunda sistemli bir şekilde nasıl uygulanacağına ilişkin bir görüşe sahip olunması ve kurumsal bilginin sistemli olarak eyleme geçirilmesidir. Planlama tanımı en geniş kapsamda bakıldığında üç ana özellik öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki „„Geleceğe dönük bir planlama olması‟‟, ikincisi „„belirli hedefler/amaçlar için yapılması‟‟, üçüncüsü „„düzenli bir eylem dizesi oluşturulması gerekir‟‟(Ersoy, 2012; Friedman, 1987).

Kentsel mekân çalışmalarında doluluk boşluk dengesinin iyi ayarlanması açık yeşil alanların planlanma çalışmalarındaki etkisi yatsınamayacak derecede önem taşımaktadır. Ekolojik, sürdürebilir ve kentlerde yaşayan insanlar açısında çok fazla olumlu etkilere sahiptir.

1.3 Kentsel Açık YeĢil Alanlar

Açık yeşil alanlar ve mimari yapılar kentin genel yapısını, karakterini ve kültürünün önemli bir parçasıdır. Bu unsurların birbiriyle olan ilişkisi ise, kentin bütünlüğünü sağlar (Eyink ve Heck, 2018; Gül ve Küçük, 2001).

Kentsel yaşam ortamları insanların yaşam kalitesini yükseltmede ve insanlar ile doğa arasındaki ilişkiyi iyileştirmede önemli bir kamu hizmeti sahasıdır (Abbasi ve vd., 2015). Özellikle kentsel mekân organizasyonlarında iyi bir planlama için doluluk ve boşluk dengesinin sağlanmasında önemli bir görev üstlenir. Kent planlama ve tasarımda kentsel açık yeşil alanlar diğer alan kullanımlarını tamamlayan bir denge unsurudur (Manavoğlu ve Ortaçeşme, 2015). Kentin fiziki çevre özellikleri, sosyal, kültürel ve ekonomik faktörleri yeşil alanların belirlenmesinde önemli rol oynar (Eminağaoğlu ve Yavuz, 2010). Ayrıca kentsel açık yeşil alanlar insanların sağlıklı bir çevreye kavuşmasında toplumsal düzenin sağlanmasında kentin içerisindeki yeşil alanların dağılımına büyüklüğüne işlevsel ve estetik niteliklerine de bağlıdır (Aydemir, 2004).

Kentsel yeşil alanları bitki örtüsüne sahip alanlar olarak kentin çevresinde bulunabilen kentsel alanlar ve yarı doğal bitki örtüsüne sahip alanlar olarak şehrin içinde parklar, ormanlık alanlar, açık alanlar caddeler ile beraber dar şeritlendirilmiş ağaçları oluşturan konut bahçeleri olarak tanımlamaktadır (Jim ve Chen, 2003).

(16)

6

Wright vd (1976)‟da yaptığı çalışmada, kentlerdeki açık yeşil alanların mümkün olduğu kadar birbiriyle bağlantılarını sağlayarak, bir sistem oluşturacak şekilde planların gerektiğini savunur. Planlayıcılara göre bu bağlantılar görsel ve fiziksel açıdan kolay ve güvenilir bir şekilde kentsel açık yeşil alanların algılanmasını desteklemektedir(Değirmencioğlu, 1997).

Kentsel doku içerisinde, planlama çalışması yapıldığı kentin demografik yapısı, sosyo-kültürel koşulları, ekonomik yapısı, alanın büyüklüğü, kentin iklimsel özellikleri, alandaki mevcut bitki örtüsü ve karakterine göre yeşil alan standartları oluşturulur (Oğuz ve Uslu, 1996).

Kentsel açık yeşil alanların işlevini şu şekilde sıralayabiliriz, (Oğuz, 1998)

- Sosyal, psikolojik ve estetik fonksiyonu,

- Kentlerin hava kirliliğinin azalmasında ve ikliminin gelişmesinde,

- Kentin gelişme servislerini biçimlendirilmesinde,

- Ekolojik fonksiyonu,

- Ekonomik işlevi olarak sıralayabiliriz.

Açık yeşil alanlarla ilgili tanımların bazıları şu şekildedir;

Gold (1980)‟e görev açık alanlar kentsel bir alanda taşıtlar yada yapılar tarafından kaplanmamış su yüzeyleri, doğal kaynaklar, tarihi ve peyzaj özellikleri olan park ve rekreasyon alan kullanımlarından dolayı önem taşıyan gelişmeye açılmış alanlar olarak tanımlamaktadır. Belirli bir alan kullanım özelliğine sahip olmasının yanında belirli ihtiyaçlara da cevap veren bazı durumlarla ise, kent alanlarının dışına inşa edilmiş alanlar olarak tanımlanır (Oğuz, 1998; Yılmaz, 1982).

Kentlerdeki açık yeşil alanların planlanması tarihte önceden olmadığı kadar büyük bir öneme sahiptir. Kentlerdeki hızlı nüfus artışı, çarpık kentleşme kentlerdeki açık

(17)

7

yeşil alan tahribatına, kentsel dokunun bozulmasına, insan ve doğa arasındaki dengenin değişmesine, yaşam şartlarının kötüleşmesine ve insanların ekonomik, psikolojik ve fizyolojik açıdan zarar görmesine neden olmaktadır (Gül ve Akten, 2007).

Kentlerdeki açık yeşil alanların iyi hazırlanmamış bir çevre politikası, sosyal ve ekonomik problemler, gecekondulaşma, bireylerin arazileri izinsiz olarak kullanması, yetersiz kalınan bir çevre koruma çalışmalarına bunlardan doğrudan etkilenen yeşil alanların kaybolmasına neden olmaktadır (Melchert, 2005). Kentsel açık yeşil alanlar faydalarını sınıflandırmamız gerekirse; ekolojik, ekonomik ve sosyal olarak üç gruba ayrılır( Heidt ve Neef, 2007). Bunlar aşağıda gösterildiği gibi açıklanmıştır.

1.Ekolojik açıdan kentlerdeki iklim düzenini sağlanmasına, doğa koruma ve toprak korumasına, havanın içinde biriken zararlı maddelerin temizlenmesine, biyolojik çeşitliliğin sağlanması ve yeraltı su kaynaklarının dengesini sağlanmasına yardımcı olur.

2.Ekonomik açıdan taşınmaz değerlerin korunması ve değerinin artırılması, kentdeki enerji harcamalarını en aza indirilmesi, doğanın tahrip riskini azaltma, turizm çalışmalarını desteklemesinde fayda sağlamaktadır.

3. Sosyal açıdan kentin genel karakterine ve görünümüne olumlu yönde katkıda bulunur, kent yaşamını daha cazip ve çekici kılar, kentlerde yaşan insanların yaşam kalitesini olumlu yönde etkiler, potansiyel olarak rekreasyon alanı kullanımını yüksek alanlardan biridir.

Kentlerdeki açık yeşil alanlar yaşam sistemleri arasındaki sistemli bir şekilde bütünlüğün devam etmesinde önemli rol oynayan ve ekolojik zincirin oluşması için bir zemin hazırlayan yapı olduğunu vurgular. Bakıldığı zaman kentsel mekânlar da birer ekosistemdir. Kentlerdeki ekosistem varlığını oluşturulan doğal elemanlar ise, arazi şekilleri, iklim, toprak mikroorganizmalar, flora, fauna, varlığı, insanlar ve çevredeki cansız varlıklar bir sistem oluşturarak yaşam döngüsünü devam ettirmektedir. Kentlerdeki plansız yerleşimin giderek artışı kentlerin ekosistemlerini tehdit etmektedir.

(18)

8

Sistemdeki doğal elemanların yapısının bozulması kentlerdeki canlı dokunun eksilmesine ve yapısal alanlara dönüşmesine neden olmaktadır (Apdam vd., 2006;

Bolund ve Hunhammer, 1999).

Kentsel açık yeşil alanlar kentlerde “akciğer görevi” görmektedir. Ekonomik, ekolojik, sosyal görevlerini ortaya koyarak kentin sağlıklı bir ekosistem oluşturabilmesi ve sürdürülebilmesi kentsel ekosistemin düzenli bir şekilde çalışmasının önemini vurgulamaktadır. Çünkü kentsel mekânlarda bir ekosistem görevi görmektedir (Bulut vd., 2010).

Doğru yapılmış bir planlama çalışması kent ve kent halkının yaşam kalitesini olumlu birçok yönden etkiler planlamanın başarı oranlarının yüksek olmasındaki en önemli sebep kentlerdeki açık yeşil alan planlama çalışmalarının doğru yapılmasıdır.

1.4 Kentsel YeĢil Alanların Sınıflandırılması

Memlük (1989)‟a göre; kentlerin gelişimini olumlu yönde etkileyen en büyük unsurlardan biri de kentlerdeki yeşil alan sistemlerdir. Yerleşim alanlarındaki nüfus çoğalması ve kentlerdeki yapısal yoğunluğun artması kentlerdeki yeşil alan gereksiniminin büyümesine ve bu gereksinimlerin kendini çokça hissettirmesine sebep olduğunu vurgulamaktadır. Açık yeşil alanlar, kentlerdeki yaşam kalitesini artırdığı gibi kentlerdeki yapısal gelişmeleri de kontrol altına alan unsur olarak değerlendirilmektedir. Yeşil alanların karakteri, kullanın şekilleri, yerleşim alanlarına olan mesafesi gibi değişik faktörlere göre farklı şekillerde sınıflandırılmaktadır (Önder, 1997).

Yücekaya (2013)‟e göre ise, kentlerin planlanması ve düzenlenmesi ile geliştirilmesi yolunda bütüncül bir yaklaşım ele alarak kentin ve kentte yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik mekân ve alana göre rekreasyon hizmetlerinin sunulmasında kentsel yeşil alanların sınıflandırılması önemli bir etkiye sahip olduğunu vurgulamaktadır.

Açık yeşil alanları 1985 tarihinde 3194 sayılı imar yasasında iki gruba ayrılmaktadır.

(19)

9 Bunlar; (Ayaşlıgil, 1995)

- Aktif yeĢil alanlar: Spor oyun alanları, parklar, lunapark, dinlenme alanları, çocuk bahçeleri bu grubu oluşturmaktadır.

-Diğer yeĢil alanlar: Mezarlıklar, fuarlar, festival alanları, panayırlar, makilik, çayırlık ve fundalık alanlar, orman alanları ve ağaçlandırılacak alanlar bu grup içerisine girmektedir.

Tandy (1975)‟e göre açık yeşil alanları kentler içerisindeki kullanım amaçlarına ve yerlerine göre şu şekilde sınıflandırılmıştır (Önder, 1997).

-Çizgisel Rekreasyon Alanları: Rekreasyonel aktivitelere olanak sağlayan ve tren yolları, akarsular, dereler ve kanallar ile parkların ve kentsel alanların birbirine bağlanmasında çizgisel yolların oluşumudur.

-Merkezi Açık Alanlar: Farklı kullanımlara hizmet edecek meydanlar, alışveriş merkezleri gibi yerlerdir.

-Rekreasyona Yönelik YerleĢim GeliĢmeleri: Rekreasyon değeri yüksek olan göller gibi alanların yakın çevresine kurulmuş yerleşimlerdir.

-Spor Alanları: İç ve dış mekânlar da spor aktivitelerine hizmet eden okul ve üniversitelerin spor tesisleri ile ticari spor merkezi alanlarıdır.

-Dinlenme Alanları: Sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin yer aldığı alanlardır.

-Richter (1981), kentsel açık yeşil alanları sınıflandırırken 2 gruba ayrılmıştır. Bunlar şöyledir; (Yücekaya, 2013)

-Genel Açık YeĢil Alanlar: Belirli amaçlara hizmet eden spor alanları da kendi içinde ayırabiliriz

(20)

10

-Kamp alanları, doğa koruma alanları, yüzme havuzları, mezarlıklar, küçük bahçeler, oyun alanları ve çocuk oyun alanları gibi yerler,

-Seyir alanları, yaya bölgeleri, refüjler, yol yeşillikleri, gezi alanları ve boş zaman değerlendirme alanları gibi halka açık alanlar, botanik ve hayvanat bahçeleri ve parklar,

-İdari binalar, dini yapılar, yurtlar, fidanlıklar, hastaneler ve okullara ait açık alanlar olarak sınıflandırılabilir.

-Özel Açık YeĢil Alanlar: Toplu konut bahçeleri, ev avluları, ev bahçeleri, sayfiye bahçeleri gibi yeşil alanlar,

-Teraslar, çatı bahçeleri. garaj yeşilliği gibi nitelikli yeşil alanlar olarak sınıflandırılır.

Önder(1997)‟ye göre açık yeşil alanların sınıflandırılmasını yaparken 3 gruba ayırmıştır. Bunlar; kamusal (genel ) açık yeşil alanlar, yarı özel açık yeşil alanlar ve özel açık yeşil alanlar olarak sınıflara ayrılmıştır( Gül ve vd., 2020; Hujıabula, 2021).

-Genel Açık YeĢil Alanlar: Toplumda yaşayan insanların tüm rekreasyonel gereksinimlerin sağlayan alanlar olarak tanımlanmaktadır. Kent ormanları kent ve mahalle parkları ve koruluk alanlar, botanik bahçeleri, sergi alanları hayvanat bahçeleri, fuar ve piknik, eğlence ve dinlenme alanları, yollar, bulvarlar ve refüjler, spor alanları, Milli parklar bu grupta yer almaktadır.

-Yarı Özel Açık YeĢil Alanlar: Kurum ve kuruluşlarda çalışan bireylerin, ailelerinin yada belirli bir kesimin belirli şartlar dahilinde kullanıma açık alanlar olarak tanımlanmaktadır. Askeri alanlar, kamu kurum ve kuruluşlar, okullar golf- tenis kulübü alanları, yerleşkeler, fabrika bahçeleri gibi yerleri kapsayan sınıftır.

-Özel Açık YeĢil Alanlar Çok katlı ya da tek katlı sadece sahiplerinin kullandığı özel mülkiyetli alanlar olarak tanımlanmaktadır.

(21)

11

-Özel mülkiyetli konutlar ve toplu konut alanları, teras ve çatı bahçeleri, otel ve tatil köyü bahçeleri, hobi bahçeleri gibi sıralanabilir.

1.5 YeĢil Alan Standartları

İngiltere de 1800‟li yıllarda açık yeşil alan standartlarının şekillenmesinde öncü bir ülke olduğu bilinmektedir. Halkın yeşil alanlara erişim sağlama ve kentsel alanların sosyal ihtiyacı karşılamak için açık yeşil alanların planlanmasında önemli rol almaktadır(Gül vd., 2020).

Açık yeşil alan standartlarının belirlenmesinde kentin gereksinimlerini ve mevcut durumu dikkate alınarak açık ve yeşil alanların planlanması yapılmalıdır. Planlama çalışmasında standartların belirlenmesi aşamasında kriterler göz önüne alınarak dikkatli bir değerlendirme yapılmalıdır. Bunun nedeni her bölgenin özelliklerinin farklılık göstermesi ve dolayısıyla her bölgenin isteklerinde farklılaşmasıdır (Ardalı, 2018; Doğan ve Küçük, 2019).

Yeşil alanlar için standartlar ülkeden ülkeye hatta ülkelerin şehirleri arasındaki özelliklere göre değişebilen bir olgudur. Kentin ihtiyacı, mevcut durumu, konumu, iklim gibi fiziksel ve çevre özellikleri, kentin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı, kentin nüfus yoğunluğu gibi faktörler yeşil alan standartlarının belirlenmesinde etkilidir (Koç, 2019).

Kent deki açık yeşil alan miktarını kente yaşayan halkın nüfusu etkilemektedir.

Kentlerde yaşayan nüfusun yoğunluğu açık yeşil alanların yerleşim alanlarına olan yakınlığını, uzaklığın ve ulaşım kolaylığında etkili olmaktadır Kentlerdeki kişi başına düşen yeşil alan standartları, m² miktarı kentlerdeki yeşil dokuyu oluşturan alanların tümü her kent için şehrin genel nüfusuna bölünmesi şeklinde ifade edilmektedir (Akbulut, 2007; Aksoy, 2014).

Tümer (1976)‟e göre; açık ve yeşil alan standartlarını belirlenmesinde dikkate alınacak kriterler şöyledir;

a. Çalışma kapsamındaki alanın yaş ve nüfus dağılımı,

(22)

12

b. Çalışma kapsamındaki alanın nüfus ve konu yoğunluğu,

c. Kentte yaşayan nüfusun sosyo-ekonomik özellikleri,

d. Kentte yaşayan nüfusun sağlık özellikleri,

e. Kentte yaşayan nüfusun medeni durumu ve cinsiyeti,

f. Kent büyüklüğü ve kentin doğaya erişibilirliği,

g. Özel mülkiyetteki açık alan miktarı,

ğ. İklim kriterleri,

h. Toplu taşıma sirkülasyonu

i. Okul oyun alanları miktarı

ı. Yöresel eğilim ve alışkanlıkları

Sessoms (1964)‟da yaptığı araştırmasında açık alanların standartlarının belirlenmesinde etkili kriterleri şöyle sıralamaktadır;

a Nüfusun yoğunluğu,

b Nüfusun dağılışı,

c Nüfusun yapısal özelliği,

d Rekreasyon faaliyetlerinin yapılma sıklığına göre olduğunu vurgulamıştır.

Sessoms (1964)‟te kentlerde yaşayan insanların yaşı, gelir düzeyi, eğitimi, mesleği, ikamet yeri, hareket yeteneği ve rekreasyon alanlarının açık alan standartlarının belirlenmesinde dikkate alınması gerektiğini Outdoor Recreation Review Commission yaptığı çalışmada vurgulamıştır (Pamay, 1978).

(23)

13

Son dönemlerde yapılan çalışmalarda ise kentsel alanlar içerisinde açık yeşil alanların standartlarının belirlenmesinde etmenler 4 ana başlıkta altında toplanmıştır (Polat ve Önder 2012; Tosun,2007).

1.İhtiyaçlar: Kentlerde yaşayan insanların yaşam tarzı ve toplum yapısına göre, yaş, gelir seviyesi, eğitim ve meslek gibi faktörlere göre değişir.

2.Nüfus: Rekreasyon aktiviteleri için yeşil alanların miktarı ve dağılımı yerleşim yerlerinin bulunduğu konuma ve kişi sayısına bağlıdır. Bu yüzden nüfusun ihtiyaçlarının belirlenmesinde önemli etkiye sahiptir.

3.Kentlerin karakteristik yapısı: Kentlerin konum, büyüklüğü sahip olduğu iklim, doğal ve kültürel yapısı önemli etkiye sahiptir.

4.Kullanım yoğunluğu: Yeşil alanların kullanım yoğunluğu standartların oluşturulmasında diğer bir ölçüdür. Gezinti yolları, spor alanları, dinlenme ve eğlence yerlerinin kullanım yoğunluğu farklıdır. Mesela; eğlence yerlerinde 1 hektara 75-100 kişi denk gelirken, tenis merkezlerinde bu oran hektar başına 25-35 kişiye denk gelmektedir.

Bu maddeye ek olarak Şahin ve Barış (1998)‟de iklim faktörünü de ana başlık olarak standartların belirlenmesinde etkili olduğunu vurgulamaktadır. Kentlerin yağış alma durumu ve kurak iklime sahip olmalarının da açık yeşil alanların boyutunu etkilediği önemli bir gerçektir.

Açık yeşil alan gereksinimleri her ülke için hatta her kent için ihtiyaçlarını etkileyen faktör farklılık göstermektedir. İhtiyaçların derecesi ve bu ihtiyaçların giderilmesi için önemli olan arazi potansiyeli, finansman gelir ve toplumda yaşayan insanların bakış açıları da önemli derecede farklılık göstermektedir (Ardalı, 2018; Aytatlı, 2013).

Tablo 1.1‟de Kentsel açık yeşil alanları 11 kategoride ele alarak Türkiye şartlarına göre önerilen açık ve yeşil alan standartları Tablo1.1.‟de belirtildiği gibi

(24)

14

Çelik,1994‟ten geliştirilmiş olup Tosun, 2007 tarafından revize edilmiştir (Tosun, 2007).

Tablo 1.1 Kentlerde kişi başına düşen açık yeşil alan standartları ve alan büyüklükleri (Çelik, 1994'den alınarak Tosun, 2007 tarafından revize edilmiştir)

Açık YeĢil Alan KiĢi/ m² Alan Büyüklüğü ( Da )

Açıklama min ort max

Çocuk Oyun bahçesi ( 5-15 yaş )

0,5 1,0 4,5 12 Çocuklar için

3.5 m² gençler için

5.10 m² Spor ve oyun alanları 2,5 4,0 8,5 40

Kent bahçeleri 0.25 5

Mahalle Semt

Kent

2.5 5.0

8 50 400 10 40 100

Botanik ve hayvanat bahçesi

0.5 100

Hastane bahçeleri Fabrika bahçeleri Resmi daire bahçeleri

Ev bahçeleri

0.5 -

50 10 5 0.5

2.0 7.0 40

Sergi parkları ( lunapark )

0.1 0.2 0.5 100

Meydan(İskele,şehir meydanları, Pazar,

otopark ).

1.0 10

Mezarlık 0.1 0.2 0.5 100

Kuru-orman(büyük

rekreasyon alanı) 3.0 5.0 9.0 2000 Çayır alanları

Doğal golf alanı

5.0 500

50 200

Oyun sayısına göre Parklar

Kamu bahçesi

(25)

15

Tablo 1.2 Açık yeşil alan standartlarına göre nüfusu 500.000‟ in üstündeki kentler için kabul edilen aktif ve pasif alan gereksinimlerinin standartları açıklanmıştır (Şahin ve Barış, 1998).

Tablo 1.2 Aktif ve pasif alanların yeşil alan tipi ve nüfusa göre dağılımı (Uysal, 1997)

Türü Dekar Yer Aldığı Alan

Aktif Alanlar 1.Çocukların oyun yeri

(aletli)

2 da / 1000 kişi Oyun yerleri, mahalle parklar

2.Gençlerin için oyun sahası

6 da / 1000 kişi Oyun yerleri, mahalle parklar

3.Yüksek okul öğrencileri için spor

sahaları

6 da / 1000 kişi Semt parkları

4.Tenis, basketbol ve diğer sporlar

4 da / 1000 kişi Oyun sahası 5. Yüzme 1 havuz / 25000 kişi

6.Büyük çapta kayık

yarışları 400 da / 50000 kişi Büyük bölge parkları 7.Tırmanma, kamping,

tabiat üzerinde araştırma

0 da / 1000 kişi Bölge parkları

8.Golf sahası Bölge parkları

Pasif alanlar

1.Piknik alanları 16 da / 1000 kişi Bütün parklarda 2.Balık avı, küre 80 da / 1000 kişi Büyük şehir parklarında 3.Hayvanat bahçesi,

botanik bahçesi 4 da / 1000 kişi Büyük şehir veya bölge parklarında Diğer alanlar

1.Dinlenme alanlarında otopark

4 da / 1000 kişi Oyun sahaları civarında 2.Kapalı alanlar (Eğlence

yerleri)

4 da / 1000 kişi Şehir-bölge parklarında 3.Açık hava tiyatrosu 4 da / 1000 kişi Şehir parklarında

Kentsel açık yeşil alan standartlarını kullanım yeri ve büyüklüğüne göre sınıflandırmıştır. Bu sınıflar tablo 1.3‟de görüldüğü gibidir( Gül ve Küçük, 2001).

(26)

16

Tablo 1.3 Kentsel açık yeşil alanların kullanım yeri ve büyüklüğü açıklanmıştır (Gül ve Küçük, 2001)

Kentlerdeki yeşil alan standartları her ülke, bölge hatta kent için değişmektedir.

Nedeni ise kentin gelişmişlik seviyesi, coğrafi konumu. kentin yapısı, kente yaşayan nüfusun miktarı, insanların gelir düzeyi, mesleği, yaşı, yaşam tarzı, bölgenin iklimi ve diğer birçok etmen gibi şeyler kentlerin açık yeşil alanlarının standartlarında farklılıklara neden olmaktadır. Buda bizlere dünya genelinde tek bir yeşil alan standarttı yerine her ülke ya da kent için bu farklılıklar sunmaktadır.

1.6 Ülkemiz’de KiĢi BaĢına DüĢen Açık-YeĢil Alan Miktarları

Kişi başına düşen yeşil alan miktarı ilin sınırları dahilinde bulunan yeşil alanın ilde yaşayan nüfusa bölünmesi sonucu gerekli kişi başına düşen yeşil alan miktarını vermektedir (Yılmaz, 2018). Ülkeminde yapılan ilk yeşil alan standartları çalışması 1933-1936 yılları arasında 2290 sayılı Belediye ve Yapı Yolları Kanununda çayırlık alanlar, koruluk alanlar, göl ve oyun alanları 4m2 olarak öneri sunulurken, Kent alanları genelinde ise %6,1 oranında oluşturulması amaçlanmıştır.

(27)

17

Çetiner (1991)‟de Ülkemizde ilk çalışma donatı standartlarına yönelik olsa da donatı alanları net olarak tanımlanmadığı görülmektedir. Kentsel alanlardaki alanlarda ki farklılıkların ayırt edilemediği iyi bir donatı-nüfus-mekân ilişkisinin kurulmadığını vurgulamaktadır (Aksoy, 2014).

1950‟li yılarda 2290 Belediye ve Yapı Yolları Kanunu köylerden kentlere oluşan göçün sonucundan, arsa fiyatlarının artışı ve gecekondulaşma gibi oluşan sorunlara çözüm sağlayamaması nedeniyle 1956 yılında 6785 sayılı İmar Kanunu yürürlüğe girmiştir. 1956-1985 yıları arasında geçerli kalan imar kanunu 1605 sayılı yasanın 28. maddesinde kentsel alanlarda kişi başına düşen yeşil alan miktarının en az 7 m² olması gerektiğini kentsel alanlarda ilköğretim ünite düzeyindeki çocuk bahçelerinin 3-6, 7-11 yaş için 1,5 m² , mahalle ünitesi düzeyindeki spor alanlarında 11-18 yaş için 2 m², mahalle parkları 1 m², kent ünite düzeyinde ise, semt stadları için 1 m² parklar ise 1,5m² olması gerektiğini belirlenmiştir (Aksoy,2014; Küçük, 2021).

1985 yılında 3194 sayılı İmar Kanunu yürürlüğe girmiştir. Nedeni ise, sistemli bir planlama çalışması ve uygulama sürecinde yerel yönetimin etkinliğinin artırma ve gelişimi ile sosyal, ekonomik ve teknolojiye cevap vermesi amaçlanmıştır (Abama,1987). 1956 İmar Kanununda geçerli olan kentlerde kişi başına düşen 7m² yeşil alan standartı korunmuştur. Fakat belediye ve mücavir alanlar dışında kişi başına düşen yeşil alan miktarı 14m² olarak belirlenmiştir. 1999 yılından günümüze kadar 3194 sayılı İmar Kanunu yürürlüktedir. Bu kanunda ilköğretim ünite düzeyinde çocuk bahçeleri 3-6, 7-11 yaşındaki çocuklar için 1,5m², mahalle ünite düzeyinde spor alanları 11-18 yaş için 2m² mahalle parkı 2m², kent ünite düzeyinde ise, semt stadı 1m² parklar ise 3,5m²‟dir. Toplamda kişi başına düşen yeşil alan miktarı 10m² alan sağlanmaktadır (Olgun, 2018). Aşağıda Tablo 1.4‟de ülkemizdeki bazı illerin yıllar içerisinde yapılan çalışmalara göre kentlerin kişi başına düşen yeşil alan miktarı verilmiştir.

(28)

18

Ülkemizdeki bazı kentlerin kişi başına düşen yeşil alan miktarı şöyledir;

Tablo 1.4 Kentlerin sahip olduğu yeşil alan miktarı

Ġller Yıllar Yazarlar

İstanbul 2009 2,0 Aksoy ve ark.

İzmir 2015 3,56 Önen

Antalya 2000 3,1 Ortaçeşme ve ark.

Adana 2004 0,65 Altunkasa

Isparta 2001 3 Gül ve Küçük

Erzurum 1994 0,8 Eymirli

Bartın 1998 12,0 Yılmaz

Kahramanmaraş 2007 1,4 Doğan ve İlter

Artvin 2007 12 Eminağaoğlu,

Yavuz

Kayseri 2004 5,44 Öztürk

Denizli 2015 9,9 Ören

Kırıkkale 2006 2,2 Özcan

Kars 2003 1 Demircioğlu ve

Yılmaz

Osmaniye 2011 0,27 Ergan

Burdur 2012 4,01 Yenice

Yukarıda bazı kentlerimizin kişi başına düşen yeşil alan miktarları verilmiştir.

Ülkemizde yapılan çalışmalarda kişi başına düşen yeşil alanlar için belirlenen standartlarının altında olduğu görülmektedir.

1.7 Dünyada KiĢi BaĢına DüĢen Açık-YeĢil Alan Miktarları

Amerika‟daki yeşil alan standartları zaman içerisinde kentin ve kente yaşayan insanların çeşitli durumlarındaki değişimlere göre yıllar içerisinde değişime uğrayan yeşil alan standartlarının en iyi örneği olmuştur. Kenti bir bütün olarak ele alınarak ilköğretim ünite düzeyinden bölge düzeyine kadar ulaşan kompleks bir sistem söz konusudur. Yeşil alan standartları her kentin nüfusunun büyüklüğüne göre değişen standartlar uygulanmaktadır. Bu yüzden de kişi başına düşen yeşil alanların azalmasının kentteki nüfusun büyümesinden kaynaklandığı görülmektedir (Aksoy, 2001).

(29)

19

Avrupa ülkelerinde yeşil alanların miktarının artmasında yerleşim alanlarındaki nüfus artışıyla doğadan uzaklaşan kentlerin yeşil alan gereksiniminin artığını ve yaşam tarzının değiştiğini vurgulamaktadır (Ceylan, 2007).

Dünyadaki her ülkenin yeşil alan standartları farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar devlet politikası, halkın istekleri ve kentin fiziki yapısı gibi faktörler çokça etkilemektedir. Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelere nazaran daha az yeşil alanlara sahip olduğu görülmektedir.Dolayısıyla ülkelerin oluşturdukları yeşil alan sistemleri de gelişim durumlarını etkilemektedir (Singh, S.V ve Pandey, D.N.

Chaudhry, P., 2010).

Dünyadaki bazı kentlerin kişin başına düşen yeşil alan miktarları şöyledir; (Ceylan, 2007; Gül vd., 2020)

-Hannover kentinde kişi başına düşen yeşil alan miktarı ise 5 m²‟dir.

-Amsterdam kentinde kişi başına düşen yeşil alan miktarı kentsel açık yeşil alanlarda 15 m² ve kente yakın yeşil bölgeler ise 30 m²‟dir.

-İsveç kentinde kişi başına düşen kentsel yeşil alan miktarı 39,4 m² ve kente yakın yeşil bölgeler ise, 48,1 m²‟dir.

-Roma kentinde kişi başına düşen kentsel yeşil alan miktarı ise, 27,8 m²‟dir.

-Londra kentinde kişi başına düşen kentsel yeşil alan miktarı 40 m²‟dir.

-Edinburgh kentinde kişi başına düşen yeşil alan miktarı 29 m²‟dir.

-Viyana kentinde kişi başına düşen yeşil alan miktarı 25 m²‟dir.

-Los Angeles kentinde kişi başına düşen yeşil alan miktarı 48,5 m²‟dir.

-Münih kentinde kişi başına düşen yeşil alan miktarı 16 m²‟dir.

-Washington kentinde kişi başına düşen yeşil alan miktarı 38 m²‟dir.

(30)

20

Yukarıdaki dünyanın bazı kentlerinin kişi başına düşen yeşil alan miktarlarına bakıldığı zaman yeşil alan standartların üstünde olduğu görülmektedir. Bunun nedeni olarak bakıldığı zaman kentlerin bireysel olarak değerlendirip standartların oluşturması çok etkilidir.

1.8 Ġklim

İklim geçmişten günümüze insanların yerleşim, konut beslenme ve sağlık gibi ihtiyaçlarına rehberlik etmekte etkili olmuştur. İklimsel olaylar canlıların yaşamlarında ve insanların doğa ile olan etkileşimlerinde önemli bir rol oynamaktadır. İklim insanların yaşamlarının gereklilikleri ve coğrafi çevrenin şekillenmesinde geçmişten günümüze insanlığı etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Yıllar boyunca barınma, yeme-içme, sağlık gibi temel ihtiyaçların şekillenmesinde önemli konularda iklim her zaman ilk sıralarda gelmiştir. İnsanlar iklimsel parametrelei dikkate alarak yaşamlarına yön kazandırmışlardır (Çetin vd., 2010 ; Şahingöz vd., 2014; Topay ve Yıldız, 2004)

İnsanlar yaşamlarını fiziksel bir çevre içerisinde sürdürürler. Bu çevre insanların yaptığı etkinlikler üzerinde önemli etkiye sahiptir. İklim ise bu çevresel faktörlerden biridir, bazen olumlu bazen olumsuz sınırlayıcı ve kontrol edici etkiye sahiptir.

Sıcaklık bağıl nem ve rüzgâr yılın belli dönemlerinde konfor alanlarının alt ya da üst sınırına çıkabilmektedir. Böyle durumlarda insanlar rekreasyonel aktiviteleri yaparken konforsuz hissetmelerine sebep olur, bu da insanların konforunu, çalışma verimini ve ruh halini olumsuz yönde etkilemektedir (Toy ve Yılmaz, 2008). İklim coğrafi çevrenin yaşana bilirliğinde etkin konumdadır. Bundan dolayı doğal ve sosyo-kültürel çevrenin oluşmasında etkilidir. Böylelikle Özyavuz 2017‟de yaptığı doğal ve sosyo-kültürel çevre ilişkisi Şekil 1.‟de anlatılmaktadır.

(31)

21

Şekil 1.1 Doğal ve sosyo-kültürel çevre ilişkisi (Özyurt, 2017'den değiştirilerek)

Doğal ve sosyo-kültürel çevreler hem karşılıklı, hem de kendi aralarında etkileşim içindedirler. Bu kendi aralarındaki etkileşim ise iklimi şekillendirmiştir. Bu yüzden insanlar yaşam faaliyetlerini ve ihtiyaçlarını sağlıklı biçimde geliştirebilmek için iklim ile insanlar arasında bir bağ oluşturmaya başlamış iklim biliminin bir alt bilim dalı olan biyometeroloji bilim dalı geliştirilmiştir. Bu bilim dalı sayesinde insanların en konforlu oldukları biyoiklimsel konfor değerleri belirlemesi sağlanmıştır.

Bu çalışmada kentsel yeşil alanların belirlenmesinde iklim boyutunda irdelenmesi ve alan kullanımları iklimsel değişimi kentsel açık yeşil alanların üzerindeki etiklerinin araştırılmasıdır.

1.9 Kentsel Açık YeĢil Alanlar ve Ġklim Arasındaki ĠliĢki

Kentlerde yaşanın iklim değişimleri en aza indirmeye yardımcı en önemli unsur kentsel açık yeşil alanlardır. Nedeni ise, kentsel açık yeşil alanlar kentlerde oluşan ısı adalarını azaltarak gölgeleme ile buharlaşma olanağı sağlamasından dolayıdır. Sıcak günlerde esinti ve serinlik etkisi yaratmakta kentlerin bitkilendirilmiş alanları çok etkilidir. Isı adaları ile tutulan yerel-küresel ortamdaki atmosfer bileşenin değiştiren karbon ve kirletici gazları filtreleyerek azaltmaktadır (APA, 2007). Kentlerdeki iklim değişiminde yeşil alanların azalması geçirimsiz yüzeyleri artırmaktadır. Dolayısıyla alt yapı sistemi ve kentsel planlama kriterlerine giderek önem kazanmıştır (Yaman ve Doygun, 2014).

(32)

22

İklimsel değişimler son dönemlerde doğada yaşayan tüm canlıları etkileyen ve sonuçları ile doğaya ve yaşama olumsuz etiler bırakan bir süreçtir. Bu süreçte sadece sıcaklık artışları ile değil kuraklık, seller, şiddetli yağmur ve bunların sonucunda oluşan okyanus ve deniz sularında oluşan yükselme, buzulların erimesi gibi etkilerde görülmektedir. Tüm bu doğa üzerindeki anı değişimler ekosistemin bozulmasına ve insanlar için ciddi tehlikeler oluşturmakla beraber kentsel açık yeşil alanlar üzerinde de olumsuz etkilere neden olmaktadır (Bayramoğlu ve Seyhan, 2019).

Kentsel alanlarda yapılan iyi bir planlama çalışması açık yeşil alanların etkilerinin yatsınamayacak derecede kentlerde yaşanan iklim değişimleri üzerindeki etkisi görülürken aynı zamanda iklim doğrudan kentlerde yaşayan insanların üzerinde olumlu yönde etkiler bırakmasına yardımcı olmaktadır.

1.10 Biyoiklimsel Konfor

Günlük yaşam rutinlerini etkileyen iklimi daha iyi anlamak için insanlar yüzyıllar boyunca girişimlerde bulundu. Dolayısıyla biyoiklimsel konforun tanımı insanların çevreye adapte olmaya çalışırken harcadığı enerjiyi en az miktara indirmesini sağlamaktadır (Çetin, 2015a, 2016a, 2019; Çetin ve Zeren, 2016; Çetin vd., 2010, Çetin, 2018a).

Sıcaklık, bağıl nem ve rüzgâr hızı birlikte değerlendirilerek biyoiklimsel konforun belirlenmesinde kullanılır. İnsanların üzerinde biyoiklimsel konfor değerinin etkisi bu veriler dahilin de önemli bir etkiye sahiptir. Özelikle planlama ve tasarım süreçleri için fiziksel planlama ve tasarım süreçleri çoğunlukla devamiyeti oluşturmak için çevresel olarak dost canlısı ve sürdürebilir bir yaşam yeri için insanlara optimum yaşam şartları sağlamak üzere odaklanmıştır. Bu konuda iklim faktörlerinin değerlendirilmesi önemlidir. Bir bakımdan insanlar için daha fazla konforlu yaşam sürmelerini sağlayacak ve bir planlama girdisi haline getirecektir (Altunkasa 1990; Aydin vd., 2019; Bozdogan Sert vd,. 2019; Çetin 2017; Çetin 2015a, b; Çetin 2016a, b, c; Çetin and Sevik 2016; Çetin and Zeren 2016; Çetin vd., 2018a, b, c; Çetin vd., 2019; Çetin 2019; Dereli vd., 2013; Kaya vd., 2019; Kaya vd.,

(33)

23

2018; Kocman 1991; Kaya 2009; Nowak vd., 2005; Özturk vd., 2017; Sevik vd., 2017; Yücedag ve Kaya, 2016; Yücedag vd., 2018).

Kısacası biyoiklimsel konfor, insanların bulundukları mekânda sıcaklık, nem ve rüzgâr yönünden rahatsızlık duymama durumudur. Bir başka tanım ise, mekânın ortamın ısıtılmasına yada soğutulmasına gerek kalmaksızın insanların kendini dinamik ve sağlıklı hissettiği koşullarda insanların toplu olarak bulunduğu durumdur (Altınkasa, 1990; Olgay, 1973; Toy ve Yılmaz, 2008).

Bir alanın biyoiklimsel konfor değerinin belirlenmesinde belli faktörler vardır. Temel olanlar şunlardır; (Çınar, 1999; Matzarakis, 2003: Nikolopoulou vd., 2004; Toy vd., 2005).

Hava sıcaklığı,

Bağıl nem,

Hava hareketi,

Radyasyon,

Harekete bağlı metabolik oran,

Giysi izolasyonu ve evaporatif direncidir,

Diğer faktörler ise, çalışma kapsamındaki alanın sıcak günlerin sayısı, yağış miktarı, hava olayları doğrultusunda oluşan hastalık ve zararlılar ile atmosferdeki oksijen miktarı ve hava kirliliği de insanların konfor seviyesini etkilemektedir (Topay ve Yılmaz, 2004). Tüm bu faktörler beraber olarak dikkate alındığı zaman alanlar için biyoiklimsel konfor durumu belirlenebilir.

Biyoiklimsel konfor değerlendirmesinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biri Olgyay‟ın biyoiklimsel konfor tablosudur. Olgyay (1973)‟e göre ideal biyoiklimsel konfor değeri 21-27.5°C sıcaklık %30-60 bağıl nem olması gerektiğini

(34)

24

vurgulamaktadır Çetin,2015). Örneğin Türkiye‟de biyoiklimsel konfor sıralaması sıcaklık, bağıl nem ve rüzgâr hızı ile 17-24.9 °C aralığında algılanan olarak kabul edilir. Çınar (2004)‟ e göre biyoiklimsel konforda hissedilen sıcaklığı Tablo 1.5‟de belirtiği gibidir.

Tablo 1.5 Biyoiklimsel konforun belirlenmesinde hissedilen sıcaklık değeri (Çınar,2004)

Hissedilen Sıcaklık °C Konfor Grupları

28> Yüksek derecede konfor bozulur

27-28 Konfor bozulur

25-26.9 Geçiş değeri ( sıcak)

17-24.9 Konforlu

15-16.9 Geçiş değeri (soğuk)

15< Konfor bozulur

İklimsel veriler kapsamında Kastamonu kentinin biyoiklimsel konfor değerleri belirlenmesi amaçlanarak kentin biyoiklimsel konfor açısından uygun alanların belirlenmesi ve kentin için yapılacak olan kentsel açık yeşil alan sistemlerinin planlanmasında yardımcı olacak bir çalışma amaçlanmaktadır.

1.11 Coğrafi Bilgi Sistemi

Coğrafi Bilgi Sistemi dünya üzerinde sosyal, ekonomik ve çevresel sorunların çözümü yönelik çalışma alanı kapsamında Coğrafi verilerin toplanması, depolanması, işlenmesi ve mekânsal analizidir (URL-1).

CBS her türlü coğrafi referanslı bilginin etkin olarak elde edilmesi, depolanması, güncellenmesi, kullanılması, analizi ve görüntülenmesi için bilgisayar donanımı, yazılımı, personel ve yöntemlerin organize olarak bir araya toplanmasıdır (URL-2).

Yomralıoğlu (2002)‟ye göre coğrafi bilgi sistemi çok farklı şekillerde ifade edilmesinin nedeni farklı meslek birimlerinin kullanmasıdır. Özellikle mekânsal bilgi üzerine yapılan çalışmalarda yoğun ilgi görmektedir. CBS üzerine sıradan bir tanım yapılamamasının nedeni hızlı gelişimler, uygulamalar ve fikirlerdir.

(35)

25

Coğrafi bilgi sistemleri kullanıcılarına bu alanda çok fazla avantaj sağlamaktadır. Bu avantajlarını şöyle sıralanabilir( Uz, 2005):

Çalışma için kullanılan verilerin dönüştürülerek bilgiyi sağlama metotlarının fazlalığı ve güvenirliliği,

Bilgilerin güncelleştirilebilmesi,

İstenilen analize ulaşmada kişi ve işlem sayısının azaltılabilmesi,

Mevcut hataların kısa sürede düzeltilebilmesi ve kişi kaynaklı hataların en aza indirilebilmesi,

Sorgulama işlemi ile veri analizini gerçekleştirmeye imkân verir.

CBS‟nin günümüzün en önemli aracı olmasının nedeni hızlı ve güvenilir sonuçların elde edilmesindir. CBS kentlerdeki planlama kararlarının alınmasında ve kent planlama çalışmalarındaki verilerin farklı olmasında verilerin sistemli ve bir bütün olarak incelemesini ve değerlendirilmesiyle ortaya konulmasını sağlamaktadır.

Kentsel alanların planlanması ve sürdürülebilir kaynak yönetimi çalışmaları CBS kullanılarak yapılması, belirlenecek hedeflerin ve uygulanacak planların hata payını en aza indirecektir(Jat vd., 2008; Svoray vd., 2005; Stevens vd., 2007).

1.12 CORINE

CORINE Arazi Sınıflandırma Sistemi ilk olarak 1985 yılında Portekiz‟de kabul edilerek kullanılmaya başlanmıştır. Avrupa Birliğine üye ülkeler tarafında kullanılması zorunlu olup, Türkiye‟de ilk çalışma ise 1998 yılında başlanmıştır (Koca, 2006).

Corine verilerine ulaşılabileceği siteler ;

https://corinecbs.tarimorman.gov.tr

1990-2000-2006-2012-2018 verileri bulunmaktadır.

(36)

26

https://land.copernicus.eu/pan-european/corine-land-cover 1990-2000-2006-2012-2018 verileri bulunmaktadır.

CORINE arazi kullanımı sınıflandırma yöntemi arazi kullanım türünü 3 düzeye kadar incelemeyi öngörmektedir. Bu grupları Tablo 1.6.‟da görüldüğü gibi verilmiştir.

Tablo 1.6 CORINE arazi sınıflandırma sistemine göre arazi örtü tipleri ve bu sınıflamalara giren arazi kullanımları şu şekildedir (URL-3, 2022)

1.AĢama 2.AĢama 3.AĢama(Arazi Kullanımı

Sınıfı)

Yapay Bölgeler Şehir Yapısı Sürekli Şehir Yapısı Kesikli Şehir Yapısı Sürekliliği Olmayan Kentsel Yerleşim Alanları Sürekliliği Olmayan Kırsal Yerleşim Alanları

Endüstriyel, Ticari ve

Ulaşım Birimleri Endüstriyel ve Ticari Birimler

Alışveriş Merkezleri Üniversiteler

Hastaneler

Radyo, Telefon, Kablo TV Kule ve Çanakları

Karayolları, Demiryolları ve İlgili Alanlar

Karayolları ve Demiryolları Terminaller ve Tren

İstasyonları

Akaryakıt İstasyonları Limanlar

Ticari Limanlar

Yat Limanları - Marinalar Havaalanları

Maden Ocağı Boşaltım ve İnşaat Sahaları

Maden Çıkarım Sahaları Boşaltım Sahaları Çöplükler

Moloz Dökülen Alanlar İnşaat Sahalar

(37)

27 Tablo1.6‟nin devamı

Yapay Tarımsal Olmayan Yeşil Alanlar

Yeşil Şehir Alanları Parklar

Mezarlıklar

Spor ve Eğlence Alanları Stadyumlar - Spor Salonları Yarış Pistleri

Golf Sahaları Kamp Alanları Rekreasyon Alanları Oteller

Yazlıklar

Müzeler - Açık Hava Müzeleri Kaleler Kültür Mirasları

Tarımsal Alanlar

Ekilebilir Alanlar

Ekilebilir Alanlar

Sulanmayan ekilebilir alanla Sulanmayan Ekilebilir Alanlar İçinde Sera Alanları

Sürekli Sulanan Alanlar Sürekli Sulanan Alanlar İçinde Sera Alanlar Pirinç Tarlaları Sürekli Ürünler Üzüm Bağları

Meyve Bahçeleri

Sulanmayan meyve alanları Sulanan meyve alanları Zeytinlikler

Meralar Mera Alanları

Karışık Tarımsal Alanlar Sürekli Ürünlerle Birlikte Bulunan Senelik Ürünler Karışık Tarım Alanları Sulanmayan karışık tarım alanları

Sulanan karışık tarım alanları Doğal Bitki Örtüsü İle Birlikte Bulunan Tarım Alanları

Ormanla Karışık Tarım Alanları

Orman ve Yarı Doğal Alanlar

Ormanlar Geniş Yapraklı Ormanlar

İğne Yapraklı Ormanlar Karışık Ormanlar Maki veya Otsu Bitkiler Doğal Çayırlıklar

Fundalıklar

Sklerofil Bitki Örtüsü Bitki Değişim Alanları Bitki Örtüsü Az veya

Olmayan Alanlar

Sahiller, Kumsallar ve Kumluklar

Kumluklar

(38)

28 Tablo 1.6‟nin devamı

Kumsallar Çıplak Kayalıklar Çıplak kayalık

Tuz İçeriği Yüksek Çıplak Topraklar

Seyrek Bitki Alanları Yanmış Alanlar Buzul ve Kalıcı Kar Sulak Alanlar Karasal Bataklıklar Bataklıklar

Turbalıklar Denize Yakın Islak

Alanlar

Tuz Bataklığı Tuzlalar

Gelgit Olayı İle Oluşan Düzlükler

Su Yapılar Karasal Sular Su yollar

Akarsular Kanallar Su Kütleleri Doğal Göller Yapay Göller Deniz Suları Kıyı Lagünleri

Nehir Ağızları, Deltalar Deniz ve Okyanus

(39)

29

2. MATERYAL VE METOD

2.1 Materyal

Çalışma alanı olarak Kastamonu ili ve ilçeleri dahilinde ele alınmıştır. Kastamonu kenti Batı Karadeniz bölgesinde 41°22′ kuzey enlemi ile 33°46′ doğu boylamları arasında yer alır. Deniz seviyesin kentin yüksekliği 775m‟dir.

Şekil 2.1 Kastamonu ili konumu

Referanslar

Benzer Belgeler

Enstitü Kurulunda eğitim ve öğretimle ilgili alınan kararlar, Enstitü Yönetim Kurulunda ise alınan kararlar mali ve idari iĢlemlere iliĢkin Enstitü Müdürü, Müdür

Enstitü Kurulunda eğitim ve öğretimle ilgili alınan kararlar, Enstitü Yönetim Kurulunda ise alınan kararlar mali ve idari iĢlemlere iliĢkin Enstitü Müdürü, Müdür

Enstitü Kurulunda eğitim ve öğretimle ilgili alınan kararlar, Enstitü Yönetim Kurulunda ise alınan kararlar mali ve idari iĢlemlere iliĢkin Enstitü Müdürü, Müdür

2.8.1.1 Karton cilt dıĢ kapak (Tezli ve Tezsiz Yüksek lisans çalıĢmaları için) Ġlk teslimde (jüri üyelerine gönderilecek) tezler (hem yüksek lisans hem de doktora tezleri) ;

Aydın (2000), Erzurum ilinde projelendirilmiĢ olarak faaliyet gösteren alabalık iĢletmelerinin yapısal ve ekonomik durumlarını ortaya koyduğu araĢtırmasında; aktif

Çalışmanın bu bölümünde; GC elektrot yüzeyi 1,0 mM 4-nitro-1-naftilamin ile referans elektrot olarak sulu ortamda Ag/AgCl/KCl doy ; susuz ortamda Ag/Ag + (10,0 mM AgNO

Şekil 5.1 “Çalış” kelimesinin eğitim örneği sayısı ile test örneklerinden elde edilen doğruluk değerleri arasındaki ilişki

Bu tez çalıĢmasında optimizasyon amaçlı kullanılan sezgisel algoritmalardan, Yapay atom algoritması, Parçacık sürü optimizasyon algoritması, AteĢ böceği