• Sonuç bulunamadı

T.C. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU BAŞKANLIĞI Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği. Sayı : / : Açıklama.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "T.C. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU BAŞKANLIĞI Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği. Sayı : / : Açıklama."

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1.

a.

b.

c.

2.

3.

4.

5.

6.

Sayı : 69662481-621.03/10729 25.03.2015

Konu : Açıklama

Sayın ALİ TEZEL

11 Mart 2015 tarihinde Ulusal Kanal'da yayınlanan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'nun kamuoyuna açıkladığı işgücü rakamları ile ilgili röportajınızda, işsizlik ve istihdam ile olarak, eksik, yanlış ve kamuoyunu yanıltıcı bilgiler yer almaktadır. Bu durumun bilgi eksikliği, yanlış bilgilendirme ve yeterince araştırma yapılmamasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Röportajınızda işgücü araştırması ile ilgili aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir.

İşsizlik kriteri;

1999 yılında; işsizlik kriteri için "Son 12 ay içinde herhangi bir resmi makama iş aramak için başvuranlardan son 1 ay içinde çalışabilir durumda olanların" alınması,

Bu sürenin AKP hükümeti ile birlikte 6 aya düşürüldüğü, 2011 yılında sürenin 3 aya düşürüldüğü,

İŞKUR'daki iş arama kaydını her ay değiştirmeyenlerin işsiz sayılmadığı, İŞKUR'a son bir ayda kayıt olmamış olanların işsiz sayılmaması,

İstihdam tanımında; eskiden son 6 ay veya 12 ay içinde en az 1 gün çalıştınız mı diye sorulurken şimdi son bir ay içinde 1 TL olsa para getirecek bir işte çalıştınız mı? sorusunun kullanılması, Anne, babasının tarlasında çalışıp KPSS'ye hazırlananların, askerliğini bekleyenlerin işsiz kategorisinde alınmamasına dair eleştiri,

Türkiye'nin AB'ye girme aşamasında işsizlik oranlarının belirli bir eşiğin altında olması şartı, bu nedenle işsizlik yönteminin değiştirildiği. AB'nin bu rakamlara inanmadığı için AB'ye girişimize izin verilmediği.

Bu ifadeleriniz çerçevesinde, konuya açıklık getirmek amacıyla, işgücü araştırmasının tanım, kapsam ve metodolojisi ile ilgili olarak aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunlu olmuştur.

(2)

1.

2.

3.

Hanehalkı işgücü anketi (HİA), uluslararası standartlarda düzenli olarak 1988 yılından itibaren uygulanmaya başlamıştır. 1988-1999 yılları arasında her yılın Nisan ve Ekim aylarında yılda iki kez olmak üzere 6 aylık dönemlerle uygulanmıştır. 2000 yılından itibaren üçer aylık tahmin vermek üzere aylık uygulamaya geçilmiş olup, 2005 yılından itibaren ise aylık bazda hareketli üçer aylık dönemleri kapsayan bir yapıya dönüştürülmüştür.

Anketin örnek hacmi 1988 yılında yıllık 22 320 iken, 2015 yılında yıllık 176 000 haneye ulaşmıştır. Başlangıçta soru kağıdı ile gerçekleştirilen anket çalışması 1995 yılından itibaren bilgisayar destekli kişisel görüşme (CAPI) yöntemiyle gerçekleştirilmektedir.

Söz konusu araştırmanın uygulanmaya başlandığı tarihten itibaren Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 1982 yılında düzenlenen 13. Çalışma İstatistikçileri Konferansı'nda belirlenen istihdam ve işsizlik tanımları esas alınmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu, istihdam edilen ve işsiz nüfusu bu prensipler dahilinde belirlemektedir.

Buna göre, istihdam tanımı aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.

Ücretli, maaşlı, yevmiyeli, kendi hesabına, işveren ya da ücretsiz aile işçisi olarak referans dönemi içinde en az bir saat bir iktisadi faaliyet içinde bulunan kişiler ile işi ile bağlantısı devam ettiği halde referans haftası içinde çeşitli nedenlerle (hastalanma, doğum izni, kötü hava koşulları vb.) işinin başında olmayan kişiler istihdamda kabul edilmektedir.

Yine, aynı konferansta alınan karar gereği işsizlik; iş yokluğu, iş arama, çalışmaya müsait olma şeklindeki üç temel kritere göre belirlenmiştir.

Bu kriterlere göre işsiz tanımı aşağıdaki şekilde belirlenmiştir;

Referans döneminde bir işi olmayan, ücretli, kendi hesabına veya işveren olarak "bir saat bile olsa" bir işte çalışmayan,

Referans haftası ile biten son 4 hafta içinde ücretli, kendi hesabına veya işveren olarak çalışmak üzere iş arayan,

Ücretli, kendi hesabına veya işveren olarak referans döneminde veya takip eden iki hafta içinde iş başı yapabilecek durumda olanlar işsiz olarak kabul edilmektedir.

Ayrıca, bir iş aramayan, ancak "bir iş bulmuş, başlamak için bekleyen ve 3 ay içinde bu işine başlayacağını belirten" kişiler de işsiz olarak kabul edilmektedir.

(3)

Uluslararası Çalışma Örgütü, ikinci kriterde yer alan işsizlik kriterinin oluşturmada kullanılan iş arama süresini belirlerken, iki araştırma arasındaki maksimum sürenin aşılmamasını önermektedir. Buradaki temel amaç, anketler arasında iş arama süresindeki çakışmaları önlemektir.

Örneğin, yılda iki kez uygulanan işgücü anketinde iş arama süresinin maksimum 6 ay, yılda dört kez uygulanan işgücü anketinde iş arama süresinin ise maksimum 3 ay alınması öngörülmektedir.

Bu kapsamda uygulama dönemleri dikkate alınarak; 1988-1999 yılları arasındaki işgücü anketleri yılda iki defa düzenlenmiş ve iş arama süresi 6 ay olarak belirlenmiş, 2000 yılından itibaren üçer aylık tahminlere geçilmesi ile birlikte bu süre 3 ay olarak alınmıştır.

Araştırmada, bugüne kadar istihdam ve işsizlik gibi temel tanımlarda herhangi bir değişikliğe gidilmemiş, istihdamın ölçümü için hiçbir zaman 1 aylık süre esas alınmamıştır.

Yayımlandığı ilk günden beri konu ile ilgili uluslararası düzenlemelerin dikkate alındığı araştırmada; tahmin boyutu, uygulama sıklığı ve soru kağıdı ile ilgili olarak zaman zaman revizyona gidilmiştir. Bu revizyonların sonuncusu, Avrupa Birliği ile uyumlu işgücü istatistiklerin üretilmesi kapsamında 2014 yılında gerçekleştirilmiştir.

Hanehalkı işgücü araştırmasında 2014 Şubat dönemiyle birlikte Avrupa Birliği kriterleri çerçevesinde referans döneminde her ayın Pazartesi ile başlayıp, Pazar ile biten ilk haftası dikkate alınırken, yeni düzenleme ile yılın tüm haftalarının (52 hafta) referans dönemi olduğu sürekli anket uygulamasına geçilmiştir.

Eurostat, hanehalkı işgücü anketi için "sürekli anket" uygulamasını, 577/98 sayılı ve Mart 1998 tarihli, "Toplulukta işgücü anketinin organizasyonu" konulu Avrupa Konseyi Düzenlemesi'nde önermekte ve nasıl uygulanması gerektiği konusunu da açıklamaktadır.

2014 Şubat döneminden itibaren ise yılın 52 haftasının referans dönemi olarak alındığı sürekli işgücü anketi olarak adlandırılan yapıya geçilmesi ile birlikte iş arama süresi "son 3 ay"

yerine Eurostat'ın iş arama kriteri olan "son 4 hafta" ile değiştirilerek uluslararası uygulama farklılığının giderilmesi sağlanmıştır.

Kaldı ki, Eurostat 2006 yılından beri Türkiye verilerini yayımlarken üye ülkelerin işsizlik oranlarında karşılaştırabilirliği sağlamak için "4 hafta" kriterini kullanmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından üretilen istihdam ve işsizlik verileri; ILO, OECD, EUROSTAT, IMF, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlarca kullanılmakta ve diğer ülke verileri ile birlikte yayımlanmaktadır. Ayrıca, üretilen istatistiklerin kalitesinin ve uluslararası karşılaştırılabilirliğinin sağlanmasına yönelik olarak hazırlanan kalite raporları uluslararası kuruluşlarla paylaşılmaktadır.

(4)

Ayrıca, TÜİK'in işsizlik tanımında iş arama kanalları, iş bulmak için başvurulan mercilerin tümünü ifade etmekle birlikte, işsizlik rakamı içinde tüm iş arama kanallarını kullananlar içerilmektedir. İş arayan kişiler, geleneksel bazı yöntemlerle (eş dost vasıtasıyla, eleman arayan işyerlerine doğrudan başvurarak vb.) iş arayabilecekleri gibi daha modern iş arama yöntemleri (internet, İŞKUR veya özel istihdam bürolarına başvuru vb.)de kullanabilirler. Ankette olası iş arama kanallarının tümü listelenmekte ve kişilerin bu yöntemleri kullanıp kullanmadıkları tek tek sorulmaktadır. Bu kanallar;

Aktif iş arama kanalları:

Doğrudan bir işverene başvurmak

İş bulmaları için eşe dosta ricada bulunmak

İş bulmak amacı ile Türkiye İş Kurumuna (İŞKUR) başvurmak İş bulmak amacı ile özel istihdam ofislerine başvurmak

Gazete, dergi veya internetteki iş ilanlarına bakmak Gazeteye ilan vermek ya da cevaplandırmak

Sözlü ya da yazılı iş sınavına, mülakata girmek

Kendi işini kurmak amacıyla mekan veya araç gereç bakmak Kendi işini kurmak amacıyla kredi, lisans vb araştırmalar yapmak Pasif iş arama kanalları:

İŞKUR'dan başvurusuna cevap beklemek İş başvurusunun sonucunu beklemek

Kamunun açtığı iş sınavına girildiyse sonucunu beklemek

İş bulmak amacıyla yukarıda belirtilenlerin dışında herhangi bir girişimde bulunmak

Söylendiği gibi kişinin işsiz sayılabilmesi için her ay İŞKUR'a kayıt yaptırmasını gerektirecek bir durum bulunmamaktadır.

Ayrıca TÜİK tarafından hanehalkı işgücü anketleri ile derlenen ve yayımlanan resmi işsiz verisi ile Türkiye İş Kurumu'nun kendi kayıtlarına dayalı olarak yayımlamakta olduğu kayıtlı işsiz verisi arasında;

tanım,

(5)

referans dönemi

gibi temel farklılıklar mevcuttur. Benzer farklılıklar, aynı ölçüde olmasa da diğer ülkelerde de mevcuttur, hatta bazı ülkelerde kayıtlı işsiz verisi, hanehalkı işgücü anketlerinden elde edilen resmi işsiz sayısından daha yüksek de olabilmektedir. Bu, temelde işsizlik sigortasının kapsamı ile ilgilidir. Önemli olan her iki verinin kapsamının bilinmesi ve verilerin amaca uygun olarak kullanılabilmesidir.

Tanımsal farklılık;

Kayıtlı işsiz (İŞKUR): Çalışma çağında ve gücünde olan, çalışmak isteyen, Kuruma başvurduğunda asgari ücret düzeyinde gelir getirici bir işi olmayan, Kurum tarafından henüz kendisine iş bulunamayan aktif kayıtlardaki kişilerdir.

İşsiz (TÜİK):Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son dört hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki tüm kişiler işsiz nüfusa dahildirler.

İŞKUR'un yukarıda verilen tanım kapsamında açıkladığı kayıtlı işsiz verisi ile TÜİK tarafından Uluslararası Çalışma Örgütü tanımları çerçevesinde hesaplanarak yayımlanan ve uluslararası literatürde "ILO tanımına göre işsizlik" olarak da anılan resmi işsiz verisi arasındaki diğer farklıklar aşağıdaki gibi açıklanabilir;

Referans dönemlerindeki farklılık:

HİA ile derlenen resmi işsiz rakamı, son dört haftadafiilen iş arayan veya bu süre zarfında daha önce yapmış olduğu iş başvurusunun sonucunu beklediğini ifade eden kişileri kapsamaktadır.

İŞKUR'un kayıtlı işsiz verisi ise son iki yıl içinde Kuruma yapılan başvuruları içermektedir.

Kapsam farklılıkları:

Hanehalkı işgücü anketinde esas alınan tanımlar gereği "istihdamda" olan ancak sosyal güvencesi bulunmayan kişiler, İŞKUR'un kayıtlı işsiz sayısı içinde yer alabilirler.

Ayrıca, son iki yıl içerisinde İŞKUR'a kayıt yaptırmış, ancak geçen süre zarfında kayıt dışı bir iş bularak çalışmaya başlamış olan kişiler mevcut olabilir. Kayıt dışı çalışanların, İŞKUR'un işsiz sayısından düşülebilmesi ihtimali yoktur.

(6)

İki yıl önce İŞKUR'a kayıt yaptırmış ve çeşitli nedenlerle (evlilik, çocuk sahibi olma) iş aramaktan vazgeçmiş kişilerin varlığı dikkate alınmalıdır.

Sonuç olarak; HİA işsizlik verileri ile İŞKUR verileri arasında karşılaştırma yapmak, ancak veriler arasındaki farklılıklar minimize edildiğinde yararlı ve yol gösterici olabilmektedir.

Söz konusu işsizlik verileri, Eurostat (Avrupa Birliği İstatistik Ofisi) tarafından belirlenen ve tüm üye ülkelerin kullandığı tanım ve kavramlara göre hesaplanmaktadır. Diğer bir ifade ile TÜİK tarafından yayınlanan işsiz sayısı ve işsizlik oranı İspanya ve diğer ülkelerle karşılaştırılabilir durumdadır. Ayrıca, AB'ye üye ülkeler ile Türkiye verilerine karşılaştırmalı olarak Eurostat'ın resmi web sayfasından da ulaşılabilmektedir. Konu ile ilgili tablo yazı ekinde gönderilmiştir.

İşgücü istatistiklerine ilişkin kullanılan tanım ve kavram, yöntem ve yeni seriye ilişkin tüm bilgiler Kurumumuzun internet sayfasında yer almaktadır.

Çalışmalarını tamamen uluslararası norm ve standartlara bağlı olarak yürüten, mesleki bağımsızlık, kalite taahhüdü, tarafsızlık, şeffaflık, vb. ilkeleri içinde barındıran Avrupa İstatistikleri Uygulama Esaslarına (Cop) uyan, uluslararası platformlarda da takdir edilen Kurumumuz, bundan sonra da çalışmalarını aynı titizlikle sürdürmeye devam edecektir. Ayrıca, Avrupa İstatistikleri Uygulama Esasları'nda kapsanan bu ilkelerin uygulanması, programın uygulanmasında, Kurum çalışanları ile diğer uygulayıcı birimlere, veri kaynakları, istatistiki yöntem ve süreçlerinin seçimi, dağıtımın içerik, şekil ve zamanı ve istatistiki gizliliğin uygulanması başta olmak üzere hiçbir konuda talimat verilemeyeceği 5429 Sayılı Türkiye İstatistik Kanunu'nun ilgili maddelerinde teminat altına alınmıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan işgücü istatistiklerine ilişkin sonuçların yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde değerlendirilmesinin kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından önemli olduğunu bildirir, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Enver TAŞTI Başkan Yardımcısı V.

(7)

EK :

İşgücüne katılma, istihdam ve işsizlik oranları, 2014-3. dönem tablosu (1 sayfa)

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer bir çeşit tüketici varsa ve tüm tüketiciler aynı talep eğrisine sahipse fiyatı marjinal maliyete eşitleyerek ve sabit ücreti her bir tüketici için tüketici

vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları, medya ve kamuoyu ile ilişkileri yürütür; Belediye yatırımlarının temel atma ve açılışları ile belirli gün ve haftalara

MADDE 8 - (1) Hukuk Müşavirlerinin görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:.. a)1.Hukuk Müşaviri tarafından verilen emir ve talimatları yerine getirmek, Avukat ve diğer

ILO ve UNESCO iş birliğiyle başlatılan Nitelikli Öğretim İlkelerinin Teşviki Çalışması, 1966 Tavsiyesi ile okul öncesi eğitiminden ortaöğretim düzeyine kadar olan

-Sosyal medya içerikleri (haber, etkinlik duyurusu, fotoğraf, video, canlı yayın vb.) oluşturmak ve yayımlamak.. - Analiz çalışmalarında bulunarak kurumun ve

Yılında Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi Uluslararası Sempozyumu" düzenlenecek olup, Fakültemiz Tarih Bölüm Başkanlığı tarafından iletilen

• 155 No'lu İş Sağliği ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin Sözleşme. • 158 No’lu Hizmet İlişkisine Son

Halkla İlişkiler, örgüt ve kamuları arasında karşılıklı yarar sağlayan, iki yönlü iletişime dayalı, dürüst ve sorumlu uygulamalarla, kamuoyunu etkilemeye.. yönelik