• Sonuç bulunamadı

Arkeoloji ve Sanat Tarihi Araştırmaları.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Arkeoloji ve Sanat Tarihi Araştırmaları."

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Arkeoloji ve Sanat Tarihi

Araştırmaları

.

Yıldız Demiriz' e Armağan

w

sımurg

(2)

Armağan 1.

ISBN 975-7172-51-0

Arkeoloji ve Sanat Tarihi Araştmnalan Yıldız Deıniriz'e Armağan

Hazırlayanlar

M. Baha Tanınan Uşuİı Tükel I. Baskı, İstanbul 2001

Ofset Hazırlık Sinan Aktaş

Kapak Tasanm 2 Tasarım - Mehmet Ulusel I Erol Egemen

Baskı: Kitap Matbaacılık

© 2001 Simurg Kitapçılık ve Yayıncılık ve Dağıtım Ltd. Şti.

Tüm yayın haklan saklıdır.

Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.

Simurg Kitapçılık, Yayıncılık ve Dağıtım Ltd. Şti.

Hasnun Galip Sokağı 2 AB Beyoğlu 80060 İSTANBUL 00 90 (212) 292 27 12; Faks: 00 90 (212) 292 27 13

http://www.simurg.com. tr simurg@simurg.com.tr

(3)

BURGAZADA'DAKİ METAMORPHOSIS KİLİSESİ*

Robert OUSTERHOUT - Engin AK.YÜREK

1. Yapının Tarihi ve Tamnılanması

İstanbul Burgazada'da (Panormos, Antigone) Transfigürasyon ya da Me- tamorphosis olarak bilinen kilise mimarlık tarihçilerinin çalışmalarında sık sık

yer almışsa da, bu yapının Bizans dönemi kalıntıları tam olarak çalışılmış ve yayınlanmış değildir. Bizans devrine ait kilise kısm~n günümüze kadar ulaşa­

bilmiş, 19. yüzyılda bu yapının yıla,ntılarının üzerine., bir şapel inşa edilmiş­

tir. Kilise, Burgazada'nın en yüksek noktasında kurulmuş olan Theokorypho- tos Manastırı' nın kilisesiydi. Bu manastırın varlığını manastırda kendisi için bir hücre inşa etmiş olan ve 1063 yılında ölen Antonios isimli bir rahibin

şimdi kayıp olan mezar kitabesinden öğreniyoruz!. Büyük bir olasılıkla daha geç bir tarihte inşa edilmiş olmasına karşın 1063 yılı, kilisenin inşa tarihi ola- rak alınmıştır2. Bu yazıda, kilise ile ilgili literatürü gözden geçirerek yapının ayırt edici mimari özelliklerini tartışacak ve bugün bölgede varlığını sürdüre-

bilmiş olan mimari plastik eserlerin bir kataloğunu sunacağız. Bütününü gör- me olanağından yoksun olsak da yapının Konstantinopolis'teki mimari gelişim

ile yakından ilgili olduğu anlaşılmaktadır.

Bizans kaynaklarında bu yerin adı birçok kez anılmaktadır. Manastırın kuruluşu, o döneme tarihlendirilebilecek hiçbir arkeolojik veri olmamasına ve

*

Bu yazı, 1997 yılında gerçekleştirilen ve İngilizce yayımlanmak üzere hazırlanmış olan bir çalışmadan özetlenmiştir (Yazarlar).

1 Kitabeyi J. B. Papadopoulos, Montfaucon Palaeographia Graeca 1707, 1, 52'den aktara- rak vermektedir: "Les ruines de l'İle d' Antigoni'', Byzantinisch-neugrieclıische Jahrbuch, Athens 1927, 86.

2 R. Janin, "Les İles des Princes'', Eclıos d'Orient, 23(1924), 315-323; Papadopoulos, "Ru- ines", 86.

(4)

bu savı doğrulayacak hiçbir yazılı kaynak bulunmamasına karşın, I. Basile- ios 'a bağlanmaktadır3. 1063 tarihli kitabenin dışında, 12. yüzyılda manastıra ilişkin birkaç gönderme vardır ki, bunların en dikkate değer olanı Manuel Komnenos'un 1158 tarihli chrysobull'udur:4 1199 yılında bu adadan gelen aç gözlü bir rahip, dürüst olmayan yöntemlerle Trakya;da para toplamaktaydı5.

Petrus Gyllius da De Bosphoro Thracio'da bu yerden söz etmektedir. Gylius

adayı 1545 dolaylarında ziyaret etmiş ve bir şapel ile bir sarnıçtan söz etmiş,

ancak adanın zirvesindeki manastıra hiç değinmemiştir6. Kilise 1630 yılında çeşitli nedenlerle Osmanlılar tarafından yıkılmıştır?. Birkaç onyıl sonra, Kudüs Piskoposu Dositheus, adanın en yüksek noktasında bir kilisenin yıkıntılarının

ve güzellikleriyle dikkat çeken üç sarnıcın bulunduğunu belirtir8.

1868 yılında kilise, adanın yerlilerinden olan M. Chourmouzes'in giri-

şimleri sayesinde yeniden inşa edilmiştir. Mali kaynak ise Osmanlı hükümeti (27.500 kuruş), Rum topluluğu (35.000 kuruş) ve Chourmouzes'in kendisi (18.000 kuruş) tarafından sağlanmıştır9. Chourmouzes, adada bir manastır ve Rum Ortodoks ruhbanı için bir hazırlık okulu ·açmak istiyordu. Bu okul için bir kütüphane oluşturmaya başlamış ayrıca ada hakkında bir eser de yayınla­

mıştır.10 Ancak amaçlarına ulaşamamıştır. Yaptırmış olduğu küçük kilise, bi- çim olarak düzgün değildir ve boyutları, üzerinde yer aldığı Bizans kilisesi- nin aşağı yukarı yarısı kadardır (Şek.l). Ancak bölge için yaptığı tanımlama­

lar yararlı olmuştur: altı sarnıç ve yıkık kilisenin etrafında birçok mimari hey- kel bulunduğunu kaydetmektedir. Ayrıca, yıkık Bizans kilisesine ilişkin olduk- ça özgün bilgiler de -~tarmaktadır. Burada, G. Albert'in 1891 'deki kısa ça-

lışmasında yer alan kilise planı ve bazı mimari plastik parçaların çizimleri de

3 S. Byzantinos, Konstantinopolis, Athens 1862, II, 296; bu sav hiçbir temeli olmaksı­

zın G. Schlumberger tarafından kabul edilmiştir (Les iles des Princes, Paris 1925, 87).

Aynca bkz. Janin, a.g.e., Ec/ıos d'Orient, 23(1924), 315-323, özellikle 319.

4 Janin, a.g.e., 318-19; T. Balsamon, PG 138, col. 933.

5 a.e. 318, Patrik Konstantinos, Constantiniade, Constantinopole 1846, 199, Choniates'e da-

yandırılmıştır.

6 P. Gyllius, De Bosporo Tlıracio III, 1632, 373.

7 M. Chourmouzes, He nesos Antigone, Constantinople 1869, 60; Janin, a.g.e., 319.

8 Janin, a.g.e., 319; A. Papadopoulos-Kerameus, "Semeioseis ek cheirographon", Byzanti-

nisclıe Zeitsclırift, 12 (1903), 325-26.

9 Chourmouzes, a.g.e., özellikle bkz. 59-69.

10 Chourmouzes, a.g.e., özellikle 63; değerlendirilmesi hakkında bkz. Janin, ·a.g.e., 320.

(5)

YILDIZ DEMİRİZ'E ARMAGAN 95

anılmaya d~ğer çalışmalar arasındadır11. Adalar' la ilgili genel çalışmalarda yer alsa da, Burgazada'daki bu Bizans kilisesi başlı başına bir çalışmanın konu- su olmamıştır12.

19. yüzyıl kilisesi, kendinden önceki yapıdan, tuğla ve mermer korniş parçaları dahil, birçok parçayı alarak kullanmıştır. Bunun yanı sıra pembemsi bir harç kullanılması ve daha yakın bir tarihte yapılan çimento sıva, kilisenin

bazı özgün kısımlarının ayırt edilebilmesini güçleştirmektedir. Kuzeybatı köşe­

sindeki, içeriden ve dışarıdan nişler ve kornişlerle bezeli büyük duvar bloğu,

belirgin bir biçimde Bizans devri kilisesine aittir (Res.l). Ayrıca, diakonikon

odasının duvarları ve prothesis odasının temelleri de halen varlıklarını sürdür- mektedir. Bunlar, yapının bir rekonstrüksiyonunun yapılabilmesini sağlayacak

ana hatlarını vermektedir. 19. yüzyıl yapısı yamuk planlıdır ve doğu cephe- sinde bir apsisi yoktur, ancak bunun yerine dışarıdan, anlaşılması güç bir bi- çimde, Bizans yapılarında olduğu gibi nl~ferle bezen,miştir.

Yıkılan kiliseye ilişkin olarak Chourmouzes'in .. ayrıntılı tanımlamaları

·. 1

özellikle yararlıdır, çünkü Bizans yap.ısından o güne k,adar ulaşmış olanların büyük kısmını, yeni kiliseyi inşa etme sürecinde kendisi yıkmıştır. Chourmo- uzes şu bilgileri vermektedir:13 Duvarlar tabanda ·ı.25 m., yukarıda ise 0.90 m. kalınlığındadır. Bemanın (hieron) iç ölçüleri 5.00 x 4.90 m.'dir ve duvar-

larının 4.3Ö m.'ye kadar olan kısmı, tonozlar hariç ayakta durmaktadır. Naos (katholikon) 6.40 m. uzunluğunda ve 9.00 m. genişliğindedir ve duvarlar 5.50 m.'ye kadar ayaktadır. Ancak Chourmouzes kubbenin yüksekliğini ya da ça-

pını belirleyememiştir. Pastophorion odaları (diakonika) tonozla örtülüydü ve hem naosa hem de sunağa açılan kapıları vardı. Bu iki odanın ölçüleri biraz

farklıydı: birisi 2.40 x 2.45 m., diğeri 2.00 x 2.30 m. boyutlarındaydı. Kili- senin üç kemerli kapıları ve pencereleri vardı. Kornişler zeminden 4.00 m.

yüksekteydiler ve iç mekan altın haleli ikonlarla bezenmişti. Ayrıca. mozaik (mousiographias) ve bazıları altın olan çok sayıda tesserae (psephides) da var- 11 G. Abert, "Die Prinzeninsel Antigoni und der Aidos-Berg", Mitteilungen des deııtschen

Excursions-Clubs in Konstantinopel, 3(1891), özellikle 12-15.

12 1974 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Bizans Sa-

natı Tarihi Kürsüsü'nde yapılan bir tez yayınlanmamıştır: Hristo Tekkeden, Burgazada-

sı'ndaki Metamorplıosis ve Ayios Georgios Karipis Manastırı ile Ayios loannis Prod- romos Kilisesi, (İ.Ü. Edebiyat Fakültesi, yayınlanmamış sanat tarihi lisans tezi), İstan­

bul 1974.

13 Chourmouzes, a.g.e., 63.

(6)

dı. Kilisenin, üç kubbe ya da tonozla örtülü ve batıya doğru üç mermer pa- ye ile açılan bir narteksi (pronaos), ayrıca alçak bir çevre duvarı vardı. Dı­

şarıdan kilise "beş parmak derinliğinde" olan nişlerle dekore edilmiştir. Cho- urmouzes bu nişlerde bir zamanlar aziz freskolarının bulunduğunu düşünmek­

tedir.

Narteksin ayrıntılarının tamamen yok olmasına karşın, halen görülebilen

kalıntılar yapıyı anlatan tanımlamaların büyük bir kısmı ile bir araya getirile- rek kilisenin planı çıkartılabilir. Ortaya çıkartılabildiği kadarıyla Bizans kilise- sinin planı anlaşılmaktadır (Şek. 2). Yan mekanlar batı duvarının kısmın­

da nişlidir, pastophoria ise yapının ana kütlesinden dışa doğru çıkıntı yapmak-

tadır. Naosu geniş kemerlerle desteklenen bir kubbe örtmekteydi. Yaptığımız

rekonstrüksiyonda bu kubbenin yaklaşık 5.00 m. çapında olması gerekmekte- dir. Pastophoria'nın kuzey ve güney yönünde yapının kütlesinden dışarı doğ­

ru taşkın olması, bu iki odanın arasında kalan bemada, Chourmouzes'in ver-

diği ölçülerle çakışan geniş bir apsis olması gerektiğini gösterir. Sonuç ola- rak Bizans kilisesinin özgün biçimi, kiborion_ planlı tipin bir varyasyonu ya da "kolları kısaltılmış Yunan haçı" planlı olmalıydı. Bu yapı, birçok yönüyle 12. yüzyıl Kariyesi ile karşılaştırılabilir. 1162 yılına tarihlenen Kurşunlu'daki

H. Aberkios'la; ayrıca 12. yüzyıla da tarihlendirilmiş olan Yuşa Tepesi'ndeki

yıkık kiliseyle ilişkilendirilebi1irl4. Bu örneklerin hepsinde naosta mekansal bü- tünlük, geniş apsis ve naos duvarlarından dışarı taşan pastophoria görülmek- tedir. Pastophoria, belki de en iyi Yuşa Tepesi'ndeki kilise ile karşılaştırıla­

bilir.

Her ne kadar Burgazada'daki kilise bu örneklere tüm ayrıntılarda tam olarak uymuyorsa da, dekoratif özellikleri di~ate alındığında 12. yüzyıla ta- rihlenebilir. Eklemlenmiş dış yüzeyler bu dönemde yaygındır. Ayrıca kuzey cephesinde belirgin olan, naostan pastophoria'ya basamaklı geçiş, Kurşunlu'da­

ki ayrıntılarla karşılaştırılabilir. Dahası, kuzey cephedeki nişler alışılmadık öl- çüde sığdır. Bu nişlerin benzerleri 12. yüzyıl başkent mimarlığında görülmek- tedir. Bunların en iyi örnekleri İstanbul'daki Gül Camisi'nin doğu cephesin- dedir. ıs Benzer bir biçimde nişlerin üst kısmındaki zikzak bezemenin kalıntı- 14 R. Ousterhout, "The Byzantine Church at Enez. Problems in Twelfth-Century Archi- . tecture'', Jalırbuchder österreichischen Byzantinistik, 35(1985), 261-280, özellikle fig.

14-15, diğer referans ve planlarla.

15 R. Krautheimer, Early Christian and Byzantine Architecture, Harmondsworth 1986 (4th rev. ed., with S. Curcic), 367 ve fig. 322.

(7)

YILDIZ DEMİRİZ'E ARMAGAN 97

görülmektedir. Bu ö:z:ellik de 12. yüzyıl mimarisine özgüdür ve H .. Thedo- sia Kilisesi (Gül Camisi) ile Pantokrator Manastır Kilisesi'ndeki (Zeyrek Ki- lise Camisi) örneklerine benzerler. Batı duvarı içindeki nişin yüksekliğinin de

·gösterdiği gibi (Res.2), uzun oranlar da Gül Camisi ile benzerlik göstermek- tedir.

Duvarların yapımında kullanılmış olan gizli tuğla tekniği de 12. yüzyıl­

dakiyle uyumludur. Bu dönemde, tuğla sıraları arasındaki alışılmadık genişlik­

teki derzlerde; sıva tabakasının altında bir ya da iki sıra tuğlanın gizlenmiş

~imasına, önemli yapılarda bile sık rastlanmaktadırl6.

Plan öğeleri, yapımı ve mimari ayrıntılar bir arada ele alındığında, Bur- gazada' daki kiliseyi 12. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirebiliriz. Sık sık sö- zü edilen 1063 tarihi ise kilisenin inşa tarihi değil, yalnızca bir keşişin hüc- resinin yapım tarihidir.

2. Yapıda ve çevresinde bu.unan mimari parçalar17

\

Burgazada'daki Metamorphosis Kilisesi'nin bugünkü sınırları içinde, Bi- zans döneminden kalma çok sayıda mimari plastik parça bulunmaktadır. Bun- lardan bazıları, örneğin 12. yüzyıl kilisesinin bugün ayakta kalabilmiş kuzey-

batı duvarındaki kornişler gibi in situ görülebilir. Bazıları ise, Bizans-sonrası

kilisenin doğu penceresinin üzerindeki korniş parçası ya da batı pencerelerin- deki söveler gibi, devşirme malzeme olarak yeni yapıda kullanılmışlardır. Sü- tun başlıkları, sütunçeler, korniş ve levha parçaları gibi birçokları ise, bahçe- nin çeşitli yerlerine dağılmış ya da moloz taşla yığma olarak yapılan, avlu içindeki modem duvarlarda kullanılmışlardır.

Özellikle bazı sütun başlıkları, 12. yüzyıldan öncesine tarihlendirilmek- : tedir; bunlar, adada ya da anakarada bulunan daha eski tarihli bir kil~seye ait

olmalıdırlar. Kapı sövesi gibi bazı mimari parçalar da daha önceki sütunlar kesilerek yapılmışlardır. Devşirme malzemenin bu tür kullanımı, 12. yüzyıl mi- 16 Örneğin Zeyrek Camisi'nde (yak.1119-1136) olduğu gibi; daha fazla bilgi ve bibliyog- rafya için bkz. R. Ousterhout, "Observetaions on the Recessed Brick Technique during the Palaeologan Period", Archaiologikon Deltion, 39, Athens 1990, 163-170.

17 Gerek modern yapıda ku11anılmış olan ve gerekse kilisenin bugünkü avlusu içinde bu- lunan Bizans dönemine ait mimari plastik parçaların tam bir kataloğu İngilizce olarak

yayınlanacak makalede yer almaktadır. Bu Türkçe özette ise sözkonusu parçaların önem- li olanlan yer almaktadır.

(8)

marisinde sık rastlanan bir uygulamadır.

Burgazada'da Bizans kilisesine ait mimari plastik parçalar genel olarak

altı ana bölüm altında toplanarak incelenebilir: sütun başlıkları, kapı söveleri ve lentolar, korniş parçaları, sütun ve sütunçeler, levha parçaları ve hiçbir grup

oluşturmayan diğer parçalar.

2.1. Sütun başlıkları

Papadopoulos iyi durumda sekiz sütun başlığından söz eder IS. Bizim

y~ptığımız araştırmada 11 başlık tespit edilmiştir. Bu başlıkların çoğu 12. yüz-

yıl yapısından daha erken dönemlere aittir ve birbirlerini tekrarlamazlar. Bu da başlıkların 12. yüzyıl yapısında devşirme olarak kullanıldıklarını göstermek- tedir. Bu başlıklardan en çok dikkat çeken dördü, bugünkü bahçe kapısından

girer girmez içeride görülmektedir.

2.1.1 Monogramlı · başlık19 (Res. 3)

Bahçeye girdikten sonra hemen sağ tarafta bir sütunun üzerinde duran bu başlığın bilezik çapı 21 cm., yüksekliği 30 cm., üst kenar uzunluğu 42 cm.'dir. İyi korunmuş olan başlığın üst kısmında, akantus yapraklarının kesin- tisiz dizilimiyle oluşmuş 10 cm.'lik bir friz çepeçevre dolanmaktadır. Bu fri- zin altında, başlığın üç yüzünde, ortasındaki tam olmak üzere üçlü bir akan- tus yer alır. Dördüncü yüzde ise, ortadaki akantusun yerine daire içinde bir monogram vardır. Ba~~ığın 4 köşesinde _ise birer stilize çam kozalağı yer al-

maktadır. Monogram tam olarak okunamasa da, OE ve OYK harfleri seçile- bilmektedir. Zollt monogramın OEOP ATPIKI olarak okunabileceğini belirtir20.

Defin oyma tekniği ajur etkisi vermektedir. Başlık 6. yüzyıl ortalarına tarih- lendirilebilir.

18 Papadopoulos, a.g.e., 87-88.

19 Bu başlık için bkz. Papadopoulos, a.g.e., 87; R. Kautsch, Kapitelstudien, Beitriige zıı

Einer Geschichte des spiitantiken Kapitels im Osten vom Vierten his ins Siehente Jahr-

lıundert, Berlin-Leipzig 1936, 687, 201; Albert, a.g.e., 13, Fig. 2; T. Zollt, Kapitel- lenplastik konstantinope/s vom 4. his 6. Jahrhundert n. Chr., Bonn 1994, 89, Cat. nr.

222, Taf. 35.

20 Zollt, aynı yer.

(9)

YILI?IZ DEMİRİZ'E ARMAGAN 99

2.1.2 .. Kompozit başlık2I (Res. 4)

Monogramlı başlıkla aynı yerde durmaktadır. Bilezik çapı 32 cm., yük- sekliği 59 cm., üst kenar uzunluğu 17 cm'dir. Üç sıra akantus yaprağı ile

süslenmiştir. Orta sırada köşelerde yer alan yapraklar ortadakilere göre daha buyüktür ve başlığın köşelerindeki volütlerle birleşirler. Üst sıradaki friz kö- şelerde volütlerle kesintiye uğramaktadır. Derin oyma tekniği, "theodosi- yen"olarak adlandırılan başlıklara özgü bir niteliktir. Geç 5. yüzyıla tarihlen- dirilebilir. Bileziği, tekrar kullanımında oyularak inceltilmiştir.

2.1.3. Haç motifli impost başlık22 (Res. 5)

Avluya girilen kapının sol tarafındaki bekçi evinin önünde yerde dur-

maktadır. Bilezik çapı 36 cm., yüksekliği 3~ cm., üst kenar uzunluğu 50 cm.'dir. Sütun bileziğinin çevresinde yüks.e~ kabartma bir halat motifi yer alır.

Bu bezeme kuşağının üzerinde ise, bir köşeleri bu •kuşağa değecek biçimde yan yana gelmiş ve diğer iki köşesi . ~irbirinin içine gt<

1

çmiş karelerden oluşan

bir bezeme, başlığın üç yüzünü tamamen kaplar. Dördüp.cü yüzde ise etrafın­

da iki akantus yaprağının arasında bir haç motifi görülmektedir. Yaprakların

iki tarafında ise stilize selvi ağaçları vardır. Bu bezeme alçak kabartma ola- rak yapılmıştır. Başlık çok genel olarak Orta Bizans dönemine tarihlendirile- bilir.

2.1.4. Kare panelli başlık23 (Res.6)

Bekçi kulübesinin yanında yerde durmaktadır. Bilezik çapı 34 cm, yük-

sekliği 52 cm, üst kenar uzunluğu 67 cm'dir. Başlığın yeniden kullanımında,

bilezik kısmının sütuna uydurulmak amacıyla konik bir biçimde oyularak ça-

pı azaltılmıştır. Bu kısım alternatif palmet motifli bir friz olarak bezenmiştir.

Her köşeden boylu boyunca uzanan yaprak motifli düşey frizler başlığın dört yüzünü birbirinden ayırır. Bir yüzünde, etrafı akantus yapraklarıyla çevrili ve bir zamanlar içinde ajur tekniğiyle çalışılmış ancak şimdi kırılmış olan bir

21 Bkz. Kautsch, a.g.e., 129, nr. 406; Zollt, a.g.e., 215, Cat. nr. 619.

22 'Bkz. Albert, a.g.e., 14, Fig 4a-b; Kautsch, a.g.e., 201-2, Taf. 41, 667a-b; M. Den- nert, Mittelbyzantinische Kapitelle, Asia Minor Studien, Band 25, Bonn 1997, 196 (151), Taf. 27 (151).

23 Albert, a.g.e., 14, Fig. 3; Kautsch, a.g.e., 191, Nr. 617, Taf. 38; Zollt, a.g.e., 98-99, Nr. 245.

(10)

monogram bulunması gereken kare bir yuva vardır. Bunun karşısındaki yüz, tamamen akantus yapraklarıyla bezenmiştir. Diğer iki yüz ise tam ortadan dü-

şey olarak boş bırakılmış, yüksek bir kuşak ile ayrılmıştır ve bu kuşakların dışında kalan alanlar yine akantus motifi ile bezenmiştir. Başlığın üst kısmın­

da yatay olarak dolanan bir başka kuşakta ise akantus bezeme vardır. Bütün

başlığın özgün bezemesi . -bilezikteki palınet kuşağı alçak kabartmadır- ajur

tekniği olarak adlandırılabilecek biçimde derin oyularak işlenmiştir. Başlık 6.

yüzyıl ortalarına tarihlendirilebilir.

2.1.5. Dikdörtgen impost başlık (Res.7)

Önceki yayınlarda yer almayan bu başlık parçası, bahçede yerde dur-

maktadır. Bir kenarı kırılmış olan başlığın bugünkü uzunluğu 63 cm. (tam ha- linin 80 cm. kadar olması gerek), yüksekliği 23 cm., genişliği 37 cm., bile- zik çapı 27 cm.'dir. Düşey olarak bilezikten itibaren başlığı ikiye ayıran iki

kuşak bezemesiz olarak bırakılınıştır. Bunların iki yanında iki büyük akantus bilezikten üstteki palmet frizine kadar uzanır. Üstteki frizde, buradaki komiş­

lerde bulunan bir palmet motifi başlığı çepeçevre sarmaktadır. Bu başlık bir pencere kayıtında kullanılmış olabilir. Başlık Orta Bizans dönemine aittir.

2.1.6. Haç motifli İyonik impost başlık (Res.8)

Bahçede, moloz taş yığılarak oluşturulmuş modem duvara kısmen gö-

mülmüş vaziyettedir. Yüksekliği 26 cm., üst kenar uzunluğu 61 cm.'dir. İm­

postun üzerinde alçak kabartmayla bir haç motifi işlenmiştir. Başlığın alt kıs­

mında ise iyonik volütler yer alır. istanbul'da buna benzer başlıklar, Gülha- ne'deki kazılarda, Aya İrini Kilisesi'nin güneyinde bulunmuştur.24 5. ya da 6.

yüzyıla tarihlendirilebilir.

Bunların dışında 5 adet süslemesiz (düz) başlık ve iki adet kırık baş­

lık parçası tarafımızdan kaydedilmiştir.

2.2. Lento ve söveler

Birçoğu spolia sütunlardan kesilerek oluşturulmuş lento ve söveler, 12.

yüzyıl kilisesinde kullanılınıştır. Bugün bu parçaların bir kısmı Bizans-sonrası

24 Benzer örnek için bkz. Zollt, a.g.e., 44, cat. no. 91; Aya İrini'nin güneyinde bulu- nanlar için bkz, H. Tezcan, Topkapı Sarayı ve Çevresinin Bizans Arkeolojisi, İstanbul

1989, 150, Fig. 176, 178.

(11)

YILDIZ DEMİRİZ'E ARMAGAN 101

kilisede devşirme m.alzeme olarak, bir kısmı yığma duvarlarda kullanılmıştır.

Kimileri de bahçede yerde durmaktadır. Çevrede yaptığımız araştırmada çeşit­

li boylarda 10 kadar lento ve söve parçası tespit ettik.

2.2.1. Sütundan kesilmiş kapı sövesi (Res.9, Şek.3)

Bahçenin kuzeybatı köşesinde yerde durmaktadır. Uzunluğu 293 cm., ça-

37 cm.'dir. Marmara mermerinden daha erken tarihli bir sütun kesilerek

kapı sövesi haline getirilmiş ve 12. yüzyıl kilisesinde yeniden kullanılmıştır.

Sütun şaftının silindirik ana formu çok az bozulmuştur. ESki sütunların Orta Bizans döneminde kapı söveleri olarak kesilerek kullanılması sık rastlanan bir

uygulamadır. Bunun güzel bir örneği Pantokrator Manastırı Kilisesi'nin (Zey- rek Camisi) narteksinde görülmektedir.

2.2.2. Kapı sövesi parçası (Res.10,.·Şek.4)

Bahçenin batı duvarına yakın yerde durmaktadır'. Giallo antico sütundan kesilerek söve olarak kullanılmıştır. Parçanın uzunluğ~, · 57 cm., genişliği 26

\

cm., yüksekliği 13 cm.'dir.

2.23. Lento parçası (Şek.5)

Bizans-sonrası kilisenin güneybatı tarafında, 12. yüzyıl kilisesinin batı duvarı ile modern kilisenin arasında, kısmen yere gömülmüş olarak durmak-

tadır. Uzunluğu 119 cm., genişliği 29 cm., kalınlığı yaklaşık 11 cm.'dir.

2.2.4. Kapı eşiği

Bizans-sonrası kilisenin kapısında (batı) eşik olarak yeniden kullanılmış­

tır. Uzunluğu 241 cm., genişliği yaklaşık 30 cm.'dir. Toprağa gömülü olan alt tarafı ölçülememiştir, ancak eşiğin daha eski tarihli bir sütundan kesilerek

yapıldığını gösterecek biçimde yuvarlaktır.

2.3. Korniş parçaları

Kısmen ayakta kalmış olan 12. yüzyıl kilisesinin batı duvarının kuzey

köşesinde, gerek iç taraftan· görülen motifli korniş parçaları, gerekse dış taraf- tan görülen bezemesiz kornişler in situ durmaktadır. Bunun dışında pazı kor-

niş parçaları Bizans-sonrası kilisede devşirme malzeme olarak kullanılmıştır;

bazı küçük parçalar ise bahçede sağa-sola dağılmış vaziyettedir.

(12)

2.3.1. Üç korniş parçası (Res.11)

İn situ olarak Bizans dönemi kilisesinin kuzeybatı köşesinin iç tarafın­

da, zikzak oluşturacak biçimde yan yana durmaktadır. Soldan sağa doğru par-

çaların uzunlukları yaklaşık olarak 90 cm., 78 cm. ve 103 cm:'dir. Yer yer

kırıklar olmasına karşın parçalar oldnkça iyi durumda korunabilmişlerdir. Lo- tus-palmet friziyle bezenmiş olan bu kornişler, Orta Bizans kornişlerinin tipik örnekleridir. Bizans kilisesi ile aynı döneme, 12. yüzyıla tarihlendirilebilirler.

Bu kornişlerin çok benzerleri Pammakaristos Kilisesi'nin (Fethiye Camisi) be- ma komişinde, Akataleptos K.ilisesi'nin (Kalenderhane Camisi) doğu payeleri- nin komişlerinde, Kariye'nin naos kornişinde ve dış narteksten girişi sağlayan kapının len tosunda görülmektedir25.

2.3.2. Korniş

Bizans-sonrası yapının doğu tarafındaki pencerenin üzerinde devşirme

olarak kullanılmıştır. 2 .3. l 'deki in situ kornişlerin bezemesinden biraz farklı­

dır, ancak lotüs-palmet frizi bu parçada da görülmektedir. Bu parça da 12.

yüzyıla tarihlendirilebilir.

2.3.3. Bezemesiz korniş parçalan

12.yüzyıl yapısının kuzeybatı köşesinin dış tarafında in situ olarak iki parça durmaktadır. Batı tarafında görülen üç parçadan sağ taraftaki yaklaşık

75 cm. uzunluğunda 11 cm. yüksekliğindedir; diğerinin uzunluğu ise bunun

yarısı kadardır. Kuzey tarafındaki parça yaklaşık 187 cm. uzunluğunda ve 11 cm. yüksekliğindedir. -·Kornişler bezemsiz olup, hafif içbükeydirler. Özellikle

yapıların dışında ve nartekslerde bezemesiz korniş kullanılması, Orta Bizans döneminde yaygın bir uygulamadır. Bu kornişlerde Orta Bizans dönemine ta- rihlendirilebilirler.

2.3.4. Halat motifli korniş (Res.12, Şek.6)

Bahçede, kilisenin güneybatı tarafında yerde durmaktadır. Uzunluğu 93 cm., genişliği 31 cm., yüksekliği 12 cm.'dir. für halat motifi korniş boyunca

uzanmaktadır. Olasılıkla spolia malzeme korniş olarak yeniden işlenmiş ve 12.

yüzyıl kilisesinde kullanılmıştır.

25 Bu karşılaştırmalar için bkz. O. Hjort, "The Sculpture of Kariye Camii", D.O.P. 33 (1979), 201-289. Krş; Fig. 36 (Fethiye), Fig. 38 (Kalenderhane), Fig. 39 ve 40 (Kariye).

(13)

YILDIZ DEMİRİZ'E ARMAÖAN 103

2.4. Sütun ve sütunçeler 2.4.1. Üç mermer sütun gövdesi

İki tanesi bahçenin doğu duvarının hemen içinde, yarıya kadar toprağa gömülmüş olarak, bir tanesi de Bizans-sonrası kilisenin güney duvarının he- men yanında, 58 cm.'lik kısmı görülecek biçimde toprağa gömülmüş olarak

durmaktadır. Bu sütunun dışarıda olan ucunun çapı 41 cm.'dir ve bir bilezi-

ği vardır. Her üç sütun da beyaz mermerdendir.

2.4.2. Payeli sütunçe26

Bekçi evinin önünde yerde durmaktadır. Toplam uzunluğu 122 cm.'dir.

Paye kısmı 91 x 23 x 23 cm. ölçülerindedir. Kırılmış olan sütunçenin çapı

ise 19 cm.'dir ve 18.5 cm. yüksekliğinde profilli bir kaidesi vardır. Paye, dört tarafından panel şeklinde işlenmiştir. İstanbul ve çevresindeki kazılarda (örne- ğin Aya İrini27 Mudanya Güzelyalı'da28) benzer ödiekler bulunmuştur. Ancak benzer örneklerin birçoğunda payenin dört değil iki ~afı işlenmiştir ve bun- lar korkuluk payesi olarak kullanılmışlardır. 5. ya da '6.yüzyıllara tarihlendiri- lebilir.

2.43. Altıgen sütunçeler

Bahçede çeşitli yerlere yayılmış ya da yığma duvarlarda kullanılmış çok

sayıda altıgen sütunçe parçası görülmektedir. Bunlar beyaz mermerden ve be- zemesizdir. En büyük parçanın uzunluğu 72 cm., çapı 20 cm., kenarlarının uzunluğu 8 cm.' dir. Diğer küçük parçaların da çap ve kenar uzunluklarının aynı olması, bu sütunçelerin 12. yüzyıl yapısında çok sayıda kullanılmış ol-

duğunu gösterir. Aynca bölgede bir de, bu sütunçelere uygun bir kaide de tespit edilmiştir.

26 U. Peschlow, "Zum Templon in Konstantinopel", Armos, Fetschrifft N. K. Moutsopo- ulos, Thessaloniki 1991, 1449-1475, Kat. Nr. 5 ve Taf. 17.

27 Tezcan, a.g.e., s. 356, res. 511.

28 Y. Ötüken, Forsclıımgen im nordwestliclıen Kleinasien, antike und byzantinisclıe Denk-

nıiiler in der Provinz Bursa, Tübingen 1996, 65 (Mzc), Taf. 3, fig.3.

(14)

2.5. Diğer parçalar

2.5.1. Korkuluk levhası parçası29 (Res.13)

Bahçede yerde durmaktadır. Ölçüleri 44 x 45 x 7 cm.'dir.30 Her iki yüzü de işlenmiştir. Bir yüzünde iç içe geçmiş geometrik şeritler arasında bit- kisel bezeme ve bir kuş motifi bulunmaktadır. Diğer yüzünde ise bir haç ko- lu görülmektedir.· Bu yüzün bir kenarı, olasılıkla korniş olarak yeniden kulla- nılmak amacıyla yontulmuştur. İki yüzünde de bezeme bulunması bu parça!1ın korkuluk levhası olduğunu göstermektedir. Erken Bizans döneminde bir yü- zünde haç motifi, öbür yüzünde iç içe şeritlerin arasında bitki ve hayvan mo- tifleri olan korkuluk levhaları yaygın olarak kullanılmıştır. Bu parça da Erken Bizans dönemine ait olup, olasılıkla 12. yüzyıl yapısında spolia olarak kulla-

nılmıştır.

2.5.2. Kristogramlı parça (Res.14)

Bahçedeki yığma duvarda kullanılmıştır. Ölçüleri 35 x 26 x 5.5 cm.'dir.

Bir yüzünde, daire içinde bir kristogramın iki kolu görülmektedir. Diğer yü- zü ise bezemesizdir. 5. ya da 6. yüzyıla ait bir korkuluk levhasının küçük bir parçasıdır. Buna çok benzer bir parça 1946-47 yıllarında gerçekleştirilen Aya İrini kazılarında bulunmuştur.31

2.5.3. Süslemeli yanm silindir32 (Res.15)

Bahçe kapısında bir basamak işlevi görmek üzere kullanılmıştır. Uzun- luğu 43 cm., genişliği 25,. cm., yüksekliği 19 cm.'dir. Bu parça, eski bir sü- tıından belli bir açıyla kesilmiş bir yanın silindir biçimindedir. Parçanın üst tarafındaki yarım daire, alçak kabartma tekniği ile yapılmış olan geometrik ve bitkisel motifli bir bezeme ile kaplanmıştır. Silindirin kesilmemiş olan tarafı­

nın yan yüzeyinde ise, çapı 13 cm. olan bir rozet bulunmaktadır. Geç Bizans ya da Bizans-sonrası döneme ait olan bu parçanın işlevi belli değildir.

29 Albert, a.g.e., 19, Fig. 22.

30 Albert geçen yüzyılın başında bu parçayı gördüğünde, parça bugün görülenin iki ka- tı kadardı (bkz. Albert, a.g.e., 19, Fig. 22). Daha sonra kınlan parçanın yansı olası­

lıkla kaybolmuştur.

31 Tezcan, a.g.e., 147, Fig. 161.

32 Albert, a.g.e., 14, Fig. 4c.

(15)

YILDIZ DEMİRİZ'E ARMAÖAN 105

Surnmary

The church of the Transfiguration on Burgazada in the Prince's Islands is alsa identified with the Monastery of the Theokoryphotos, whose name was recorded in a burial inscription of 1063. The church was destroyed in 1630.

The present chapel was built in 1868 on the ruins of its Byzantine prede- cessor. Its architect, M. Chourmouzes, left a detailed description of the ru- ined Byzantine cıiurch, and this has been used in preparing our reconstructi- on. The church seem to have had a baldachin plan with projecting pastop- horia and a dome ca. 5 m. in diameter. Based on an analysis of the plan, construction and decorative details, we propose 12th century as the date far this Byzantine church.

Large number of marble fragments from a variety of periods and pro- bably from a variety of sources were inçorpürated into batlı the byzantine church and its 19th century successor, and even mote are Iittered around the site. These fall generally into six ge.~eral groups: capftals, lintels and doorf- rames, including those recut from columns; comices; (;olumns and colonnet- tes; closure slabs, and miscellaneous. A selection of the sculpture is presen- ted here; a full catalogue will be published.

(16)

' 1 ı 1 ! ı.

1. 19. yıizyıl kilisesiııiıı plnııı (koyıı reıık kısıııılnr, Biznııs kiliscsiııdı:ıı kalnrı dııvnrlnrı

gösrcrıııekrcdir.

3. Siltııııdaıı kesilmiş kapı sövesi (kesit)

2. Bizaııs kıliscsiııiıı pla111.

4. Kapı sövesi parçası (kesiİ)

5. Lento parçası {kcsiı)

6. Halat ıııotif/i kcırııiş (kı:sit)

*Plıııılıınıı cizimiııde yıırdııııo 11/1111 Nimet Hıırıkıırır'yıı w kı:siılcri ci:uıı F11111111 Akyilrek'e ıeşekkiir cılı•ri~.

(17)

216 Robert OUSTERHOUT - Engin AKYÜREK

1. 19. yiizyıl kilisesi11i11 batı dııvnrı ve Bizans kilisesinin kıızey-batı dııvıırı11111 kalmtısı.

2. &ılı dııvan içindeki ni~. 3. Monogramlı başlık.

(18)

4. Konıpozit başlık. 5. HQf motifli imposı başlık.

6. Kare paııclli başlık.

7. Dikdörtgen imposı başlık.

(19)

218 Robert OUSTERHOUT - Engin AKYÜREK

8. Haç 111otifli iyonik impost başlık.

9. Siitıından kesilmiş kapı sövesi.

1 O. Kapı sövesi parçası

11. Üç korniş parçasındmı biri .

(20)

12. Hafat motifli korniş. 13. Korkııfıık fevlıası parçası, ön yiiz.

14. Kristogramft parça. 15. Siisfemefi yamıı sifindir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Oluşturulan modelde öğrencilerin nanoteknoloji bilgi düzeyi ile öğrencilerin gazete okuma amacıyla internet kullanımı, sağlık alanında nanoteknolojinin kullanıldığı

Resim 2: Şevki Çavuş’un Mezarı (Sümmânî Türbesi içinde. Sağdaki mezar Şevki Çavuş’a, ortadaki Sümmânî’ye soldaki mezar ise Şevki Çavuş’un oğlu Hafız

boylarını, Kars, Erzurum, Oltu bölgelerini 1080 de son olarak fethettikten sonra, bütün Çoruk boyunu da açtı ve aynı 1080 yılında yanındaki büyük ordusu ile tekrar

Supporting this period with antenatal and postnatal training programs, house visits and tele counseling allows the woman to feel self-sufficient about self-care and infant

This study was performed in order to determine traditional medicine practices and factors related to baby care in the postnatal period which were used by married women living

Akkaya, Hüseyin, The Prophet Solomon in Ottoman Turkish Literature and the Süleymaniye of Şemseddin Sivfısf, Textual Analysis, Critical Edition and Facsimile (Part 2:

Ankara'da bir süre Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Bölümü'nde okuduktan sonra ailemin bulunduğu Erzurum'da Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Türk Dili

Genç ve arkadaşları (2011), “Kadın ve erkek genç erişkinler arasında fiziksel aktivite ve yaşam kalitesi farklılıklarının araştırılması” ile ilgili