www.mentesegazetesi.com www.milasmedya.com www.mentesegazetesi.com www.milasmedya.com www.mentesegazetesi.com www.milasmedya.com Yıl: 69 Sayı: 11543 16.10.2018 Salı Fiyatı: 75 Krş. (KDV Dahil) Kurucusu: Turgut Dizdar
3’te
3’te
Müdür Bal: “Bu kişiye itibar etmeyin!”
Milas’ta yakıtı bittiği için uçurumda park halinde bırakılan traktör ve su tankeri, uçurumdan aşağıya yuvarlandı.
Haber: Mustafa Emre Milas İlçe Milli Eğitim Müdürü İsa Bal, son gün-
lerde Milas’ta “Aykut Ayberk” isimli şahsın öğrenci olduğu ve durumlarının kötü olduğu id- diasıyla kurumlara gidip para istemesine karşın açıklama yaptı. Müdür Bal sosyal medya üzerin- den yaptığı açıklamasında, “Aykut Ayberk, öğ- rencimiz değildir. Lütfen itibar etmeyiniz.” dedi.
Haber: Bülent Akman
Traktör uçurumdan aşağıya yuvarlandı
Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Nuri Özdoğan, Muğ- la Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kül- tür Merkezi’nde “Uygulamalı AB Projeleri Yazma Eğitimi” konferansı verdi.
Muğla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından ‘Koyun ve Keçilerde Ve- rimliliği Arttırma’ projesi kapsamında üreticiye 118 adet damızlık teke oğlağı dağıtımı yapıldı.
Tarhana Festivali için 350 adet tarhana ke- sesinin dikimini gerçekleştiren ve festival- de iki ayrı sergi açan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Milas Meslek Yüksekokulu, Muğla İçin Gelecek Platformu tarafından düzenlenen festivale katkı sundu.
Haber: Bülent Akman
Üniversitede “Uygulamalı AB Projeleri Yazma Eğitimi” konferansı
Teke adayı oğlaklar sahiplerini buldu
MYO, Tarhana
Festivali’ne destek verdi
Türkiye Erkekler Voleybol Birinci Ligi takımı Milas Belediyespor profesyonel takımı, bugün saat 14.00’de Milas Ata- türk Spor Kompleksi’nde Düzce Beledi- yespor Voleybol takımını ağırlayacak.
Haber: Sercan Ergin
Hep beraber Milas Belediyespor’a destek verelim
Türkiye ekonomisine en büyük katkıyı sunan tarım sektöründe 2,5 milyon kadın çiftçinin emek ürettiğini ifade eden Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, tarımın yükünü sırtlayan kadın çiftçi- lerin 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü gününü kutladı.
Haber: Volkan Yıldız
Dünya Kadın Çiftçiler Günü kutlu olsun…
2’de
4’de
5’te
3’te
3’te
Yıl: 69 Sayı: 11543 16.10.2018
Yerel Süreli Yayın Günlük Siyasi Gazete
KURULUŞ 1949
İmtiyaz Sahibi : N&D Yayıncılık Reklam Organizasyon Basım Tanıtım Hiz. Paz. ve Tic. Ltd. Şti.
adına Nazmi DOĞRU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü : Volkan YILDIZ Sayfa Sekreteri : Mustafa EMRE Muhabirler : Abdullah ÖZEL
Bülent AKMAN
İdare Adresi : Hacıilyas Mahallesi Kadıağa Cad. No: 15 (Türk Hava Kurumu Üstü) MİLAS Telefon : 513 13 13
e-mail : milasmedya48@hotmail.com Web Adresi : www.mentesegazetesi.com Baskı : MİLBASSAN - Milas Basım Sanayi Baskı Tel : 513 25 25 - 513 35 35
Baskı Adresi : Milas-Bodrum Karayolu üzeri Baharlı Köyü Küçük Sanayi Sitesi B7-C7 Milas Gazetemiz YAYSAT Bayilerinde satılmaktadır
Karadeniz czanesi İsmet Paşa Mh.
Atatürk Blv.
No:38 MİLAS 0 252 513 55 05
NAMAZ VAKİTLERİ
GÜNEŞ
07:10 13:01
ÖĞLE İKİNDİ16:08
AKŞAM
18:39
YATSI19:53
En Yüksek: 28o En Düşük: 16o
ÖNEMLİ TELEFONLAR
512 10 01 512 14 67 Kaymakamlık
Cumhuriyet Savcılığı
Garnizon Komutanlığı Jandarma Komutanlığı Emniyet Müdürlüğü Askerlik Şubesi
Milas Belediye Başkanlığı
523 03 02 512 68 28 512 10 05 512 10 52 512 10 25
532 26 47 522 21 00 542 21 53 543 61 71 515 04 01 Milas Belediyesi Ören Hizmet Binası
Milas Belediyes Güllük Hizmet Binası Milas Belediyes Selimiye Hizmet Binası Milas Belediyes Bafa Hizmet Binası Milas Belediyes Beçin Hizmet Binası
Milas Bld. Zabıta Amirliği Bölge Trafik D.İ. Amirliği
512 12 81 515 07 77
512 50 27 512 10 07 512 13 00 513 36 43 Toplum Sağlığı Merkezi
Milas Devlet Hastanesi 1 No’lu Aile Sağlığı Merkezi 2 No’lu Aile Sağlığı Merkezi
513 26 00 Basın ve Halkla İlişkiler
444 41 86 512 10 53 121 Elektrik Arıza
Su Arıza Telefon Arıza
112 112 112 112 Polis İmdat
Jandarma İmdat İtfaiye
Orman Yangın
523 01 01 512 12 05 512 11 80 214 13 47 Milas Hava Limanı
Vergi Dairesi
İlçe Tarım Müdürlüğü Muğla Barosu
513 53 53 512 48 35 513 58 86 Karadeveci Otobüs İşletmesi
Pamukkale Otobüs İşletmesi Kamil Koç Otobüs İşletmesi Bilinmeyen Numaralar
Ahmet Gazi Öğrenci Yurdu
11811
515 01 97 0 506 365 13 97 532 36 00 532 26 67 532 26 55 522 26 56
Yeniköy Elektrik
Milas Veteriner Fakültesi Dekanlığı
558 02 93 558 02 90 211 58 07 Kemerköy
TKİ Yeniköy
Emniyet kemeri bizleri koruyan ücretsiz hayat sigortasıdır.
Milas İlçe Milli Eği- tim Müdürü İsa Bal, son günlerde Milas’ta
“Aykut Ayberk” isimli şahsın öğrenci oldu- ğu ve durumlarının kötü olduğu iddiasıyla kurumlara gidip para istemesine karşın açıklama yaptı. Mü- dür Bal sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamasında, “Aykut Ayberk, öğrencimiz değildir. Lütfen itibar etmeyiniz.” dedi.
Haber: Bülent Akman
M
ilas İlçe Milli Eğitim Müdürü İsa Bal, son günlerde Milas’ta “AykutAyberk” isimli şahsın öğ- renci olduğu ve durumları- nın kötü olduğu iddiasıyla
kurumlara gidip para iste- mesine karşın sosyal med- ya üzerinden duyuru açık- lamasında bulundu.
Müdür Bal sosyal med- ya üzerinden yaptığı açık- lamasında şu ifadelere yer verdi: “Milas Anadolu Lisesi’ne, Muğla’dan nakil geldiğini söyleyip; babası- nın kaza yaptığını, anne- sinin rahatsız olduğunu, kiralarını ödeyemedikleri- ni iddia eden birisi kurum- lara gidip para topluyor- muş. Adının Aykut Ayberk, olduğunu söylemiş. Bizim öğrencimiz değildir, lütfen itibar etmeyiniz!”
Tarhana Festivali için 350 adet tarhana kese- sinin dikimini gerçek- leştiren ve festivalde iki ayrı sergi açan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Milas Mes- lek Yüksekokulu, Muğla İçin Gelecek Platformu tarafından düzenlenen festivale katkı sundu.
Haber: Bülent Akman
M
uğla İçin Gelecek Platformu, Muğla’nın Menteşe ilçesindeki tari-hi Saburhane Meydanı’n- da geçtiğimiz pazar günü Tarhana Festivali düzen- ledi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Milas Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof.
Dr. Mehmet Kır, Doç. Dr.
Gülüzar Çelebilik, Öğr. Gör.
Mutlu Altınay, Öğr. Gör.
Sinan Şiveroğlu, Öğr. Gör.
Nebahat Esen, Öğr. Gör.
Nagehan Öğsüz, Öğr. Gör.
Berna Sevinç, Öğr. Gör.
Canan Kork Çiftci ve Öğr.
Gör. Evrim Çoban festivale katılarak etkinliklere kat- kı sundular. Milas Meslek Yüksekokulu’nda görevli öğretim elemanları Doç.
Dr. Gülüzar Çelebilik, Öğr.
Gör. Mutlu Altınay ve Öğr.
Gör. Onur Çelik tarafından dikilen 350 adet tarhana kesesi, festivale katılanlar- dan büyük ilgi gördü. Ayrı- ca MYO öğretim elemanları karma sergi, MYO öğren- cileri de bir sergisi açarak festivale renk kattılar.
Protokol tarafından gü- nün anlam ve önemini be- lirten konuşmaların yapıl- dığı Tarhana Festivali’ne katılım ve ilgi yoğun oldu.
Tarhana yapımının ince- liklerinin ve aşamalarının gösterildiği festivalde ko- nuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla’ya özgü tar- hanın diğer yerlere göre birçok farklılık gösterdiği- ne dikkat çekti ve öz kültü-
rün yaşatılması için gerçek- leştirilen etkinliklere her zaman destek vereceklerini kaydetti.
Festivalde emeği ge- çen herkese teşekkür eden Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, sevgi ve hoşgörü kenti olarak nite- lediği Menteşe’deki tarihi Saburhane Meydanı’nda, festivale ev sahipliği yap- manın mutluluğunu yaşa- dıklarını ifade etti.
Muğla Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Mustafa Er- can, Muğla Tarhanası için coğrafi işaret başvurusu yapıldığının bilgisini pay- laşırken; Muğla Sıtkı Koç- man Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek de Muğla Tarhanası gibi bir değerin iyi bir şekilde tanı- tılmasının ve pazarlanması- nın büyük önem taşıdığını söyledi. Festival ikramların ardından yapılan çeşitli et- kinliklerle son buldu.
Müdür Bal: “Bu kişiye itibar etmeyin!”
MYO, Tarhana Festivali’ne destek verdi
Alma kadehi eline, çevirme trafiği kan gölüne!
Trafikte emniyet kemeri hayatta kalma nedenidir.
Türkiye ekono- misine en büyük katkıyı sunan ta- rım sektöründe 2,5 milyon kadın çiftçi- nin emek ürettiğini ifade eden Milas Ziraat Odası Baş- kanı İsmail Atıcı, tarımın yükünü sırtlayan kadın çiftçilerin 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçi- ler Günü’nü kutladı.
Haber: Volkan Yıldız
M
ilas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atı- cı, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dola- yısıyla yazılı bir açıklama yaparak kadın çiftçilerin gününü kutladı ve kadın- ların tarım sektöründeki rolüne dikkat çekti.Türkiye’de kış ayların- da 5 milyon, yaz aylarında ise 6 milyona yakın istih- dam sağlayan ayrıca 80 milyonluk ülke nüfusunu, 5 milyonu aşkın sığınmacı- yı, mülteci ve yabancıyı, 40 milyon turisti besleyen ta- rım sektörünün Türk eko- nomisinin temel direğini oluşturduğunu ifade eden Başkan Atıcı, ülkedeki 2,5 milyon kadın çiftçinin de günde 16-17 saat çalışa- rak bu ekonominin temel direğine en büyük katkıyı sunduğuna vurgu yaptı.
TARIMDA
ÇALIŞANLARIN YÜZDE 45,8’İ KADIN Tarımda çalışan nüfu- sun, yarıya yakınını ka- dınların oluşturduğunu belirten Başkan Atıcı, “Er- keklerin ağırlıklı olarak tarım dışında çalışmasıyla birlikte kadınlarımız ta- rımın en önemli istihdam unsuru haline geldi. Hazi- ran ayı rakamlarına göre, tarımda çalışan 5 mil- yon 624 bin kişinin yüzde 45,8’i olan 2 milyon 576 binini kadınlar oluşturu- yor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin de yönetiminde yer aldığı Sosyal Güven- lik Kurumu’nda genelde çiftçilerin, özelde kadın çiftçilerin mağduriyetleri ve hak kayıplarının gide- rilmesi için büyük gayret gösteren Türkiye Ziraat
Odaları Birliği (TZOB) Ge- nel Başkanımız Sayın Şem- si Bayraktar’ın da ifade et- tiği gibi kadın çiftçilerimiz için senede 90 gün yıpran- ma payı, primlerin yüzde 50’sinin devlet tarafından ödenmesi başta olmak üzere birçok alanda pozitif ayrımcılıklar talep ediyo- ruz. Tarımdaki istihdamın en önemli sorunu kayıt dışılık! Tarım sektöründe çalışan 5 milyon 624 bin kişinin yüzde 47,4’ü olan 2 milyon 633 bini ücretsiz aile işçisi konumunda. Bu rakamın yüzde 76,6’sı olan 2 milyon 17 bini kadınlar- dan oluşuyor. Tarımdaki kadınların yüzde 78,3’ü ücretsiz aile işçisi konu- munda. Tarımda, kadın işveren sayısı 3 binde, üc- retli veya yevmiyeli kadın sayısı 261 binde, kendi he- sabına çalışan kadın sayısı 295 binde kalıyor.
Tarımda çalışan kadın- ların ezici bir çoğunluğu olan yüzde 90,8’i primle- rin yüksekliğinden dolayı kayıt dışı kalıyor, sosyal güvenlik kapsamına girmi- yor. Kayıtlı çalışan kadın sayısı tarımda 237 binde kalırken, kayıt dışı çalışan kadın sayısı 2 milyon 339 bine ulaşıyor. Kayıt dışılık oranı, tarımda, işveren ka- dınlarda yüzde 33,3 iken, ücretli veya yevmiyeli ça- lışan kadınlarda yüzde 85,4’ü, kendi hesabına çalışan kadınlarda yüzde 95,3’ü, ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınlar- da yüzde 90,9’u buluyor.”
diye konuştu.
“TARIMDA VERİMLİLİK KADIN ÇİFTÇİLERİN
EĞİTİMİYLE SAĞLANIR”
Tarımda çalışan kadın nüfusun gün geçtikçe ar- tacağını öngören Başkan Atıcı, tarımda verimliliği yakalamanın kadın çiftçi- leri eğitmekten geçtiği- ne vurgu yaparak şunları kaydetti: “Kırsalda çalış- ma hayatında kadının yeri çok önemli. Tarımda kültü- rel işlemlerin iyi bir şekil- de yapılması, hem bitkisel hem de hayvansal üretim- de verimliliğin yakalanma- sında en önemli unsurların başında kadınlar geliyor.
Bundan dolayı, kadın çift- çilerin, geçmişten öğren- dikleri geleneksel yöntem- leri bırakmaları tarımsal
üretime büyük katkı sağ- layacaktır. Bunun en kes- tirme yolu kadın çiftçilerin eğitiminden geçer. Kadın çiftçilerin eğitimi, tarımda modern tekniklerin uygu- lanmasını kolaylaştıracak.
Verimliliği ve kaliteli üreti- mi artıracak. Ülke tarım ve ekonomisine en büyük kat- kıyı yapacaktır. Bu gerçek- ten hareket eden Türkiye Ziraat Odaları Birliğimiz, 2012 yılında bakanlıklarla yaptığı protokol çerçeve- sinde, kadın çiftçilerimi- zin eğitimine başladı. Bu kapsamda sosyal güvenlik, kooperatifçilik, girişimci- lik ve liderlik, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları, iklim değişikliği ana eğitim konuları başta olmak üzere birçok alanda eğitim verildi. Milas Ziraat Odası olarak bu çerçevede ilçemizdeki çiftçilerimize eğitimler verdik. Bu eği- timlerimize ilerleyen sü- reçte de devam edeceğiz.”
“KADIN ÇİFTÇİLERİMİZE POZİTİF AYRIMCILIK
YAPILMALI!”
Tarımda, mevcut sigor- ta primleriyle kayıt dışılı- ğın önüne geçilemeyeceği- ni ve kadın çiftçilere tarım Bağ-Kurunda ayrıcalığın şart olduğunu ifade eden Başkan Atıcı, “2016’da as- gari ücret artışı ve prim gün sayısının 22’den 23’e çıkması, çiftçimizin SGK primini yüzde 35,2 yük- seltmişti. TZOB’nin talebi üzerine 2017 yılında bor- cu olmayan çiftçilerimiz, 5 puanlık Hazine teşviki aldılar. 2018’de prim gün sayısı 25’e çıktı. Prim bor- cu olmayan bir çiftçimizin aylık primi 498 lira 92 ku- ruşu bulmaktadır. 5 puan- lık indirimine rağmen, bu primlerle tarımda kayıt dı- şılık azalmaz. Bir evde hem erkek hem de kadın Tarım Bağ-Kur’lu olsa, indirime rağmen her ay 997 lira 84 kuruş prim ödeyecek. Kıt kanaat geçinen bir çiftçi ailesi bu kadar primi nasıl öder? Üstelik bu indirim- den sadece borcu olmayan çiftçilerin yararlandığı da unutulmamalıdır. Tarım Bağ-Kur prim ödeme gün sayısı, 2008 yılında her ay için 15 gün olarak uygula- nıyordu. Bu tarihten sonra her yıl, prim gün sayısı 1
gün artırıldı. 2018 yılında gün sayısı 25’e çıktı. Gün sayısı, 2023 yılında diğer sigortalılarda olduğu gibi 30 güne yükselecek. Kır- salda gelir seviyesi ülke gelir ortalamasının yüzde 35’inde kalmaktadır. Ül- kemizin en yoksul kesimi kırsalda yaşamaktadır. Bu şartlarda, çiftçimizin çok büyük çoğunluğunun, 30 gün üzerinde prim öde- mesi imkansızdır. Prim ödeme gün sayısı yeni- den 2008’deki rakama, 15 güne indirilmelidir. Tarım sektöründe çalışan kadın- ların sosyal güvenlik prim- lerinin yüzde 50’si, erkek- lerin ise yüzde 25’i devlet tarafından karşılanmalıdır.
Böyle bir uygulama, tarım- da istihdam edilen kadın- larımızın sosyal güvenlik kapsamına girmesini ko- laylaştıracaktır. Bu deste- ğin verilmesi durumunda, kadın çiftçilerimizin sağlık harcamaları eşleri yerine, kendi sigortalarınca kar- şılanacağından, desteğin büyük kısmı devlete geri dönecek, kayıt dışılık da önlenecektir. Zor şartlarda çalışanlara kamuoyunda yıpranma payı olarak bi- linen fiili hizmet tazmina- tı verilmektedir. Çalışma şartlarının zorluğu dikka- te alınarak, çiftçilerimize çalıştıkları her yıl için si- gorta gün sayılarına 90 gün (4 yıla 1 yıl hesabıyla) yıpranma payı ilave edil- melidir. Sigortalı kadın- larda 3 çocuğa kadar, her çocuk için 2 yıl borçlanma imkanı bulunmaktadır. Ka- dınlarda sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğumla ilgili de hizmet borçlanma- sı yapabilmesi mümkün kı- lınmalıdır.
Yapılan destekleme- lerde, projelerde kadın çiftçilerimize artı puan uygulanmalı, banka kre- dilerinde de kadın çiftçi- lerimize pozitif ayrımcılık yapılmalıdır.” dedi.
Tarımda kadın çiftçi- lerin mağduriyetlerinin giderilmesi adına tespit ettikleri sorunları ilgili mercilere aktarmaya ve çözüm yolu aramaya de- vam edeceklerini söyleyen Başkan Atıcı, bütün kadın çiftçilerin 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü kutladı.
Türkiye Erkekler Vo- leybol Birinci Ligi takı- mı Milas Belediyespor profesyonel takımı, bugün saat 14.00’de Milas Atatürk Spor Kompleksi’nde Düzce Belediyespor Voleybol takımını ağırlayacak.
Haber: Sercan Ergin
G
urupta oynadığı iki müsabakada üç puan toplayan Milas Beledi- yespor Erkek Voleybol Takımı, kendi saha ve se- yircisi önünde oynaya- cağı Düzce Belediyespormüsabakasında üç puan hedefliyor. Türkiye’nin tanınmış teknik adamla- rından Osman Çakıray, Yardımcıları Sefa Koşar, Turgay Uçak nezaretinde hazırlıklarını tamamlayan Milas Belediyespor, Düz- ce Belediyespor müsaba- kasında Milas halkının ve voleybolseverlerin desteği bekliyor.
Milas Medya Grubu olarak bugün oynanacak olan Düzde Belediyespor müsabakasında Milas Be- lediyesporumuza başarılar diliyoruz.
Milas’ta yakıtı bittiği için uçurumda park ha- linde bırakılan traktör ve su tankeri, uçurum- dan aşağıya yuvarlandı.
Haber: Mustafa Emre
M
ilas’ta geçtiğimiz pa- zar günü yaşanan olayda; Çaltılık Mevkii’nde bulunan Sodra Dağı’ndaki bir yola park edilen trak- tör ve su tankeri, uçurum- dan aşağıya yuvarlandı.Traktörü uçurumdan aşa- ğıya doğru yuvarlanırken gören çevredeki vatandaş- ların ihbarıyla olay yerine
gelen sağlık ekipleri, itfa- iye ve polis bir süre kaza mahallinde araştırma yap- tı. Ancak kimseye ulaşıla- mayınca 27 SB 540 plakalı traktörün sahibine ulaşıl- dı.Bir süre sonra traktö- rü kullanan Mutlu Uygun isimli sürücünün olay ye- rine gelmesiyle kazada ya- ralanan kimsenin olmadığı anlaşıldı.
Polise bilgi veren şoför, traktörün yakıtı bittiği için aracı park ettikten sonra yakıt almaya gittiği beyan etti. Traktörün uçurumdan yuvarlanmasıyla sonuçla- nan kazada herhangi biri- nin yaralanmamış olması herkesi sevindirdi. Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Hep beraber Milas
Belediyespor’a destek verelim
Traktör uçurumdan
aşağıya yuvarlandı
Dünya Kadın Çiftçiler
Günü kutlu olsun…
Kâinat ne kadar insanın içi- ne katılırsa katılsın, kâinatın içine hiç katılmaması- na göre daha iyi olmakla birlikte, çocuğun kalbini yine de dolduramaz. Çünkü “Kalpler ancak Allah’ı anmakla doyar.” Bu, çocuğun kalbi içinde gerekli- dir. Çocuğun ihtiyacı olan Yaratıcının, kâinatta gö- rünen O’nun özellikleri yoluyla insanın kalbine yer- leşmesidir. Kâinat yoluyla Yaratıcı ile kurulacak bir ilişki ile ancak çocuk kendini güvende hissedebi- lecektir. Çocuk için birkaç temel ihtiyaçtan biri de güven duygusudur ve bu duygu duygusal zekânın gelişimi için çok elzemdir. Yaratıcıya ihtiyacı olan sadece yetişkinler değildir.
Anne babalar genelde çocukları ile ilgili olarak bir yetişkinlik projesi kurarlar. İlerde, çocukları büyüdüğünde, birer yetişkin olduklarında çocuk- larının Yaratıcı ile bağlılık geliştirmiş birer insan olmasını arzularlar. Ancak unutulan gerçek, çocuk- larının çocuk iken Yaratıcıya ihtiyaçları olduğudur.
Ebeveynlerin aklından çıkarmamaları gereken en önemli noktalardan biri budur. Dışarısı karanlıktı.
Rüzgâr uğulduyordu. Ağaçların dalları bir o yana bir bu yana eğiliyordu. Çocuk korkuyordu. Her şey korkutucuydu. Çocuk annesinin yanına gitti. Anne- sinin kalp atışlarını hissetti. Annesinin kalbi korku- dan her zamankinden daha çok çarpıyordu. Çocuk annesindeki korkuyu algıladı. Kendini daha güven- siz hissetti. Birden şimşek çaktı. Çocuk annesine sı- kıca sarıldı. Etraf bir an aydınlandı. Çocuk dışarıda neler olup bittiğini anlayamıyordu. Şimşek neydi?
Etraf neden bir an aydınlanmıştı. O gök gürültü- sü neden oluyordu? Şarıl şarıl yağmur yağmaya başlamıştı. Yağan yağmurlar birikip yollar sel olur muydu? Geçen gün televizyonda gördüğü gibi bazı evleri sel basmıştı. Yağmur suları kendi evlerine kadar yükselirse ne yaparlardı? Çocuk yağmurdan korkmaya başladı. Çocuk için her şey çok büyüktü.
Her şey kocamandı.
Beş duyu modeli çocuğun nesnelerle Yaratıcı’sız ilişki kurması, çocuğun ihtiyaç duyduğu bağlılığı ve bağlanma ihtiyacını gideremez. Her varlığın, her olayın Yaratıcının eseri olduğu, her olayın O’nun kontrolünde olduğu hakikatine yetişkinler kadar, çocukların da ihtiyacı vardır. Yaratıcıdan bağımsız şekilde eşyalarla, varlıklarla kurulacak bir ilişkide kurulan bağlanma da çocuğun kalbini yaralar. Kâi- natla, nesnelerle beş duyuyu kullanarak kurulacak ilişkide güvensiz bağlanma, Yaratıcı ile birlikte kâi- nattaki nesnelerin içselleştirilmesi ise güvenli bağ- lanma oluşturur. Kâinatsız bir şekilde Yaratıcının tanıtılması ise karmaşık duygulu bağlanma dediği- miz bir bağlanma oluşturur. Kâinatı çocuğun içine yerleştirmeden Yaratıcının yerleşmesi zor olduğu gibi, Yaratıcı’sız kâinatın çocuğun içine yerleşmesi o oranda sorunludur. Hem kâinatın çocuğun içine yerleşmesi hem de Yaratıcının yerleşmesi birlikte, eş zamanlı, birbirini destekler bir nitelikte olabilme imkânı yok mudur? Böyle bir imkânı kâinatla sürgit bir ilişki halinde olmamız, nesnelerle teğet değil, derinden bir bağlantıya geçmemizle söz konusu olabilir. Bunun için çocuk doğduğundan itibaren, nesnelerle ilişki kurarken, o nesnenin tüm özellik- lerinin çocuğa tanıtılması bize yeni bir imkân sunar.
Kâinatı çocuğun içine yerleştirmeden Yaratıcının yerleşmesi zor olduğu gibi, Yaratıcı’sız kâinatın ço- cuğun içine yerleşmesi o oranda sorunludur. Hem kâinatın çocuğun içine yerleşmesi hem de Yaratıcı- nın yerleşmesi birlikte, eş zamanlı, birbirini destek- ler bir nitelikte olabilme imkânı yok mudur? Böyle bir imkânı kâinatla sürgit bir ilişki halinde olma- mız, nesnelerle teğet değil, derinden bir bağlantıya geçmemizle söz konusu olabilir. Bunun için çocuk doğduğundan itibaren, nesnelerle ilişki kurarken, o nesnenin tüm özelliklerinin çocuğa tanıtılması bize yeni bir imkân sunar. “Beş Duyu Modeli” adını verdiğim yaklaşımda amaç, bir varlığı çocuğa tanı- tırken, onu içine katarken, onun mümkün olan tüm özellikleri ile ilişki kurmasını sağlayarak, bu birçok özelliğin çocuk tarafından fark edilerek içselleştir- mesini mümkün kılmaktır. Örneğin bir çileğin sa- dece tadı güzel yaratılmamıştır. Kokusu da güzel yaratılmıştır. Görüntüsü de güzel yaratılmıştır. Ken- dine has yumuşaklığı da güzel yaratılmıştır. Çileğin sadece tadına odaklanarak, onu sadece bir yeme nesnesi haline getirmek, çileği tada indirgemektir.
Bu, çileği eksik algılamaktır. Öte yandan çileği beş duyumuzla tam olarak algılasak, ancak Yaratıcıdan bağımsız olarak onunla ilişki kursak, o zaman da çilek sadece çilek olarak kalır. ...devam edecek
NUR PENCERESİ İbrahim KUL
Çocuk?
önceki sayıdan devam
Trafik canavarı ile Azrail kol kola, dikkatli olalım!
Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saat- cı, Fethiye Belediyesi tarafından organize edilen, 19. Uluslararası Fethiye Ölüdeniz Hava Oyunları Festivali’yle ilgili açıklama yaptı.
Haber Merkezi
F
ethiye Belediyesi tara- fından organize edilen, 19. Uluslararası Fethiye Ölüdeniz Hava Oyunları Festivali’yle ilgili Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı açıklamalarda bulun- du. Ana hedeflerinin 2020 yılındaki Uluslararası Ha- vacılık Federasyonu (FAİ) işbirliğinde gerçekleşecek Hava Olimpiyatları olduğu- nu belirten Başkan Saatcı, Fethiye’nin artık kabuğunu kırdığını ve kendini aştığı- nı söyleyerek, “Daha önce gelen misafirlerini ağırla- yamayacak bir sokağı ve meydanı dahi olmayan Fet- hiye, şehrin her bölgesinde herkesin dinlenebildiği, ge- zebildiği, vakit geçirip spor yapabildiği bir şehre dönüş- tü” diye konuştu.16-21 Ekim tarihleri ara- sında yapılacak Uluslara- rası Fethiye Ölüdeniz Hava Oyunları’yla ilgili Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Başkan Yardımcısı Mete Atay, Kültür Sosyal İşler Müdürü Hakan Yurtse- ven açıklamalarda bulundu.
“Hava Olimpiyatları sadece Fethiye değil, ülke tanıtımına katkı
sağlayacak”
Başkan Saatcı basın açıklamasında FAİ, THK ve Fethiye Belediyesi’nin 2020 yılında 4 ayağını Fet-
hiye Babadağ’da yapaca- ğı Hava Olimpiyatları’nın öneminden bahsetti. Baş- kan Saatcı, “Hava Oyunları Festivali’yle ilgili bizim ana hedefimiz, 2020 yılında FAİ Uluslararası Hava Olim- piyatlarının dört ayağının Fethiye, Babadağ’da yapı- lacak olması bizi şimdiden heyecanlandırıyor. Fethiye için müthiş bir tanıtım ger- çekleştirilecek olan Hava Oyunları Olimpiyatları sa- dece bize değil, ülkemize de büyük katkı sağlayacak.
Bu yıl zaten turizm beklen- tilerin üstünde geçti. Geç- tiğimiz yıl Çin medya devi- nin Fethiye’de çektiği yarış programındaki organizas- yonumuzun, özellikle uzak doğu ülkelerinden ilçemize büyük ölçüde misafir getir- di. Fethiye gerçekten çok doğru adımlarla ilerliyor.
Sayın Kaymakamlığımız, İlçe Jandarma Komutanlığı, İlçe Emniyet Müdürlüğü, İlçe Sahil Güvenlik Komu- tanlığımıza, FAİ temsilcile- rine, THK’ya teşekkür et- mek istiyorum. Ayrıca Çalış Tanıtım ve Güzelleştirme Derneği, FETOB, FETAV, THK, Ölüdeniz Güzelleştir- me Derneği, Ölüdeniz Koo- peratifi’yle hep birlikte bu organizasyonu yapıyoruz.
Festivalin başarıyla sonlan- dırılması bizim en büyük te- mennimizdir” diye konuştu.
“ABD’den tutun Yeni Zelanda’ya kadar 31 ülkeden sporcu geliyor”
31 ülkeden 900’e yakın paraşüt pilotunun festiva- le katılacağının altını çizen Başkan Saatcı, “31 ülkeden
paraşüt pilotu festivale ka- tılacak. Yani bakıyorum, ABD’den tutun da Yeni Zelanda’ya kadar birçok sporcu uçuş yapacak. Bu sporcuların yaptığı tanıtı- mı sanırım kimse yapamaz.
Buradan onları memnun göndereceğiz. Fethiye Güç Birliği’nin ihaleye çıkardı- ğı, Kırtur Turizm tarafından yapılan Babadağ’daki tele- ferik tesisi yüz akımız oldu.
Hem Güç Birliği’ne hem de Kırtur’a teşekkür ediyo- rum” dedi.
“Fethiye kendini aştı”
Başkan Saatcı, Fethi- ye’nin kabuğunu kırdığını ve birçok şeyi aştığını be- lirterek, “Fethiye artık ta- nıtım yapmak isteyenlerin ihtiyacı olduğu bir bölgeye dönüştü. Fethiye, ‘rica, min- net’ tanıtım yapılmak iste- nen bir bölgeden, artık tanı- tımcıların direk tercih ettiği bir şehir oldu. Daha önce gelen misafirlerini ağırlaya- cak bir sokağı ve meydanı dahi olmayan Fethiye, şeh- rin her bölgesinde herkesin dinlenebildiği, gezebildiği, vakit geçirip spor yapabil- diği bir şehre dönüştü. Fet- hiye’de birçok diziler çekil- meye başlandı. Yeni diziler de Fethiye’yi tercih ediyor.
Önümüzdeki günlerde de Fethiye’de çekilecek diziler var. Kapadokya’da bir dizi çekilmişti, Kapadokya pat- lamıştı. Çok ciddi iç ve dış göç alacağız. Ekonomik an- lamda çok katkı sağlayacak ama Kurban Bayramı’nda da yaşadık Fethiye’nin belli bir kapasitesi var. Kapasite- yi bildiğimiz için hesaplı ki-
taplı gitmek faydalıdır diye düşünüyorum” dedi.
“Festivale uluslararası yarışma ekledik”
Fethiye Belediyesi Baş- kan Yardımcısı Mete Atay da, “Geçtiğimiz yıldaki et- kinliklere göre bu yıl daha değişik etkinliklerimiz ola- cak. Bu yıl Hava Oyunla- rı’na yeni bir yarışma ka- zandırılıyor. Bu yarışma uluslararası bir yarışma olacak. Bu hava oyunlarının kırkpınarı gibi olacak. Bura- daki başarılar ödüllendirile- cek. Bu aynı zamanda Hava Oyunları’nın uluslararası resmi bir yarışma olmasının da bir adımı oldu. Pistler modernize edildi. Bunlar tabi 2020 yılındaki FAİ’nin Hava Olimpiyatları için de denemesi gibi olacak. Hava Oyunları’nın özellikle bu dönemde grafiğinin yüksel- mesi, başarı oranının ve ka- tılımcıların artması FAİ’nin de dikkatini çekti ve buraya 2020 Hava Olimpiyatları’nı verdiler” dedi. Başkan Yar- dımcısı Atay, aynı zamanda vatandaşlar için ücretsiz uçuşlar gerçekleştirecekle- rinin de altını çizdi.
“5 farklı konser yapılacak”
Fethiye Belediyesi Kültür Sosyal İşler Müdürü Hakan Yurtseven de, festival kon- serleri hakkında bilgiler ak- tardı. Yerel üç tane grubun Ölüdeniz Belceğiz plajında konser vereceğini belirten Yurtseven, “Grup Aynen ve Murat Başaran’ın da kon- seri yine Belceğiz plajında vatandaşlarımızla ücretsiz buluşacak” diye konuştu.
Adnan Menderes Üni- versitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Nuri Özdoğan, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merke- zi’nde “Uygulamalı AB Projeleri Yazma Eğitimi”
konferansı verdi.
M
uğla Sıtkı Koçman Üni- versitesi akademisyen- lerinin ve lisans ile lisansüs- tü öğrencilerinin katıldığıkonferans gün boyu sürdü.
Prof. Dr. Özdoğan, “AB pro- jeleri, Proje Fikri Oluştur- ma, Projelere Hazırlanma, Proje Partneri Bulma ve İletişim, Proje Yazımı, Proje Yazımında Dikkat Edilecek Hususlar, Bütçenin Hazır- lanması, Başvuru Süreci,
Değerlendirme Süreci ve Proje Geliştirme” başlıkları altında uygulamalı ve teorik eğitim verdi.
Konferansın kapanış ko- nuşmasını yapan Üniversite Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek; “Ben hocamızın ver-
diği eğitimin çok faydalı olacağına inanıyorum. Hu- zurlarınızda kendisine çok teşekkür ediyorum” dedi.
Konuşmasının ardından Rektör Çiçek, Prof. Dr. Os- man Nuri Özdoğan’a çiçek takdiminde bulundu. (İHA)
Üniversitede “Uygulamalı AB
Projeleri Yazma Eğitimi” konferansı
Başkan Saatcı’dan festival açıklaması
İyi ve güzeli görmede çok zorlanan bir mille- tiz. Hele biz gazeteciler, kötü bir şeyi gördük mü üzerine balıklama at- larız. Mesleğin özelliği olsa gerek, iyiyi normal sayan bir anlayışa sahi- biz. Onun için hep kötü- ye odaklanıyoruz ya…
Oysa ülkemizde güzel şeyler de var. Bunların kıymetini bizden çok, ülkemize gelen yaban- cılar ve turistler biliyor.
Biz birbirimizle didiş- mekten, boğuşmaktan, kimseyi beğenmeyen bir karakter denizinde yüzmekten, iyi ve güzel şeyleri atlıyoruz, fark edemiyoruz. Dünyanın en güzel ülkesinde ya- şıyoruz, zengin toprak- larımız, yer altı ve üstü büyük servetlerimiz var.
Çoğumuzun yaşadığı hayatı, zengin ülkeler- dekiler bile kolay ya- şayamıyorlar. İtişmeyi, didişmeyi ve boğuşmayı bıraksak, kendimizi işi- mize gücümüze versek, gerçekten kıskanılacak ülke oluruz ama rahat batıyor sanki problem üretmekte ve her şeyi sorun yapmakta üstü- müze yok.
Demokrasi mi, tanı- namayacak hale getir- mekte ustayız. İktidar mı, bize oy vermeyen- lerin dışındakileri ölü sayıyoruz sanki. Yılların yönetim modelini bir gecede tepetaklak edi- yoruz da, (Ne yapıyor- sun?) diyen yok. Var mı, yok mu dış düşmanlar…
Neden şikâyetçiysek hepsini dış mihraklara bağlıyoruz. Oysaki iç düşmanlar, dışarıya taş çıkartır. Aslında bizim düşmana da ihtiyacı- mız yok ya. Onun da en mükemmelini yapıyoruz işte…
Bir tuhaf millet olduk çıktık. Bölgenin en güçlü devletiyken, şimdi gırtla- ğımıza kadar borca bat- mış durumdayız. Dünya- nın en büyük ordusuna zarar verdik. Yanlış ve kusurlarını düzelteceği- mize, komuta kademesi- ni dümdüz ettik. Çoğuna iftiralar attık, yıllarca zindanlarda çürüttük.
Şimdi günah çıkarmaya çalışıyoruz. Ne günahı vardı askeri okulların, askeri hastanelerin?
Devletin yetişmiş bürok- ratlarını doğrusuna yan- lışına bakmadan kapının önüne koyduk. Yerleri- ne diploma sahibi ama tecrübesiz, yeteneksiz ve donanımsız yandaş- larımızı getirdik. Bunun büyük zararını gördük ve halen görmeye de devam ediyoruz. Devlet kadrolarını iyice şişirdik, bir kişinin rahatça göre- ceği işi 15-20 kişiye yap- tırıyoruz artık. İşsizliği devlet kadrolarına yeni adamlar alarak rahatlat- maya çalışıyoruz. Polisin dev gücü yetmedi,10 bin yeni polis daha alıyoruz.
Hapishanelerin sayısını arttırıyoruz. Oysa poli- si ve hapishanesi az bir
ülke haline gelmeye ça- lışmalıyız, suç ve suçlu ortamını düzeltmeliyiz değil mi? Bunu aklına getiren bile yok.
Hani iyi ve güzelden bahsedecektik, yine ağır eleştirilere başla- dık. Demek ki, bu ağır eleştiri konularını dü- zeltmeden, iyi ve güzeli otomatikman pas geçi- yoruz. Tam iyi ve güzel- den söz edeyim diyorum ki, gözümün önüne peri- şan ettiğimiz tarımımız, mahvettiğimiz milli eği- timimiz, tartışmalı hale getirdiğimiz din anlayı- şımız geliyor. Bazen dü- şünüyorum da, biz 16 sene önce dinimizin ge- reklerini rahatça yerine getiremiyor muyduk?
Camiye gitmek, ibadet etmek filan yasak mıydı?
Öyle ya, bizi yöneten si- yasetçilerin konuşmala- rına ve uygulamalarına baktıkça, herhalde dini özgürlüğe yeni kavuş- tuk diyorum. 15 sene önce yeterli camimiz ve din adamımız yok muy- du acaba? Varsa her so- kağa bunca camiyi hala niye yapıyoruz, diyanet kadrosunu niye şişirdik- çe şişiriyoruz?
Bunca imam-hatip okuluna ne gerek var?
Öbür dünyaya adam yetiştireceğimize, bu dünyaya faydalı ve ih- tiyaç duyulan adamları yetiştirsek ya… Dindar ve kindar bir nesil ye- tiştirme anlayışı, kime ne kazandırır? Kaldı ki, din ve kin kelimelerini yan yana getirebilmek bile mümkün değildir.
Milli Eğitim sistemimizi, yaz-boz tahtasına çevir- dik. Bundan veliler de şikâyetçi, öğretmenler de, öğrenciler de… Sis- temi düzelteceğimize, köy enstitülerine paralel hayata tam hazırlayaca- ğımız çocukları eğitecek bir politika uygulaya- cağımıza, din adamı ve molla sayımızı arttıra- cak bir yol tutturmuş gi- diyoruz. Köy enstitüleri komünistlerin işiymiş.
Gençliğimizde biz de öyle biliyorduk ama hala buna inanan var mı, kal- dı mı dersiniz?
Güzelim ülkemizin doğru dürüst bir planı yok. Neye ihtiyacımız var, ihtiyacımıza uygun kararlar alıp, uyguluyor muyuz? Ortalık diplo- malı işsizden geçilmiyor artık. Tarımız yerlerde sürünüyor, biz hala Zi- raat Mühendisi yetişti- riyor, traktör enflasyo- nunu sürdürüyoruz. Kaç memur lazım, kaç işçi
lazım, hangi mesleklere kaç Üniversite mezunu lazım? Bunu Türkiye’de doğru dürüst bilen yok.
Kafamıza göre ihtiyaç tespiti yapıyoruz, kafa- mıza göre yasa çıkarı- yoruz. Ciddi bir planla- mamız yok ki. Bu kadar avukatı, eczacıyı, mima- rı, mühendisi, arkeoloğu ne yapacağız? Her so- kağa açtığımız Üniver- sitelerimiz öylesine çok yarım aydın yetiştiriyor ki, bunları nasıl değer- lendireceğiz?
Çalışmayı pek sevmi- yoruz. Sırtımızı devlete dayayıp yaşamak işimize geliyor. Sosyal yardım adı altında millete ver- diğimiz paralar kolayca oya dönüşüyor ama bu paraları ekonomik kriz- den korktuğumuz şu günlerde, daha ne kadar ödeyebileceğiz? Zaten tembeliz, bir de işsiz- lik parası alıyoruz ya, çalışmayı tümden unu- tacağız. Ayağımızı yor- ganımıza göre uzatamı- yoruz. Kazandığımızın çok daha fazlasını har- cıyoruz. Hepimiz kredi kartı salgınına yakalan- mış hastalarız. Tam bir tüketim toplumu halin- deyiz. Köylerde bile köy ekmeği üretilmiyor ar- tık. Köylülerin çoğu da bizim gibi marketlerden alıyor ekmeğini.
Bizim acilen derlenip toparlanmamız lazım.
Bu kargaşa, bu karam- bol, bu plansızlık, prog- ramsızlık ve milli israf, böyle giderse başımıza büyük işler açılabilir. Ci- lalı laflar, parlak nutuk- lar karın doyurmuyor.
Gerçeklere gözlerimizi kapatarak yaşamak da, giderek yaklaşan teh- likelere ilaç olamıyor.
Gürültü ve patırtıyı, iti- şip kakışmayı, siyasi bo- ğuşmayı filan biryana bırakıp, hemen sırt sırta vermeli ve güzel ülkemi- ze yaklaşan tehlikeleri hep birlikte bertaraf et- meliyiz. Aksi halde diz- lerimizi döver, önlemde niye geciktiğimize ha- yıflanıp dururuz. İş işten geçmeden, içinde bulun- duğumuz durumu hiçbir siyasi etkide kalmadan bir değerlendirmemizde fayda var. Şöyle sakin sakin oturup bir düşü- nelim. Gidişimiz doğru mu, sağlıklı mı, gelece- ğimiz teminat altında mı? Buna evet cevabı verenleriniz varsa eğer, daha fazla gürültü edip uyandırmayalım sizleri.
Bir gün kendiliğinizden uyanacaksınız ama vakit geçmiş olmaz inşallah…
Can Pulak
Yazı
Yorum
VAKİT GEÇMEZ İNŞALLAH
Muğla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından
‘Koyun ve Keçilerde Ve- rimliliği Arttırma’ proje- si kapsamında üreticiye 118 adet damızlık teke oğlağı dağıtımı yapıldı.
Muğla’da Tarım ve Or- man Bakanlığı’nın ‘Koyun ve Keçilerde Verimliliği Arttırma’ projesi kapsa- mında verim kayıtları tu- tulmuş ve en yüksek de- ğerlere sahip kıl keçisi ırkından seçilen 6-8 aylık teke adayı oğlaklar, yapı- lan kura ile belirlendikten sonra, törenle sahiplerini buldu. Törene Vali Yar- dımcısı Mehmet Fikret Çavuş, Tarım ve Orman İl Müdürü Şakir Fırat Erkal, Kurum Müdürleri ve üre- ticiler katıldı.
Vali Yardımcısı Meh- met Fikret Çavuş yaptığı konuşmada “4 yıl önce göreve ilk başladığımda bu törene katılmıştım.
Köylerde tarımsal faali- yet, bir ailenin geçimini sağlamak için çok önemli.
Köylerde üretimi arttır- mak ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak için bu tür çalışmaları önemsiyo- ruz” diyerek üreticilerden aldıkları hayvanlara sahip çıkmalarını ve onlara iyi bakmalarını istedi.
Tarım ve Orman İl Mü- dürü Şakir Fırat Erkal ise,
“Bakanlığımızın küçükbaş hayvanlarla ilgili önemli projeleri var, “Halk Elinde Islah Projesi” ile “Koyun ve Keçilerde Verimliliği
Arttırma Projesi” bunlar- dan ikisi. Koyun ve Keçi- lerde Verimliliği Arttırma Projesi” kapsamında da- ğıtacağımız 118 adet teke oğlağı Denizli’den “Halk Elinde Islah Projesi” kap- samında ki sürülerden seçildi. Projenin önümüz- deki yıllarda da devam edeceğini düşünüyorum.
Üreticilerimizden ricam hayvanlarına sahip çıkma- ları ve onlara iyi bakma- ları... Böylece sürülerine verim, kazançlarına da kazanç katarlar. Şimdiden hayırlı olsun diyor, bol ka- zançlar diliyorum” dedi.
(İHA) Bodrum Tanıtma Vakfı,
10–12 Ekim 2018 tarih- leri arasında İtalya’nın en büyük profesyonel turizm fuarı olan Rimini TTG İncontri Turizm Fua- rına katılım sağladı.
Haber Merkezi
B
odrum Tanıtma Vakfı, 10–12 Ekim 2018 ta- rihleri arasında İtalya’nın en büyük profesyonel tu- rizm fuarı olan Rimini TTG İncontri Turizm Fuarına katıldı. Türkiye’den desti- nasyon olarak sadece Bod- rum’un katıldığı, 32.000 kişinin ziyaret ettiği fu- arda yapılan görüşmeler sonucunda tur operatörle- ri, 2019 yılında Bodrum’a gelecek İtalyan turist sa- yısında artışlar olacağını belirtti.2017 yılı Haziran ayın- da Bodrum Tanıtma Vakfı;
Kültür ve Turizm Bakanlı- ğı ile İtalya Kültür ve Ta- nıtma Ataşeliğinin işbirliği ile belirlenen 9 gazeteci ve bloggerı Bodrum’da ağır- ladı. Yazarların Bod- rum’daki izlenimlerinden oluşan makale ve yazılar, çeşitli dergilerde yayınlan- dı. İtalya’da Bodrum
hakkında yazılan iki makaleye ödül
Adutei (Association of Delegates of Tourism Bo- ards) İtalya’daki Yabancı Ülkeler Turizm Kurumları Birliği tarafından düzenle- nen, 7 kategoride ödül ve- rilen yarışmada iki ödül, Bodrum hakkında yazı- lan makalelere verildi.
Blogger Michele Suraci Bodrum hakkında yazdığı makalesi ile en iyi blogger ödülünü kazanırken, Fe- derica Giuliani ve Giovan- ni Tagini tarafından yazı- lan makale 2017 yılının en iyi makalesi ödülünü kazandı.
Bodrum’un tanıtımı için her yıl dünyanın önde gelen 30 turizm fuarı- na katıldıklarını belirten
Bodrum Belediye Baş- kanı ve Bodrum Tanıtma Vakfı Başkanı Mehmet Kocadon, “Özellikle Avru- pa ülkelerinde öne çıkan fuarlarda, Bodrum’u en iyi şekilde tanıtmak için mücadele veriyoruz. İtal- ya da bizim için oldukça önemli bir destinasyon.
Daha çok İtalyan turis- ti Bodrum’a çekebilmek amacıyla gerek fuarlara katılarak gerekse de ta- nıtımda bizlere katkı su- nabilecek medya sektö- ründen İtalyan gazeteci, yazar ve bloggerları Bod- rum’da misafir ederek ve onlara Bodrum’u yerinde tanıtarak bu çalışmaları- mızı çok daha verimli hale getirmeyi hedefliyoruz.
İtalya Rimini TTG İncont- ri 2018 Turizm Fuarında da bu çalışmalarımızın ne denli olumlu sonuçlar verdiğine şahit olduk. Ya- bancı Ülkeler Turizm Ku- rumları Birliği tarafından 7 kategoride düzenlenen yarışmada Bodrum hak- kında yazılan iki makale ödül aldı. Bodrum marka- sına değer katan projeler üretmek ve Bodrum’u tüm dünyaya tanıtmak için ça- lışmalarımız artan bir iv- meyle sürecek” dedi.
İtalya’nın turizm fuarına katıldılar
Teke adayı oğlaklar sahiplerini buldu
CHP Köyceğiz İlçe Baş- kanı Hüseyin Erol, 2019 yerel seçimlerinde Köy- ceğiz Belediye Başkan Aday Adayı olduğunu düzenlediği bir basın toplantısı ile açıkladı.
Haber Merkezi
CHP İlçe binasında dü- zenlenen basın toplantısın- da “Köyceğiz bizimle deği- şecek” vurgusu yapan Erol, yapılacak kısa orta ve uzun vadeli planlamalar ile gele- neksel ve tarihi değerleri öne çıkaran sürdürülebilir politikaların ilçenin geliş- mesinin önünü açacağını söyledi. 2019 yerel seçim- lerinde önceliklerinin Köy- ceğiz’i yeniden kazanmak olacağına işaret eden Erol, ilçeyi hak ettiği noktaya taşıyabilmek için birlik ve beraberlik içerisinde müca- dele edilmesi gerektiğine değindi. Yaşadığı topraklara ve partiye olan hizmetini bir üst basamağa taşımak iste- diğinin altını çizen Köyceğiz Belediye Başkan Aday Ada- yı Hüseyin Erol;
“Gerek meslek yaşan- tım boyunca işimle ilgili, gerekse aktif siyaset yaptı- ğım sürede Köyceğiz’imizin bu güzel coğrafyasını, Ka- raçamın İspili Yaylasından Büyükkarağacın Maden İskelesine, Çiçek Babada Karaçayın Kuru Deresin- den Kaunos’a kadar, Hamit Ovasından Kızlan’a, Yayla Köyünün Acılık Mevkiinden Toparlar’ın Ekşilik Mevki- ine kadar 16 yıl boyunca Köyceğiz’i adım adım do- laştım… Yörenin insanından sorunlarını ve umutlarını dinlerken hemşerilerimizin de ne kadar yüce gönüllü ol- duğunu gördüm. Bu sürede
tanıdığım Köyceğiz’den ve Köyceğizlilerden partimizin emekçilerinden değerli yol arkadaşlarımdan aldığım yakın ilgi ve destekle en önemlisi partililerimizin ve halkımızın talebiyle yaşadı- ğım topraklara ve partimize olan hizmetimi bir üst basa- mağa taşımak için Köyce- ğiz’i yeniden kazanmak için Cumhuriyet Halk Partisi’n- den Köyceğiz Belediye Baş- kan Aday Adayı olduğumu açıklıyorum.” diye konuştu.
Köyceğiz’in istihdama ihtiyacı olduğunu belirten Hüseyin Erol; “Üretken üniversite mezunu gençle- rimiz işsizdir. Yüksekokul mezunu ya da meslek lisesi mezunu teknik bilgisi olan gençlerimiz işsizdir. Köyce- ğiz bu gençlere yeni yatırım alanları ile kucak açmalıdır.
Köyceğiz’in ihtiyacı olan çiftçimizin yanında olmak ve çiftçinin sorunlarına bürokrasinin engellerine takılmadan aktif ve kalıcı çözümler üretmektir. Na- renciye üreticimiz yalnızdır.
Üreten emek veren eller tüccarların insafına bırakıl-
mıştır. Köyceğiz’in ihtiyacı olan turizmde doğru adım- larla ilerleyerek, çarpık kentleşmenin önüne geçe- rek, Köyceğiz’in doğasına ve doğal yaşamına saygı esaslı eko turizmi geliştir- mektir. Yapılacak kısa orta ve uzun vadeli planlama- lar ile geleneksel ve tarihi değerlerimizi öne çıkaran sürdürülebilir politikalar, ayrıca yöremizin tarım po- tansiyeli dikkate alınarak düzenlenecek üretim politi- kaları bu alanda gelişmenin önünü açacaktır. Tarım ve turizme dayalı festivaller ile bu oluşum desteklenme- lidir. Köyceğiz sadece idari sınırları içerisine hapse- dilmiş bir Köyceğiz haline getirilmiştir. Köyceğiz bü- yükşehir olan Muğla’nın bir birimidir parçasıdır. Muğla Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere komşula- rı olan Ortaca, Ula, Marma- ris ilçeleri ve belediyeleri ile bir ilişki kurulamamıştır.
Çünkü bu belediyeler Cum- huriyet Halk Partili Beledi- yelerdir. Oysaki büyükşe- hir olan Muğla’mız bizlere daha farklı bir bakış açısı daha farklı bir hizmet an- layışı ve daha farklı birlik- telikleri sunmaktadır. İşte tam bu noktada yörenin mevcut olan potansiyelini sağlıklı değerlendirmek ve Köyceğiz’i bu potansiyelin etkin ve üretken bir parçası haline getirmek ancak ku- rulacak sağlıklı ilişkiler ile mümkün olacaktır. Bunu da inşallah Köyceğiz’de Cum- huriyet Halk Partili bir bele- diye sağlayacaktır.” dedi.
Ören - Milas arası Renault Master araçlı dolmuş hattı satılıktır.
GSM: 0 530 286 53 48
Muğla ile Antalya’yı birbirine bağlayan 950 metre uzunluğun- daki Göcek tünelinin Türkiye’nin tek ücretli tüneli olmasına dikkat çeken Girgin, soruları- nı meclise taşıdı.
Haber Merkezi
CHP Muğla Milletveki- li Süleyman Girgin bu kez de bölge insanı için adeta bir kangrene dönen Göcek tünelini TC. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın cevapla- ması istemiyle TBMM gün- deme taşıdı.
25 yıllığına yap işlet devret modeliyle 13 mil- yon dolar harcanarak yapı- lan ve Muğla ile Antalya’yı birbirine bağlayan 950 metre uzunluğundaki Gö- cek tünelinin Türkiye’nin tek ücretli tüneli olmasına
dikkat çeken Girgin, tünel geçiş fiyatlarının pahalılı- ğına da vurgu yaptı.
“Devlet tarafından 2.
Bir tünel açılmış olmasına rağmen o tünelin kullanı- mı da şirkete devredilmiş- tir. Vatandaşın tüm böl- gelerde ücretsiz aldığı bu ulaşım hizmetini Muğlalı hemşerilerimizin ücretli ve pahalı alması kamuoyu vicdanını yaralamaktadır.
Devlet bu konuda kararını vermeli, seçim dönemle- rinde verilen sözlerle bu iş geçiştirilemez. Önümüzde bir yerel seçim var, bölge
halkı konuyu akıl defterine not etsin.” diye konuştu.
CHP Muğla Milletvekili Girgin, Bakan Turhan’a şu soruları yöneltti;
Her seçim dönemi ba- kanlar ve yerel parti yet- kilileri tarafından ücretsiz hale getirileceği söylene- rek seçim afişleriyle du- yurulan tünel bakanlığınız tarafından kamulaştırıla- rak hizmete devamı sağla- nacak mıdır?
Bakanlığınız verilen tüm sözlere rağmen bu tür bir kamulaştırma ko- nusunda çalışma yapma- yacaksa ücretli tünele alternatif olan yol genişle- tilerek vatandaşın hizmeti- ne sunulacak mıdır?
Anayasa’nın 23. Mad- desinde yer alan seyahat hakkının bu tür ücretlen- dirmelerle kısıtlandığını düşünüyor musunuz?
Bodrum'da Yunanis- tan’ın İstanköy Ada- sı’na yasa dışı yollar- la geçmek isteyen 11 mültecinin bulunduğu tekne battı. Mülte- ciler Sahil Güvenlik ekipleri tarafından kısa sürede kurtarıldı.
Edinilen bilgiye göre, Bodrum’dan, İstanköy Adası’na geçmek isteyen içerisinde mültecilerin bu- lunduğu lastik bot attı. Bot içerisinde bulunan 11 kişi
denizde can pazarı yaşadı.
Güney Ege'de devriye faa- liyeti yürüten Sahil Güven-
lik ekipleri batan teknenin yanına giderek denizde boğulmak üzere olan 9 Fi- listinli, 2 Suriye uyruklu 11 kişiyi kurtardı. Kurtarı- lanların arasında 3 çocuk ve 3 kadının da olduğu öğrenildi. Sahil güvenlik botuna alınan mülteciler sıcak içecek ve battaniye verilerek ısıtıldı. Bodrum Sahil Güvenlik Komutan- lığına getirilen mülteciler hakkında işlem başlatıldı- ğı öğrenildi.
Öte yandan mültecile- rin kurtarılma anları ise saniye saniye güvenlik ka- meralarına yansıdı. (İHA)
Ege denizinde
can pazarı Göcek Tüneli’ni gündeme getirdi
Erol, başkan aday adayı oldu
önceki sayıdan devam Serdar’ı uçurumun kenarın- da bir delicenin arkasında olduğunu gördüm. Ve hemen seslendim “Ya ne işin var uçurumun kenarında bastığın kaya çürüktür falan, açık geri çekil? Gördüm elbette karşı yamaca kondular…”
Hemen geri dönüşe başladık. Alper daha yukarılarda olduğundan onu göremiyorduk. Ama görüş alanım açıl- dığı anda onunda yola indiğini arabaya doğru yöneldi- ğini gördüm. Bende yola inmiş 20-25 metre ancak gitmiş- tim ki Tetik yukarıdan bir kopoy gibi havlamaya başladı.
Akabinde Serdar bağırdı. “Başkan Tetik Tavşan kaldırdı!”
Tavşanın yukarıya yöneldiğini gören Serdar o tarafa doğ- ru bir el tüfek attı. Serdar amacına ulaşmış Tavşan da yo- lunu şaşırmış uçuruma doğru yönelmişti. Tabi köpeğimiz Tetik’te arkasında… Hâlbuki hayvan yukarıya doru yö- nelse oradaki patikadan kaçıp gidecek. Nasip ya uçuruma varmış Tavşan tekrar geri dönmüştü. Ben bir çalılıklardan bir şey göremiyordum fakat köpeğin sesinden bana doğ- ru geldiklerini anlayabiliyordum. Birkaç saniye geçmeden Tavşanın önce Kulakları göründü sonra da kendisi. Ko- şarak gelen hayvan gelip 35-40 metre kadar ön tarafımda frenledi. Gösterip tetiği çektiğim anda bir tüfek daha pat- ladı. İki doluyu aynı anda yiyen hayvan arka ayaklarının üzerine doğrulup sırt üstü arkaya doğru devrildi. Serdar yukarıdan bana bakıp gülerek “Oğlak’ı devirdik Başkan”
diye söyleniyordu. Sıpa gibi tavşanı alıp arabaya vardık.
Alper’de olanları baştan sona izlemişti. Arabayı karşı ya- macın dibinde bir zeytin ağacının gölgesine koyup Serdar ile ben kekliklere doğru çıkarken Alper’de vadiye keklik- lerin ilk kalktığı yere gitti. Saat 11.00’e gelmiş hava iyice kızmıştı. Dağın yarısına gelince benim radyatör su kay- natmaya başlamıştı. Serdar’a dönüp “Kardeş benim pilim bitti. Sen devam et. Ben burada kalayım nasıl olsa uçarlar- sa buradan geçecekler?”
Avcının
Köşesi
Mustafa Özkan Milas Avcılar Derneği Başkanı
ve MAK Üyesi
m.ozkanmilas@hotmail.com
Kaynak: Avcının Sesi DergisiTavşan yolu şaşırınca…
...devam edecek
Ortaca'da bu yıl 4’üncü- sü düzenlenen Dalyan Yağlı Pehlivan Güreşle- ri’nde başpehlivanlığı İsmail Balaban kazandı.
Üst üste 3’üncü defa Dal- yan’daki güreşleri kaza- nan Balaban, altın kemer sahibi oldu.
O
rtaca Belediyesince Dalyan Mahallesinde bulunan futbol sahasında düzenlenen güreşler, izle- yicilerin beğenisini topladı.Güreşlere 8’i altın kemerli, 50 başpehlivan, toplam 300 güreşçi katıldı.
Kırkpınar’ın seçkin peh- livanlarının katıldığı güreş- lerde, başpehlivanlık için İsmail Balaban ile Furkan Durmuş Altın karşılaştı.
Kıran kırana geçen müsa- bakada rakibini yenen Ba-
laban başpehlivanlığı ka- zandı. Güreş ağalığı ise 248 bin lira ile Hayrettin Tuncer de kaldı. Dereceye giren güreşçilerin madalyaları tö- renle verildi.
Güreşlere yoğun ilgi ol- masının mutluluk verici ol- duğunu dile getiren Ortaca Belediye Başkanı Hasan Ka- raçelik; “Ata sporunu yaşat- mak, halkımıza sevdirmek.
Gençlerimizi spora özen- dirmek amacıyla 4’üncü yılda devam ediyoruz. Her ulusa nasip olmayacak yak- laşık bin yıllık geçmişi olan bir spor. Geleneksel olarak 600 yıldır Kırkpınar’da ya- pılıyor. Kırkpınar’ın seçkin pehlivanlarını seyircimiz ile buluşturduk. Çok yoğun ilgi var. İl dışından gelen seyir- cilerimiz de var. Yağlı güre- şe yoğun ilgi var, bunu sür- dürmekte bizim görevimiz.”
diye konuştu.
Sezon finalini Dalyan’da yaptıklarını belirten Türki- ye Güreş Federasyonu Yağlı
Güreş Ege Bölge Sorumlu- su İnanç Güçlü, “4 yıl önce başlayan yağlı güreşler gel- diğimiz noktada Ege’nin Kırkpınar’ı, sezon finaline dönüştü. Bugün burada 8’i altın kemerli 50 başpehli- van güreş tuttu. 300 civa- rında sporcu güreşlerimize katıldı. Çok güzel bir seyirci var. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
Türkiye’de parmakla gösterilen bir organizasyon olması için çaba sarf ettik- lerini aktaran Güçlü, Orta- ca Belediye Başkanı Hasan
Karaçelik’e desteklerinden dolayı teşekkür ettiğini ifa- de etti.
3’üncü kez Dalyan’da Başpehlivanlık güreşini ka- zanarak, altın kemer takan İsmail Balaban ise şunları söyledi; “Geçtiğimiz 2 yıl birinci olmuştum. Hedefim bu yılda birinci olarak altın kemerin edebi sahibi olmak- tı. Bu hedefler doğrultusun- da ilk turdan itibaren güzel müsabakalar yaparak bi- rinci olmayı başardım. Çok mutluyum.” (İHA)
Balaban, Dalyan’da altın kemer taktı
Gelecek’ platformu tara- fından tarihi Saburhane Meydanı’nda Tarhana Festivali gerçekleştirildi.
M
enteşe'de ‘Muğla İçin Ge- lecek' platformu tarafın- dan Saburhane Meydanı’nda gerçekleştirilen Tarhana Festi- vali’ne katılım yoğun oldu.Festivale Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla Sıtkı Koçman Üniversite- si Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çi- çek, İl Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Muğ-
la Ak Parti İl Başkanı Kadem Mete, Muğla Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Mustafa Ercan, Muğlaspor Kulüp Başkanı Erol Kapiz ve halk katıldı. Tarihi meydanda tarhana kazanlarının kaynaması ve tarhana yapımı- nın katılımcılara anlatılmasıyla başlayan festivalde konuşma yapan Muğla Büyükşehir Be- lediye Başkanı Osman Gürün,
“Bugün burada müthiş bir ka- labalık var. Muğla’da tarhana
diğer illerdeki gibi un tarhanası şeklinde yapılmıyor. Bizim tar- hanamızın içine biber, büyük şe- kilde konulur. Ayrıca yine içinde börülce de bulunur. Kurban’da kemikli olan etler tarhana için ayrılır. Bu anlamda bir toplumu ayakta tutan değerleridir. Gıda konusunda ortak değer olarak onu paylaşan herkes yurttaş olur” dedi.
Kapitalizmin tüm değerleri dejenere ettiğini dile getiren Gürün, “Limonata yerine kola- yı, sac böreği yerine hambur- geri öne süren kapitalizmle en iyi mücadele eden kentlerden birisi Muğla. Geçmişine sahip çıkan toplumlar, geleceğe ya- vaş da olsa sağlam adımlarla ilerliyorlar. Muğla bu anlamda kentleşmeyi reddeden, evleri- ni restore eden, tarihine sahip çıkan bir kent… Diğer kentlere gittiğimizde de doğru politikada ilerlediğimizi net bir şekilde gö- rebiliyoruz” diye konuştu.
Rektör Çiçek: “Muğla’nın tarhanası bir numara”
Muğla Sıtkı Koçman Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, “Muğla’nın tarhanasının
farklı olduğunu biliyorum. Bir akademisyen ve kimyager ola- rak diğer illerdeki tarhanaları da değerlendirdiğimde, Muğ- la’nın tarhanası bence bir nu- mara... Büyük biber ve börülce ile yapılan Muğla Tarhanası iyi pazarlanmalı” diye konuştu.
Gümüş, “Tarhana çorba değil yemektir”
Menteşe Belediye Başka- nı Bahattin Gümüş festivalde yaptığı konuşmada, “Menteşe, sevginin, kültür ve hoşgörünün kentidir. Bugün tarihi Sabur- hane Meydanı’nda birlikteyiz.
Menteşe’yi birlikte yönettiğimiz
halkımızla hep birlikte tarhana yiyoruz. Bu kültürü gelecek ne- sillere aktarmak hepimizin gö- revidir” diye ifade etti.
Muğla Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Mustafa Ercan da Muğla Tarhanası için coğrafi işaret başvurusunun yapıldığını dile getirerek Muğla İçin Gele- cek Platformu’na teşekkür etti.
Programda yaş tarhana ve tarhan çorbası ikramının ar- dından etkinlikler Muğla Halk Oyunları Ekibi gösterisi ve Muğla tarihi sokak ve yapıları- nı içeren kültür gezisi ile devam etti. (İHA)
