• Sonuç bulunamadı

KİTLE İLETİŞİM ARAŞTIRMALARI: KÖKENLERİ, GÜÇLÜ ETKİ DÖNEMİ, İKİ YANLI SUNUM

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KİTLE İLETİŞİM ARAŞTIRMALARI: KÖKENLERİ, GÜÇLÜ ETKİ DÖNEMİ, İKİ YANLI SUNUM"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KİTLE İLETİŞİM

ARAŞTIRMALARI: KÖKENLERİ, GÜÇLÜ ETKİ DÖNEMİ, İKİ

YANLI SUNUM

Lasswell ve Hovland

(2)

• Tocqueville’in basının rolü çözümlemesi Fransa ABD karşılaştırması: Fransız

gazeteciler okurlarıyla tutkulu bir

tartışmaya girerken ABD’deki gazeteciler bu yöntemi çok kullanmıyorlar.

(3)

Çeşitli araştırmalar

• Albert Schaffle, yanıltılmış kanaat çoğu

kez doğal olarak gelişmiş kanaati gölgede bırakmaktadır.

• Kries, 1857’de telgrafın enformasyon ekonomisini nasıl etkilediğine ilişkin

kitabında, editörler gündemi belirleseler de ekonomik çıkarlarıyla kısıtlıdır.

(4)

Traja ilişkin ilk araştırmalar

• Eugene Hatin (Fransa’da)

• Karl Böcher (Almanya’da) istatistiklerin rutin olarak toplanmasını sağlamış

• Robert Park (Amerika’da) göçmen basınını incelemiş

(5)

En önemli adım

• Weber ahlaki değerlerle ilgilenmiyor.

Şeylerin neden niye öyle olduklarına dair tarihsel ve toplumsal nedenleri amaçlayan ve değerlerden arınmış bir araştırma

istiyordu.

(6)

Gazetelere neler girer, neler girmez?

• Gazetelere girmesi gerekenlere ilişkin görüşler nasıl değişmiştir ve bu görüşler hangi sosyal ve ideolojik değişkenlerle bağlantılıdır?

• Kamusal alanda, meşru olan politika ve pratikler toplumda iktidarın dağılımını nasıl etkiler?

• Bir enformasyon kaynağı olarak basın ile bir reklâm aracı olarak basının arasındaki gerilimin nedenleri ve sonuçları nelerdir?

• Büyük sermaye yatırımları olan gazeteler okurlarını yabancılaştırma konusunda daha çok duyarlı hale gelirler mi?

• Zincirleme mülkiyetin ve tekelciliğin kamuoyunun gelişmesindeki uzantıları nelerdir?

(7)

• 1930’lara kadar kitle iletişim araçları, görüş ve inançları biçimlendiren, yaşam alışkanlıklarını değiştirebilen,

davranışların yönlendirilmesinde etkin olan, hatta siyasal sistemleri belirleyen önemli güç olarak

değerlendirilmişlerdir. Bu görüşler bilimsel

araştırmalardan çok, basın, sinema ve radyonun toplumdaki geniş ilgisinin gözlemlenmesinden kaynaklanıyordu.

• Bu güçlü etki varsayımı reklamcılar,

(8)

• I. D. S. sırasında hükümet propaganda görevlileri,

• gazete sahipleri arasında çok destek görüyordu

• Kitle iletişim araştırmaları konusunda

yaygın olarak kabul edilen araştırma 1927 yılında Harold Lasswell tarafından

yapılmıştır.

(9)

• Propaganda Technicques in the World War (Dünya Savaşında Propaganda

Teknikleri) 1914-1918 dünyanın ilk toplu savaşından dersler çıkaran çalışmadır.

(10)

• O dönemde varolan kitle iletişim araçları ile yapılan yayımın varolan siyasi iktidarı desteklediği açıkça görülmüştür. Bu tür çalışmalar kitle iletişim araçlarının siyasi iktidarların vazgeçilmez araçları haline gelmiştir. Dönemin kitle iletişim araçları olan telgraf, telefon, radyo, sinema gibi araçlar önemli ölçüde artmışlar ve

yaygınlaşmışlardır.

(11)

• Lasswell’e göre propaganda demokrasiye uyaklıdır. Çünkü propaganda kitlelerin

katılımını sağlayacak tek araçtır. Tıpkı bir su pompası gibi ne ahlaklı ne de

ahlaksızdır.

(12)

• Güçlü etki dönemi olarak anılan bu

dönemde, medya izleyicilerini uyarı-tepki şemasına körcesine uyan kişiliksiz bir

hedef gibi düşünülür.

• Medyanın etkisini ifade etmek için

Lasswell’in geliştirdiği bir deyim olan

“Hipodermik şırınga” modeline göre hareket ettiği varsayılır.

(13)

• Kitle iletişimin doğrusal bir süreç olarak

işlediğini ileri süren Lasswell, klasik olarak kabul edilen formülü oluşturan soruları

sormuştur:

(14)

• KİM, KİME, NEYİ, HANGİ KANALLA, HANGİ ETKİYLE SÖYLER (Who, Says what, in which channel, to whom, with what effect)

(15)

Kuşkusuz bu formül araştırma alanlarını da dönüştürmüştür:

• Denetimin çözümlenmesi

• İçerik çözümlenmesi

• Medyanın ya da desteklerin çözümlenmesi

• Etkilerin çözümlenmesi

Uygulamada bu programın iki noktası ayrıcalıklı olmuştur:

• Etkilerin çözümlenmesi

• İçerik çözümlenmesi

(16)

Bu araştırma tekniği iletişimin görünür içeriğini “nesnel, sistematik, niceliksel betimlemesini” amaçlamaktadır.

Medyanın alıcıları üzerindeki etkileriyle ilgilenmek, hedef kitlenin bilgilerinde, davranışlarında, tutumlarında,

duygularında, kanılarında ve eylemlerinde gerçekleşen değişimlerin

değerlendirilmesini içermektedir.

(17)

• Bu çerçevede yapılan araştırmaların çoğu araştırmayı ısmarlayan yönetimin yani

(reklamcıların, halkla ilişkiler

kampanyalarının, savaşa giren orduların propaganda eylemlerin) etkilerinin

sayısallaştırma amaçlanmaktaydı.

(18)

Lasswell iletişimin işlevlerini üç bölümde incelemiştir:

• Çevrenin canlılığını sürdürmek; haber ve bilgileri toplayıp dağıtmak,

• Toplumun çevreye katılan kısımları arasında bağlantı sağlamak; bilgilerin yorumlanıp tepki yaratılması,

• Toplumsal mirasın bir kuşaktan diğerine aktarılmasını sağlamak.

(19)

• Laswell, propagandanın geçerlik sağlaması için belirli simgelerin işlenmesiyle kolektif tavırların

oluşturulması gerektiğini öneriyordu

(20)

Hovland ve iki yanlı sunum

• Psikolog Carl Hovland, önderliğinde kitle iletişim araçları tarafından gönderilen

iletilerin ikna etme ve öğrenme üzerindeki etkileri ölçülmek üzere araştırmalar ve

deneyler yapıldı.

(21)

Yeni enformasyon ne ölçüde tutumları değiştirmiştir?

Bu değişiklikler sürekli miydi ve hangi koşullar altında sürekliydi?

(22)

• Bu noktada tek yanlı sunum, iki yanlı

sunum ile birlikte ele alınmıştır; birincisi, meselenin sadece iyimserlik ve umut dolu kolay yanlarını dile getirirken; ikinci tarz

sunum meselenin iyi, kolay ve umut verici yanları olduğu kadar zor ve karamsarlık verici yanlarını da dile getirmiştir.

(23)

• İncelemenin ilginç bulgularından birisi iletişim işleminde bulunan bildirimcinin savunduğu görüşe, daha işin başından itibaren karşı çıkanların iki yanlı sunuma dayanan bir eğitim propagandasında daha rahatlıkla ve daha büyük ölçüde

etkilendikleri görülmüştür.

(24)

Kısaca bu araştırmalar sonucu şu bulgular elde edilmiştir:

• Bir sorunla ilgili savları her iki yanıyla birlikte sunma, sadece savunulan görüşü destekleyen savları sunmaya oranla, savunulan görüşe karşıt görüşte olanlar üzerinde daha etkin

bulunmuştur.

• Savunulan görüşü zaten başlangıçta doğru bulunlar üzerinde ise, savları iki yanlı olarak sunmak, sadece tek yanlı görüşü destekleyen savların sunulmasına oranla daha az etkin

bulunmuştur.

(25)

• iyi eğitim görmüş kimselerin iki yanlı sunumdan daha çok etkilendikleri; iyi eğitim görmemiş

olanların ise tek yanlı sunuma dayanan

iletişimden daha fazla etkilendikleri saptanmıştır.

• İki yanlı sunumun en az etkin olabileceği grup, iyi eğitim görmemiş olup da; başlangıçtan

itibaren, savunulan görüşe karşıt olmayanlar olduğu saptanmıştır.

• Tesadüfen ortaya çıkan bir diğer bulgu ise sorun ile ilgili bir konunun ihmalinin, tek yanlı sunuma oranla iki yanlı sunumda daha belirgin bir

biçimde etki kaybına uğradığıdır.

(26)

Savaştan sonra bu araştırma grubunun

mensupları yeni değişkenleri kullanarak bu araştırma çizgisini sürdürdüler. Ama

basitleştirilmiş laboratuar durumunda elde edilen etkililiğin, gerçek yaşamda

karşılaşılan daha karmaşık durumlar için her zaman geçerli olmadığı görüldü.

(27)

• propaganda filmlerin etkisi: Hovland ve diğerleri, 1949

• ikna edilebilirliğin kişisel değişkenleri :Janis ve diğerleri 1959

• ileti düzenin etkisi: Hovland ve diğerleri, 1957

• grup üyeliği, iletide korku verme derecesi, tartışılan görüşün öncelik sırası Hovland ve diğerleri, 1953

• algının yapısal öğeleri Fistinger, 1957; Osgood ve Tannenbaum, 1957.

(28)

Laboratuar etki araştırmalarında üç temel öğe üzerinde durulmuştur:

• İleten (kim): kaynağın inanırlılığı ile ilgilenmiştir.

• İletilen (ileti): iletinin taşıdığı dürtüler

(olumlu ya da olumsuz yöndeki teşvikler) üzerinde durulur.

• İzleyici: etki araştırması

Referanslar

Benzer Belgeler

Servqual Modeli ile işletmenin beklenen ve algılanan hizmet puanları hesaplanmış, Kano Modeli çalışmaya dahil edilerek müşteri isteklerinin hangi sıra ile

* TKD Genel Başkanı Ali Fuat Kartal tarafından Vakıf Üniversitelerinin kütüphanelerinde çalışan meslektaşlarımızın özlük hakları hakkında.. 17.09.2013 tarihinde

Bitterman calls for higher education institutions to be as flexible as high schools in offering flexible approaches to learning, allowing for a change of major while ensuring

Bu ilişki, Sartreçı terimlerle otantik veya otantik-olmayan olarak düşünülmemelidir: daha ziyade, ‘yaratıcı bir eylem’ olarak düşünülmelidir (Foucault,

[r]

Of these subtypes, a predominant functional role in guinea pig gallbladder sm ooth m u scle w a s suggested for the M3 receptors (3-6), but we recently provided

sorunlara çözüm arayışının dinlerin doğuşunu hazırladığını düşünüyorlardı. Diğer bir ifade ile kurumsal dinler, karmaşık toplumsal yaşamın bir ürünü ve

Buna göre, İHAS uygulamasında yasak sorgu yöntemine başvurulması halinde suçsuzluk karinesinin ihlali nedeniyle mutlak bir değerlendirme yasağı; yasak sorgu yöntemi