İngiliz Bosphorus Şirketi’nin Turgutlu Çaldağı’nda işletmeye başladığı nikel madenine karşı yöre halkının tepkisi gelişiyor.
Önceki gün Turgutlu Endüstri Meslek Lisesi Konferans Salonu’nda yapılan panele katılanlar, salonun içindeki yoğun sıcağa rağmen madenin yaratacağı çevresel sorunları dikkat ve kaygıyla dinlediler.
Turgutlu Dayanışma ve Kültür Merkezi’nin düzenlediği panelde yapılan konuşmalarda madenin ülkeye getirisinin verdiği zararın 10’da biri bile olamayacağına dikkat çekilerek, uluslararası sermayenin küresel planları ve bunlarla işbirliği içindeki yerel yönetimlerin politikalarına dikkat çekildi.
Gediz Ovası’nda yer alan çal Dağı’nda halen deneme üretimini sürdüren nikel madeninin Türkiye’nin işletilebilir tek nikel ve kobalt yatağı olduğunu belirten Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür, MTA’nın yıllar önce bulduğu yatağın 4.5 milyon dolar gibi son derece düşük bir miktara İngiliz European Nickel Ltd’ye ait Bosphorus Nickel Madencilik Şirketi’ne satıldığını aktardı.
Maden Yasası’nın sonucu
Çaldağı’ndaki maden yatağının işletilmesinin dünyadaki diğer madenlere oranla son derece düşük bir maliyet gerektirdiğini belirten Öngür, bunun AB’nin madencilik politikası ile doğrudan ilgisi olduğunu dile getirdi. Öngür, AB’nin azgelişmiş ülkelerde nikel madenciliğini teşvik ettiğini ve çeşitli krediler aktardığını söyleyerek, bunu yaparken madenciliğin azgelişmiş bu ülkelerde, işlenmesinin ise AB ülkelerinde yapılmasının şart koşulduğunun altını çizdi. Maden şirketlerinin geçtiğimiz yıllar çıkarılan ve madencilik yapanlara büyük kolaylıklar getiren Maden Yasası’ndan yararlandığına dikkat çeken Öngür, “Yani her şeyi yasal olan bir talan ortamı yaratıldı” dedi.
Sayısal verilerle nikel madeninin büyüklüğünü belirten Öngür, şirketin madencilik yaptığı süre boyunca 1.5 milyar dolar harcama yaparken, 150 milyar dolarlık bir değeri ise ülke dışına götüreceğinin altını çizdi. Öngür, nikel
madenciliğinden geriye kalanları ise şu başlıklar halinde sıraladı; “Yılda 1 milyon ton sülfirik asit tüketilecek. 585 bin metreküp hacimli su barındıracak havuzlar oluşturulacak. Yılda 10.8 milyon ton atık kalacak. 130 milyon metreküp pasa oluşacak. Yılda 1.7 milyon ton kimyasal analizi belli olmayan demir çözeltisi kalacak. Günde 3 milyon ton kükürt limandan buraya taşınacak. 2.5 kilometre karelik ve 150 metre derinliğinde üç tane çukur kalacak”.
Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi Başkanı Ertuğrul Barka, sülfirik asit liçi yöntemini uygulayarak
madencilik yapacak olan şirketin uluslararası bağlantıları hakkında bilgi verdi. EÜ Halk Sağlığı Profesörü Ali Osman Karababa, madenin insan yaşamı ve çevre üzerine olan olumsuz etkilerini maddeler halinde aktardı.
EGEçEP Dönem Sözcüsü Av. Arif Ali Cangı ise uluslararası şirketlerin önce yasalarının uygun hale gelmesini beklediklerini, değilse geldiklerinde bunların değiştirilmesini sağladıklarını aktardı.
16/06/2007 EVRENSEL