• Sonuç bulunamadı

Damak Yarığı Cerrahisinin Zamanlanması ve Damak Yarığının Erken Cerrahisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Damak Yarığı Cerrahisinin Zamanlanması ve Damak Yarığının Erken Cerrahisi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DAMAK YARIĞI CERRAHİSİNİN ZAMANLANMASI VE DAMAK YARIĞININ ERKEN CERRAHİSİ

Figen ÖZGÜR

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekanstriiktif Cerrahi Anabilim Dalı

ÖZET

Dam ak yarığı cerrahisinin amacı düzgün konuşmayı sağlamak, düzgün orlayüz gelişimini yönlendirmek, işitme bozukluğunu düzeltmek ve dişlerin uyumunu sağlamaktır.

Damak yarığı cerrahisinin sonucu ise 4 değişkene bağlıdır.

Bunlar yarığın tipi, cerrahın deneyimi, uygulanan teknik ve ameliyat zamanlamasıdır. Am eliyat zamanlamasında en önemli unsurlar ise uygun anestezinin verilmesi ve ortayüz gelişmesine zarar vermemektir. Günümüzde, endotracheal anestezinin güvenirliği altında, konuşma ve işitme açısından eriten damakyarığı cerrahisinin olumlu etkileri de gözönünde bulundurularak damak yarığı onarım yaşı erkene çekilmek istenmektedir. Buna karşılık, bu girişimden ortayüz gelişimi de olumsuz etkilenmemelidir.

Damak yarığında anatomik onarım; maksilla gelişimini düzgün yönlendirmeyi, düzgün diş dizilimi ve gelişmeyi sağlamayı ve yeterli bir burun tabam oluşturmayı amaçlar Fonksiyonel onarım ise; hareketli bir yumuşak damak ve velofarengeal yeterlilik sağlamayı, astaki fonksiyonunu düzelterek otit ve işitme bozukluğunu düzeltmeyi amaçlar A nahtar Kelim eler: Damak yarığı, Cerrahi, M aksiller gelişme, Konuşma, işitme

TARİHÇE

Damak yarığı cerrahisinin önemine değinmeden önce kısaca tarihçesine bakmak uygun olacaktır.

Onbeşinci yüzyıl ortalarında Houllier damak yarığının başansız sonuçlarından balıs etmektedir. Franco 1561 ’de damak yarığında hipemazaliteden bahsetmekte ve bunu azaltmak amacıyla yarık bölgesini gümüş, kurşun ya da pamukla tıkamayı önermekte. Bu girişimler M.Ö. 2500 yıllarında eski M ısır uygarlığında da uygulanan girişimlerdi. Bu alanda obturatörii ilk kullanan ise 1564’de A m broise Pare. Damak yarığı onarım ı konusunda, Fransız asıllı diş hekimi Le Monnier 1764 yılında ilk başarılı yum uşak damak am eliyatını gerçekleştirene kadar ciddi bir aşama kaydedilmemiştir.

Ondokuzuncu yüzyılın ilk yanlarına kadar damak yarığı onarımmda modem teknikler gelişmemiştir. 1816’da Von Graefe ve 1819’da Roux tarafından başanlı yumuşak

SUMMARY

Timing ofcleft palate surgery and earfy surgical correction o f cleft palate.

Correction o f midface development, hearing loss and speech and achievement o f satifactory dental occlusion are the aims o f Cleft Palate surgeıy. The result o f Clef t Palate surgery depends onfour variables. These are the type o f cleft, timing o f surgery, technique and experience o f surgeon. The most important elements o f timing, are the selection o f proper anesîhesia and prevention o f midface deformities. In the era o f modem anesthesia, the timing o f surgery is now drawn to an earlier age, betler speech and hearing results are oblained hovvever midface development ajfected adversely.

Anatomical Correction o f Cleft Palate is largeted to achieve dental occlusion and saüfactoıy nose bas e where as targets o f F ım ctional Correction are m obile so fi palate, velopharengeal sufficiency and w eli fiınctioning eustachian tube.

Key Words: Cleft Palate, Surgery, Maxlllaıy Growth, Speech, Hearing

damak onaranları gerçekleştirilmiştir. Bunlar bugünkü tekniklerin gelişmesine yardımcı olmuştur. Damak yanğı cerrahisi Dieffenbach’m 1826’da bilateral relaksasyon insizyonlarını ve mukozal fleplerin kaldırılmasını tarif etmesine kadar yumuşak damakta sınırlı kalmıştır.

Dieffenbach mukoperiosteal flepleri de kullanmış, buna palatal kem ikleri de ekleyerek kem ikli flepi tanımlamıştır. Bazı olgularında ise yumuşak damağı önce sert damağı sonra onarmayı tercih etmiştir. 1859’da Von Langenbeck de mukoperiosteal flepleri kullanırken insizyonları daha posteriora ilerleterek levator veli palatini ve palatofarengeus kaslarım da di s eke edip tek seans!ı damak yanğı onanınım gerçekleştirmiştir. Von Langenbeclon tek seanslı onaranından etkilenen Billroth J.87rde dudak yarığı + damak yarığını aynı seansta onarm ıştır. V elofarengeal yetm ezliğin önemini kavrayarak levator veli palatini ve palatofarengeus

Kış Sempozyumu, 2000, Makedonya’da sunulmuştur. Geliş Tarihi : 19.03.2000

Kabul Tarihi ; 19.03.2000

(2)

kaslarını korurken, hamulusun kırılmasının kolay onarım için yeterli olduğunu belirtmiştin 1921 ’ de endotracheal anestezinin bulunması ile damak yarığı cerrahisi de daha güvenli ve daha kolay hale gelmiştir. Dorrance ilk kez pushback tekniğinin öneminden bahsederken iki seanslı onarımı önermiştir. Bu teknik izole damak yarıkları için kullanılmıştır. İlk seansta sert damak anteriorunda alveolusa paralel insizyon yapılarak mukoperiosteal flep kaldırılıp, tekraryerine dikilir. Bu seanstamajörpalatin arterler de bağlanır. Üç ay beklendikten sonra damak yarığı onarımı gerçekleştirilir u -

Yumuşak damağın Önce, sert damağın daha sonraki bir aşamada kapatılm ası ve bu dönemde damak obturatörlerinin kullanımı 1921’de Gillies ve Fry ile önem kazanmıştır. Bu yöntemin asıl savunucusu Schvveckendiek olmuştur. Viktor Veau 1931’de yarık kas tanımını yapmıştır. Veau ve Ruppe 19225 de majör palatin arter bazlı geniş mukoperiosteal fleplerle sert damağı örtmüşlerdir. 1937’de Wardill ve Ki İner, bu pushback palatoplastiyi modifıye etmişler ve tekniğin ortak adı Veau-Wardill-Kilner tekniği olarak anılmaya başlamıştır

1,2

1968’de Braithwaite3, 1969’da Kriens4 yumuşak dam akta kas tam iri yaparak levator yayının oluşturulmasıyla intravelar veloplastiyi tarifi emişi erdir.

1971’de Edgerton ve Dellon5 intravelar veloplastı yapılırken sadece levator onanmmın yeterli olmadığını, aynı zam anda levator yayının posteriora doğru çekilmesinin de gerektiğini söylemişlerdir. Peet 1991 ’de Oxford tekniği olarak bilinen four flep modifikasyonunu tarifi em iştir. Cronin 1957’de po sterio r bazlı transm ukozal flepleri nazal m ukoza tam irinde kullanmıştır, Miilard 1966’da majör palatin arter bazlı mukoperiosteal ada fleplerinden birini nazal mukoza diğerini oral mukoza tamirinde kullanmıştır. 1980 yılında Furlow double opposing Z-plasti ile levator onarımınm kolaylıkla yapılabildiğini anlatarak damak onarımma farklı bir bakış açısı getirmiştir '■2’e-

DAMAK YARIĞI ON AKIMININ AMACI Damak yarıkları konuşma, işitme ve ortayüz bölgesinde kemik gelişimi ile ilgili fizyolojik dengeleri etkileyerek fonksiyonel ve estetik bozukluklara yol açmaktadır. Bebeklik çağından itibaren beslenme problemleri görülmekte, malnütrisyon, anemi ve gelişme geriliği ile sıkça karşılaşılmaktadır. Yarık bölgesindeki kas patolojilerine ikincil olarak östaki fonksiyonu bozulmakta, seröz ve pürülan otitis media oluşmakta, işitme azlığı veya kaybı normal popülasyona göre daha sıklıkla görülmektedir. Bu bireylerde görülen konuşma patolojileri ile tat ve koku alm a duyularındaki bozukluklar da baş edilmesi gereken sorunlardır.

Dam ak yarığı onarım m daki hedefler şöyle sıralanabilir:

-Anatomik olarak defektin kapatılması

-Normal konuşma, işitme ve yutma işlevlerinin sağlanması

-Uygun orta yüz gelişim i ve dento-alveoler gelişmenin sağlanması.

Damak yarığı onarımmın sonucu ise:

-Yarığın tipi -Cerrahın deneyimi -Uygulanan teknik

-Ameliyat zamanlamasına bağlıdır.

Damak yangı onanmmdan sonra en önemli beklenti, hastanın normal, anlaşılabilir konuşma ve işitme işlevlerine sahip olmasıdır. Damak yarığı onarımmın zamanlaması hakkındaki tartışmalar uzun yıllardır devam etmektedir. Damak onarım yaşı 3 ay ile 3 yaş arasında değişmektedir. Genel görüş ise damak yarığı onanmmın erken yani 24 aydan önce yapılmasının konuşmayı olum lu, orta yüz gelişim ini olumsuz etkilediği yolundadır. Bu görüşe göre 4 yaşından soma yapılan geç onanmlarda ortayüz büyümesinin normale yakın ama konuşmanın kötü olması beklenmektedir1. 1960 ’larda ortalama onarım yaşı 18 ay dolaylarında iken7;S zaman içinde daha erken onarım yaygınlaşm ıştır. Bu çalışmalarda 3-12. aylar arasında damak onarımı yapılmıştır. Değerlendirmelerde ise bunların, daha geç dönemde öpere edilenlere oranla daha iyi konuşmaya sahip olduklarını, artikülasyon bozuklukları, hipemazalite, ve VFY oranlarının daha düşük olduğunu göstermişlerdir9'16.

V-Y push-back tekniğinin Cronin modifikasyonunun orijinal tekniğe göre daha iyi sonuçlar verdiğini f’,M7 belirten çalışmaların yanısıra, V-Y push-back tekniği ile Von Langenbeck teknikleri arasında konuşma açısından bir fark olmadığını 7'12’13J*>19 belirten veya V-Y push-back tekniğinin daha iyi sonuç verdiğini belirten çalışmalar

15,2(1,21 mevcuttur. Benzer şekilde V-Y push-back

tekniği ile Furlow Z-Plasty tekniğini 22 karşılaştıran çalışmalarda da konuşma açısından çelişkili sonuçlar elde edilmiştir23'25.

Damak yarığının tipi ve dudak yarığı ile birlikte bulunması da konuşmayı etkileyebilecek faktörler arasındadır. Krause ve arkadaşlarının çalışmasında izole damak yarıklarında % 86 velofarengeal yeterlilik sağlanırken, tam damak yarıklarında % 67, dudak + damak yarıklarında % 57 velofarengeal yeterlilik sağlanmaktadır L\ McEvitf in çalışmasında 20 ise izole damak yarıklarında % 71 oranında normal konuşma sağlanırken, bu oranın tek taraflı dudak ve damak yarıklarında % 80, çift taraflı dudak ve damak yarıklarında % 82 olduğu belirtilmiştir.

Dam ak yarığı hastalarında östaki borusu disfonksiyonuna bağlı gelişen kronik orta kulak iltihaplarının iletim tipi işitme kaybına yol açtığı 100 yıldan uzun süredir bilinm ektedir 7,2fi. İşitm e fonksiyonunun etkilenmesi dil öğrenimini de olumsuz etkilemekte ve iletişim problemlerine yol açmaktadır27.

11

(3)

İletim tipi işitm e kayıpları beyin sapında işitme cevabında gecikmeye de yol açabilmektedir2S. Damak yarıklı hastaların tamamına yakın bir kısmında östaki disfonksiyonu ve buna bağlı işitme kaybı olduğu bilinmektedir 7,29,3°. Bunların ortalama % 50’sinde ise kayıp kalıcı olmaktadır 31-34. Gould’un çalışmasında timpanostomi tüplerinin yaygın olarak kullanılmasının tedavi protokolüne girmesinden sonra bilateral işitme kayıplarında %15’lik bir düşüş kazanılırken, unilateral İşitme kayıplarında belirgin bir düzelme gözlenmemiştir 35. Frable damak onarımı öncesi % 100 olarak saptadığı otitis ıııedia sıklığım, onaranla eş zamanlı yerleştirilen ventilasyon tüpleri ile % 17’ye kadar düşürmüştür 3f\

Gordon ise hastaların % 50’sine ventilasyon tüpü uygulayarak ameliyat sonrası % 86 oranında normal orta kulak basınçları saptamıştır37.

Ameliyat yaşı oniki aydan, özellikle dokuz aydan öncesine çekildikçe yukarıda anlatılanların hepsi pozitif yönde etkilenmektedir. Yani erken onarım sonrasında daha İyi bir işitme-konuşma sağlanmaktadır. Bu da damak onaranının en önemli hedefidir. Bu görüşün karşısında olanlar da bunları kabul etmekte ama erken ameliyatın ortayüz gelişimini kötü etkilediğini bu nedenle hiç olmazsa sert damağın geç onarılmasını önermektedirler. Bu konuda birçok değişik araştırma ve çalışma yapılmıştır. Bunları 4 grup altında toplayarak inceleyebiliriz:

* Dudak ve damak yarıklarında ortayüz bölgesinde büyüm e ve gelişim in etkilenm ediğini savunan araştırmalar38-44

* Dudak ve damak yanldarında ortayüz bölgesinin büyüme ve gelişimindeki değişiklikleri embriyolojik nedenlere bağlayan araştnmalar5,45-50

* Dudak ve damak yarıklarında ortayüz bölgesinin büyüme ve gelişimindeki değişiklikleri damak onanmına bağlayan araştıımalar51-58

* Dudak ve damak yalaklarında ortayüz bölgesinin büyüme ve gelişimindeki değişiklikleri dudak onarımma bağlayan araştırmalar59-55

Anabilim Dalımızda 1999 yılında, damak onarımı yapılan hastalara mektup gönderilerek, mektuba cevap veren 40 kişi üzerinde retrospektif bir çalışma yapılm ıştır. Ö lçüm ler sırasında kooperasyonu sağlayabilmek amacıyla hastalann 4 yaşından büyük olmasına ve ek anomalisi bulunmamasına dikkat edilmiştir. Hastaların tümüne konuşma ve işitme değerlendirmesi yapılmıştır. Konuşma değerlendiril- meleri sonucunda nazal kaçak ve hipemazalite tespit edilen 24 hastaya endoskopi uygulanmıştır. Endoskopi yapılan hastalardan kooperasyon sağlanabilecek 10 hastaya da m anyetik rezonans ile değerlendirme yapılmıştır. Konuşma değerlendirilmesi sonucunda hastalann % 62.5 inde normal ve kabul edilebilir sınırlarda rezonans olduğu saptanmıştır. Hastaların %

DAMAK YARIĞI CERRAHİSİ

62.5 inde klinik olarak nazal kaçağın olmadığı ve % 60 mda da artikülasyonun normal olduğu saptanmıştır.

İşitmenin bilateral olarak değerlendirilmesi sonucunda saf ses ortalaması açısından hastaların % 50 sinin, tüm frekanslar ortalaması açısından % 47.5 inin normal sınırlarda işitmesi olduğu bulunmuştur. Olta kulak basınçları değerlendirildiğinde hastalann % 22.5 inin bilateral normal sınırlarda olduğu, % 27.5 inin bir kulağının normal, diğerinin anormal sınırlarda olduğu,

% 5Q sinin bilateral olarak anormal sınırlarda olduğu saptanmıştır. Bu çalışmadaki ortalama onarım yaşı 23.7 aydır. Bu ortalama Anabilim Dalımızın arzu ettiği zaman dilimine uyum göstermemektedir. Hastaların başvuru gecikmelerinde en önemli neden olarak sosyal güvenlik sistem inin yetersizliği ve m addi İm kansızlıklar gelmektedir. Hastaların ilk başvurdukları sağlık m erkezinde am eliyat zamanı konusunda yanlış bilgilendirilmeleri de diğer bir nedendir. Ameliyat yaşı geciktikçe beslemne problemleri artmakta, malnütrisyon, anemi ve gelişme geriliği ile de karşılaşılmaktadır. Kas patolojilerine ikincil olarak seröz ve pürülan otitis me- dia gelişm ekte, işitm e azlığı ve kaybı normal populasyondan daha fazla görülmektedir. Aspirasyon pnömonisi, kronik bronşit gibi deformiteye sekonder enfeksiyonlar da tabloya eklenince hastalann kan tabloları da bozulmakta ve bu sebeple de bazen ameliyat daha da ertelenmektedir. Bu hastalarda konuşma bozukluklarının yanısıra tat ve koku alma duyularında da bozukluklar görülebilmektedir1,6.

Anabilim Dalımızda 1990 yılından beri devam eden başka bir çalışmada 90 hastaya erken damak yarığı onarımı gerçekleştirilmiştir. Ek anomalisi olmayan izole damak yarıklı ve dudak + damak yanld ı hastalar 3-9 aylar arasında V-Y Push-back yöntem i ile am eliyat edilmişlerdir. Bunlardan 4 yaşını geçenler sefalometrik analizler yapılarak orta yüz gelişim i açısından değerlendirilirken, aynı gruba odyolojik incelemeler de yapılarak orta kulak basınçları Ölçülmekte, işitme ve konuşmaları değerlendirilmektedir. Bu çalışma halen devam etmektedir. Şu ana kadar elde ettiğimiz Önbilgiler orta-yüz gelişmesinin, geç onarım yapılan gruba göre olumsuz etkilenmediğini göstennektedir67. Çalışmanın daha geç sonuçları alındıkça ortayüz gelişimi ve işitme- konuşma açısından daha aydınlatıcı veriler ortaya çıkacaktır.

SONUÇ

Damak yarığı onarımı zamanlaması ile orta yüz bölgesinin büyüme ve gelişimi arasındaki ilişkiyi kesin olarak ispatlayacak bilgiler üzerinde halen görüş birliği oluşmamıştır. Konuşma ve işitmenin iyi olması açısından erken damak yangı cerrahisi konusunda varolan fikir birliğine, ortayüz gelişmesi konusunda da ulaşılabilirse damak yangı onanını daha erken yaşlara çekilebilecektir.

(4)

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı 06100 Sıhhiye/ANKARA

KAYNAKLAR

1. Sando, W.C., ve Jurkiewicz, M.J, Cleft Lip. “Plastic Snrgery Prmcıples and Practice” (Ed. Jurkİewicz., M.J., Krizek, T.J., Mathes, S J., ve Ariyan S.) ’de, The C. V.

Mosby Company, St. Lemis, 1990, s 59.

2. M cCarthy, J.G., Cutting, C.B., ve Hogan, V.M, Introduction to Facial Ciefts. “Plastic Surgery” (Ed.

M cCarthy, J.G.) ’de, W. B. Saunders Company, Philadelphia, 1990, s,2437.

3. Braithwaite, F., ve Maurice, D.G. The importance ofthe levator veli palati muscle in cleft palate elosure. Brit. J.

Plast. Surg. 21:60, 1968.

4. Kriens, O.B. An anatomical approach to veloplasty. Plast, Reconstr, Surg. 43: 29, 1969.

5. Edgerton, M ,t., ve D ellon, A.L. Surgical retrodisplacement of the levator veli palatinİ muscle.

Plast. Reconstr. Surg. 47: 154, 1971.

6. Furlow, L.T., Jr, Cleft palate repair by double opposing Z-PIasty. Plast. Reconstr. Surg. 78: 724, 1986.

7. Rohrich, R.J., ve Byrd, H.S. Optimal timing of Cleft Palate elosure. Clin. Plast. Surg. 17: 27, 1990.

8. Haapanen, M.L, Factors Affecting Speech in Patİents wİth Isolated Cleft Palate, Scand. J. Plast. Reconstr. Hand Surg. 26(suppl.):l, 1992

9. Ysunza, A., Pamplona, C., M endoza, M. Speech Outcome and M axİllary Growth in Patients with Unilateral Complete Cleft Lip/Palate Operated on at 6 versus 12 Months of Age, Plast. Reconstr. Surg. 102:

675, 1998.

10. Rohrich, R.J., Rowsell, AR., Johns, DF., Drary, M A., Grieg, G., Watson, DJ. Timing of Hard Palate Closure:

A Critİcal Long-Term Analysis. Plast. Reconstr. Surg.

98: 236, 1996.

11. Dorf, DS., Curtin, JW. Early Cleft Palate Repair and Speech Outcome. Plast. Reconstr. Surg. 70: 74, 1982.

12. M arrİnan, EM., LaB rie, RA., M ulliken, JB.

Velophaıyngeal Function in Nonsyndromic Cleft Palate:

Relevance of Surgical Technique, Age at Repair, and Cleft Type. Cleft Palate-Cranİofac. J. 35: 95, 1998.

13. Grobbelaar, AO., Hudson, DA,, Femandes, DB, Speech Results After Repair o f the Cleft Soft Palate. Plast.

Reconstr. Surg. 95: 1150, 1995.

14. Desai, SN, Early Cleft Palate Repair Completed Before the Age of 16 Weeks: Observations on a Personal Series of 100 Children. Br. J. Plast. Surg. 36: 300, 1983.

15. Krause, CJ., Tharp, RF., Morris, HL. A Comparative Study of Results of the Von Langenbeck and the V-Y Pushback Palatoplasties. Cleft Palate J. 13: 11, 1976.

16. Randall, P,, LaRossa, D., Fakhraee, SM. Cleft Palate Closure at 3 to 7 Months of Age: A Preliminary Report.

Plast. Reconstr. Surg. 71: 624, 1983.

17. Haapanen, ML., Rintala, AE. Comparison of Quality of Speech After Veau- Ward i 11 -Ki 1 ner Pushback Opcration and the Cronin Modifıcation in the Primary Treatment of Cleft Palate. Scand. J. Plast. Reconstr. Hand Surg, 27: 113, 1993.

18. Dreyer, TM., Trier, WC. A Comparison of Palatoplasty

Techniques. Cleft Palate J. 21: 251, 1984.

19. Holtmann, B., Wray, RC., Weeks, PM, A Comparison of Three Tcchniques of Palatorhapy: Early Speech Re- sults, Ann. Plast. Surg. 12: 514, 1984.

20. McEvitt, WG. The Incidance of Persistent Rhinolalia Following Cleft Palate Repair, Plast. Reconstr. Surg. 47:

258, 1971.

21. Musgrave, RH., McWilliams, BJ., Matthews, HP. A Revievv of the Results o f Two Different Surgical Procedures for the Repair of Ciefts of the Soft Palate Only. Cleft Palate J. 12: 281,1975.

22. Furlow, LT. Cleft Palate Repair by Double Opposing Z- Plasty. Plast. Reconstr. Surg, 78: 724, 1986.

23. Randall, P,, LaRossa, D., Solomon, M., Cohen, M.

Experience with the Furlorv Doııble-reversing Z-Plasty for Cleft Palate Repair. Plast. Reconstr. Surg. 77: 569, 1986.

24. Brothers, DB., Dalston, RW., Peterson, HD, Comparison of the Furîorv Double-Opposing Z-Palataoplasty with the Wardill-Kilner Procedurc for Isolated Ciefts of the Soft Palate. Plast. Reconstr. Surg. 95: 969, 1995.

25. McWilliams, BJ., Randall, P,LaRossa, D., Cohen, S., Yu, j., Cohen, M., Solot, C. Speech Characteristics Associated with the Furlow Palatoplasty as Compared with Other Surgical Technİqucs. Plast. Reconstr. Surg.

98: 610, 1996,

26. Randall, P., LaRossa, D. Cleft Palate. “Plastic Surgery”

(Ed. McCarthy, JG .)’de W.B. Saunders Company, Philadelphia, s.2723, 1990.

27. Lewis, N. Otitis Media and Linguistic Incompetence.

Arch. Otolaıyngol. 102: 387, 1976.

28. Fria, TJ., Paradise, JL., Sabo, DL. Conductive hearing loss in infants and yormg children with cleft palate. J.

Pediatrics 111: 84, 1987.

29. Smith., TL., DİRuggiero, DC., Jones, KR. Recovery of Eustachian Tube Function and Hearing Outcome in Patients with Cleft Palate. Otolaryngol. HeadNeckSurg.

11: 423, 1994.

30. Ovesen, T,, Blegvad-Andersen, O. Alterations in Tympanc Mebrane Apperance and Mİddlc Ear Function in 11 -year-old Children with Complete Unilateral Cleft Lip and Palate Compared with Healty Age-Matchcd Subjects. Clin. Otolaryngol. 71: 203, 1992.

31. Bennctt, M. Symposium on EarDİseases. III. The Older Cleft Palate Patient. Laryngoscope 86: 1217, 1972, 32. Too-Chung, MA. The Assesment ofMiddle Ear Function

and Hearing by Tympanometry İn Children Before adn After Cleft Palate Repair. Br. J. Plast, Surg. 36: 295,

1983,

33. Yules, RB, Hearing in Cleft Palate Patients. Arch.

Otolaryngol. 91: 319, 1970.

34. Watson, DJ., Rochrich, RJ., Poole, MD. The Effect on the Ear of Late Closure of the Cleft Hard Palate. Br. J.

Plast. Surg. 39: 190, 1986.

35. Gould, HJ. H earing Loss and Cleft Palate: The Pcrspective of the Time, Cleft Palate J. 27: 36, 1990.

36. Frable, MA., Brandon, GT., Theogaraj, SD. Velar Closure and Ear Tubings as a Primary Procedure in the Repair of Cleft Pal ateş. Laryngoscope 95: 1044, 1985.

37. Gordon, ASD., Jean-Louis, F., Morton, RP. Ratİngs and Measures of Cleft Palate Patients. Int. J. Pediatr.

13

(5)

DAMAK YARIĞI CERRAHİSİ

Otorhinolaryngol. 15: 149, 1988.

38. Samat, B.G. Palatal and facial grovrth in Macacarhesus monkeys with surgically produced palatai clefts. Plast.

Reconstr. Surg. 22: 29, 1958.

39. Robertson, N.R.E, ve Fish, J. Early dimensional changes in the archcs of cleft palate children. Am. J. Orthod. 67:

290, 1975.

40. Harvold, E. Cleft lip and palate. Moıphologic studies of the facial skeleton. Am. J. Othod. 40: 493, 1954.

41. Ortiz-Monasterio, F., Rebcil, A.S., Valderrama, M., ve Cruz, R. Cephalometric measıırements on adultpatients with nonoperated cleft palates. Plast, Reconstr. Surg. 24:

53, 1959.

42. Mesire, F.C., DeJesus, J., ve Subtelny, J.D. Unoperatcd oral cleft at maturation. Angle Orthod, 30: 79, 1960.

43. Aduss, H. Craniofacial grovrth in complete unilateral cleft lip and palate. Angle Orthod. 41: 202, 1971.

44. Wada, T., ve Miyazaki, T. Treatment principles for the changing arch form in children with complete unilateral cleft lips and palates. Cleft Palate J. 13: 273, 1976.

45. Kriens, O.B. Anatomy of the velophamygeal area in cleft palate. Clin. Plast. Surg. 2: 261, 1975,

46. Subtelny, J.D. Width of the nasopharynx and related anatomic stmctures in normal and ıınoperated cleft palate children. Am. J. Orthod. 41: 889, 1955.

47. Bishara, S.E., Martinez de Arrendondo, R.S., Vales, H.P., ve Jakobsen, J.R. Dentofacial relationshİps in persons with unoperated clefts: Comparisons between three cleft types. Am. J. Orthod. 87: 481, 1985.

48. Hayashi, L, Sakuda, M., Takimoto, IC., ve Miyazaki, T.

Cranifacİal grovrth in complete unilateral cleft lip and palate: A roentgenocephalometric study. Cleft Palate J.

13: 215, 1956.

49. Normando, A.D.C., Da Silva Filho, O.G., ve Capelozza Filho, L.Influence of surgery on maxillary grovrth in cleft lip and/or palate patients. J. CraniomaxİHofac. Surg. 20:

111, 1992.

50. Weinzweig, Panter, K.E, Pantaloni M, Spangenbergcr A, Haıper J.S, Lui F, Gardner D, Wiereııga T.L, ve Edstrom L.E. The fetal cleft palate: I. Characterization o f a congenital model. Plast. Reconstr. Surg. 103: 419,

1999.

51. Graber T.M. The The congenital cleft palate deformity.

J. Am. DentAss. 48: 375, 1954.

52. Kremenak C.R, Huffman W.C, ve Olin W.If. Grovrth of maxillae in dogs after palatal surgery: Part II. Cleft Pal- ate J. 7: 719, 1970.

53. Ross R.B. The clinical implications of facial growthin cleft lip and palate. Cleft Palate J. 7: 37, 1970,

54. Dahi E. Transverse maxİllary grovrth in combined cleft

lip and palate: A Iongitudinal roentgenocephalometric study by the implantmethod. Cleft Palate J, 16: 34,1979.

55. Bardach J, Roberts D.M, ve Klausner E.C. Influence of two-flap palatoplasty on facial grovrth in rabbits. Cieft Palate J. 16: 402, 1979.

56. Bcrnstein L. The cffeet of timing of cleft palate opera- tions on subsequent grovrth of the maxilla. Laryngoscope 78: 1510, 1965.

57. Hagerty R.F, ve Mylin W.K. Facial grovrth and arch symetry in the surgical prosthetic treatment of cleft lip and palate. Plast. Reconstr. Surg. 68: 682, 1981.

58. Hotz M.M, Gnoinski W.M, Nussbaumer H, ve Kistler E. Early maxillary oırthopcdics in CLP cases: Guidelines for surgeıy. Cleft Palate J. 15: 405, 1978.

59. Bardach J, M o on ey M.P, ve Giedrojc-Juraha Z.L. A comperative study of facial growth following cleft lip repair with or without soft tissue undermining: An experimental study in rabbits. Plast. Reconstr. Surg. 69:

745, 1982.

60. Bardach J, B'akowska J, McDermott-Murray .1, Mooney M.P, ve Dusdİcker L.B. Lip pressure changes following Hp repair in İnfaııts wİth unilateral clefts of the lip and palate. Plast. Reconstr. Surg. 74: 476, 1984.

61. Bardach J. The influence of cleft lip repair on facial grovrth. Cleft Palate J. 27: 76, 1990,

62. Bardach J, Kelly IC.M, ve Jakobsen J.R. Sİmultaneous cleft lip and palate repair: An experimental study in beagles. Plast. Reconstr. Surg. 82: 31, 1988.

63. Mooney M.P, Siegel M.I, Kimes K.R, ve Todhunter J, Developmcnt of the orbicularis oris muscle in nonnal and cleft lip and palate human fetuses using three- dimensional Computer reconstruction. Plast. Reconstr.

Surg. 81: 336, 1988.

64. Mazaheri M, Athanasiou A.E, Long R.E, ve IColokitha O.G. Evaluatİon of maxillaıy dental arch form İn unilat- eral lip, alveolus and palate from one month to four years.

Cleft Palate Craniofac, J. 30: 90, 1993.

65. Kapucu M.R. Tek taraflı tam dudak ve damak yarığı olgularında dudak ve damak yarığı ameliyatlarının maksilla gelişmesine etkileri. Hacettepe Üniversitesi Plastik ve Rekonstriiktİf Cerrahi Uzmanlık Tezi, Ankara, 1994.

66. Tunçbilek G. Damak yarığı onanını yapılan çocuklarda konuşma ve işitmenin değelerlendirilmesi. Hacettepe Üniversitesi Plastik ve Rekonstriiktİf Ccn'ahi Uzmanlık Tezi, Ankara, 1999.

67. Aksu E.A. Erken ve geç damak yarığı onaranlarında maksilla geilişiminİn sefalometrik analiz yöntemi ile karşılaştırılması. Hacettepe Üniversitesi Plastik ve Rekonstriiktİf Cerrahi Uzmanlık Tezi, Ankara, 2000.

Referanslar

Benzer Belgeler

YÖNTEMLER: Ege Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dalına tedavi amacıyla başvurmuş olan çift taraflı tam dudak damak yarığı olan ve tüm cerrahi tedavileri

Pajic (1990) 10 hibrit cinmısırı çeşidiyle yaptığı bir çalışmada, tane veriminin çeşitlere bağlı olarak 266-656 kg/da arasında değiştiğini ve çeşitler arasın-

Hem genetik hem de çevresel faktörlerin DDY’nın etiyolojisinde rol oynadığı düşünülmekte ve DDY’nın büyük bir kısmında multifaktöriyel.. kalıtımın

Şekil 1. Karaman, Non-sendromik yarık dudak ve/veya damak deformitesi.. böcek ilaçları, aspirin, anti-epileptik ilaçlar vb.), içki ve sigara kullanımı, stres, düşme gibi

Onbirinci bölümde günlük su gereksinmesi, su içme zamanı, içme suyu kalitesi ile dehidratasyonun neden olduğu hastalıklar için.. ideal diyet hakkında

The revival of interest to the history of American national statehood and identity in contemporary history requires a revision of attitudes to the literary

Ceramics which were divided into 4 groups according to surface treatments, were divided into 3 subgroups according to different resin cements (Maxcem Elite, Biscem ve Bifix SE)

Bu araştırmada araştırma kapsamındaki kadın öğretim üyelerinin çalıştıkları alanlara göre son beş yılda bilimsel çalışma yapma durumlarıyla ilgili elde edilen