REALİZM- ARİSTO
Realizmin temel ilkeleri
Biz kişiler nesneler gibi bir çok şeyin gerçek olarak var oldukları bir dünyada yaşamaktayız
Gerçek nesneler, onların varlıklarına ve
yararlarına ilişkin istek ya da tercihlerimize bağlı olmaksızın vardır
Bu nesnelerin bilgisine aklımızı kullanarak ulaşmak mümkündür
Bu nesnelere ilişkin bilgiler bunların bağlı olduğu kanunlar ve bunların birbirleriyle
ilişkileri insan davranışlarına yol gösteren en güvenilir olgulardır
Realizm felsefesi
Gerçekliğin nesnel bir düzeni olduğunu ve insanların bu
gerçekliğin bilgisine ulaşma yetilerinin bulunduğunu ileri süren bir felsefe
Gerçekliğin bilgisini kurallar
halinde belli bir düzene sokarak
ifade etmek gerektiğini ileri sürer
ARİSTO
Gerçek varlık fenomenlerin içinde gelişen özdür. Öz ise hep olmuş olan varlıktır.
Eflatun’a göre idealar ve nesneler alemi birbirinden ayrıdır. Gerçek alem akılla kavranan idealar alemidir.
Nesneler alemi, idealar aleminden pay aldıkları ölçüde gerçektirler.
Aristo’ya göre idealar nesnenin dışında değil, içindedir.
Formu, dış biçim olarak değil, her nesnenin özünde bulunan ve maddeye biçim ve canlılık kazandıran bir özellik olarak kabul eder. Buna canlılık ilkesi der. Aristo, idealar alemi ile nesneler alemini birleştirir. Buna FORM der.
Formu, dış biçim olarak değil, her nesnenin özünde bulunan ve maddeye biçim ve canlılık kazandıran bir özellik olarak kabul eder. Buna canlılık der. Böylece
Aristo, idealar alemi ile nesneler alemini birleştirir buna CANLILIK ilkesi der.
ARİSTO
Ruh, bedenin entellechiasıdır. Fonksiyonudur. Bedenin içinde taşıdığı erektir.
Ruh cisimsel değildir ama bedeni hareket ettiren ona egemen olan kuvvettir.
Ruh üç tabakalıdır. Bitkisel, hayvansal ve insansal ruh.
Bitkisel ruh: özümseme ve üreme baskındır. En alt basamaktır.
Hayvansal ruh: bitkisel ruhun özellikleri vardır. Fakat bunlara kendiliğinden hareket, istek ve duyum da vardır.
İnsan ruhu: Özelliği akıldır.
Her insanda bitkisel hayvansal ve insansal ruh vardır.
Fakat aynı oranda değildir. Bitkisel ruhu ağır olanlar köle; hayvan ruhu ağır basanlar tüccar ve zanaatkar, akılsal yönü ağır basanlar yurttaş olurlar.
İnsan-akıl
En yüksek ve belirleyici gücü olan aklıyla yönlendirilen insan doğru davranışlarda bulunur.
Duygular zevke hizmet edip, istem
amaçlara araç olsa bile bunların her ikisi de en uygun şekilde akıl tarafından yönetilirler.
İnsan iştahları, duyguları ve istekleri
tarafından yönetilirken akıldışı davranır. Akıl tarafından yönetilirken insanın arzu ve
iştahlarının baskısını dengeleyen moral yanı mükemmel bir şekilde gelişebilir
ARİSTO- BİLGİ
Hem tümdengelim hem de tümevarımın kullanılabileceğini söyler. Fakat baskın olarak tümdengelimi savunur. Çünkü
duyum zorunlu olarak bireyseli ilgilendirir.
Oysa bilim evrensel bilgiye dayanır. Bilimsel bilgi tekillerin değil, tümelin bilgisidir ve
buna akıl yolu ile varılır.
Aristoya göre eğitim
İnsanları mutluluğa ulaştıran ve mükemmelleştiren bir araçtır.
Liberal ve liberalleştiren bir eğitim insanların zihinlerini mükemmelleştirir
Mükemmel tam bir akla sahip insan mükemmel bir insan demektir.
Eğitimde hedef her zaman mükemmelleşen bir insan doğası olmuştur.
Rasyonel sorgulamayı mükemmelleştirmek üzere yönlendirilen bir eğitim insanların
gelecekteki düşünce ve eylemlerini belirleyerek onları liberalleştirir.
EĞİTİM
Eğitim hem toplum hem de kişi açısından ele alınmalıdır.
Yalnız ve ancak vatandaşlar yani akıl yönü baskın olanlar eğitilmeli; zanaatkar , tüccar ve köleler eğitilmemelidir.
Eğitim hem beden hem de ruhu güzelleştirmek için olmalı.
Erkek ve kadınlar birbirlerine akıl bakımından eşit olmadıklarından erkekler daha akıllı olduklarından yalnız onlara zihinsel eğitim verilmelidir.
Eğitim hem toplum hem de kişi açısından
yapılmalıdır. Öncelik ve ağırlık toplumsal eğitime verilmelidir. Çünkü bütün parçadan önce gelir. Bu nedenle toplum kişiden önce gelir.
Eğitim- toplumsal açıdan
Devlet mutlak varlıktır. İnsan ancak toplum içinde var olabilir. Eğitimin işi de kişiyi toplumun erdemli bir varlığı yapmaktır. Bu insanın akla ve tutkulara bağlı yönlerinin sentezlenmesiyle başarılabilir.
Devlet ve aile önemldir, çünkü ilk toplumsallaşma ailede başlar. Devlet ise varlığını yasalara uygun bir eğitimle sürdürebilir. Eğer insanlar yasalara
uygun olarak eğitilmezlerse, insanın insanlaşması sağlanamaz ve en tutarlı yasaların varlığı bile işe yaramaz çünkü insan aklını kötü yönde
kullanabilir. Bu durumda devlet yıkılabilir.
Realizmin eğitim hedefleri
Amaç en iyi yetilerle donatarak insanı mutlu etmektir
1.Bilgi alanları konusunda aydınlatırken insanın en önemli yetisi-gücü olan aklını geliştirmeyi
2.İnsanları, akıllarını kullanarak yapacakları
tercihlerde ne istediklerini bilme, mükemmel bir potansiyel oluşturarak kendilerini ifade etme ile rasyonel ve hiyerarşik düzene göre benimseyecekleri amaç ve roller aracılığıyla kendi kimliklerini belirleme konusunda
cesaretlendirmeyi hedefler
EĞİTİMİN HEDEFİ
İnsan aklını ve iradesini geliştirme, içinde yaşadığı dünyaya değil, evrensel ve
değişmez gerçeğe uyumunu sağlama, aklın kurallarını doğru ve etkili kullanma,
tümdengelimi işe koşma, özgür ve sorumlu olma, disiplinli çalışma, yaşamı kopya
etmeme, ona hazırlanma, entelektüel aristokrat yetiştirmedir.
Bilgiyi kullanmak, bilgiyi keşfetmek, onu başka alanlara transfer etmektir.
EĞİTİMİN HEDEFİ
Toplum bilimleri, edebiyat , matematik, felsefe, mantık, doğa bilimleri, yabancı dil derslerine ağırlık verilmelidir.
Eski Yunan ve latin klasikleri okutulmalı, kültürel mirasın en tutarlı örnekleri olması dolayısıyla.
Bu tür yapıtlar ve dersler öğrencinin hem zihninin hem de iradesinin gelişmesini sağlar. Bu
derslerdeki bilgiler her yerde ve zamanda geçerli mutlak doğrular olmalıdır.
Derslerin içeriği; geçmişte doğruluğu
kanıtlanmış, üzerinde görüş birliğine varılmış, akıl yoluyla elde edilmiş bilgilerle doananık olmalıdır.
okul
İnsan aklının geliştirilmesi temel misyonunu üstlenen okul özel nitelikte bir kurumdur.
Resmi kurumlar olarak okullar, bir konu veya beceriyi öğretme işinde usta olan öğretmenleri istihdam
etmek zorundadırlar
Okulun fonksiyonları, öğrencilere bilgi aktarmak ve araştırıcılığı öğretmektir.
En temel işlevi zihinsel gelişimi sağlamasıdır
Okulun zaman zaman eğlence amaçlı faaliyetleri
kamusal ve sosyal işlevleri varsa da ikincil konumda olan bunlar, birincil öneme sahip olan zihinsel yetileri mükemmelleştirme işlevi ile karıştırılmamalıdır.
Ders programı- aristo
Program insanı yetiştirip geliştirmelidir
Çocuklar oyun ve bedensel hareketlere yatkındırlar onlara uygun konular seçilip öğretilmelidir.
Ergenlik öncesi uygun değerlerin ve moral
alışkanlıkların kazandırılması yönünde olmalıdır.
Çocuklara daha sonra ihtiyaç duyacakları okuma yazma hesap öğretilmelidir.
14-21 yaş arası program: aritmetik, geometri, astronomi müzik, dilbilgisi, edebiyat, şiir, retorik, etik ve politika gibi zihinsel gelişimi hedefleyen konulardır
21 yaşından sonra ise metafizik, mantık, psikoloji, biyoloji, kozmoloji ve fizik gibi çok daha karmaşık zihinsel disiplinler öğretilmelidir.
ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ
Öğretmen hem bilgi sahibi olma konusunda hem de öğretme yeteneği bakımından
profosyenel bir öğreticidir.
Öğretmenler genel olarak liberal sanatlarla bilimler konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Bu genel bilgiler öğretilecek konularla diğer
bilgi alanları arasında ilişki kurabilecek ve düşünsel süreçleri geliştirecek eğitilmiş kişilere kolaylık sağlayacak şekilde
düzenlenmeldir.
öğrenci
Kendini belirleme, yönlendirme, kendi kendine
düşünme ve iradi katılım gibi temel haklara sahip olduğu kabul edilir.
Bilgi alanında bilgilenmeyi hedefleyen öğrencilerin, eğitilmiş alanında uzman öğretmenlere sahip olma hakkı vardır.
Öğrenme, öğretim işine katılmayı talep eden öğrencinin sorumluluğundadır.
Öğrencilerin öğretimde gerekli şeyleri öğrenmeye hazır ve bunun için çaba sarf etmeye istekli oldukları kabul edilir. Birçok ilgiye sahip olan öğrencilerin onlar için önceden belirlenen konulara da ilgi duyması beklenir.
EĞİTİMDE YÖNTEM
Sokratik tartışmadır
İrade eğitimi için araştırma, gezi, gözlem ve deney.
Öğrencinin önceki eğitimine bilgi birikimine en uygun yöntemlerle ders işlenmelidir.
Öğrencinin kendisini istediği şekilde ifade etmesine göz yumulmamalıdır. Çünkü o bu gibi durumlarda aklını tutarsızca kötülük için kullanır. Onun için sınıf ortamında disiplin sağlanmalı gerekirse cezaya
başvurulmalıdır. Çünkü eğitimin amacı insanı ıslah etmektir.
Eğitim ortamında gerçek yaşamın kopyası olan örnekler değil tersine ideal yaşamdan örnekler getirilmelidir. Çünkü eğitimde hedef insanı gerçek yaşama değil, ideal ve evrensel gerçeklere göre
yetiştirmektir. Bunun için gerekirse yapay ortamlar düzenlenmelidir.
EĞİTİMDE DEĞERLENDİRME
Genellikle entelektüel aristokrat yetiştirmek hedeflendiğinden öğrencinin aklını çalıştırıp çalıştırmadığını yoklayan sorular
sorulmalıdır.
Soruların içeriği gerçek yaşamı değil, ideal ve evrensel gerçekleri kapsamalıdır.
Ayrıca sınavlar, entelektüel aristokratların seçimi için de kullanılmalıdır.
KAYNAKÇA
Gerald Gutek, Eğitime Felsefi ve İdeolojik Yaklaşımlar, çev: Nesrin Kale, Ütopya yay., Ankara 2001.
Veysel Sönmez, Eğitim Felsefesi, 11. baskı Anı Yay., Ankara 2012