• Sonuç bulunamadı

DİNLER TARİHİ 1. HAFTA Cemil Kutlutürk, 19.2.2020

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DİNLER TARİHİ 1. HAFTA Cemil Kutlutürk, 19.2.2020"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DİNLER TARİHİ 1. HAFTA

Cemil Kutlutürk, 19.2.2020

(2)

İbn Hazm’ın, el-Fasl fi’l-milel ve’l-ehvâ ve’n-nihal adlı eseri bağlamında Yahudiliğe bakışı ve eleştirisi.

Rahmetullah Hindi Efendi’nin İzhar’ul-Hakk adlı eseri bağlamında Hristiyanlığa bakışı ve eleştirisi

Hz. Peygamber’in Devlet Başkanlarına gönderdiği mektupların içerik ve üslup açısından analizi

Hz. Muhammed'in Necrân Hıristiyan Din Adamlarıyla Münasebeti

Kudüs’ün Yahudilik açısından yeri ve önemi.

Kudüs’ün Hristiyanlık açısından yeri ve önemi.

Kudüs’ün İslam açısından yeri ve önemi.

Kuranı Kerim’de Yahudilere yönelik ayetlerin içerik ve üslup açısından tahlili

Hz. İsa ve Hz. Meryem’le ilgili Kuranı Kerim ve İncillerde geçen ifadelerin mukayesesi

Şehristani’nin Milel ve Nihal adlı eserinin Dinler Tarihi açısından Analizi

Biruni’nin Tahkiku Ma lil Hind adlı eserinini Dinler Tarihi açısından Analizi

Biruni’nin Asarul Bakiye adlı eserinin Dinler Tarihi açısından Analizi

Mecusilerle Müslümanlar arasındaki ilişkiler

Hindularla Müslümanlar Arasındaki İlişkiler

Osmanlı Devletinde Gayrimüslimlerin durumu

Uygurların Budizm Macerası ve Günümüzde Doğu Türkistan ve Uygur Türklerinin Durumu

Arakan Sorunu bağlamında Budist Müslüman İlişkileri

 

 

(3)

DİĞER DİNLER HAKKINDA NEDEN BİLGİ SAHİBİ OLMALIYIM?

• Kur’an-ı Kerim’de, Allah katında tek geçerli dinin İslam olduğu belirtilmekle  birlikte diğer dinlerin bir olgu olarak varlığı da kabul edilmektedir. Dolayısıyla  diğer  dinler  hakkında  bilgi  sahibi  olmak,  mensuplarını  tanıma,  anlama  ve  kendi  inancımızla  mukayese  edebilmek  bilinçli  bir  inanca  sahip  olabilmek  açısından önemlidir.

• «Tahkik»

• Küreselleşen dünyada insanlar birbirlerine daha yakın bir ortam içerisinde  yaşamak durumunda kalmaktadırlar. Toplumların kültürel varlıklarının 

başında dinleri ve inançları gelmektedir. Bu sebeple İlahiyat öğrenimine 

devam eden öğrencilerin farklı dinleri ve dinler üzerindeki çeşitli tartışmaları 

çok iyi bilmeleri gerekmektedir.

(4)

• Din hizmetlerinde etkin bir yol belirleyebilmek için gereklidir.

• Diğer ilahiyat bilimlerinin daha doğru ve kapsamlı anlaşılmasına katkı  sunar.

• «israiliyat»

• «Kadıyanilik»

• «Müceddidilik»

(5)

Allah, üç ilâh’dan üçüncüsüdür diyenler kafir olmustur. (Maide 73)

Elmalılı H Yazır,  söz konusu kimselerin Melkit ve Nesturî Hıristiyanları olabileceği bilgisini verir. (bkz. Elmalılı  Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili)

Yahudiler "Üzeyir Allah’ın oğludur" dediler, hıristiyanlar da "Mesîh (Îsâ) Allah’ın oğludur" dediler. (Tevbe, 30)

İbn Hazm, Yemen civarında yaşadıklarını söylediği Sadûkiler’in Ezrâ’yı Allah’ın oğlu olarak kabul etme inancını  taşıdıklarını belirtir. Ona göre Sadûkīler’i diğer Yahudi gruplardan ayıran en önemli inanç budur (el-Fasl, I, 99)

«

(6)

Mübarek Galip Bey, Hindistan'da Türk

Hükümdarları, Matbaa-i Amire, İstanbul, 1922-23),

s. 18

(7)

Temel Kaynaklar

• Milel ve Nihal geleneği: Müslümanların iletişim içerisinde bulunduğu farklı 

dinsel ve kültürel grupların tanınmasını ve anlaşılmasını konu almaktadır. Bunu  yaparken –özellikle Şehristani ve Birûni’de gördüğümüz gibi- elden geldiğince  objektif olmaya çalışılmakta; ele alınan gelenekler yargılanmadan 

tanımlanmaya gayret edilmektedir. Milel ve Nihal kavramlarına İslam 

âlimlerinin farklı anlamlar yükledikleri bilinmektedir. Bazı İslam alimleri Milel  terimini temel dini akımlar ve gelenekler anlamına, Nihal terimini ise alt 

sekteryan gruplar, hizipler ve fırkalar anlamına kullanmaktadır. Bazıları ise  Milel terimini vahiy geleneğine dayanan dini akımlar için Nihal terimini ise  vahiy geleneğine dayanmayan akımlar ve yollar için kullanmaktadır. Her 

durumda Milel ve Nihal kavramları insanların bağlı oldukları her tür inanç ve 

düşünce akımlarıyla sosyal, siyasal ve ideolojik gelenekleri kapsamaktadır.

(8)

Takip edilmesi gereken önemli metodolojik ilkeler

Yerinde gözlem ve şifahi bilgi/ «Muhatap kitleyi doğru tanıma»

 Ana kaynaklara dayalı çalışmalar yapma/ dil ve kültüre aşina olma  (umman)

 Objektif olma, olduğu gibi aktarma (kelile ve dimne örneği)

(9)

Reddiyeler

• Abdullah b. smail el-Hasimî (ö. 205/820) «Risâle ila Abdil Mesih b. Ishâk el-Kindî»

• Taberî’ «er-Red ale’n-Nasâra»

• El Verrak «Kitabu fi’r-Red ale-l-Fıraki’s-Selâse mine’n-Nasâra»

• Cahız:  «el-Muhtar fi’r-Red ale’n-Nasâra»

(10)

• ٌري ۪ذَن اَهي۪ف َل َخ للِا ٍةلمُا ْنِم ْنِا َو ۜا ًري ۪ذَن َو ا ًري ۪شَب ّق َحْلاِب َكاَنْلَس ْرَا آلنِا (fatır, 24)

• ْمُهْنِم َو ُ ااا ىَدَه ْنَم ْمُهْنِمَف َۚتوُغالطلا اوُبِنَتْجا َو َ ااا اوُدُبْعا ِنَا ًلوُسَر ٍةلمُا ّلُك ي۪ف اَنْثَعَب ْدَقَل َو

يِف اوُري ۪سَف ُ ۜةَل َللضلا ِهْيَلَع ْتلق َح ْنَم (Nahl, 36)

(11)

Aşağıdaki peygamberleri yasadıkları dönem itibariyle kronolojik olarak sıralar mısınız?

• İbrahim  Süleyman

• Nuh  İsa

• Yakup Zekeriya

• İsmail  Harun

• İshak Davut 

• Musa  Şuayb 

•  Yusuf 

(12)

(13)

Metotlar

• Epoch (paranteze alma)

• Epoch, fenomenin kendi adına konuşmasına izin vermek için, fenomenin huzurunda  evvelce oluşturulmuş olan kanaatin askıya alınması anlamına gelir. Bir bilim adamı 

olarak fenomenolog, kendi disiplini tarafından üzerine yüklenilen dini olguların anlamını  açıklama görevini, belli bir dini inanca ait olarak bu olay hakkında hüküm vermenin 

sorumluluğundan ayırmak zorundadır. Fenomenoloğun işi, kabul edilen dini inançların  temellerini göz önünde bulundurmak ve dini yargıların nesnel bir geçerliliğe sahip olup  olmadığının sormak değildir.

• Bilimadamı sadece “dışarıdan” bir gözlemcidir ve kendi değer yargılarından kaçınarak  ancak epoche gibi bir yaklaşımla içeriye nüfuz edebilir. Bunu uygulayan din bilimci, 

kendi varlığını unutturmalı ve onu karşıdakine teslim etmelidir. Bunun aksine olarak kişi  kendi fikirlerini beraberinde getirirse, diğerleri de kendi fikirlerini ona kapatacaktır. Bir  başka ifadeyle eğer Din Fenomenoloğu dinî verileri ona inananların anladığından farklı  olarak anlamaya çabalarsa, o din hakkındaki gerçekliklerin üstünü örtüyor olacaktır

(14)

Deskriptif yöntem : dinin veya dinlerin tarihsel tezahürü olduğu gibi tanımlanır.

• Kişinin “yabancı” fenomenleri anlamak için kendi dinî tecrübesinden  yararlanarak empatiye başvurmasını da dinin özü-nü anlamaya yönelik  bilimsel bir çaba olarak önemsemektedir. Zira ona göre din biliminde  rasyonel ve sistematik bir yapı aramak mümkün değildir. Bu yüzden  kişisel sezgi (intuition) sürekli devreye girmelidir. Ayrıca o, şunun 

farkındadır ki din bilimcisi sadece ve kesin-ikle mantıklı bir bağlamda  inşa edilmiş bir disiplinler yumağıyla karşı karşıya değildir. Bir başka  ifadeyle saf mantık ve rasyonel kaideler, Din Fenomenolojisi alanında  bizim ulaşmaya çalıştığımız veriler için yeterli araçlar olarak 

kullanılamazlar.

(15)

• tarihsel olgulara yönelik tam, candan ve doğru bir yaklaşım olmazsa  bu sempatinin meydana gelmesinin zor olacağını ileri sürmekte ve 

bilhassa objektif ve bilimsel tavırlara sahip olduğunda fenomenoloğun 

kişisel dindar-lığının artabileceğini iddia etmektedir

(16)

• eidetic vizyon, hedefi, dini fenomenlerin esas anlamının araştırmaktır. Dini 

fenomenlerin mahiyetinin anlaşılması, ancak ifadelerin anlaşılmasıyla mükün hale  gelir. İfadeler, hem anlamlı davranışları (dans gibi) hem de sözleri ve herhangi türden  işaretleri içerir. İfadeler vasıtasıyladır ki, diğer dini zihinleri anlar ve yeniden 

düşünerek, yeniden yaşayarak, empati ile ya da tasavvuri sezgiyle onlara nüfuz ederiz. 

Aksi takdirde, diğer insanların zihnine, onlara doğrudan sürekli göz dikme süreciyle  nüfuz ettiğimiz etkisini uyandırırız. Anlama, bir ifadenin işaret ettiği bir kısım zihinsel  muhtevayı ele geçirmedir/elde etmedir. Bu, anlama faaliyetlerinin yanılmaz olduğu ya  da onların daha fazla analiz edilemeyeceği anlamına gelmez.

• Bu adım, bir nesnenin eidosunu (biçim) sezebilmeye, nesneyi olasılıklar ve rastlantılar  dışındaki değişmez öz yapısı içinde kavramaya verir; böylece yalnızca belirli bir zihinsel  edinimin değil, onunla karşılaştırılabilir her türlü edimin eidosu sezilebilir. Örneğin 

görülen her nesnenin bir rengi, uzamı ve biçimi olmalıdır

(17)

• Empati, diğerinin davranışını, bir kimsenin kendine özgü tecrübesi ve davranışı temelinde 

anlamasına işaret eder. Eğer bir kimse, dini bir eylemi ya da ritüeli bir şekilde tecrübe etmemişse,  bu dini eylemi içeriden asla anlayamaz.

• Karşılşatırmalı metot: fenomenler tarafından sergilenen benzerlikler ve farklılıkları açıklarken  yalnızca bu tür olayların ortaya çıkmaları ve gelişmelerindeki nedensel faktörleri değil, fakat aynı  zamanda bu tür fenomenler içinde ve onlar arasındaki karşılıklı ilişki modellerini de meydana  çıkaran ve tasnif eden usulu içerir.

• Farklı dinlerde bulunan benzer olgular ve fenomenler bir araya getirilir ve fenomenlerin anlamını  elde etmek maksadıyla bunlar gruplar halinde incelenirler. Bu tür bir metodun maksadı, benzer  veri grubunun temelini oluşturan dini düşünce, fikir ya da ihtiyaca aşina hale gelmektir. Bir grup  olarak ele alınan veriler birbirlerini aydınlatacağı için, ilgili bilginin karşılaştırmalı tetkiki, bu veriler  hakkında, her birinin ayrı ayrı ele alınmasından daha derin ve daha kesin bir vukufıyet sağlar. O  zaman karşılaştırma, hem olgular arasında mantıksal ilişki kurmak ve hem onların aralarını 

ayırmak, hem paralellikler hem de ayrılıklar bulmak için meşru bir şekilde kullanılır.

(18)

• fenomenoloji, ne yalnızca tasviri ve ne de normatiftir. Ancak, o bize,  dindar insanlar tarafından tecrübe edildiği ve yaşandığışekliyle dini bir  fenomenin deruni anlamını v.

• dinde ortaya çıkan tüm unsurları (fenomenleri) sistematik ve 

mukayeseli bir şekilde tasnif eden onları “anlamaya” yani onların an- lamlarını ortaya çıkarıp “yorumlamaya” çalışan bir bilim olarak algı-

lanmıştır. Bu anlamıyla söz konusu bilim, antropolojik bir bakış açı-sına 

sahip olarak dinî bir fenomeni, beşer kültürünün bir ürünü, önemli bir 

özelliği veya onu yansıtan bir çehresi olarak inceler erir

(19)

Diğer bilim dallarıyla ilişkisi

İrtibatın düzeyi belirleyen başlıca hususlar

• Seçilen konu

• Zaman dilimi/dönem

• Coğrafi bölge/yer

Bazı Ortak Metodolojik İlkeler

• Olduğu gibi aktarma (nesnellik)

• Ana kaynaklara ulaşma (dil)

• Yerinde gözlem, şifahi bilgi

• Örn: Annemarie Schimmel (ö.2003)  sufilerin tasavvufu nasıl tanımladıkları  sorusunu sormakta ve bu soruya 

onların ağzından cevap vermeye 

çalışmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Randomize olarak seçilen kişilerde doppler ultrasonografi ile birlikte yapılmış olan çalışmalar sonucunda 65 yaş üzeri kişilerin yarısından fazlasında

Beynin sağ yarısını da işin içerisine katarak bilgilerin daha çabuk öğrenilip kolay hatırlanması için gerekli olan bellek destekleyicileri kullanılarak öğrencilerin

Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, sağlık bakım çalışanlarının iş stresi puanları ile tıbbi hataya eğilimleri düşük olup, ölçekler arasında

The exchange barrier, E ex , between a surfactant atom and an adatom of the growing species is less than the diffusion barrier, E diff , for an adatom on top of the surfactant

As cytokine accumulation frequently does not reach significant levels in the peripheral blood during local immune response, in this study; we aimed to evaluate the effects

Than the poet concludes the poem with a question ‘’Life, what is it but a dream?’’ (Carroll, 208) which connects with the main theme and make the reader give a

---, “Memlûklerde Ticaret”, Türkler, V, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002 KESKİOĞLU, Osman, Fıkıh Tarihi ve İslam Hukuku, Diyanet İşleri Başkanlığı

ĠĢbu ifadeden müstebân olur ki, bazı sıfatı isbat ile onları kendine ayn ve müsâvî add etmek ve tasfiye-i kalb ve tehzîb-i ahlâk ile (s.220) mazhar-ı saadet olmak ve kader-i