Mersin Cumhuriyet Savcılığı tarafından Mersin’de başlatılan ve mahkemeye intikal eden dava ile ilgili ilginç
gelişmeler yaşanıyor. Önce Bakan Eker, “GDO yok” dedi, ardından İTÜ Rektörlüğü “onayladı.” “GDO'lu” raporunu hazırlayan profesörün baskıları nedeniyle istifa etti.
Türkiye bugünlerde bir GDO skandalının nasıl örtbas edildiğine tanıklık ediyor. Mersin Cumhuriyet Savcılığı tarafından 23 bin ton GDO'lu pirinç ithali skandalıyla ilgili soruşturmada ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Önce Tarım Bakanı Mehdi Eker, “Orada tozlanma ve bulaşmadan ibaret bir şey vardı” açıklamasının ardından İTÜ Rektörlüğü de yaptığı açıklamada "süreçte usul ve deneysel kurgu hataları olduğunu saptamıştır" diyerek geri adım attı.
Mersin Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü’nün operasyonu ile ortaya çıkarılan GDO’lu ürünlere yönelik operasyon sonrasında mahkeme 8 kişiyi tutuklamıştı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bürokratları hakkında hapis cezası isteyen Mersin Cumhuriyet Savcılığı, TÜBİTAK’tan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi'nden pirinçlerin analiz edilmesini istemişti. Her iki kurumu da pirinçlerin GDO’lu olduğunu rapor etmişlerdi.
İTÜ Rektörlüğü, Dr. Orhan Öcalgiray, Moleküler Biyoloji-Biyoteknoloji ve Genetik Araştırmaları Merkezi Laboratuarı’nın analizlerinin yetkisiz kişilerce yapıldığını iddia etmişti.
Ancak Dr. Orhan Öcalgiray Moleküler Biyoloji-Biyoteknoloji ve Genetik Araştırmaları Merkezi Laboratuarı “eşine az rastlanır düzeyde bir bilimsel çalışma yaparak” GDO’nun bulaşma olmadığı ABD menşeli pirince özgü LLRICE601 geni tespit ettiğini açıklamış ve 11 sayfalık bir rapor hazırlamıştı.
REKTÖRLÜK: “GÖREVDEN ALINDI”
İTÜ Rektörlüğü açıklamasında “Konunun kamuoyundaki hassasiyeti nedeni ile MOBGAM tarafından verilen raporların incelenmesi için rektörlüğümüz tarafından kurulan komisyon, süreçte usul ve deneysel kurgu hataları
olduğunu saptamıştır. Verilen raporlarda uygulanan deneysel yöntemlerin, pirinçlerde saptandığı iddia edilen GDO’nun kontaminasyondan kaynaklandığı riskini değerlendirecek kurguda oluşturulmadığı anlaşılmıştır. Dolayısı ile
MOBGAM tarafından verilen raporlarda belirtilen sonuçlar teknik olarak geçersizdir. Bu hususlara istinaden sorumlu kişi hakkında soruşturma başlatılmış ve soruşturma sonuçlanana kadar görevinden açığa alınmıştır” dedi.
RAPORU VEREN MERKEZİ MÜDÜR İSTİFA ETMİŞ
Ancak, Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi başka bir iddiada bulundu. Açıklamada, “Rapor sonrası kendisine ve ekibine yapılan baskılara dayanamayan İTÜ-MOBGAM Merkez Müdürü Doç. Dr. Alper Tunga Akarsubaşı istifa etti” diyor.
"İTÜ REKTÖRÜNÜ KINIYORUZ DERHAL İSTİFA ETMELİ"
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nden yapılan açıklamada, “Bir üniversitede bir akademisyenin veya
akademisyenler heyetinin bilimsel çalışmaları ancak başka bir bilimsel çalışma ile çürütülebilir. Oysa İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, kendi ekibinin çalışması konusunda bu yolu tercih etmek yerine, kendisine yönelik baskılara boyun eğerek ekibini istifaya zorlamış hatta istifa ettirmiştir. Bununla da yetinmeyen İTÜ rektörü, bilimsel bir
çalışmayı bir satırlık bir kararla yok sayan bir açıklama yaparak benzersiz bir skandala imza atmıştır.
Baskılara boyun eğdiği anlaşılan Sayın İTÜ Rektörü’nü kınıyoruz. Kendisine yakışan derhal yapılan baskıları açıklayarak istifa etmekti ama bunu yapmak yerine korkunç bir skandala imza attılar. Henüz hiçbir şey geç değil ve kendisini istifaya davet ediyoruz. Bilinmelidir ki kâğıt üzerinde meşruiyetleri sürse de vicdanlarda meşruiyeti kalmamıştır” denildi