• Sonuç bulunamadı

RAHMANKULOVA, Zumrad-BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE TÜRKİSTAN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "RAHMANKULOVA, Zumrad-BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE TÜRKİSTAN"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE TÜRKİSTAN

RAHMANKULOVA, Zumrad ÖZBEKİSTAN/UZBEKİSTAN/УЗБЕКИСТАН ÖZET

Makale XX. yüzyılın başlarında Türkistan cedidlerinin Kırım, Kazan ve İstanbul’un siyasi, kültür, eğitim hayatının etkilenmesi, ortadaki ilişkileri, modernleşme, bu modernleşme hayata uygunlanırken de mekân olarak kopya edilmediği, bunda da, Orta Asya’nın özellikleri ve geleneklerine dikkat edildiği, Hiva ve Buhara’da “Genç Türkler” etkisinde “İttihat ve Terakki” teşkilatının adının “Millî İstiklal”, “Millî İttihat” olarak değiştirildiği hakkındaki bilgileri içermektedir. XX. yüzyılın başlarında Orta Asya ve Osmanlılar arasındaki kültürel ilişkiler intilijansiyanın emeği ile gelişmiştir. Egitim alanında büyük işler yapılmıştır.

Birinci Dünya Savaşında Rusya orduları tarafından esir alınmış Türk askerlerinin Türkistan’deki faaliyetleri, özellikle asker Ruzi Çakiruz hakkında, Türkistan halklarının Türkiye’yi Birinci Dünya Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı döneminde maddi, manevi destek göstermeye çalışmaları, Türkiye’nin Rusya, Ukrayna ve Kafkas Sovyet Cumhuriyetleri arasında imzalanan antlaşmaları, Türkistan, Buhara ve Horazm Halk Sovyet Cumhuriyeti Hükûmetleri tarafından Türk ordularının İzmir’deki zaferleri kutlamak için mektuplar ve hediyeler gönderdiği, Buhara ve Türkiye Cumhuriyetleri hükûmetleri tarafından temsilciler tayin edildiği gibi konular, araştırmalar ve arşiv belgeleri incelenerek sonuçlar ortaya konmuştur.

Anahtar Kelimeler: Türkistan cedidleri, kültürel hayat, “Terbiye-yi Etfal”, Türkistan, Orta Asya, Birinci Dünya Savaşı, Ruzi Çakiruz, Mustafa Kemal, Buhara ve Horazm Halk Sovyet Cumhuriyetleri.

ABSTRACT

First World War and Türkistan

The article is devoted to the problems of Türkistan’s jadids influence from Crimea, Kazan and Istanbul’s political, cultural life, relations, modernization in the beginning of 20th century. In this process they noted especiality of Central Asian tradition. By the influence of “Young Turks” in Khiva and Bukhara organized

“Ittikhat and Tarakkiy”, “National Ittikhat”. The devolopment of cultural relations between Ottoman State Central Asian states made contribution intelligence.

(2)

In the period of First World War Turkish military prisoners taken by Russians were Ruzi Chakiruz, Türkistan’s peoples helping to Turkish people in period of First World War, the agreements between Turkey and Russia, Ukraine, Cavcasian Soviet Republics, the letters to Turkey from Türkistan, Bukhara and Khorezm Soviet Republics governments for the victory of Turkish military in İzmir, about, gifts, appointment of embasies between Bukhara and Turkish Republics and other issues have been examined in the article with the scientific researches and archive documents.

Key Words: Türkistan’s jadids, cultural life, “Terbiye-yi Etfal”, Türkistan, of Central Asia, First World War, Ruzi Chakiruz, Mustafa Kemal, Bukhara and Khorezm Soviet Republics.

---

XIX. yüzyılın sonlarında Osmanlı aydınlarının fikrî ve siyasi faaliyetleri Orta Asya’da intelijansa arasında yayginlik kazanmıştır. Türkistan’da cedidliğin yayılanmasında Türkiye’deki içtimai-siyasi, kültürel, ideolojik gayelerde rol oynamıştır. Cedidîlik Hareketi’nin ortaya çıkmasında Kırım ve Kazan’nın tesirini de belirtmek gerekir. İstanbul’da eğitim gören Türkistan aydınlarının bir zümresi Türkiye’deki modern Avrupa yaşamı, kültürü, eğitimi ve teknik gelişmeleri öğrenerek döndüler. Türkistan aydınları bu gelişmeleri ülke kültür, egitim hayatını değiştirmek için uygulama teşebbüsünde bulundular. Bu modernleşme hayata uygunlanırken başka tecrübeler ve mekânlar kopya edilmemiştir. Bunda Türkistan cedidleri Orta Asya’nın özelliklerine geleneklerine dikkat etmiştir.

XX. yüzyılın başlarında Türki halklar medeniyet merkezlerinden birkaçı olan Kırım, Kazan ve İstanbul’da yayımlanmış kitap ve dergiler de Türkistan’da bulunabilirdi. İstanbul’da açılan “Cemiyet-i Hayriye”, “Neşriyat” gibi şirketlerin Türkistan bölümü de teşkil edilmiştir. 1909-1913 yıllarda Istanbul’da Fitrat’in kitapları basılmıştır. XIX. yüzyılın sonlarında Hive hani Muhammed Rahim II (1861-1910) Türk tarihçisi İbrahim Hasan Paşa’nın, Tarih-i Umumi (Bu kitap Özbekistan Cumhuriyeti, Fenler Akademisi, Sarkiyat İlmi Araştırma Enstitüsü’nde bulunmaktadır.) adlı eserini Özbekçeye tercüme etmiştir.

XX. yüzyılın başlarında Türkistan’da, Osmanlı Devleti’ndeki durum çok önemli bir mesele sayılmıştır. Bu mesele, Pazar ve kervansaraylarda halk sohbetinin baş konusu olmuştur. Taşkent ve Buhara’da “Genç Türkler” etkisinde

“İttihat ve Terakki” teskilati “Millî İstiklal”, “Millî İttihat” olarak degistirilmistir (Kasimov, B., 1999: 107). “Genç Türkler” teskilatına mukabil olarak Hiva’da

“Genç Hivalılar”, Buhara’da “Genç Buharalılar” teskil edilmistir. Bu dönemde Orta Asya’da Türkiye’den gelen “Genç Türkler”in üyeleri de bulunuyordu.

Onların bazıları Orta Asya’da yaşamaya başlamıştır (Türkistanskiy Sbornik, T.

544, 123).

(3)

XX. yüzyılın başlarında Orta Asya ve Osmanlılar arasındaki kültürel ilişkiler intelijansanın emeğiyle gelişmiştir. Egitim alanında büyük işler yapılmıştır.

Buharalı Osman Hoca yeni egitim tecrübelerini öğrenmek için İstanbul’a geliyor.

Osman Hoca Buhara’ya gelince Ucul-i Cedid mektebini açmıştır. 1914 yılında bu okulda 200 yakın öğrenci okuduğu bilinmektedir (Umnyakov, I., 1927: 91). Bu dönemde Türkistan’ın başka şehirlerinde de Usul-i Cedid Mektepleri açılmıştır.

Sedriddin Ayni, Osman Hoca, Polat Hoca, Abdurafik Rafi Mahdumler Buhara’da

“Terbiye-yi Etfal Cemiyeti”ni açmıştır. Cemiyet, Türkiye’de okuyan Türkistanlı gençlerini desteklemek amacıyla İstanbul Şubesi’ni teşkil etmiştir. Cemiyet tarafından 1911’lerde İstanbul’a 15 öğrenci, 1912’lerde 30 öğrenci (Kasimov, B., 1994: 74), baska kaynaklara göre, sadece Buhara Emirliği’nden 1910-1913’lerde yetmiş beş (Özbekistan Cumhuriyeti Millî Devlet Arşivi, 461-fond, 1260-is, 82 sayfa), bütün Türkistan’dan 95 öğrenci eğitim almak icin gönderilmiştir (Hâlbayev, S., 2003: 82). 1909’da Münevver Karî, meslek arkadaşları Abdulla Avlanî, Ubaydulla Asadullahocayev, Tospolatbek Norbotabekovlar “Cemiyeti Hayriye”ni teşkil etmişlerdir (Dostkarayev, B., 1998: 149). Munevvar Kari Kazan, Ufa ve Türkiye’ye okullarına öğrencileri de göndermistir. 1913’lerde İstanbul, Kazan, Ufa’da okuyan gençler Buhara’da “Turan”, “Buhara-yi Şerif” gazetelerini yayımlamıştır. Türkistan’da Türkiye’de yayımlanan “Tanin”, “İkdam” gibi gazetelerin okuyucuları bulunmuştur. 1910 yılının Ekim ayından Kokan’lı Ishak Saripov adına “İstanbul Haberleri” gazetesi geliyordu. Yayınlar bu şehirler ortasında medeni, merifi ilişkilerin yaygınlaşmasında bir köprü olmuştur.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Türkistan aydınları rehberliğinde halk Osmanlı Türklerine maddi ve manevi destek gösterdiği hakkında arşiv vesikalarında bilgiler bulunmaktadır. 1912-1913’lerde Balkanlardaki savaşlarda Rusya’nın Osmanlılara siyasi münasebetine cevap olarak Buharalı Haci Corabek, Giyas aksakal, Abdurauf kervanbaşılar tarafindan Osmanlı ordusuna maddi yardım göstermek amacında çok miktarda para toplanarak gönderilmiştir (Razakov, D., 1994: 90). Buhara’da böyle amaçlar için toplanan paralara “tuman” denilmiştir.

1913 yılın Mayıs aylarında İstanbul’dan Hayrettin Efendi Balkan’daki savaşlar hakkındeki gerçekleri anlatmak, Osmanlı Ordusu’nun bazı yabancı gazetelerde yazıldığı gibi kuvvetsiz olmadığını anlatmak için Türkistan’a gelmiştir.

1915’lerde Taşkent’teki Kolizey sinemasında bir film gösterilmiştir. Bu filmi görmek icin Türkistan Genel Valisi Martson (1915-1916)’da gelir. Birinci Dünya Savaşı hakkındaki bu filmde ilk önce Rusya Orduları, sonradan başka devletler gibi Osmanlı Orduları da gösterilir. Ekranda Osmanlı Ordusu gösterilirken burada oturan halk ayağa kalkarak heyacanla alkışlamıştır. Bu hareketi beklemeyen ve kabul edemeyen Türkistan Genel Valisi hemen gitmis ve bu film bir daha tekrar gösterilmemiştir (Oktay, A., 1954: 63). Birinci Dünya Savaşı hakkında “Sadai

(4)

Türkistan”, “Vakit” gazetelerinde Osmanlı ordularının zaferleri hakkında haberler sık sık basılıyordu.

1912’lerde Buhara’da Birinci Dünya Savaşı başlamadan önce Rusya Türkiye’ye savaş açacakmış, diye halk arasında konuşulmuştur. 1912 yılı Ekim ayının başlarında Buhara Genel Müftüsü Fakir Hüseyin Gulam Muhammedov sekiz öğrencisiyle birlikte Istanbul’a buradaki siyasi durumu öğrenmek icin geleceği ve halktan toplanan altmış bin ruble parayı maddi destek için Türkiyeye getirmek üzere Begijan Abdul Gafur Maksum tayin edilmiştir. Fakat Istanbul’daki Buhara Tekkesi Şeyhi Abdulmecid Efendi’yi fikirlerini öğrenmek için beklenmekteydi.

Rusya’nın Buhara’daki siyasi acenliyi arşiv vesikalarında Abdulmecid Efendi Türkistan ülkesine gelmek icin izin istediğini ve o siyasi bir amaç ile gönderildiği hakkında raporlar vardır. Türkistan’daki polis teşkilatları tarafından Türkiye’den ve başka ülkelerden gelen her bir yabancı öğrenilmistir ve Türkistan ülkesine gelebilmeleri için özel bir izin almak zorunda olmuşlardır. Türkistan polis teskilatlarının 8 Haziran 1913’teki belgelerinde İstanbul’dan Osman, Seid, Burhan ve Hayfi efendiler Türkistan’a müslüman halk arasında teşvikat işlerini yapmak icin gelmesi hakkındeki raporları görebiliriz. (Özbekistan Cumhuriyeti Millî Devlet Arşivi. 3-fond, 1-liste, 256-is, 1-sayfa). Hükûmet yabancı ülkelerden gelenleri Türkistan’da görmekten çok rahatsız olmuştur. Türkistanlı’lar Birinci Dünya Savaşında, Kurtuluş Savaşı döneminde de maddi, manevi destek göstermeye çalışmışlardır. 1914 yılının Ocak ayında Belcuvan beyi Cihangirbek tarafından Osmanlı hava orduları için on beş bin ruble toplanarak Saidzade isimli bir görevli ile yollanmıştır (Özbekistan Cumhuriyeti Millî Devlet Arsivi. 3-fond, 2-liste, 253-is, 4-sayfa). Bu gibi işler Fergana’da da yaygınlaşmıştır. 17 Temmuz 1915’ de Andican’da Osmanlı’lara yardıma davet eden yazılar bulunmuştur. Bu hareketleri engellemek için “Ohranka” (Türkistan Bölgesi Muhafaza Bölümü)’nin elemanları her bir evi kontrol etmiştir ve Andican’li Ruzibay Sufiyev’in evinden böyle Osmanlı bayrağı çizilen yazılar bulmuştur. “Ohranka” belgelerinde tehlike ile hükûmeti uyarmak icin yazilan raporları okuyabiliriz: “Taşkent’teki müslüman halklar Osmanlı’lar icin başarısız olan savaşta üzülmektedirler ve Türkiye’ye maddi yardım vermeye çalışmaktadırlar. Taskent’ten kırk bin ruble İstanbul’a gönderilmiştir. Bu işlerin başında Halil Mirvali olduğu bilinmektedir”

(Özbekistan Cumhuriyeti Milli Devlet Arşivi. 461-fond, 2157-is, 15-sayfa). Bu belgeler Buhara, Semarkand, Merv, Kokan ve Taşkent’te Türkiye’ye yardım işleri ile meşgul teşkilatlar hakkında muhim bilgiler vermektedir. Belgeler bu gibi işlerin başında Mirabidbay, Yakuphoca, Umarbay ve Mirkamil Mirmominbayev’lar olduğu hakkında kıymetli bilgileri içermektedir. Türkistan aydınları Türkiye’ye sempatisini açık belli etmek musait olmadığı bir ortamda desteklemeleri kendileri için çok tehlikeliydi.

(5)

1915’in Ocak ayında Buhara’ya emir Alimhan (1910-1920)’ın akrabalarından biri gizlice gelir ve emir onu köşkte kabul etmemiştir. O beş binden fazla Müslümanlar ile birlikte Buhara mescidlerinin birinde Osmanlı’lar için dua etmistir. Cuma namazından sonra Osmanlılar için üç bin ruble toplanmıştır (Özbekistan Cumhuriyeti Millî Devlet Arşivi, 461-fond, 2157-is, 7-sayfa).

1915’in Temmuz aylarında Buhara Emirliği kusbegisi Nizamettin Hocabey kendi yeğenini Istanbul’a çok miktardaki paraları Osmanlı hükûmeti temsilcilerine vermek için göndermeye hazırlanmakta olduğu hakkında arşiv belgeleri bulunmaktadir (Özbekistan Cumhuriyeti Millî Devlet Arşivi, 461-fond, 2166- is, 15-sayfa). Eski şehirde bu işlere ticaretci Musabay, Abdu Alambaev, Kemalcan Bayhoca ve Yoldasbay hacılar rehberlik ederek para toplamaya davet etmiştir. Bu dönemde halkın toplumdaki siyasetten rahatsızlık duydukları açık belli olmuştur.

1914’da Zeki Velidi Togan Buhara emirliğinde ilmî araştırma yapmaya gelir ve burada onu Türkistan’ın her yerinde olduğu gibi Goktas’tada Karluk, Lakay boyları vekilleri çok iyi karşılamıştır. Zeki Velidi Togan “Hatıralar”ında: “Onlar benden yakın zamanlarda Rusya ve Almanya ortasında savaş olacakmış, Osmanlıların savaşta kimin tarafında olacaklarını sordular. Onların siyasetle ilgilendiğine ve çok şey bildiklerine çok şaşırdım” (Zeki Velidi Togan, 1969; 29). Zeki Velidi Togan Buhara’da “Genç Buharalılar” ile de görüşmüştür ve onların okullarındaki toplantılarına katılmıştır ve “Genç Buharalılar” Osmanlılar Almanya tarafında olmayacak gibi fikirleri vermiştir. Rusya İmparatoru II. Nikolay’ın 25 Haziran 1916’daki mardikarlık (savaşın ardındaki işleri yapmak için) hakkındaki fermanı çok çatışma, isyana sebep olmuştur. Türkistan’lılar bu fermana isyan etmiş ve

“biz Osmanlılar ile savaşa geçildiği bir durumda onun düşmanları tarafinda olmayacağız.” gibi fikirleri de açık söylemişlerdir (Oktay, A., 1954: 65) .

1914-1917 yıllarda, Kafkas cephesindeki savaş Osmanlı kuvvetleri için başarısız oldu. Erzurum yakınındaki savaşta sekiz bin Osmanlı askeri esir alınmıştır (Sisov, A., 1998: 578-587).

Birinci Dünya Savaşı esnasında esir alınmış Türk askerleri Türkistanlı’lar gibi savaşın ardındaki işleri yapmıştır. Savaş bitince esir alınmış Türk askerleri Türkiye’ye dönmek için Rusya’nın şehirlerinden Orta Asya’ya gelmiştir. Bu askerler arasında birçok iyi eğitim görmüş de vardı. Onlar bir süre Taşkent, Fergana, Andican, Semarkand, Hive, Buhara, Taşkent’teki okullarda öğretmenlik yapmıştır. Bu gibi askerlerden biri, Ruzi Çakiruz’dur. Ruzi Çakiruz Kafkas’taki harpte esir alınmıştır ve Krasnoyarsk’a esirler kampına gönderilmiştir. O buradan kaçarak Türkistan’a gelir ve burada bir kaç sene öğretmenlik yapar (Ruzi Çakiruz, 1997: 204).

(6)

Ruzi Çakiruz Türkiye’ye geldikten sonra Türkistan’daki hayatı hakkında hatıralar yazmıstır. Ruzi Çakiruz’un “Hatıralar”ı 1918-1823’lerde Türkistan’daki siyasi hayat ve esir alınmış Türk askerlerinin hayatı hakkındaki çok kıymetli bilgileri içermektedir. Ruzi Çakiruz 1918 yılının başlarında Taşkent’te gelir ve burada aynı kısmetli Ziya Bey, Haydar Şevki, yüzbaşı Galip Bey, Şükrü Bey, Süleyman Sami ve assubay Said Ahrariler ile tanışmıştır.

Ruzi Çakiruz Taskent’te; Haydar Sevki 1-Namune, yüzbaşı Galip Bey 6-Turan, Yüzbaşı Şükrü Bey 2-Muhtariat, Assubay Seid Ahrari 10-İfan okullarında, Seid Cemal Buhara’da Farabi müzik okulunda çalıştığını yazmıştır. Ruzi Çakiruz

“Hatıralar”ında esirlikte birlikte olduğu arkadaşları hakkında detaylı bilgiler veriyor. Ruzi Çakiruz esirlikte birlikte kaçtığı Mehmet Avgustos ile sonradan Tiflis’teki Türkiye elçiliğinde görüşür. Ruzi Çakiruz’un yazdığına göre, Mehmet Avgustos Taskent’te hastalanmıştır ve iyileştikten sonra yolculuğunu devam ettirmek zorunda kalıyor. İyileşince Askabat yolunun kapandığı haberini öğrenir.

Neticede Mehmet Avgustos Taskent’teki 6-Turan okulunda, sonradan ise Farabi müzik okulunda, Carcoy’de öğretmenleri hazırlama kurslarında çalışıyor.

Ahmet Zeki Velidi “Hatıralar”ında esir alınmış Türk askerleri hakkında:

“Starlitamak’a (1919-1922’lerdeki Başkirdistan Muhtar Cumhuriyeti’nin başkenti) geldiğinden sonra esir alınmış Türk askerleri problemi ortaya çıktı.

Sibir’den gelen bu askerler Ufa ve Samara şehirleri arasında toplanmış ve bizden vatanlarına dönmeleri için yardım etmemizi sordular. Ben kendi ihtiyacım icin lazım diyerek her birinde yüz yirmi yer olan iki vagon aldım. Bu vagonlada Türk askerlerini Taşkent ve Astrahan şehirlerine göndermeye yardım ettim.” diye yazıyor (Zeki Velidi Togan,1997: 70).

Ruzi Çakiruz Türkistan’da seksene yakın esir Türk askerleri olduğunu yazıyor (Bizim arşivde bulduğumuz bir fotorafta yirmiden fazla askerler bulunuyor). Ruzi Çakiruz Türkistan halkının açık yüz ile kabul ettiklerini ve her zaman yardımcı olduğunu belirtmektedir. Ruzi Çakiruz Munevvar Kari hakkında saygı ile anıyor.

Munevvar Kari Ruzi Çakiruz hasta olduğunda Çimkent’e gidip mualece alması icin maddi yardım ettimiştir.

1921 yılının sonlarında Buhara’ya gelen Anver Paşa Sitorai Mohi Hoca köşkünde Türkistan’daki Türk askerleri ile görüşmüştür. Ruzi Çakiruz’un yazdığına göre, Enver Paşa askerlerden nerede esir alındığı ve Türkistan’a gelmelerinin sebeplerini sormuştur. Enver Paşa kendisinin Türkistan’daki amacı hakkında da söylemistir. Ruzi Çakiruz’un Envar Paşa’nin Eylul 1920’de Bakü’deki Şark Halklarının I- Sempozumuna katıldığı, Buraha Halk Sovyet Cumhuriyeti ve Türkiye arasındeki ilişkiler hakkında anlattığı kısımlar çok muhimdir.

(7)

1923’ lerde Carcoy Rus Harb Okulunda Türk askerleri ders vermiştir. Ahmet Zeki Velidi “Hatıralar” ında: “Hivede Türkiyeli askerler vardır. Rahlavan Niyaz (Pahlavanniyoz Hoci Yusupov [1861-1936])-Horazm Halk Sovet Cumhuriyeti Hazirlar Kengesi Baskani) hükûmeti bu askerlerin yardımıyla Taskent’te harb okulunu açmıstır. Üskudar’lı Rıdvan Bey ile Hasan Beyler bu okulun başkanları oldular. Bu okulda yüze yakın Özbek okudu. Moskov temsilcisi Safonov (Fergana cebhesi baş komutanı olan MSafonov 19 Eylul 1920’ de Horazm Halk Sovyet Cumhuriyeti’nin Rusya temsilcisi olarak tayin edilmiştir.) Türk askerlerininin çalışmalarını istememiş ve okulu kapatmaya calışmıştır.

Burada tanıştığım askerler Istanbul’da vatanlarına dönünce bana cok saygı gösterdiler. Bu gibi askerler mesela Ali Rıza Bey Türkistan’da polis mahkemesini açmaya emeği geçmiştir.” diye yazıyor.(Zeki Velidi Togan,1997: 96-100).

Ahmet Zeki Velidi “Hatıralar”ı Türk askerleri hakkında çok kıymetli bilgileri içermektedir. Türk askeri Ömer Bey’in kendisine yardımı, Ali Rıza’nın Enver Paşa’dan bir kaç defa mektuplar getirdiğini anlattığı bölümler çok muhimdir.

Türk albayı Ali Rıza Efendi Buhara Halk Sovyet Cumhuriyeti’nde polis başkanı olmuştur.

1917-1923’ lerde Rusya’nın büyük şehirlerinde Türk askerlerini karşılamak mümkündü. Mayıs 1917’de Bütün Rusya Müslümanları Birinci Kongresi oluyor.

1912 yılının Haziran ayında Nicniy Novgorod müslümanları Bütün Rusya Müslümanları İcrai Kurumuna şehirlerindeki esir Türk askerlerinin zor durumu hakkında mektup yazmıştır. Mektupta Rusya tarafından Kafkas cephesinde esir alınmış Türk askerleri zor bir durumda esirler kampında saklandığı hakkında yazılmıştır. Nicniy Novgorod esirler kampında beş yüze yakın esir olmuştur.

Burada kar;ila;ilan zorluklardan, hastalıklardan iki yüze yakın esir vefat etmiştir.

Nicniy Novgorod şehrindeki Müslümanlar kendileri de zor bir durumda yaşadığına rağmen, yardım etmeye devam ettiği, esirler arasında doksan yaşındaki bir ihtiyar asker olduğu belirtilmiştir (Faizov, C, 2003: 181-187). Nicniy Novgorod Müslümanları kurulu Osmanlı hükûmeti ile görüşerek bu askerleri değiştirme yollarını konuşmak gerektiği ve bu esir askerleri buradaki soğuk havaya alışmamıs olduğu için onları iklimi sıcak olan şehirlere yerleştirmek gerektiği tekliflerinde bulunmuştur. Bu tekliflerin gerçekleştirilmesi Türk askerleri için çok muhimdir.

Bu hareketler insanlık bakımından da ayrı bir önem taşımaktadır.

Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya tarafından esir alınmış Türk askerleri Türkistan içtimai\ siyasi ve medenî hayatındaki faaliyeteri ile önemli roller oynamıştır. Türk askerleri Türkistanlılar tarafindan sıcak karşılanmıştır ve bu tabii bir münasebet olarak kabul edilebilmiştir.

(8)

Ittifak Devletleri savaşı kaybettigini kabul ederek İtilaf devletlerinden mutareke istediler. Savaşı kaybeden hükûmet ve Sadrazam Talat Paşa istifa etti ve Ittihatçi siyasi liderler Türkiye’yi terk ettiler.

İngilizler 16 Mart 1920’de Istanbul’u isgal ettiler. Osmanlıların başkenti muttefiklerin askerî yönetimine alındı. Bir İngiliz Birliği “Meclisi Mebusan” denen Türk İmparatorluk Millet Meclisini bastılar. Bir çok milletvekilleri Ankara’da toplandılar. 23 Nisan 1920 günü Ankara’da “Türkiye Büyük Millet Meclisi” adı altında toplanarak Mustafa Kemal Paşa’yı başkan seçtiler.

1920 yılının Mayıs ayında Semarkant’ta basılan “Mehnatkaslar tovusi”

(İsçiler Sesi) gazetesinde İngiltere tarafından İstanbul isgali Türkistan halklarının protesto etmelerine sebep olduğunu ve hükûmetten halkın Türk kardeşlerine yardım vermelerini bildirdiği hakkındaki makale basılmıştır. Türkistan Halk Üniversitesinde tertiplenen mitingde Türkiye’yi destekleyeceğini ve İstanbul işgalini protesto ettiği bildirilmiştir. Mitingde Türkiye’ye maddi yardim için para toplamak amacı ile beş kişiden oluşan vekiller seçilmiştir (Babahodcayev, A,H., 1961: 26).

20 Haziran 1921 (Bazı araştırmacılar 15 Haziran olduğunu yazmaktadırlar.

Bunun hakkında bakın 12 : Boltabayev, H, 1991: 137)’de Buhara Halk Sovyet Cumhuriyeti Nazirleri Kurumu ve Dış İşleri Bakanlığı tarafından Türkiye Dışişleri Bakanlığına bir mektup yazılmıştır. Mektupta Anadolu Hükûmeti ve Buhara Halk Sovyet Cumhuriyeti arasındaki elçilik ilişkilerinin iyileşeceğine hizmet edecek elçileri tayin etmek hakkındaki sözleşmeyi imzalamak teklif edilmiştir. Mektupta:

“Buhara halkı ve hükûmeti cesaretli, milletperver Türk halkını alkışlıyor ve sizleri Buhara’da görmekten cok memnun oluruz.” diye yazılmıştır. Bu mektupa cevap olarak 4 Ocak 1922’da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Buhara’ya Fahri Paşa temsilci olarak tayin edilmiştir. (Özbekistan Cumhuriyeti Millî Devlet Arsivi, 48-fond, 124-is, 3-sayfa).

Buna cevap olarak Buhara Halk Sovyet Cumhuriyeti Hükûmeti tarafından Türkiye’ye Kurtuluş Savaşın’da zafer ve Türk ordularına hayranlığını iletmek icin Ankara’ya vekiller gönderildiği hakkında “Buhara ahbori” (Buhara haberleri) gazetesinin 4 Nisan (1922) sayısında haber basılmıştır. Buhara vekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal tarafından kabul edilmiştir.

Buhara vekilleri Kurtuluş Savaşında Türk ordularına başarılar dilemiştir ve hediye olarak iki tane kılıç ve başka hediyeler getirmiştir. Kılıçların biri Mustafa Kemal’a ikincisi İzmir’i Yunanistan’dan geri alan ve şehire birinci olarak giren ordu kumandanı içindi. Mustafa Kemal hediyeler için teşekkür eder ve “Kurtuluş Savaşı’nda zaferli ordularımız bu kılıçlar ile yeni büyük zaferler kazanacaktır.”

demiştir (Babahodcayev, A, H, 1961: 27).

(9)

Türkiye Hükûmeti kendi imkânları ile Millî Mücadele’yi sürdürmesinin müm- kün olmadığını bilmekteydi. Kurtuluş Savaşı döneminde Rusya hükûmeti Orta Asya Cumhuriyetleri ve Türkiye ortasındaki ilişkilere engel olmamıştır. Çünkü Sovyetler bu dönemde Türkiye ile iyi ilişkileri sağlamıştır. Rusya Sovyet Fede- ratif Sosyalist Cumhuriyeti’nden İlk Yardım Partisi 22 Eylül 1920’de Trabzon’a ulaştı (Sıtkı Aydınel, 1998; 386). 16 Mart 1921’de Moskova Antlaşması imzalan- dı ve Türkiye’nin elçisi olarak Ali Fuad Paşa, Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti elçisi olarak Nasarenu tayin edildi. 26 Eylül 1921’de Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti aracılığı ile “Türkiye ve Kafkas Cumhuriyetleri arasında dostluk hakkında andlaşma” imzalandı. 4 Ocak 1922’de Ukrayna ile de andlaşma imzalanmıştır. M. Frunze Ukrayna’nın Türkiye’deki elçisi olarak tayin edilmiştir. Bu antlaşma imzalandığından sonra Türkiye Ukrayna’dan 100 bin yivli tüfek, 100 bin kutu fisek, 3500 tane tüfek, 500 bin mermi istemiştir (Kuznesova S, 1961: 73).

Türkistan halkları tarafından toplanan altınlar Moskova’da ruble olarak basıl- mış ve Eylül 1920-Mayıs 1922 tarihine kadar on bir milyon ruble (Tahir Kahhar bunun on bir milyon değil, 100 milyon olduğunu belirtmektedir. Ona göre 89 milyon ruble gönderilmeden Moskov’da kalmıstır. Bunun hakkında bakınız: Ta- hir Kahhar, 1994: 13) gönderilmiştir. Türkistan’da toplanan paralar Moskov ara- cılığında Türkiye’ye gönderilmiştir. Sovyet dönemi tarihçileri “Rusya hükûmeti Türkiye’ye on milyon altın ruble ve top, fişek gibi silahlar gönderdiği“ hakkında yazmışlardır (Samsuddinov, A,M, 1961: 14).

9 Eylül 1922’de İzmir Türkiye orduları tarafından kurtarılmıştır. 6 Ekim 1922’

de Türkistan Muhtar Sovyet Cumhuriyeti, 12 Ekim 1922’ de Buhara Halk Sovyet Cumhuriyeti, 16 Ekimde Horazm Halk Sovyet Cumhuriyeti hükûmetleri tarafından Türk ordularının İzmir’deki zaferlerini kutlamak için mektuplar gönderilmiş ve mitingler düzenlenmiştir.

11 Ekim 1922’de Mudanya Mütarekesi savaşa son verdi ve iki dönemde aylarca süren müzakerelerden sonra Türkiye ile savaşan devletlerarasında 24 Temmuz 1923’ te Lozan Muahedesi imzalandı.

Buhara Halk Sovyet Cumhuriyeti Nazırlar Kurulu Başkanı Ata Hocayev tara- fından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal’a yazdığı kutlama mektubunda: “Buhara Hükûmeti beş milyon Halkı adına iki senedir devam eden Kurtuluş Savaşındaki büyük tarihi zaferi ile yenilmez Türk ordularını içten kut- luyoruz. 12 Ekimde (1922 yıl) Buhara halkı ve hükûmeti tarafından Türk ordu- larının zaferini kutlamak için miting düzenlendi. Minarai Kalan mescidinde ise Kurtuluş Savaşında gazi olan vatanın sevgili oğulları hatırasına dua edildi. Buhara halkı savaşın sona ermesini çok istemiştir ve Türk ordularının zafer kazanacak-

(10)

larına hep inanmıştır”- denilmiştir (Özbekistan Cumhuriyeti Millî Devlet Arşivi.

48-fond, 81-is, 248-sayfa). Bu telegraf Türkiye Büyük Millet Meclisi milletve- killeri tarafindan okunmuştur ve sıcak karşılanmıştır. Doktor Adnan tarafından cevap mektubu hazırlanmıştır ve Buhara Halk Sovyet Cumhuriyeti Hükûmeti ve halkına manevi destek için teşekkür edilmiştir. “Buhara ahbori” gazetesinde bu konuda haber basılmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesine Türkistan halkları çok sevinmiştir.

XX. yüzyılın başlarında Türkiye’nin siyasi havası, fikrî ve siyasi faaliyetleri Türkistan intelijansasi olan cedidleri cok etkiledi. Türkistan ve Türkiye arasındaki basın ve yayın, eğitim faaliyetlerinin artması bu ilişkilerde önemli rol oynamıştır.

İntelijansa arasında modern Avrupa yaşam hayatını, kültürü, eğitimi, teknik gelişmeleri öğrenmek yaygınlık kazandı.

Türkistan Halkları Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’ye maddi ve manevi destek verdi. Türkistan İntelijansasının bu gibi yoğun faaliyetleri ortadaki ilişkilerin gelişmesinde önemli rol oynamıştır ve halk tarafından bu faaliyetler olumlu desteklenmiştir. Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya tarafından esir alınmış Türk askerleri de Türkistan Halkları tarafından sıcak karşılanmıştır. Türkiye Kurtuluş Savaşı’nda Türkistan, Buhara ve Horazm Halk Sovyet Cumhuriyeti Hükûmetleri ve halkı tarafindan maddi ve manevi desteklenmiştir.

KAYNAKÇA

Aydinel Sıtkı, (1998), “Atatürkçülükte ulusal hedefler”. Prof.Dr.Fahir Armaoğlu özel sayısı. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi. Cilt XIV, Sayi 41, s.385-386.

Babahodcayev, A. H., (1961) “Srednaya Aziya i Tursiya v Godi Osvoboditelnoy borbi tureskogo naroda protiv intervensii Antanti”, Obseestvenniye Nauki v Uzbekistane, Sayı: 12. s.20-29

Boltabayev, H., (1991), “Talabni kondirmagan inkilob”, Sark Yulduzi, Sayı:

1. s.131-139.

Çıkaran, Y. T (Yazan).-Oktay, A., (1954), Türkistan’da Turkcilik ve Halkcilik. Istanbul: s.62-63.

Dalimov, U., (2006), Türkistan’da Cedid Mektebleri, Taskent: Universitet.

170 s.

Dostkarayev, B., (1998), “Türkistan cedidlerinin yirik siymosi”, Cahon adabiyoti, 3, s.146-150.

Faizov, C., (2003) “Pismo Musulman Nicniy Novgorodo ispolkomu bserossiyskogo musulmanskogo soveta o bedstvennom polocenii tureskih plennih

(11)

v Nicegorodskom lagere”. Ot Istanbula do Moskvi. Sbornik statey v cest 100-letiya professora A..F.Millera. Moskva: Muravey. s.181-187.

Hâlbayev, S., (2003), Milli Universitetning Tarihi Yıldızları va Taşkil Topisi. Taskent: Sark: 84 s.

Kahhar Tahir, (1994), Hür Türkistan icin. Taskent: Colpan: 112 s.

Kasimov, B., (1999), “XX asr bosida cadid adabiyoti va tarihiy hodisalar”, Davriy toplam 1, Cadidcilik: islohat, yangilanis, mustakillik va tarakkiyot ucun kuras. s.104-117.

Kasimov, B.,(1994), Maslakdoslar. Taskent: Sark: 155s.

Kuznesova S., (1961), Ustonovleniya sovetsko-tureskiye otnoseniye.

Moskva: s.72-73.

Ozbekistan Cumhuriyeti Milli Devlet Arsivi. 3-fond, 2-liste, 253-is, 3-sayfa:

1-liste 256-is, 1-sayfa.

Ozbekistan Cumhuriyeti Milli Devlet Arsivi.48-fond, 81-is, 248-sayfa: 124-is, 3-sayfa.

Ozbekistan Cumhuriyeti Milli Devlet Arsivi. 461- fond, 1260-is, 82 sayfa:

1746-is, 20-sayfa: 2157-is, 7-sayfa: 2157-is, 7-sayfa.

Ruzi Çakiruz.,(1997), “Yuragimga yakin gosalar”. R.Seripov tercimesi. Cahon adabiyoti. 5. s.196-205

Razakov, D., (1994), Buhoro honligining taski savdo alokaları. Tarih fanları nomzodlik dissertasiyasi.Taskent: 120 s.

Samsuddinov, A,M., (1961), Tureskaya respublika. Moskva: IVL: 94 s.

Sisov, A., (1998), Kavkazskiy front //Pervaya mirovaya voyna: Prolog XX veka. Moskva: s. 578-587.

Togan, Zeki Velidi.,(1997), Bolinganni bori yer. Taskent: Adolat: 278 s.

---, (1969), Hatıralar. Istanbul: 20-29 s.

Türkistanskiy sbornik. T.544, s.122-123.

Umnyakov, I., (1927) “K istory novometodnoy skoli v Buhare”, Byuletten SAGU, sayi 16, s.81-95.

(12)

Referanslar

Benzer Belgeler

The mechanisms responsible for the protective effect of cyclosporine on the lung injury induced by phorbol may be related to an attenuation of oxygen radical production with

Peşte’ye veya Peşte ile Viyana arasında bulunan orta kısımdaki bir istasyona giden yolcunun muayeneleri Peşte’de gerçekleştirilecektir. Viyana’ya veya Viyana

Bu çalışmada, Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında Türk kadını algısı, şarkiyatçı ve milliyetçi söylem içerisinde incelenip karşılaştırılacak, savaş

Daha sonraki dönemlerde epileptik nöbetler ortaya çıkabilir, elektroensefalografide (EEG) daha sık olarak temporal bölgede veya pariyetal bölgede diken dalga ve keskin yavaş

• BOLŞEVİK DEVRİMİ RUSYA SAVAŞTAN ÇIKIYOR. • YUNANİSTAN

Bu konu incelenirken Türk esirlerin savaş şartları içerisinde, diğer devletlerin esirlerine oranla daha ağır koşullar altında yaşadığı ancak buna rağmen

Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkezî Komitesi, düşmana karşı koymak için Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin daha fazla katkı sağlamasına karar verdi....

İstanbul’un iaşe sorununu çözmek amacıyla hükümet tarafından bazı gıda maddelerinin yasaklanması, Anadolu’dan zahire getirilmesi, yurtdışından zahire