• Sonuç bulunamadı

Suriye deki son olaylar ve gelişmeler...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Suriye deki son olaylar ve gelişmeler..."

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Suriye’deki son olaylar ve gelişmeler...

“ABD ve müttefiklerinin gönlünden geçen senaryolar kesinlikle gerçekleşmeyecektir.”

Aydınlık Gazetesinin eski dış politika ve strateji yazarı değerli dostumuz Mehmet Ali Güller kendi internet sitesinde “İncirlik merkezli kara harekâtı” başlıklı bir makale yayınladı.[1]

Suriye ile ilgili yakın gelişmeleri sıralayan Güller yazısında 6 madde halinde şu tespitleri yapmaktadır:

“KARA HAREKATI HAZIRLIKLARI

Davutoğlu‘nun bu açıklaması sürpriz değil. Üç gün önce “ABD çevreliyor, Rusya yarıyor” başlıklı makalemizde bazı olguları sıralayarak, “ABD’nin TSK’yi kara gücü yapma hedefine” dikkat çekmiştik.

Yenilerini de ekleyerek anımsayalım:

1)- ABD İncirlik’e yığınak yapıyor. Pentagon son 10 günde üsse bir düzine “tank katili” olarak bilinen A-10 uçağı ve 6 adet F-15C gönderdi. Rus Su-30 uçaklarına karşı olduğu belirtilen F-15C’lerden daha da geleceği söyleniyor.

Ekim ayı başında kamuoyuna yansıyan “İncirlik’in yanına 2,500 kişilik patriot kasabası kuruluyor”

başlıklı haberleri, bu yığınağın hazırlığı olarak anımsayalım.

2)- Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar İncirlik Üssü’nü ziyaret etti ve ABD’li askerlerden bilgi aldı, onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.

Org. Akar, geçen hafta da ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass‘ı Genelkurmay Karargâhı’nda kabul etmişti.

Diğer yandan ABD’nin IŞİD’le Mücadele Özel Koordinatörü Brett McGurk da geçen hafta Ankara’daydı ve içeriği açıklanmayan bir dizi temasta bulundu.

3)- Pentagon Suriyeli muhalifleri koordine etmek için geçen hafta 50 kişilik bir özel harekat birliği göndermişti. ABD Savunma Bakanı Ashton Carter Suriye’nin kuzeyine ek asker gönderilebileceğini açıkladı. (Bu arada Irak Savunma Bakanlığı Kürtlere silah taşıyan iki uçağın bir süre alıkonulduktan sonra Türkiye ve Katar’daki üslerine kargolarıyla birlikte geri gönderildiğini açıkladı. Uçaklarda Kuzey Irak’ta görev yapan İsveç ve Kanada askerlerine ait malzemeler olduğu belirtildi.)

4)- ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda konuşan ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Victoria Nuland “IŞİD’e karşı Suriye’nin kuzeyinde Türkiye ile işbirliğini hızlandırdık” dedi. Nuland bu işbirliği sayesinde Suriye’nin kuzeyinde siviller için Esad ve IŞİD’in bulunmadığı bir alan oluşturabileceklerini belirtti.

5)- Erbil’de Barzani‘yi ziyaret eden Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu “IŞİD’e karşı askeri olarak harekete geçme planımız var” dedi.

6)- Ve tüm bu hazırlıkların ardından da Davutoğlu kara harekatı konusunda yeşil ışık yaktı. Davutoğlu konuşmasında, ABD’den PYD’ye değil, Barzani‘nin Peşmergesine silah vermesini de istedi!”

Bu gelişmeler ışığında Güller özetle; Hükümetin ABD liderliğindeki koalisyonla beraber Suriye’nin kuzeyinde Esad ve IŞİD’in olmayacağı bir güvenli bölge kurmak için kara harekâtı düzenlemeye karar verdiğini

[1] : İncirlik merkezli kara harekatı, Mehmet Ali Güller, 10.11.2015, http://mehmetaliguller.com/

(2)

açıklayarak, bunun Rusya’ya karşı duracağını ve bu başarı ile iç politikada ise Cumhurbaşkanı R. T.

Erdoğan’ın “açılıma” devam ederek, referandum ile Başkanlığı kapacağını vurgulamaktadır. Güller yazısında

“7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki sürecin ana hedefi işte bu tabloydu. Sadece PKK’ye operasyonlara bakarak diğer gelişmeler yok sayıldı; İncirlik Mutabakatı önemsenmedi, Açılım’ın ilelebet bittiği varsayıldı, Erdoğan’ın Batı’ya karşı konumlandığı sanıldı…” diyerek isim vermese de TSK’nın hava ve yurtiçi güvenlik harekâtıyla PKK’nın belini kırmasının, bazı çervelerce “ Saray değil, Vatan savaşı” şeklinde değerlendirmesinin yanlış olduğunu imâ etmektedir.

Güller’in yazısındaki tespit ve yorumun tamamına katıldığımı belirtir, ayrıca konu hakkındaki ek bilgilerimi ve görüşlerimi ifade etmek isterim:

Suriye’deki askeri durum :

Rusya’nın Suriye’deki askeri yığınağı ile Eylül sonunda başlattığı hava harekâtı ve Hizbullah ve İran askerlerinin desteği ile Suriye ordusunun Hama, Humus ve Halep’e doğru gelişen başarılı ilerleyişi nedeniyle Hükümet güçleri ile isyancıların kontrol ettikleri alanlarda değişiklikler olmakta, Kasım ayı başındaki durumu gösteren aşağıdaki haritada Suriye ordusunun hakim olduğu alanlar artmaktadır.

Harita No: 1

http://www.tarihiolaylar.com/gundem/suriye-nin-son-durumu-ne-hangi-sehir-hangi-orgutun-elinde-iste-suriye-nin-son-durum-haritasi-628

Suriye’deki Rusya askeri varlığı

Eylül ayı başından itibaren Hatay’ın 50 km güneyinde bulunan Lazkiye El-Esad Uluslararası havaalanına (Hmeimim hava üssü) inmeye başlayan Rus AN-124 Condor ağır nakliye uçakları, helikopterler ve diğer malzemeleri taşırken, savaş uçakları ise İran-Irak üzerinden Suriye’ye ulaştılar. Ayrıca Rus hava yığınaklanmasının çevre güvenliğini sağlayacak zırhlı birlikler, radarlar, hava savunma füzeleri ile mühimmat

(3)

ve ikmal-bakım malzemeleri Rusya Karadeniz filosuna bağlı askeri nakliye gemileri tarafından Lazkiye ve Tartus limanlarına taşındı. Rusya hava kuvvetleri altyapını hızla geliştirdikleri Hmeimim hava üssüne konuşlandılar.

Suriye’de bulunan Rus kuvvetlerinin bileşimi yaklaşık olarak şöyle tanımlanmaktadır:

Rus hava platformları ve bombaları

Suriye’deki Rus savaş uçağı filosu, Rus havacılığının son model gelişmiş uçaklarından farklı amaçlarla kullanılabilecek bir karışım şeklinde düzenlenmiştir[2].

Uçaklar Adet Max.

irtifa, km

Max.

Hız, km/sa

Max.

Hız, Mach

Menzil,

km Nato Kod İsmi

Su-24M2 12 11 1.315 1,35 615 Fencer-D, Eskrimci Su-25SM 8 7 950 0,85 1.000 Frogfoot, Kurbağa Bacağı Su-25UBM 4 7 950 0,85 1.000 Frogfoot, eğitim-istihbarat

Su-34S 6 15 1.900 1,8 4.000 Fullback, Hücumda Zayıf, avcı-bombardman

[2] : http://warontherocks.com/2015/10/russias-arsenal-in-syria-what-do-we-know/

(4)

Su-30SM 4 17 2.120 2,0 3.000 Flanker, Kanat Koruyucu, çok amaçlı uçak

Mi-24 12+ 4,5 345 450 Hind, Artçı, Alçak irtifa hücum helikopteri

Bu listedeki ilk 4 grupta bulunanlar taktik bomdardman ve kara hedeflerine hücumda etkin uçaklar olup, diğerleri (Su-30SM) muhtemelen bölgedeki diğer ülke uçaklarına karşı hava koruması sağlayacaklardır. En az 12 adet olan Mi-24 alçak irtifa helikopterleri ise kara hedeflerine karşı müessirdir.

Bunlardan Su-30SM model uçakların Pugachev Cobra manevrası[a] kabiliyeti vardır ve bu nedenle yakın mesafe hava savaşlarında diğer uçaklara kıyasla çok büyük bir üstünlük sağlar.

Rusya, bu hava kuvvetini GPS/Glonass[3] güdümlü KAB-500S ve lazer-güdümlü Kh-25ML füzeleri ile güdümsüz serbest düşen çeşitli OFAB 250-270 bombaları ve beton delici BETAB-M ve düşman araç ve tanklarına karşı kullanılan RBK-500-SPBE-D misket bombaları gibi mühimmat ile techiz etmiştir.

Türkiye’deki ABD hava platformları

2015 Temmuz ayı başlarında Türk ve ABD Dışişleri yetkilileri arasında imzalandığı belirtilen İncirlik Mutabakatı isimli bir belgeye dayanarak, İncirlik ve Diyarbakır hava üsleri ABD uçaklarının ve askerlerinin kullanımına açılmıştır. Ancak anılan mutabakat metni açıklanmamış olup, ortada olduğu hakkında da şüpheler bulunmaktadır[4]. Anayasanın 92. Maddesine göre,

“ülkeye yabancı asker çağırmak” TBMM izin ve onayına tabidir. TBMM onayına böyle bir mutabakat sunulmamış, gerekli izin alınmamıştır. Bu bir Anayasa suçudur.

Bu suç işlenerek, İncirlik üssüne 2011 yılında Irak’tan tahliye edilerek getirilen 4 adet silahsız Predator tipi İHA’lara ek olarak ABD’ye ait 6 adet F-16, 12 adet A-10, kısa süre önce Predatorların silahlı versiyonu olan, sayısı belirsiz MQ-9 Reaper[5] tipi İHA’lar da gelmiştir.

ABD, İncirlik’teki F-16’ları geri çekerek, 20 Ekim dolayında bunların yerine kara harekâtında

“tank avcısı” olarak kullanılan A-10 tipi 12 adet uçak konuşlandırmıştır[6]. Bu A-10’ların varlığı, Suriye’nin kuzeyine ABD’nin kara gücü olarak sürülmek istenen Türk Ordusunun bir kara harekâtına mecbur bırakılacağının bir karinesidir.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’dan sözcü Peter Cook İncirlik hava üssüne gönderilen F-15C savaş uçaklarını Türkiye’nin talep ettiğini açıkladığı basın toplantısında, “geçen cuma Türkiye’nin İncirlik Üssü’ne konuşlandırılan 6 adet F-15C savaş uçağının, NATO müttefiki Türkiye’nin kendi hava sahasını korumak için bulunduğu talebi karşılamak üzere gönderildiği” belirtmiştir[7].

[3] : Glonass: Küresel konumlandırma uydu sistemi (Globalnaya navigatsionnaya sputnikovaya sistema), https://tr.wikipedia.org/wiki/GLONASS

[4] : İncirlik Mutabakatının stratejik sonuçları, Cahit Armağan Dilek, 21. Yüzyıl Enstitüsü,

http://www.21yyte.org/tr/arastirma/milli-guvenlik-ve-dis-politika-arastirmalari-merkezi/2015/08/05/8264/incirlik- mutabakatinin-stratejik-sonuclari

[5] : http://www.haberturk.com/gundem/haber/1111644-incirlikteki-silahli-abd-ihalari-operasyona-basladi [6] : http://www.hurriyet.com.tr/incirlikte-f-16larin-yerini-tank-avcisi-a-10lara-birakti-40004618

[7] : http://www.hurriyet.com.tr/turkiye-istedi-f-15leri-gonderdik-40012506

(5)

Irak’ın işgali sırasında yapılan hava savaşlarında hiç kayıp vermediği bilinen bu F-15C tipi uçakların, özellikle Rusya’nın Suriye’de bulunan üstün kabiliyetli Su-30SM savaş uçaklarının dengelenmesini amaçladığı kolaylıkla görülmektedir.

Uçaklar Adet Max.

irtifa, km Max. Hız,

km/sa Max. Hız,

Mach Menzil,

km Görev

F4-2000 TC Hv. K.K. 18,3 2.370 2,23 1.360 Avcı bombardman

F-16 TC Hv. K.K. 15,24 2.175 2,05 1.000 Avcı bombardman

F-15C, ABD 6+6 19,8 2.650 2,5 1.450 Av-av önleme

A-10 ABD 12 Tank avcısı

Rusya kara birimleri

Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığını korumak için bir Pantsir-S1[b] hava savunma sistemi, bir düzine dolayında muhtemelen T-90A tankı, deniz piyadeleri ve Tartus deniz üssünü genişletmek ve gerçek rıhtım inşaatı bitene kadar kullanılacak olan bir yüzer rıhtım inşaası için en az 1.700 askeri personel yolladığı bilinmektedir.

Rusya deniz gücü

Rusya’nın Karadeniz Filosu tarafından yönlendirilen Akdeniz filosu Suriye sahilleri için çok geniş bir hava savunması sağlamaktadır. Bu Akdeniz filosu, dönüşümlü olarak görev yapan, dört adet suüstü savaş gemisi ve çeşitli çıkartma, destek ve istihbarat olmak üzere ortalama 10 gemiden oluşmaktadır. Her ne kadar yaşlanmış olsa da Slava (zafer) sınıfı Moskva füze kruvazörü[8] deniz tipi S-300[c] hava savunma füzeleri de taşıyan bu gemi tek başına, Akdeniz filosunun savaş kapasitesinin ve ateş gücünün büyük bölümünü sağlamaktadır.

Diğer savaş gemileri ise Project 61 sınıfı (Nato kod ismi Kashin sınıfı) Smetlivy destroyeri, Project 1135 Burevestnik sınıfı (Nato kod ismi Krivak sınıfı) Ladny ve Pitlivy firkateynleridir[9].

Bu arada Suriye’deki Rusya askeri harekâtına, Rusya’nın Hazar Denizi filotillasındaki Buyan-M sınıfı korvetleri ve Gepard sınıfı fırkateynleri de 7 Ekim’de Suriye’deki kara hedeflerine atttıkları Kalibr-NK (3M- 14T)[d] seyir füzeleri ile katılmıştır. Bu gemilerden atılan 26 adet füze Suriye’deki hedeflerini tam isabetle vurması üzerine ABD uçak gemisi Theodore Roosevelt uçak gemisi, Basra Körfezini terk ederek, Rus seyir füzelerinin menzili dışına Hindistan açıklarına çekilmiştir[10].

Ayrıca Rusya’nın Suriye’ye, ABD ve diğer batılı koalisyon uçakları (Türk savaş uçakları da dahil), insansız hava araçları ve AWACS uçaklarına karşı çok etkili olan; radarlarını körleştirip, telsizlerini sağırlaştıran Krasukha-4[e] modeli ileri teknoloji ürünü çok gelişmiş geniş bant elektronik savaş teçhizatı yerleştirdiği bilinmektedir.

Muhtemel yakın gelişmeler

[8] : Ayrıntılı bilgiler için bakınız:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Moskva_(Slava_s%C4%B1n%C4%B1f%C4%B1_kruvaz%C3%B6r) [9] : Ayrıntılı bilgiler için bakınız: Rusya Karadeniz Filosu http://flot.sevastopol.info/eng/ship/today.htm [10] : http://thesaker.is/u-s-carrier-strike-groups-locations-map-oct-16-2015/

(6)

Yukarıda verdiğimiz 1 nolu haritada görülen sarı bölgeler, ABD’nin bir yıldır devam eden hava bombardımanları ile IŞİD’den temizlenip, PYD=PKK tarafından işgal edilerek kanton kurulmuş bölgelerdir. Kobani ile Hatay’a sınırdaş Afrin kantonları arasındaki kısım Fırat nehrinin batısındaki yaklaşık 90 km genişliğindeki Cerablus-Mare hattı Türkiye tarafından PYD=PKK’ya yasaklanmış bölge olup, Fırat nehri kırmızı çizgi ilan edilmiştir. Nitekim, geçtiğimiz aylarda Kobani’den Fırat nehrinden Cerablus-Azez bölgesine geçmek isteyen iki bot dolusu YPD=PKK militanları Türk savaş uçakları tarafından bombalanarak imha edilmiştir[11]. Bu olay ABD’nin Kürt koridorunu Akdeniz’e uzatma planına sekte vurmuştur.

TSK’nın 24 Temmuz tarihinde kuzey Irak’taki PKK kamplarına karşı başlattığı ağır hava harekâtı ile PKK’nın beli kısa zamanda kırılmış, yurt içinde yapılan güvenlik operasyonları dahil yaklaşık 2.000 PKK’lı öldürülmüştür. Ağustos ayı başlarında ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, bazı Kürt Hareketi temsilcileri ile bir araya gelerek görüşmüş ve kendilerine “biraz sabredin, tren rayına oturunca, IŞİD'e karşı operasyonlar başlayınca, PKK'ye yönelik operasyonlar hız kaybedecek;1-2 ay sabredin” mesajı vermiştir[12].

Ayrıca Ekim ayı başlarında ABD’nin PYD=PKK’ya verilmek üzere Suriye’nin Haseke vilayetine 50 ton silah ve mühimmat indirmesine Türkiye’nin gösterdiği tepki üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı PYD=PKK’ya silah vermeyeceğini açıklamak zorunda kalmıştır[13].

ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi, Aydınlık Gazetesinden Şafak Terzi’ye 11 Kasım’da verdiği mülâkatta TSK’nın IŞİD’i değil, PKK’nın belini kırdığı operasyonları eleştirerek “Türk Ordusu hangi endişeleri taşıdığını ciddi ve somut kavramlarla açıklamalı, eğer Türk ordusu böyle bir şeyi ortaya koyamazsa, Amerika Birleşik Devletleri cephesinin, muğlak endişeler, muğlak senaryolar, muğlak korkular konusunda çok çok az sabrı kalacaktır!..” diyerek TSK’yı tehdit etmiştir[14].

Bu arada ABD bir karşı hamleyle PYD=PKK’ya 50 kişilik bir ABD özel kuvvetler birliği yollamıştır[15]. Gazeteci Mehmet Ali Güller 11.11.2015 tarihli makalesinde ABD’nin revize planını deşifre etmektedir: “Pentagon’un neyi kastettiğini daha iyi anlamak için Carter‘ın hava kuvvetlerinden sorumlu yardımcısı Deborah Lee James‘in şu açıklamasına bakmak gerekir: “Hava kuvvetlerinin önemi çok büyük. Çok şey yapabilir ama her şeyi yapamaz. Nihai olarak toprak işgal edemez daha da önemlisi bu toprakları yönetemez. Sahada postala ihtiyacımız var. Bu mücadelede kara gücüne ihtiyacımız var.” (www.aljazeera.com.tr, 11 Kasım 2015)”[16].

Bahsi geçen “postal” Türk ordusudur. Aynı günlerde TSK’nın Suriye sınırında Cerablus-Azez arasında oluşturulacak 'Sığınma Bölgesi'ni korumak için hazırlanan 11 bin asker, sınır ötesine intikal için emir beklemeye başlamıştır[17]. Türkiye’nin bu operasyonla, Cerablus’ta sınırdan 40 km kadar içeriye girerek, Türkmen Tugaylarının koruması altında Suriyeli göçmenlerin geriye yerleştirileceği bir “sığınma bölgesi” ilan edeceği ve harekâta PYD=PKK’yı kesinlikle

[11] : http://www.sabah.com.tr/gundem/2015/10/25/turkiye-pydyi-firatta-vurdu [12] : http://www.tarafsizhaber.com/abd-pkk-ya-bir-iki-ay-sabredin-30772

[13] : http://odatv.com/abd-ypgye-neden-silah-vermeyecegini-acikladi-1111151200.html [14] : http://www.aydinlikgazete.com/tsk-sabrimizi-zorluyor-roportaj,67.html

[15] : http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=45462

[16] : “ABD’nin Suriye’de postala ihtiyacı var”, 11.11.2015, http://mehmetaliguller.com/

[17] : http://www.haberler.com/suriye-sinirinda-sicak-saatler-11-bin-turk-7864368-haberi/

(7)

karıştırmayacağı ve hattâ Fırat nehrinin batısına asla geçmesine müsaade etmeyeceği yönünde bilgiler ortada dolaşmaktadır.

Türkiye’nin Suriye harekâtı Suriye ve Rusya ile anlaşmadan yapılamaz

Eğer Türk Ordusu, ABD’ye “postal” olur ve Suriye’de ilan edeceği sığınma bölgesini IŞİD’den temizleyip, sonuçta PYD=PKK’ya teslim ederek, Kürt koridorunun Hatay sınırına dayanmasına müsaade ederse, aşağıdaki 2 nolu haritada[18] görülen Kürdistan’ın inşaasına, Türkiye’nin bölünmesine büyük bir hizmet yapmış olur.

ABD’ye hizmet ve Türkiye’yi bölmekle sonuçlanacak böyle bir kara harekâtının ana hedefi Suriye değil, Rusya olacaktır. Türkiye’nin, Anayasanın 92. Maddesi çiğnenerek, Anayasa ihlâl edilerek İncirlik üssüne çağırdığı 12 adet ABD F-15C savaş uçağının Rusya’nın Suriye’deki özellikle yüksek üstünlüğe sahip Su-30MS savaş uşaklarını dengeleyeceği konusunda gaflete düşülmektedir.

Ancak büyük patron ABD’nin her türlü ihtimale karşı raftan indireceği bir senaryosu bulunmaktadır. 13 Kasım 2015 Cuma akşamı Paris’te yaşanan ve IŞİD’in yaptığı üzerinde hemfikir olunan vahşi saldırı, hunhar ve canice katliam, Fransa'nın 11 EYLÜL’üdür.

Halen Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün’deki üslerde konuşlu 12 savaş uçağıyla Suriye’deki IŞİD hedeflerine karşı operasyonlara katılan Fransa, Kasım başında Charles De Gaulle uçak gemisini Doğu Akdeniz'e yollamaya karar vermiştir[19]. Fransa IŞİD’in Paris saldırısını bahane ederek, önümüzdeki dönemde büyük ihtimalle ABD'nin Afganistan'ı işgaline benzer şekilde, ABD desteğiyle, (eğer Hükümet becerebilirse Türk Ordusunu Suriye'ye saldırtabilirse) Fransa da Suriye'ye askeri müdahaleye kalkışacaktır. Böylece bir oldu bittiyle ABD'nin hava desteği, Türk ve Fransız askerleri, PYD=PKK=YPG hep birlikte "IŞİD'e saldırıyor" görüntüsüyle Suriye'nin kuzeyinde Kürt koridorunu tamamlayıp, Kuzey Irak'taki Barzani'yi Hatay sınırına kadar yaklaştıracaklardır. Lazkiye bölgesi Suriye hükümet kuvvetleri ve Rusya tarafından korunduğu için, Kürt koridorunun bundan sonraki hedefi Hatay-İskenderun olacaktır. 1938'de Atatürk'ün Hatay'ı Fransızlardan aldığını, Fransa’nın kuyruk acısı olduğunu unutmamak gerekir.

Bütün bu gelişmelere ve iç ve dış baskılara rağmen her türlü ihtimalin hesabını yapacak tecrübe ve birikime sahip TSK son tahlilde böyle menfur bir planın içinde yer almayacak, bu kanlı emperyalist oyunun bir PİYONU OLMAYACAKTIR.

Bu arada Kürt koridorunun tamamlandıktan sonra Türkiye’nin güneydoğusunu ve doğusunu kemirmesini kolaylaştırmak için, 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerinde TBMM’e giren AKP, CHP ve HDP parti üçlüsü ortaklaşa olarak, “Kürt açılımı”nı esas alan bir “yeni anayasa” yapmakta kararlı oldukları açıklamışlardır. Yeni anayasa girişiminde kamuoyu “başkanlık” konusuyla meşgul edilirken, özgürlüklerin ve demokrasinin genişletilmesi kisvesi altında, Anayasanın 3. Maddesinde tanımlanmış olan “Türkiye’nin üniter ve millî devlet” yapısı elbirliğiyle yıkılarak T.C. Devleti iki halklı, iki dilli federal bir devlete dönüştürülmeye kalkılacaktır.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın El-Cezire televizyonunun Arapça yayınına verdiği demeçte, anayasa konusunda daha da ileri giderek Sivil, demokratik bir anayasa" sözüyle Türk Milleti kavramının kaldırılacağını da açık etti. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü, "Son seçim sonuçları Türk, Kürt, laik, dindar, liberal ve bütün halk kesimlerinin temsil edildiği, ülkeyi daha da kalkındıracak

[18] : Haritanın İngilizce orjinali Pentagon tarafından hazırlanmıştır. Ayrıntılı bilgiler için bakınız: ABD haritalarındaki strateji, Haluk Dural, Teori Dergisi Ekim 2006.

[19] : http://www.amerikaninsesi.com/content/fransa-suriye-de-askeri-varligini-arttiriyor/3041696.html

(8)

yeni bir Anayasa’nın yazılması yönünde bir ihtiyaç ortaya koydu” diyerek, ases fikirlerinin Türk milletini parçalamak olduğunu açıkça ifade etmiştir[20].

Tabii ki bunlar ABD ve müttefiklerinin gönlünden geçen senaryolardır. Ama kesinlikle gerçekleşmeyecektir.

2011 yılı Aralık ayında kurulan Millî Anayasa Forumu, bilindiği üzere 23 Nisan 2013 tarihinde 15 bin delegenin katıldığı Kurultay’da kendisini Millî Merkez’e dönüştürmüş ve 2011 Ekim ayında TBMM’de kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu marifetiyle yapılmak istenen “bölücü anayasa”

çalışmalarına karşı yurt içi ve dışında çeşitli il, ilçe, mahalle ve köylerde düzenlediği toplantılarda 200 bin dolayında sağ-sol ayrımı yapmaksızın biraraya gelen “Atatürk’te Birleşen”

vatanseverlerle beraber verdiği mücadeleyle bölücü anayasa girişimini akâmete uğratmıştır.

Bu sefer tehlike daha büyüktür. Suriye’deki çatışmalara fiilen katılım ve TBMM’de temsil edilen üç partinin “bölücü anayasa” yapma kararlığı karşısında ülkemizi daha büyük bir kargaşa beklemektedir.

MİLLî MERKEZ yeniden görev başı yapmıştır. Kısa süre sonra yeni yönetim kurulunu kamuoyuna açıklayarak hızla il, ilçe, mahalle ve köylerde örgütlenmesine devam edecek, Atatürk’te Birleşen, Atatürk ilke ve inkılâplarını, Devletimizin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ve Cumhuriyetimizi savunmaya kararlı sol-sağ demeyen bütün millî güçlerle oluşturacağı en “geniş cephe” ile başta “bölücü anayasa” girişimi ve dış politikadaki ABD yanlısı gelişmelere karşı mücadeleye hızla girişecektir.

Harita No: 2

Millî Merkez Genel Sekreteri Haluk DURAL – 15 Kasım 2015 Son Notlar

[20] : http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/cumhurbaskani-sozcusu-ibrahim-kalin-baklayi-agzindan-cikardi- h80665.html

(9)

[a] : Pugachev Cobra Manevrası, uçağın ortalama bir hızda seyrederken aniden burnunu dikey ve hattâ biraz geriye düşürmesi, uçağın rotasında bu dikey pozisyonda yüksekliğini muhafaza ederek kısa süreli uçup, tekrar normal pozisyonuna dönme hareketidir. Bu hareket uçağa kısa mesafeli hava savaşlarında çok yüksek savaş üstünlüğü sağlar. Bu manevra ilk defa Sovyet deneme pilotu Viktor Pugachev tarafından 1989 Paris Le Bourget hava gösterilerinde icra edilmiştir.

Bu manevrayı yapabilen savaş uçakları çok sınırlıdır. Bunlar:

Rusya: Sukhoi Su-27 and variants (Su-30/Su-30MKI/Su-30MKM, Su-33, Su-35, Su-37 and PAK-FA, Mikoyan MiG-29 and MiG-35

ABD : Lockheed Martin F-22 Raptor İsveç: Saab 35 Draken

Çin :Shenyang J-11

[b] : Pantsir-S1 (Nato kod adı Greyhound-Gri tazı) alçak ve orta irtifa kamyon üstüne monteli hava savunma füze sistemidir. Her kamyon üstündeki tarette 6’lı kovanlar içinde bulunan 57E6 veya 57E6-E model füzeler katı yakıtlı, 2 kademeli olup radyo ve lazer kontrolludur. Füzelerin hızı 2.800 km/saat (2,64 Mach), vuruş olasılığı %95 olup 15 km irtifa ve 20 km menzilde etkindir. Kamyonlarda ayrıca çift namlulu 30mm kalibrede 3 km irtifa ve 4km menzilli 2A38M model otomatik uçaksavar makinalısı vardır. Ayrıntılı bilgiler için bakınız: https://en.wikipedia.org/wiki/Pantsir-S1 [c] : İlk defa 1978 yılında Sovyet ordusunda hizmete girmiş olan S-300 füzeleri (Nato kod adı SA-10 Grumble- Homurtu) üretilmiş çeşitli modelleri bulunan ve şu anda dünya ordularında kullanılan en etkili yüksek irtifa hava savunma füzeleridir. Sistemde; etkili irtifası 30 km ve menzili 200 km’ye, darbe hızları 18.000 km/saat’e (17 Mach) kadar ulaşan çeşitli tiplerde füzeler kullanılmaktadır. Ayrıntılı bilgiler için bakınız: https://en.wikipedia.org/wiki/S- 300_(missile)

[d] : Rusya’nın Hazar filosunda 2 adet Gepard sınıfı fırkateyn, 6 adet Buyan sınıfı (3 tanesi Project 21630, diğer 3 tanesi Project 21631) korvet ve yardımcı gemiler bulunmaktadır. Project 21631 sınıfı korvetlerin silahları arasında 2 adet 4’lü dikey füze kovanı olan 2 × 4 UKSK VLS cells) 3M-54 Klub füzeleri bulunmaktadır (Nato kodu SS-N-27, Sizzler-Cızırdayan, Nato ve ABD kendi aşağılık komplekslerini tatmin etmek için Rus silahlarına aşağılayıcı şifre isimleri koyarlar).

3M-Klub füzeleri, deniz savaşlarında gemiden-gemiye ve gemiden-denizaltılar karşı kullanılır. Bu füzelerin 3M-14 ve 3M-14T modelleri 2.500 km menzile sahip “Seyir” (cruise) füzeleri olup, kara savaşlarında denizden atılarak kullanılır.

Yerden 10-150 metre yüksekten uçan bu füzelerin hızı saatte 980 ilâ 3.550 km’dir (0,8-2,9 Mach). Füzelerin yönlendirme sistemleri ise; Süredurum yönlendirici (inertial guidance) ilâve olarak hedefe yaklaştığında Aktif radar hedefleme (active radar homing ve uydu destekli ‘Sayısal Arazi Görüntüsü Eşleştirme Sistemi - Digital Scene Matching Area Correlation (DSMAC)’den oluşan yüksek teknolojiye sahip olup füzeye yüksek hassasiyetle hedef vurma yeteneği sağlar. Ayrıntılı bilgiler için bakınız: https://en.wikipedia.org/wiki/3M-54_Klub

[e] : https://en.wikipedia.org/wiki/Krasukha_EW_System

Referanslar

Benzer Belgeler

Şah Fırat Operasyonu, Türkiye ile ABD arasında imzalanan Özgür Suriye Ordusuna yönelik “eğit-do- nat programı” ve bölgesel aktörlerin açıklamaları bir-

Öyle ki aynı haber içeriğinin Sözcü gazetesinde farklı bir dil ile okuyucuya aktarılırken Akşam gazetesinde tam tersi bir yaklaşımla sunulması, diğer haber

• Atina'da yayımlanan Kathimerini gazetesinin haberine göre, Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, bir süre önce ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs salgınının ulusal güvenlik üzerindeki etkisine değinerek, askeri yeteneklerini

1957 Türkiye Suriye Krizi’ne neden Olan Siyasi Gelişmeler İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünya ABD ve Sovyetler Birliği merkezli iki kutba ayrılmıştı.. Sovyetler Birliği

Türk seramik sağlık gereçleri sanayinde de benzer şekilde Avrupadaki en iyi 4 pazarı olan İngiltere, Almanya, İtalya ve Fransa toplam ihracatın %56’sını oluşturmakta; bunu

Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 3, % 42,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, %14,2 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 3, % 42,8 Ev sahipliği

İran’ın Çin ve Rusya ile gelişen ilişkileri, bölgesel güç olması, Irak’ta artan etkisi, hele de Suriye meselesinin Rusya’nın inisiyatifiyle çö- züme doğru yol