• Sonuç bulunamadı

Faaliyet: 1.Gün (26 Ağustos):

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Faaliyet: 1.Gün (26 Ağustos):"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ağrı Dağı Kuzey Rotası Tırmanışı Faaliyet Raporu (Iğdır)

(Türkiye Dağcılık Federasyonu 30 Ağustos Zafer Tırmanışı Faaliyeti) Tarih: 26-31 Ağustos 2010

Raporu Hazırlayan: Gökben Bağcı Ekip Üyeleri: Gökben Bağcı

Mehmet Egemen Çolak

Faaliyet Lideri:Korkut Güven (TDF Eğitmeni)

Rota: Iğdır Korhan Yaylası’ndan (1800 m) başlanarak Kuzey Rotası Hava Durumu: Faaliyet boyunca güneşli, yağış yok

Tırmanış malzemesi: Kask, kemer, ip, HMS ve kilitli karabin Harcamalar: Kartuş kargolama ücreti: 9 TL

Ankara havalanına HAVAŞ :10 TL/kişi

Ankara-Kars gidiş dönüş uçak bileti : 200 TL (öğrenci %25 indirimli), 235 TL (tam)

Kars-Iğdır arası HAVAŞ : 20 TL/kişi

Kredi Yurtlar Kurumu’nda konaklama (26 Ağustos) : 6TL/kişi Kredi Yurtlar Kurumu’nda konaklama (31 Ağustos) : 6TL/kişi Iğdır- Kars Arası yol : 15TL /kişi

Kars polisevi’nde konaklama (1-2 Eylül) : 24 TL/gece kişi + 5 TL çarşaf parası/kişi

Kars havalanına HAVAŞ : 4TL/kişi

Ankara merkeze belediye otobüsü : 1.7 TL/kişi

Faaliyet Öncesi Hazırlık:

Faaliyet programındaki tarih 26 Ağustos – 2 Eylül idi, bu yüzden dönüş biletimizi geç kalma ihtimaline karşı 3 Eylül’e aldık.

Ulaşımımız uçak ile olacağından ocak için kartuşu yanımıza alamayacaktık.

Benzinli ocak kullanma alışkanlığımız olmadığı için kartuş sorununu uçuş gününden önce halletmemiz gerekiyordu. Bu yüzden kartuşları kargolama yolunu seçtik. Bazı özel kargo şirketleri ve PTT kargosunu denedik fakat kimse kabul etmedi ama biz de bu sırada ne yapmamız gerektiğini öğrendik.

Kartuşları bir kutuya koyduk ve iyice bantladık ki görevli açmak için uğraşmak istemesin. Sonra bu işi daha önce yapan arkadaşlardan öğrendiğimiz kadarıyla

(2)

Yurtiçi kargoya gittik. Kargoları Iğdır’a uçakla değil kamyonla

gönderiyorlarmış. Kendi işimizi yaptıralım derken tehlike yaratmak istemedik, o yüzden kamyon kullanıyor olmaları bizim için önemli bir parametreydi.

Görevliyle konuşurken “gaz” kelimesini kullanmamaya dikkat ettik. “İçlerinde sıvı var” deyince sorun olmadı. 9 tl’ye işimizi hallettik. Fakat tam zamanında vermişiz çünkü 2 günde Iğdır’a ulaşıyormuş. Oradan alacağımız yeri Yurtiçi kargonun Iğdır şubesi olarak yazdırdık.

Diğer bir sorunumuz ise çantanın dışına takacağımız baton ve kazmaların uçağa binerken ve uçaktan inerken çantalara zarar verebileceği ya da

kırılabileceği düşüncesiydi. Bunun için tercih ettiğimiz önlem ise uçlarını iyice sarıp çantaların içine yerleştirmek oldu. Ama daha sonra Kars havaalanında gördük ki başka dağcılar başka önlemleri tercih etmiş. Mesela 2 kişi

kazmalarını ve batonlarını tek bir poşete koyup havaalanında iyice sardırmışlar ve ayrı bir çanta gibi banta vermişler. Bunu gören görevliler, daha dikkatli davranmışlardır eminim. Başkaları ise çantasının dışına koymaktan

çekinmemiş ama sonucunda da çantanın yağmurluğu yırtılmış.

Faaliyet:

1.Gün (26 Ağustos):

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları dolayısıyla Hipodrom civarındaki alakalı alakasız bir çok yol kapalı olacağı için havaalanına gidiş saatimizi daha önceye aldık ve garanti olsun diye belediye otobüsü (1.7 TL) değil de HAVAŞ’ı (10 TL) tercih ettik.

Havaalanında dağ botlarımız sorun çıkardı ve cihazdan geçerken ötmemize neden oldu. Kolay bir geçiş için başka ayakkabılar tercih edilebilir. Sırt çantamızdaki kazma gibi şeyler için herhangi bir uyarıda bulunmadılar.

Uçuşumuz 9:05’teydi. 10:40’da Kars’a varmıştık. En büyük sürpriz, güneşli Ankara’dan Kars’a geldiğimizde yağmurla karşılaşmamız oldu. Doğu

Anadolu’ya geldiğimizi hesaba katmadığımız için biraz ıslandık. Kars

havaalanında Iğdır’a giden minibüsler (20 TL) vardı fakat çok çabuk doluyor, o yüzden yer bulabilmek için biraz acele etmek lazım. Kars-Iğdır arası 135 km

‘lik yolu 15 dk’lık tek molayla 2 buçuk saatte geldik.

Iğdır’da şehir merkezinde indikten sonraki ilk işimiz Yurtiçi kargodan

kartuşlarımızı almak oldu. Daha sonra Gençlik ve Spor il müdürlüğüne giderek kaydımızı yaptırdık ve faaliyet için hazırlanmış t-short ve şapkalarımızı aldık.

Ardından orada bizim için bekleyen servislerle TDF’nin önceden ayarlamış

(3)

olduğu Kredi Yurtlar Kurumu’nun şehir merkezine çok uzak olan yurduna gittik. İlk gecemizi burada geçirecektik (6 TL). Odalarımız ayarlandıktan sonra şehir merkezine aynı servislerle döndük. Akşam 22:00’deki toplantıya kadar merkezde vakit geçirdik. Toplantı da merkezde olacaktı. Toplantıda

Federasyon Başkanımız Alaaddin Karaca ve Iğdır valisi konuşma yaptı ve programdan bahsedildikten sonra bizi bekleyen servislerle yurda döndük.

Gün (27 Ağustos):

2.

Saat 11:00’de şehir merkezindeki meydanda tören olacağı için uygun bir vakitte kalkıp kendi yöntemlerimizle merkeze geldik ve kahvaltı yaptık.

Alışverişin ardından törene katıldık. Törenden sonra birkaç kişi görevli seçildiğimiz için merkeze gelen kamyonlarla yurda giderek orada sabahtan kapının önüne istiflenmiş olan çantaları aldık. Daha sonra merkezdeki öğretmenevinde kalanların çantalarını da yüklendikten sonra saat 12:40’da kamyonla Korhan Yaylası’na doğru yola çıktık. Katılımcıların çoğu bir otobüsle arkadan gelecekti. 1 saat 15dk’lık rüzgarlı ve sarsıntılı bir yolculuktan sonra Korhan Yaylası’na vardık. Kamyonu boşalttıktan sonra, önce gelmiş olmamızın verdiği imkanla Jandarma Karakolu’nun yanında yıllar önce dağcılar için yapılmış olan binaya askerlerin temizliğinin ardından matları ve tulumları atarak yerleştik. Bir süre sonra otobüs de geldi. Herkes çadırlarını açtıktan bir süre sonra Iğdır Valisi ve beraberinde bir çok basın mensubu Korhan

Yaylası’na geldi ve onlarla rota üzerinde kısa bir yürüyüş yapıldı. Geri kalan zaman serbest zamandı.

Buraya gelmeden önce su ihtiyacımızı karakoldan karşılayamayacağımızı ve yanımıza yeterli suyu almamızı söylemişlerdi. O yüzden yanımızda yeterli miktarda içecek suyumuzu götürdük.

3.Gün (28 Ağustos):

Sabah kalkışımızın ardından askerlerin yemekhanesinde bizlere hazırlamış oldukları çorbayla kahvaltı yaptık. Yanımızda getirdiğimiz fazlalıkları karakolda bıraktık. Bu sırada katırlara eşyalar yüklendi. Çanta başına 75 TL istediler.

Bazıları, iki kişi ağır malzemelerden bir çanta yaparak geri kalan hafif

yüklerini taşıma yoluna gitti fakat biz 10 kişilik bir arkadaş grubu olarak kendi yükümüzü taşımayı tercih ettik. Saat 7:00 denmesine rağmen katırlara

yükleme işlemi uzun sürdüğünden 8:00’de yola çıkıldı. İlk zamanlarda grubun başında olmamıza rağmen yolun çok dik olmasından dolayı yüklerimiz bizi

(4)

yavaşlattı. Yüksüz grup saat 12:00’de 3400 metreye varırken biz saat 14:00’te gelebilmiştik. Kampı attıktan sonra toplantı yapılarak bundan sonra neler yapılacağı söylendi ve gerisi serbest zamandı. Biz de aklimatize olmak amaçlı yürüyüşe çıktık.

3400 kampı çok güzel dümdüz bir alan. Önünden buzuldan gelen akarsu akıyor ama çok bulanık. Kampın hemen yanında ise bir kaynak var ve su ihtiyacımızı oradan karşıladık. Kaynaktan aldığımız suyu bir tülbentle birkaç defa

süzmemize rağmen kumlu su içmek zorunda kaldık. Kamptan doğuya doğru 5 dk yürüyünce Ermenistan manzaralı bir şelalenin tepesine geliyorsunuz ve şelaleden düşen sular biraz ilerldikten sonra bir kısmı kalmış bir buzulun altına girerek gözden kayboluyor. Gerçekten güzel bir manzara…

3400’de bizden birkaç gün önce gelen askerlerle koruma altındaydık. Zirve yapıp buradan Korhan yaylası’na inene kadar bizimle beraberlerdi.

Gün (29 Ağustos):

4.

Sabah hazırlandıktan sonra buzulda da ip birliği yapacağımız gruplara ayrıldık.

3400 m’den 4100 m’ye beraber yürüyerek birbirimizi tanıma fırsatı yakalamış olacaktık. 84 kişilik ekip 8 gruba ayrıldı. Sabah 9:14’te katırlar olmaksızın ve herkes kendi yükünü taşıyarak ve arkamızda birkaç çadır bırakarak yola çıktık.

Kalan bu çadırlar, 3400’e geri döndüğünde tekrar çadır açma sıkıntısını

yaşamak istemeyenlerin 2. çadırlarıydı. Biz de fazla eşyalarımızı bu çadırlarda bırakabilmiştik. Yol ilk başlarda normal bir şekilde yükselen çimenli taşlı bir parkurdu fakat son 100 m kamp yüküyle çok yoran dik ver iri kayalardan oluşan bir parkurdu ve batonsuz yürüdük. Saat 13:00’de 4100 m kamp

yerindeydik. Kamp yerinde KTÜ’lülerin geçirdiği kazadan kalan çadır çanta vs.

bulduk. Geçen seneki TDF tırmanışında da bunlar buradaymış. Biz dönerken de orada bıraktık belki malzemelerini almak isterler diye. Bu kamp yerindeki su kaynağı uzak ve yine çok bulanıktı ama yapacak birşey olmadığı için bunu kullandık. Kampları kurduktan sonraki zaman serbest zamandı ve biz de aklimatize olabilmek için yürüdük ve buzula bakan yerlere giderek fotoğraf çektirdik. Çoğumuz daha önce hiç bulunmadığı bir yükseklikte ilk kamplarını yapıyordu ve dışardan normal görünsek de nabızlarımızı ölçtüğümüzde gerçekten ilginç değerler çıktı. Bazılarımız başağrısı olmasın diye ağzından sarımsağı eksik etmedi. Bebe aspirini yutanlar, Ca Sandoz

kullananlar…Gerçekten işe yarayıp yaramadıklarını anlayamadım açıkçası çünkü karşılaştırabilecek bir tecrübem yoktu.

(5)

Gece 4:00’te çıkılacağı için ayarlamalarımızı (krampon vs.) yapıp, zirve çantamızı ve sularımızı hazırladıktan sonra makul bir saatte yattık.

Gün (30 Ağustos):

5.

3:50’de tüm ekipler hazırdı. 81 kişi yola çıktık, 3 kişi rahatsızlıklarından dolayı kampta kalacaktı. 20 dakikalık bir yürüyüşten (yükselme) sonra buzul

başlıyordu. Kramponları taktıktan sonra ip birliğine girdik ve 8 grup yanyana yükselmeye başladı. Gruplar ayrı hareket ettiği için tempo ilk başlarda çok iyiydi fakat rota dikleştikçe grupların sıraya girmesi istendi. 81 kişi yerli- yabancı, genç-yaşlı herkes tek bir sıra olduk ve esas zorlayan anlar bu anlardı.

Grup gerçekten çok düzensiz bir tempoda ve çok yavaş hareket ediyordu. 1 kişi daha geri döndü. Herkes sıkılmıştı ve arka sıralarda tartışmalar yaşanıyordu.

Bu tartışmalar olayın en kötü kısmıydı. Buzul başlangıcından zirveye kadar 4 tepe geçmek gerekiyor. Bu tepelerin arasında platolar var ve molalar genelde buralarda veriliyor. Son tepe öncesinde verilen moladan sonra grupların istediği düzende çıkabileceği söylendikten sonra herkes çok rahatlamıştı.

Grubumuz gerçekten iyi bir tempo yakaladı ve zirveye kadar yol çok rahat geçti. Tabii nefes almadaki hız artışı yüzümüzden bile anlaşılıyordu. İlk kez böyle bir yüksekliğe çıkanların çoğunda aynı sorunu gözlemleyebiliyorduk.

Saat 12:00’de 80 kişi olarak zirveye varmıştık.7 buçuk saat sonra ilk kez ipten çıktık ve fotoğraf çekimi, zirve defterine yazı yazmanın ardından 12:30’da inişe başladık. İniş çok hızlıydı ve 80 kişinin tek bir sıra olması istenmedi. 14:30’da kamp yerine varmıştık. Plana göre zirve dönüşünde, 4100 m’deki kamp toplanıp 3400’e inilecekti fakat faaliyet beklenenden uzun sürdüğü için ve herkes çok yorulduğu için isteyenlerin kampını değiştirmesi söylendi. Biz de katıra ertesi gün yük vermeyecekler olarak tek bir seferde 4100 m’den 1800 m’ye inmenin zor olacağını düşündük ve kampı 3400’e indirmeye karar verdik.

Yemek yedikten sonra çadırları toplayıp 17:08’de yola çıktık. Bu yol zaten çok dik ve taşlıktı, kamp yüküyle iniş daha da zor oldu. Herkes bireysel ilerledi ve saat 18:00 – 19:30 arasında herkes 3400 m’de kamp yerine varmıştı. Ertesi günkü yorucu yürüyüş de hesaba katılarak herkes çadırlara çekildi.

Gün (31 Ağustos):

6.

4100 m’dekilerin gelmesi ve çantaların katırlara yüklenmesinin ardından 10:55’te yola çıktık. Bu sefer yük taşıyanlar olarak ön sıralara geçtik ki grup bizim tempomuzda ilerlesin. Çıkış, kondüsyon olarak yordu fakat iniş can

(6)

yakıcıydı. Birçok insanın ayakları su topladı. Yol toz toprak olduğu için 1800 m’ye vardığımızda herkes çok pislenmişti. Yol çok dikti ve hızlı inmekten başka çare yoktu. Gelirken saatlerce süren yol, inişte 3 saat sürmüştü ve 13:50’de Korhan Yaylası’ndaydık. Jandarma karakolunda verilen çorbanın ardından hazırlıklar yapıldı, orada bırakılan eşyalar alındı, çantalar kamyona

yüklendikten sonra yola çıkıldı. Biz yine gelirken olduğu gibi kamyonu tercih ettik. Kamyon bizi ilk gece kaldığımız yurda götürdü. Buraya yerleştikten sonra akşam saat 8:00’de yapılacak olan törene katılmak için kendi yöntemlerimizle şehir merkezine gittik ve yenilen yemeğin ardından törene katıldık. Herkese katılım belgeleri verildi, konuşmalar yapıldı. Törenin ardından merkezde vakit geçirerek yine kendi yöntemlerimizle yurda döndük.

Dönüş günü (3 Eylül):

Faaliyetin bitişi 2 Eylül olarak söylendiği için dönüş biletini 3 Eylül’e almıştık.

Iğdır’dan Kars’a geçişimiz havaşla değil özel otobüs firmalarıyla (15 TL/kişi) oldu. 1 ve 2 Eylül akşamlarını Kars Polisevi’nde geçirdik.

3 Eylül’de Kars merkezden Kars havaalanına HAVAŞ (4 TL/kişi) ile geçtik.

Öğlen 11:15’te uçağa bindik ve saat 13:00’te Ankara’daydık. Bu sefer bir acelemiz olmadığı için havaalanından kalkan belediye otobüslerini (1.7 TL/kişi) kullandık fakat yol boyunca insanlar sırt çantalarımıza oturdu ve çantalar zarar görebilirdi. Yolculuğun sonunda AŞTİ’de faaliyetimizi sonlandırdık.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu hadisi “temizlendikten sonra” kısmı olmadan sadece “sarımsı ve bulanık kanı (hayız kanı) saymazdık” lafzıyla İmam el-Buhari (rahimehullah) “Hayız günleri

Klinikteki yoğunluk sebebi ile hCG uygulama- sı sonrası IUI zamanlaması 6 saat gecikmiş (42. Saat) olan has- talar ile zamanında (36. Saat) yapılmış hastaların demografik

Her biri 45 dakika süren iki devre halinde yapılan maçta 20 dakika mola

A) Atmacanın yavrularını beslemesi. C) Herkes yaptığı suçun cezasını çeker. D) Her söylenene inanmamak gerekir. Yıllar önce üç kişiden oluşan fakir bir aile varmış.

24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı kapsamında Milas Kaymakamı Eren Arslan, Milas Milli Eğitim Müdürü İsa Bal, Milas Belediye Başkan vekili Mehmet Ateş ve Menteş

vatandaşların tepkisine neden olan ‘Epique İsland’ hakkında Aksoy Holding CEO’su Batu Aksoy “Dolgu talebimiz ret edildi ama Marina için ÇED sürecimiz Çevre ve

Ebedi ve kadir Tanrı, insanın sana kavuşmak için tüm gücü ve çabası senin Oğlun Mesih’in dünyaya gelmesinde kaynaklanmasını ve tamamlanmasını

Çorum'un Ortaköy İlçesi'nde 26 Nisan'da ha şhaş tarlasında kene tarafından ısırıldıktan dört gün sonra ölen Nuriye Başaran'ın kırım kongo kanamalı ate şi