• Sonuç bulunamadı

Diyabet; Tip II Diyabet; Şeker Hastalığı; Type 2 Diabetes (Diabetes Mellitus Type 2; Insulin-Resistant Diabetes; Diabetes, Type 2)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Diyabet; Tip II Diyabet; Şeker Hastalığı; Type 2 Diabetes (Diabetes Mellitus Type 2; Insulin-Resistant Diabetes; Diabetes, Type 2)"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DİYABET

Diyabet; Tip II Diyabet; Şeker Hastalığı;

Type 2 Diabetes (Diabetes Mellitus Type 2;

Insulin-Resistant Diabetes; Diabetes, Type 2) DİYABET NEDİR?

GLİKOZ (yada Glukoz) bir çeşit şekerdir. Hem gıdalar ile alırız hem de karaciğerimiz tarafından yapılır. Glikoz vücudun ana enerji kaynağıdır. Kan yoluyla bütün hücrelere taşınır. Glikozun hücre içerisine girmesi İNSÜLİN hormonunun kontrolündedir. Hücre içerisine giren glikoz enerji için kullanılır.

Glikozun fazlası yine insülin aracılığı ile karaciğerde depolanır. DİYABET: Glikoz metabolizmasının bozulması glikoz kullanımının ve depolanmasının aksaması halidir. Kullanılamayan Glikoz kanda birikir, hücreler gerekli enerjiyi alamaz. Tip II diyabet en sık görülen şeker hastalığı çeşididir. Tip II diyabet tedavisinde ilaçlar, yaşam şeklinin değiştirilmesi etkili olmaktadır.

DİYABET NEDEN OLUR?

Tip II diyabet iki sebepten meydana gelir

1- Vücutta insülin vardır ancak yeterli gelmez ki buna insülin direnci denir.

Tip II diyabetin en sık sebebi insülin direncidir. İnsülin direncinin en başta gelen sebebi de vücuttaki yağ fazlalığıdır. Yani vücut irileşir ancak insülin salgısı buna yetişemez ise diyabet ortaya çıkar.

2- Tip II diyabetin diğer bir sebebi ise var olan insülin miktarının azalmasıdır.

TİP II DİYABET İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Tip II diyabet genellikle 45 yaş üstü kişilerde ortaya çıkar. Nadiren çocuk yaşlarda da görülür. Obezite ile birlikte görülme sıklığı da artmaktadır. Ayrıca aşağıdaki durumlarda Tip II diyabet daha sık ortaya çıkar:

 Prediyabet ( halk arasına gizli diyabet olarak bilinir) açlık kan şekerinin

(2)

yüksek olması ve / veya bozuk glikoz tolerans testi.

 Metabolik sendrom: Obezite +Kolesterol yüksekliği + Şeker yüksekliği + Hipertansiyon ile karakterize metabolizma bozukluğu.

 Kilo artışı yada obezite özellikle santral obezite denilen göbek etrafındaki yağlanmada artış.

 Ailede Tip II diyabet olması,

 Gebelik diyabeti olması yada 4 kilo üstünde bebek doğumu yapan anneler.

 Düşük yada yüksek kilolu doğmak,

 Bazı ilaçlar Kortizon kullanımı yada Tiazid türü hipertansiyon ilaçlarının kullanılması,

 Birtakım endokrin hastalıklar: Cushing sendromu, Tiroid hastalıkları, akromegali, polikistik over sendromu, akut pankreatit.

 Akantozis Nigrigans gibi insülin direnci ile birlikte görülen klinik durumlar,

 Egzersiz yapmamak, sedanter – hareketsiz yaşamak,

 Kötü beslenme aşırı proteinli, yağlı, şekerli beslenmek, tatlandırıcı kullanmak, gazlı içecekler kullanmak, aşırı kalori almak,

 Yüksek tansiyon,

 Kalp damar hastalıklarının varlığı,

 Depresyon.

TİP II DİYABET NE ŞİKAYETE YOL AÇAR?

Diyabet yıllarca sessiz kalabilir. Kan şekeri yüksekliği yıllarca vücut tarafından tolere edilir ve hasta şikayet etmeden yaşar hatta bu bulgulara alışır hiç şikayet etmez. En sık görülen şikayetler:

Çok susama Sık idrara gitme, Gece idrara kalkma, Sık acıkma,

Açıklanamayan kilo kaybı, Açıklanamayan kilo alma,

Yorgunluk halsizlik, çabuk yorulma, takatsizlik, Görme bulanıklığı,

Çabuk sinirlenme,

(3)

Daha ileri vakalarda ise

Sık ve tekrarlayan enfeksiyonlar,

Yara iyileşmesinde gecikme, iyileşmeyen yaralar, El ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma hissi,

Diş etlerinde problemler, diş çürümesinde hızlanma, Kaşıntılı, ince , hassas deri,

Ereksiyon zorluğu, cinsel iştahsızlık, Kalp ve böbrek hastalıkları.

TİP II DİYABET TANISI NASIL KONUR?

Şikayetler ve muayene diyabet tanısı koymaya yetse de laboratuvar testleri ile tanı desteklenmelidir. Diyabet ( Şeker hastalığı ) tanısı için aşağıdakilerden bir tanesinin varlığı yeterlidir:

 Diyabet şikayetleri ile birlikte her hangi bir zamanda ölçülen kan şekerinin en az bir kez 200 mg/dl üstünde çıkmış olması Tip II diyabet tansı için yeterlidir, yada,

 8 saatlik açlığı takiben alınan kan şekerinin en az iki kez 126 mg/dl üzerinde çıkması Tip II Diyabet tanısı için yeterlidir, yada,

 Glikoz tolerans testinin 2. Saatinde kan şekerinin 200 mg/dl üzerinde olması Tip II Diyabet tanısı için yeterlidir, yada,

 HbA1c düzeyinin en az bir kez %6.5 üzerinde olması (kötü kan şekeri kontrolü ve 2-4 aylık ortalama kan şekerinin 140 mg/dl üzerinde olduğunu gösterir) Tip II Diyabet tanısı için yeterlidir.

Ayrıca eğer Tip II diyabet tansı kondu ise Tip I olmadığından da emin olmak gerekir bu amaçla şu testlerin de yapılması gereklidir:

 İnsülin seviyesi ve C peptit: pankreasın insülin yapma kabiliyetini gösterir.

 Pankreasa karşı gelişen antikorların varlığına bakılmalıdır ( Islet Oto Antikorları yada Diabetes Mellitus Otoantikor paneli).

Diyabet tanısı konuldu ise aşağıdaki testlerin de yapılması gereklidir:

• Kolesterol seviyeleri,

• İdrarda Şeker, keton ve albümin,

• Karaciğer ve Böbrek fonksiyon testleri yapılmalıdır.

(4)

TİP II DİYABET TEDAVİSİ

Şeker hastalığının tedavisindeki ana hedef kan şekerini normal sınırlar içinde tutmaya çalışmak, kan şekerinin düşmesine ( hipoglisemi ) engel olmak, kan şekerinin ani ve kontrolsüz yükselmesine engel olmak ve bu sayede diyabet komplikasyonlarını engellemek, geciktirmektir. Ayrıca yüksek kolesterol ve hipertansiyon gibi birbirine bağlı hastalıkların da tedavisi gerekir. Diyabet tedavisinin ana unsurları Diyet kontrolü ve egzersizdir. İyi bir egzersiz programı ve diyet kontrolü olmadan şeker hastalığının tedavisinde başarılı olunamaz.

DİYET: yiyecek ve içecekler kan şekerini direkt olarak etkiler, sağlıklı ve dengeli beslenme kan şekeri kontrolünün en önemli adımıdır. Bu amaçla diyetisyen kontrolünde:

• Dengeli beslenme planı hazırlanmalı,

• Karbonhidrat, yağ ve protein ihtiyacı yaş – kilo – iş göz önünde tutularak dengelenmeli,

• Öğün miktarı ve zamanları kişiye göre ayarlanmalı,

• Öğünler atlanmamalı,

• Gerekirse ara öğünler konularak kan şekerinin fazla dalgalanması engellenmeli,

• Yeteri kadar sebze ve lifli gıda alınmalı,

• Alınan yağ miktarı kısıtlanmalı özellikle satüre ( trans ) yağ ve hayvansal yağlardan uzak durulmalı,

• Gerekli protein alınmalı,

• Yüksek şekerli gıdalardan uzak durulmalı,

• Günlük yemek kaydı tutulmalı, diyet listesinin dışına çıkılmamalı, KİLO VERME:

• Tip II Diyabetin en sık görülen sebebi aşırı kilodur. Var olan insülin vüvutt kitlesi için yeterli gelmez ve diyabet ortaya çıkar. Egzersiz ve diyet kontrolü kilo vermek için en önemli basamaklardır.

FİZİKSEL AKTİVİTE:

• Egzersiz birçok açıdan kan şekerinin normale gelmesini sağlar:

• Vücut insüline daha duyarlı hale gelir ve şekerin kontrolü kolaylaşır,

• Uygun vücut ağırlığına inilmesini sağlayarak insülin direncini azaltır,

• Vücut yağ kitlesini azaltarak insülinin etkisini artttırır,

• Egzersiz sırasında hem kondüsyon çalışması ( kas yapmadan oksijen yakımını hızlandırarak) hemde kas kitlesini hafifçe arttırmak insülin etkisini

(5)

arttırır. Ayrıca kalp hastalıkları riski, damar sertliği rsiki de azaltılmış olur.

• Egzersiz mutlaka akademisyenler gözetiminde yapılmalıdır. Bilinçsiz egzersiz kalbinize ve diyabet tedavinize zarar verir.

DİYABETİN İLAÇLA TEDAVİSİ

İnsülin olmayan şeker ilaçları: Diyabet tedavisinde ilk tercih edilen ilaçlardır.

Çoğu ağızdan alınabildikleri için kullanımları kolaydır.

• Biguanidler: Metformin en sık kullanılan şeker ilacıdır. Çocuklarda kullanılabilen insülin olmayan tek şeker ilacıdır. Dışarıdan alınan şekeri etkilemez ancak vücudun kendi yaptığı şekeri düşürerek etki eder. Tek başına şeker kontrolünde başarı sağlanamaz ise ek ilaçlara geçilmelidir.

• Sulfanilüre yada Dipeptidil Peptidaz IV (DPP-4): pankreası daha fazla insülin üretmeye zorlayan ilaçlardır.

• Thiazolidinedionlar: Vücudu insüline karşı hassaslaştırır, az insülin ile daha fazla şeker kullanımı sağlarlar.

• Nişasta blokerleri: Basaraktan şeker emilimini geciktirirler.

• Sodyum Glikoz ko-transporter 2 inhibitörleri (SGLT-2): idrarla daha fazla şeker atılmasını, kan şekerinin düşmesini sağlarlar.

• Safra asidi bağlayıcılar: basrakta emilimi güçleştirerek şekerin kana karışmasına engel olurlar.

Enjeksiyon yoluyla kullanılan insülin dışı şeker ilaçları:

• Glukagon Like Peptid-1 Receptor Agonisti (Glokagona benzer peptit-1 reseptör agonisti) (İnkretin-mimetikler): Hem pankreasın insülin salgılamasını arttırarak hem de iştahı azaltarak kan şekeri kontrolü sağlarlar.

• Amylin analogları: tip II diyabette pankreasta azalmış olan bir proteindir.

Yukarıda sayılan bütün ilaçlar vücut kendi insülinini yapabiliyor ise etkilidirler.

İnsülinler : Aşağıdaki durumlarda insülin tedavisi başlanmalıdır:

• Vücut kendi insülinini yapamıyor ise,

• Diğer ilaçlar, diyet ve egzersiz ile kan şekeri kontrolü başarılamadıysa insülin tedavisine başlanmaldırı.

İnsülinlerin neredeyse tamamı enjeksiyon yoluyla verilir, sadece seçilmiş vakalarda kullanılabilen bir nazal inhalasyon formu da vardır. İnsülinler kısa orta ve uzun etkili insülinler olarak kullanımda bulunuyor. İnsülinler kesinlikle doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

(6)

Diğer İlaçlar : Diyabet ile bağlantılı yüksek kolesterol ve hipertansiyon şeker kontrolü ile normale dönmedi ise mutlaka ilaç başlanmalıdır. Ayrıca her diyabet hastası yıllık grip aşısını, zatüre aşılarını, zona aşısını olmalıdır.

KAN ŞEKERİ TESTLERİ:

Kan şekeri alınan gıdalar ve sıvılar ile hızla değiştiği kadar ruh haliyle de hızla değişir. Aşırı yükselme ve aşırı düşme şuur kaybı ve koma ile hatta ölümle sonuçlanabilir. Bu nedenle insülin tedavisi altındaki her diyabet hastası kan şekerini düzenli aralıklar ile kendisi evde kontrol edebilmeli ve bu ölçümleri kayıt etmelidir. Bu şekilde tedavinin başarılı olup olmadığı ortaya çıkar. İnsülin dışı tedavilerde de başlangıçta sıkı kan şekeri kontrolü gerekir.

HbA1c testi kanda fazla glikozun hemoglobine bağlanması sonucu oluşan bir moleküldür. Hemoglobinin ömrü kadar kanda kalır (2-4 ay). HbA1c bize son 2-4 aylık kan şeker kontrolünün ortalamasını verir. Tip II diyabette amaç HbA1c seviyesini %7 nin altında tutmaktır. Bu sayede diyabet komplikasyonları daha az görülür.

DİYABETTE DEPRESYON:

Diyabetli hastalarda depresyon sık görülür, hastanın tedaviye uyumunu bozar, kan şekeri kontrolünü bozar, komplikasyon sıklığını çok arttırır. Tip II Diyabet hastalarında 2 haftadan uzun süren sebepsiz üzüntü, ümitsizlik, bezginlik, isteksizlik, ilgisizlik, içine kapanıklık depresyonun önemli işaretleridir ve mutlak tedavi edilmelidir.

DİYABET KOMPLİKASYONLARI:

Kontrol edilemeyen kan şekeri damarlardan başlayarak birçok organa hasar verir.

Diyabet ne kadar kontrol ediliyor kan şekeri ne kadar yüksek seyrediyor ne kadar uzun süre yüksek kalıyor ise komplikasyonlar da okadar sık ve ağır görülür.

En sık görülen diyabet komplikasyonları:

– Retinopatiler: Göz hastalıkları, – Nefropatiler : Böbrek hastalıkları,

– Nöropatiler: Sinir sistemi hastalıkları ve

– Diyabetik ayak hastalıklarıdır. Ayrıca diyabet damar sertliğine ve yüksek kolesterole de yol açtığından inme, felç, beyin kanamaları, kalp hastalıkları da diyabetlilerde daha sık görülür.

(7)

DİYABET KOMPLİKASYONLARI NASIL AZALTILIR?

Diyabet komplikasyonlarından korunmanın en önemli yolu iyi bir kan şekeri kontrolü sağlamak ve bunu idame ettirmektir. HbA1c seviyesini %7 nin altıda tutmak Tip II diyabet hastalarında komplikasyonları azaltmak için önemlidir.

Ayrıca tip II diyabet hastalarının aşağıdaki önerilere dikkat etmesi komplikasyon riskini azaltır

1- Ayak bakımı: sık aralıklarla ayak bakımı yapmak, ayakları kuru, temiz ve sıcak tutmak.

2- Her yıl en az bir kez göz kontrolünden geçmek,

3- Her 6 ayda bir en a bir kez diş kontrolünden geçmek, 4- Sigara içmemek, alkol kullanmamak,

5- Depresyon bulgularının varlığında doktora gitmek yardım almak, 6- Sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmak.

DİYABET HASTALIĞINI ÖNLEMEK MÜMKÜN MÜ?

Tip II Diyabet gelişimini önlemek ve / veya geciktirmek mümkündür özellikle aşağıdaki önlemler sizi diyabetten korur:

• Düzenli spor yapmak,

• Kilo almamak,

• Sigara içmemek,

• Alkol kullanmamak yada kısıtlı kullanmak,

• Dengeli ve düzenli beslenmek,

• Lifli gıdalar almak,

• Yeterince sebze ve meyve yemek ( özellikle elma, üzüm),

• Aşırı yağlı yememek özellikle hayvansal yağlar ve trans yağlardan uzak durmak,

• Şeker kullanmamak,

• Tatlandırıcı kullanmamak,

• Gazlı içecekler kullanmamak sizi diyabetten uzak tutacaktır Referanslar:

National Diabetes Information Clearinghouse

(8)

http://diabetes.niddk.nih.gov American Diabetes Association http://www.diabetes.org

Canadian Diabetes Association http://www.diabetes.ca

Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca

Diabetes mellitus type 2 in adults. EBSCO DynaMed Plus website. Available at:http://www.dynamed.com/topics/dmp~AN~T113993/Diabetes-mellitus-type-2-i n-adults. Updated August 25, 2017. Accessed August 25, 2017.

American Association of Clinical Endocrinologists, American College of Endocrinology. Comprehensive Type 2 Diabetes Management Algorithm 2017.

Endocr Pract. 2017 Feb;23(2):207-238.

American Diabetes Association Classification and Diagnosis of Diabetes of Diabetes Mellitus. Diabetes Care. 2015 Jan;38 Suppl:S8-S16.

Diabetes. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at:

http://www.cdc.gov/diabetes/home/index.html. Updated July 25, 2016. Accessed August 25, 2017.

Symptoms & Causes of Diabetes. National Institute of Diabetes and Digestive and K i d n e y D i s e a s e s w e b s i t e . A v a i l a b l e a t : https://www.niddk.nih.gov/health-information/diabetes/overview/symptoms-causes . Updated November 2016. Accessed August 25, 2017.

Diabetes mellitus type 2 in children and adolescents. EBSCO DynaMed Plus

w e b s i t e . A v a i l a b l e

at:http://www.dynamed.com/topics/dmp~AN~T901364/Diabetes-mellitus-type-2-i n-children-and-adolescents. Updated July 18, 2017. Accessed August 25, 2017.

Dietary considerations for patients with type 2 diabe

OBEZİTE

(9)

Şişmanlık;

Şişmanlık ideal vücut kilosunun üstünde olmaktır. Fazla kilo kalp hastalıkları, kanser ve diyabet gibi hastalıklara zemin hazırlar. İdeal kilo ve obezite ayrımı Vücut Kitle İndeksi ( BMI: body Mass İndex) hesaplanarak kolayca söylenebilir.

Vücut Kitle İndeksi kilonun boya oranıdır ve BMI = Ağırlık (kg) / Boy (m)2 formülü ile hesaplanır. Ağırlığın metre olarak boyun karesine oranıdır.

Bu hesaba göre obezite indeksi :

İdeal vücut kilosu için BMI ortalaması = 18.5 ila 24.9 arasında, Kilolu demek için BMI ortalaması= 25.0 ila 29.9 arasında, Obez demek için BMI 3.0 ve üzerinde,

Morbid Obez demek için BMI= 40 ve üzerinde olması ( yada 35 üstü olup diyabet ve hipertansiyon gibi kiloya bağlı sağlık şikayetlerinin başlamış olması) gerekir.

Örnek olarak 95 kilo ve 175 cm boyda bir kişi kendini hafif kilolu olarak görebilir hesaplarsak ;

BMI = 95/ 1.75 X 1. 75 BMI = 95 / 3.06

BMI =31 buluruz.

Yani obezite sınırını geçtiği görülür.

Obezitenin sebebi nedir?

Obezitenin sebebi gıdalarla alınan kaloridir. Kalori temel vücut fonksiyonları için ve fiziksel aktiviteler için kullanılır. Temel vücut fonksiyonları için kullanılacak olan kısım insandan insana pek değişmez, kalp kasılması, beyin fonksiyonları, nefes almak ve metabolizma için kullanılan enerjidir. Bu ihtiyaçtan fazla alınan her kalori vücutta birikir. Vücudumuzun fazla kaloriyi atmak gibi bir özelliği yoktur. Diyetle alınan kalorinin tamamı vücutta depolanacaktır. Alınan kalori ile yakılan arasındaki dengesizlik obezitenin tek sebebidir. Yani fazla kalori almak ve az kalori harcamak herzaman şişmanlığa neden olur.

Kilo almamızı etkileyen faktörler nelerdir?

Genetik yapımız,

Biyolojik faktörler ( hormonlarımız vb. ),

İlaçlar ( kortizon, antidepresan, anti pisikotik, allerji ilaçları, vitaminler,

(10)

çinko içeren ilaçlar vb. ),

Tiroid bezinin az çalışması ( Hipotiroidi ) Cushing hastalığı,

Polikistik Over Sendromu,

Bazı genetik hastalıklar. Kilo almamıza neden olabilir.

Kilo almayı kolaylaştıran risk faktörleri nelerdir?

Hareketsiz yaşam tarzı: özellikle çocuk obezitelerinin en büyük sebebidir.

TV, bilgisayar başında uzun süre harcamak, oyun parklarından uzak olmak, aktivite imkanının az olması obeziteyi kolaylaştırır,

Değişik mesai saatleri ile çalışmak, Orta yaş ve üzeri,

Kalori alımı ve aktivite arasında dengesizlik, Hazır gıda ve fast food ile beslenme,

Alkol kullanımı,

Rafine gıdalar ve yüksek kalorili gıdalar, Hızlı yemek, çok yemek,

Yeteri kadar uyumamak özellikle çocuk obezitelerinde önemli bir risk faktörüdür.

Obezitenin tehlikeleri nelerdir?

Obezite tedavi edilmez ise kalp hastalıkları başta olmak üzere ciddi sağlık problemlerine sebep olur.

Özellikle dış görünüşün bozulması depresyona ve içe kapanmaya yol açar. Bu durum adolesan ve cocuk yaşta başlayan obezitelerde ileride çok ciddi pisikolojik bozukluklara neden olmaktadır. Obeziteye bağlı olarak en sık görüken tehlikeler şunlardır:

Tip 2 diyabet,

Depresyon, kendine güvensizlik, kendini beğenmeme, sosyal uyumsuzluk, içe kapanma,

Okul başarısında düşme,

Enerji azalması, isteksizlik, fiziksel aktivitede düşüklük, Kalp ve damar hastalıkları, enfaktüs, inme ve felçler, Kan pıhtılaşması ve emboli hastalıkları,

Kolesterol ve trigliserid yüksekliğine bağlı hipertansiyon,

(11)

Gebelikte hipertansiyon, diyabet ve kiloya bağlı problemler, çocukta malformasyon,

Karaciğer yağlanması, Pankreas iltihabı, Migren,

Reflü, Katarakt, Artrit,

Düz tabanlık, Koşamama,

Eklem ve kas problemleri, Kanser risknde artma, Gut,

Kısırlık,

Horlama ve uyku apnesi,

İdrar tutmakta zorluk ve idrar kaçırma,

Adolesan dönemde obez olmak ileride ani ölüm riski taşır. Bu insanlarda kardiyo vasküler sebeplerden dolayı ani ölüm sık görülür. Bu risk 65 yaş üstü obez kişlerdede yüksektir. Kabaca obez insanlar topluma oranla daha çok ani ölüm ve kanser riski taşırlar.

Obezite teşhisi için bir laboratuar testine gerek yoktur. Çok basitçe boy ve kilo ölçülerek BMI hesaplanabilir. Obezitenin tedavisi zordur. Kültürel yapı, alışkanlıklar, yaşam tarzı ve genetik faktörler kilo vermeyi zorlaştırır. Kilo vermekten çok verilen kiloyu geri almadan hayatı aynı şekilde idame etmek daha zordur. Dolayısı ile kilo ile kişinin tek başına mücadelesi genellikle başarısız olacaktır. Bu konuda bir doktor gözetiminde uzman kişiler ile çalışmak başarıyı arttırır. Herkeze uygun bir reçete bulmak çok zordur. Her obezite vakası bir hasta olarak değerlendirilmeli ve herkez için ayrı bir strateji belirlenmeli, bir plan oluşturulmalı ve izlenmelidir. Obeite tedavisi günümüzde en çok suistimal edilen sağlık konularının başında gelmektedir. Hem yüksek kalorili hem çok iştah açıcı ve hemde çok ucuz hazır gıdaların arasında vücudunuzu ve sağlığınızı korumak;

temel dürtülerinizin aksine hareket edip yememenize bağlıdır. Bunca koşuşturmanın arasında aktivite fırsatı yaratmak gerekmektedir.

Obezite tedavisi tıbbi bir problemdir. Bu problemle tek başınıza mücadele etmeye kalkmak başarı şansınızı düşürür. Medikal yardım alın: diyet, egzersiz, ilaç ve gerekirse cerrahi müdahale imkanlarının olduğu bir planınız olmalıdır.

(12)

Obezite tedavisinde size sunulan plan içinde şunlar olmalıdır:

Diyet:

1.

Satüre yağlardan fakir,

Rafine karbonhidratlardan fakir, Bol lifli

Yağ miktarı günlük kalori ihtiyacınızın % 35 inden fazla olmayan bir diyet listeniz olmaldır.

Kilo vermenin ana noktası aldığınız kalorinin yaktığınızdan az olmasısır.

2.

Bu basit bir toplama çıkarma hesabından başka birşey değildir. Kilo vermek uzun bir süreye yayılırsa daha başarılı olunur. Kısa sürede verilen kilo genellikle kısa sürede geri kazanılır. Bu konuda diyetisyen yardımı gerekir. Kilonız ve nedadar sürede hangi kiloya geleceğiniz hesaplanarak bir plan hazırlanmalıdır.

Diyet günlüğü tutmak sizin ve ekibin işini çok kolaylaştırır.

3.

Egzersiz programı hem kilo vermeyi kolaylaştırır hemde geri almamanızı 4.

sağlar. Aktivite gün içine yayılmalıdır. Spor salonuyla sınırlı kalmamalıdır.

Uzağa park etmek, evden televizyon ve bilgisayarı uzaklaştırmak ( özellikle çocuklar için ) yapılacak ilk iştir.

Davranış terapisi: bir diyet programının en öneli parçasıdır. Neden kilo 5.

vermesi gerektiğini kavrayamamış bir kişiye kilo verdiremezsiniz.

Kişi obezite ve komplikasyonlarını bilmelidir, Nasıl kilo verileceğini kavramalıdır,

Neden kilo vermesi gerektiğini anlamalıdır,

Neden ve nezaman yediğini açıklayabilmeli nasıl savaşacağını kendi belirleyebilmelidir.

Bir partner veya bir gurup içinde diyet programları daha başarılı olabilir.

6.

İlaçlar:

7.

Obeziteye neden olabilecek tedaviler var ise bunlar gözden geçirilmelidir.

Kilo vermeyi kolaylaştıran ilaçlar programa eklenebilir. Bu ilaçlarınbirkısmı yağların vücuda emilimini azaltırken birkısmı beyne etki ederek iştahı azaltmaktadır ki bunların yan etkileri fazla olduğundan tavsiye edilmemektedir.

İlaç desteği ile kilo vermek belli bir süreden sonra geri teper.

Verilen kilo ilacı kesince genellikle geri alınır.

(13)

Cerrahi müdahaleler:

8.

Mideye balon yerleştirmek: kısa süreli hızlı kilo kaybını sağlar ancak etkisine alıştıktan sonra kilo geri alınabilmektedir. Kısa süreli etkili bir yöntemdir. Birçok program başarısız olursa denenicek yöntemdir.

Bariatrik cerrahi : mideyi küçülten cerrahi işlemdir. Mide dikilerek küçültülür hasta yiyemez ve kilo verir. Morbid obez hastalarda en son başvurulan tedavi yöntemidir. Risk taşır ancak başarılı sonuçlar alınan bir yöntemdir.

Gastrik Bypass : mideyi barsağa dikmektir. Besinleri emecek olan barsak bölümü kısaltılır besin emilemez ve kilo verilir. Diğer yöntemleri denemiş ve başarılı olamamış morbid obez hastalarda bir tedavi yöntemidir. Risk taşır ancak başarılı sonuçlar da alınır.

Obeziteden korunma:

Obezite sosyal bir hastalıktır. Yaşam tarzı, anane ve gelenekler obezite gelişiminde çok etkilidir, bu nedenle obeziteden korunmak zor olabilir. Yinede aşağıdaki önlemler alınabilir:

Hazır gıdadan uzak durmak,

Bol lifli, az yağlı ve az kalorili beslenmek, Aktiviteyi arttırmak, Egzersiz yapmak,

Evde TV ve bilgisayarı kısıtlamak ( özellikle çocuklar için ),

Dengeli beslenmek gerekirse bunun için diyetisyed desteği istemek,

Küçük porsiyonlara alışmak bunun için gerekirse tabakları ve kaşıkları değiştirmek,genetik,

Yemek pişirirken ölçüyü kaçırmamak, gerektiği kadar pişirmeyi öğrenmek,

Tencereyi sofraya getirmemek,

Yüksek kalorili gıda ve içeceklerden uzak durmak.

OBEZİTE ÇAĞIN EN ÖNEMLİ SAĞLIK PROBLEMİDİR. OBEZİTE İLE MÜCADELE EDİN, DESTEK ALIN, DOKTORUNUZA DANIŞIN.

Referanslar:

1- American Dietetic Association

(14)

http://www.eatright.org/

2- The Obesity Society http://www.obesity.org/

3- Canadas Food Guide Health Canada

http://www.hc-sc.gc.ca/

4- Dietitians of Canada http://www.dietitians.ca/

5- Cecil R, Goldman L, Bennett J. Cecil Textbook of Medicine. 21st ed.

Philadelphia, PA: WB Saunders Co; 2000.

6- Dietary guidelines for Americans. National Institute of Diabetes and Digestive a n d K i d n e y D i s e a s e s w e b s i t e . A v a i l a b l e a t : http://www.health.gov/dietaryguidelines/dga2005/document/default.htm.

Accessed June 8, 2008.

7- Glycemic index—a new way of looking at carbs. Canadian Diabetes Association website. Available at: http://www.diabetes.ca/Section_About/glycemic.asp.

Updated June 2005. Accessed January 23, 2008.

8- Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Textbook of Internal Medicine. 23rd ed.

Philadelphia, PA: Saunders, 2008.

9- Goroll AH, Mulley AG, Mulley AG Jr. Primary Care Medicine. 4th ed.

Philadelphia, PA: Lippincott Williams & Wilkins; 2000.

10- Kronenberg HM, Melmed S, Polonsy KS, Larsen PR. Williams Textbook of Endocrinology. 11th ed. Philadelphia, PA: Saunders Elsevier; 2008.

11- Obesity in adults. EBSCO DynaMed website. Available at:

http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php. Updated March 7, 2011. Accessed March 10, 2011.

12- Obesity, bias, and stigmatization. The Obesity Society website. Available at:

http://www.obesity.org/information/weight_bias.asp. Accessed June 8, 2008.

13- Thompson WG, Cook DA, Clark MM, Bardia A, Levine JA. Treatment of obesity. Mayo Clin Proc. 2007;82:93-101.

14- 8/21/2007 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Pedersen SD, Kang J, Kline GA. Portion control plate for weight loss in obese patients with type 2 diabetes mellitus: a controlled clinical trial. Arch Intern Med. 2007;167:1277-1283.

15- 7/22/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Shai I, Schwarzfuchs D, Henkin Y, et al.

Weight loss with a low-carbohydrate, Mediterranean, or low-fat diet. N Engl J

(15)

Med. 2008;359:229-241.

16- 9/30/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Samuels-Kalow ME, Funai EF, Buhimschi C, et al. Pre-pregnancy body mass index, hypertensive disorders of pregnancy, and long-term maternal mortality. Am J Obstet Gynecol. 2007;197:490.e1-6. Epub 2007 Aug 21.

17- 12/2/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Maruyama K, Ohira T, Maeda K, et al. The joint impact on being overweight of self reported behaviours of eating quickly and eating until full: cross sectional survey. BMJ. 2008;337.

18- 12/2/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Pischon T, Boeing H, Hoffmann K, et al.

General and abdominal adiposity and risk of death in Europe. N Engl J Med.

2008;359:2105-2120.

1 9 - 2 / 5 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Subak L, Wing R, Smith West D, et al. Weight loss to treat urinary incontinence in overweight and obese women. N Engl J Med. 2009;360:481-490.

2 0 - 4 / 1 4 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Sacks FM, Bray GA, Carey VJ, et al. Comparison of weight-loss diets with different compositions of fat, protein, and carbohydrates. N Engl J Med. 2009;360:859-873.

2 1 - 4 / 1 6 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Neovius M, Sundström J, Rasmussen F. Combined effects of overweight and smoking in late adolescence on subsequent mortality: nationwide cohort study. BMJ. 2009 Feb 24;338:b496.

2 2 - 5 / 1 1 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Luttikhuis HO, Baur L, Jansen H, et al. Interventions for treating obesity in children. Cochrane Database Syst Rev.

2009;(1):CD001872.

2 3 - 7 / 6 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Seo DC, Sa J. A meta-analysis of psycho-behavioral obesity interventions among US multiethnic and minority adults. Prev Med. 2008;47:573-582. Epub 2008 Jan 16.

2 4 - 9 / 2 5 / 2 0 0 9 D y n a M e d s S y s t e m a t i c L i t e r a t u r e S u r v e i l l a n c e http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Garipağaoğlu M, Sahip Y, Darendeliler F, Akdikmen O, Kopuz S, Sut N. Family-based group treatment

(16)

versus individual treatment in the management of childhood obesity: randomized, prospective clinical trial. Eur J Pediatr. 2009;168:1091-1099.

25- 10/16/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Krul M, van der Wouden JC, Schellevis FG, van Suijlekom-Smit LW, Koes BW. Musculoskeletal problems in overweight and obese children. Ann Fam Med. 2009;7:352-356.

26- 11/10/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: Laurson KR, Eisenmann JC, Welk GJ, Wickel EE, Gentile Da, Walsh DA. Combined influence of physical activity and screen time recommendations on childhood overweight. J Pediatr.

2008;153(2):209-214.

27- 1/15/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Shiri R, Karppinen J, Leino-Arjas P, Solovieva S, Viikari-Juntura E. The association between obesity and low back pain: a meta- analysis. Am J Epidemiol. 2010;171(2):135-54.

28- 1/29/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Kuk JL, Ardern CI. Influence of age on the association between various measures of obesity and all-cause mortality. J Am Geriatr Soc. 2009 Sep 15.

29- 1/29/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Berkey CS, Rockett HR, Colditz GA. Weight gain in older adolescent females: the internet, sleep, coffee, and alcohol. J Pediatr.

2008;153(5):635-639.

30- 2/19/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Picot J, Jones J, Colquitt JL, et al. The clinical effectiveness and cost-effectiveness of bariatric (weight loss) surgery for obesity:

a systematic review and economic evaluation. Health Technol Assess.

2009;13:1-190, 215-357, iii-iv.

31- 2/19/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: OBrien PE, Sawyer SM, Laurie C, et al.

Laparoscopic adjustable gastric banding in severely obese adolescents: a randomized trial. JAMA. 2010;303(6):519-526.

32- 10/15/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: US Food and Drug Administration.

Meridia (sibutramine): market withdrawal due to risk of serious cardiovascular events. US Food and Drug Administration website. Available at:

http://www.fda.gov/Safety/MedWatch/SafetyInformation/

(17)

SafetyAlertsforHumanMedicalProducts/ucm228830.htm. Published October 8, 2010. Accessed October 15, 2010.

33- 12/17/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php: US Food and Drug Administration.

FDA: Tainted products marketed as dietary supplements potentially dangerous.

U S F o o d a n d D r u g A d m i n i s t r a t i o n w e b s i t e . A v a i l a b l e a t : http://www.fda.gov/NewsEvents/Newsroom/PressAnnouncements/ucm236967.htm . Updated December 15, 2010. Accessed December 17, 2010

ANOREKSİYA NERVOSA

Nevrotik iştahsızlık; Yeme bozukluğu; Anoreksi;

Anoreksi bir yeme bozukluğudur. Kişilerin aşırı kilolu olduklarına yönelik takıntıları sonucu ortaya çıkan iştahsızlık ve egzersiz yapma durumudur. İdeal vücut ağırlığının %85 ve altında olmasına rağmen kendini kilolu sayan herkes anoreksiya nervosa kabul edilir. Hastalık ciddi rahatsızlıklara ve ölüme neden olabilir.

Anoreksiya nervosa neden olur?

Anoreksiyanın sebebi bilinmemektedir. Genetik meyil ve çevresel faktörler hastalığın ortaya çıkışında rol oynar. Kişinin kendi vücudu hakkındaki algısı bozulur ve kendini sürekli olarak kilolu görür.

Anoreksiya nervosa hastalığı için risk faktörleri nelerdir?

Hastalık aşağıdaki durumlarda daha sık ortaya çıkmaktadır:

Bayanlar,

Adolesan dönemi ve erken gençlik dönemi, Kendine güveni olmayan kişiler,

Çaresizlik duygusu içinde olanlar,

(18)

Mükemmeliyetçi olanlar, Şişmanlık korkusu olanlar,

Aile tarafından zayıflama baskısı olanlar,

Aşırı koruyucu, sert, çatışma içinde olan aile çocukları, Ailesinde yeme bozukluğu olan kişiler,

Duygusal stres içinde olan kişiler,

Depresyon, anksiyete gibi psikolojik rahatsızlık çeken kişiler, Kişilik bozuklukları olanlar,

Zayıflığı ve inceliği vurgulayan sosyal eğilim ve moda trendlerine karşı duyarlı olmak,

Anoreksiya nervosa ne şikayete neden olur?

Hastalık sinsi seyirlidir. Hasta ideal kilosunun % 85 i ve altına inmesine rağmen kendini halen aşırı kilolu görür ve bu amaçla diyet ve egzersiz yapar. Hastada görülen bulgu ve şikayetler:

Kilo kaybı,

Kalorili, yağlı gıdalardan korku derecesinde çekinme, Kilo kaybına rağmen diyet yapma,

Kilo almaktan aşırı korkmak,

Aksi yöndeki bütün bulgulara rağmen vücut algısında bozukluk, kendini kilolu olarak görme ( body dismorphia),

Aşırı egzersiz yapmak,

Vücut kilosu ve şekli konusunda algı bozukluğu, kendini şişman ve kilolu algılamak,

El ve ayaklarda üşüme,

Yiyeceklerden tiksinti duymak, Saç dökülmesi, vücutta kıllanma,

Aşırı halsizlik, yorgunluk, bayılma atakları, Kabızlık,

Depresyon ve / veya anksiyete,

Çarpıntı en sık görülen şikayetlerdir.

Tedavi edilmeyen anoreksiya nervosa ciddi yan etkilere yol açar özellikle adet kesilmesi ( amenore ), kemik erimesi ( osteoporoz ), ve kalpte ritim bozuklukları ( aritmi ) sık görülür. Kardiyak problemler ölüme neden olabilir.

(19)

Anoreksiya nervosa teşhisi nasıl konur?

Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları ile teşhis koymak mümkündür.

Muayene ve laboratuar testleri ile kesin teşhis konur. Muayenede aşağıdaki bulgular dikkat çeker:

Vücut yağ dokusunun kaybı, Kas dokusunda azalma,

Kalp ritim bozuklukları ve kalp ritminde yavaşlama, Tansiyon düşüklüğü,

Ayağa kaktığnda tansiyonda belirgin düşme, Kemik yoğunluğuna azalma,

Yavaşlamış metabolizma belirtileri en göze batan bulgulardır.

Anoreksiya nervosa tedavisi:

Anoreksiya tedavisi hastayı sağlıklı olabileceği kilosuna getirmek ve orada tutmaktır. Hastanın sağlıklı olabileceği kilo ideal kilosunun % 85 i dir. Bu amaçla hastanın aldığı kalori miktarı azar azar artırılır. Bu amaca aşağıdaki gibi bir dizi girişim ile ulaşılmaya çalışılır.

A- Nutrisyonel konsültasyon ( diyetisyen konsültasyonu):

Diyetisyen sağlıklı beslenmenin bileşenleri hakkında bilgi verir. Ulaşılmak istenen kilo hedefleri konusunda yardımcı olur. Bu hedefe ulaşmada beslenme öğeleri ve öğünler konusunda pratik yaklaşımlar çizer.

B- Kognitif davranış psikolojisi tedavisi:

Davranış psikolojisi tedavisi sağlıklı ve realistik vücut algısı sağlamaya yardımcı olur. Hastanın kendi vücudu, diyet ve egzersiz konusunda yeni bakış açısı geliştirmesini sağlamaya çalışır.

C- Birebir tedavi: kişilerin endişeleri ve algıları ile başa çıkmasına yardımcı olmak için yapılan psikoterapidir.

D- Aile tedavisi: yeme bozukluklarının atında büyük oranda aile bulunmaktadır.

Birçok anoreksiya hastası aile tedavisi olmadan davranışını düzetemez. Bu nedenle ailenin tamamen tedaviye alınması gerekebilir. Ailenin ısrarcı davranışı, aşırı koruyucu davranışı, aile içi çelişki ve çatışmalar dindirilmeden hastanın tedavisi çoğu zaman başarısız olur. Anoreksiya nervosa hastalarının aileleri bu hastalığın sebebini, seyrini, aile davranışının bu hastalıktaki yerine ve tedavisini anlamalıdır.

(20)

E- Antidepresan tedavi: Antidepresan ilaçların tek başına kullanımı pek bir sonuç vermez. Ancak bazı durumlarda anoreksiya hastaları psikoterapi ile birlikte antidepresan ilaç tedavisinden çok fayda görürler. Özellikle selektif serotonin geri alım inhibitörü antidepresan ilaçlar kullanılır.

F- Kemik erimesi ve metabolik takviye: özellikle kemik erimelerini durdurmak amacıyla tedaviye kalsiyum ve mineraller eklenmeli, hormon eksiklikleri takviye edilmelidir.

G- Hastaneye yatma:

a. Eğer ideal vücut kilosunun % 25 ila % 30 u kaybedildi ise, b. Ciddi kalp rahatsızlıkları ve ritim bozuklukları varsa, c. Ciddi fiziksel hastalık bulguları varsa,

d. Ciddi psikolojik rahatsızlık bulguları varsa hasta hastaneye yatırılmalıdır.

Anoreksiya nervosa erken teşhis ve tedavisi başarılı sonuçlar vermektedir. Geç kalınan vakalar ciddi komplikasyonlara ve ölüme neden olabilir. anoreksiya nervosa dan bilinen bir korunma yolu yoktur.

Referanslar:

1. National Association of Anorexia Nervosa and Associated Disorders http://www.anad.org/

2. National Eating Disorders Association http://www.nationaleatingdisorders.org/

3. Canadian Mental Health Association http://www.ontario.cmha.ca/

4. National Eating Disorder Information Center http://www.nedic.ca/

5. Anorexia nervosa. National Eating Disorders Association website. Available at:

http://www.nationaleatingdisorders.org/p.asp?WebPage_ID=286 . Accessed June 19, 2008.

6. Anorexia nervosa. National Women’s Health Information Center website.

Available at: http://www.womenshealth.gov/faq/easyread/anorexia-etr.htm . Accessed June 19, 2008.

7. Beers MH, Fletcher AJ, et al. The Merck Manual of Medical Information—Home Edition . 2nd ed. Whitehouse Station, NJ: Simon and Schuster, Inc; 2003.

8. Casper RC. How useful are pharmacological treatments in eating disorders?

Psychopharmacol Bulletin . 2002;36:88-104.

(21)

9. Ferri F, ed. Ferri’s Clinical Advisor 2010. Philadelphia, PA: Mosby Elsevier;

2009.

10. Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Textbook of Internal Medicine. 23rd ed.

Philadelphia, PA: Saunders; 2008.

11. Jacobson JL, Jacobson AM. Psychiatric Secrets. 2nd ed. Philadelphia, PA:

Hanley & Belfus; 2001.

12. Lenders JW, Eisenhofer G, Mannelli M, et al. Phaeochromocytoma. Lancet . 2005;20-26,665-675.

13. Lock J, le Grange D, Dare C, et al. Treatment Manual for Anorexia Nervosa . New York, NY: Guilford Press; 2000.

14. Noble J, Green H. Textbook of Primary Care Medicine. 3rd ed. St. Louis, MO:

Mosby; 1996.

15. Rakel R. Textbook of Family Medicine. 7th ed. Philadelphia, PA: Saunders Elsevier; 2007.

16. Rakel RE, Bope ET, Conn H. Conn’s Current Therapy. Philadelphia, PA:

Saunders Elsevier; 2009.

17. Stern TA. Massachusetts General Hospital Comprehensive Clinical Psychiatry.

Philadelphia, PA: Mosby Elsevier; 2008.

Referanslar

Benzer Belgeler

3 Bizim çalışmamızda da diyabetik komplikasyon riski yüksek olan HbA 1 c >%7 grupta ortalama MPV değeri 11,5 fL olarak bulunmuştur ve kontrol grubuna göre Tip 2 DM

Yeni tanı DM hasta- larının %66.7’sinin (%37.8 hiperosmolar hiperglisemik durum, %26.7 diyabetik ketoasidoz ve %2.2 diyabetik ayak enfeksiyonu) ciddi diyabetik komplikasyonlar

Hipomagnezeminin diabetin metabolik kontrolii ve mikrovaskiiler komp- likasyonlar (retinopati , noropati, nefropati) iizerine etkisi belirgin degildir ve uzun si.ireli Mg

Bizim yaptığımız çalışmamızda anjiotensin II reseptör blokeri olan Losartan potassium'un Tip II Dibates (NIDDM) ve Esansiyel hipertansiyonlu

In a review of 7 cases of scleredema diabeticorum, the mean age at onset was 54 years, the mean duration of diabetes was 13 years and the patients reported to have a high

Çalışmamızda HbA1c düzeyinde DEA’sı olan ve olmayan gruplar kıyaslandığında demir eksikliği yerine konduktan sonra HbA1c düzeyinde azalma bulunmuş

Advances in therapy for type 2 diabetes: GLP-1 receptor agonists and DPP-4 inhibitors. Exenatide and liraglutide: different approaches to develop GLP-1 receptor agonists

Effect of weight loss by gastric bypass surgery versus hypocaloric diet on glucose and incretin levels in patients with type 2 diabetes. Cummings DE,