• Sonuç bulunamadı

MAKTU VE NİSPİ VERGİLERDE BAKANLAR KURULU KARARI VE YENİDEN DEĞERLEME ORANINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA YETKİ VERİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "MAKTU VE NİSPİ VERGİLERDE BAKANLAR KURULU KARARI VE YENİDEN DEĞERLEME ORANINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA YETKİ VERİLMESİ"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YENİDEN DEĞERLEME ORANINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA

YETKİ VERİLMESİ I-MADDE METNİ:

Mükerrer Madde 30

(Ek: 3239/97 md.) (Değişik: 3689/9 md.) (Yürürlük: 1.1.1991) Bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan maktu vergiler (Maktu ve nispi vergilerin asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil), bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar Bakanlar Kurulunca belirlenen miktarlar ile bu miktarların, Vergi Usul Kanunu uyarınca 1990 yılı için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranı ile çarpılmak suretiyle bulunacak tutarların toplamı kadar artırılmıştır. Her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan maktu vergiler (Maktu ve nispi vergilerin asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır. (Mülga cümle: 5281/6 md.) (Yürürlük:

1.1.2005) (*) (Değişik: 4842/36-6 md.) (Değişik: 5281/6 md.) (Yürürlük: 1.1.2005) Bu suretle hesaplanan vergi tutarının 10 Yeni Kuruşa kadarki kesirleri dikkate alınmaz.

(Ek fıkra: 3393/5 md.); (Mülga: 5035/49-4 md.) (Geçerlilik:1.1.2004) (Yürürlük: 2.1.2004) (**)

(Ek fıkra: 3393/5 md.); (Değişik: 4008/33 md.) (Değişik: 5228/59-4/c md.) (Değişik:

5281/6 md.) (Yürürlük: 1.1.2005) Bakanlar Kurulu, elektronik ortamda gönderilenler ile (6728 sayılı kanunun 26 ıncıi maddesiyle değişen ibare;Yürürlük 09.08.2016) Sermaye Piyasası Kanunu ve Bankacılık Kanununun uygulanmasıyla ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulu ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca(***) düzenlenmesi öngörülen kâğıtların tâbi olduğu damga vergisi nispet ve maktu tutarlarını ibraz yerleri itibarıyla sıfıra kadar indirmeye, indirilen nispet ve tutarlarını kanunî seviyesine kadar çıkarmaya ve bu nispet ve tutarlar dahilinde kâğıtlar itibarıyla farklı nispet ve tutarlar tespit etmeye yetkilidir.

(Ek fıkra: 3986/11 md.) (Yürürlük: 7.5.1994) Bu Kanuna ekli (1) sayılı tablodaki 1.1.1994 tarihinde geçerli olan maktu vergiler (maktu ve nispi vergilerin asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) % 100, nispi vergiler % 20 oranında artırılmıştır. Bakanlar Kurulu, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan maktu vergileri (maktu ve nispi vergilerin asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) ile nispi vergileri birlikte veya ayrı ayrı, maktu vergilerde on katına, nispi vergilerde ise bir katına kadar artırmaya, uygulanmakta olan maktu vergileri yarısına kadar, (6728 sayılı kanunun 26 ıncıi maddesiyle değişen ibare;Yürürlük 09.08.2016)nispi vergileri ise kâğıt türleri itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye(****), bu had ve miktarlar arasında yeni had, miktar ve nispetler tespit etmeye yetkilidir.

(*) (Ek cümle: 5035/27 md.) (Yürürlük: 2.1.2004) Bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların yüzde beşini aşmayan kesirleri dikkate alınmaz.

(**) Bakanlar Kurulu, uluslararası kurumlardan, yabancı ülkelerin kredi kuruluşlarından ve diğer her türlü dış kaynaklardan doğrudan doğruya veya Türkiye'de faaliyet gösteren bankalar vasıtasıyla verilecek krediler ve bu kredilerin geri ödenmesi nedeniyle düzenlenen kağıtların tabi olduğu damga vergisi nispetini '0' sıfıra kadar indirmeye, indirilen nispeti kanuni seviyesine kadar çıkarmaya ve bu nispetler dahilinde kredi nevileri itibariyle farklı nispetler tespit etmeye ve bu konu ile ilgili usul ve esasları tayin etmeye yetkilidir.

(***)Değişmeden önceki şekli: Sermaye Piyasası Kanununun uygulanmasıyla ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulunca

(****)Değişmeden önceki şekli: nispi vergileri ise bu fıkra ile artırılmadan önceki seviyelerine indirmeye

(2)

İlgiliTebliğ: 1,22,23,24,25,26,27,28,29,31,34,37,38,39,40,42,45,47, 50,51,53,54,55,56,57,58,59,60,61

II-MADDENİN AÇIKLAMASI VE YORUMU:

A-GENEL AÇIKLAMA:

Damga Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 30 uncu maddesine birinci fıkra, 11.12.1985 tarih ve 18955 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 3297 sayılı Kanunun 97 inci maddesi ile eklenmiştir. Daha sonra, bu fıkrada 1.1.1991 tarihinde yürürlüğe giren 3689 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile değişiklik yapılmıştır. Maddeye eklenen ve değişiklik yapılan bu fıkra hükmü ile, Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan maktu ve nispi vergilerin her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacağı belirtilmiştir.

Maddeye üçüncü fıkra, 30.06.1987 tarih ve 19503 sayılı Resmi Gazetede yayınlananan 3393 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile eklenmiştir. Daha sonra, : 4008/33 md.) (Değişik: 5228/59-4/c md.) (Değişik: 5281/6 md.) (Yürürlük: 1.1.2005) yapılan değişikliklerle, Bakanlar kuruluna, elektronik ortamda gönderilenler ile Sermaye Piyasası Kanununun uygulanmasıyla ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulunca düzenlenmesi öngörülen kâğıtların tâbi olduğu damga vergisi nispet ve maktu tutarlarını ibraz yerleri itibarıyla sıfıra kadar indirmeye, indirilen nispet ve tutarlarını kanunî seviyesine kadar çıkarmaya ve bu nispet ve tutarlar dahilinde kâğıtlar itibarıyla farklı nispet ve tutarlar tespit etmeye yetki verilmiştir.

Maddeye 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe giren, 3986 sayılı Kanunun 11’inci maddesi ile son fıkra eklenmiş ve eklenen bu fıkra ile Bakanlar Kuruluna, Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan maktu vergileri (maktu ve nispi vergilerin asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) ile nispi vergileri birlikte veya ayrı ayrı, maktu vergilerde on katına, nispi vergilerde ise bir katına kadar artırmaya, uygulanmakta olan maktu vergileri yarısına kadar, nispi vergileri ise bu fıkra ile artırılmadan önceki seviyelerine indirmeye, bu had ve miktarlar arasında yeni had, miktar ve nispetler tespit etmeye yetki verilmiştir.

Maddenin 3.ncü ve 4.ncü fıkralarına 6728 sayılı Kanunun 26.ncı maddesiyle yapılan ilave ile halihazırda sermaye piyasası mevzuatına göre düzenlenen kağıtlara sıfır damga vergisi uygulamasına ilişkin Bakanlar Kuruluna tanınan yetki, sermaye piyasası mevzuatındaki değişikliklere parelel olarak bankacılık mevzuatına ilişkin düzenlenen kağıtlara da uygulanacak şekilde genişletilmektedir.

Ayrıca, nispi vergilerde oran iindirmeye ilişkin olarak Bakanlar Kuruluna verilen yetki genişletilerek farklı kağıt türleri için farklı oranlar belirlenmesine imkan vermekte ve ekonomik gelişmeler paralelinde damga vergisi uygulamasına esneklik kazandırılmaktadır.

B-YENİDEN DEĞERLEME ORANINA GÖRE MAKTU VE NİSPİ VERGİLERDE YAPILAN ARTIŞLAR:

1-Maktu Vergilerdeki Artış:

Mükerrer 30 uncu maddenin birinci fıkrasında 3689 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesiyle yapılan değişiklikle getirilen ve 01.01 1991 tarihinde yürürlüğe giren hükümle,” Her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan maktu vergiler (Maktu ve nispi vergilerin asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır. (Mülga cümle: 5281/6 md.) (Yürürlük: 1.1.2005) (Değişik: 4842/36-6 md.) (Değişik: 5281/6 md.) (Yürürlük: 1.1.2005) Bu suretle hesaplanan vergi tutarının 10 Yeni Kuruşa kadarki kesirleri dikkate alınmaz. “ şeklinde ifade edilmiştir.

Mükerer 30 uncu maddenin birinci fıkrasındaki bu hükümle, Damga Vergisi Kanunu’na tabi (1) sayılı tabloda yer alan kanuni miktarların, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile tespit edilen yeniden değerleme oranları kadar arttırılmakta ve izleyen yılbaşından itibaren uygulamaya konmaktadır.

(3)

1.1.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5281 sayılı Kanunla da vergi miktarlarında değişiklik yapılmştır. Bu tarihten itibaren ise vergi miktarları tekrar yeniden değerleme oranlarında arttırılarak uygulanmaktadır.

2-Nisbi Vergilerdeki Artış :

Kanuna ekli (1) sayılı tablodaki vergiye tabi kağıtların nispi oranda vergileri en son 5281 sayılı Kanunla tespit edilmiş ve en yüksek oran binde 7,5 olarak saptanmıştır.

Mükerrer 30 uncu maddenin son fıkra hükmüne göre ise, Bakanlar Kurulu bu nispetleri ayrı ayrı bir katına kadar arttırmaya ve sıfıra kadar indidrmeye kağıtlar itibariyle farklı nispetler uygulamaya yetkili kılınmıştır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun1 mükerrer 30 uncu maddesinin 5281 sayılı Kanunun2 6 ncı maddesiyle değişik birinci fıkrasında, "...Her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan maktu vergiler (Maktu ve nispi vergilerin asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır. Bu suretle hesaplanan vergi tutarlarının 10 Yeni Kuruşa kadarki kesirleri dikkate alınmaz.", üçüncüfıkrasında "...Bakanlar Kurulu, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan maktu vergileri (maktu ve nispi vergilerin asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) ile nispi vergileri birlikte veya ayrı ayrı, maktu vergilerde on katına, nispi vergilerde ise bir katına kadar artırmaya, uygulanmakta olan maktu vergileri yarısına kadar, nispi vergileri ise bu fıkra ile artırılmadan önceki seviyelerine indirmeye, bu had ve miktarlar arasında yeni had, miktar ve nispetler tespit etmeye yetkilidir." denilmiş, 14 üncü maddesinin 5281 sayılı Kanunun 43/2 nci maddesiyle değişik birinci fıkrasında ise,"Kağıtların Damga Vergisi bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınır. Şu kadar ki her bir kağıtiçin hesaplanacak vergi tutarı (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar saklı kalmak üzere 800 bin Yeni Türk Lirasını aşamaz. Bir önceki yılda uygulanan bu azami tutar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır." hükmü yer almıştır.

22/12/2011 tarihli ve 2011/2628 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tabloda yer alan kağıtlar için 2011 yılında uygulanan maktu vergi tutarları yeniden değerleme oranı dahil olmak üzere %15 oranında artırılmıştır.

Buna göre, Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan ve 54 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile tespit edilen maktu vergiler 1/1/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere %15 oranında artırılarak Tebliğ ekindeki (1) sayılı tabloda gösterilmiştir.

Diğer taraftan, anılan Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan her bir kağıttan alınacak damga vergisine ilişkin üst sınır yeniden değerleme oranında artırılmış ve 1/1/2015 tarihinden itibaren1.702.138,00 Türk Lirası olmuştur. (58 Seri No.lu Damga Vergisi Genel Tebliği)

C-BAKANLAR KURULUNA TANINAN YETKİLER:

Damga Vergisi Kanunu’nun 5281 sayılı Kanunun 6’ncı maddesiyle değiştirilen ve 1.01.2005 tarihinden itibaren yürürlüğe giren hükümle mükerrer 30 uncu maddenin üçüncü fıkra hükmüne göre,

“Bakanlar Kurulu, elektronik ortamda gönderilenler ile Sermaye Piyasası Kanununun uygulanmasıyla ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulunca düzenlenmesi öngörülen kâğıtların tâbi olduğu damga vergisi nispet ve maktu tutarlarını ibraz yerleri itibarıyla sıfıra kadar indirmeye, indirilen nispet ve tutarlarını kanunî seviyesine kadar çıkarmaya ve bu nispet ve tutarlar dahilinde kâğıtlar itibarıyla farklı nispet ve tutarlar tespit etmeye yetkilidir. “ denilmiştir.

Bu yetkiye dayanarak Bakanlar Kurulu aşağıda açıkladığımız düzenlemeleri yapmıştır.

AA-ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLEN KAĞITLARLA İLGİLİ YETKİ:

(4)

Damga Vergisi Kanunu’nun 1 inci maddesinde belirtildiği gibi, Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisine tabidir.

“Kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan (Değişik:

5228/59-4/a md.) (Yürürlük: 31.7.2004) belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.” Şeklindeki hükme göre, elektronik ortamda düzenlenen kağıtlar da damga vergisi kapsamına dahil edilmiştir.

Diğer kağıtların damga vergisinde olduğu gibi, Kanunun Mükerrer 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ile de 5281 sayılı Kanunun 6 ıncı maddesiyle yapılan değişiklikle, Bakanlar Kuruluna elektronik ortamda düzenlenen kağıtların damga vergisini sıfıra kadar indirmeye indirilen nispet ve tutarlarını kanuni seviyesine kadar çıkarmaya ve bu nispet ve tutarlar dahilinde kağıtlar itibariyle farklı nispet ve tutarlar tespit etmeye yetki verilmiştir.

BB-SERMAYE PİYASASI KURULU’NCA DÜZENLENMESİ ÖNGÖRÜLEN KAĞITLARA İLİŞKİN YETKİ.

Kanunun mükerrer 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre, Bakanlar Kuruluna verilen diğer bir yetki de Sermaye Piyasası Kurulunca düzenlenmesi öngörülen kağıtların damga vergisini sıfıra kadar indirme, indirilen nispet ve tutarlarını kanuni seviyesine kadar çıkarmaya ve bu nispet ve tutarlar dahilinde kağıtlar itibariyle farklı nispet ve tutarlar tespit etmeye yetkisidir.

Bakanlar Kurulu bu yetkisini kullanarak aşağıdaki kararı almıştır.

Damga Vergisi Kanununun 30 uncu Maddesine İlişkin Karar:

Karar Sayısı: 94/6035 RG Tarihi: 26.10.1994 RG Sayısı: 22093

Sermaye Piyasası Kanununun uygulanması ile ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulu'nca düzenlenmesi öngörülen kağıtların damga vergisi nispetinin sıfıra indirilmesine ilişkin ekli Karar'ın yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığı'nın 17.8.1994 tarihli ve 55589 sayılı yazısı üzerine, 488 sayılı Damga Vergisi |Kanununun değişik mükerrer 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre, Bakanlar Kurulu'nca 20.8.1994 tarihinde kararlaştırılmıştır.

20.8.1994 Tarihli ve 94/6035 Sayılı Kararnamenin Eki Karar:

Madde 1 - Sermaye Piyasası Kanununun uygulanması ile ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulunca düzenlenmesi öngörülen aşağıda belirtilen kağıtlar için damga vergisi nispeti "0" sıfır olarak uygulanır:

a) Sermaye piyasası araçlarının halka satışında bunları halka arz edenler ile aracı kurum veya bankalar arasında aracılık faaliyetleri ile ilgili düzenlenecek sözleşmeler.

b) Menkul kıymetlerin geri alma taahhüdü ile satım ve geri satma taahhüdü ile alım işlemleri nedeniyle düzenlenecek taahhütnameler, sözleşmeler,

c) Varlığa dayalı menkul kıymet ihraçları ile ilgili aracılık sözleşmeleri, saklama sözleşmeleri, vekalet sözleşmeleri ve temlik sözleşmeleri,

Madde 2 - Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Kararda belirtilen yukarıdaki kağıtların tamamı Sermaye Piyasası Kurulu tarafından düzenlenen kağıtlar olup, vergi oranı 94/6035 sayılı Kararname ile (0) sıfır olarak tespit edilmiştir.

Bakanlar Kurulunca, yukarıda sayılan kağıtların damga vergisi sıfır olarak tespit edilmiş olmasına karşın, bu kağıtların dışında olan ve Sermaye Piyasası kurulunca düzenlenen diğer kağıtların damga vergisinin ibraz yerleri itibariyle sıfıra kadar indirme yetkisi de verilmiştir. Ancak Bakanlar Kurulu, ibraz yerleri itibariyle sıfıra kadar indirme yetkisini henüz kullanmamıştır. Bu yetki tartışma yaratacak bir yetkidir. Çünkü, bir kağıdın, resmi bir kuruluşa ibraz edilmesi durumunda vergisinin sıfır, başka bir kuruluşa ibraz edilmesi durumunda 2010 yılı için, binde 8,25 oranında vergiye tabi tutulmasının mantığını anlatmak da kolay olmayacaktır.

(5)

Yukarıdaki kararnamede vergisi sıfır olarak tespit edilen kağıtları, a) Sermaye piyasası araçlarının halka satışında bunları halka arz edenler ile aracı kurum veya bankalar arasında aracılık faaliyetleri ile ilgili düzenlenecek sözleşmeler, b) Menkul kıymetlerin geri alma taahhüdü ile satım ve geri satma taahhüdü ile alım işlemleri nedeniyle düzenlenecek taahhütnameler, sözleşmeler, c) Varlığa dayalı menkul kıymet ihraçları ile ilgili aracılık sözleşmeleri, saklama sözleşmeleri, vekalet sözleşmeleri ve temlik sözleşmeleri olmak üzere üç grupta sayılmıştır.

1-Aracılık Sözleşmeleri:

2499 sayılı SPK’nun 30 uncu maddesinde Sermaye Piyasası Faaliyetleri olarak sayılan araçların ihraç veya halka arz yoluyla satışına aracılık etmek yada daha önce ihraç edilmiş bulunan sermaye piyasası araçlarının alım ve satımına aracılık yapmak için aracı kurumlarla sermaye piyasasında işlem yaptıran kişiler arasındaki sözleşmelerdir.

Damga vergisi sıfır olarak tespit edilen kağıtlardan birincisi “aracılık sözleşmeleri” dir.

Aracılık sözleşmeleri aracı kurumla, sermaye piyasasında işlem yaptıran sermaye piyasası araçlarının halka satışında bu araçları halka arz eden kuruluşlarla, aracı kurum veya bankalar arasındaki aracılık faaliyetlerine ilişkin düzenlenen sözleşmelerdir. Aracı kurum, Sermaye Piyasası Kurulun’dan yetki belgesi alan ve menkul kıymetlerin , kıymetli evrakın, alım-satım, ihraç işlemlerine aracılık yapan, kurum ve bankalar olarak isimlendirilir. Aracı kurumlarla ilgili hükümler, SPK nun 31 ‘inci maddesinde düzenlenmiştir.

Burada vergisi sıfır olarak tespit edilen kağıtlar:

a-Sermaye piyasası araçlarını halka arz edenler ile aracı kurumlar arasında düzenlenen ve aracılık faaliyetleri ile ilgili olan sözleşmeler,

b-Sermaye piyasası araçlarını halka arz edenler ile bankalar arasında düzenlenen ve aracılık faaliyeti le ilgili olan sözleşmelerdir.

Bu kuruluşlar arasında sermaye piyasası araçlarını halka arz edenler ile aracı kurumlar arasında yapılan ve aracılık faaliyetleri ile ilgili sözleşmelerin damga vergisi sıfır olarak uygulanacak, ancak aracılık faaliyetine ilişkin olmayan sözleşmelerin vergisi sıfır olarak uygulanmayacaktır.

2-Menkul Kıymetlerin Geri Alma Taahhüdü İle Satım ve Geri Satma Taahhüdü İle Alım İşlemleri Nedeniyle Düzenlenen Kağıtlar:

Sermaye piyasası işlemleri arasında menkul kıymetlerin geri alma taahhüdü ile satılması (repo) veya geri satma taahhüdü ile satın alınması ise (ters repo) olarak adlandırılır. İkinci fıkrada belirtilen Rapo ve ters repo ile ilgili işlemler 2499 sayılı SPK.’nun 30’uncu maddesinde, sermaye piyasasının faaliyetleri arasında sayılmıştır. Ve repo işlemleri kanun koyucu tarafından sermaye piyasası işlemi sayılmıştır. Repo ve ters repo ile ilgili işlemleri ifade eden geri alma taahhüdü ile satım ve geri satma taahhüdü ile alımlarda düzenlenen sözleşmelerin vergisi 488 sayılı Kanunun Mükerrer 30.ncu maddesi uyarınca, sıfır olarak tespit edilmiştir.

Bilindiği gibi, Damga Vergisi Kanununun mükerrer 30. maddesinin üçüncü fıkrasının verdiği yetkiye istinaden 26.10.1994 gün ve 22093 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 94/6035 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Sermaye Piyasası Kanununun uygulanması ile ilgili olarak Sermaya Piyasası Kurulunca düzenlenmesi öngörülen menkul kıymetlerin geri alma taahüdü ile satım ve geri satma taahhüdü ile alım işlemleri nedeniyle düzenlenecek taahhütnameler ve sözleşmeler için damga vergisi nispetinin "0" sıfır olarak uygulanması kararlaştırılmıştır.

Repo, kısa vadeli getiri hedefleyen bir yatırım aracıdır. 1980'li yılların ikinci yarısında yabancı bankaların öncülüğünde kullanılmaya başlanmıştır. Yatırımcıların kısa vadeli birikimlerini değerlendirmeleri için sıkça kullandıkları bir yöntemdir.

a-Repo nedir:

(6)

Finansal bir kurumun (genellikle bankalar) kurumsal veya bireysel yatırımcıya hazine bonosu, devlet tahvili gibi sabit getirili bir menkul kıymeti satması ve bu menkul kıymeti önceden belirlenen bir fiyattan ileri bir tarihte geri satın almak üzere anlaşma yapmasıdır.

Genellikle reponun tam anlamını bilmeyen yatırımcılar repoyu kısa süreli mevduat faizi gibi algılar. Ancak repo işleyişte farklıdır. Repo yapan banka, repo yaptığı miktar kadar hazine bonosunu kasasında tutmalıdır.

Ayrıca normal reponun tam tersi bir işlem olan ters repo(reverse repo) vardır. Finansal bir kurumun (genellikle bankalar) hazine bonosu, devlet tahvili gibi sabit getirili bir menkul kıymeti yatırımcıdan alması ve bu menkul kıymeti önceden belirlenen bir fiyattan ileri bir tarihte geri satmak üzere anlaşma yapmasıdır.

Bankalar sahip oldukları hazine bonosu portföylerini kullanarak repo işlemlerini gerçekleştirir böylece bankaları için fon(para) temin ederler.

b-Reponun İşleyişi:

Aslında kural olarak banka repo yaptığı menkul değeri (genellikle hazine bonosu olur) müşteriye teslim etmeli vadesi gelince belirlenen faiz ödemesini yaparak geri almalıdır. Ancak uygulamada bazı problemlerle karşılaşılacağı için bu işlem yapılmaz. Hazine bonosu veya Hazine'nin bono karşılığı verdiği makbuzlar bankada durur.

Geçmişte bu konudaki denetim açıkları yüzünden açığa repo veya karşılıksız repo sıkça yapılmıştır. Bu işlemler 1994 krizinde batan bankaların batışında önemli rol oynamıştır. Batan bankaların repo karşılığı tuttukları menkul kıymet olmadığı görülmüş, dolayısıyla repo yapanlar da mağdur duruma düşmüşlerdir.

c-Repo getirisinin hesabı:

Bir yatırımcı 1 milyar TL için repo yapmak istiyor diyelim. Değişik vadelerde açıklanan repo faiz oranlarına baktı. Nakit ihtiyacını da gözönüne alarak 7, 14, 21 günlük repo oranlarını değerlendirdi ve 7 günlük repoda karar kıldı. Faiz oranı da %40 olsun.

Önce %40 faizin 14 günlük net değeri hesaplanır. %40 faiz, 365 gün için açıklanan faizdir. 7 günlük (1 hafta) faizi bulmak için faiz oranı 52 haftaya bölünür. Bu da yaklaşık %0,76 değerine karşılık gelir.

Yatırımcı 7 gün sonunda ;

1.000.000.000 x 1.0076 = 1.007.600.000 lira olacaktır. (Küçük oranlara denk gelen bazı yasal kesintiler hesaba katılmamıştır)

d-Merkez bankası'nın reposu : (açık piyasa işlemleri):

Merkez Bankası dolaşımdaki para miktarını azaltmak veya çoğaltmak için repo ve ters repo işlemleri yapar. Bu işlemlere Açık Piyasa İşlemleri denir. Merkez Bankası piyasadaki fazla parayı emmek istediğinde portföyünde bulunan büyük çoğunlukla hazine bonosu, az miktarda da olsa özel sektöre ait bono ve tahvilleri kullanarak repo yapar. Tam tersi piyasadaki parayı arttırmak istediğinde ise bono satın almak suretiyle ters repo yapar.

Açık Piyasa İşlemleri'nin oyuncuları bir tarafta Merkez Bankası diğer tarafta ise Bankalar ve repo yapma yetkisi olan diğer aracı kurumlardır.

e-İnterbank'ta (Bankalararası para piyasası) yapılan repo işlemleri:

Merkez Bankası denetimindeki İnterbank'ta (Bankalararası Para Piyasası) bankalar ve repo yetkisi olan aracı kurumlar ellerindeki fonu ters repo yaparak değerlendirebilirler.

İnterbank'ta en çok kullanılan repo türü overnight (gecelik) repodur. Overnight oranlar oluşan arz-talebe göre günlük olarak değişir. İnterbank piyasasında oluşan overnight ve diğer oranlar banka

(7)

tarafından müşterisiyle yapacağı repo oranlarına yansıtılır. İnterbank'ta saat 14:00'ten sonra işlem yapılmaz.

Eğer piyasada likidite yani nakit para fazla ise overnight faizler düşük olur. Tersi durumda yani büyük miktarlı hazine ihalelerinin olduğu günlerde piyasadaki likidite azalacağı için overnight faizler yükselir.

f-Repo İşlemlerinde SPK Gereğince Düzenlenmesi Gereken Belgeler:

Sermaye Piyasası Kurulu'nca yayınlanmış bulunan Menkul Kıymetlerin Geri Alma Veya Satma Taahhüdü İle Alım Satımı Hakkında Seri No:V/7 sayılı Tebliğ gereğince repo işlemlerinde düzenlenecek belgeler, 7’nci madde uyarınca, çerçeve anlaşması ve teyit formu ve 12 inci maddesi uyarınca dekont formundan ibaret bulunmaktadır.

aa-Çerçeve Anlaşması:

Çerçeve anlaşması, 7 sayılı tebliğde belirtildiği gibi, repo işlemlerinde taraflar arasında yapılması zorunlu olan ve işlemlerin genel esaslarını düzenleyen bir sözleşmedir. Bu anlaşma, repo işlemlerinin taraflarını, hangi şartlarla yapıldığını, tebligat adreslerini, sözleşme süresini ve benzer genel esasları düzenler. Bu sözleşme ile repo işlemi yapılmamakta, repo işleminin nasıl yapılacağına yönelik genel esaslar düzenlenmektedir.

Çerçeve anlaşması, belli bir para ihtiva etmemekte olup, karaşılıklı taahhütlerin içeriğinin yazılı olduğu bir sözleşme hükmündedir.

Çerçeve anlaşması, belli bir meblağ içermediği için nispi oranda vergilendirilmesi mümkün değildir. Sözleşmelerin maktu olarak vergilendirilmesi de (1) sayılı tablodan çıkarıldığından, bu anlaşmalar istisna kapsamında yer almasa bile esasen damga vergisine tabi tutulması mümkün değildir.

Ancak, belli parayı ihtiva etmiş olsa da, bu sözleşmeler istisna kapsamında yer aldığı için vergiye tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.

bb-Teyit formu: (Dekont)

Tebliğin 7’inci maddesinde isimlendirilen “teyit formu”, 12 inci maddede dekont olarak isimlendirilmiştir. Dolayısıyla teyit formu için yapılan açıklama, aynı zamanda dekont için de geçerlidir.

Teyit formunun düzenlenmesi ile ilgili hüküm ilgili tebliğin 7 ‘inci maddesinde, Yetkili kuruluşlar ekte verilen (Ek :1) örneğe uygun olarak düzenlenecek, müteselsil seri numarası taşıyan teyit formunun bir örneğini, işlemi yaptıkları günü izleyen işgünü karşı tarafa gönderir veya teslim ederler.

Şeklinde hüküm ihtiva etmete olup, repo işleminin işlerliği teyit formu ile sağlanmaktadır.

Teyit formunda:

-Yapılan İşlemin Niteliği,

-İşlem Yapılan Kişi veya Kuruluş, -Alınan/Satılan Menkul Kıymetin Cinsi,

-(Özel sektör menkul kıymetlerinde ihraçcı kuruluş da belirtilir.), -Menkul Kıymete İlişkin Bilgiler,

-Nominal Değer, -Vadesi,

-Kupür Adedi, -Faiz Oranı,

-Varsa Seri Numarası,

-Menkul Kıymetin Satış/Alış Fiyatı, -(Birim satış fiyatı da belirtilir.),

Teyit formu iki nüsha olarak düzenlenme mecburiyeti olup, bir nüshası karşı tarafa gönderilip, diğer nüshası bankada saklanmaktadır.

(8)

Teyit mektubu damga vergisi uygulamasında, mahiyeti itibariyle bir taahhütname olup, damga vergisinin konusuna girmekte ise de yukarıda belirtilen 20.8.1994 Tarihli ve 94/6035 Sayılı Kararnamenin Eki Karar gereğince damga vergisinden istisnadır.

3- Varlığa Dayalı Menkul Kıymet İhraçları İle İlgili Aracılık Sözleşmeleri, Saklama Sözleşmeleri, Vekalet Sözleşmeleri ve Temlik Sözleşmeleri:

Varlığa dayalı menkul kıymetlerin damga vergisi, 94/6035 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile (0) sıfır olarak belirlenmiştir.

a-Varlığa Dayalı Menkul Kıymet:

Varlığa dayalı menkul kıymetler (VDMK), 2499 sayılı SPK'nın (13/A), (22/c) ve 39'uncu maddelerine dayanarak SPK'nın 31.07.1992 tarih ve 21301 sayılı Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:III No:14 Tebliği (III/14 Tebliği) ile düzenlenmiştir.

Kuruluşların kendi ticari işlemlerinden doğmuş alacakları karşılığında ihraç edebilecekleri kıymetli evraktır. Tüketici kredileri, konut kredileri, ihracat işlemlerinde doğan alacaklar söz konusu işleme konu olabilecek alacak türlerindendir. Bankalar varlığa dayalı menkul kıymet satarak alacaklarını daha önceden paraya çevirebilmektedir.

aa-İhraççı:

(Bu tanımın 8.11.1998 R.G. tarihli Seri III No.25 s. Tebliğ ile değiştirilen şeklidir.) Bu Tebliğ'in 5 inci maddesi uyarınca genel finans ortaklıklarını, bankaları, finansman şirketlerini, finansal kiralamaya yetkili kuruluşları ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarını,Genel Finans Ortaklıkları (md:2)

Varlığa dayalı menkul kıymetler, 2 nci maddede belirlenen ihraççıların kendi ticari işlemlerinden doğmuş alacakları veya bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde temellük edecekleri alacaklar karşılığında, Kurul'ca kayda alınarak ihraç edilen kıymetli evraktır.

Bu Tebliğ hükümlerine göre halka arz yoluyla satılacak olan varlığa dayalı menkul kıymetlerin Tebliğin 6 ncı maddesinde sayılan unsurları taşımaları şart olup, bunlar hakkında bu Tebliğde hüküm bulunmayan hallerde TTK'nın kıymetli evraka dair hükümleri ve genel hükümler uygulanır. (md:3)

bb-İşleme Konu Olabilecek Alacak Türleri :

Varlığa dayalı menkul kıymetlerin ihracında işleme konu olabilecek alacak türleri aşağıda tanımlanmıştır :

a) ( Bu bendin 27.12.1994 R.G. tarihli Seri III No.17 s Tebliğ ile değiştirilen şeklidir.) Tüketici Kredileri : Bankaların gerçek kişilere, ticari amaçla kullanılmamak kaydıyla, mal ve hizmet alımları dolayısıyla, açmış oldukları bireysel krediler ile finansman şirketlerinin kendi mevzuatları çerçevesinde gerçek ve tüzel kişilere açmış oldukları krediler,

b) Konut Kredileri : Bankaların, 2985 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayalı mevzuat çerçevesinde, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile yapılan anlaşma hükümlerine göre kendi kaynaklarından hazır konut alan kişilere açtıkları bireysel krediler, bankaların verdikleri ipoteğe dayalı bireysel konut kredileri ile konut sektörünü kredilendirmeye yetkili Kamu İktisadi Teşebbüsü statüsündeki bankaların kendi mevzuatları çerçevesinde açtıkları krediler,

c) Finansal Kiralama Sözleşmelerinden Doğan Alacaklar : 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde finansal kiralamaya yetkili kuruluşların yaptıkları finansal kiralama sözleşmelerinden doğan alacakları,

d) ( Bu bendin 10.1.1995 R.G. tarihli Seri III No.18 s. Tebliğ ile değiştirilen şeklidir.) İhracat İşlemlerinden Doğan Alacaklar : Bankalar ve özel finans kurumlarının açmış oldukları ve fiilen ihracatta kullandırdıkları krediler ile faktoring işlemleri yapan anonim ortaklıklarca temellük edilen ihracat karşılığındaki belgeye dayalı alacaklar,

(9)

e) Diğer Alacaklar : Bankalar dışındaki, mal ve hizmet üretimi faaliyetlerinde bulunan anonim ortaklıklar ile mevzuata göre özelleştirme kapsamına alınanlar dahil Kamu İktisadi Teşebbüslerinin müşterilerine yaptıkları taksitli satışlardan doğan, senede bağlanmış alacaklar.

f) ( Bu bent 9.11.1992 (Mük.) R.G. tarihli Seri III No.15 s. Tebliğ ile eklenmiştir.) Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla verilen bireysel kredilere ilişkin olarak T.C. Ziraat Bankası'nın senede bağlanmış alacakları.

g) ( Bu bent 10.1.1995 R.G. tarihli Seri III No.18 s. Tebliğ ile eklenmiştir.) T.Halk Bankası'nca esnaf ve sanatkarlarla küçük işletmelere açılan ihtisas kredileri.

h) ( Bu bent 8.11.1998 R.G. tarihli Seri III No.25 s. Tebliğ ile eklenmiştir.) Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının portföydeki gayrimenkullerinin satış veya satış vaadi sözleşmelerinden kaynaklanan senetli alacakları. (md:4)

Yukarıda açıklanan ve varlığa dayalı menkul kıymet olarak tanımlanan bu menkul kıymetler damga vergisi uygulamasında genel esaslara göre (1) sayılı tablonun IV/1-c pozisyonuna göre,”ödünç alınan paralar için düzenlenen makbuzlar veya bu mahiyetteki senetler” olarak 2010 yılı için binde (%0) 6,6 oranında vergiye tabidir.

b-Aracılık Sözleşmeleri:

Menkul kıymetin kendisi damga vergisine tabi tutulmakla birlikte, bu kıymetin ihraç edilmesi aşamasında düzenlenmesi zorunlu kılınan sözleşmeler istisna kapsamındadır. Söz konusu menkul kıymetlerin satış işlemi halka arz yoluyla yapıldığından bu işlemin yapılması sırasında, aracı kurum veya banka ile bu kıymetleri ihraç eden kuruluş arasında bir sözleşme düzenlenmesi zorunlu bulunmaktadır.

Bu sözleşmeler, Aracılık Sözleşmeleri, Saklama Sözleşmeleri, Vekalet Sözleşmeleri şeklinde olabilir.

Önemli olan bu sözleşmelerin menkul kıymetin ihracı ile ilgili olmasıdır.

İşte bu sözleşmeler, 20.8.1994 Tarihli ve 94/6035 Sayılı Kararnamenin Eki Karar gereğince damga vergisinden istisnadır.

c-Temlik Sözleşmeleri:

Varlığa dayalı menkul kıymet uygulamasında düzenlenen bir başka kağıt da “temlik sözleşmesi”dir. Temlik sözleşmesi alacaklarını temlik eden kuruluşlar ile bankalar veya aracı kurumlar arasında düzenlenebileceği gibi, finans ortaklıkları ile alacağını temlik eden bankalar arasında da düzenlenebilir.

SPK'nın 31.07.1992 tarih ve 21301 sayılı Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:III No:14 Tebliğinin 14 üncü maddesinde “Temlik Sözleşmeleri” ile ilgli aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

Temlik Sözleşmesi :

Madde 14 - Alacakların temliki, alacaklarını temlik eden kuruluş ile genel finans ortaklığı veya banka arasında yapılacak bir Temlik Sözleşmesi ile gerçekleştirilir.

Temlik Sözleşmesinde en az aşağıda belirtilen hususların bulunması gereklidir:

a) Sözleşmeye taraf olanların adları, ticaret unvanları ve iş adresleri, b) Sözleşmeye konu olan alacakların türü ve dökümü,

c) Alacakların faiz, şahsi ve ayni teminatları ile birlikte genel finans ortaklığına veya bankaya intikal edeceğine dair hüküm,

d) Alacaklarını temlik eden kuruluşun, alacakların varlığından, borçluların temerrüdünden sorumlu olacağına ilişkin aşağıdaki taahhüde yer verilmesi:

"Borcun muacceli yet kazanmasından itibaren üç gün içinde ödenmemesi halinde borçlulara herhangi bir ihtar, ihbar, protesto, icra takibi ve dava ikamesine gerek olmaksızın genel finans ortaklığına veya bankaya ödenmeyen borç tutarını ödeyeceğiz."

e) Uyuşmazlıklarda izlenecek yol,

(10)

f) Sözleşme uyarınca yapılacak ihtar ve ihbarlarda izlenecek yol,

g) Genel finans ortaklığının veya bankanın alacakları temlik eden kuruluşa yapacağı ödemelere ilişkin esaslar.

d-Vekalet Sözleşmeleri:

Bu sözleşmelerle ilgili tebliğin 15 inci maddesinde aşağıdaki şekilde açıklama yapılmıştır.

Vekalet İlişkisinin Esasları : Madde 15 - Alacakların temlikinde;

a) Bankalar tarafından alacakların temliki halinde genel finans ortaklığı ile alacakları temlik eden banka arasında;

b) Bankalar dışındaki kuruluşlar tarafından alacakların temliki halinde ise, genel finans ortaklığı ile alacaklarını temlik eden kuruluşun belirlediği bir banka arasında;

c) Finansal kiralamaya yetkili kuruluşlar tarafından varlığa dayalı menkul kıymetlerin halka arzı halinde ise, bu kuruluşlar ile bunların belirleyeceği bir banka arasında,

Alacaklar portföyü nedeniyle yapılacak ihtar, ihbar, protesto, takibat, tahsilat ve ilgili diğer hizmetler ile varlığa dayalı menkul kıymetlerin vadelerinde ödenmelerini kapsayan bir Vekalet Sözleşmesi yapılması zorunludur.

İhraççının bir banka olması halinde yukarıda belirtilen hizmetler aynı banka tarafından yerine getirilir.

Vekil sıfatı ile hareket eden banka, vadesinde ödenen temlik edilen alacaklar tutarını derhal ilgili müvekkili kuruluşların hesabına geçirmekle yükümlüdür. Bu yüküm ve sunulacak hizmetlerin kapsamı ile ücretine ilişkin şartların vekalet sözleşmesinde açıkça gösterilmesi zorunludur.

Vekalet sözleşmesinden doğan hak ve borçlar ile sorumluluğa Borçlar Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

e-Saklama Sözleşmesi:

Varlığa dayı menkul kıymetlerin saklanması ile ilgili bu sözleşmenin koşulları aşağıdaki 17 inci maddede açıklanmıştır.

Saklama Sözleşmesi :

Madde 17 - Halka arz edilecek varlığa dayalı menkul kıymetlere dayanak teşkil eden alacaklar portföyünün, varlığa dayalı menkul kıymetlerin vadelerinin bitimine kadar;

a) Bankalar tarafından alacakların temliki halinde genel finans ortaklığı ile alacakları temlik eden banka arasında;

b) Bankalar dışındaki kuruluşlar tarafından alacaklarını temliki halinde, genel finans ortaklığı ile alacaklarını temlik eden kuruluşun belirlediği bir banka arasında;

c) ( Bu bendin 14.6.1996 R.G. tarihli Seri III No. 21 s. Tebliğ ile değiştirilen şeklidir.) Finansman şirketleri ve finansal kiralamaya yetkili kuruluşlar tarafından varlığa dayalı menkul kıymetlerin halka arzı halinde ise, bu kuruluşlar ile bunların belirleyeceği bir banka arasında, imzalanacak saklama sözleşmesinde belirtilen esaslar dahilinde bir bankada saklamada tutulması zorunludur. Tüketici kredi sözleşmeleri bu hükmün dışındadır. İhraççının bir banka olması halinde ise, saklama hizmeti bu banka tarafından yerine getirilir.

15 inci maddede belirtilen hizmetlerin yerine getirilmesi dışında ve bu Tebliğin 24 üncü maddesi, 4 ve 5 inci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla hiçbir sebeple saklamada tutulan alacaklar portföyü üzerinde tasarrufta bulunulamaz.

Söz konusu kararname ekindeki karar gereğince, varlığa dayalı menkul kıymetler için düzenlenen, Aracılık Sözleşmeleri, Saklama Sözleşmeleri, Vekalet Sözleşmeleri Ve Temlik Sözleşmeleri damga vergisinden istisnadır.

CC-BAKANLAR KURULUNA (1) SAYILI TABLODA YER ALAN MAKTU VE NİSPİ VERGİLERİ ARTTIRMA VE İNDİRME YETKİSİ:

Damga Vergisi Kanunu’nun mükerrer 30 uncu maddesinin son fıkrasında, Bakanlar Kurulu, bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan maktu vergileri (maktu ve nispi vergilerin asgari ve azami

(11)

miktarlarını belirleyen hadler dahil) ile nispi vergileri birlikte ve ayrı ayrı, maktu vergilerde on katına, nispi vergilerde ise bir katına kadar artırmaya, uygulanmakta olan maktu vergileri yarısına kadar, nispi vergileri ise bu fıkra ile artırılmadan önceki seviyelerine indirmeye, bu had ve miktarlar arasında yeni had, miktar ve nispetler tespit etmeye yetkilidir.

Birinci fıkra hükmüne göre, Bakanlar Kurulunca belirenen miktarlar ile bu miktarların Maktu ve nispi vergilerde, yeniden değerleme oranına göre artış yapılabilmektedir. Yeniden değerleme oranına göre yapılacak artışlar dışında da son fıkra ile Bakanlar Kuruluna vergileri on katına kadarartırma yetkisi verilmiştir.

III-MÜKERRER 30.NCU MADDE İLE İLGİLİ ÖZELGE:

Damga Vergisi Kanununun mükerrer 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının verdiği yetkiye istinaden Bakanlar Kurulu Kararı ile Sermaye Piyasası Kanununun uygulanması ile ilgili olarak Sermaya Piyasası Kurulunca düzenlenmesi öngörülen menkul kıymetlerin geri alma taahüdü ile satım ve geri satma taahhüdü ile alım işlemleri nedeniyle düzenlenecek taahhütnameler ve sözleşmeler için damga vergisi nispetinin "0" sıfır olarak uygulanması kararlaştırılmıştır.

Konu ile ilgili olarak Sermaye Piyasası Kanununa göre yapılmayan repo ve ters repo işlemlerine ilişkin olarak düzenlenen küresel repo anlaşmalarına damga vergisi nispetinin sıfır uygulanamayacağı, Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 14/04/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-1366 sayılı özelgesinde aşağıdaki şekilde görüş ifade edilmiştir.

Konu : Sermaye Piyasası Kanununa göre yapılmayan repo ve ters repo işlemlerine ilişkin olarak düzenlenen küresel repo anlaşmalarına damga vergisi nispetinin sıfır uygulanamayacağı hk.

İlgi : ... evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, kurumunuzun Türkiye'de daimi bir işyeri veya temsilcisi olmayan dar mükellef bir finans kurumu olduğu, tarafınızca Türkiye'deki bankalarla gerçekleştirilecek olan Türkiye'de ihraç edilmiş tahvillere dayalı (devlet tahvili/hazine bonosu) repo işlemleri için çerçeve anlaşma niteliğinde yabancı hukuka tabi küresel repo anlaşması (GMRA) imzalanmasının planlandığı belirtilerek, söz konusu GMRA sözleşmeleri ile bu sözleşmelere ilişkin teyit formlarına ait damga vergisi nispetinin 488 sayılı Kanunun mükerrer 30 uncu maddesi gereğince sıfır olarak uygulanıp uygulanmayacağı konusunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 4008 sayılı Kanunla değişik mükerrer 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında, Bakanlar Kurulunun Sermaye Piyasası Kanununun uygulanmasıyla ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulunca düzenlenmesi öngörülen kâğıtların tâbi olduğu damga vergisi nispet ve maktu tutarlarını ibraz yerleri itibarıyla sıfıra kadar indirmeye, indirilen nispet ve tutarlarını kanuni seviyesine kadar çıkarmaya ve bu nispet ve tutarlar dahilinde kâğıtlar itibarıyla farklı nispet ve tutarları tespit etmeye yetkili olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I-Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01/01/2010 tarihinden geçerli olmak üzere Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrasındaki kağıtlar için damga vergisi oranı binde 8,25 olarak belirlenmiştir.

Damga Vergisi Kanununun mükerrer 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının verdiği yetkiye istinaden 26/10/1994 gün ve 22093 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 94/6035 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Sermaye Piyasası Kanununun uygulanması ile ilgili olarak Sermaya Piyasası Kurulunca düzenlenmesi öngörülen menkul kıymetlerin geri alma taahüdü ile satım ve geri satma taahhüdü ile alım işlemleri nedeniyle düzenlenecek taahhütnameler ve sözleşmeler için damga vergisi nispetinin "0" sıfır olarak uygulanması kararlaştırılmıştır.

(12)

27 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde de, menkul kıymetlerin geri alma taahhüdü ile satım (repo) ve geri satma taahhüdü ile alım (ters repo) işlemleri nedeniyle düzenlenen kağıtlarda damga vergisi uygulaması hakkında açıklamalar yapılmış, 26/10/1994 tarihinden itibaren menkul kıymetlerin geri alma taahhüdü ile satım ve geri satma taahüdü ile alım işlemleri nedeniyle düzenlenen

"Repo ve Ters Repo İşlemleri Teyit Formu" veya "Repo ve Ters Repo

İşlemleri Dekontu" başlıklı kağıtlar ile bu mahiyette olan kağıtlara "0" sıfır damga vergisi nispeti uygulanacağı hususu açıklanmıştır.

Öte yandan, Sermaye Piyasası Kanununun 30 uncu maddesinin (d) bendinde, sermaye piyasası araçlarının geri alım veya satım taahhüdü ile alım satımı (repo-ters repo) işlemleri sermaye piyasası faaliyetleri arasında sayılmıştır.

Konu ile ilgili olarak SPK tarafından 31/7/1992 tarihli ve 21301 sayılı mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanan Seri:V No:7 sayılı Menkul Kıymetlerin Geri Alma Veya Satma Taahhüdü İle Alım Satımı Hakkında Tebliğin; 3 üncü maddesinde, "Sermaye Piyasası Kanununun 30 uncu maddesi 1 inci fıkrası (d) bendinde yer alan faaliyetlerde bulunmak üzere Kurulca yetki belgesi verilen aracı kuruluşların, bu Tebliğde yer alan menkul kıymetler üzerinde, Tebliğin 12 nci maddesinde belirlenen yazılı bir çerçeve anlaşması uyarınca, kendi aralarında veya gerçek veya tüzel kişiler ile, belirli bir vadede, belirli bir fiyattan, repo ve ters repo işlemleri yapmaları, bu Tebliğ hükümlerine tabidir."; 4 üncü maddesinde, "Repo ve ters repo işlemlerini, Kanunun 34 üncü maddesi uyarınca faaliyet izni almış bankalar ile daha önce ihraç edilmiş olan sermaye piyasası araçlarının alım satımına aracılık etmeye yetkili ve Kurul'un sermaye yeterliliğine ilişkin düzenlemeleri uyarınca gerekli asgari öz sermaye yükümlülüğünü sağlamış olan aracı kuruluşlar yapabilirler.

Repo ve ters repo işlemlerinde bulunacak aracı kuruluşların;

a) Bünyelerinde repo ve ters repo işlemlerini yürütebilecek yeterli sayıda müşteri temsilcisini, b) Yeterli mekan, teknik donanım ve belge-kayıt düzenini, sağlamış bulunmaları gerekir.

Aracı kuruluşlar bu konuda faaliyete başlamadan önce Kurul'dan yetki belgesi almak zorundadırlar." şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.

Sermaye Piyasası Kanunu ve söz konusu tebliğden, sermaye piyasası araçlarının geri alım veya satım taahhüdü ile alım satımı (repo-ters repo) işlemlerinin Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde yapılması gerektiği ve söz konusu işlemleri Sermaye Piyasası Kanununun 34 üncü maddesi uyarınca faaliyet izni almış bankalar ile Sermaye Piyasası Kurulundan yetki belgesi almış aracı kuruluşların yapabileceği anlaşılmaktadır.

Buna göre, özelge talep formunuzda da belirtildiği üzere küresel repo anlaşmalarının (GMRA) Sermaye Piyasası Kanunu dışında yabancı ülke kanunlarına göre yapılan bir repo-ters repo işlemine ilişkin olduğu ve şirketinizin sermaye piyasası araçlarının geri alım veya satım taahhüdü ile alım satımı (repo-ters repo) işlemlerini yapmak için gerekli yetki belgesine sahip olduğuna dair bir bilgi bulunmadığı hususları dikkate alındığında, şirketiniz tarafından düzenlenen küresel repo anlaşması (GMRA) ile bu anlaşmaya ilişkin teyit formlarına ait damga vergisi nispetinin 488 sayılı Kanunun mükerrer 30 uncu maddesi gereğince sıfır olarak uygulanabilmesi mümkün değildir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Vergi Dairesi Başkanı a.

Grup Müdürü

(13)

Referanslar

Benzer Belgeler

MADDE 13 - (1) Bu Karar uyarınca 6 ncı bölgede; büyük ölçekli yatırımlar, stratejik yatırımlar ve bölgesel teşvik uygulamaları kapsamında teşvik belgesine

MADDE 11 - (1) Talep edilmesi halinde, bölgesel teşvik uygulamaları ve stratejik yatırımlar ile AR-GE ve çevre yatırımları kapsamında desteklerden yararlanacak yatırımlar

MADDE 13 - (1) Bu Karar uyarınca 6 ncı bölgede; büyük ölçekli yatırımlar, stratejik yatırımlar ve bölgesel teşvik uygulamaları kapsamında teşvik

MADDE 13 - (1) Bu Karar uyarınca 6 ncı bölgede; büyük ölçekli yatırımlar, stratejik yatırımlar ve bölgesel teşvik uygulamaları kapsamında teşvik

MADDE 13 - (1) Bu Karar uyarınca 6 ncı bölgede; büyük ölçekli yatırımlar, stratejik yatırımlar ve bölgesel teşvik uygulamaları kapsamında teşvik belgesine

MADDE 13 - (1) Bu Karar uyarınca 6 ncı bölgede; büyük ölçekli yatırımlar, stratejik yatırımlar ve bölgesel teşvik uygulamaları kapsamında teşvik belgesine istinaden

•Mali kural uygulamasına geçilecektir. Mali kurala ilişkin yasal altyapının en geç 2010 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması hedeflenmektedir. 2011 yılı bütçe

Küresel kriz Türkiye ekonomisini dış ticaret, finansman ve beklentiler olmak üzere üç kanaldan etkilemiştir. 2008 yılının ikinci çeyreğinden itibaren daralmaya başlayan