• Sonuç bulunamadı

ANNE-ÇOCUK EĞİTİM PROGRAMINA KATILAN ANNELERİN PROGRAM HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ANNE-ÇOCUK EĞİTİM PROGRAMINA KATILAN ANNELERİN PROGRAM HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Journal of Qafqaz University Spring 2002, Number 9

133

PROGRAM HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

Ayşe B. AKSOY

Gazi Üniversitesi, Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi Bölümü

Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Anabilim Dalı Beşevler / ANKARA

ÖZET

Bu çalışma “Anne-Çocuk Eğitim Programına katılan annelerin görüşlerini değerlendirmek için planlanmıştır. Araştırmanın örneklemi; çalışan ve çalışmayan anneler oluşturmuştur. “Anne Eğitim Programı” ve “Gelişimsel Eğitim Programı” 14 hafta boyunca anne ve çocuklarına uygulanmıştır. Eğitim Programı tamamlandıktan sonra veriler khi-kare yöntemi ile analiz edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Anne-çocuk ilişkisi, anne-çocuk eğitim programı, aile eğitimi

THE OPINIONS OF MOTHERS PARTICIPATING IN MOTHER-CHILD EDUCATION PROGRAM

ABSTRACT

This study has been designed to evaluate the contribution of a “Mother-Child Education Program” with mothers and children taking part in the study. The population sample of the study consisted of 71 mothers, either working or housewives. The “Mother Education Program” and

“Developmental Education Program” were implemented for mothers and their children for a period of 14 weeks. After the completion of the education program, data was gathered through a survey prepared by the researcher. The data was analysed using the ‘chi-square’ method.

Key Words: Mother-child relationship, mother-child education program, family education

GİRİŞ

Ebeveynlerin çocukların gelişimindeki rolü doğumla birlikte başlayıp, yaşam boyu devam etmektedir. Ebeveyn çocuğun ilk öğretmenidir ve tüm toplumlar çocuğun eğitimindeki önemini kabul etmişlerdir. Dünyanın her yerinde ebeveyn olma en önemli görevler arasında yer almaktadır. “İyi”

ebeveyn olmanın belirli bir formülü yoktur (Miller, 1986). Ancak erken eğitim programları ile anne-babaların çocuk eğitimi konusunda bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi mümkündür. Bu nedenle aile eğitimine verilen önemin gittikçe arttığı gözlenmektedir. Günümüzde çocuğun ailesini de kapsamayan bir eğitim programı ile istenen hedefe ulaşmanın çok güç olduğu bilinmektedir. Aile Eğitim Programları çocuğun ve ailenin ihtiyaçlarına bağlı olarak ev merkezli, kurum merkezli yaklaşımlarla ya da ev-kurum merkezli yürütülmektedir (Temel, 1998). Aile Eğitim Programlarının hedef kitlesi, genç aileler, düşük sosyo-ekonomik düzeydeki aileler, göçmen aileler, sosyal ya da coğrafi koşullar nedeniyle izole edilmiş ailelerdir (Miller, 1986).

(2)

Aile Eğitim Programlarından ev merkezli aile eğitimi çocuğun gelişimi ve eğitiminde aileyi temel almaktadır. Bu programda aileye ev ziyaretleri yapılmaktadır. Ev ziyaretlerinin en önemli rolü, ebeveynleri kendi çocuklarının eğitiminde etkili kılmaktır (Powell, 1990). Kurum merkezli eğitim ise, çoğunlukla grup toplantıları şeklinde düzenlenmektedir. Bu programların çeşitli amaçları vardır. Bunlardan bazıları çocukların; dil becerilerini geliştirmek, çocuğu motive etme yollarını öğretmek, ebeveynin kendinin farkına varmasını, desteklemek, ebeveyne ihtiyaçlarını ifade etmeyi öğretmek, ev yönetimi becerilerini geliştirmek ve evdeki materyallerin kullanımını öğretmektir (Honig, 1979). Programda anne-babaları grup toplantıları yoluyla biraraya getirip, eğitim verme şeklinde gerçekleşmektedir. Bu yöntemle yapılan eğitim sadece aileye verilip, aile yoluyla çocuğun eğitilmesi hedef alınabileceği gibi erken çocukluk programları ile de birleştirilebilir. Ailelerin eğitim ihtiyaçları saptanarak eğitim verilirken, çocuklara da uygun koşullar sağlanarak profesyonel, yarı profesyonel, gönüllü, eğitilmiş bakıcılar tarafından eğitim verilmektedir (Myers, 1995).

Aile Eğitim Programlarının uzun süreli etkileri bir çok uzunlamasına çalışmada incelenmiştir. Çalışmalar sonucunda programa katılan annelerin çocukları ile daha olumlu bir iletişim kurduğu, çocuk yetiştirme tutumlarında daha esnek olduğu, eğitimcilik rolünü daha iyi benimsediği, benlik saygılarının yüksek olduğu, aile içerisinde statülerinin yükseldiği, kendi yaşamlarına daha iyimser baktığı ve kendi kendilerine yeterli hale geldikleri saptanmıştır. Aile Eğitimi ile birlikte yürütülen Erken Eğitim Programlarında ise çocukların zeka bölümü puanları ve okul başarılarının arttığı, sosyal uyumlarının olumlu yönde değiştiği ve bu etkilerin gençlik dönemine kadar uzandığı saptanmıştır (Powell, 1990; Allen, 1992; Berk, 1991; Frucher, 1982; Kağıtçıbaşı, 1998; Karnes ve ark., 1970; Madden ve ark., 1984; Laosa, 1980).

Aile Eğitim Programının etkilerini değerlendirmek araştırmacı açısından son derece güçtür. Çünkü aynı anda bir çok değişkeni kontrol etmek ve eğitimin özel olarak etkisini ayırt etmek gerekmektedir. Bazı programlarda çocuklar öğretmenler tarafından test edilerek ya da anneler ile görüşülerek değerlendirme yapılmaktadır. Bazılarında ise, annelerin yeterlilikleri, tutumları ve kendine değer vermesi ölçülerek programın değerlendirmesi yapılmaktadır. Ebeveyn eğitim programlarının değerlendirilmesinde olumlu sonuçlar olarak; ebeveynin özsaygısı, güveni, ebeveynlik becerileri, çocuğu kabulü ve çocuğun eğitimi konusundaki değerleri benimsemesinde değişim göstermesi en önemli kanıtlar olarak benimsenmiştir (Butler, 1974; Honig, 1979; Temel, 1999).

Bu çalışma anne-çocuk eğitim programına katılan çalışan ve çalışmayan annelerin program hakkındaki görüşlerini incelemek amacı ile planlanmıştır.

ARAŞTIRMA YÖNTEMİ VE ARAÇLARI

Araştırmanın evrenini Ankara il merkezinde yaşayan 0-3 yaş grubu çocuğu olan anneler oluşturmaktadır.

(3)

Journal of Qafqaz University

Spring 2002, Number 9 135

Araştırma örneklemi ise ev merkezli eğitim alan ve çalışmayan 40 anne ile çocukları kreşe giden ve çalışan 31 anne olmak üzere toplam 71 anneden oluşmuştur.

VERİ TOPLAMA ARAÇLARI

Bu çalışmada aileye ait bilgi formu ve anne-çocuk eğitim programı değerlendirme anketi veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Ayrıca eğitim programının 7. ve 14. haftasında annelerle grup toplantıları yapılarak, program hakkındaki görüşlerini sözel olarak ifade etmeleri istenmiştir.

Grup toplantılarında eğitim programının annenin kendisine, çocuğunun gelişimine ve ailedeki diğer bireylere olan katkısı hakkında sorular sorulmuş, annelerin verdikleri cevaplar kaydedilmiştir. Ayrıca annelerle programın yaygınlaştırılması amacı ile yaptıkları uygulamalar hakkında tartışılmıştır.

Değerlendirme anketinin hazırlanmasında literatür, program içeriğinden ve daha önce uygulanan Anne Eğitim Programında tutulan kayıt ve deneyimlerden yararlanılmıştır. Anket 25 ifadeyi kapsamaktadır. Likert tipi hazırlanan ankete katılımcılardan, kendi görüşlerine göre “kısmen”, “hayır”, “evet” ifadelerini işaretlemeleri istenmiştir.

VERİ TOPLAMA İŞLEMİ

Çalışmanın başlangıcında Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Okulöncesi Eğitimi Anabilim Dalı dördüncü sınıf öğrencileri dört hafta eğitime alınmıştır. Uygulayacakları Aile Eğitimde kullanacakları teknik, yöntem ve araçları örneklerle anlatılmıştır. Ayrıca öğrenciler ile aile ile iletişim kurma ve davranış yönetimi teknikleri uygulamalı olarak tartışılmıştır.

Bu eğitimi izleyen beşinci haftadan itibaren her bir öğrenci iki gruptaki anneler ile görüşerek çalışma saatlerini belirlemişlerdir. Uygulama süresince ev merkezli eğitim alacak çalışmayan annelere ev ziyaretleri, kurum merkezli eğitim alacak çalışan annelere ise işyerlerinde eğitim çalışmaları yapılmıştır.

Anne ve çocuklarla yapılan çalışma 14 hafta sürmüştür ve hemen arkasından 15. haftada annelere hazırlanan anket uygulanmıştır.

Anne-Çocuk Eğitim Programı iki kısımdan oluşmaktadır.

Birinci kısım Anne Eğitim Programından oluşmuştur. Bu kısım annelerin yapılan eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi sonucunda ortaya çıkan konularla saptanmıştır. Bu doğrultuda belirlenen konular 0-3 yaş grubu çocuğunun;

fiziksel-hareket-dil-zihinsel-sosyal ve duygusal gelişimi, beslenme, hastalıklar, özbakım, anne-baba-çocuk iletişimi, çocuk eğitimi ve davranış değiştirme teknikleri, oyun-oyuncak-kitap seçimi, kardeş kıskançlığı, güvenlik önlemleri, ilk yardım ve aile planlamasıdır. Annelere aktif katılma ortamı sağlanarak bu konular haftada bir gün 20-30 dakikalık sürede annelere tartışma yöntemi ile anlatılmıştır. Ayrıca bu uygulamada anneler bilgi ve deneyimlerini çevresindeki diğer bireylere aktarma yönünde teşvik edilmiş, böylece de programın yaygınlaştırılması amaçlanmıştır.

(4)

İkinci kısım ise Gelişimsel Eğitim Programından oluşmuştur. Bu programın içeriği öncelikle Gazi Erken Çocukluk Gelişimi Değerlendirme Aracı ile çocukların gelişimsel özellikleri ve eğitim ihtiyaçları ortaya çıkarılarak saptanmıştır. Bu doğrultuda çalışmalar çocukların tüm gelişim alanlarına yönelik haftalık etkinlikler şeklinde düzenlenmiştir. Programda oyun, hikaye, dil etkinlikleri, kavram ve hareket becerileri ile ilgili çeşitli etkinlikler uygulanmıştır. Uygulamada eğitimci tarafından hazırlanan marakas, mobil, duyu eğitim malzemeleri, kukla gibi materyaller kullanılmıştır. Ayrıca çocuğun gelişimin desteklemek ve ev ortamını zenginleştirmek amacı ile evdeki artık malzemelerden yararlanılarak eğitim aracı ve oyuncak yapımı öğretilmiştir.

Etkinlik uygulamaları Anne Eğitim Programındaki konunun tartışılmasından sonra 10-20 dakikalık sürede toplam 14 hafta yapılmıştır. Ayrıca eğitimci tarafından etkinliklerin uygulanması demostrasyon yöntemi ile anneler öğretilmiş ve o hafta içerisinde en az 3-4 kez uygulama yapması istenmiştir.

Bununla birlikte anneler etkinlik uygulamada yakın bireylerden destek alma (baba, büyük kardeş vb.) konusunda teşvik edilmiştir. Böylece de çocuğun çevresindeki diğer bireylerin de eğitime katılması amaçlanmıştır.

VERİLERİN ANALİZİ

Bu çalışmada örneklemi oluşturan annelerin anne-çocuk eğitim programı- nı algılamalarına göre verdikleri cevaplar ile,

a) Çalışma durumu,

b) Bilgi formundaki değişkenler

arasında farklılık olup olmadığı istatistiksel olarak khi-kare (x2) işlemi ile kontrol edilmiştir.

BULGULAR VE TARTIŞMA

Araştırma örneklemine dahil edilen annelerin öğrenim durumu incelendiğinde; çalışan annelerin çoğunluğunun (%77.4) yüksekokul mezunu, çalışmayan annelerin çoğunluğunun ise (%52.5) ilkokul mezunu olduğu bulunmuştur.

Çalışan annelerin %76.6’sı memur olarak görev yapmaktadır.

Çalışan annelerin yaş ortalaması 31, çalışmayan annelerin ise 26.8 olduğu saptanmıştır.

Çalışan annelerin çoğunluğunun (%64.5) ve çalışmayan annelerin çoğunluğunun (%37.4) tek çocuğu olduğu bulunmuştur.

Çalışan annelerin eğitim alan çocuklarının (%56.6) ve çalışmayan annelerin eğitim alan çocuklarının (%41.0) çoğunlukla doğum sırasının birinci olduğu saptanmıştır.

Annelerin programı algılamalarına göre verdikleri cevaplara göre yapılan khi-kare analizleri Tablo 1 ile Tablo 5 arasında verilmiştir.

(5)

Journal of Qafqaz University

Spring 2002, Number 9 137

Tablo 1. Çalışan ve Çalışmayan Annelerin Algılarına Göre Programın Çocuk Eğitimine Olan Katkıları

Çalışan Anne Çalışmayan Anne Kısmen Evet Hayır Kısmen Evet Hayır Çalışma Durumu

Görüşler S % S % S % S % S % S %

x2 Önem -lilik 1. Çocuğunuzun

öğreniminde başarılı olabileceğiniz fikrini verdi (n: 71).

4 5.6 27 38.0 - - 9 12.7 31 43.7 - - 1.075 P>0.05

2. Çocuk gelişiminin değişik konularında bilgi edinmenizi sağladı (n: 71)

3 4.2 28 39.4 - - 3 4.2 37 52.1 - - 0.107 P>0.05

3. Çocuk eğitimine yönelik etkinlik seçmede daha yeterli olduğunuzu hissettirdi (n: 71).

8 11.3 20 28.2 3 4.2 14 19.7 25 35.2 1 1.4 2.085 P>0.05

4. Çocuğunuzun eğitimine katılmanız gerektiğini ortaya çıkardı (n: 71).

1 1.4 30 42.3 - - 1 1.4 39 54.9 - - 0.034 P>0.05

5. Çocuğunuza eğitim verme konusunda daha yeterli olduğunuz fikrini verdi (n:71).

7 9.9 24 33.8 - - 14 19.7 26 36.6 - - 1.293 P>0.05

6. Çocuğunuzun eğitimine ne oranda katkıda bulunabileceğinizi ortaya çıkarda (n: 71).

5 7.0 26 36.6 - - 12 16.9 28 39.4 - - 1.845 P>0.05

7. Çocuğunuzun devam ettiği kreş ile iletişiminizi geliştirdi (n: 31)

10 32.3 21 67.7 - - - - - - - - 0 -

Tablo 1’e göre annelerin programın çocuk eğitimine olan katkıları hakkındaki görüşleri arasındaki farklılıklar tüm maddelerde önemsiz bulunmuştur (P>0.05).

Siegel ve Haas (1963) tarafından yapılan bir çalışmada da anne çalışmasının çocuğu üzerinde tek başına olumsuz etki yapmadığı, ancak çocukların yoksulluk, evlilik uyumsuzluğu ve boşanma gibi nedenlerle birleştiğinde olumsuzluk yarattığı ortaya koyulmuştur. Bu çalışma bulguları destekler niteliktedir. Ancak yapılan diğer analizlerde 1. maddedeki görüşe katılma durumlarına sahip oldukları çocuk sayısı ve çocuklarının doğum sırasına göre farklılık önemli bulunmuştur. 1. maddedeki çocuğunuzun öğreniminde başarılı olabileceğiniz fikrini verdi görüşüne göre çoğunlukla evet cevabı veren annelerin, çocuklarının doğum sıralarının ikinci çocuk olduğu (x2= 7.572 P<0.05) ve iki çocuklu aileler (x2=7.486 P<0.05) olduğu bulunmuştur.

Yine 3.maddede çocuk eğitimine yönelik etkinlik seçmede daha yeterli olduğunuzu hissettirdi görüşüne katılma durumu doğum sırası ve çocuk sayısına göre farklılığın önemli olduğu saptanmıştır. 1. maddede olduğu gibi 2 çocuğu

(6)

olan (x2=10.025 P<0.05) ve çocuğunun doğum sırası 2. olan (x2=9.593 P<0.05) anneler daha fazla evet cevabını vermişlerdir.

Dikkat edildiği zaman 1. ve 3. maddedeki görüşlere evet cevabını veren annelerin çocuklarının ikinci çocuk ve annelerin 2 çocuğa sahip oldukları görülmektedir. Bu durumda annelerin birinci çocuklarında yeterince deneyim kazanıp, ikinci çocuklara eğitim verirken bu deneyimlerinden yararlandıkları olasılığı ile açıklanabilir.

Tablo 2. Çalışan ve Çalışmayan Annelerin Algılarına Göre Programın Anne-Çocuk İlişkisine Olan Katkıları

Çalışan Anne Çalışmayan Anne Kısmen Evet Hayır Kısmen Evet Hayır Çalışma Durumu

Görüşler S % S % S % S % S % S %

x2 Önem- lilik

1. Çoğunuzla olan ilişkile-

rinizi geliştirdi (n: 71). 6 8.5 25 35.2 - - 3 4.2 37 52.1 - - 2.217 P>0.05 2. Çoğunuzla oyun oynama

becerilerinizi artırdı (n:

71).

6 8.5 24 33.8 1 1.4 2 2.8 38 53.5 - - 5.102 P>0.05

3. Bir sorun çıktığında ko- nuşma tarzınızın farklı- laşmasını sağladı (n: 71).

6 8.5 25 35.2 - - 9 12.7 29 40.8 2 2.8 1.784 P>0.05

4. Çocuğunuzu daha iyi tanımanıza yardım etti (n: 71).

7 9.9 24 33.8 - - 2 2.8 38 53.5 - - 4.877 P<0.05*

5. Çoğunuzla uyguladığınız disiplin tekniklerini olumlu olarak etkiledi (n: 71).

7 9.9 22 31.0 2 2.8 14 19.7 25 35.2 1 1.4 1.745 P>0.05

6. Diğer çocuklarınız için de faydalı olacak disiplin teknikleri geliştirmenize yardımcı oldu (n: 62).

6 9.7 17 27.4 3 4.8 12 19.4 22 35.5 2 3.2 1.261 P>0.05

Tablo 2’de çalışan ve çalışmayan annelerin 4.maddedeki “çocuğunuzu daha iyi tanımaya yardım etti” görüşüne katılma durumları arasındaki farklılık önemli bulunurken (P<0.05) diğer maddelerle arasındaki farklılıklar önemsiz bulunmuştur (P>0.05).

Cudaback ve arkadaşları (1985) tarafından mektupla uzaktan eğitim metodu ile yapılan çalışmanın değerlendirilmesi sonucunda, eğitime katılan ebeveynlerin %98’i bebeğinin büyümesi ve gelişimi ile ilgili konuları öğrendiklerini ifade etmişlerdir.

Sperry ve Garner (1965)’in üç yaşından küçük çocuğu olan annelerle yaptıkları çalışma sonucunda da, annelerin en çok fiziksel bakım konusunda bilgi sahibi oldukları bulunmuştur.

Grup toplantıları sonucunda da anneler çocuklarının gelişim düzeylerini öğrendiklerini, böylece de çocuklarına daha iyi yardım edebildiklerini, ayrıca da eğitim alan çocukları ile komşu çocukları arasında gelişimsel farklılıkları daha iyi gözleyebildiklerini ifade etmişlerdir.

(7)

Journal of Qafqaz University

Spring 2002, Number 9 139

Yapılan diğer analizlerde 4. maddedeki görüş açısından, annelerin öğrenim düzeyi ve çocuklarının doğum sırasına göre farklılıklar önemli bulunmuştur. Çocuğunuzu daha iyi tanımanıza yardım etti görüşüne çoğunlukla ilkokul mezunu anneler (x2= 6.137 P<0.05) ile çocuğunun doğum sırası ikinci olan anneler (x2= 5.422 P<0.05) evet cevabını vermişlerdir.

“Çocuğunuza uyguladığınız disiplin tekniklerini olumlu olarak etkiledi”

maddesine katılma durumu annelerin sahip oldukları çocuk sayısı ve çocuklarının doğum sırasına göre önemli düzeyde farklı bulunmuştur. Bu maddeye çoğunlukla evet cevabı veren, 2 çocuğu olan (x2=9.047 P<0.05) ve çocuğunun doğum sırası ikinci olan (x2=10.462 P<0.05) annelerdir.

“Çocuğunuzla oyun oynama becerilerinizi arttırdı” maddesindeki görüşe katılma durumu annenin öğrenim düzeyine göre önemli farklılık olduğu saptanmıştır (P<0.05). Bu görüşte ilkokul mezunu anneler daha fazla evet cevabı vermiştir (x2=11.247 P<0.05).

Monighan (1984)’ın yaptığı araştırma sonucuna göre ebeveynler çocukla ne kadar oynarlarsa, ebeveyn ve çocuk arasında o kadar olumlu bir etkileşimin geliştiği saptanmıştır. Bu sonuçlar araştırma bulguları ile tutarlılık göstermektedir. Annelerle yapılan grup toplantılarında da özellikle ilkokul mezunu çalışmayan anneler oyun oynamanın çocuk açısından değeri anlayarak, onlarla oynamaya zaman ayırdıklarını bu sürede ilişkilerini geliştirdiklerini belirtmişlerdir.

Tablo 3. Çalışan ve Çalışmayan Annelerin Algılarına Göre Programın Evdeki Diğer Aile Bireylerine Olan Katkıları

Çalışan Anne Çalışmayan Anne Kısmen Evet Hayır Kısmen Evet Hayır Çalışma Durumu

Görüşler S % S % S % S % S % S %

x2 Önem -lilik

1. Aile bireyleri ile olan iletişiminizi artırdı (n: 70).

11 15.7 19 27.1 1 1.4 18 25.7 19 27.1 2 2.9 1.123 P>0.05

2. Çocuğunuzla babası arasındaki iletişimi artırdı (n: 70)

10 14.3 19 27.1 1 1.4 15 21.4 20 28.6 5 7.1 2.311 P>0.05

3. Çocuğunuzun eğitiminde babanın aktif görev almasını sağladı (n: 70)

14 20.0 13 18.6 3 4.3 21 30.0 9 12.9 10 14.3 4.561 P>0.05

Tablo 3 incelendiğinde çalışan ve çalışmayan annelerin programın evdeki diğer aile bireylerine katkılarına ilişkin görüşleri arasındaki farklılık tüm maddelerde önemsiz olduğu görülmektedir (P>0.05).

Ancak “aile bireyleri ile olan iletişiminizi arttırdı” görüşüne katılma durumu ile annenin öğrenim durumu arasındaki farklılık önemli bulunmuştur.

Buna göre lise mezunu olan anneler çoğunlukla evet, arttırdı cevabını vermişlerdir (x2=8.708 P<0.05). Ancak bu görüşe katılma durumu diğer öğrenim düzeyinde olan annelerde de fazla bulunmuştur.

(8)

Anneler ile yapılan grup toplantılarında da anneler evdeki diğer bireyler (büyük kardeş, babaanne, baba, dede, diğer yakın akrabalar) ile iletişimlerinin arttığını, ancak bu programa babaların da dahil edilmesi gerektiğini özellikle vurgulamışlardır. Hatta sohbet toplantılarında öğrendikleri yeni bilgileri komşularına da aktardıklarını ifade etmişlerdir.

Tablo 4. Çalışan ve Çalışmayan Annelerin Algılarına Göre Programın Anneye Olan Katkıları

Çalışan Anne Çalışmayan Anne Kısmen Evet Hayır Kısmen Evet Hayır Çalışma Durumu

Görüşler S % S % S % S % S % S %

x2 Önem- lilik 1. Aile bireylerine karşı

daha düşünceli davranmanıza yardımcı oldu (n: 71).

9 12.7 21 29.6 1 1.4 11 15.5 27 38.0 2 2.8 0.145 P>0.05

2. Evdeki diğer aile bireyleri onlarla iletişiminizin olumlu yönde değiştiğinizi farketti (n=70).

17 24.3 11 15.7 3 4.3 16 22.9 18 25.7 5 7.1 1.323 P>0.05

3. Aile içindeki kararlara daha aktif katılmanızı sağladı (n= 71).

8 11.3 21 29.6 2 2.8 10 14.1 23 32.4 7 9.9 1.982 P>0.05 4. Duygularınızı kontrol

altına almanızı sağladı (n= 71).

6 8.5 25 35.2 - - 21 29.6 18 25.4 1 1.4 0.9484 P<0.05*

5. Eve ve çocuğa ait sorumlulukların paylaşılmasını sağladı (n= 71).

8 11.3 23 32.4 - - 9 12.7 29 40.8 2 2.8 1.637 P>0.05

6. Aileniz sizin başarılı olduğunuzu farketti (n= 71).

14 19.7 16 22.5 1 1.4 14 19.7 24 33.8 2 2.8 0.805 P>0.05 7. Aile bireylerinin

hepsini eşit ölçüde sevmenize yardımcı oldu (n= 71)

8 11.9 21 29.6 2 2.8 7 9.9 26 36.6 7 9.9 2.272 P>0.05

Tablo 4’e göre annelerin çalışma durumuna göre “duygularınızı kontrol altına almanızı sağladı” maddesi hakkındaki görüşleri yönünden farklılık önemli bulunurken (P<0.01), diğer maddelere ilişkin görüşler arasındaki farklılıklar önemsiz bulunmuştur (P>0.05).

1990 yılında Pherson ve Robinson’un yaptığı 10 haftalık eğitim sonunda, çalışmaya katılan annelerin kendine güven ve çocuklarının davranışlarının nedenlerini görebilme konularında belirgin bir artış olduğu görülmüştür.

Bu çalışmada da grup toplantılarında anneler kendilerine olan güvenlerinin arttığını, çevresi ile daha rahat iletişim kurduklarını, eskiye oranla duygularını daha iyi denetleyebildiklerini sözel olarak ifade etmişlerdir. Çalışan anneler hem iş yaşamı hem de evde birçok sorumluluklar yüklendiği için daha fazla stresli durumlarla başa çıkmak zorunda kaldıklarından duygularını zaman zaman kontrol altına almakta zorlanabilmektedir. Ancak bu program sonucunda çalışan annelerin çoğunluğu “duygularınızı kontrol altına almanızı sağladı”

görüşüne katılarak evet cevabını vermişlerdir.

(9)

Journal of Qafqaz University

Spring 2002, Number 9 141

Tablo 5. Çalışan ve Çalışmayan Annelerin Algılarına Göre Ev Ortamının Düzenlenmesine Olan Katkıları

Çalışan Anne Çalışmayan Anne Kısmen Evet Hayır Kısmen Evet Hayır Çalışma Durumu

Görüşler S % S % S % S % S % S %

x2 Önem -lilik 1. Ev ortamının

düzenlenmesinin öneminin farkına varmanızı sağladı (n= 71)

11 15.5 20 28.2 - - 7 9.9 32 45.1 1 1.4 3.575 P>0.05

2. Ev ortamının (eğitim araçlarının bulunması, oyun yeri ve odasının) nasıl düzenleneceği fikrini verdi (n= 70).

4 5.7 26 37.1 1 1.4 7 10.0 30 42.9 2 2.9 0.530 P>0.05

Yukarıdaki tabloya bakıldığında çalışan ve çalışmayan annelerin programın ev ortamının düzenlenmesine olan katkısını değerlendiren maddeler hakkındaki görüşleri arasındaki farklılıkların önemsiz olduğu görülmektedir (P>0.05). Ayrıca yapılan diğer analizlerde ev ortamının nasıl düzenleneceği fikrini verdi maddesi ile annelerin öğrenim düzeyleri arasındaki farklılığın önemli olduğu saptanmıştır. Bu maddeye de çoğunlukla ilkokul mezunu anneler evet cevabını (x2=10.783 P<0.05) vermişlerdir.

Bu çalışmada araştırmaya alınan çalışan annelerin çoğunluğu yüksekokul, çalışmayan annelerin çoğunluğu ise ilkokul mezunudur. Daha önce de belirtildiği gibi çalışan anneler çocuğu ile ilgili konularda kreş öğretmenlerinin profesyonel yardımını almakta, ancak çalışmayan annelerin böyle bir yardım alma şansı yoktur. Çocuğun benlik kavramının gelişimi açısından ev ortamının nasıl düzenleneceği fikrini eve gelen ev ziyaretçilerinden öğrenmişlerdir. Bu bilgiler doğrultusunda evde düzenlemeler yapılmıştır. Zaten yapılan grup toplantılarında da çalışmayan anneler çocuğa ait oyun yeri ve odasının çocuk açısından öneminin farkına vardıklarını belirtmişlerdir.

Sonuç olarak, anne-çocuk eğitim programının kazançlarını çalışan ve çalışmayan anneler bazı kriterler açısından farklı olarak algılasalar bile, programın her iki anne grubu ve çocukları için değerli katkılar sunduğu bulunmuştur. Bu nedenle anne-çocuk eğitim programlarının programa katılan annelerin görüş ve önerileri de dikkate alınarak geliştirilmesi ve ülkemiz genelinde daha geniş kitlelere yaygınlaştırılmasının gereği bir kez daha ortaya çıkmaktadır.

(10)

KAYNAKÇA

− ALLEN, K.E., (1992). The Exceptional Child: Main Streaming in Early Childhood Education. New York: Delmar Publisher Inc. 38.

− BERK, L.E. (1991) Child Development, Boston: Allyn and Bacon.

− BUTLER, A.L. (1974) Early Childhood Education Planning and Administering Programs, D. Van Nostrand Company, New York.

− CUDABACK, D., DARDEN, C., NELSON, P., O’BRIEN, S., PINSKY,D., WIGGINS, E., (1985) “Becoming Successful Parents: Can Age-paced Newsletters Help? Family Relations, 34, April, 271-275.

− FRUCHER, N. (1982): New Direction in Parent Involvement. Academy For Educational Development. ERIC ED 360683.

− HONIG, A.S. (1990). Parent Involvement in Early Childhood Education. Fifth Printing of Revised Edition, July, America.

− KAĞITÇIBAŞI, Ç. (1998) Kültürel Psikoloji Kültür Bağlamında İnsan ve Aile, 1. Baskı, Altan Matbaacılık, İstanbul.

− KARNES, M.B., TESKA, J.A., HODGINS, A.S., BADGER, E.D. (1970). “Educational Intervention at Home by Mothers of Disadvantaged Infants”. Child Development, 41, 925-935.

− LAOSA, L.M. (1980). “Maternal Teaching Strategies in Chicano and Anglo-American- Families: The Influence of Culture and Education on Maternal Behavior” Child Development, 51, 759-765.

− MADDEN, J., O’HARA, J., LEVENTSTEIN, P. (1984) “Home Again: Effects of the Mother-Child Home Program on Mother and Child” Child Development, 55, 636-647.

− MILLER, R. (1996) The Developmentally Appropriate Inclusive Classroom in Early Education. Delmar Publishers. Albany.

− MONIGHAN, PHILIP, A. (1984) “Social and Cognitive Dimensions of Solitery Play and Egocentric Speech During the Preschool Years”, Dissertation Abstracts International, 43, 3, September: 28-33.

− MYERS, R.G. (1995) Toward A Fair Start For Children. The Young Child and the Family Environment Project. Unesco: Paris.

− PHERSON, K.L. and ROBINSON, C.C. (1990) “Parent Eductaion; Does it Make a Difference:” Child Study Journal, 20, 4: 231-236.

− POWELL, D.R. (1990). Families and Early Childhood Programs. National Association for the Education of Young Children. Washington.

− SIEGEL, A.L. and HAAS, M.B. (1963) “The Working Mother; A Review of Research”, Child Development, 34, 3:513-551.

− SPERRY, I. And GARNER; K. (1968) “Information and Services Obtained and Designed by Parents”, North Caroline, Experiment Station, 3: 17-24.

− TEMEL, F.Z. (1998) “Anne-Çocuk Eğitim Programı ve Yaygınlaştırılması” Çağdaş Eğitim Dergisi, Yıl: 23, Sayı; 247, Ekim, 8-10.

− TEMEL, F.Z. (1999) “Aile Eğitiminde Head Start Yaklaşımı”, Çağdaş Eğitim Dergisi, Yıl: 24, Sayı: 255, Haziran, 8-11.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada, birçok ülkede ebeveyn ve çocuk etkileşimini desteklemek için kullanılan Theraplay oyun terapisi yaklaşımının tanıtılması amaçlanmıştır..

• Gebeliğin ilk 10-12 haftasında fetüs, annenin tiroid hormonu düzeyine bağımlıdır. • Fetal beyin gelişimi için tiroid

Kitabının son bölümünü “Son Elli Yılın Folklor Bilimi” olarak adlandı- ran Cocchiara bu kısımda “tamamlan- mış ya da tamamlanmış olarak kabul edilen

Çocuğu erken çocukluk eğitimine devam eden ebeveynlerin erken çocukluk eğitiminden beklentilerini açığa çıkarmayı amaçlayan mevcut araştırmanın

(KAYNAK: 2011 İSTANBUL, MARMARA VE YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTELERİ, “BEBEK VE BEŞ YAŞ ALTI ÖLÜM ARAŞTIRMASI 2012”; TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU; DSÖ WORLD

gerçekleştirilmesi için yeterli sağlık hizmetlerinin sunulabileceği sağlık merkezlerinin de önemi göz

Ancak Çocuğun anneden sonra en çok iletişim kurduğu birey olan baba ile kurulan iletişim de aynı şekilde anne ile kurulan iletişim gibi çocuğun gelişimi açısından

• Sağlık Bakanlığı, Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü. Kavramsal Açıdan Sağlık. Anne Çocuk Sağlığı. Yüksek Ateş Şikayeti İle Hastaneye