• Sonuç bulunamadı

Trk Dnyasnda Latin Alfabesine Gei Tartmalar zerine

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Trk Dnyasnda Latin Alfabesine Gei Tartmalar zerine"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

* Ümit Özgür Demirci

TÜRK DÜNYASINDA LATİN ALFABESİNE GEÇİŞ

TARTIŞMALARI ÜZERİNE:

Latin alfabesine geçme fikri Türk dünyasında pek çok yerde müzakere edilmektedir. Zaten Kafkasya’da pek çok yerde bu konu işlenmeye başlandı. 1922 yılından beri Azerbaycan’da müzakere edilmeye başlanan bu görüş daha sonra diğer devletlerde de taraftarlar buldu ve yayılmaya başladı. Kafkasya’dan başka kuzey bölgedeki Türk devletleri ve Özbekistan’da da yankı bulan bu hareket hızla yayılmaya başladı. Ancak ne var ki bu durum ilk başlarda sadece meclislerde ve matbaada konuşulmaya başlanmış, mesele halka tam olarak yansımamıştır. Bundan başka meselenin konuşulduğu 1922’li yıllarda özel veya tüzel hiçbir hareket yoktu. Ancak ilk başta aydınların arasında konuşulan bu konu daha sonra Türkiyât kurultaylarının temel konusu olmuştur. Bütün Türk Cumhuriyetleri bu konudaki görüşlerini bu kurultaylarda dile getirmişlerdir. Bu Türkiyât kurultaylarından çıkan sonuç ise

‘Arap harflerini terk etmenin zamanı geldi,’ görüşüdür. Yani Arap alfabesinin Türkçenin

fonetiğine uygun olmadığı görüşü kabul edildi. Ancak özellikle Kafkasya dışındaki Türk halkları arasında ortak hareket etme düşüncesi bu dönemde yerleşmemişti. Türkiye matbuatında ise bu meseleye ilgi başladı. Hatta en son haberlere göre Türkiye Latin alfabesine geçmiş bulunuyor. Ancak şunu belirteyim ki hem İran’da hem de Türkiye’de eskiden bu konuda herhangi bir hareket yoktu. Türkler arasında son zamanlara kadar yaygın olan düşünce Latin alfabesine geçişten ziyade Arap alfabesini ıslah ederek kullanmak fikriydi. Ancak bundan hiçbir sonuç çıkmadığı gibi Arap harflerini ıslah etmenin zorluklarına da rastlandı.

Yukarıdan beri söylediklerimiz bize göstermiştir ki şu sebeplerden dolayı Latin harflerini kabul etmemiz gerekir.

1) Arap alfabesinin, Latin alfabesine göre imlâsı daha zordur. Arap alfabesinde işaretler başta, ortada ve sonda değişmektedir, Latin’de ise böyle bir durum yoktur.

Bundan dolayı da Arap harflerini matbaada kullanınca zorluklar ortaya çıkmaktadır. Örneğin Avrupalı bir matbaacı bir saatte Latin harfleriyle 1000’den fazla harf dizerken, Arap harflerini kullanan bir matbaacı ise bir saatte ancak 900 harf dizmektedir.

(2)

Bana göre yukarıda söylediklerim Arap harflerinin noksanlıklarıdır ve ıslah etmekle de bu noksanlıklar giderilemez.

Arap harflerini ıslah etme fikri: Türkiyât kongrelerinde Tataristanlı vekiller Arap harflerini ıslah etme fikrini savundular. Arap alfabesinin Türkçenin fonetiğine uygun olmadığını savunan bu vekiller, Arap harflerini ıslah ederek Arap harflerinin bu noksanlığını giderebiliriz dediler. Ancak geçen beş yıllık süre zarfında ıslah çalışmalarına başlamalarına rağmen önemli bir mesafe kat edemediler. Zaten kurultaylarda da hakim olan görüş Latin alfabesine geçiş fikriydi. Arap alfabesini ıslah edip kullanma fikrini beş kişi benimsiyorsa Latin alfabesine geçiş fikrini yüz kişi benimsemektedir. Zaten bu konuda Tatar ve Kazak vekilleri müzakerelerde bulundular ancak bunlardan da bir sonuç çıkmadı. Sözü fazla uzatmayalım Arap alfabesini ıslah ederek kolaylaştırma fikri faydasızdır. Çünkü yukarıda söylediğimiz gibi Arap harflerinin eksiklikleri nedeniyle onları ıslah da etsen matbaalardaki zorluklardan kurtulamasın. Bunun için bu meseleyi çözmenin tek yolu var o da Latin alfabesine geçmek ve Latin alfabesini halka kabul ettirmektir.(Zaten Türkiye Cumhuriyeti

bunu yaptı bile.) Bu doğrultuda Latin alfabesi için ilmi bir heyet toplanmalı ve bu toplanan

kurultayda bir çare bulunmalıdır. Ancak şunu da unutmamamız gerekir; burada meselenin zor tarafı Latin alfabesine geçiş değil, Latin alfabesini halka kabul ettirmektir. Bunda da doğru yol bulunup bunu halka kabul ettireceğimizden şüphe duymamamız gerekir. Bunun için en önce alfabe öğreticileri bu alfabeyi öğrenip daha sonra bunu halka öğretebilirler. Yalnız bu işi yapan gerek şehirde gerek taşradaki öğreticiler bu işin önemini anlamalılar ve bu iş için canlarıyla, tenleriyle kısacası bütün ruhlarıyla çalışmalıdırlar.

Latin harflerini matbaada kullanmaya gelince şunu bilmeliyiz ki Latin harflerini halka öğretme işini hallettikten sonra onları matbaada kullanma probleminin ise üstesinden kolayca geliriz.

Yazan Rahim Ėnlamof

* Özbekçeden Türkiye Türkçesine aktaran Marmara Üniversitesi Türk Dili doktora öğrencisi.

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkistan’ın günümüzde karşılaştığı sorunlara dikkat çeken günümüz yazarlarından biri olan Tahir Malik üç cilt halinde yazdığı “Şeytanat” adlı romanında;

Bu düşünceyle yaşadım, bu düşünceyle mezara gireceğim” (Akpınar, 2008: 97). yüzyıl Türk dili alanı dışarıdan şuurlu dil planlamalarına tâbi tutulduğu bir

Ortak politikaların oluşturulması Türk Dünyası bakımından, su ve su ürünleri kaynaklarından, başta stratejik nedenler olmak üzere yaşamsal ve ekonomik

Türkiye’de bütün Türk dünyasını kapsayan ortak gramer terimleri ile ilgili eseri Emine Gürsoy-Naskali (1997): Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu, TDK

HACĠEVA T.M., “Karaçay-Malkar Türklerinin Eski Folklor Ürünleri”, (Çev: A. Adiloğlu), Bilig/ Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 6, s. ĠLHAN Nadir, “Türk

Kırım Tatar Türklerinin Latin alfabesi Türkiye Türkçesi Latin alfabesindeki harfleri de içetip "Ortak Türk Alfabesi" ile tamamen örtüşürken, Gagavuz Türklerinin

Yüzyıla yakın süredir elverişli iklim şartlarından dolayı Türkiye üretiminin % 60’tan fazlasını karşılayan Orta Büyükmenderes Ovası’nda gerek meyve veren

Türk- Mısır ortak mirası olan tarih, kültür ve sanat değerlerinin korunması ve geliştirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı ve tedbirler alınmalıdır. Tarihi miras,