• Sonuç bulunamadı

KiSTADENOM LOKAL NÜKS GÖSTEREN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KiSTADENOM LOKAL NÜKS GÖSTEREN"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

828 Kanal Eğilim ve Arnşunna Hastanesi Tıp Dergisi

LOKAL NÜKS GÖSTEREN HEPATOBİLİER MüsİNÖZ

KiSTADENOM

. Nagehan Özdemir BAR\ŞlK.1, Aylin Ege OgL ı, .Neemi KURr, 4

Nı!üferOnak KANDEMİR, Dılek YAVUZER, Nımet KARADAYı

Hepaıobilier mUsinöz kistadenamlar karaciger parankimi ve safra duktuslıırından gelişen nadir kisıik tümörlerdir. Her

yaşta görülmesine ra~mcn ileri yaşlarda ve kadınlarda daha sık rasılanmaktadır. Tedavide total cksizyonun yanısıra

parsiyel eksizyon ve drenaj da uygulanmaktadır. Olgumuza karaciğerde kist hidatik ön tanısı ile kisıekıorni, drenaj ve omentopeksi uygulanmıştır. Ancak histopatolojik inceleme sonucu hepaıabilıer mUsinöz kisl<ıdcnom olarak bildirilmiştir.

Olguya 1,5 yıl sonra nüks saptanması nedeniyle nonanatomik Tezeksiyon yapılmışur. Takipıe olan hastanın herhangi bir klinik şikayeti yoktur.

Anahtar Kelime/er: Hepaıabilier Miisinöz Kisıadenom.Karaciğer.

LOCAL RECURRENCE OF UEPATOBII..IARY MUCINOUS CYSTADENOMA

Hepaıobiliary mucinous eystadenomas are eystie rarely seen tumors originating from liver parenchima and bUiary ductal epiteliallissue. it may oeeur at allages but it is more common In elder women. lls Iherapy includes tolal ucislon or partial cıcision and drainage. In our ease the preoperative diagnosis was hydatid eysı of Ihe liver. The treatment included eysleelomy, drainage and omentopexy, but af ter histopathologie eıanıinatioıı LLs diagnosed as hepatobiliary mucinous eystadenoma. Beeause oflhe loeal recurrenee af ter 1,5 year, nonauatomie reseclion was earried out. Following the surgery she has no complaint.

Key Words: Ifepaıobiliary Mucinous Cystadeııom, Li!'er.

Hepatobilier müsinöz kistadenomlar karaciger parankimi ve safra duktuslanndan gelişen nadir kistik tümörlerdirl2• Karaci~erin soliter kistlerinin % 5'ini

oluştururlar3Boyutları birkaç milimetre ile 25 cm

arasında degişebilir3. Olguların büyük çoğunluğu

müsin sekrete eden nonsilialı kolumnar tipte epitel ile döşelidirl3. Subepitelyal alanda primitif iğsi

hücrelerden oluşan stroma ve kisti çevre karaciğer

dokusundan ayıran kapsül bulunurl-3. Her yaşta

görülmesine rağmen ileri yaşlarda ve kadınlarda daha

slktırl.3.4. Olguların çoğu asemptomatik ve insidental olarak saptanmakla birlikte abdominal ağrı kitle ve

sarılık şikayetleri en k semptomlar arasındadırl3.4.5.

Total eksizyon en başarılı tedavi yöntemi kabul edilmekle birlikte parsiyel eksizyon ve drenaj da

uygulanmaktadır. Literatürde ıotal eksize edilen kitlelerde 9 yıllık takipte rekürrens saptanmamışurl.

Karaciğerde kist saptanan hastaya kist hidatik ön

tası ile kistektomi, drenaj ve omentopeksi

uygulanmıştır. Histopatolojik inceleme ile müsinöz tipte hepatobilier kistadenom oldugu belirlenmiştir.

1,5 yıl sonra nilks etmesi nedeniyle nonanatomik rezeksiyon uygulanan hasta bir yıldır takipıe olup herhangi bir şikayeti mevcut değildir. Olguyu nadir gÖlÜlmesi, nüks etmesi ve iki ayrı tür operasyonun

uygulanması nedeniyle tartışmaya uygun bulduk.

OLGU

Karın ağrısı ve sırta vuran ağrı şikayetleri ile hastanemize başvuran 37 yaşındaki kadın hastanın Kartal Eğitim ve Araıtırma Hastanesi Pataloji KliniQi 'Uzmanl.:Z ııı.

Cerrahi klinik Şefi. Patoloji Klini{ı! Şef Yrd. ~ Patoloji KliniQI Şefi

ultrasonografık incelemesinde karaciğer sol lobda i O cm çapında nodüler, anekoik ve lateralinde septa içeren kistik kitle saptanmıştır. Ön planda kisı hidaıik

düşünülen hastaya kistektomi, drenaj ve omentopeksi

uygulanmıştır. Patolojik inceleme ile ınüsinöz tipte hepatobilier kistadenom olduğu belirlenmiştir. 1,5

yıldır kontrolde olan hastanın kannda şişlik ve baıma şikayet i başlaması üzerine yapılan ultrasonografik incelemesinde karaciğer sol lob ınedial segmentinden

sağ loba doğru uzanan iki adet birbiriyle bitişik 52 mm ve 53 mm çaplarında septalı kistik Iczyon saptanmıştır. ileri tetkik amacıyla yapılan üst batııı tomografisinde karaciğerde yağlanına, karaciğer sol lob medial segmentinde safra kesesi komşuluğıında

ve safra kesesi ile sınırları nct olarak ayırt edilemeyen lobüle konturlu, septasyon içeren kontrast madde verdikten sonra septalarında minimal kontrast tutulumu gösteren 50x70x90 mm boyutlarında kistik kitle görülmüştür. Klinik ve radyolojik bulgularla olgu lokal rekürren veya rezidü kistadenam olarak

değerlendirilerek rezeksiyon ve kolesistektomi

uygulanmıştır. Makroskopik olarak 9,5x8x5 cm ölçülerinde kahverenkli, yer yer kanatllalı ve yağ

alanlar içeren karaciğer rezeksiyon matcryalinin bir kenannda 6x4x4 cm ölçülerinde kistik yapı mevcuııllf.

Açıldığında içindcn kirli san rcnkli sıvı boşalmıştır.

Lümen multiloküle gÖlÜnümde olup kist duvarı 0,1 cm kahnhktadır. Bu kiste bitişik 5 cm çapında ay

karakterde ikinci bir kist saptanmıştır. Mikroskopik olarak karaciğer parankimi içinde fusiform hücrelerden oluşan fibröz bir stromaya sahip kisı duvarıııı tek sıralı müsinöz tip epitel döşemektedir (Şekil I). Stroınada Icnfoplazmositcr hücre

(2)

Cih Xi: 1·2,2000

infiltrasyonu, hemosiderinli histiyositler, yabancı

eisim dev hücreleri görülmektedir (Şekil 2). Çevre

karaciğer dokusunda yağlanma, hepatositlerde

dejeneraıif ve rejeneratif degişiklikler, bazı portal

ıılanlarda lenfosit artışı izlenmiştir.

Şekil I. Tek sıralı kolumoar epitel ilc döşcli müsinöz kist duvan (H+Ex200)

Şekil 2. Subcpitclyal stromııda Icnfopalazmositcr ihihabi hOcre infilırasyonu, hemosiderinli hisıiyosiıler (H+Ex200)

TARTIŞMA

Hepatobilier müsinöz kisıadenomlar nadir lezyonlar olup tOm intrahepatik kisılerin %5'ini oluşturur.

Histogenezi tam olarak bilinmemekle birlikte

kistadenomların embriyonik safra kesesi ve büyük duktuslara histolojik benzerligi nedeniyle, ön barsaklan kaynaklanan primitif dokuların ektopik

artıklarından geliştiği şünUlmektedirl.2.4.

Hepatobilier müsinöz kistadenomların ortalama 42

yaşında ve kadınlarda daha sık olduğu bildirilmiştir.

Bizim olgumuz 37 yaşında ve kadın hastadır.

Hastağın en k sempıomları abdominal ağrı, kiıle

ve salık olup 5 hastaınız abdominal ağrı ve karında şişlik şikayetleri ile başvunnuşıur. Vakaların %63'Unde sadeee karaciğer tutulumu görülür'. LiteratOrde 17

vakalık bir seride ii vaka (%65) sol lob, bir vakada

sağ lob, iki vakada sağ ve sol lobu tuıtugu Oç vakada ise lob orijini tespit edilemediği bildirilmiştir'. Bizim olgumuzda da kitle karaciğer sol lob yerleşimlidir.

'"

Hepatobilier müsinöz kistadenomlar birkaç milimetreden 25 cm'ye ulaşan çok farklı boyutlarda olabilirler. Genellikle enkapsüle ve multiloküle (%71), bazen uniloküle görülebilirlerı,J. Olgumuzda 6 ve 5 cm çaplarında birbirine bitişik iki ayrı kistik kitle

saptanmış olup multiloküledir. Kistler genelolarak lobüle ve düzgün yüzeyli, gri-beyaz ya da sarı-kahve

renkli olabilirler. Iç yüzleri düzgün olınııklıı birlikte bazen trabekülasyon ve lunlinal projeksiyonlar gösterebilirlerl.J. Kist içerikleri müsinöz veya jelatinöz, nadiren de seröz karakterdedir. Olgumuz makroskopik olarak dış yüzü loblile görünümde, içyüzO düzgün ve yer yer kanamah olup, !ümende kirli sa renkte müsinöz sı içermektedir.

Mikroskopik olarak müsinöz kisıadcnomlar üç gruba

ayrılırlor. Mezenkimal stromadan zengin hepatobilier mUsinöz kistadenomların tamamına yakını kadınlarda

görülür. Mezenkimal straına içenneyen kistadenoml:ır kadın ve erkeklerde görülür. Lüıninal polipoid

epitelyaı projeksiyonlar içeren ve histolojik olarak mezenkimal stromalı tipe benzeyen hepatobilier mOsinöz kistadenomlar yalnızca kadınlarda görüıür2.

Olgumuz orta derecede dens, yuvarlak ya da ova i çekirdekli, dar sitoplazmalı, primitif iğsi hücrelerden

oluşan mezenkimal stramaya sahip olması nedeniyle mezenkimal sıromadan zengin hepatobilier musinöz kistadenom ile uyumludur. Hepatobilier mlisinöz

kistadenomların lümenini döşeyen epitel hücreleri tek sıralı kolumnar tipıedir. Bazen bu hücrelerin yerini kübik ya da alçak epiteı hücreleri alabilir. Nükleuslar uniform, bazalde veya santralde yerleşmiştir.

Siıoplazmaları pembe grantiler olup PAS ve

müsikanııin ile boyanma gösterirler. Olgumuzda kist duvan yer yer kolumnar ve müsinöz tipte epitel ilc, yer yer de kübik epitel hücreleri ile döşeli olup epitel hGerelerinde müsin varlığını gösteren PAS(+) boyanma saptanmıştır.

Hepatobilier müsinöz kistadenomların komplikasyonları arasında hemoraji, innamasyon, hyalinizasyon, kalsifıkasyon ve malign değişiklikler sayılabilir. Eski hemoraji bulguları hemen daima subepitelyal alana nırlı olup hemosiderin yüklü makrofajlar mikst iltihabi hücrc infiltrasyoııu,

kolesterol klefıleri ve yabancı sim reaksiyonu

görülebilirı.2.3. Olgumuzda subepitelyal alanda

sıromada lenfoplazmositer iltihabi hücre infıltrasyo11ll, yabancı eisim dev hücreleri ve hemosiderinli

hisıiositler izlenmiştir. !-IepıHobilicr müsinöz

kistadenomların tedavisi cemıhidir. Total eksizyon en başarıtedavi şeklidir. Parsiyel eksizyon ve drenaj

diğer tedavi yöntemleridir. Hepatobilier müsinöz kistadenomlar parsiyel eksizyon sonrası rekürrens ve zamanla malign değişiklikler göst~nne eğiliminde oldukları için yeterli cemılli sınırlarla birlikte total olarak eksize edilmelidirler. Olgumuza ilk operasyonda kist hidatik düşünÜıerek kistcktomi, drenaj ve omenıopeksi uygulanmış olup takibinde 1,5 l sonra nüks sapıanmıştır. Litcnıtürde de

belirtildiği gibi parsiyel eksizyon ve drenaj yöntemlerinin çoğunlukla başarısız ve ıııııltipl cemthi

(3)

830

müdaheleler gerektirdiği göz önüne alındığında bu tür olgulara total eksiıyon yapılmasının önemini vurgulayabiliriz. Bizim olgumuzda da nOks sonrası

Donanatomik rezeksiyon uygulanmış olup bir yıllık

takibinde hastada herhangi bir patolojik bulgu

saptamnamıştır. Sonuç olarak karaciğerde tespit edilen multilaktile kistlerde hepatebilier mOsinöz kistadenamlar da klinik olarak akla gelmeli ve bu tür

leıyanlarda nüksO önlemek amacıyla total eksiıyon

tercih edilmelidir.

Kartal E!';iıinı ve Araştımıa Hasıanesi Tıp Dergisi

KAYNAKLAR

\. Whee1er DA, Edmondson HA. eysıadenoma wiıh

mesenchymal stroma (CMS) in the livcr and bile duct. Caneer

ı 985; 56: 1434-45.

2· Subramony C, Herrera GA. Turbat-HcTTcra EA.

Hepaıobiliary eysıadenoma: a study offive cases wiıh refercnce to hisıogcncsis. Arch Pathol Lab Med 1993; 117: 1036-42.

3- Saul SH. Masses ofthc liver in diagnostic surgieal pathology.

In: Sıemberg SS, Diagnosıie surgical pathology. Philadelphia, Lippineot! Williams Wilkins Com, 1999; 1553-1628.

4- Lee RO. Diagnostie liver pathology. . Louis, Mosby, 1994; 405·20.

5-Madaıisga JR, Iwaısuki S. Starzl TE et all. Hepaıie reseeıion

for eysıie lesions of the liver. Annals ofsurgery 1993: 218:610-14.

Referanslar

Benzer Belgeler

Am J Orthod Dentofac Orthop March 1993 Volume 103 Number 6 The headgear effect of the Herbst appliance: A cephalometric

An alternative explana- tion may be that the patient was asymptomatic and a co-incident exacerbation in her obstructive lung disease caused heart failure symptoms with high

Bizim olgularımızın birinde izole renal hidatik kist izlenirken (Olgu 2) diğer olgumuzda karaciğer ile birlikte böbrek hidatik kist tutulumu mevcuttur (Olgu 1)..

NMCV yapılan hastaların operasyon öncesi ve sonrası semen parametreleri değerlendirildiğinde ise volüm, konsantrasyon ve morfoloji açısından anlamlı bir fark olmadığı,

Bir y ıl önce başka bir merkezde splenik hidatik kist nedeniyle opere edilmiş bir ha sta, bir yıl sonra operasyon hattında.. giderek büyüyen şişlik nedeniy le

Otuz sekiz haftalık kara- ciğer ve kardiyak KHH olan diğer bir gebe hasta ise gebeliğin sonlandırılmasından sonra operas- yon ile tedavi edilmiştir (10).. Cerrahi tedaviyi

Sol omuz yerleşimli hastada aksiller bölgede, üst dudak yerleşimli hastada ise servikal bölgede eş zamanlı ola- rak lenf nodu metastazı saptandı, iki hastaya da lenf

Duodenuma fistülize nüks hidatik kistin tomografik görünümü (sarı ok: kist, kırmızı ok: fistül traktı, beyaz ok: duodenum).. Duodenuma fistülize nüks hidatik kistin