• Sonuç bulunamadı

Londra yeraltı trenleri umumiyetle bir motrisle 5 ilâ 7 yolcu vagonundan müteşekkildir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Londra yeraltı trenleri umumiyetle bir motrisle 5 ilâ 7 yolcu vagonundan müteşekkildir"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ş e h i r c i l i k :

L O N D R A N I N Y E R A L T I

Londra yeraltı trenleri şebekesinin ilk tüneli 1864 yılında açılmıştır. Bugün bu şebeke 2000 mil ka- relik bir sahayı kaplamaktadır. Şebeke kuzeyden gü- neye 19 mil ve batıdan doğuya 31 mil uzunluğunda olup, kuzey-batıdan doğuya düz bir hat halinde uza- nan kısmı 48 mildir. Yeraltı trenleri Londranın 10 kontesini birbirine bağlamakta olup, günde iki mil- yona yakın yolcu taşımaktadır. Bu itibarla Londra Be- lediyesinin yeraltı trenleri • işletmesi hakkında bilgi sahibi olduğu iddia edilebilir.

İşletme sahası düz olmadığına göre, hatlar derin ve uzun tünellerden geçmekte, bazı bölgelerde yeryü- züne çıkmakta olup, tekrar tünellere dalmaktadır. Ba- zı bölgelerde müteaddit seviyelerde ve müteaddit yol- lar takip eden 6 hat mevcuttur. Hat üzerindeki en u- zun tünel 17 buçuk mildir. Bu şebeke sayesinde Lon- dra yeryüzü caddelerinin seyrüsefer tıkanıklığı mese- lesi kimsen halledilmiş olup, halk Londranın bir u- cundan diğer ucuna sür'atle ve rahat seyahat edebil- mektedir.

Londra yeraltı trenleri umumiyetle bir motrisle 5 ilâ 7 yolcu vagonundan müteşekkildir. Beher vagon 40 kişilik olup, bunlar, elektrik sobalariyle ısıtılmak- tadır. Işık tertibatı flüoresan olup, vagonlarda dakika- da 4 milyon kübik kadem hava pompalıyan gizli van- tilâtörler de mevcuttur. Bütün kapılar hava tazyikiy- le işliyen bir tertibatla açılıp kapanır. Tren hareket halinde iken yolcuların kapıları açmaları mümkün değildir. Motrislerin kuvveti çekmekte oldukları yolcu vagonlarının sayısına göre değişir, 7 vagonlu bir tre- ni çeken motris, 1680 beygir kuvvetinde motörlerle mücehhezdir. Ancak birbirinden uzak istasyonlar ara- sında gayet seri trenler işletilebilmektedir. Durakların birbirine yakın olması halinde yüksek sür'atli trenle- rin pek uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla trenlerin sür'ati ihtiyaca göre ve makinist tarafından ayarlanmaktadır. Motrislerin sür'ati 14 saniye zarfın- da saatte 20 mile çıkarılabilmekte ve bu sürat hare- ketten 52 saniye sonra saatte 40 mile ulaşmaktadır.

252 mil uzunluğunda olan Londra yeraltı trenleri şebekesinde her gün 3.662 yolcu vagonundan müteşek- kil 450 katar işlemektedir. Şebekenin elektrik cere- yanı 3 elektrik merkezinden temin edilmekte olup bu cereyan 76 talî istasyon tarafından tevzi edilmekte-

T R E N L E R İ Ş E B E K E S İ

dir. Yüksek tevettür kablolarının uzunluğu 1000 mile yakındır.

Yolcuların yeraltı istasyonlarına inip çıkmaları meselesi son 60 yıl zarfında mütemadiyen değişiklik- ler geçirmiş ve gelişmeler kaydedilmiştir. Şimdi a- sansörlerin bile demode ve yavaş olduğu düşünülmek- tedir. Halbuki şebekenin bazı istasyonlarına son defa yerleştirilen asansörler gayet sür'atli ve otomatikti.

Hemen hemen bütün istasyonlarda şimdi müteharrik basamaklı merdivenler kullanılmaktadır. Bu sistem sayesinde asansöre kıyasen çok daha fazla insanı bir arada taşımak mümkün olup, bundan başka iniş veya çıkışta beklemek yoktur ve müteharrik merdivenler asansöre kıyasen çok daha emniyetlidir. Şebekenin 53 istasyonunda 164 müteharrik merdiven mevcut olup, beheri saatte 10.000 yolcu taşıyabilmektedir.

İstasyonlarda, yolcuların binecekleri trenleri bu- labilmeleri için gayet kolaylıkla anlaşılabilecek tari- felerden maada, izahat veren hoparlörler de mevcut- tur. Bundan başka şimdi istikamet tarif edici otomatik hoparlörlerle de tecrübeler yapılmaktadır. Bu hopar- lörler ve duvarlarda mevcut ışıklı otomatik tarifeler birbirleriyle ayarlı olarak işliyecektir. Bütün şebekede gözönünde tutulan en önemli kaide her şeyden evvel emniyettir. Yolcunun istasyon bilet gişesi önünde be- lirdiğinden tekrar yeryüzüne çıktığı ana kadar en u- fak bir tehlikeye maruz kalmaması için akla gelen her türlü tedbirler alınmıştır.

Evvelâ işaret sistemi hattın hemen hemen her ta- rafında otomatik olup, iki trenin ayni hat üzerinde ve ayni zamanda karşılaşmaları imkânsızdır. Bir tren bir işareti geçer geçmez bu işaret otomatik olarak stop işaretini vermekte ve tren diğer sinyali de geçinceye kadar hat kapalı kalmaktadır. Şimdiye kadar hiç de varit olmamakla beraber, bir makinistin «stop!» sin- yaline rağmen treni ilerletmesi halinde hattın üzerin- de mevcut otomatik tertibat harekete geçmekte ve ce- reyanı keserek, trenin frenlerini bağlamaktadır. Bu o- tomatik tertibatın bozulması halinde de, treni frenli- yecek ve cereyanı kesecek yardımcı sigortalar mev- cuttur. Makinist kamarasında ayrıca telefonlar mev- cut olup, şebekenin her hangi bir kısmındaki

(Devamı 177 nci sahifada)

(2)

Kapanan yemek masası.

Dört kişilik bir aile için hem oturma hem de ye- mek odası olarak kullanılan bir salonun duvarına yer- leştirilen bu katlanır masa açıldığı zaman duvarda etajerli bir dressoir teşkil etmektedir. Çok pratik bir şekilde düşünülerek yapılan bu mobilya yemek masası

Mimar Allodi Domus'den

kapandığı zaman duvarda sert ağaçtan bir dolap man- zarası göstermektedir. Mimar Allodi'nin eseri olan masa ve etajer basit .kullanışlı ve aynı zamanda za- riftir.

(172 nci sahifadan devam) cereyanı kesmek kabildir. Otomatik işaret siste- minin dakikliği hakkında muhtelif hikâyeler mevcut- tur. Bundan bir kaç yıl evvel yolculardan birine ait bir peruka adamın başından uçarak işaret sisteminin tellerine takılmış ve bu yüzden bütün trenler bir bu- çuk saat müddetle durmuştur.

Yapılan istatistiklere göre, yeraltı trenlerinde ka- za nisbeti 420.000 de birdir. Bu kazalar da umumiyet itibariyle istasyonda yürürken ayağı takılıp düşmek gibi tâli kazalardır.

Son 15-20 yıl zarfında istasyonlar da bol ışığa ka- vuşmuş, iç açıcı yerler haline gelmiştir. Şimdi büyük istasyonların hepsinde kitapçı ve gazeteci dükkânları, telefon kabineleri, bekleme odaları, çiçekçi, manifatu- racı dükkânları, tütüncüler, berber salonları, bir mü- racaat merkezi ve lâvabo bulunmaktadır. Yolcular bi-

letlerini otomatik makinelerden temin etmektedirler.

Hakikatte bu makineler bileti basmakta, kesmekte ve icabında paranın üstünü vermektedir.

Tünellerdeki gürültüyü izale için de bir çok ke- şifler tatbike konulmuştur. V e bugün eskisine nisbet- le gürültü %40 nisbetinde azalmıştır. Bekleme istas- yonlarında renk renk ve muhtelif müesseselere ait reklâmlar mevcut olup, trenlerin de parlak kırmızı rengi yolcunun hoşuna gitmektedir.

Vagonlar her gece temizlenip dezenfekte edilir ve vagonların dışı 3-4 günde bir özel makinelerle yıkatı- lır. 200.000 mil yapan bir vagon atölyeye gönderilir, tamamiyle sökülüp gözden geçirildikten sonra, tekrar servise konur. Yeraltı şebekesi günde 4 saat kapalı kalır ve bu müddet zarfında 800 kişilik bir tamir ve idame ekipi bütün rayları, tesisi ve sinyalleri kontrol eder.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir akiferin uluslar- arası bir sınıra göre konumunun yanı sıra, hangi ülkenin coğrafyasının o aki- ferin yenilenmesine daha çok katkısı olduğu, ülke nüfusu ve ekinleri

The clear reference to desalination for domestic and drinkable purposes, not only means a turning point with regard to the traditional use of such types of plants in Baja

Misafir geri dönerken ona işlemeli bir ekmek bohçası içinde patır denilen yağlı ve katmer katmer olan yufkamsı ekmekten verilir.. Erkekse başına düppe “takke”, sırtına

Türkistan'da yağmur çağırma törenleri ile ilgili yayınlanan eserlerde verilene bilgilere göre, Yada taşı ile yağmur yağdırma törenleri Türkistan'da

194O'lı yıllara kadar "cemaat" şeklinde yaşayan yöre insanı, "sosyal değişme'nin tesiri ile cemaatleşme özelliklerini kaybederek hızla

İçel’de bütün bir köy halkı veya büyük bir grup tarafından yapılan yağmur yağdırma törenlerinde İslamî esaslara bağlı uygulamalar ile ritüel kökenli birtakım

Nakib talibin elini sol eline alır, sağ elinde de mahfil ehline sunulacak hediyeler olduğu halde Fütüvvet hutbesini okur.. Nakkaş Ahmed fütüvvet-namesinde Benî İsrail

Kurban sözcüğü, Türkler arasında İslamiyet'in kabul "edilmesiyle kullanılmaya başlanmıştır. Bundan evvel bu kavramın eski Türk boylarında hangi sözcükle