• Sonuç bulunamadı

(AA)(AP)(AFP)(REUTERS)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "(AA)(AP)(AFP)(REUTERS)"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HABER BÜLTENĐ

17 Mart 2006

Haber Özetleri

Irak

• Irak'ta 15 Aralık 2005'te yapılan seçimlerden sonra ilk kez toplanan yeni parlamentonun ilk oturumu, başkanın kim olacağı konusunda anlaşma sağlanamayınca ertelendi. Uzun sürmesi beklenen ilk oturum yarım saatten biraz fazla sürdü ve parlamento başkanı ile yardımcılarının kim olacağı konusunda anlaşma sağlanamadı. Bir saat gecikmeyle başlayan ilk oturumun açılışı Kur'an-ı Kerim okunarak yapıldı. Oturumun açılışında, parlamentonun en eski üyesi Adnan Paçacı bir konuşma yaptı. Paçacı konuşmasında, iç savaş çıkmasına müsaade edilmemesini isteyerek, böyle bir şeyin ''ulusal bir felaket'' olabileceği uyarısında bulundu. Paçacı, Irak'ın çok zor bir dönemden geçtiğini belirtti. Daha sonra parlamentonun 275 üyesi, ülkenin bağımsızlığını ve egemenliğini ve halkın çıkarlarını koruyacaklarına dair yemin ettiler.

(AA)(AP)(REUTERS)

• Irak'ın Şii Başbakanı Đbrahim Caferi, Irak meclisinin 15 Aralık'taki seçimden sonra yapılan ilk oturumunun ardından düzenlediği basın toplantısında, ''Eğer halkım çekilmemi isterse, bunu yaparım'', dedi. Başbakan Caferi, siyasetçilerin ciddiyetle çalışması halinde, hükümetin bir ay içinde kurulabileceğini söyledi.

Caferi yaptığı başka bir açıklamada ise, kendisinin bir ulusal birlik hükümetinin başına geçmesine muhalif olan Amerikalılar, Kürtler ve Sünnilerin ''demokrasiye saygılı olmaları'' gerektiğini söyledi. Rakipleri tarafından Đranlı ajanların Irak kurumlarına sızması ve Sünnileri öldüren ''ölüm alayları'' kurmakla suçlanan Caferi, bu iddiaları reddederek, ''Bütün bunlar yanlış. Bu, siyasi bir oyun ve bunu söyleyen Sünni partilerinin kendi içlerine teröristlerin sızdığı oldu'', dedi. Kürtleri de suçlayan Caferi, ''Ben hükümet başkanı olursam, Kerkük kentini istedikleri kadar çabuk alamayacaklarını düşünüyorlar.

Onlara anayasayı hatırlatıyorum: Önce 2006'da bir nüfus sayımı ve 2007 sonundan önce de nihai karar. Bunda ısrarlı olacağım'', diye konuştu.

(AA)(AP)(AFP)(REUTERS)

• Türkiye'nin Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol, Irak'ta bir iç savaşa hiç bu kadar yaklaşılmadığını; ancak ülkedeki siyasi sürecin buna engel olabileceğini söyledi. Çelikkol yaptığı açıklamada, Irak ziyareti çerçevesinde görüştüğü tüm liderlerin Irak'ın bir iç savaşa yaklaşmış olmasından rahatsızlık duyduklarını gözlemlediğini belirterek, Irak'ın Saddam rejiminin ardından bir iç savaşa hiç bu kadar yaklaşmadığını kaydetti. Türkiye'nin, Irak'ta bir an önce tüm kesimlerin temsil edildiği milli birlik hükümetinin kurulması yönündeki görüşünü yineleyen Çelikkol, bu bağlamda Iraklı gruplarla temasların

(2)

sürdürüldüğünü belirtti. Çelikkol, bu çerçevede Irak Đslam Partisi'nden bir heyetin geçen hafta Đstanbul'a geldiğini, Şii lideri Mukteda El Sadr'ın ise Irak'ta yeni hükümetin kurulmasının ardından Türkiye'ye gelebileceğini kaydetti. Terör örgütü PKK'nın Türkiye için olduğu kadar Irak için de sorun olduğuna işaret eden Çelikkol, yeni hükümetin kurulmasının ardından ABD'nin de katkılarıyla terör örgütü PKK konusunda somut adımların atılmasının beklendiğini ifade etti. Büyükelçi Çelikkol, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nun da uygun bir bina kiralandığı zaman açılabileceğini sözlerine ekledi. (AA)

• Đran Yüksek Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani, Đran’ın, ABD ile Irak konusunda görüşmeye hazır olduğunu bildirdi. Laricani, Đslami Şura Meclisi’nde yaptığı konuşmada, “Bu istek Irak’ın önemli Đslami liderlerinden biri tarafından yapılmaktadır ve biz talebi, Irak’ın sorunlarının çözümü, bağımsız bir hükümetin kurulması ve demokrasinin tesisi için kabul ediyoruz,” dedi.

Laricani, ABD ile Irak konusunda yapılacak müzakereler için bir heyet belirleneceğini bildirdi. (www.iraq4allnews.dk) (www.alsharqiya.com) (ZAMAN GAZETESĐ)

• Birleşik Irak Đttifakı yetkilileri El-Şark El-Avsat Gazetesine yaptıkları açıklamada, El-Caferi’nin başbakanlık adaylığının hiçbir grup tarafından desteklenmemesine rağmen, Caferi’nin diktatör gibi davrandığını söylediler.

Yetkililer, bu durumun Irak’ı daha kötü duruma sürüklediğinin altını çizdiler.

(www.pukmedia.com)

• Reuters’tan alınan habere göre, öfkeli yüzlerce protestocu Kürt dün sabah Halepçe’deki Halepçe Katliamı anıtına saldırarak, anıtı tahrip ettiler. Yerel hizmetlerin eksikliğini protesto eden halk arasında çıkan arbede sonucu bir kişi kurşunlanarak ölmüş, sekiz kişi yaralanmıştır. Yerli halktan olan ve Reuters Haber Ajansında çalışan bir gazeteci “polis güçlerinin ve Kürt milislerin halka ateş açtığını gördüm”, şeklinde açıklama yapmıştır. Halepçe’de su ve elektrik hizmetlerinin eksik ve kötü olmasını protesto eden halk, sorumluların katliamın 18. yıldönümü etkinliklerine katılmalarını engelleme kararını almışlar ve olay gününde katliam müzesini ateşe vermişlerdir. (www.nahrain.com)

• Halepçe şehrinde dün göstericilerle güvenlik güçleri arasında meydana gelen çatışmalarda, güvenlik güçlerinin gazetecilere saldırdıkları bildirildi. Saldırıya uğrayanların arasında Asvat El-Irak Haber Ajansı ve Süleymaniye’den yayın yapan Azadi radyosunun muhabiri gazeteci Rahman Garip de vardı. Güvenlik güçleri yerel TV kanallarının muhabirlerinin olayların görüntülerini almalarını engelleyerek bazı kanalların kameralarına el koydular. (EL-DAR EL-ĐRAQĐYE HABER AJANSI)

• Şii Đttifakı üyesi milletvekili Humam Hammudi dün parlamentoda yapılan yemin töreninde okunan yeminin metnine itirazda bulunarak, bu metnin yeni anayasada üzerinde mutabakata varılan metne aykırı olduğunu beyan etti. (EL-

DAR EL-ĐRAQĐYE HABER AJANSI)

• Türkmen gazeteci Ahmet Muhammet Kerküklü kimliği belirsiz kişiler tarafından maruz bırakıldığı saldırıda ağır yaralandı. Adı geçen gazetecinin Kerkük’te kurulan KYB’ye bağlı Kerkük TV’de çalışmakta olduğu belirlendi. (EL-DAR EL- ĐRAQĐYE HABER AJANSI)

(3)

• Amerikan kuvvetlerinin, işgalden beri Irak'ta en büyük hava operasyonunu dün (Perşembe günü) başlattığı, operasyona Irak ordusunun da katıldığı bildirildi.

Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, 1500'ün üzerinde Irak ve müttefik askerinin katıldığı operasyonda 200 civarında askeri araç ile 50'nin üzerinde uçak kullanıldığı belirtildi. Operasyonda, Bağdat'ın 95 kilometre kuzeydoğusundaki Samarra'da direnişçilerin bulunduğu bölgenin hedef alındığı kaydedildi. Ordu yetkilileri, Samarra kentini içine alan Selahaddin vilayetindeki hedeflere yönelik operasyonun birkaç gün devam edeceğini söylediler. Vilayet, ‘Sünni üçgeni’ olarak adlandırılan bölgenin önemli bir parçasını oluşturuyor. Đlk günkü operasyonun sonuna gelinirken, çeşitli silahların ve askeri malzemenin ele geçirildiği, 41 kişinin de gözaltına alındığı bildirildi. Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Irak'ta başlatılan askeri operasyona katılan Irak kuvvetlerinin önemli bir rol üstlendiğini söyledi.

Rice, Irak'taki durum konusunda ''Tahran ile görüşme yapılmasının yararı olabileceğini'' belirtti. Rice, ''Afganistan için yapılana benzer görüşmelerin yararlı olabileceğini anlıyoruz. Ancak bu görüşmeler Irak'a bağlı meselelerle sınırlıdır'' dedi. Beyaz Saray sözcüsü Scott McClellan da, ABD'nin Bağdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad'a Đran’la görüşme yetkisi verildiğini; ancak bu görevin özel olarak Irak’la ilgili konuları kapsadığını söyledi. McClellan, Đran'ın nükleer silah programı tartışmasının ise bundan ayrı bir konu olduğunu belirtti.

(AA)(AP)(AFP)

• Irak Genelkurmay Başkanı General Babekir Zebari'nin, kendisi Danimarka'da bulunduğu sırada araç konvoyuna Kerkük civarında saldırı düzenlendiği bildirildi. Kerkük polisinden Albay Serhat Kadir, Kerkük'ün 10 kilometre güneyinde bulunan Taza yakınlarında yola yerleştirilen bombanın patladığını, saldırıda 3 korumanın yaralandığını açıkladı. Bu arada, General Babekir Zebari yaptığı açıklamada, Irak'taki uluslararası güçlerin erken çekilmesinin ülkede bir felakete yol açabileceği uyarısında bulundu; ancak ülkede iç savaş riski olmadığını söyledi. Güvenlik sorumluluklarının Irak ordusuna devriyle ilgili bir takvim bulunmadığını, devrin mümkün olan en hızlı şekilde yapılması için çalıştıklarını anlatan General Zebari; ancak askerlerin erken çekilmesinin ülkede felakete yol açacağını belirtti. General Zebari, ayrıca 22 Şubat'ta Askeriye türbesinin bombalanması ve gelişen diğer şiddet olaylarına da değinerek, bunların ülkenin iç savaşın ortasında olduğu anlamına gelmediğini söyledi. Đç savaş olasılığına karşı çıkan Zebari, Irak'taki tüm siyasi ve dini liderlerin iç savaşı önlemeye çalıştığına dikkat çekti. (AA)(AP)

• ABD'nin Ortadoğu'dan sorumlu Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral John Abizaid, Irak'taki mezhep çatışmasının ABD'nin bu ülkedeki askerlerini azaltma planını değiştirmediğini söyledi. Abizaid, bir grup gazeteciyle yaptığı söyleşide, Irak'ta ulusal birlik hükümetinin kurulması çabası olduğu sürece bu ülkede görev yapan Amerikan askerlerinin sayısının azaltılmasına yönelik planda değişiklik olmayacağını belirterek, bu sürecin önemli olduğunu kaydetti.

(AA)(AP)

• Amerikalılar, Irak'ın geleceği konusunda giderek daha fazla karamsarlığa kapılıyor. Pew Research Center tarafından yapılan kamuoyu araştırması, Amerikan halkının üçte ikisinin, ABD'nin iç savaş tehdidi altındaki Irak'ta mevzi kaybettiğini düşündüğünü gösterdi. ABD'nin Bağdat'ta istikrarlı ve demokratik

(4)

Araştırmaya göre, Amerikalıların yüzde 66'sı Irak'ta iç savaş tehdidinin baş gösterdiğini düşünüyor. Oysa bu oran, ocak ayında yüzde 48 idi. Araştırmaya katılanların yüzde 49'u, ABD'nin Irak'ta demokrasiyi kurabileceğine inanıyor.

Bu oran, birkaç ay önce yüzde 55 civarındaydı. 8-12 Mart arasında yapılan araştırma, Başkan George Bush'un Irak konusunda açık ve net politikası olduğuna inananların oranının da giderek azaldığını ortaya koydu. Bu oran, Eylül’de yüzde 30 iken Mart’ta 23'e geriledi. (AA)(AFP)

• ABD yönetimi, Irak Savaşı sırasında toplanan istihbaratın yer aldığı bazı gizli belgeleri yayınladı. Ulusal Đstihbarat Dairesi Başkanı John Negroponte'nin talimatıyla Pentagon'un internet sitesinde dün gece yayınlanan gizli belgeler, Irak'ın devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in, 11 Eylül saldırılarından sonra 3 bin Iraklı ve Suudi’nin Amerikan askerleriyle savaşmak için Afganistan'a gayri resmi ziyaretlerde bulunduğu yönündeki söylentileri soruşturduğunu gösteriyor. Belgelerden birinde de, Iraklı istihbarat yetkililerinin, 2002 yılında El Kaide üyelerinin Irak'ta olduğundan şüphelendiğini ortaya koyuyor. Belgede, istihbarat yetkililerinin daha sonraki yazışmalarının, Irak'ta El Kaide’yle bağlantılı terörist bir örgütün varlığını doğruladığı kaydedilirken, resim ve isimlere de yer veriliyor. Đngilizceye çevrilen 17 Ağustos 2002 tarihli belgelerden birine göre ise Iraklı bir istihbarat yetkilisi, ülkedeki casuslardan, Ebu Musab Zerkavi ve adı açıklanmayan, ancak fotoğrafı görülen bir kişiye dikkat etmelerini istiyor. Yetkili, Zerkavi ve söz konusu kişinin Irak'ta olabileceği yönünde haberlerin geldiğini ve tetikte olmaları gerektiğini belirtirken, casuslar Zerkavi ve diğer kişinin ülkede bulunduğuna ilişkin kanıt olmadığını bildiriyor. Saddam rejiminin, ABD'nin Irak'ı işgal ettiği 2003 yılı Mart ayından önce kitle imha silahları ve El Kaide gibi tartışmalı konular hakkında ne düşündüğünün halka duyurulmasını amaçlayan gizli belgelerin yayınlanmasının süreceği belirtiliyor. (AA)(AP)

• Đngiltere Başbakanı Tony Blair, üç yıl önce Irak Savaşına girme kararını savundu ve ''Bugün de aynı şeyi yapardım'', dedi. Blair, Irak'a müdahaleyi meşru gördüğünü belirterek, ''Zira Arap ve Müslüman dünyası, evrensel özgürlük ve demokrasi değerlerinden yararlanmayı hak ediyor'', dedi. ''Batı dünyasının bu muhtaç insanlara sırt çevirmesi müthiş hezimet olur'', diyen Đngiliz Başbakanı, ''Böyle bir şey, aynı zamanda kendi inandığımız yönetim sistemi ve kendi değerlerimize güvensizliği gözler önüne serecektir'', diye konuştu. Irak'ta 12, Afganistan'da da 6 milyon kişinin seçimler için sandık başına gittiğini hatırlatan Blair, ''Bu yaptığımızla gurur duyabiliriz'', ifadesini kullandı. (AA)(AFP)

• Irak'ın başkenti Bağdat'ta bulunan ceset sayısı 31'e yükseldi. Cesetlerde kurşun izi bulunduğu ve öldürülen kişilerden bazılarının ellerinin bağlı olduğu görüldü. Bağdat'ta pazartesi ve salı günleri 80 dolayında ceset bulunmuştu. Bu arada, Bağdat'ta yeni meclisin açılış oturumundan birkaç saat sonra Amerikan ve Đngiliz Büyükelçiliklerinin bulunduğu çok iyi korunan Yeşil Bölge'ye iki havan mermisi düştü. Saldırı sonucu ölen ya da yaralanan olup olmadığı açıklanmadı. Bu arada Irak'ta geçen ay Şiilerin kutsal mekanlarından Askeriye türbesinin bombalanmasından sonra mezhep çatışmalarında bir günde ölenlerin ortalamasının 10'dan 30'a çıktığı bildirildi. (AA)(AFP)(REUTERS)

(5)

Orta Doğu

• Çin yönetimi, Đsrail'in Eriha'daki cezaevine düzenlediği baskını kınadı. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Çin Gang, Pekin yönetiminin, ilgili tarafların şiddet hareketlerini durdurması, soğukkanlılığı koruması, durumu yeniden normal hale getirmesi çağrısında bulunduğunu belirtti. Sözcü Çin halkının, Filistinlilerin haklı davasını öteden beri desteklediğini, Çin'in geçmişte olduğu gibi gelecekte de Filistin'in ihtiyaçları konusunda kendi gücüne dayanarak yardım sağlayacağını ifade etti. Çin Gang, Çin'in Filistin de dahil başka ülkelere sağladığı yardımı siyasal şartlara bağlamadığının da altını çizdi. (AA)

• Filistin seçimlerini kazanan Hamas hareketi, Filistinli diğer gruplarla ortak hükümet kurmak için yaptığı görüşmeleri bitirdi. Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri, 5 gündür devam eden ve anlaşma sağlanamayan görüşmelerden sonra Hamas'ın Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın El Fetih grubuyla diğer gruplara nihai kararlarını bildirmeleri için en geç gece yarısına kadar süre tanıdığını söyledi. Zuhri, diğer grupların yanıtları ne olursa olsun onlarla ya da onlarsız yeni hükümeti hafta başında Abbas'a sunacaklarını bildirdi. (AA)(REUTERS)

• Hollanda Dışişleri Bakanı Bernard Bot, Đran'a askeri bir müdahalenin Avrupa Birliği'nin seçenekleri arasında yer almadığını söyledi. Bot, parlamentoda, ABD'nin “Yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi raporuna ilişkin görüşünü açıklarken, AB'nin Đran'a nükleer faaliyetleriyle ilgili diplomatik yollardan baskının sürdürülmesinden başka bir yol düşünmediğini belirtti. ''Đran'a askeri müdahale yolu AB için tamamen kapalıdır'', diyen Bot, Çin, Rusya, ABD ve AB gibi güçlerin bu ülkeye baskıyı sürdürdükçe Đran'ın dışlanacağı ve ''yola gelmek zorunda kalacağı'' görüşünde olduğunu ifade etti. Bot, bu ülkelerin hiçbirinin kesinlikle Đran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedican'ı cesaretlendirecek bir davranış ve yaklaşım içine girmemeleri gerektiğini kaydetti. (AA)

• Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Batı'nın bölgedeki hedefleri açısından Suriye'nin rolünün vazgeçilmez olduğunu belirterek, ''Barıştan söz etmek istiyorlarsa, o zaman Suriye gerekli. Đstikrarlı bir Irak istiyorlarsa, o zaman Suriye gerekli'' diye konuştu. Suriye'nin Irak sınırını tamamen kapatmasının imkansız olduğunu belirten Esad, ''Amerikalılar Meksika sınırını kontrol edemiyor, öyleyse Suriye'den Irak sınırını kapatmasını nasıl bekleyebilirsiniz?'' dedi. Esad, sınırda Amerikan askerleriyle yapılan koordinasyonun kesildiğini ve böyle bir iş birliğinin işe yaramadığını belirterek, Amerikan askerlerinin Irak'tan bir an önce ayrılması gerektiğini kaydetti. Irak'ın bir iç savaşın eşiğinde olduğunu ifade eden Beşşar Esad, ''Daha kötüsü ne olabilir?'' dedi ve Irak'taki direnişin Amerikan güçlerinin neden olduğu siyasi bir sorun olduğunu bildirdi.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastinde Suriye'nin rolü olduğuna ilişkin iddiaları yalanlayarak, bu suikastın Suriye'nin çıkarına hizmet etmediğini söyledi ve BM'nin suikastla ilgili son raporunun, geçmiştekilere göre ''daha tarafsız, daha profesyonel'' olduğunu belirtti. Esad, nisanda yardımcısı Faruk El Şara ile birlikte Hariri suikastını soruşturan BM Komisyonu ile görüşmeyi kabul etmelerine ilişkin olarak da, sorgulama değil bir toplantı beklediğini söyledi. Beşşar Esad, soruşturmada herhangi bir Suriyeli yetkilinin suçlanması halinde bu kişilerin Suriye yasalarına

(6)

• Suriye'nin sürgündeki muhalefet liderleri, Devlet Başkanı Beşşar Esad'ı devirmek amacıyla birleşik bir cephe oluşturmak için Brüksel'de bir araya geldiler. Toplantıya, aralarında Esad ile geçen sene yolları ayrılan eski Devlet Başkan Yardımcısı Adülhalim Haddam ve Müslüman Kardeşler örgütünün Genel Sekreteri Ali Saadeddin Beyanuni'nin de yer aldığı 25 muhalefet lideri ve grubu katılıyor. Muhalifler arasında milliyetçiler, liberaller, aşırı dinciler, Kürtler ve komünistler yer alıyor. Washington'da faaliyet gösteren muhalif grup Suriye Ulusal Liberal Demokrasi Partisi'nin lideri Hüsam el Dairi, ''Tarihte ilk kez Suriye içindeki ve dışındaki muhalefet hareketleri bir masa etrafında toplandı ve ortak bir plan üzerinde anlaştı'', dedi. El Dairi, muhaliflerin Brüksel toplantısında bir lider seçeceklerini ve yarın programlarını açıklayacaklarını söyledi. Haddam'ın oğlu Cihad Haddam da, ''Suriye halkı rejimin baskısına daha fazla dayanamaz ve isyan edecektir'', diye konuştu. (AA)(REUTERS)

Kafkasya ve Orta Asya

• Avrupa Güvenlik ve Đşbirliği Teşkilatı (AGĐT) üyesi ülkelerin 14'üncü Ekonomi Forumu'na hazırlık kapsamında ''AGĐT Bölgesinde Ulaşım Güvenliğinin Arttırılması'' konulu ikinci konferansı Bakü'de başladı. Aralarında Ermenistan'ın da bulunduğu 39 ülkeden temsilcilerin katıldığı konferansta, AGĐT ülkelerinin yer aldığı coğrafyada, ulaşımda mevcut durum ve riskler ile kara, hava ve deniz ulaşımında güvenliğin artırılmasında uluslararası işbirliği gibi konular ele alınıyor. Đki gün sürecek konferansın gündeminde, Güney Kafkasya ve Karadeniz bölgelerinde ulaşım alanında bölgesel iş birliği perspektifleri, siyasi diyalogun bu bölgelerde güvenliği arttırıcı etkisi ve mevcut iş birliğinin geliştirilmesi gibi konular da yer alıyor. (AA)

• Ermenistan Enerji Bakanı Armen Movsisyan, ülkesinde en ucuz enerjinin nükleer santralden elde edildiğini belirterek, ''Yeni nükleer santral kurmayı planlıyoruz'', dedi. Movsisyan, Erivan'da düzenlenen, enerji güvenliği konulu bir toplantıda yaptığı konuşmada, 2016 yılında kapanması öngörülen Metzamor nükleer santralının korunması için 300 milyon dolar gerektiğini, yeni santral içinse 1 milyar dolara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Ermenistan'ın bu konudaki projeyi tek başına yapamayacağını söyleyen Movsisyan, dolayısıyla yabancı yatırımcıların teşvik edilmesini amaçladıklarını ifade etti. Movsisyan, hidro enerji ve rüzgar enerjisi alanlarındaki çalışmaların sürdürüldüğünü kaydederek, aynı çerçevede jeotermal enerji için yapılan sondaj çalışmalarının da devam ettiğini ve ilk jeotermal santralın 2007 sonlarında açılmasının öngörüldüğünü bildirdi. (AA)

• 15.03.06 tarihinde Moskova’da Hazar Denizi’nin statüsünü belirlemek için bir araya gelen 5 Hazar Denizi ülkesinin Dışişleri Bakan Yardımcılarının katılmış olduğu iki günlük toplantı bugün sona erdi. Oturumların sonunda düzenlenen basın toplantısında katılımcılar görüşme sürecini olumlu olarak nitelendirdiler ve anlaşmaya varılamayan noktaları görüşmek için ileride Aşkabat’ta toplanacaklarını bildirdiler. Ayrıca oturumları özetleyen bir bildiri yayınlandı.

(www.regnum.ru)

(7)

• Dünya Bankası’nın Özbekistan temsilcisi Martin Reizer, ‘Dünya Bankası’nın Özbekistan’a kredi vermesini durdurdu. ‘Çünkü bugünün şartlarında Özbekistan’da paraların verimli projelere harcandığından emin olmak zor’, şeklinde bir açıklamada bulundu. (www.fergana.ru)

• Rus Enerji Şirketi ‘RAO EES’in internet sitesine konan haritada ‘Azerbaycan’

bölümünde Nahçivan, Azerbaycan sınırları içinde gösterilmemiş, Şuşa ve Laçin şehirleri Ermenice ‘Şuşi’ ve ‘Kaşatag’, Dağlık Karabağ ‘Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’ olarak ifade edilmiş. Azerbaycan medyası ve resmi daireleri bu durumdan dolayı ‘RAO EES’e karşı bir kampanya başlatacaklarını bildirdiler.

(www.regnum.ru)

• 16.03.06 tarihinde Tiflis’te petrol, doğal gaz ve enerji konusunda uluslar arası bir konferans düzenlendi. 15 ülkeyi temsil eden resmi ve diplomatik daireler, doğal gaz ve petrol şirketleri Gürcistan’da petrol ve doğal gaz çıkarma ve Gürcistan üzerinden transfer meselelerini görüştüler. (www.regnum.ru)

• 17.03.06 tarihinde Gürcistan Parlamentosunda ‘Abhazya ve Güney Osetya çatışmaları neticesinde Rusya’nın Gürcistan’a verdiği zararı hesaplamak için devlet komisyonu kurma’ meselesi gündeme getirilecektir. Bu proje çerçevesinde uluslararası hukuku koruyucu teşkilatlar arasında Strazburg Mahkemesinde Gürcistan’ın hakkını savunması için ihale ilan edilecek.

Hesaplamalara göre Gürcistan Rusya’dan 15 milyar dolar talep edebilir. Bu, Gürcistan’ın 15 senelik bütçesine denk gelmektedir. (www.regnum.ru)

• 16.03.06 tarihinde Bakü’de Dünya Azerbaycanlılar Kurultayı’nda Azerbaycan Cumhurbaşkanı Đlham Aliyev ‘Hedefim, Azerbaycan’ın askeri bütçesini Ermenistan’ın tüm devlet bütçesine eşit kılmak. Ermenistan bize rakip olamaz.

Bunu ne kadar erken anlarsa kendisi için o kadar iyi olur. 12 senelik barış sağlama görüşmeleri bir netice vermedi. Biz barıştan yanayız, ama Ermenistan’ın samimiyetsizliği devam ederse, Azerbaycan görüşme sürecinden vazgeçecek’ şeklinde konuşma yaptı. (www.regnum.ru)

Avrupa Birliği

• Avrupa Parlamentosu'nun (AP), AB Komisyonu'nun 2005 yılında hazırladığı ''Genişleme Strateji Belgesi''ne ilişkin yanıtını içeren raporu ve buna bağlı karar tasarısı AP'de kabul edildi. Bağlayıcı niteliği olmayan rapor ve karar tasarısında, AB'nin genişlemeye ilişkin sözlerini tutması istenirken, Birliğin yeni bir genişleme dalgasından önce ''hazmetme kapasitesine'' sahip olup olmadığına bakılması gerektiği belirtildi. Oylamalar sırasında, ''Türkiye'nin KKTC'den asker ve Türkiye'den göçenleri geri çekmesini talep eden değişiklik önergesi'' reddedildi. Raporda, Türkiye'nin yanı sıra Hırvatistan, Makedonya ve diğer Batı Balkan ülkeleriyle ilgili bölümler yer aldı. Raporun Türkiye’yle ilgili kısmında, ''laik ve demokratik Türkiye'nin, medeniyetler arası uzlaşmanın geliştirilmesinde yapıcı bir rol oynayacağı'' belirtildi. Türkiye'deki reform hareketinin 2005 yılında yavaşladığı iddia edilen raporda, ifade özgürlüğü ile dini, kültürel ve azınlık hakları önünde var olduğu öne sürülen sınırlamaların ortadan kaldırılması istendi. ''Đşkence ve kötü muamelenin tamamen ortadan

(8)

ilerleme sağlanması'' tavsiye edildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Güneydoğu Anadolu sorununun barışçıl yollardan çözülmesi gerektiğini ifade eden demecinin memnuniyetle karşılandığı kaydedilen raporda, terör saldırılarının tekrar başlamasının ardından bölgede şiddetin artmasıyla birlikte mevcut güvenlik durumunun kötüleştiği belirtildi. Raporda, Türkiye'nin Gümrük Birliği Ek Protokolü'nü imzalaması sırasında Kıbrıs ile ilgili yayımladığı bildiriden ''üzüntü duyulduğu'' ifade edildi ve Türkiye'nin bütün üye ülkeleri tanımasının, üyelik sürecinde gerekli olduğu belirtildi. ''Gümrük Birliği Anlaşması hükümlerinin tamamıyla yerine getirilmesi'' çağrısının yer aldığı raporda, Rum bandıralı gemilere ile uçaklara Türk limanları ve havaalanlarının açılması gerektiği kaydedildi. Raporda, Türk hükümetine, Kıbrıs’la ilgili yayımlanan tek taraflı bildirinin, Ek Protokol'ün TBMM'deki onay sürecinin bir bölümü olmadığını açık bir biçimde ilan etmesi çağrısında bulunuldu ve ancak bu olduğu takdirde AP'nin bu protokole onay vereceği belirtildi. Ayrıca AP raporunda, AB Konseyi'nden, KKTC'ye mali yardım paketi ve doğrudan ticarete imkan sağlayacak ticaret tüzüğüyle ilgili çabaları sürdürmesi istendi.

(AA)

Diğer Haberler

• ABD'nin Yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi, Beyaz Saray tarafından 49 sayfalık bir raporla açıklandı. Beyaz Saray’ın açıklamasına göre, belgede Başkan George W. Bush'un ilk olarak 2002'de altını çizdiği ''önleyici saldırı'' politikası, önde gelen güvenlik stratejisi olarak varlığını koruyor. Đran'ın, ABD için en büyük sorun olabileceği ifade edilen belgede, ''karşı karşıya gelinmesinin engellenmesi için'', Đran'ı nükleer hırslarını bırakmaya zorlayacak uluslararası diplomatik çabanın başarıya ulaşması gerektiği kaydedildi. ''Đran'dan başka tek bir ülkeden daha büyük sorunla karşı karşıya kalmayabiliriz'' denilen belgede, ABD'nin, Irak'tan Ortadoğu geneli ve Rusya ile Çin'e kadar olan bölgede karşı karşıya bulunduğu ulusal güvenlik sorunları tanımlandı. Nükleer ve diğer benzer silahların yayılmasının durdurulmasında diplomasinin ABD'nin önceliği olduğu ifade edilen belgede, ''ancak gerekirse, uzun süredir varlığını koruyan meşru müdafaa ilkeleri uyarınca, karşı saldırıdan önce, düşman saldırısının zamanı ve yerinin belirsizliği söz konusu olsa da, güç kullanmayı bertaraf etmiyoruz'', denildi. ''Kitle imha silahlarıyla düzenlenecek bir saldırının sonuçlarının çok yıkıcı olma olasılığı içinde, büyük tehlikelere karşı boş durulamayacağı'' ifade edilen belgede, ''önleyici saldırı'' politikasının, ulusal güvenlik stratejisindeki yerini koruduğu belirtildi. Bu arada belgede, Đran'a ilişkin diğer kaygılarda da, Tahran'ın ''terörizmi desteklediği, Đsrail'i tehdit ettiği, Ortadoğu barışını engellemeye çalıştığı, Irak'ta demokrasiyi bozduğu ve Đranlıların özgürlüklerini tanımadığı'' yorumları yer aldı. Bush'un “Yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi”yle ilgili raporunda, Rusya ve Çin'e yönelik eleştiriler de yer alırken, Suriye teröristleri barındıran, terör eylemlerini destekleyen ''zorba'' yönetim olarak niteleniyor. Rusya'daki son eğilimlerin, demokratik özgürlükler ve kurumlara ilişkin zayıflayan bağlılığı gösterdiği ifade edilen raporda, Rusya ile ilişkilerin güçlenmesinin Moskova'nın benimsediği iç ve dış politikalara bağlı olduğu kaydedildi. Raporda, Çin'e reform ve açıklık yolunda devam etmesi çağrısında bulunularak, ''Çin ordusunun şeffaf olmayan biçimde büyümesi, Pekin yönetiminin, ticaretin genişletilmesi ve kötü yönetim ya da kötü tavır içinde olup olmadıklarına bakmadan enerji zengini ülkeleri desteklemesi''

(9)

eleştirildi. Bush'un başkanlığından bu yana ikincisi hazırlanan ulusal güvenlik stratejisinde, yönetimin ABD'yi koruma ve diğer ülkelerle ilişkileri geliştirmeye yönelik stratejileri özetleniyor. George Bush, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından ilk ulusal güvenlik strateji raporunu Kongre'ye gönderdiği sırada ABD'nin müttefiklerini, Saddam Hüseyin'i devirmek için Irak'a saldırıya katılmaya ikna etmeye çalışıyordu. Bu yeni belgede dikkat çeken bir unsur da ''ABD'nin gerekirse tek başına hareket etmeye hazırlanması gerektiği'' vurgusu yer alıyor. (AA)(AP)(REUTERS)

• Arnavut ve Sırp toplumu temsilcileri arasında yapılan, Kosova'nın nihai statüsünü belirlemeye yönelik müzakerelerin ikinci turu bugün Viyana'da başlayacak. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Balkanlar Özel Temsilcisi Matti Ahtissari'nin yardımcısı Albert Rohan'ın başkanlık edeceği görüşmelerde, ''Bölgenin güvenlik, sağlık hizmetleri ve sosyal sistemine ilişkin tarafların önerilerinin ele alınacağı'' belirtiliyor. Görüşmelerin ilk turunda Arnavut heyeti tarafından masaya getirilen ve üzerinde mutabakat sağlanamayan, ''ademi merkeziyetçilik'' önerisine ilişkin Sırp temsilcilerin karşı önerilerini getirmesinin beklendiğini kaydeden diplomatik kaynaklar, ''Belgrad Yönetimi’nin, Sırp azınlığın haklarına ilişkin garanti mekanizmaları bulunmadığı gerekçesiyle ademi merkeziyetçilik önerisine sıcak bakmadığını'' bildirdi. Sırp temsilcilerin, Kosova'nın yönetiminin eskiden olduğu gibi ''Sırbistan'a geri verilmesi'' yolundaki talebinin ''kabul edilemeyeceğini'' belirten diplomatik kaynaklar, ''Kosova'nın statüsü belirlenirken 1999 yılı öncesine dönülmesi ihtimalinin bulunmadığını'' kaydetti. Kosova'ya, geçiş döneminden sonra koşullu bağımsızlık verilmesinin ''daha gerçekçi'' olacağını belirten diplomatik kaynaklar, ''koşullu bağımsızlık statüsüne rağmen Kosova'nın BM'nin sıkı denetimi altında kalacağını ve nihai statünün BM Güvenlik Konseyi tarafından belirleneceğini'', ifade etti. Bu arada NATO, askeri tatbikat ve olası krizlere hazırlık amacıyla Kosova'ya 600 yedek asker konuşlandırmaya başladı. (AA)(AP)

• ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu Bakan Yardımcısı Daniel Fried, çıktığı bölge turu çerçevesinde Ankara'ya geldi. Fried'in öğleden sonra Dışişleri Bakanlığı'nda Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Üzümcü ve diğer yetkililerle bir araya gelmesi bekleniyor. (AA)

Dünya Basını

Independent gazetesinin manşetinde Başbakan Tony Blair var. Ancak Blair bu kez, Irak'ın işgaline ilişkin sözleriyle 'Bugün de aynı şeyi yapardım' sözüyle manşette. Haberin ayrıntılarında ise şöyle deniyor: "Tony Blair, Irak'ta artan can kaybından pişmanlık duymadığını gösteren bir tavırla, üç yıl önceki işgal kararını hatırlatan gazetecilerin 'Bugün de aynı şeyi yapar mıydınız?' sorusuna hiç tereddüt etmeden 'Büyük olasılıkla evet' yanıtını verdi. "Irak'taki askerlerin çekilmesi için Blair'e kamuoyu baskısı artarken, kendi partisi içindeki huzursuzluk da büyüyor. Yarın Londra'da yapılacak Irak savaşını protesto gösterilerine Đşçi Partisi'nden milletvekilleri de katılacak. "

Times gazetesine mülakat veren Dışişleri Bakanı Jack Straw da "Savaş kararı doğruydu ama sonrasında hatalar yapıldı", diyor... Times yazarı Gerard Baker

(10)

değerlendirirken sadece sonuçlarını değil, 'Bu savaş olmasaydı neler olurdu?' sorusunun yanıtlarını da hesaba katmalıyız. Savaşın sonuçları ortada. Ancak 'Neler olabilirdi?' sorusunun kesin bir cevabı yok. Ama şunu biliyoruz: Tarihteki büyük trajedilerin önlenmesi mümkün olabilirdi fakat önlememedi."

Đngiltere gazetelerinde öne çıkan başka bir konu da dün Amerika Birleşik Devletleri'nde Beyaz Saray'ın açıkladığı yeni ulusal güvenlik stratejisi.

Guardian'a göre yeni stratejide önleyici saldırı doktrininin aynen korunmasına rağmen Bush yönetimi diplomasiye ve ittifak kurmaya daha fazla odaklanacağının işaretlerini veriyor.

"Đçerik değil tarz değişti", diyen Financial Times'ın yeni stratejiyle ilgili yorumuysa şöyle: "Bush'un ulusal güvenlik stratejisi son yıllarda yaşananlardan iyi ders alınmadığını gösteriyor. 2002'deki ulusal strateji 11 Eylül saldırılarından sonraki bir yıl içinde kaleme alınmıştı. Amaç, Amerikan ve dünya kamuoyunu Irak'ın işgaline hazırlamaktı. Şimdi Washington'un öncelikleri değişti. "Irak'ı istikrarlı bir demokrasiye kavuşturması gerekiyor.

Bunun için diğer ülkelerin yardımına ihtiyacı var. Aynı şekilde Đran'ı nükleer programından vazgeçirmesi için de yardım almak zorunda. Ancak strateji belgesinde Đran'a karşı kullanılan dil, 2002'de Irak'a karşı kullanılan ifadelerle neredeyse birebir örtüşüyor. "ABD'nin dünyada demokrasiyi hakim kılma hedefine birşey demiyoruz. Ama Đran için rejim değişikliği dayatmasının geri tepmesi çok olası. Bu durum, Bush'un Irak'ta yaşananları hazmedemediğini gösteriyor. "Bu arada Washington'un Filistin seçimlerinde Hamas'ın ve Irak seçimlerinde de Đslamcı partilerin zaferlerine gösterdiği tepki, Bush'un demokrasi anlayışının göründüğünden daha az ilkeli olduğunu ortaya koyuyor."

Financial Times'ta yer alan Türkiye'yle ilgili bir haberi aktaralım. "Türkler, başörtüsünün kamu yaşamındaki rolünü tartışıyor" başlığını taşıyan haberde, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Merkez Bankası başkanlığına getirilen Erdem Başçı'nın atamasını hemen onaylamamasının soru işaretleri doğurduğu öne sürülüyor. "Türkiye'de başörtüsünün, kamu atamalarında belirleyici bir unsur haline gelip gelmediği tartışması yaşanıyor. Bu tartışma, Sezer'in Merkez Bankası Başkanı'nın atamasını onaylamayı geciktirmesini izliyor. Hükümet, Başçı'yı Çarşamba günü atadı. "Ancak Sezer, atamanın hemen onaylamasını bekleyenleri şaşırttı. Bu durum, eşi başörtülü olan Başçı'nın, laik çizgisiyle tanınan Sezer tarafından reddedilebileceği iddialarının gündeme gelmesine neden oldu. "Đstanbul'daki gözlemciler, Başçı'nın seçiminde mesleki birikimi dışında bir faktörün rol oynamış olabileceğine ilişkin herhangi bir işaretin, yeni başkanın itibarına zarar vereceğini söylerken Garanti Yatırım'dam Mahmut Kaya, 'Ana kriter, eşinin başörtülü olup olmaması değil, yenetek ve birikimi olmalı' diyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

1 Erol, Mehmet Seyfettin ve O ğuz, Şafak, “NATO ve Kriz Yönetimi”, Edt: Mehmet Seyfettin Erol ve Ertan Efegil, Krizler ve Kriz Yönetimi: Temel Yaklaşımlar, Aktörler,

ekil F.8: %42.4’lük Kolemanit Cevheri, %80 Sülfürik Asit ve %20 Propionik Asite Eşdeğer Miktarda Kalsiyum Propionat Kullanılarak Santrifüj Ana Çözelti

ABD’nin Irak’tan çekilmesinin İran’ın işine ne kadar yaradığı tartışma konusudur Bu durum İran’ın Irak’a ve bölgeye bakışı ile doğrudan ve ABD’nin İran’a

PKK terör örgütü, Türkiye’ye karşı bir tehdit oluşturduğu, zarar verdiği, ayrıca sözde Büyük Kürdistan’ın Türkiye ayağını oluşturmasına hizmet ettiği,

Haydar Karaman examines the PKK terrorist organization's behavior as an organized crime organization in the context of organized crime and terrorism in his study

Muhabirken de çok mutluydu şimdi de çok mutlu; değişen bir şey yok, yine aynı kişi, aynı Acun, buna yemin edebilirdi. Muhabirken de arkadaşlarıyla aynı şekilde

MİT'in tasarruf yapması güzel bir şey ama Türkiye gibi Jeopolitik konuma sahip bir ülke için istihbarat teşkilatının ne derece önemli olduğunu bizler milletçe bilip

Muğla Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu üyeleri önce Türkiye Zi- raat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ı makamında ziyaret etti.. Zi-