• Sonuç bulunamadı

2 0 1 5 Y I L I F A A L İ Y E T R A P O R U

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "2 0 1 5 Y I L I F A A L İ Y E T R A P O R U"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

DANIŞMA

MECLİSİ

RAPORU

(2)
(3)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

DANIŞMA MECLİSİ RAPORU

31.10.2015 TARİHLİ TOPLANTI

Danışma Meclisi konuğumuz Prof. Dr. Saygın Eyüpgiller “İdare - Mükellef İlişkilerinde Teknolojinin Etkin Kullanımı ve Bilgi Havuzunun Oluşturulması Çerçevesinde

E-Devlet Koordinasonu ve Ulusal Veri Merkezi Projesinden Beklenenler” konusunda bilgilendirdi.

Aşağıdaki gündem doğrultusunda, Danışma Meclisi toplantısı 31 Ocak 2015 Cumartesi günü Oda Danışma Meclisi Toplantı Salonu’nda yapıldı.

GÜNDEM 1- Açılış

2- ” İdare - Mükellef İlişkilerinde Teknolojinin Etkin Kullanımı ve Bilgi Havuzunun Oluşturulması Çerçevesinde E-Devlet Koordinasonu ve Ulusal Veri Merkezi Projesinden Beklenenler”” ile ilgili sorunlar ve çözüm önerileri

3- 3568 Mesleki tek tebliğ taslağının görüşmesi 4- Dilek ve Temenniler

İBRAHİM ŞAHİN:

İSMMMO DANIŞMA MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Maliye bakanlığı tarafından hazırlanan ;

3568 SAYILI SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK KANUNU UYGULAMA GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI hakkındaki görüş ve önerilerimiz:

İlgili tebliğ taslağına genel olarak baktığımızda, Mali İdarenin meslektaş üzerindeki

vesayetini artırmayı hedeflediği açıkça belli olan ve içinde bir dizi hukuka aykırılık barındırdığını ve mesleğe, meslek mensubuna zarar vereceğini tespit ettiğimiz taslak maddeleri üzerinde, grubumuzca itinalı bir çalışma ve tetkik inceleme yapılmış olup, burada bazı bölümlere ilişkin maddeler halinde özet görüşlerimiz sunulmuştur.

1) IV- Düzenledikleri Hizmet Ve Tasdik Sözleşmelerinin Değerlendirilmesi Neticesinde Kapasitelerinin Üzerinde İş Kabul Ettikleri Yönünde Kanaat Oluşan Meslek Mensuplarından İzahat İstenmesi Ve Bu Hususta Gerekli İdari Tedbirlerin Alınması bölümündeki “İlgili Kanunlar

(4)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

çerçevesinde kendilerine yetki tanınan meslek mensupları, devletin denetim yükünü azaltmaları ve taşıdıkları sorumluluk açısından son derece önemli bir role sahiptirler. “

ifadesiyle mali idarenin objektif olmayan kriterlerin oluşturacağı risklerle meslek mensuplarını karşı karşıya getireceği gibi ayrıca bu maddenin tek başına beklenen katkıyı sunacağını düşünmek mesleğe ve maliye idaresine katkı sunmayacaktır. Zira bu ifadeyle mali idarenin meslek mensuplarını ücretsiz birer memur rolüne uygun gördüğü açıktır.

Oysa ki “3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun amacı, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye ve değerlendirmeye tabi tutarak, gerçek durumu ilgililerin ve resmi makamların kullanımına tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek mesleki standartları gerçekleştirmek “

ifadesiyle belirtildiği şekilde Meslek mensupları açısından Mali İdare bizim düzenlediğimiz mali tabloların sonuçları açısından sadece ilgili taraflardan bir tanesidir.

Mesleki bağımsızlık açısından mevcut halini devam ettirmesi gereken meslek mensuplarının mali idarenin karşısında eşit olmayan duruma gelmesi, mali idare karşısında meslek

mensubunu yok saymak demektir. Oysaki zaten meslek mensupları kamu adına tahakkuklar üretip mali idareye katkı sunmaktadırlar. Taslağın ilgili bölümü irdelendiğinde en hafif ifadeyle mali idarenin bu durumu yeterince anlamadığı görülmektedir.

Yine aynı bölümde;

“Buna göre, Gelir idaresi Başkanlığınca, serbest muhasebeci mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleğinden beklenen faydanın sağlanması, meslek mensuplarının üstlendikleri işlerin doğruluğu yönünde gereken mesleki özeni göstererek hazine kaybına sebebiyet vermelerinin önlenmesi ve diğer meslek mensupları açısından haksız rekabet oluşturulmasının önüne geçilmesi açısından, meslek mensuplarının hizmet ve tasdik sözleşmesi yaptıkları mükelleflerin sayısı, aktif büyüklüğü, cirosu, çalışan sayısı gibi kriterler dikkate alınmak suretiyle kendi kapasitelerinin üzerinde iş kabul ettikleri yönünde kanaat oluşması halinde söz. konusu meslek mensuplarından izahat istenir. Verilen izahat doğrultusunda, kapasitesinin üzerinde iş yaptığı tespit edilen meslek mensuplarının hizmet ve tasdik sözleşmesi yaptıkları mükelleflerin incelenmesine öncelik verilir ve gerekli diğer idari tedbirler alınır.”

Mali idarenin mesleğimiz üzerindeki vesayetini pekiştiren bu bölümün tamamen kaldırılması gereklidir. Haksız rekabetin önlenmesi açısından meslek mensuplarının iş

(5)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

DANIŞMA MECLİSİ RAPORU

kapasitelerinin üzerinde iş alıp alamayacaklarının tespiti sübjektif bir konudur.

Kaldı ki bu konular meslek örgütümüzün tasarrufunda olan ve meslek mensuplarının kendi kurullarında görüşüp kararlaştıracakları konulardır. Zira 30 yıla yakın bir süredir yasal zemini bulunan meslek örgütünün, 100 bin civarındaki meslek mensubu ile bu kriterleri belirleme beceri ve basiretini net olarak ortaya koymalıdır.

2) II- TAM TASDİKİN AMACI bölümünde III- TAM TASDİKE İLİŞKİN ESASLAR

Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi (tasfiye, birleşme ve devire ilişkin

beyannameler dahil) vermek durumunda bulunan mükellefler, söz konusu beyannameleri ile bunlara ekli mali tablolarını ve bildirimlerini diledikleri takdirde yeminli mali müşavirlere tasdik ettirebilirler.

Ancak, Bakanlığımızın yıllık vergi inceleme plan ve programlarında, yeminli mali müşavirlerle tam tasdik sözleşmesi düzenlemeyen mükelleflerin incelenmesine öncelik verilir.

İfadesi ile meslek mensupları arasında YMM’ler lehine bir haksız rekabet oluşturmakta ve aynı zamanda tehdit unsuru oluşturacak şekilde Tam Tasdik yapılmasına dair hukuki olmayan zorlayıcı ifadeler mevcuttur.

3) II-KAPSAM

A- Beyanname İmzalatma Zorunluluğu Kapsamındaki Mükellefler bölümünde :

“Öte yandan, gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini yeminli mali müşavirlere tasdik ettiren mükelleflerin beyannamelerini ayrıca serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavirlere imzalatma zorunluluğu yoktur.”’

Bu maddenin mesleki tamamlama açısından Tam Tasdik kapsamında YMM’lerle sözleşme imzalayan tüm mükelleflerin beyannamelerinin, SMMM’ler tarafından imzalanması zorunluluğu getirilmelidir.

Bu tebliğin,

“II- VERGİ BEYANNAMELERİNİ İMZALAYAN SERBEST MUHASEBECİ / SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLERİN MÜŞTEREK VE MÜTESELSİL SORUMLULUĞU

3. Genel Hususlar: Mükelleflerin beyannameleri, kendilerine 3568 sayılı Kanunun 2/A- a maddesinde belirtilen hizmetleri (Mesleğin konusu Madde 2-1 - A) Muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusu : Gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;

a) Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince,

defterlerini tutmak, bilanço, kar-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek

(6)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

ve benzeri işleri yapmak) bir bütün olarak fiilen veren SM / SMMM’ler tarafından imzalanacaktır. “

ibaresinde zaten YMM’lerin muhasebe beyannameleri düzenleyemeyeceği açık olarak belirtilmiştir.

4)“B- Beyanname İmzalatma Zorunluluğu Kapsamı Dışındaki Mükellefler:

Bu tebliğin II-A bölümündeki hadleri aşmayanlar ile bu hadlere bakılmaksızın noterler, bağımsız olarak serbest meslek faaliyetinde bulunan gelir vergisi mükellefi avukatlar ve özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile bunların oluşturdukları birlikler, beyannamelerini imzalatmak zorunda değildirler.” Bölümünün tamamen kaldırılarak hiç bir meslek grubu ve hiçbir hadde bağlı olmaksızın tüm gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin beyannamelerini meslek mensubuna imzalatma zorunluluğu getirilmelidir.

5) “A - Sözleşme Düzenlenmesi:

4- Meslek mensupları ile mükellefler arasında takvim yılı ya da özel hesap dönemi için yukarıda belirtilen esaslar uyarınca yıllık olarak düzenlenen hizmet sözleşmesinin süresi sona erdiğinde, söz konusu sözleşmenin yeni takvim yılı ya da özel hesap dönemi için kendiliğinden uzaması veya tarafların kendi istekleri doğrultusunda sözleşmenin süresinin uzayacağına yönelik özel şerhler koymaları mümkün olmayıp, mutlak suretle yeni bir hizmet sözleşmesi yapılacaktır.”

İbaresi Genel hukuk kurallarına aykırıdır. Hiçbir kurum kişisel haklardan olan sözleşme düzenleme hakkına müdahale ederek süre sınırlaması yapamaz. Taslak metindeki bu ifadenin mesleki formasyona katkı sunmayı amaçladı düşünülse bile her yıl düzenlenecek sözleşmenin Damga Vergisi kanunu uyarınca istisna kapsamına alınmasını sağlamak veya kanun

kapsamında mükelleflerin yükümlüğüne getirmek, meslek mensuplarının ek mali külfetlere girmesinin önüne geçecektir. Zaten meslek mensupları meslek örgütlerine ödedikleri yüksek munzam aidatlarla yeterince mali külfete girmektedirler.

6) “VII - DİĞER HUSUSLAR

A- İşe Başlama/Bırakma Bildirimlerinin İmzalanması:

Serbest muhasebeciler ve serbest muhasebeci mali müşavirler imzaladıkları İşe Başlama/

Bırakma Bildirimleri ile ilgili bilgilerin ve eklerinin doğruluğundan sorumludurlar. Bu sorumluluk kapsamına giren işlemlerden dolayı bir vergi ziyanı ortaya çıktığı takdirde,

(7)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

DANIŞMA MECLİSİ RAPORU

bildirimi imzalayan meslek mensubu, VUK’un mükerrer 227’nci maddesi hükmü uyarınca ziyana uğratılan vergi ile buna ilişkin cezalar ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır.”

Meslek mensuplarının Mali idarenin görev ve yetkilerinden olan işe başlama ve bırakma işlemlerindeki belgelerden sorumlu tutulması, açıkça hukuka aykırılık içermekle beraber sicil memurlarının denetim keyfiyetinin de önüne geçecektir. Bu madde taslak metinden tamamen çıkartılmalı veya idare açısından da kusurlu işlemlere sebep olabileceği riski gözetilerek,

olumsuzluğun tespiti halinde meslek mensubuna da mükellef ile birlikte düzeltme bildirimi verme hakkı tanınmalıdır.

7) “ONUNCU BÖLÜM SORUMLULUK

II- Vergi beyannamelerini imzalayan serbest muhasebeci / serbest muhasebeci mali müşavirlerin müşterek ve müteselsil sorumluluğu Genel Hususlar: SM / SMMM’ler, mükellef tarafından kendilerine ibraz edilen belgelerin. Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ile genel muhasebe kurallarına uygun ve doğru olarak yasal süresi içinde, kanuni defterlere kaydedilmesinden ve mali tablolara aktarılmasından sorumludurlar. SM / SMMM’ler, bilerek kullandıkları veya harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden de sorumlu olacaklardır. Miktar veya tutar itibariyle işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan belgeler ile ticari örf ve teamüle uygun olmayan harcamalara ilişkin belgeler, SM / SMMM’lerin sorumluluğu kapsamındadır. Böyle bir belgenin varlığı halinde, SM / SMMM’ler bunun doğruluğunun tespitini mükelleften isteyebilirler.

Mükellefin bir tespitte bulunmaması veya bu konuda SM / SMMM’lerin ikna olmaması halinde, keyfiyet, SM / SMMM’lerce beyanname verme süresi sonuna kadar ilgili vergi dairesine yazılı olarak bildirilecektir. Bu bildirimle birlikte SM / SMMM’lerin söz konusu belgelere ait sorumluluğu ortadan kalkacaktır.”

ibaresi tümüyle hukuksuzluk içermektedir. Meslek mensuplarının yetkisi olmaksızın idarece sorumlu tutulmaları kabul edilemez. Hiç bir yargı kararını gözetmeyen bu madde, meslek mensubunu adeta yargısız infaza tabi tutmaktadır.

Meslek mensubu hangi kriterlere göre kendisine müşterisi tarafından sunulan belgenin “harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı “ olduğunu anlayacaktır.

Kaldı ki yasal olarak harici araştırma yapmaya yetkisi dahi olmayan meslek mensubunun göz kararıyla belge kontrolü yaparak sorumluluk altına sokulması hangi hukuk normuyla açıklanabilir ?...

(8)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

8) “B.Vergi Beyannamelerini İmzalayan SM / SMMM’lerin Sorumluluklarının Uygulanmasına İlişkin Hususlar:

VUK’un 135 inci maddesinde sayılan vergi inceleme elemanlarınca yapılan incelemeler neticesinde bir matrah farkı ortaya çıktığı takdirde, denetim elemanları, beyannameyi imzalayan SM / SMMM’lerin sorumluluklarının tespitini yapacak ve raporlarında

belirteceklerdir. Denetim elemanları, bulunan matrah farkı ile SM / SMMM’lerin sorumluluğu arasındaki ilişkiyi ilgili SM / SMMM’lerin bilgisine de başvurmak suretiyle raporlarında net bir şekilde ortaya koyacak ve bulunan matrah farkından SM / SMMM’lerin sorumlu olup olmadığını açıklayacaklardır.”

Denetim elemanları, bulunan matrah farkı ile SM / SMMM’lerin sorumluluğu arasındaki ilişkiyi belirlemeleri mümkün değildir. Kaldı ki mükelleflerin dahi yargı aşamasında denetimlerin sonuçlarına yaptıkları itirazları kazandıkları düşünüldüğünde, meslek mensuplarını müfettiş raporları ile tehdit etmek, meslek mensuplarının mesleki gerekleri yerine getirmek yerine idari yargıyla yüz yüze bırakarak hem meslek mensubuna hem de mali idareye gereksiz iş yükü yaratacaktır.

Tamamen adli yargının görev alanında olan bir konunun herhangi bir Denetim elemanının yetkisine bırakılması hiçbir hukuk normuyla açıklanamaz.

9) “Vergi Mahkemesi kararı üzerine mükellefin üst derece yargı merciine başvurmasının, vergi mahkemesince tasdik edilen vergi ve ceza için yeminli mali müşavir nezdinde takibat yapılmasını engellemeyeceği tabiidir.”

Henüz hukuksal başvuru yolunun tamamlanmadığı bir durumda yargı kararının beklenmeksizin işlem yapılmasının hukuki hiçbir geçerliliği yoktur.

Hayati öneme haiz bazı bölümlerine yönelik eleştiri ve önerilerimizi sunduğumuz tebliğ taslağı hakkında grubumuzun genel görüşleri öz olarak, mesleki saygınlığımızın gözetilmediği ve Mali idarenin

OKTAY YEŞİLYURT:

İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA İSTANBUL

Maliye Bakanlığı 3568 sayılı meslek yasamıza dayanarak çıkardığı 44 adet tebliği tek’e indirmek üzere TÜRMOB’la birlikte bir taslak hazırlamış ve ilgili kesimlerin görüş bildirmesi amacıyla GİB’in internet sayfasına asmıştır.

Söz konusu tebliğ taslağını inceledik. Konu ile ilgili tespitlerimiz ve yapılması gerekenler hakkındaki önerilerimiz aşağıdadır.

(9)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

DANIŞMA MECLİSİ RAPORU

TASLAĞIN KANUNU VAR HUKUKU YOK

Tebliğ taslağı SMMM ve YMMM’lerin hukukunu düzenleme iddiasındadır. Ancak burada hukuk ve adalet yoktur. Özellikle SMMM ‘ler cezalarla mesleğini yapamaz duruma getirilmekte,şüphe edilmesi gereken ve güvenilir bulunmayan meslek grubu olarak ilan edilmektedir Aslında bakanlık bürokrasisinde ve bizler adına kurumlarımızı yönetenlerin bir çoğunda zaten var olan bu haksız anlayışın tebliğ taslağı ile devam ettirilmesi kabul edilemez.

SÖZLEŞME ÖZGÜRLÜĞÜ DARALTILMAKTADIR

Tebliğ taslağının 13. ve 14. sayfalarında yapılan düzenleme ile sözleşme süresinin 1 yıl olacağı,her yıl yeni sözleşme yapmanın zorunlu olduğu,taraflar anlaşsa bile sözleşmenin kendiliğinden uzamasının mümkün olamayacağı hüküm altına alınmaktadır.Bu durum genel hukuk kurallarına aykırıdır.Sözleşme özgürlüğünü daraltmaktadır.Taraflar itiraz etmediği sürece sözleşmeler kendiliğinden uzayabilmelidir.Ayrıca her yıl yenilenen sözleşme meslek mensubuna her yıl damga vergisi ödeme mükellefiyeti yüklemektedir. Bizler damga vergisi yüküne son verilmesini talep ederken bu taslak konuyu çözecek hiçbir içerik taşımamakta ve damga vergisi yükümlülüğümüzü kalıcı hale getirmektedir. Diğer taraftan sözleşmelerin meslek mensubunun bağlı bulunduğu odalarca müteselsil seri sıra numarası verilerek bastırılacağı belirtilmiştir.

SMMM’ler bu deneyimi geçmişte yaşadı. Başarılı olunamadığı için bu uygulamadan vazgeçildi.

Böyle bir uygulamanın pratik bir yarar sağlaması kuşkuludur.Meslek mensubuna kolaylık sağlayıcı düzenlemeler yapılmalıdır.Sözleşme bastıran odaların bunun için parasal bir talepte bulunup bulunmayacağı da bilinmemektedir.Meslektaş böyle bir külfete maruz kalırsa ne olacaktır.

KAPASİTENİN ÜSTÜNDE İŞ KABULÜ

Tebliğ taslağının 15. sayfasında yapılan düzenleme ile kapasitelerinin üzerinde iş kabul ettikleri yönünde kanaat oluşması halinde söz konusu meslek mensuplarından izahat

isteneceği,bunların hizmet verdiği mükelleflerin incelenmesine öncelik verileceği ve gerekli diğer idari tedbirlerin alınacağı belirtilmektedir.

Meslek camiamızda haksız rekabete yol açan kapasitesinin üzerinde iş kabul edenler için engelleyici düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır Ancak,yukarıdaki sekliyle yapılacak bir düzenleme bu tebliğin sınırlarını aşar.Çünkü yasal bir dayanaktan yoksundur, “kanaat oluşması “ifadesi sübjektif bir ifadedir ve pratik bir değeri yoktur.Bu hususun objektif kriterlere bağlanması gerekmektedir.

(10)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

ÖLÜRKEN MEZARIMIZI DA BİZE KAZDIRIYORLAR

Tebliğ taslağının 50-53 sayfaları arasında ve 55/56. sayfalarda Vergi beyannamelerinin SMMM ‘lerce imzalanmasına ilişkin usul ve esaslar ile müşterek ve müteselsil sorumluluğa ilişkin esaslara yer verilmiştir.Burada;

a) Vergi beyannamelerinin VUK.mükerrer 227. madde gereği meslek mensuplarınca imzalanacağı,

b) İmzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ,ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olacakları,

e) SMMM ‘lerin 1-Bilerek kullandıkları 2-Harici araştırmayı gerektirmeyen sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen 3-Miktar veya tutar itibariyle işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan 4-Ticari örf ve teamüle uygun olmayan harcamalara ilişkin belgelerden sorumlu olacakları,

d) Böyle bir belgenin varlığı halinde SMMM ‘lerin mükelleften doğrulama

isteyebilecekleri,eğer ikna olmazlarsa durumu bir yazı ile vergi dairesine bildirmeleri halinde sorumluluktan kurtulacakları,

e) Sehven dahi olsa yevmiye defterinde yapacakları işlemlerin vergi ve ceza kapsamına dahil olacağı,

I) Denetim elemanlarının incelemeler neticesinde bulunan matrah farkı ile

SMMM ‘lerin sorumluluğu arasındaki ilişkiyi SMMM ‘lerin bilgisine de başvurmak suretiyle raporlarında net bir şekilde ortaya koyacaklarını ve vergi dairesine bu raporları göndermenin yanı sıra disiplin cezası açısından da ilgili odaya gönderecekleri,

g) Diğer taraftan VUK 360.madde gereği 359. madde de yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarının bu suçların işlenişinde menfaati bulunmaması fıalinde,Türk Ceza Kanununun suça iştirak hükümlerine göre hakkında verilecek cezanın yarısının indirileceği,

h) Vergi dairelerinin SMMM’lerden vergi ve cezaların tahsili cihetine gideceği,vergi mahkemesi kararı üzerine mükellefin ihtilafı bir üst yargıya taşımasının takibata engel olmayacağı,

i) SMMM’lerin bilgi ve rızası dışında mükellefin tek taraflı tasarrufu sonucu tahakkuk eden ve SMMM’ler tarafından ödenen vergi ve cezalar için mükellefe rücu hakkının saklı olduğu (bu ifade tamamen sorunludur.)

Yukarıdaki ifadeler meslek mensubuna mezarını kaz ,öleceksin! demekle eş anlamlıdır.

Özellikle (c) bendinde belirttiğimiz yaklaşım vahimdir.Her biri başlı başına sorunlu olan bu hükümler taslaktan çıkartılmalıdır.

(11)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

DANIŞMA MECLİSİ RAPORU

Ayrıca bu düzenlemelerin dayanağı olarak gösterilen VUK.mükerrer 227.maddenin ve (g) bendinde ele aldığımız VUK.360.madde de zikredilen bölümün iptali için acil çalışma yapılması kaçınılamaz bir zorunluluktur.

TÜM BEYYANNAMELER İMZA KAPSAMINA ALINMALIDIR

Taslağın 51. ve 52. sayfalarında imza kapsamına alınacak ve alınmayacak beyannameler belirlenmekte ve 60.sayfada bir takım parasal hadler öngörülmektedir. Bu tamamen yanlış bir yaklaşımdır.Doğru olan hiçbir parasal had öngörülmeksizin tüm beyannamelerin meslek mensupları tarafından imzalanmasının zorunlu hale getirilmesidir.

51. sayfanın son paragrafında “Öte yandan, gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini yeminli mali müşavirlere tasdik ettiren mükelleflerin beyannamelerini ayrıca serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavirlere imzalatma zorunluluğu yoktur.”şeklinde bir

düzenlemeye yer verilmiştir. Böyle şey olmaz.Doğru olan;tüm beyannamelerin SMMM’lerce imzalanması ve YMMM’lerin tam tasdik yaptıkları Gelir veya Kurumlar vergisi beyannameleri dışında hiçbir beyannameyi imzalama hakkının olmamasıdır.

BİR BAŞKA GARABET

Vergi beyannamelerini tasdik eden yeminli mali müşavirlerin sorumluluklarının

uygulanmasına ilişkin hususların düzenlendiği 57. sayfanın sondan bir önceki paragrafında

“Vergi mahkemesi kararı üzerine mükellefin ihtilafı Danıştay’a götürmesinin, vergi

mahkemesince tasdik edilen vergi ve ceza için SM/SMMM’lerin nezdinde takibat yapılmasını engellemeyeceği tabiidir.” denilmektedir. Böyle bir düzenleme tam bir garabettir. YMMM’ler takip dışı tutulurken bizler takibe tabi tutuluyoruz.

ÇARPICI TABLO

Tebliğ taslağının 62. sayfasından başlayarak 112. sayfa sonuna kadar sözleşme ve ekleri konu başlıkları yazılarak tarif edilmiştir.Bu tabloların tamamı (66/67/68.sayfalar hariç) yeminli mali müşavirlerin yapacağı işlere tahsis edilmiştir.Bunun anlamı şudur; Kurumlarımız 26 yıl boyunca SMMM’ler lehine önemli hiçbir kazanım sağlayamamıştır.

Bu vahim durumu perçinleyen başka bir yaklaşımı da dikkatlerinize sunuyoruz: Taslağın 63/64/65. sayfalarında YMMM tasdik sözleşmesi örneğine yer verilmiştir. Sözleşmenin son sayfasının notlar bölümünün 2.maddesinde; “işbu sözleşme bilgisayar veya daktilo ile doldurulacaktır.” denilmekte, SM/SMMM Hizmet Sözleşmesi örneğinin yer aldığı 66/67/68. sayfanın notlar bölümünün 2. maddesinde ise; “iş bu sözleşme bilgisayar ile doldurulacaktır”denilmektedir.

(12)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

TÜRMOB BU TEBLİĞİN NERESİNDE

Çeşitli etkinliklerde TÜRMOB genel başkanı ve diğer yetkililer tebliğleri tek’e indirmek için Maliye Bakanlığı ile birlikte çalıştıklarını ifade etmiş,büyük oranda mutabakata varıldığını belirterek bakanlığın ricası üzerine şimdilik mutabık oldukları bu metin hakkında açıklama yapamayacaklarını söylemişlerdir.

Esas olarak tüm meslek mensuplarına ama özellikle SMMM’lere yaşamsal sorunlar yaşatacak olan bu tebliğin hangi noktaları meslektaş lehinedir ki TÜRMOB bakanlıkla

mutabıktır? Hemen belirtelim;yasa emirleri böyle,tebliğ yasalara göre hazırlandı vb. türünden cümleler kurarak hiç kimse yaşanacak olumsuzluların faturasından kurtulamaz.

SONUÇ VE ÖNERİMİZ

Başta da belirttiğimiz üzere bu tebliğ taslağı çağdaş hukuk normlarına uygun değildir.

Meslek mensuplarına yaklaşımı adil olmayıp sorumlulukları ve cezaları tarif etmektedir.

Özellikle SMMM’lere karşıt inceleme hakkı da dahil hiç hak sağlamamaktadır. Bu nedenle;

1-Bu tebliğ taslağı derhal geri çekilmelidir.

2-Oda yönetimi tarafından meslek kesimleri arasında eşitlik ve adaleti sağlayan yeni bir tebliğ çalışması yapılmalı,bu maksatla tüm meslek gruplarını kapsayacak bir komisyon oluşturulmalıdır.

3-Tebliğ taslağının geri çekilmesini sağlamak ve bununla aynı anda vergi müfettişlerinin inceleme esaslarına dair yönerge taslağını da kaldırtmak üzere; a) Kitle iletişim araçları etkin bir şekilde kullanılmalı,

b)Ortak bir metin hazırlanarak meslek mensupları toplu bir imza kampanyası için acilen seferber edilmelidir.

SERDAR ÖZKAN:

Değerli divan, değerli meclis üyesi arkadaşlarım, hepinizi grubum adına sevgiyle selamlıyorum. Gündemdeki konulara dair grubumuz adına sizlere açıklamamızı okumak istiyorum.

Mesleki Uygulama Genel Tebliği Taslağı Öneri Ve Görüşler

> Her zaman olduğu gibi bu tek tebliğ taslağında da GİB ve Maliye Bakanlığı meslek örgütlerinin görüş ve önerilerini almadan yayınladığı için bu tebliğ toptan reddedilmelidir.

> Sorumluluk bölümü yetkisiz denetimi yapmamızı, kayıt dışının çok yüksek olduğu ülkemizde meslek mensupları üzerinden hareketle dizayn edilmeye çalışılması kabul edilemez.

(13)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

DANIŞMA MECLİSİ RAPORU

Çok ağır cezalar ile karşı karşıya kalmamıza neden olacaktır.

> Tebliğde beyanname imzalatma zorunluluğu yeniden hadler olmaksızın düzenlenmelidir.

> SMMM’lerin yetki ve sorumluluklar net, objektif verilere dayanmalıdır. Vergi Denetmeninin iki dudağı arasına bırakılmamalıdır.

> SMMM’ler tarafından hazırlanan bazı raporların YMM tasdik zorunluluğu olmamalıdır.

Bu konu tekrar genişçe tartışmaya açılmalı, Odalarımızın ve TÜRMOB’un taslak çalışmalarında görüşleri alınmadan bir tebliğin yapılması mümkün olmamalıdır.

> YMM’lere verilen beyanname gönderme yetkisi; bizlere “siz denetçi olamazsınız” derken neden YMM’lere beyanname gönderme yetkisi verilmektedir?

> SMMM Sözleşmelerinin her sene yenilenmesi zorunluluğu doğru bulunmamaktadır.

> Tasdik bilgilerinin Noterler Birliği’nden alınma imkânı varken neden Maliye SMMM’ler tarafıdan bu bilgilerin verilmesini istemektedir.

> Zamana dayalı ücret tarifesinin bir an önce yürürlüğe konması ve zamana dayalı ücret yükünün hesaplanmasına ilişkin verilerin iş yükünün hesaplanmasındaki randıman oranları olarak kullanılacağının tebliğde belirtilmesidir. Böylece verilen hizmetin ücretinin doğru

hesaplanması, ayrıca mesleki özenin, ne şekilde gösterildiğinin izahına gerek kalmadan İnternet Vergi Dairesinden alınacak hizmet sözleşmeleri ile doğru iş yapılıp yapılmadığı fiili durumla karşılaştırabilir olacağı düşünülmektedir.

> Tek Tebliğ Taslağındaki, kapasitelerin üzerinde iş kabul ettikleri yönünde kanaat oluşan meslek mensuplarından izahat istenmesine net bir açıklık getirilmelidir, meslek mensubunun iş kapasitesinin nasıl tespit edileceği somut olarak belirtilmeli, bürolarda çalışacak yardımcı elemanların vasıfları belirtilmelidir.

> Meslek mensubunun yanında sigortalı olarak gözüken, meslek stajyeri olmayan kişilerin iş kapasitesinin tespitinde asgari ölçüde dikkate alınması sağlanmalıdır.

> Meslek Odalarına her yıl Ocak ayında yapılan sözleşmeleri internet ortamında girilirken barkod numarası verilmesi meslek mensuplarının işlemlerini hızlandıracaktır.

> Meslek mensupları, tüm kusurlardan değil herkes kusuru oranında sorumlu tutulmalı.

> Ücretlerimiz Maliye tarafından değil TÜRMOB ve meslek mensuplarımız tarafından belirlenmelidir.

> Sözleşmeler kesinlikle Odalardan talep edilmelidir ve meslek mensuplarına yeniden sözleşme girilmesi yükü getirilmemelidir ve Odalardan alınan sözleşme bilgileri şu an Gelir İdaresine verildiği gibi sadece tarih ve sayıdan ibaret olmalı, ücret bilgisi Gelir İdaresi ile paylaşılmamalıdır. Haksız rekabet kontrolü Meslek Odalarımızın elinde olmalı Maliye

(14)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

Bakanlığıma bırakılmamalıdır. Ancak; istenmesi durumunda Meslek Odaları Maliye Bakanlığıma bilgi verebilir.

HIDIR ÖZDEN:

Değerli danışma meclisi üyesi arkadaşlarım hepinize saygılarımı sunuyorum.

Kurumsallaşma komitesi başkanı olarak buradayım. Gündemin ikinci maddesiyle alakalı olarak görüşlerimi paylaşmak istedim. Değerli arkadaşlar, taslağın ayrıntılı olarak içerisine girdiler.

Ben ona girmeyeceğim. Fakat imzanın olduğu her yerde bir sorun vardır. Eğer imza atıyorsanız bir yere bu sorumluluğu kime karşı, niçin, neden veya nasıl olduğu önemlidir. Bunlara bakmak lazım. Bizim mesleğimizin 3568 sayılı yasayla neler yapılacağı belirlenmiştir. Biz bunu hangi imza ile ne şekilde yapacağımızı da ilgili kuruluş tarafından yönetmeliklerle düzenlenerek belirlenmiştir. Ancak en son tek tebliğe dönüştürülmesi hususu bazı konulara netlik getirmiştir.

Örneğin müştereken sorumluluk ve tek başına sorumlulukları netleşmiştir. Muhasebenin doğru tutulmaması, aktarılmaması, beyan edilmemesi tek başına sorumluluk sonucudur. Kapanış açılışlarda, bir takım sorumluluklar netleşmiştir. İmzalamış olduğumuz her beyannamenin muhasebesinden kâr, zararlar veya muhasebesinden sorumlu olduğumuz netleşmiştir.

Bunların tümünü ilgili kuruluşlar yapar bizim de yapmamızı isteyebilirler. Bizim yapmamız gereken bunların karşısında ne yapacağımızdır. Arkadaşlar burada bir beyanname sözleşmesi imzalaması söz konusu, bir de sözleşme konusu vardır. Beyanname imzalama söz konusu olduğunda oradaki düzenlemelerde zorunluluk getirilmemiştir. Siz bu beyannameyi imzaya koyduğunuz andan itibaren sorunumuz başlamıştır. Fakat sözleşmede böyle değildir. Sözleşme iki tarafca imzalanan bir belgedir, ne zamana kadar böyledir, sıkıntılar yaşamaya başladığı ana kadar. Yalnız sözleşmede de iki husus vardır. Mesleğimizde yasal sözleşme öngörülmüş ve zorunlu hale getirilmiştir. İkinci husus bizimle müşteri arasını yapmakta olduğumuz husustur. Bunların ikisini birbirinden ayırmak lazım. Biz tam olarak bu mesleği yapıyorsak sözleşme yapmak zorundayız. Sözleşmenin içeriği de Maliye Bakanlığı tarafından örneklerle belirtilmiştir. İlgili odalar tarafından da yönetmelik haline getirilerek uygulamaya konulacaktır.

Sözleşmelerde neyi yazıp yazmayacağımız hususu net bir şekilde anlaşılır bir hale getirilmiş olması gerekiyor. Bizim gerçekten görevimiz olan şeyler var fiili olarak yaptıklarımızın

içersinde olmayan şeyler de var. Sözleşmelere neler girmeli neler girmemeli noktasında. Acaba bizim için bağlayıcı olan hangisi?

Sorumluluklar açısından veya yasal düzenlemeler açısından hangisi bağlayıcı! Bunlara da dikkat etmemiz gerekiyor. Yeminli veya Serbest Mali Müşavirlerin imzaları ile ilgili tartışma

(15)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

DANIŞMA MECLİSİ RAPORU

yapıldı. SMMM’ler için bütün taslağı inceleyin görülen şey sözleşmelerin imzalanmasıdır. Ancak yeminliler için beyannamenin tasdik edilmesi gerekmektedir. Buradaki sorumluluklar açısından bir şey değişmeyebilir. Fakat öngörülen şey şudur, sonuç olarak bizim yapmış olduğumuz her işte tek başımıza veya müştereken bir sorumluluğumuz doğmaktadır. Bunu nasıl şekillendireceğiz, nasıl biçimlendireceğiz! Bunun üzerinde birazda çalışmamız gerektiğini inanıyorum. Hangi işleri yapıp yapamayacağımız hususunda da bir takım çalışmaların olması gerektiğini, çalışmalarımızda da eksik ve fazlaların olduğunu da biliyorum. 3568 sayılı yasa ile birlikte yayınlanan tebliğlerin yönetmeliklerine dayanılarak sözleşme yapılması söylemiştir. Ancak bunun üzerine hangi sorumlulukları alıp almayacağınız bizimle müşteri arasındaki ilişkiye bağlıdır.

Özetle kurumlarımızın bu konuyu netleştirerek meslek mensubunun önüne koyması gerekiyor.

Beklentilerimizden birisi budur. Ayrıca bu sorumlulukları alıp almama hususu benim işim değildir.

Sözleşmesini yaptığım firmaların muhasebe ile ilgili sorumluluklarını alırım. Ama ne zaman, nasıl! Muhasebesini yaptığım bir firmanın net olmayan bir belgesini vergi dairesine bildirirsem benim firma ve o müşteriyle çalışabilme hakkım var mıdır! Yoktur. Her koşulda müşteriyi kaybedeceksiniz. Ya sorumluluğu alacaksınız yada müşteri kaybedeceksiniz. Bu şartlarda olmaz.

Ekonominin %50 lerde olduğu,ayrıca matrah arttırımı çıkartılarak muhasebenin tamamen silindiği, dolaylı vergilerden yüzde yetmişe yakın tahsilat yapıldığı bir ülkede, vatandaşın vergi bilincinde olmadığı bir ülkede, hatta ve hatta parlementonun kayıtlarının kayıt dışı kaldığı bir ülkede böyle bir sorumluluğu bir meslek grubuna verirseniz onları cezalandırmaktan başka bir şey yapamazsınız. Teşekkür ediyorum.

BAYRAM ERAT:

Sayın divan, sayın arkadaşlarım, grubun yaptığı açıklamalara katılıyorum. Fakat ben yasamızda ilgili Tebliği açıklamalarını dar bir süreçte görüyorum. Bence sadece beyanname imzalama muhasebe yapma anlamına gelmemeli. Bu seneki konumuz mali müşavirlik mesleğinde yeni açılımlar. Hiç beyanname vermeden bu işi yapan meslektaşlarımız da var.

Bizim mesleğimizde sadece muhasebe yok; iş sağlığı denetim danışmanlık gibi çalışmalarda yer almaktadır. Bunlarla ilgili herhangi bir açıklama, hiçbir bilgi yok. Bu tarzdaki konuları da tebliği ve yasamıza koymalıyız.

Bu konularla ilgili de sözleşmenin tek tip olmasını uygun görmüyorum. Bence çoklu sözleşmeler yapılabilir. Teşvik ve KOSGEB için veya sadece muhasebe için sözleşmeler

yapılabilinir. Bizim bütün odak noktamız sadece vergi üzerine yapılan sözleşmeleri konuşmak.

diğer bütün görüşlere katılıyorum. Ama uzmanlaşmayı gerçekten ciddi olarak ele almalıyız.

(16)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

Bağımsız denetim sözleşmeleri gibi, eğitim sözleşmeleri gibi durumların ele alınmasını öneriyorum. Bu Tebliğde bunlar eksik görünüyor. Teşekkür ediyorum.

YÜCEL AKDEMİR:

Sayın divan değerli sevgili arkadaşlarım hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Öncelikle bir konuya karar verelim. Aradan uzun yıllar geçti, Tebliğ taslağı ile şu anda olanlar arasında bir fark yok. Yani Tebliğ taslağını kaldırmak bizim sorunumuzu çözmüyor. Arkadaşlarımızın dile getirdiği hususların tamamı var zaten değerli arkadaşlar. Şu anda bunların hepsinden sorumluyuz arkadaşlar. Tabii şu anlama gelmiyor, bunların uygulamada olması tebliğ taslağında olması anlamına gelmiyor. Buradan yola çıkarak şu anda yürürlükte olan konular varsa hemfikir olup bunlara karşı çıkmalıyız.

Taslak kalkınca sorun bitmiyor. Bizim işimizi, sorunumuzu çözmüyor taslağın kalkması.

Aslında bu taslağı fırsat bilerek 25 yıldır yürürlükte olan bizim beyanname imzalamamız sorumlulukları ile ilgili meslek ve meslektaşın aleyhine hususlar varsa, bunların üzerine gitmemiz gerektiği açıktır. Bu taslaktan bunları çıkartarak 25 yıllık ortada olan sorunların görmemizin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Cevap verme anlamında söylemiyorum, tek tebliği taslağı kes, kopyala, yapıştır yaparak, birkaç hususu ekleyerek önümüze getirdiler.

TÜRMOB’un hiçbir yerde hiçbir yöneticisi bu taslağa ortak olması veya bu taslağı savunması diye tek kelimesi yoktur. Genel başkanımız geçen hafta bakanlığa giderek, bu taslağın düzeltilmesi için değişikliklerin yapılması talebinde bulunmuştur. Odaların görüşleri alındıktan sonra bakana bildireceğimizi genel başkanımız iletmiştir. Bunun için odalara yazdık, buralarda tartışıyoruz. Yönergelerimizi de odalara yazdık, onlardan gelecek cevaba ve önerileri ilişkin hareket edeceğiz.

Biz gizli kapılar ardından görüşmeler yapmadık. Bakanlık temsilcileriyle yaptık görüşmeyi.

Onlardan istediklerimiz şunlardı: mükellefe getirilen mücbir sebebin meslek mensubuna da getirilmesiydi. Bu konuyu tartıştık birinci olarak. Hatler zaten var arkadaşlar. Taslak olsa da olmasa da yürürlükte zaten.

YMM’lerin imza olayı var. Biri tebliğle düzenlenmiş biri taslakla düzenlenmiş. YMM odalarıyla bu konuda görüştük dedik ki, danışmanlık sözleşmesine dayanarak beyanname göndermesinler. Bunla ilgili husus yok. Genelgenin ortadan kaldırılması gerekiyor. Genelge ortadan kaldırıldığı müddetçe danışmanlık ortadan kalkacaktır.

Damga Vergisi var, Başkanımızda burada, geçmiş dönem başkanlar kurulu toplantısında Kemal beye bizzat sunmuştur. Kapıcılarda bile Verginin kaldırıldığı söyledi, bizde niye

(17)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

DANIŞMA MECLİSİ RAPORU

kalkmıyor demiştir. TÜRMOB’un her giden raporunda da Damga Vergisinin kaldırılması sürekli talep edilmektedir. Ama özellikle Gelir İdaresinin bürokrasisi gelir kaybı olur diye kaldırmıyor. Bu konudaki mücadelemiz devam etmelidir.

Kapasite raporu Gelir İdaresinin işi değildir. Orada da ifade edilmiştir. Mesleki kalite anlamında birliğin işidir. Toplantıda ifade edilmiştir. Israrcı oluyorlar. Anladığım kadarıyla söylüyorum, ellerinde özellikle yeminlilerin listeleri olduğu için 300-400 üzerinde tam tasdik yapan yeminliler var. Onlarla ilgili tedirginliklerini dile getiriyorlar. Bunun doğru olmadığını ifade ettik. Arkadaşlarımızın görüşlerine katılıyorum. Kapasite raporu meslek örgütünün işidir.

Beyannamelerin düzenlenmesi olayı, artık odalarımız tarafından sözleşme düzenleyerek satılması artık söz konusu değil. İSMMMO’nun haksız rekabet programına girdiğimizde bunları indiriyorsunuz, buradan düzenliyoruz. Asla savunduğumuz bir şey değil. İSMMMO uzun zamandır bu sözleşmelerden para almıyor, ama bir şeyi de düşünmemiz lazım, sözleşmeleri, devir

teslimleri düşünürken hep iki meslek mensubu arasındaki düşünceleri dile getirdik. Aslında bu sözleşmelerin en büyük tarafı mükellefler. Yıllık düzenlenmesi sözleşmelerin güvence açısından ne getirip ne götüreceğini düşünmemiz lazım. Hem mükellefin, hem de meslektaşın sözleşmeleri her zaman fes etme hakkı vardır. Temel insan hakkıdır. Sadece mükellef açısından bakamayız.

Tek taraflı değil.

İSMMMO’da verilerin ortak olmasını, üyelerimizin bu ortak verilerden faydalanmasını yıllardır kullanıyoruz. Kullanamayan odalarımız var. Verilerin güncelleştirilmesi konusunda TÜRMOB olarak çalışmalara başladık. Eksiklerimizle, sıkıntılarımızla sizlerinde yardımıyla gidereceğiz.

Angarya dediğimiz birçok olayında kalkması lazım. İSMMMO’nunda yaptığı panel, bakanlık temsilcileri de gelirse amacına ulaşan bir çaba olacaktır. Adalet Bakanlığı Maliye Bakanlığından alamıyor bilgiyi, Adalet Bakanlığı SGK Bakanlığından alamıyor bilgiyi. Zaman zaman bu taleplerini plan bütçeye, partilerin grup başkan vekillerine gönderiyoruz. Ama öncelik Adalet Bakanlığı şurada değişiklik yapsın, arkasında Maliye Bakanlığı şu değişikliği yapsın buradan bu bilgiyi ancak o şekilde alabiliriz diyorlar.

Tabii son söyleyeceğim, bu taslaklar olacak, bu yönergeler olacak. Tartışılacak, düzeltilecek.

Ama dikkatimi çekmek istediğim esas konu şu, denetimdeki en büyük tehlike tuzun kokmasıdır.

Denetimin siyasallaşmasıdır. Denetim siyasallaşıp bir gün Fenerbahçelilere, bir gün Beşiktaşlılara sırayla denetim yaparsak ne ülkenin ne de hiçbirimizin kalkması mümkün olmaz.

Denetimin yozlaşması, mesleğimiz içinde, ülkemiz içinde en büyük tehlikedir diyorum.

Arkadaşlarımın görüşlerinin büyük bölümüne katılıyorum. Odalardan gelecek görüşleri de ilgili kurumlara ileteceğimizi belirtmek istiyorum. Teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.

(18)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

YAHYA ARIKAN:

Sayın divan, danışma meclisi üyeleri sizleri şahsım ve İSMMMO adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Uzunca süredir meclis toplantılarını yapamıyoruz, içimizden gelmiyor. Her bir araya geldiğimizde birbirimizi kırıyoruz. Bu durumdan uzaklaşarak uzunca bir süredir bir araya gelemedik.

Mesleğin sorunları var, olmaya da devam edecek. Bugün özellikle gruplar adına teşekkür ediyorum. Dilerdim ki Meslekte Birlikte bugün burada bizden farklı düşünmediği ortaya koyduğu açıklamalarını beklerdim. Bu mesleği birlikte ayakta turan insanlar olarak burada konuşan arkadaşlardan farklı bir şey söyleyeceklerini tahmin etmiyorum.

Sevgili arkadaşlar, meclisle ilgili düşüncemi belirtmek istiyorum. Daha verimli daha üretken bir toplantı süreci yaşayabiliriz. Adı üstünde danışma meclisi, oda yönetim kurulumuzun 90’lı yıllarda daha hiç birimizin olmadığı zamanlarda, İSMMMO Yönetim Kurulu, yeterli olmayabilir, politikaları olmayabilir. Bu anlamda düşünce üretecek olan bir birime ihtiyaç duyduk ve danışma meclisi adını verdik. Ve gruplarında katılımını ilkesel olarak ortaya koyduk. Amaç, dışarıda birbirimizi sevmeyebiliriz, rekabet edebiliriz ama bu kapıdan içeri girdiğimizde aynı mesleği sürdürüyorsak sorunlara ön yargısız, çözüm üretecek bir yer olarak gördük. Bu amaçla da şu ilkeyi önümüze koyduk, ağırlıkta olarak alınan görüşleri önümüze koymuşuzdur. Böyle de yürüyecektir.

İnceleme elemanı sen farklı gruptansın diye farklı incelememi yapacak arkadaşlar. Herkese aynı gözle bakacak. Bu iş böyledir. O yüzden değerli meclis üyelerinden yönetim olarak temel dileğimiz, sorunlar konusunda objektif, meclisi üretken hale getirmektir.

Biliyorsunuz, 1 Mart muhasebe günü olarak kutluyorduk, birkaç yıldır gün olarak değil, hafta olarak kutluyoruz. Yönetim kurulumuzla yaptığımız toplantıda bu ay yine hafta olarak kutlanacak. Taksim Anıtına çelenk koyarak başlanacak. Ayın 2’sinde panel var. Sosyal Etkinlikler Komitesinin meslektaşların kendi ürettikleri fotoğraflardan bir sergileri var. Aynı günde kadınlar günü. Geleneksel olarak İSMMMO Dostlar Korosunun 7’sinde dinletisi olacak.

Bir hafta boyunca, muhasebe haftasını kutlamak istiyoruz. Afişlerde kadını, genci, çalışanı ön planda tutan afişler tasarlanıyor. Bunu özelikle hem sosyal medya da paylaşmak, hem de sizlerin paylaşması konusunda sizlerden ciddi destek bekliyoruz. Özetle bu önümüzdeki süreçle ilgili birinci bilgi bu.

Temel amacımız ayın ikisinde yapacağımız panelde sorunları konuşmak. Bir bilgi

üretiyoruz, aynı bilgiyi farklı bakanlıklara, yerlere gönderiyoruz. Artık bu kadar alın terinin

(19)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

DANIŞMA MECLİSİ RAPORU

kaybının gerekli olmadığını savunurken, devletin bu konuyla ilgili yol haritasının olduğunu keşfettik. İdareyi bir araya getirirsek, sorunlarımızı konuşabileceğimiz bir başlangıç olacağını söyleyebilirim.

Gündemde birçok konu var. Hep savunmadayız farkındayız. Yönetim kurulu olarak temel sorumluluğumuz, ortaya konan düşünceleri derleyerek, toparlayarak, TÜRMOB’a aktarmak ve işin takipçisi olmaktır. Her ürettiğimiz düşünceyi de web sayfamıza koyuyoruz, neyi savunduğumuz, düşündüğümüzü tüm kamuoyuyla paylaşmış oluyoruz. Bu anlamda, tek tebliğ çalışmasıyla ilgili görüşleri en kısa sürede toparlayacağız ve TÜRMOB’ aktaracağız.

Aktarmakla oturmayacağız ama. Bir yere kadar bekleriz. Gerçekleşmiyorsa, yapmamız gereken şeyler nelerde yapacağız. Hukuksal ve kitlesel dayanışmayla, sokaklara çıkarak yapacağımız hamlelerde vardır.

Geçenlerde Hazine Müsteşarlığı bir şey yayımladı. Mali Tabloların yayımlanmasına ilişkin.

Bu tablolarında YMM’ler tarafından onaylanmasını getirdi. Bir mali müşavir ürettiği mali tabloyu onaylamak için bilgi birikime sahip değil midir arkadaşlar! YMM’ye onaylatmanın mantığı yok. Ayrı bir konu ama TÜRMOB’daki 5\4’te de büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Hepsi değerli arkadaşlarımız. Asıl sorun şu ama YMM’ler adına bir davayı TÜRMOB nasıl açacak?

Orada 5 tane YMM bu işe nasıl imza atacak! Sıkıntı burada. Peki, ne yapacağız, bekleyecek miyiz? Biz İSMMMO olarak üyemizi ne kadar hakkı varsa peşinde olacağız. Bir finansal tablo uluslar arası durumlara göre denetlenip, uygulansaydı, ayrıca tam tasdike gerek olmayacağını, YMM’ler bu kanun çıkarken görürlerdi. Sürekli el altından engellemeye çalıştılar. Zaman zaman kamuoyunda da duyduk. Ama inanın bu anlattıklarımız mutlaka hayata geçecektir. İşte tam tasdik denen olgu hadi özel bir konu diyelim, ama bunun dışında 70-80 konunun, yasanın 2.

Maddesinde yapılacak işlerin tam tasdik üzerinden işlenip SMMM’lerin yapmaması için bir neden yok. İşte bu açılacak olan dava kazanıldığı takdirde arkasından kaç tane YMM’lerin aldığı yetki varsa SMMM’lerin alacağı bir yasal sürecin başlayacağına inanıyorum.

Bir diğer konu, tek tebliğ konusu. Girmeyeceğim konuya. Aslında tek tebliğ, şuana kadar var olan uygulamaların gözden geçirilmesi. Bir meslek odası temsilcisi olarak asla kabullenmemiz mümkün değildir. Arkadaşların anlattılar içeriklerini, katılıyorum hepsine. Bu boyutta

değerlendireceğimizin bilinmesini istiyorum.

Sorumlulukla ilgili görüşler ifade edildi, sorumlulukla ilgili en önemli konu şurada, bir kere şu tespit doğru; şuandaki yönerge, taslağa baktığınız zaman sanki meslek mensubu şirketin ortağıymış gibi gösterilmeye çalışıyor. Böyle bir şey yok arkadaşlar. Ortak olabilir mi meslek mensubu! Doğabilecek vergi ve cezalardan ortakmış gibi sorumlu meslek mensubu

(20)

2 0 1 5 Y I L I

F A A L İ Y E T R A P O R U

olamaz! Tabii her türlü tepki verilecektir ama karşılığında bir şeyler konması lazım. Ortada fiilen yapmayanlarda var. Onlarca dava geliyor oda. Bunu nasıl koruyacağız. Bunlarında konuşulması gerekiyor. Birçok gelişmiş ülkede sorumluluk ile ilgili süreç şöyle işliyor; meslek mensubu aldığı işle ilgili ben o firmanın şu kadar sorumluluğunu üstleniyorum diyor. Yasal zorunlulukta da o iş sen de sigorta ettirilmesi kaydıyla yapılıyor. Bunu da vergi matrahında indirim konusu yapıyor. Doğru yapanla, yanlış yapanın ayrıştırılması gerektiğini belirtmek istiyorum.

Bağımsız denetimle ilgili süreci tamamladık. Bize gelen bilgi doğrultusunda 1850 civarında Ankara Üniversitesi aracılığıyla, 450 civarında da Işık Üniversitesinden başvuru yapan

arkadaşlarımız. Detaya girmeyeceğim. Burada da bir şeyin altını çizmek istiyorum, şuana kadar şu ödenen paraların mantığını anlamış değilim. Kim organize ettiyse bunun vebalini asla ödeyemez. Bir sözüm vardı örgüte, başvuru yapmayacağım dedim, yapmadım da. Bunun mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz.

Son olarak, haksız rekabet yazılımıyla ilgili, bizde galiba meslek hastalığıdır; 2013’te iki tane meslek kararı yürürlüğe girdi, 2014’ün sonuna kadar kimseden çıt çıkmadı. Tüm meslek mücadelesinin içinde olan gruplar, bizler bu mesleğin en temel sorunlarının başında ne geliyor diye sorduğumuz ne dedik; haksız rekabet demedik mi? Bununla ilgili kurullar oluşmuş, yönetmelik yayınlanmış, kongre yapılmış. Amacı asla haklı rekabet eden meslek mensubunu üzmek değildir. O arkadaşların paniğe kapılmasına gerek yok.

Sözleşme konusunu bu kadar abartmayın sevgili arkadaşlar. Bizim şuan da yazılıma koyduğumuz sözleşme tek bir sözleşmedir. Bunu değiştirmek, geliştirmek tamamen size ait bir şeydir. Konuya lütfen böyle yaklaşın. Damga vergisi bizi ilgilendirmiyor, sözleşmedeki damga vergisi bizi ilgilendirmiyor. Ama meslek yasanıza göre sözleşme düzenlemek zorundasınız.

Sözleşmenin düzenlenmesinde ilerde başınızın yanmasını istemiyorsanız, karşılıklı hak, hukukunuzu belirtmek sizin elinizde olan bir şey arkadaşlarım. Bu anlamda haksız rekabet boyutuna böyle bakılmasını istiyoruz. Haksız rekabet canımızı yakıyorsa başka İSMMMO olarak diğer odalar ve TÜRMOB bu duruşu kararlı olarak sürdürecektir. Bu anlamda temsilci arkadaşlar buradalar, TÜRMOB, TÜRHAK olarak Türkiye’yi dolaştık, farkındalık eğitimleriyle ilgili kimse inanmadı. Ekim ayında İstanbul’da 37 ilçeyi kapsayan çalışmalar yaptık,

kimse inanmadı. İlçelerden toplantı talebi geliyor. Buradan da belirtiyorum; hangi ilçemiz talepte bulunuyorsa ilgileneceğiz. Ben 2015 yılının haklı rekabetin ön planda olduğu bir dönem olacağına inanıyorum. Dört bir yandan kuşatılmışız, bunu hepimizin mücadelesiyle geçebileceğimize inanıyorum.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ticari kredi kullandırımında verimlilik odaklı olarak faaliyetlerimize devam edeceğimiz bu dönemde, iç talebi canlandırmaya yönelik bireysel

Cari açık 2016 yılı ortalamasının üzerinde seyreden petrol fiyatları ve turizm gelirlerinde devam eden azalışa bağlı olarak son dönemde yükselişe geçmiştir. Petrol

Küresel ekonomideki toparlanma kademeli olarak devam etmekte olup 2017 yılında ekonomik büyüme hızlarının genel olarak artacağı tahmin edilmektedir.. Ekonomideki toparlanmayla

Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde açıklanan veriler 2018 yılının ikinci çeyreğinde küresel ekonomideki toparlanmanın genel olarak devam ettiğini

Buna bağlı olarak ABD Merkez Bankası (Fed), Eylül ayında bir kez daha faiz artırımına gitmiş ve faiz artırımlarının kademeli bir şekilde önümüzdeki

Şirket, 31 Aralık 2017 tarihi itibariyle bilançosunu, 31 Aralık 2016 tarihi itibariyle hazırlanmış bilançosu ile; 1 Ocak - 31 Aralık 2017 hesap dönemine ait kar veya zarar ve

- TFRS 10 “Konsolide Finansal Tablolar”; 1 Ocak 2013 tarihinde veya sonrasında başlayan yıllık raporlama dönemleri için geçerlidir.. Standart bir kontrol modeli oluşturmuş

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Uyarınca, Ege Gübre Sanayii Anonim Şirketi’nin (“Şirket”) 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle hazırlanan yıllık faaliyet raporu içinde yer