• Sonuç bulunamadı

KKTC HAYVANCILIĞI: SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Dilek ARSOY 1 Mustafa KAYMAKÇI 2 Funda E. ATAÇ 3

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KKTC HAYVANCILIĞI: SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Dilek ARSOY 1 Mustafa KAYMAKÇI 2 Funda E. ATAÇ 3"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

153

KKTC HAYVANCILIĞI: SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Dilek ARSOY1 Mustafa KAYMAKÇI2 Funda E. ATAÇ3

ÖZET

Tarımın bir alt kolu olan hayvansal üretimin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti(KKTC) ekonomisinde önemli bir payı vardır. Ancak hayvansal üretimin, çözümlenmesi gereken teknik ve ekonomik sorunları söz konusudur. Bunlar sırasıyla; damızlık, otlatma ve besleme, barındırma ve hayvan sağlığını koruma sorunları gibi sorunlardır. Ekonomi-politik sorunlar içinde üretim politikaları, pazarlama ve örgütlenme ve tekelleşme sorunu gibi sorunlar akla gelir. KKTC’de, hayvansal ürünlerin fiyat oluşumunda desteklemeler ve düzenlemeler yetersiz bir görünümdedir. Bir önemli konu da tarım sigortası yetersizliğidir. KKTC hayvancılığının geliştirilmesi üzerine teknik öneriler bağlamında nitelikli damızlık üretimi önde gelir. Bu amaçla Çekirdek, Test ve Üretim Sürülerine dayalı genetik ıslah çalışmaları düzenlenebilir. Diğer teknik öneriler arasında ise yeterli kaba ve kesif yem üretimi, hayvan sağlığını koruma önlemleri, bilgi teknolojisi üretimi ve yayımı doğrultusunda yapılacak düzenlemeler sıralanabilir. KKTC hayvancılığının geliştirilmesi üzerine ekonomi-politik önermeler, üretim ile pazarlama ve örgütlenme politikalarına ilişkin düzenlemelerdir. İki önemli konuya öncelik verilmelidir. Birincisi, KKTC’de hayvansal üretimde de büyük çoğunluğu oluşturan küçük tarımsal işletmelerin ekonomik olarak kendine yeter hale dönüştürülmesi ve dev hayvancılık işletmelerinin tekelleşme çalışmaları engellenmelidir.

İkincisi ise koyun ve keçi yetiştiriciliğinin öne çıkarılması gereğidir. Bunun en önemli nedeni, KKTC’nin genel olarak kurak iklim kuşağına sahip olması ve AB ülkeleri ve Ortadoğu ülkelerinin sığır ürünlerinden daha çok kuzu ve oğlak etine gereksinmesi olduğu gerçeğidir.

1.GİRİŞ

KKTC’de hayvancılık alt sektörü, sığır, koyun i, keçi ve kanatlı hayvan yetiştiriciliğinden oluşmaktadır. KKTC'nde sığır türünde Siyah Beyaz Alaca egemenliği vardır. Koyun genotipleri arasında İvesi, Sakız, Yerli ve Melezleri, keçi türünden ise Yerli Kıl Keçisi ile Şam(Damaskus) ırkı yaygın olarak bulunmaktadır. Kanatlılardan ise yerli ırk tavuklarla birlikte yumurtacı ve etçi hibrit yetiştiriciliği yapılır.

KKTC’de 2012 yılı istatistiklerine göre pazarlanabilen sütün 5.000 tonunu koyun ve keçi sütü, 118.000 tonunu inek sütü oluşturmaktadır. İnek sütünün %72’si soğuk zincir sistemi içerisinde üretilip pazarlanmıştır. Üretilen sütün yaklaşık % 50’si süt ve süt mamulleri olarak

1 Doç. Dr. Arsoy, D., Yakındoğu Ü., Veteriner Fakültesi Lefkoşa, darsoy@gmail.com

2 Prof. Dr. Kaymakçı, M., Ege Ü., Ziraat Fakültesi(E.) İzmir, mustafa.kaymakci68@gmail.com

3 Dr. Erdoğan Ataç, F. Ege Ü., Ziraat Fakültesi İzmir, funda.erdogan.atac@ege.edu.tr

(2)

154

Türkiye ve üçüncü ülkelere ihraç etmektedirler. Kırmızı et üretimi ise yaklaşık 10.000 ton, beyaz et üretimi de 9000 tonun üzerindedir.

KKTC hayvancılığının teknik ve ekonomik kimi sorunları vardır. Teknik açıdan sırasıyla damızlık, besleme, barınak ve hayvan sağlığını koruma gibi sorunların çözümünde karşılaşılan yetersizlikler sıralanabilir.

Ekonomik sorunlar içinde, tarımın diğer kollarında olduğu üzere pazarlama konusu başı çekmektedir. Üretici örgütlerinin niteliksel olarak güçsüzlüğü nedeniyle, tüketicilerin pazarda ödedikleri paranın çok azı üreticilere yansımaktadır.

Bildiride KKTC hayvancılığının sorunları irdelenecek ve çözümlere yönelik kimi öneriler görüşmeye açılacaktır.

2. KKTC HAYVANCILIĞI: SORUNLAR

2.1. Teknik Sorunlar Damızlık Sorunu

• KKTC hayvan yetiştiricileri, nitelikli damızlık arayışı içindedirler. Bu durum özellikle küçükbaş hayvancılıkta göze çarpmaktadır.

• Yapay(Suni) tohumlama hizmetlerinin ülkenin her tarafına etkin bir şekilde götürülememesi, sığır ıslahı çalışmalarını olumsuz olarak etkilemektedir. Sığırlarda, yapay tohumlama hizmetlerinin boğa altı ineğe göre yüzde 2-3 düzeyinde olduğu söylenebilir.

Otlatma ve Besleme Sorunları

• Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarının beslenmesinde en önemli girdi olan yeşil ve kuru ot üretimi yetersizdir.Ekilebilen toprakların %11 dolayında fiğ, havetta, yulaf, hasıl türü silaj gibi kaba yem üretimi yapılmaktadır. Yetersiz kaba yem üretimine kuraklık da eklenince kaba yem sıkıntısı hat safhada ortaya çıkmaktadır.

• Karma yem üretiminde de önemli sorunlar vardır. Örneğin kanatlı yemlerinde daha ekonomik olarak değerlendirilebilen pelet yem üretimi sınırlı olarak yapılmaktadır. Geviş getiren hayvanların beslenmesinde de hayvan türleri ve fizyolojik gereksinmesine göre farklılaşan karma yem üretimi yetersizdir.

Barındırma Sorunları

KKTC’de özellikle küçükbaş hayvan yetiştiricileri hayvanlarını, kendi inşa ettikleri mandıralarda(ağıllarda) ya da kısmen köy düzeyinde oluşturulan hayvancılık sitelerinde barındırmaktadır. Kimi yerlerde mandıraların elektrik, yol ve su gibi alt yapı hizmetleri yoktur. Sığır barınakları ise daha planlıdır.

Hayvan Sağlığını Koruma Sorunları

KKTC’de, hayvan sağlığını koruma hizmetleri, pahalı ve yetersiz bir görünüm vermektedir.

Örneğin, dönemsel koruyucu aşılar bile zamanında yapılamamaktadır. Bu durumun özellikle

(3)

155

kuzu ve oğlaklarda yüksek düzeylerde ölüme neden olduğu belirtilmektedir. Diğer yandan ilaç fiyatlarının, maliyetlerinin 4-5 katına satılması söz konusudur.

Veteriner Hekimlik hizmetlerinin yeterli düzeyde yerine getirilmediği konusunda yaygın bir görüş vardır.

2. 2. Ekonomi-Politik Sorunlar Üretim Politikaları Sorunları

KKTC’de üretim politikaları içinde, süt, et, yapağı ve yumurta gibi hayvansal ürünlerin fiyat oluşumunda desteklemeler ve düzenlemeler yetersizdir. Ancak var olan desteklerin büyük bir kesiminin de işletmelerin çoğunluğunu oluşturan küçük ve orta ölçekli hayvancılık işletmelerinden ziyade çok büyük işletmelere gitmekte olduğu söylenebilir.

KKTC’de kredilerin faiz oranları da oldukça yüksektir. Kooperatif kredilerine göre Ziraat Bankası’nın faiz oranının daha düşük olmasına karşın yetiştiricilerin bu kredilerden yeterince yararlanamadıkları gözlemlenmektedir.

Bir önemli konu da tarım sigortası yetersizliğidir. KKTC’de tarım sigortası uygulaması bitkisel üretim ağırlıklıdır. Özellikle küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine yönelik tarım sigortası yoktur. Bilindiği üzere, kimi yıllar hastalıklar ve kuraklıktan dolayı küçükbaş hayvan yetiştiricileri büyük zararlara uğramaktadır.

Pazarlama ve Örgütlenme Sorunları

KKTC’de kırmızı etin pazarlanmasında önemli sorunları vardır. Birincisi, özellikle dana, kuzu ve oğlakların okka ağırlık biriminden satılmak zorunda kalınmasıdır. Bu aşamada üreticiler

%20’ler düzeyinde zararlı çıkmaktadır. İkincisi, canlı ağırlık fiyatlarının Kasaplar Birliği tarafından belirlenmesidir. Üçüncüsü ise zaman zaman yapılan dondurulmuş et ithalinden kaynaklanmaktadır. İthal, iç piyasadaki fiyatları düşürmekte, bu da üretimi ve yetiştiricilerin gelirini olumsuz yönde etkilemektedir.

KKTC’de hayvan kesimleri küçük ve teknik donanım açısından yetersiz mezbahalarda yapılmaktadır. Denetimsiz ve dağınık hayvan kesimleri de söz konusudur. Diğer yandan et ve et mamullerinin düzenli ve hijyenik üretimi ile elde edilen yan ürünlerin değerlendirilmesi istenilen nitelikte yapılamamaktadır.

Süt ise genellikle iki şekilde değerlendirilmektedir. Uygun fiyat bulamamaları nedeniyle yetiştiriciler, sütlerinin bir kesimini kendi evlerinde, hellime, yoğurta ve az miktarda tereyağına işleyerek yakın çevresine satarlar. Bu durum özellikle koyun ve keçi sütünün değerlendirilmesinde olur. Bir kesimi ise Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi(KSEK)’ne ve diğer birimlere pazarlanır. Ancak pazarlamada fiyat, alım güvencesi ve toplanan sütün bedellerinin zamanında ödenememesi gibi birçok sorunlar vardır. KKTC’de süte yapılan desteklemelerin ağırlığını sütü üretenlere değil,sütü işleyen ve ihracata yönelik etkinlikler yapan kesimlere gittiği yaygın bir görüştür.

(4)

156

KKTC’de sütte, hijyenik sağım koşulları geliştirilememiş ve soğuk zincir halen devreye sokulamamış durumdadır. Bu nedenle süt, hijyenik ortamda pazarlanamamakta ve süt ürünleri üretimindeki çeşitlilik artırılamamaktadır.

Özetle, yetiştiriciler lehine uygun fiyat belirlenmesinde önemli kısıtlar vardır. Yetiştiricilerin ekonomik örgütlenmesi oldukça yetersizdir. Var olan“Yetiştirici Birliği”, anılan gereksinmeyi karşılamaktan uzak bir görünümdedir. Yetiştiriciler, birliğin devletin hayvancılık politikasının yönlendirilmesinde etkili olamadığını belirtmektedirler.

Tekelleşme Sorunu

Özellikle hayvancılık alanında faaliyet gösteren işletmelerin genellikle küçük aile işletmeleri şeklinde olması ve bunlara yönelik ekonomik ve teknik etkinliklerin yetersizliği göze çarpmaktadır. Son yıllarda kimi yerlerde büyük işletmelerin otlatmaya uygun arazileri kapatarak, küçük ve orta ölçekli işletmeler aleyhine genişledikleri söylenebilir. Bu durum, hayvansal üretimdeki verim artışını olumsuz yönde etkilemekte ve önemli düzeyde istihdam ve sosyal sorunları ortaya çıkarmaktadır.

3. KKTC HAYVANCILIĞI’NIN GELİŞTİRİLMESİ ÜZERİNE TEKNİK ÖNERİLER

3.1. Genetik Islah

Sığır Yetiştiriciliğinde

 Süt sığırcılığında hastalıklardan arınmış damızlıkçı işletmeler oluşturmak (Bu amaca uygun olarak Çekirdek Sürüleri “ÇS”, Çekirdek Sürüleri’ne sahip işletmelerden elde edilen erkek damızlıkların sınandığı Test Sürüleri, “TS” ve Test Sürüleri’nde performansları sıralanmış erkek hayvanların kullanıldığı Üretim Sürüleri, “ÜS”ne dayalı genetik ıslah çalışmaları düzenlenebilir).

 Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği ile Kıbrıs Türk Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında, soy kütüğü çalışmalarının ivme kazanması,

 Gen alışverişinde, gebe düve ithalinden daha çok, dondurulmuş sperma, olası ise embriyo ithaline ağırlık verilmesi,

 Yapay tohumlama etkinliğinin yaygınlaştırılması.

Koyun Yetiştiriciliğinde

 Koyun yetiştiriciliğinde de sığırda olduğu üzere hastalıklardan arınmış damızlıkçı işletmeler oluşturmak (Bu amaca uygun olarak Çekirdek Sürüleri “ÇS”, Çekirdek Sürüleri’ne sahip işletmelerden elde edilen erkek damızlıkların sınandığı Test Sürüleri, “TS” ve Test Sürüleri’nde performansları sıralanmış erkek hayvanların kullanıldığı Üretim Sürüleri,

“ÜS”ne dayalı genetik ıslah çalışmaları düzenlenebilir).

 Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği ile damızlık üretimi konularında ortak çalışmalar yapılması

 KKTC koşularına uygun yeni koyun tiplerinin elde edilmesi,

(5)

157

 Koyunlarda da yapay tohumlama etkinliğinin olması.

Keçi Yetiştiriciliğinde

 Keçide de sığır ve koyunlarda olduğu üzere hastalıklardan arınmış damızlıkçı işletmeler oluşturmak (Bu amaca uygun olarak Çekirdek Sürüleri “ÇS”, Çekirdek Sürüleri’ne sahip işletmelerden elde edilen erkek damızlıkların sınandığı Test Sürüleri, “TS” ve Test Sürüleri’nde performansları sıralanmış erkek hayvanların kullanıldığı Üretim Sürüleri,

“ÜS”ne dayalı genetik ıslah çalışmaları düzenlenebilir).

 Keçi ıslahı çalışmalarında, Şam(Damaskus) ve yerli keçilerin ıslahına ağırlık vermek,

 Keçilerde de özellikle dondurulmuş teke spermasından yararlanarak yapay tohumlama etkinliğinin devreye sokulması,

 Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği ile damızlık üretimi konularında ortak çalışmalar yapılması.

Tavuk Yetiştiriciliğinde

KKTC’de, Türkiye’de olduğu üzere genetik materyal açısından dışa en bağımlı hayvan türü, tavuktur. Türkiye’de kimi yaklaşımlara göre hibrit materyal üretimimde geç kalındığı gerekçesi ile kaynak ayırmanın gereksiz olduğu belirtilmektedir. Bu yaklaşımın değiştirilmesi doğrultusunda Türkiye’de yapılmakta olan kimi çalışmalar vardır. KKTC’nin en azından Türkiye’de oluşturulmuş yumurtacı hibrit soylarından yararlanması düşünülebilir.

Arı Yetiştiriciliğinde

 KKTC’de var olan arı tiplerinde verimliliği artıracak ıslah çalışmalarının yapılması,

 Verimliliğin artırılması ve hastalıklardan arınmış kolonilerin oluşturulması için arıcılığın kayıt altına alınması işlemlerinin sürdürülmesi,

 KKTC Tarım Bakanlığı’nda “Arıcılık Birimi”’nin kurulması,

 Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği ile ortak çalışmalar yapılması.

3.2. Otlatma ve Besleme Stratejileri

KKTC’de sığır, koyun ve keçi beslenmesinde en önemli sorun, kaba ve kesif yemin yeterli ve uygun fiyatla bulunamamasıdır.

Çözüm önerileri arasında; kaliteli kaba yem yetiştiriciliği için tohumluk üretiminde Tarım Bakanlığı’nın ıslah çalışması yapması, ithalatı yapılan yem bitkileri tohumlarında kalite denetimlerinin gerçekleştirilmesi, kaba ve kesif yemden belirli bir süre KDV alınmaması, kuraklık dönemlerinde hayvansal üretimi desteklemek için düşük faizli arpa tahsisi yapması gibi konular sıralanabilir.

2015 yılından itibaren Türkiye’den KKTC’ye gelecek olan su, bitkisel üretimin diğer dalları gibi kaba ve kesif yem üretiminde yağış düzenine bağlı kısıtları ortadan kaldıracak gibi gözükmektedir. Proje kapsamında, Türkiye'den KKTC’ye gelecek olan yıllık 75 milyon metre küp suyun %50'sinin tarımsal alanlarda kullanılması öngörülmektedir.

(6)

158

Tarım Bakanlığı, gelecek suyun tarımda etkin kullanımının sağlanması amacı ile gerekli çalışmaları sürdürmelidir.

Kesif yem üretiminde de kullanılan yemlerin hammadde açısından dışa bağımlılığını kıracak önlemler alınmalıdır.

3.3. Hayvan Sağlığını Koruma Stratejileri

Sağlıklı ve ekonomik üretim için hayvan hastalıklarıyla savaşım yaşamsal bir öneme sahiptir.

KKTC’de hayvan hastalıklarıyla mücadelede de koruyucu hekimliğin öne çıkartılması zorunluğu vardır.

Bu bağlamda işletmelerde düzenli sağlık taraması yapılması yanında, koruyucu dönemsel aşıların zamanında uygulanması ve ilaç fiyatları ve kalitesinde denetlemenin eksiksiz uygulanması gerekmektedir. Koruyucu hekimlikte kullanılacak aşı üretimin ucuza temini için gerekli önlemler alınmalıdır. Hayvan hareketleri denetim altına alınmalı ve kaçak kesimler önlenmelidir. Damızlık düve ithalinde sağlık denetimlerine özen gösterilmelidir.

Yeşil Hat Tüzüğü’yle hayvansal ürünlerin AB ülkelerine ihracatının yapılabilmesi için özellikle Brucella ve Tüberküloz hastalıklarının eradikasyonu zorunluluktur. Küçükbaş hayvanlarda görülen ve ekonomik kayba neden olan Visna-Meadi ve Agalaksiya (sütkesen) hastalıkları ile mücadele çalışmalarına devam edilmelidir. Diğer yandan koyunculuk işletmelerinde gözlemlenen Scrapie hastalığı için gerekli önlemler hızla yaşama geçirilmelidir.

Kuş Gribi, Tavuk Vebası ve Şap gibi viral hastalıkların görülmesi durumunda hızlı ve etkili bir şekilde müdahale önlemleri alınmalıdır.

3.3. Bilgi Teknolojisi Üretimi ve Yayım Stratejileri

Tarımsal üretim ve bu bağlamda tarımın bir alt kolu olan hayvansal üretim, büyük ölçüde doğa koşullarına bağlıdır. Doğa farklılığına, sosyo-ekonomik yapı da eklenince hayvansal Ar- Ge sonucunda üretilen materyal, bilgi ve yeniliklerin evrenselliği, söz konusu değildir. Bu nedenle ülke, bölge ve hatta yöre temelli Ar-Ge çalışmalarına gereksinme vardır.

Bu temel veriden yola çıkarak KKTC’de var olan araştırma kurumlarının işlevlerini yerine getirmesi için Türkiye Cumhuriyeti ile ortak çalışmalar yapması hızla yaşama geçirilmelidir.

Üretilen materyal, bilgi ve yeniliklerin hızla yetiştiricilere aktarılması için Tarım Bakanlığı’nın ilgili birimleri kurslar, seminerler ve gösteri günleri düzenlemeli, yetiştiricilere yönelik dergi, broşür gibi yayınlar hazırlamalıdır. Bütün bu etkinlikleri üretici örgütleri ile planlamalıdır.

4. KKTC HAYVANCILIĞI’NIN GELİŞTİRİLMESİ ÜZERİNE EKONOMİ-POLİTİK ÖNERİLER

4.1. Üretim Politikaları

(7)

159

KKTC bitkisel üretimde olduğu üzere hayvancılığın geliştirilmesinde de, teknik önlemlerle birlikte üretim politikalarına devletin doğrudan ve dolaylı yapacağı müdahaleleri önemli rol oynayacaktır.

Üretim politikaları içinde, kısa dönemde, süt, et, yapağı ve yumurta gibi hayvansal ürünlerin fiyat oluşumunda desteklemelerin ve düzenlemelerin yapılması zorunludur. Kısa dönemde söz konusu olacak destekleme ve düzenlemeler, AB ülkelerinde olduğu üzere Ortak Piyasa düzenleri (OPD)‘ne benzer bir şekilde gerçekleştirilebilir. AB ülkelerinde fiyat oluşumunda;

temel fiyat, haftalık ortalama ağırlık fiyat, müdahale fiyatı, özel depolama yardımları, üçüncü ülkelerle ticarette gümrük vergileri ile dışsatım iadesi olduğu, son dönemde ise ağırlıklı olarak prim uygulamasına(inek, koyun, keçi, dana, kuzu ve oğlak gibi) geçildiği bilinmektedir.

Hayvansal ürünlerin fiyat oluşumunda benzeri destek ve düzenlemelerin gerçekleştirilmesiyle, üretimin hızla iyileştirilmesi söz konusu olabilecektir. Böylece iç tüketim yanında dış satımda da önemli artışların olabileceği beklenmelidir.

Hayvansal üretimi arttırmak için, fiyat yolu ile desteklemelerin sürdürülmesiyle birlikte, orta ve uzun dönemde yapısal değişimlere gerek vardır. Bilindiği üzere KKTC’de büyük çoğunluğu oluşturan küçük tarımsal işletmelerdir. Bu işletmelerin ekonomik olarak kendine yeter hale dönüşmesi sağlanmalı ve dev hayvancılık işletmelerinin tekelleşme çalışmaları engellenmelidir.

Küçük ve dağınık hayvancılık işletmelerinin büyümesi ve birleştirilmesi, anılan işletmelerin girdilerinin sağlanması ve işlenmesinde kooperatifler şeklinde örgütlenerek üreticilerin aynı zamanda sanayici olması gibi konular sıralanabilir.

Yıllar itibarı ile yüksek faizlerle borç batağına sürüklenen çiftçilerin ödeme planları ile sorunları mutlaka çözülmelidir. Bu bağlamda uzun vadeli, sıfır faizli kredi olanakları sağlanmalıdır. KKTC koşullarına uygun hibe programları hazırlanmalıdır. Diğer yandan yem gibi tarımsal girdilerde KDV kaldırılmalıdır.

Et ve süt gibi ürünlerin fiyat belirlenmesinde konseyler oluşturulabilir. Bu konseylerde ağırlıklı olarak üretici örgütleri egemenlik kurmalıdır.

Tarım sigortasının hayvan yetiştiriciliğinde de yaygınlaştırılması gündeme alınmalıdır.

KKTC, anayolları ve arazi yolları tarım araçlarının rahat hareket edebileceği bir düzenlemeye kavuşturulmalıdır.

4.2. Pazarlama ve Örgütlenme Politikaları

Hayvansal ürünlerin üretiminden tüketiciye ulaşımına kadar geçen süreç içinde, yatay ve özellikle dikey bütünleşmeye dayalı bir örgütlenme modeli gerçekleşmelidir. Böyle bir örgütlenme modeli üretimi arttıracağı gibi pazarlamada da üreticiyi ve tüketiciyi koruyacaktır.

Bu modelin adı, AB ve diğer ülkelerde olduğu üzere Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerdir.

(8)

160

Bu bağlamda, KKTC Anayasası’nın kooperatifçilikle ilgili 63. maddesi demokratik ilkeler doğrultusunda yeniden yapılanmalıdır. Bu kooperatifler, salt üretim aşamasında değil, ürünlerin işlenmesi ve pazarlamasında da belirleyici etken olmalıdırlar. Bu şekilde tarımsal üretimde sağlanan katma değer büyük ölçüde üreticiye dönecektir.

Özellikle, kırmızı et ve süt başta olmak üzere pazarlamanın yetiştirici lehine gerçekleştirilmesi için kooperatif kurumunun devrede olması zorunludur. İlaç ve yem tedarikinde de kooperatifleşmeden etkin bir şekilde yararlanılmalıdır.

Yurtiçi pazarlama politikaları kapsamında bir önemli olgu olan ticaret borsalarında üretici örgütleri egemen olmalıdır.

Yurtdışı pazarlamada da kooperatifler rol oynamalıdır. Dış ticaretle ilgili pazarlama politikalarında ise iç üretimi olumsuz olarak yönlendirecek uygulamalardan kaçınılmalıdır.

İthalat gibi, plansız ihracat da üretimi olumsuz olarak etkileyebilir.

KKTC’de hayvancılıkta uygulanan üretim ve pazarlama politikalarında, Türkiye’de yapılan bir yanlışlığa düşürmemesi gerekmektedir. O da şudur; hayvancılık denince, sığır ve tavuk yetiştiriciliği öne çıkarılmış, desteklemelerin çoğunluğu bu dallara yönlendirilmiştir. Koyun ve keçi yetiştiriciliği yakın dönemlere değin yeterince desteklenmemiştir. Bunun sonucu olarak koyun ve keçi sayısında meydana gelen azalma, özellikle kırmızı et açığını ortaya çıkarmıştır.

Son yıllarda KKTC’de de bu doğrultuda sığırcılığın öne çıkarılması eğilimlerinin hızlandığı gözlemlenmektedir. Türkiye’den gelecek suyla bu eğilimin artacağı söylenebilir.

Bu yanlışlığa iki nedenden dolayı düşülmemelidir. Birincisi, KKTC’nin genel olarak kurak bir iklim kuşağına sahip olmasıdır. İkincisi olarak, AB ülkeleri ve Ortadoğu ülkelerinin sığır ürünlerinden daha çok kuzu ve oğlak etine gereksinmesi olduğu gerçeğidir.

4.3. Yasal Düzenlemeler

Tarım Bakanlığı'na bağlı daire ve kuruluşların, "Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları"

yasalarında belirlenen işlevlerini gerektiği gibi yerine getirmeleri sağlanmalıdır.

5. SONUÇ

 KKTC’de bitkisel üretimde olduğu üzere hayvansal üretimde de büyük çoğunluğu oluşturan küçük tarımsal işletmelerin ekonomik olarak kendine yeterli işletmeler haline dönüştürülmesi ve dev hayvancılık işletmelerinin tekelleşme çalışmaları engellenmelidir.

KKTC’de olduğu üzere dünyada da tarımın en büyük zaafı, uygulanan politikaların aile çiftçiliğinden yana değil, tarım ve gıda şirketlerinin denetimindeki dev tarımsal işletmeler lehine olmasından kaynaklanmaktadır. İkinci zaafı, çiftçi örgütlerinin güçsüzlüğüdür.

 Aslında uzmanlar, işletmelerin verimlilik açısından karşılaştırılmasında toplam etmen verimliliğinin dikkate alınması gerekliliğini dile getiriyorlar. Toplam etmen verimliliği ise katma değer ya da net gelirin sosyal fırsat maliyetleri ile değerlendirilmiş olan üretim etmenlerinin toplamına bölünmesiyle bulunuyor. Gelişmekte olan ülkelerde emek daha bol, dolayısıyla fırsat maliyeti daha düşük ve ek olarak toprak ve sermaye de daha az maliyetlidir.

Bu nedenle küçük işletmeler daha yüksek bir toplam verimliliğe sahip olmaktadır.

(9)

161

 KKTC’de de küçük işletmelerin ölçek sorunu, kamu yatırım ve hizmetlerinin sağlanması ve kooperatifleşme ile aşılabilecektir. Örneğin, devlet sulama tesisleri, girdilerin tamamında desteklemeler, yine girdi ve çıktıların değerlendirilmesinde kooperatifleşme, ortak makine parkları gibi. Bu bağlamda 2014 yılının Birleşmiş Milletler tarafından “Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı” olarak ilan edilmesi, KKTC’de uygulanmakta olan tarım politikalarının sorgulanmasını ve değiştirilmesini gündeme getirmelidir.

 Dünyanın özellikle katma değeri yüksek ürünleri üretme ve ihraç etmeye başladığı bir ortamda, KKTC olarak hedef daha çok ekonomik değer yaratan tarımsal sanayi ürünlerine ağırlık vermek olmalıdır. Ancak yaratılan katma değerin üreticiye yüksek oranda aktarılmasında, üreticilerin kooperatifleşerek sanayici duruma dönüştürmesi temel koşul olmalıdır. Bu durumda üretici ürünlerini pazarlama konusunda daha az sıkıntı yaşar, aynı zamanda sanayinin gelişmesi ve ihracata başlamasıyla üretimini artırabilir. Katma değeri % 100’e yakın olan bu sektörlerin yarattığı ekonomik değer ve sağladığı istihdam ülke ekonomisi için hayati öneme sahiptir. KKTC ekonomindeki tarımsal sanayi sektörünün önemli bir yer tuttuğu ve yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağladığı belirtilmektedir.

 KKTC’de tarım kesimine yapılacak desteklemeler, tarım sanayisini de olumlu olarak etkileyecektir. Bu bağlamda gıda, yem, dokuma, tarımsal araç gereç (sağım ve kırkım makineleri, süt tankları gibi) sektörlerine de önemli katkılar sağlayacaktır.

Özetle,tarımda bütün yıl boyunca üretim yapan sektörün , hayvansal üretim olduğu söylenebilir.Anılan sektörün, bitkisel üretim sektörünü de olumlu etkilediği açıktır. Bu nedenle KKTC tarım politikaları ve kuru tarımın bu sektöre göre düzenlenmesi gerekmektedir.

Kaynakça

Kaymakçı,M.Özkaya,T.,Taşkın,T.,Koşum,N.,Soya,H.,Kuzey Kıbrıs Türk CumhuriyetiKoyun Yetiştiriciliği’nin Yapısal Özellikleri ve Verimliliği(Proje Kesin Raporu,Çoğaltım),1999

Kaymakçı,M.,Tarım Bağımsızlıktır.Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Yayınları,Antalya,2011.

Kaymakçı,M.,2014Yılı“Uluslararası‘AileÇiftçiliğiYılı”Olarak İlan Edildi.Egedesonsöz,İzmir

Naimoğulları M., Tarım Sektörünün K.K.T.C Ekonomisine Katkısı Ve Hayvancılar Birliğinin Görüşleri (İç.) Ada Ekonomisi Sempozyumları “Tarım Sektörünün K.K.T.C. Ekonomisine Katkısı Bildiriler Kitabı(Ed.,Atay N.G.) “EkoAvrasya Yayın No: 2012/2 ISBN 978-605-87972-3- 9

Referanslar

Benzer Belgeler

Özellikle kireç ve kil kapsamı yüksek olan ve bu nedenle başta çinko, demir olmak üzere kimi bitki besin elementlerinin alınabilirliği yönünden önemli problemler

Bu çalışmada ile geometrik cisimler konusunun öğretiminde, deney grubunda kullanılan 4MAT öğretim modeline göre işlenen derslerin öğrencilerin başarıları ve

Çalışmanın sonucunda; Almanya ve Kanada programında istatistik alt öğrenme alanı yer alırken Türkiye programında istatistik alt öğrenme alanı bulunmadığı,

MEYVE MEYVE TUTUMU TUTUMU..

Our objective in this section is to show that the matrix Nevanlinna- Pick interpolation problem with boundary conditions is solvable if and only if the Pick matrix consisting of

Yapının daha rijit olan uzun doğrultusunda tanımlı G+EQy yük kombiansyonuna göre gerilme haritaları incelendi ğinde, en büyük normal gerilmenin her iki

p<0.01). Buna göre belirtilen sıralama için katılımcılar arasında iyi derecede bir uzlaşma sağlanmıştır ve bu sonuç istatistiksel olarak anlamlıdır. Uygulama öncesi

Bu iki değişken arasındaki etkileşime yönelik tek araştırma olan Rahayuningsih ve Putra (2018) tarafından yapılan araştırmada işe bağlılıklarının sanal