ATATÜRK KÜLTÜR,
DİLVE
TARİHYÜKSEK KURUMU
TÜRK
TARİHKURUMU YAYlNLARI
XXVI. Dizi - Sa. 6
3CIMETlERES ET TRADITIONS FUNERAIRES DANS LE MONDE ISLAMIQUE
İSLAM DÜNYASINDA MEZARLIKLAR VE DEFİN GELENEKLERİ
II
Actes do Colloqoe International do Centre National de la Recberche Scientifique organise par I'Universite Mimar Sinan
sous les auspices du Comite International d'Etudes Pre-ottomanes et Ottomanes, en collaboration avec la Societe d'Histoire Turque, . l'Institut de Recberche sur I'Histoire, la Civilisation et I'Art lslamiqoes (IRCICA)
. et l'lnstitut Français d'Etudes Anatoliennes.
Osmanlı
ve
OsmanlıÖncesi
Araştırmalan UluslararasıKomitesi Himayesi
AltındaTürk Tarih Kurumu,
İslam
Tarih, Sanat ve Kültürü
AraştırmaMerkezi (IR Cl CA) ve
FransızAnadolu
AraştırmalanEnstitüsü
İş~irligiyleMimar Sinan Üniversitesi
tarafındandüzenlenen
Fransız
Ulusal Bmmsel
AraştırmaMerkezi (CNRS)
Uluslararası Kollokyum~un
Bild_iriler
Kitab~.İstanbul,
28-30 Eylül / septembre 1991
, Edites par •
Jean-Louis BA~QUE-GRAM.M:ONT et Aksel TIB~T tarafandan yayma
hazırlanmıştırComposes et mis en pages par l'lnstitut Français d'Etudes Anatoliennes
Dizgisi ve sayfa düzeni
FransızAnadolu
AraştırmalanEnstitüsü
tarafından yapılmıştır
Poblies par
la Societe d'Histoire Turque
· Türk Tarih Kurumu
tarafından yayınlamıştır
T Ü R K T A R İ H K U R U M U ·B A S I M E V İ - A N KA R A ı
9 9 6
MÜSLÜMAN ÜLKELERDE
YALANCI ÖLÜMLER VE DİRİ DİRİ GÖMÜLENLER
ALELACELE VE
GECİKTİREREKYAPILAN CENAZE
MERASİMLERİPeygamberimiz, muhtemelen islamiyet öncesi dö- nemin inançlanndan kaynaklanan bir
görüşle\ceset- lerin çabucak gömülmesini emrediyordu
2•Geride ka- lanlann, ölene
karşıhemen yerine getirmek zorunda olduklan bir görev
sayılancenaze merasiminin
3,ölüm
işaretleri
belirir belirmez ifa edilmesi
çoğuhukukçular tarafindan tavsiye edilmektedir. Sadece küçük bir
azınlık,
cesedin
bozuşmaya başlamasıihtimali yoksa ce- naze merasiminin en çok bir gün ve bir gece gecik- tirilmesini tercih etmektedir
4•Bununla beraber,
kendiliğindenhayata
dönüşlesonuçlanan
bazı yalancıölüm biçimlerinin fiilen göz-
lemlenmiş olması,
hem hukukçulan hem doktorlan, bu
şekildeölen insaniann gömülmeden önce iki veya üç gün bekletilmesini tavsiye etmeye mecbur
etmiştir.· Öncelikle boğulanlar ve yıldıruna çarpılanlar yani su-
ya gömülerek veya
elektriğe çarpılaraksolunum yapa- maz olanlar,
baştasaatler ve saatlerce sürebilecek bir ölüm uykusuna
daldıklanhalde, sonradan hayata dö- nebilirler6.
Ayrıca,
- mesela bir
savaş yaşadığı-veya
yırtıcıbir
hayvanın saldıruma uğradığı
için- korku
şokugeçi- ren insanlar da tekrar canlanabilirler
7•Gerçekten
şiddetli bir heyecan,
dolaşımve solunumu durduran ve
dolayısı
ile
ölmüşizlenimi yaratan bir
baygınlığasebep olabilir
8•Bunun gibi, yüksekten
düşenlerdede
9 şiddetli çarpmanın yarattığıbeyin
sarsıntısına bağlıölüm uy- kulan görülebilir
10•Ploutarkhos, tesadüfen ense üstü
düştüğü
için, ölü gibi kalan ve
düştükteniki gün son- ra, tam gömülme
anındahayata geri dönen Solesli Thespeios'un hikayesini nakleder
11•Bu cümleden olmak üzere, damar
tıkanmasına(in- tibak al-'uruk) maruz kalanlarla
12inme gelenlerde de benzeri durumlar görülür. AI-Rdzi
13ve daha sonra
İbn- 1) J. Lecerf, Noıe sıp-la famine dans le mondeartibe et islamique, inArabica,
1956, s. 43. .2) Kitab-ı
Sitte'nin
yalnızca birinde yer alan bir hadis'e göre, bir müslümanın cesedi yakınlarının arasında tutulmamalıdır: AbQ DllvQd,Su- nan,
yay. haz. Mubammad Muhyi al-din 'Abd al-Hamfd, Kahire, 1369/1950, s. 272.3) Örneğin bkz. lbn Kudllma, Mugnf, yay. haz. Muhammad Ra§id Ridll, 3. baskı, Kahire, 1367 H., II, s. 452; İbn al-Hilcc,
Madhal,
Kahire, 1384/1929, III, s. 236; Hattllb, K al-TTUIWfJJıib... ,
Kahire, 1328/1910-1329/1911, II, s. 272.4) ZAhirilerden İbn Hazm, pazartesi sabahı vef.at eden Peygamberin ancak çal'§amba gecesi defnedildiğini hatırlatmakıadır,
Muhal/ll,
Ka- bire, 1347/1928-1353/1933, V, s. 173, no 614.5) Şllfi'i,K
al-umm,
Bulak, 1321/1903-1325/1907, I, s. 245,250; lbn·Hazm,agy;
İbnRü§d,Bidayat al-muctahid,
Kahire,1371/1952, I, s. 218;İbn Kudllma,
age,
lll, s. 452; İbn al-Hilcc, agy; Ha111 b. İshllk,Abrlgı! de la loi musubnane ... , çev. G. H. Bousquet, Cezayir, 1956, I, s. 98; Hattllb, age, II, s. 221; R. Brunschyig,Aveıraes jurisıe,Etudes d'/slamalagie'deyenide!l
yayımlanmı§, Paris, 1976, Il, s. 197.6) Boğulanlar için örneğin bkz. E. Gheorghiou, Recherches critiques sur la mart apparente, Paris, 1911, s. 71. XVIU. yüzyıl hekimleri boğu
lanlann 72 saat bekletildikten sonra gömülmesini tavsiye etmekteydi, J. B. Winslow, Dissertaıion sur l'incertitude des signes de
mort.
.. , çev. J. J.B ruhler d'Ablaincourt, Paris, 1742-1745, II, s. 102. Yıldınma çarpılanl.ar için, eksiksiz bir çalı§ ma olan F. Sestier, De la foudre,
de ses
formes et de ses effets,
Paris, 1866, II, s. 183!187, 284, 393 vd.'ye bkz. Aynca bkz. P. Brouardel,La mart et la mart
subite, Paris, 1895, s. 30.7) Şllfi'i,
age, I,
s. 245 ; İbn Kudllma,age, II,
s. 452-453. .8) J. B. Vign6,
Traitl de fa mart apparente,
Paris,1841, s. 109 vd.; A Josat,De la mart etde ses caractues,
Paris, 1854, s. 147 vd.; S.Icard,La
martree/le et la mart apparente, Paris, 1897, s. 238-239.9) ŞŞJ'i'i,
agy.
10) J. B. Winslow,
age,
ı, s. 363 vd.; P. Brouardel,age,
s. 30-31; S. Icard,age,
s. 239-240.ll) Sur
/es dllais de la justicedivine (De ser,a n umin is vindicta), çev.
R. Klaerrve Y. Verni~re, in Plutarque,CEuvres mora/es,
VII, Paris, 1974, s. 162-163. J. B. Winslow ile çevirmenlyorumcusu bu örneği üç kez vermi§tir,age,
ı, s. 89-90; II, s. 20-21,363-364.12) İbn Rü§d,
agy.
Bu hastalığın tam t~hisini, tıp tarihi uzmanlarına bırakıyorum.13)AI-Havt
fi
1-tıbb, Hyderabad, 1374/1955'ten bu yana, I, s. 45.+
60 YOUSSEF RAGHEB
i Sina
14ile
İbn Rüşd 15,bu hastahklar yüzünden ölenle- rin gömülme
işlemlerinin72 saat, yani 3 gün geciktiril- mesini tavsiye
etmişlerdir.Zira
birçoğu,uzun süre bir ölüm uykusundan sonra, kendiliklerinden hayata dö- nebilmektedir.
Dolayısıile; bu tavsiyeye geçen
yüzyılakadar
Avrupalıdoktorlarca da
uyulınuştur'6•Gömme
işlemleriningeri
bırakılınasına ilişkinola- rak vereceğimiz son örnek, ölümün vuku bulduğu or- tam
şartlanylailgili
bulunmaktadır: Gemiciler
kısazamanda karaya
ulaşmaümidini
taşıyariarsave cesedi- nin
bozuşmaya başlamasıihtimali yoksa,
açıkdenizde ölen birisinin cenazesi 1-2 gün bekletilebilir. Ama bu süre sonunda karaya
çıkmaümidi
boşa çıkarsa,dini ve- cibelerin yerine getirilmesi -yani cesedin
hazırlanması
ve gerekli dini merasirnin
yapılması- şartıyla,ölü, su yüzüne
çıkmasını'engelleyecek biçimde
ağırlıkilave edilen bir torbaya konulduktan sonra denize
atılır.Böylece ceset, ilave
ağırlıklarladenizin
derinlikle~e14)Al-KônWı
fi
l-11bb, Kahire, 1294 H, ll, s. 87.15)A&Y·
doğru
sürükleDir ve kemikleri,
kısazamanda, orada
mezarcılık
görevini üstlenen deniz
canlıları tarafındanetrafa
dağıtılır17•Cenaze, genellikle gerek peygamberimizin, gerek- se
hukukçularıntavsiyelerine uyu larak, çabucak
kaldırılır. Çoğu
zaman, ölümün vuku
bulduğugün (min yevmihi) ; bazan da, özellikle ölüm gündüz vuku bulur-
sa hemen,
akşamya da gece vuku bul ursa, en geç erte- si gün (min al-gadd)
18•Hatta islamiyetin ilk günlerinde, ölenlerin
arzularınauyularak19, cenazeler gece bile kal-
dırılmaktaydı20.
Ama bu adet giderek terkedilmekte- dir21. Geceleri cenaze
kaldırmak artıktavsiye edilme- mekte22, hatta
irnkansızlaşmaktave bu yüzden, gece merasimleri ekseriya gizlice
yapılmaktadır23• Etrafısurlarla çevrili ve
kapılarıgece kapanan
şehirlerdece- naze,
mezarlıksur
dışıİldabulunuyorsa, mecburen
şehir içinde mahpus
kalmaktaydı24•·
Kısacası,cenazeyi
mezarınagecikerek koymaya,
16) Arnaud de Villeneuve,
Praxis medicinalis,
Lyon, 1856, s. 27, (1. satır, bölüm XXIII); G. Nymman,De apoplexia cractatus,
Wittenberg, 1629, s. 182-183 ~ J. B. Winslow,age,
ll, s. 376, 378-379; J. N. Pierreı,Essai sur les signes qui distinguent lamort rtelle de lamort apparente et sur /es moyens de combattre ce tt e demi ere,
Paris, 1807, s. 18; E. Cbampneuf,Dela m ort opparente et des dangers
desinhumarions crop promptes,
Paris, 1832,s.14.17) İbn
Kudama,Mugnt,
II, s. 500. Hilli, ŞariJ'i'al-isliJm,
yay. baz. Muhammad Cavad Muganniya, Beyrut, 1295 H, I, s. 36'da deği§ik biryön- tem önerir: Cesedin, içi yağ dolu bir küp ya da benzer bir çömlege konulması.18) Bu adet devam eımi§tir, R. Fritsche,
Die
Todıengebriiucheder
asiatisclı.enVölker,
in Österreiclıische Monaısschriftfür den Orient,
XIII, 1887, s. 186 ; E. W. La ne,M anners and customs of the Modem E8)'ptians,
Londra, 1908, s. 517-518; M. Galal,Essai d'observations sur fes rites fu-
n&aires
enE8)'pte actuelle relelltes
danscertaines rtgions campagnardes, inRevue desetudes islamiques,
1937, s. 158; H. Granqvist,Muslim
deaılıand
buria~Arab customs and craditions srudied ina viiiage
inlordan,
inCommentationes Humanarum Litterarum,
XXXN, 1965, s. 55.19) Fatima el-Zahrfi kocasından, cenazesini AbO Bakr izleyemesin diye gece kaldırmasını isıemi§ti, Tabari, Ta'rilı, I, s. 1825; lbn 'Abd al- Badr,
al-lstt'Ob fi
ma'rifat al-ash/Jb, yay. haz. 'Ali Mu hammad ai-Bicavı, Kahire, 1960, IV, 1898; İbn al-Cavzi, Sıfatal-sa[va,
II, s. 6; lbn ai-Astr,Ust al-kôba,
Kahire, 1280 H, s. 524; İbn Hacar,al-is/Jba fi tamy'iz al·sah/Jba,
Kahire 1328/1910-1911, IV, s. 380, n• 730. Sahabelerin büyük bir bö- lümü de aynı istekte bulunmu§lardır. 'A'i§a: lbn Sa'd, Tabakôı, yay. haz. E. Sachau ve diğerleri, Leiden, 1905-1940, III/I, s. 143; VIII, s. 53, 54, 56; İbn al-Asfr,age,
V, s. 504; 'Abd Allah b. Mas'Od: İbn 'Abd al-Barr,age,
III, s. 994; 'Abd AllaJı b. 'U mar b. al-Hatıab: İbn HallikAn,VafayOt al-a 'yan,
yay. haz. İhsan 'Abbas, Beyruı, 1968-1972, III, s. 31 ; Şurayh b. al-Haris al-Kadi: İbn Sa'd,age,
VI, s. 99; İbrfihtm al-Naha'l: İbn Sa'd,age,
VI, s. 198. Bu liste daha fazla uzaıılabilirse de bunu yapmakta bir yarar yoktur. Son olarak, tandan önce vefat eden sababe Zayd b. Sabit'in cenazesini, Ens§rilerin gece gömmeyi reddettiklerini söyleyelim; cenaze ancak ertesi gün günq doğduktan sonra defnedilıııi§tir, İpn 'Asflkir,Ta- 'rth madinat
Dimtı§k, za.Jıiriyya Ta'rih 3450 numaralı yazma, varak 289 v".20) Sahabelerin çoğunun ve ilk üç halifenin cenazeleri gece defnedilmi§tir.
21) Ancak tümüyle yok olmallll§tır: KOfe kadısı Şurayh, yakınlannın cenazelerini gece kaldınyordu, İbn Sa'd,
age,
VI, s. 99. Bu adelin sür- ekliligini göstermek için rasıgele seçilmi§ birkaç örnek: Halife ai-Mu'tadid (289/902), Taban, age, III, s. 2207; lbn al-'Adim,Bu8)'a, Ahmed III 2925 numaralı yazma, varak 169 r"; halifeal-MansOr (341/953),K.
al-'uyWıva l·hadd/J'ik,
IV/II, yay. haz. O. Said i, Insıiıuı Français de Damas, Şam, 1973, s. 471; Mekke erniri İbn Abi Ha§im (551/1156), F§si,'ikdsamin,
VII, yay. haz. Fu'ad Sayyid, Kahire, 1387/1967, s. 361-362, n• 2620 ; Hanbeli fakili İbn Bakrtls (611!1214), Munziri,Takmi/at vafayôt al-nakalo,
yay. haz. Ba§§3r 'Awad Ma'ıilf, Necef, sonra Kahire, 1388!1968'den beri, IV, s. 102, n• 1339; lbn Racab,Zayltabakôt al-han/Jbila,
yay. haz. Mu hammad Hamid al-Fikt, Kahire, 1372!1952-1953, II, s. 70, n• 241.22) 411!102l'de ölen mflllkt fakih AbO Muhammad al-Astli, kimsenin gelmemesi için cenazesinin gece kaldıolmasını istiyordu; ancak, da- madının ısran sonucu, bu fikrinden vazgeçti, Kadi 'İyad,
Tanib al-mad/Jrik,
yay.haz. Ahmad B§kir MabmOd, Beyrut, 1387/1967-1388!1968, IV, s.648.
23) Muhammad b. Abi Halid, 201/816-817 yılında geceleyin gizlice defnedilmi§tir, Tabari,
age,
In, s. 1004. Tarihçi Tabari de, gündüzleyin gömülmesini engelleyenler bulunduğundan gece defnedilmi§tir, Miskavayh,Tac/Jrib al-umam,
yay. haz. H. F. Amedroz, Kahire, 1332!1914- 1333!1915, I, s. 84; İbn al-Asir,Kfimil, Beyruı, 1385!1965-1387/1967, VIII, s. 134. 411/1021'de Şiilerinarasında ölen sünni dilbilgini Abılİsh{ik ai-Rifa'i, günq battıktan sonra iki dostu tarafından gizlice defnedilmi§tir, Yakllı,lrş/Jdal-arib,
yay. haz. D. S. Margolioulh, Londra, 1913-1931, I, s. 61, n• l l ; SuyOti,Bu8)'at al-vu'/Jt,
yay. haz. Muhammad AbO 1-Fadl İbr{ibim, Kahire, 1384/1964-1965, I, s. 413, n• 827.24)Çocuklanna cenazesinin geceleyin kaldırmalannı tembih eden İbrfihim al-Ca'bari'ye Bflb al-nasr'ın o saatte kapandığı söylendiginde,
"onu açık bulacaksınız" demi§tir. Söylediği doğru çıkmı§tır: Cenaze konvoyu surlara ulı.ı§tığında haberci geldiğinden kapı açılmı§ ve ihtiyarın ce- nazesi, arzu ettiği gibi geceleyin kaldınlabilmi§tir, Ma krizi, Mukaff/1, Süleymaniye, Pertey PS§a 496 numaralı yazma, varak 64 r"-v".
şaşılacak25
ve ha
tt~ şüpheyidavet
edece~bir olay gö- züyle
bakılmaktadır. Hatt~bazen de, önemli
kişilerinölüm haberinin
duyulması27ve cenaze merasimi
hazırlıklarına başlanması28,
ölümlerinden bile önce olmak-
tadır.
Cenazenin bu denli çabuk
kaldırılmakistenmesi,
çeşitli
sebeplere
dayandınlabilir: Evden
çıkmayanbir cenaze, ev
halkıiçin, ruhsal
açıdan dayanılmasızor bir
olayolduğu
gibe
9,maddi
açıdanda
sakıncalar Laşır. Ka- palıbir yerde kalan ceset -özellikle hava
sıcak olduğutakdirde çok çabuk
başlayanve
hızlailerleyen- orga- nik
bozuşmayave -saray veya kulübe olsun, her
çeşitevde bulunabilen ve
doğuştansezgileriyle ölüleri he- men farkeden ve öncelikle tercih ettikleri
burunlarını, kulaklarınıve gözlerini yemek için
koşan, lağımfa resi,
fındıkfarese
0ve hatta
karıncagibi-
hayvanıaraterk
edilmiş
olur
1ve bu durum ölüye
karşıbüyük bir
saygısızlık sayılır.
Ölülere çok
kısabir süre içinde verilen bu gibi zararlar konusunda
anlatılanen
tanınmışhiMye, Samarra
Sarayı'nınbahçesinden gelen
lağımfaresiyle ilgilidir. Bu fare, ölümünün üzerinden henüz bir saat bile
geçmemiş olduğualde,HalifeAl-Vatik'in -içinde beyaz bir nokta
pırıldayanve
şimşeklerçakan ünlü-
gözünü
yemişte2•Oysa Halife, son nefesini vermeden biraz önce bu
ünl~ göıünüaçarak,
başındabeklemekte olan harem
ağasınıadeta
yıldırırnla çarpılmışgibi ser-
seroletmiş
ve
zavallınınkorkusundan
kılıcınınüzerine
düşerek, kılıcını kırmasına
sebep
olmuştu33•Hiç kimse ölülerin hemen gömülmesi Metinden vazgeçilmesini istememektedir. Ölüm
döşeğindeya-
tanların
hemen hepsi ölmeden önce gömülme korku- sunu
akıllarınınucundan bile geçirmemekte
34, dolayısı,_25) Ermi§ ki§ il erin gömülmesi bazen cenazekortejinin a§ın kalabalıkyüzünden itedeyememesi nedeniyle geeikebiliyordu: örneğin 226/840~ta
sufi Bi§r al-H§fi'nin sabahleyin hareket eden cenaze korteji ancak ak§am olduktan sonra mezarlığa ula§mı§tır, Hatib Bagd§di, Ta'rih Bagt:Md, Ka- bire, 1349/1931, VII, s. 80; lbn 'As§kir, Ta'rih madinat Dimaşk, X, yay. haz. Muhammad Ahmad Dahm!i.n, Şam, 1383/1963, s. 80; İbn ai-Cavzi, Sıfat al-sa[va, Hyderabad, 1355!1936-1357/1937, II, s. 189; Safadi, Viifi, X, yay. haz. A Arnara ve J. Sublet, Wiesbaden, 1980, s. 148; İbn al-Mu- lakkin, Tabakilt al-evliyii', yay. haz. N Or al-din Şariba, Kahire, 1393!1973, s. 110. Aynı-§ekilde, 270/884 yılında, gece vefat eden kadı BaWr b. Ku- tayba'run cenazesi ancak ertesi gün öğleden sonra defnedilebilmi§tir, İbn 'Asilkir,age, X, s. 241; lbn Abii-Vafa', Cvlihirml!diyya Hyderabad,1332 H., I,s.170.
26) 759/1358 yılında bir çaf§amba günü, ölüm dö§eğinde olan marini hükümdar Ab O 'ln§n'ın vefat ettiği haberi etrafa yayılmı§tı. Hiçbir ce- naze hazırlığma giri§ilmediğinden cuma günü geldiğinde §Üpheli söylentiler etrafta dola§maya ba§lamı§tı. Bunun üzerine hükümdar boğularak cu- martesi günü defnedilmi§tir,ltin HaldOn, 'İbar, Beyrut, 1958-1967, VII, s. 622; Slane'in çevirisi, Histoire des Berberes, Cezayir, 1856, IV, s. 318.
27) Halife al-Valid b.' Abd-Malik kendinj kaybetmi§, bunun üzerine habercilervakitsiz bir §ekilde ölüm haberini etrafa yaymı§lardır. Ancak, az sonra halife kendine gelince, habercileryaymı§ olduklan haberi yalanlamak için acele yola koyulmuşlardır, Tabarf, Ta'rih, yay. haz. M. J. de Goeje, Leiden, 1879-1901, II, s. 1272.
28) 904!1499'da, al-Malik al-Z3hir, al-Mu'minl Çe§mesinde emir Ezbek ai-YOsufi!nin cenaze namazını eda etmek için son nefesini vermesi- ni beklemektedir. Emirin vefatı geciktiğinden Sultan kaleye dönmeye karar verir. Nihayet Ezbek öğleden sonra ruhunu teslim eder ve hükümdar cenaze namazı için aşağı iner,lbn ly§s,Bat:M'i' al-zuhflr, yay. haz. M. Mostafa, 2. baskı, Kahire-Wiesbaden, 1379/1960-1395/1975, III, s. 413-414;
Histoire des mamlouks circassiens, çev. G. Wiet, Institut Français d'Archeologie Orientale, Kahire, 1943, s. 456.
29) ŞMi'i fakibi Aba 'U sman ai-S!i.bOnl (öl. 449/1057), saat kaçta ölürse ölsün, cenazesinin ertesi güne geciktirilmernesini ve na3§ının gece yakınlannın yanında bırakılmamasını sıkı sıkıya tembih etmiştir,lbn al-'Adim,Bugya, III. Ahmet 2925 numaralı yazma, III, varak 109v"; Subkf, Tabakilt al-şiifi'iyya, yay. haz. MahmOd Muhammad al-Tan!i.htve 'Abd al-Fatt§h Muhammad ai-Hilv, Kahire, 1383/1964-1396!1976, IV, s. 291.
"Cenaze evde uzun süre kaldığı zaman, Çok geçmeden koku§ur'', bu inanı§ın Türkiye ve Kahire'de varlığına J. W il d, Voyages enEgypte ( 1606-161 0), çev. O. V. Volkoff, Calleetion des voyageurs occidentaux en Egypte, IX, Kahire, 1973, s. 260-261'de dikkati çeker. Naaşın, özellikle geceleyin evde kalması kar§ışında duyulan korku birçok Batılı gözlemci tarafından vurgulanmıştır, özellikle R. Fritsche, Die Todıengebröuche ... , s. 186 ; E. W.
Lane,Mannersandcustoms, s. 517-518; aynca bkz. A Lods,La croyance illa viefuture ... , Paris, 1906, ~-189.
30) Evlerde ya§ayan kemiriciler genelde kediler tarafından yakalanıp yenmekteydi. Ancak, evinde farelerio cirit atmasına göz yuman Hı. - \ Ali'nin soyundan bir §ahıs gibi bazı kimseler evde kedi beslemek istemiyorlardı, Safadi, Vilfi, II, yay. haz. S. Dedering,lstanbul, 1949, s. 81, n• 388.
31) 439!1047'de evinde aniden vefat eden AbQ 'Abd All§h al-Anm§ti'nin kulaklannı ve bumunu fareler kemirmişlerdi, Halib Bagd§di, Ta-
Yıh Bagt:Md, VIII, s. 35, n• 4085 ; lbn al-Cavıi, Muntazam, Hyderabad, 1357 /193Ş-1359!1940, VIII, s. 133, n• 181. 472!1079jda, üç gün tabutta bı
rakılan Mayy§farfkfn hükümdan Niz§m al-din'in gözleri fareler tarafından yenmiştir, Fiirikf, Ta'rih, yay. haz. Badavi 'Abd al-Latif'Avad, gözden geçiren Mu hammad Şafik Gurbal, Kahire, 1379/1959, s. 201. Horasan fareleri canlılara bile saldırmışlardır; uyuyanlann kulaklannı kemirdikle- ri görülmüştür, Ohiz,K al-hayaviin, yay. haz . .'Abd al-Sal§m Muhammad H!i.rOn, Kahire,1356!1938-1364!1945, IV, s. 299. Cesetlerin gözleri ka- nncalar tarafından da kemirilmiştir, lbn al-Cavzl, age, V/Il, s. 60. Ancak, kimi zaman hayvanlar geç defnedilen cesetlere dokunmaını§lardır: örneğin 599/12D3'te aniden evinde ölen dilbilgini al-Balati'nin cesedi üç gün sonra bozulmamış bir durumda bulunmu§tu"r, YilkOt,İrşOd al-arib,
V, s. 43. ',
32) Halifenin sol gözünde, büyük bir olasılıkla leukoma ya da albugo olan beyaz bir leke bulunmaktaydı, Ta bari, Ta'rih, III, s. 1364; aynı bil- gi İbn al-Asir,Kilmil, Beyrut, 1385/1965-1387!1967, VII, s. 31 'de de verilmektedir. Bununla birlikte, bazı kaynaklara göre soz konusu leke iki gözde birden yer almaktaydı, Hatib Bagd!i.di, age, XIV, s. 21; AbQ 1-Mah§sin,Nucam ziihira, Kahire, 1348/1929-1392/1972, Il, s. 263; SuyQti', Ta'rih al-
lıulafii', yay. haz. Muhammad Muhyi al-din 'Abd al-Hamid, Kahire, 1383/1964, s. 342.
33) Henüz ölmü§ ()lan halifenin gözünü sakallayan farenin öyküsü birçok kaynakta yer almaktadır, Sa'§libi, La til 'if al-ma 'arif, yay. haz. P. de Jang, Lefden, 1867, s. 86 i çev. C. E. Bosworth, The book of curious and entertaming infonnation, Edinburgh, 1968,
s .
III; Hatib Bagd!i.di, age, XIV, s. 2D ; İbn BadrOn,'Şarlı kasidat İbn 'Abdlln; yay. haz. R. Dozy, Leiden, 1846-1847, s. 293 i İbn al-'lmr!i.nl, al-İnb/1' fi ta'rih al-hulafli', yay.haz. K§sim al-Samarr§'f,lıiden, 1973, s.l14; İbn Kasir,Bidôya va nihllya, Kahire, 1348/1929-1358/1939, X, s. 310.
34) X./XVI. yüzyİlda ya§amı.ş bilgin lbn Ahi ŞOrOh'un dileği isÜsna oluşturmaktadır: Bu kişi cesedinin gömülmeden önce üç gün bekletil- mesini istemi§ti ; karnı şi§tiği takdirde gömülecekti, yoksa vazgeçilecekti. Öldükten üç gün sonra karnmda bir §işlik ba§gösterdiğinden cesedi gö- müldü .. Bu bilgin canlı canlı gömülmekten çekiniyordu, Ta§köprüı§de, al-Şak!J'ik al-nu'mliniyya fi 'ulamO' al-davla al-'usmilniyya, Beyrut, 1395/1975, s. 258.
62 YOUSSEF RAGHEB.
ile, gömülmeden önce bir süre bekletilmelerini vasiyet etmeyi
düşünmemektedir.Ancak aklidengesi yerinde olmayanlar cesetlerinin muhafaza edilmesini istemek- tedirler35. Doktorlar veya hukukçular
tarafından, şüpheli ölümlerle ilgili olarak
y~pılancenazeyi bekletme tavsiyeleri bile tutulmamaıruidul
6• Ancak, ölümün vu- ku
buldu~yerle, cesedin
gömüleceğiyer
arasındaki uzaklık,gömme
işleminigünler ve hatta haftalarca uzatabilmektedit
7•Son
duraklarınauzun bir yolculuk- tan sonra
vardıklaniçin yolda
bozuşancesetler istisnai bir durum teşkil etiD:emektedi2
8•ÖLÜM
iŞARETLERİEvet, ceset hangi kriteriere dayanarak mezara ko-
nulmaktaydı? En es·ki
çağlardanberi, hareket yete-
neğinin yokluğu,
kalbin, solunurnun ve tüm hareketli organlarm
durması,.ölümün kesin
işaretleri sayılmışlardır
Bununla birlikte, islam bilginleri,
Doğu'da,en eski
çağlardanberi
gözlemlenmişolan ve Hicri IliMi- ladi VIII. asnn sonundan itibaren
yazıyadökülerek- özellikle hukuk
kitaplarındayer verilerek- belirgin-
leştirilmiş daha başka ölüm işaretleri de tanımaktadır
lar:
1) Burun Çarpılrnası
39 .:Hem Babilli hekirnler
40hem Hipokrat
41 tarafındanölüm habercisi
sayılanbu
işaret,
kendilerinden sonra
yaşayanve XVIII.
asırdanitibaren -ister kesin olsun, ister
olmasın-her türlü ölüm
işaretiniinceleyen bir çok bilginin dikkatini çek-
memiştir.
Gerçekten, bu bilginler bu
işaretitamamen geçersiz
saymışlardır.2) Şakak
Göçmest
2 :Eski Mezopotamya'da kesin ölüm
işareti sayılan şakaklardaki çukurlaşrna43,Hipo- krat'a göre de, ölümün çok
yakın olduğunugösteren
işaretler arasındayer
alır44• Aslında,bu
çukurlaşmaçok ileri bir bitkinlik alarneti olmakla birlikte, Ölümün mutlak habercisi olmayabilir 45 .
3) Yüz Derisinin Gerilmesi
46:Hipokrat
47,can ver- mek üzere olanlarda
"alınderisinin kuru, gergin ve nemden yoksun"
kaldığınıkaydetmektedir. Gerçekten, son n efesin verilmesi
anındameydana gelen en son ve
şiddetli
kas ferilmesi, vücut derisinin
kasılmasınase-
bep olabilir
4 • •4) Göz
Yuvarınıngöçmesi
49ve Hareket
Yeteneğini35) Emevi halifesi Yazid b. 'Abd al-Malik, sevdiği şarkıcı Habliba'nın cesedini üç gün bekletmiştir. Çevresi tarafından kınanınca, sonunda cesedi gömmeye mecbur kalır; ne var ki, daha sonra naS§ı mezardan çıkararak kucaklarve göz yaşı döker, Mas'Odi,Murtlc al-zahab, yay. haz. ve çev. B. de Meynard ve-P. de Courteille, Paris, 1861-1877, V, s. 452; Nuvayıi, Nihliyat al-arab, Kahire, 1342/1923'ten başlayarak, V, s. 62; lbn Şructr Kutubi,Favilt al-vafayiit, yay. haz.lbsan 'Abblis, Beyrut, 1973-1979, IV, s. 323, n• 577; AbO I-MaMsin,Nuct2mzalıira, I, s. 256; İbn lylis,
Bada'i'al-zuhtır, V, s. 340-341; Journal d'un bourgeoisdu Caire, çev. G. Wiet, Paris, 1955-1960, II, s. 328-329; Ch. Pellat,Encyclopldie de l'Islam, 2. basım, Leiden, III, s. 2 (Habiiba maddesi).
36) Canlı canlı gömülenlepn çoğu inme inmi§"kişiJerdi ; yeri geldiğinde bu konu tartışılacaktır.
37) Fayyumlu bir kuma§ tüccan olan AbO Hurayra'ya III./IX. yüzyılın ortalanna doğru yakın akrabalan tarafından yollanan bir mektupta (Louvre papirüsleri, Env. n• E 7081), kuzeninin salı günü vefat ettiği bildirilmektedir; perşembe günü başkente tS§ınacak olan naaş ancak ertesi gün gömülecektir: böylece ölümle gömülme arasında üç gün geçecektir. 1219/1805 yılında SamalJOt'ta vefat eden 'Ali Ag~, ancak beş gün sonra Kahice'de defnedildi, Cabarti, ~cii'ib al-lisiir, Beyrut, t.y., III, s. 41, 57. Sahabelerden AbO Talha Zayd b. Sahl denizde ölmüş ve ancak yedi gün sonra bir adaya gömülebilmişti, İbn Sa'd, Tabakat, III/II, s. 66 ; İbn 'Abd al-Barr, İstt'/Jb, II, s. 554 ; İbn al-Cavzi, Sıfat al-safva, I, s. 191 ; İbn Ha- car, İs/Jba, I, s. 567, n• 2905. 675/1276-1277'de, hanefi fakih al-Surmliô, ölümünden ancak dokuz gün sonra, deniz yoluyla getirildiği An bar ken- tinde gömülebilmişti, İbn Abi 1-Vaf~'. Cav/Jhir mudi»'a, I, s. 242-243, n• 619. 591/1195'te Kas'ta vefat eden hanefi fakih AbO 1-Fadl al-Yazdi'nin naaşı, Nil vadisi boyunca taşınmııı ve Mukattam'ın yanıbaşına gömülmüştü, Munziıi, Takmi/at vafay/it al-nakala, I, s. 408; İbn Abi 1-Vafa', age, I, s. 207, n• 513. Yolculuk 8 ila 50 gün arasında sürmüş tü, J. CI. Garcin, Un centre musulman de la Haute-Egypte mldilvale: Qt2s, Institut Français d'Arcbt!ologie Orientale, Kahire, 1976, s. 9-10.
38) 86/704'te, 'Abd al-'Azi:z b. Marv~n'ın naS§ı vefat ettiği Helvan'dan gömüleceği Fustat'a ırmak yoluyla taşınmıştı. Ancak rüigar gemiyi gi-
deceği limandan uzaklara sürükledi. Cenaze korteji oldukça geç yola çıktı; ceset kokmuştu ve yapılan tütsüler cesetten yayılan iğrenç kob.'1l}'ll an- cak gizleyebiliyordu, İbn 'Abd al-Hakam, K furah Mısr, yay. haz. Ch. C. Torrey, New Haven, 1922, s. 236; bu bölüm Makrizi, Mavt2'iz va i'tibiir (= Hitat), Bulak, 1270 H., I, s. 209'da da tekrarlanmıştır; G. Wiet baskısı, IV, s. 17-18. 1231/1816'da İskenderiye'den yola çıkan emir Mustafa Bey'in naS§ı Ka bire'ye on iki gün sonra ulS§mı§tı .. Aile mezarına sokabilmek için tabutu parçalamak gerekmiş, etrafa yayılan iğrenç kok-u yüzün- den cenaze merasimine katılaniann kaçışmasına yol açmış, mezarcılar bile kokuya dayanamamıştır, Cabarti, age, III, s. 536.
39)Mayl al-anf, in Şafi'i, Umm, I, s. 243, 250; İbn Kudlima, Mugnl, II, s.425; Ramli, Nihtiyat al-muhtôc, II, s. 431; in'iv/Jc al-anf, in Zayla'i, Tabyin al-/ıa/aj'ik, Bulak, 1313/1895-1315/1897, I, s. 234.
40) Eski bir tablette "Burnunun ucu göçerse (?), ölecektir" denmektedir, R. La bat, Traite akkadien de diagnostics et pronostics medicaux, Pa- ris-Leiden, 1951, s. 57. ·
41) Le pronostic in CEuvres completes, çev. E. Littr~. Paris, 1839-1861, Il, s.119 ;Aphorismes in çge, IV, s. 521, n• 49, s. 605, n• 74 ;Preno- tions coaques in age, V, s. 601, n• 72.
42) İnlıis/if sadgayhi: İbn Kudlima, age, II, s. 452; Zayla'i, agy; ya da inhifild sadgihi: Ramlf, agy.
43) "Şakaklan göçerseve gözlerinden yaş gelirse ölecek demektir", R. Labat, age, s. 33.
44)Le pronostic in age, ll, s.113-115 ;Prenotionscoaques in age, V, s. 631, n• 209.
45) J. B. Davis, Projet de reglement cancemant
tes
dlces, Verdun, 1806, s. 119.46) İmtidad cilt:Uıt al-vach, yalnızca İbn Kudama, agy'de sözü edilmekte.
47) Le pronostic, agy.
48) E. Bouchout, Traite des signes de la mart. .. , Paris, 1849, s. 148.
49) İnlıat:Uıra basaruhu, Hatt~b,Mav/Jhib, II, s. 22l'de.
Kaybetmesi
50 :GözÜn saydam
tabakasıüzerinde olu-
şan
ve ilk ölüm
işaretine eşlikeden
cıvıkperde, Avru- pa'da uzun süre kesin ölüm delili olarak kabul edil- miştUS1. Ancak uzun tecrübelerden sorıra günümüz tıp ilminde,
başlangıçtabu
işarete duyulmuşolan mutlak güven
azalmışve ha . tta ·yerini
şüpheye terketmiştir.
Gerçekten, bu
işaretinde kesin
olmadığı artıkbilin- mektedir. Bu
işaretin rastlandığıbir çok hasta, mesela suda
boğulmuşveya
havasız kaJ.mışinsan, uygun bir te- daviyle hayata döndürülebilmektedir.
Ayrıcadaha de-
ğişik şekillerde-özellikle
inme isabet
ederek-ölmüşbir çok insanda göz
yuvarı parlaklığınıkaybetmer
2•GözÜn hareket
yeteneğinikaybetmesi hususuna ge- lince, bu
işaret,tek
başınahiç bir özel anlam
taşımamaktadır3.
5)
Ağız Açılması54ve Çene
Düşmesi55 :Bunun se- bebi, ölür ölmez vukubulan adale
gevşemesi sırasındagörülen alt çene
düşmesidir.Ancak
Batı'dasürekli ola- rak gözlemlenen bu
işaret aldatıcıolabilir. Gerçekten,
düşen
çene,
kişi ölmüş olduğuhade eski yerine döne- bilirveya tam tersine,
ölmemiş olmasına rağmen düşükkalabtiUS
6•6)
Hayaların kasılmasıve Haya Kesesinin Geril- mesi57 :
İlk çağlardanberi, önce Babilli hekimler
58ve daha
sorıraları Hipokraı59, hayalarınbükülmesi
olayım ölüm habercisi bir
işaretolarak kabul
etmişlerdir.Ancak, günümüz hekimleri daha ölçülü davranarak,
50) Şakka
basaruhu,
İbn Si da, Muhassas, Bulak, 1316 H., VI, s. 123'de.geçerliliğini
uzun süre
korumuşolan bu hususu kay- detmemektedirler60. Bununla beraber oldukça
yakınzamanlarda
yayınlanı:nışolan bir hukuk
kitabında61,ölüm halinin tespiti için, haya keselerinin kontroldan geçirilmesi yine de tavsiye edilmektedir.
7) Bilekierin Çözülmesi
62 :Bu durum, ölümden
sorıra gelişen
el ve
ayakların gevşemesive yumll§ama-
sı olayına bağlı bulunmaktadır.
Ancak bu
işaretinde kesin ölüm delili
sayılmasımümkün
değildir,zira, in- me, sara, is teri,
baygınlıkgibi bir çok kriz durumunda da
rastlanmaktadır63•8)
Ayakların Boşanması64 :Ölümden
sorıraaya- klar, tamamen kendi
ağırlıkiannaterkedildiklerinden,
uçları dışarı
dönük bir durum
alırlar.Ancak bu
işaret, Ml~ yaşamaktaolan bir çok insanda, vücuttan
düşme,avlak erimesi ve
bazıeklem
hastalıklansonucu da gö- rülebilir. Hana
bazıinsanlarda böyle bir
şekilbozuk-
luğu
kaza sonucu meydana
gelebileceğigibi,
doğuştanda olabilir
65•Yukanda
sayılanbu oldukça kaba saba ve
aldatıcı işaretierin doğrubir biçimde
değerlendirilebilmesiiç- in
doktorlarınbelli bir el ve göz tecrübesi kazanmala- n gerekiyordu. Ölümü
teşhisiçin davet edilen doktor,
yalnızca nabzı
yoklamakla yetinmemek
zorundaydı.Aynı
zamanda ölünün yüzÜnü gözden geçirmesi ve vü- cudunu da
yoklaması I~geliyordu. Hatta, en titiz doktorlar hayalan da gözden geçirerek
kasılmave kese
51) A Louis'ye göre (
Lettres
sur la ceniıude dessignes de la mart,
Paris, 1152, s. 156), göz yuvan göçtüğü ve gözler yum~adıgı takdirde, ce- sedin bozu§masını beklemek gerekmez.52) Örneğin bkz. J. B. Davis, age, s. 94 i F. E. Fodl!rl!, Traiı~ ~ m~decine
Ugale,
Paris, 1813, ll, s. 356-357 i X S. M. Foucher,Dissertatian
sur /es signes de la mart, Paris, 1817, s. 11-12 iDictiannaire
dessciences mMicales,
Ll, s. 297 i J. H. Linares, Dissertation sur /es signes de la mart, Paris, 1834, s. 11-12 i M. Orfila, Trait~ de mtdecineUgale,
4. basım, Paris, 1848, I, s. 479 i E. Bouchut, age, s. 137-144 i A Josat,De lamort et deses caracteres,
s. 106-110 i J. Parrot, De la mart apparente, Paris, 1860, s. 9 i H. Legludic, Des signes de la mart, Paris, 1863, s. 31-32 iF. Gannal, Mayens dedistinguer la mart
r~elle de la mart apparente, 2. basım, Paris, 1869, s. 33 i S. Icard,La mortreel/e et la mart apparente, s. 51 i B. Mokrane,L'ensevelissement
prematur~, Paris, 1931, s. 53-54.53) Örneğin bkz. J. B. Davis, agy i A Josat, age, s. 113-115; F. Gannal, age, s. 33.
54)
lnfaracat §afatlihu va lam tantabikiJ
(tam kaJ1ılığı : "dudaklan aralandı ve kapanmamakta'), Hattab, agy'de.-55) hırilafal-fakkayn, İbn Sida, agy'de. ·
56) J. B. Davis,
age,
s. 106-109 i L. J. A Amand-d'Ambraine,Dissertatian
m~dico-Ugalesur
ledanger
desinhumarions prlcipitles et /es signes de
lamart,
Paris, 1821, s. 31iDicrionnaire
dessciences
m~dicales, Ll, s. 302 i J. H. Linares,age,
s.12 iP. M. Menestrel,Dessignes
de lamort. .. ,
Pa- ris, 1837, s. 24 i E. Boucbut,age,
s. 146-147 i A Josat,age,
s. 103-104; J:Parrot,age,
s. 9; H. Legluclic,age,
s. 32; F. Gannal,age,
s. 47 i S. Icard,age,s.9. -
57) lmtidad cildot al-va/ad mustakbila, Şafi'i,
age,
1, s. 250'de i bu bölüJl! tilmiziRa bi' tarafından da yorumlanmıljur:ya•nr hislih fa-innahfJ
tatalaıl/as
'in
do al-mavL Tamtadd cildaı al-hisya li-anna al-hisya tata'a/-lak bi /-mavıva tatadolllJ cilclatuhll,
Zayla'i, agy'de.Takal/us hisayh ma'a
tadolli cildoıihima, Ram.li,_agy'de. Gaza!i, İhyfJ''u/am al-din,
Kahire, 1377/1957, IV, s. 446'da ölüm dö§eğindeki birinin hayalannın yukandoğru çelcildiğini yazar: tartafi'u al-w;ısaylin illi a'tlll mavdi 'ihinıll.58) Hayalan büzü§mii§se.ölecektir, R. Labat,
age,
s. 137, 241.59)
Le
pranasıic in age, II, s. 135; Prbıatianscaaques
in age, V, s. 695, n• 484; Du r~gime desmaladies
aiguls, Appendice, yay. baz. ve çev. R.Joly, in Hippocrate,
CEuvres campletes,
VI, Paris, 1972, s. 69.60) Hayalara baskı uygulanarak yalancı ölümler ayırtedilebilir, İbn Racab,
Zayi 'ala
tabakl/ı al-haıulbila, I, s. 70-71.61) Şubrimillist,
Hll§iya,
Ramli,agy'in
altında.62) /ftirac zandayy yadayhi, Şati'i, age, I, s. 243, 250'de;
injisfJ/ al·kaffayn,
lbn Kudama, agy'de;inhilfl' al-kaff,
Ramli,age,
s. 2-3'de.63) F. Gannal,
age,
s. 41 ; S. Icard, age, s. 2-3.64)An tastarhiya kadamlihu va llJ tantasibani,
Şafi'i,age,
I, s. 24;3, 250'de i lbn Kudama,agy
i Zayla'i, agy; Ram.li,agy
isakatat kadamlihu va
lam tarısubtl, Hattab, Mavlihib, II, s. 22l'de.65) M. H. Descbamps,
Du signe certain
de la mart, Paris, 1851, s. 85 i F. Gannal, age, s. 47 i S. Icard, age, s. 10.64 YOUSSEF RAGHEB
gerilmesi olup
olmadığınabile
bakıyorlardı.Ancak bu gibi
aşırıtitizlikler bazan, ölüm
döşeğindeyatmakla birlikte henüz bilincini tamamen
yitirmişolan hasta- larda olumsuz tepkilere yol açabiliyordu. Birnebze ol- sun gücü
kalmışolan
bazılanflumulmadık şekilde şiddetli hayat belirtileri
göstermişlerdir.Mesela, Halife Al-Mutadid, henüz can
çekişmekteyken organlarınıkontrol etmek isteyen doktoru,
ayağıylao denli
şiddetle
itmiştirki,
zavallıdoktor, bu darbenin etkisiyle, yuvadana yuvadana
ıaötelere
gitmişve hemen
oracıkta,
yardımına koştuğu hastasındanbir l§hza önce can
vermiştir66•Bazen, bu
işlemlerin yanısrra ve özellikle kesin ka- naat
hasıledilemeyen durumlarda, hacarnata da
başvuruluyor ve tercihen
ay~tabanlan çiziliyordu. Kan a- karsa,
kişinin ölmediğine,kan
çıkışı olmamasıhalinde ise öldügüne karar.veriliyordu
67•Ancak, eskiden ölüm balini kesinlikle tespit için
başvurulanbu
alışılmışusul de son derece güvenilir
değildir. Bazıballerde solunu- mu
durmuşveya
bayılmışama
ölmemişbir insandan kan, ancak tamamen kendine geldikten sonra akabilir.
Bazı
hallerde de
kişi ölmüş olduğuhalde cesedinden, ölüm
sonrasıkam
akıtılabilir68•Ancak bilginlerce bilinmekle olan tüm bu ölüm
işaretleri,
hiç
şüpheyok, halk kitlelerince ve hatta bir çok bekirnce de bilinmiyordu.
Dolayısıile inme isabet
etmiş
olan veya derin komada bulunan, ama henüz can
vermemiş kişiler
oldukça
sıkbir biçimde ölü zannedil-
miş
ve çabucak
karanlık ~ezarlarına gönderilniiştir.c
TffiBİ
MÜDAHALE
İLEHAYATA
DÖNÜŞLER Yalnızca bazıbüyük hekimler
yalancıölüm halini
tanıyabilmiş
ve pek
çeşitlitedavi yollanyla gidermenin yolunu
bulmuştur.Böylece
diğerdoktorlar veya kendi
yakınlan
tarafindan
ölmüşkabul edilen
bazı kişileribayata döndürerek hem
canlı canlıgömülmekten kur-
tarmışlar
hem de biyografilerini kaleme alan yazarla-
rın, hayatlannın
en önemli
olayıolarak kaydettilderi bu görkemli mucizeler sayesinde büyük bir üne ka-
vuşmuşlardrr.
En
tanınmışbayata
döndürüşolaylanndan biri,
Abbasi
Sarayı'nda,hint
asıllımüslüman hekim Salih b.
Bahla
tarafından gerçekleştirilmiştir.Cibril b. Buhtisu isimli huistiyan doktor (Ölümü : Hicri 212/Miladi : 827), Harun
Reşid'inkuzeni
İbrahimb. Salih'in öl-
düğüne
karar
vermişve bu karar
uyarınca,cenazesi gö- mülmek üzere
hazırlanmaya başlanmıştı.Bunu
öğrenen Salih, Halife'ye, kuzenin henüz
ölmemiş olduğuhalde gömülmek üzere
hazırlandığını bildirmişti.Bu- nun üzerine Halife, Salih'in
yeğeninimuayene etme- sine izin
vermişti.Cesedin
yanınagiren Salih, sol
baş parmağını almışve etle umak
arasınabir
iğnebatu-
mıştı. Yalancı
ölü,
parmağına iğnebatar batmaz, elini
çekmişve vücudUnun
yanına getirmişti.Salih, . orada
hazır
bulunanlara
iddiasının doğruluğunubu
şekildeispat ettikten sonra, Halife' den, tavsiyelerine uyulma-
sınırica
etmişti.Önce kuzenini saran kefen
alınmalıve cenazeyi mezara
hazırlamakiçin
sürülmüşbulunan ko- kulu
yağlarıtemizlemek
amacıylavücudu
yıkanmalıydı.
Sonra, hastaya,
hastalığı suasındaüzerinde bulunan elbiseler giydirilmeli ve her zaman
kullandığıkokular sürelerek, en
sevdiğisedirin üzerine
yatınlmalıydı.Zi- ra, bu
şekilde,yani kefene
sanlıve gömülmeye
hazırbir biçimde kendine gelecek olursa,
kapılacağıbüyük korkudan ötürü, bu defa gerçekten, ani kalp
durmasından ölebilirdi. Bu tavsiyeler hemen yerine
getirilmişve Salih,
hastayıölüm uykusundan uyandumak için ça-
lışmaya koyulmuştu. Hastanın
burun deliklerine bir körük
yardımıyla,bir kaç dakika güçlü bir
aksırtıcı (laındust9 uygulamıştı.Hasta,
titremiş, hapşumışve Halife'nin
karşısınaoturarak ellerini
öpmüştü.O za- man Harun
Reşit,kendisine ne
olduğunu sormuştu.Anlatlığına
göre
dayanılmazbir uyku
bastumışve uyu-
yakalmıştı.
O srrada kendisine bir köpek
saldırmışsol elini kalduarak kendisini korumak isteyince de, bu eli- nin
baş parmağını ısırmıştı.Halen
varlığınıhissetmek- le
olduğubu
şiddetli acı-vebunu söylerken Halife'ye, Hintli'nin
iğneyi soktuğuyeri
göstermişti-.içine düştüğü uyuşukluktan kurtulmasını sağlamıştı.
Böylesine umulmaz bir
şekildehayata dönen
İbrahim, Harun
Reşit'in kız kardeşiünlüAl-Abbasa ile ev-
lenmiş
ve çok daha sonra, Hicri 176/Miladi 792
yılındavaliligini yapmakta
olduğuFustat'ta vefat ederek hem
66) Mas'Odi, Murtıc al-zahab, VIII, s. 212; Safadi, Vtıft, VI,'yay. haz. S. Oedering, Wiesbaden, 1392/1972, s. 429; lbn ŞAkir Kutubf, FavtJt al- vafaytJt, I, s. 72, n• 33; SuyOti, Ta'rih al-hulaf/J', s. 374. ·
67) Tek ama anlamlı bir degi§keye göre halife al-Hd!ız'ın oğlu Hasan'ın (babası tarafından zehirletilmi§ti) ayak tabanlan çizilmi§, ancak ya- ralardan kan ak.mayınca öldügüne kanaat getirilmi§ti, lbn al-As'i~,.KAnıi/, Xl, s. 23. Bununla birlikte, en sadık gelenek, ölümün daha valı§i biryön- temle saptaıııııq oldugunu öne sürmektedir : lndirilen hançer darbelerine rağmen ceset hareketsiz kalınca halifenin oğlunun ölmii§ olduğuna kanaat getiıilıni§ti, Makri'z.'i, Hitat, II, s. 19; MakriZi, İrri'tız, yay. haz. Muham.mad Hilmi Muhammad Ah.m.ad, Kahire, 1390/1971-1393!1973, III, s. 155; AbO l-Mahdsin,Nuct2mztJ/ıira, V, s. 243.
68) Dicdonnaire des sciences mldicales, LI, s. 300 ; P. Brouardel, La mon et la mon subire, s. 44-45 ; S. Icard, age, s. 47.
69) Bu bitkinin he/leborus, struılıium ya da sabunoyu veya~psophila oldugunu savunanlar vardır. En doğru saplama muhtemelen bu sonun- cusudur,!Uzi, Hl1v1,
XXIII.
s. 346-347; lbn al-Baytfu', Traite des simples,çev.
L. Lee! ere, i~Notices et exıraiıs desmanuscriıs de la Biblioth~que Na- tionale, XXV, s. 249, n"ll79; XXVI, s. 204-205, n• 1975; 'Abd al-Razz4k al-Caza'iri, Kııd al-rumaz,çev.
L. Lee! ere, Paris, 1874, s. 186, n• 434.ömürünü, hem de meslek
hayatını noktalamıştı70.Ma-
cerasının arusı
uzun zaman
yaŞamışve ölümünden son- ra
şöylebir tekerlerneye
kaynaklık etmiştir: "Bu adam
Bağdat'taöldü ama
Mısır'da yatıyor"71•Dışarıdan
müdahale ile
gerçekleştirilenbu hayata
dönüş olayına
biraz daha
yakından bakalım.Hintli önce
İbrahim'ineline bir
iğne batırır,böylece elin ge- ri çekilmesi sonucunu
doğuranbir "can
yakıcıuyarma"
işlemi
uygular. Bu
müdalıaleçift
amaçlıdır.Hem ölüyü sarsmak, hem de Halife'ye
teşhisin doğruluğunugös- termek. Doktor bundan sonra,
İbrahim'inburun
boşluğuna,
bumuna
soktuğubir körük
yardıiruyla şiddetlibir
aksırtıcı uygulamıştır12•Böylece hem
akciğerierehava
üflenmiş,hem b uma
aksırtıcımadde i
tilmiştir. Bu iki
olayın birleşiketkisi hayata
dönüş işaretiolan hap-
şırmayı sağlamıştır.
Bunun hemen
ardındanda ken- dine gelme ve
iyileşme safhaları gözlenmiştir.Hip- okrat73
hapşırmayı, akciğer hastalıklanhariç, bütün di-
ğer
tehlikeli
hastalıklardaolumlu bir
işaretolarak ka- bul etmektedir.
Aslındabu
görüşün tıbbibir
değeriyoktue
4•Buna
rağmen,Eski
çağlardangeçen
yüzyılakadar
geçerliliğini korumuştur75.Gerçekten, söz konu- su devirlerde, bu
görüşçerçevesinde,
boğularakveya
başka
bir
şekildeaniden ölenler
aksırtıcımaddelerle burun perdeleri
uyarılarakhayata döndürülmeye ça-
lışılıyordu
76. Ancak bu yöntem, XVIII.
yüzyıldanitiba- ren
tıpbilimince
reddedilmişolup
77bugün
artıktama- men terk
edilmiştir.Salih b.
Balıla'nıntedavi yöntemi, o devir de ve hat- ta daha sonraki
yüzyıllarda yaşayan doktorlarınkindenbelirgin biçimde
farklıdır.O günden bu yana,
yalnızca iğne batırma işleminin geçerliliğini koruduğu anlaşılmaktadır.
Bu
işlem,daha sonra, Yakup isimli yahudi
dönmesi bir doktor
tarafından,yüksekten
düşenve ge- rek solunumu gerekse kan
dolaşımı durmuşgibi gö- rünmekle beraber, vücudu
sıcaklığınıkoruyan hamile bir
kadınıhayata döndürmek için
kullanılmıştır.Ya- kup
iğneyi kadınınkarnma
batırır.Bu
batınşmyarat-
tığı şiddetli sarsıntı kadını
hayata döndürür.
Kadıngözlerini açar ve
ayağakalkar; böylece
hayatıkurtu- lur78.
Ilieri ill./Miladi IX. ve Hicri IV./Miladi X
yüzyıllar boyunca
görünüşte ölmüşgibi
olanları, çoğunluklaçok yemek yedikleri için inme isabet edenleri, hayata döndürmek için özellikle
şuiki yöntemden biri uygu-
lanmıştır.
Hacamat ve
kamçılama.Eski
çağlardanberi inmenin belli
başlıila
cı sayılangenel ve mevzi! hacamat, bir çok
kişininhayata dönme- sine
yardımcı olmuştur.Özellikle
(yukarıda anlatıldığıüzere
İbrahimb. Salih'in öldügüne karar
vermişbulu- nan) Cibril b. Buhtisu'nun Harun
Reşid'in hayatını kurtarmasınaimkan
sağlamıştır.Harun
Reşid,Rak- ka'da
aşırıyemek yedikten sonra, inme isabet ederek kendinden
geçmişti.Hizmetinde bulunanlar öldügüne i-nanmıŞ, hatta ölüm haberi yayılmıştı. Acele çağırılan
İbnBahtisu, hiç bir hayat emaresi göstermeyen Hali- fe'nin
nabzını yoklamışve
"yaşıyor,ancak hemen haca- mat
yapılmasıgerekiyor"
demişti.Teklifi, önce, ölülere hacamat
yapılmasınıncaiz
olmadığıgerekçesiyle red- dediliise de, o
sıradaorada bulunan Al-mamun bu mü- dahalenin
zararlı olamayacağı görüşündenhareketle muvafakat eder. Bunun üzerine hekim, vantuzcular- dan,
vantuzlarını yerleştirmeleriniister. Vantuzlar yer- leştirilip, emme işlemi gerçekleştirilince vantuz yerleri
kızanr
ve böylece Halife'nin hayatta
olduğu anlaşılır.Bunun üzerine hekim, vantuzculara derinin çizilmesi-
70) Bu öykü ~itli değ~ikliklerle birçok kaynakta yer almaktadır: lbn al-Kiftf,
Ta'rih al-hukam/1',
yay. haz. J. Uppert, Leipzig, 1903, s. 215·217; lbn Abi Usaybi'a, 'Uyarı
al-anb/1' fi tabak/it al-atibb/1',
yay. baz. A Müller, Königsberg-Kahire, 1882-1884, II, s. 34-35; lbn al-'İbô,Ta'rih muhtasar
al-dııval, yay. haz. A SruiMııl, Beyrut, 1958, s. 132; Safadi,VOfi,
Ozford Bodleian Ubrary Sel d. A 20 numaralı.yazma, varak 37 v"; Ma- krlzi,Muka/fiJ,
Süleymaniye yazmas ı, varak 36 t'-v". L. Leclerc, Histoire de la m~decineQTabe,
Paris 1876, I, s. 289'da özet bir çeviri veril.m~tir.71) Safadi,
agy ;
Makrlzi,agy.
Hac rehberlerinde mezannın yeri belirtilerek dirili§inden söz edilmektedir: tb n 'Ayn al-Fudald,Misbl1h al- day/Jet,
D~r al-kutub Ta'rih 1461 numaralı yazma, varak 36 v" (burada babasıyla kart§tınlmaktadır) ve lbn ai-Zayyat, Kııvtıkibsayy!Jra,
yay. haz.Ahmad Taymar, Bulak, 1325/1907, s.
55-56.
.72) Bu tür suni solunum yöntemi geçen yüzyılda da karm~ık ve bazen ~rtı§ılır nitelikli aygıtlar (§ınnga, körük) yardımıyla uygulanmaktay- dı, H. Chaussier, Vıvants crus morts, Paris, 1819, s. 70-82; M. Julia de Fontenelle, Recherches m~dico-Ugales sur l'incertitude des signes de la mort. .. , Paris, 1934, s. 287, 288-289; X. Gaillard, Preservatif
contre le danger d'etre entmt
vivanı, Paris, 1847, s. 54-56; M. Kaufmann, De lamort appa-rrnıe eı des
enterrements precipites,
Paris, 1851, s. 66, 75; J. Parrot,De lamort apparente, s. 73-74.73) Le
pronostic
in CEuvres compMtes, II, s. 147.74) R. Joly, Le niveau
di
la.science hippocratique,
Paris, 1966, s. 236.75) Ölüm dö§eğindekiler, suni biçimde hap§ırtılarak hayata döndürülmeye çalı§ıiır. Deneme bll§ansızlıkla sonuçlanırsa, yapacak biqeyyok- tur: Aristotc;les,Les
probltmes, çev.
J. BartMiemy..Saint-Hilaire, Paris, 1891,1I, s. 389. Aynı inanı§a Celsius'ta da rastlanır: Traitt de la m~decine, çev. Dr. A V~dr~nes, Paris, 1876, s. 72, 94, 184. Kusta b. LQka, lcundus'un bap§ırtmadığı ki§ilerin kesin olarak ölmii§ olduklannı söylemektedir:Rlizi',
#Ovt,
XVI, s. 231 ve lbn Sina,KOnan,
II, s. 88, 174.76) Guy de Cbauliac, lA
grande chirurgie, çev.
L. Joubert, Lyon, 1580, s. 458; J. B. Winslow, DisseruıtioTL.. ,
I, s. 70-71 ; II, s. 366; F. E. Fo-dtrt, Traite de la
m~decineUgale,
ll, s. 408; F. L. Picbard,De la Uthargie et
dessignes qui distinguent lamort reelle de la nwrt apparente,
Paris, 1830, s. 10; J. J. D'Alencastre,Considtrations sur les signes
dela morr,
Paris, 1832, s. 30; J. H. Linar~. Dissertation sur les signesde
la mort, Paris,1834, s.2S ;
E. Boucbut,TraiJi
dessignes de la mort. .. ,
s. 114 ; M. H. Deschamps, Dusigne certain de
lamort,
s. 132; M. Kaufmann,age,
s. 69.77) J. B. Wınslow,
age,
II, s. 366-367.78) T~köprüzade, Şakli'ik nu'mônfwa, s. 137.
66 YOUSSEF RAGHEB
ni emreder. Deri çizilince kan akar. Her kan
çıkışmdaHalife
başını kımıldatırve
sararır.Sonunda
konuşmayeteneğini
tekrar
kazanır.Bir afrika
kekliğinin göğüsetiyle beslenip,
şarapla susuzluğugiderildikten sonra, kokulu otlar yardımıyla biliiicini tamamen kazanır.
Ölüm tehlikesini böylece
atıatanHalife, doktoru (kur-
tarılınasının
bedeli olarak), bir milyon dirhemle ödül- lendirir79.
Aynı
tedavi, hekim ' Abul-Hasan b.
İbrahimAl- Harrani'ye de (ölümü Hicri 365/Miladi 976) iki
ayrıin-
sanı
görkemli bir biçimde hayata döndürme
imkanını sağlamıştır. lıkseferinde, doktorlarm oy
birliğiile "öl-
müştür"
diye ilan ettikleri vezir Ab u Tahir b.
Bakiyya'yıhayata
döndürmüştür.Cesedi gördükten sonra, B üvey- hi
aslındanolan hükümdar izz-al-davla Bahtiyar'dan, ve zir
ölmüş olduğunagöre
yapılacakmüdahalenin her- hangi bir tehlikesinin
bulunmadığınıileri sürerek, ha- camat
yap~asmaizin verilmesini
istemiştir.Deri çi-
zildiğinde
kan önce damla damla akar, ama
akışgide- rek güçlenirve sonunda
fişkırmaya dönüşür.Vezir bi- raz kendine gelirse de bayata
dönüş yavaşbir tempoyla
gerçekleşir
ve hasta ancak dört gün sonra tekrar ko-
nuşma yeteneğini
elde eder. Hükümdar ve veziri heki- mi hediyelere garkederler
80•İkinci defasında, meslek-
taşı
Ubayd Allah b. Cibril b. Buhtisu'nun da
yardımıyla
Babal-azağlıbir
ciğer kızartmasıtaeirini hayata dön- dürür.
İkihekim, tacirin ailesinden, cenazesini
kaldırmadan önce bir saat beklemesini rica ederler, bu ara- da birvantuzcu
çağırarakçesetten çokmiktarda kan al-
dımlar.
Böylece hayata dönen tacir, bu
işlemdenüç gün sonra da dükkanındaki işinin başına döner
81•Mesleğe, BağdatHastanesi'nde
vantuzculukla
başlayan hekim
Şaidb. Biss b. Abdüs devezir Ali b. Bül- bül'ün
yeğenini hacamaıla kurtarmıştır.Konsültasyo- na
çağırılanbütün
Bağdatlıhekimler, vezirin
yeğeninin
öldüğünekarar
vermişlerdi.Cenaze gömülmek i- çi.ıİ'bazırlanmış, başsağlığı dileklerinde bulunulmuş ve
kadınlar
gürültülü bir
şekildematem dövünmelerine
başlamıştı
bile. Bu
sırada, Şaidvezire,
yeğeninesadece beyin kanamasına bağlı olarak inme isabet ettiğini
82,
durumunda hayati tehlike
bulunmadığınısöyler ve kendisine tedavi izni verilmesini ister. Önce çok mik- tarda kan
alır.Ölü gözlerini aralar. Bunun üzerine he- kim, hayata
dönüşü hızlandırmakiçin, hastaya kokulu otlar
koklattıktansonra, bir kez daha çok miktarda kan
alır.
Hasta o
zaııiantekrar
konuşma yeteneğineka-
vuşur.
Bu
işlemlerinhemen
ardındankendisine besin maddeleri
verilirvesusuzluğugiderilir. Ölü
hızlıbir bi- çimde hayata döner. Dört gün sonra da tamamen ayak-
lanır
ve camiye gider.
Kurtarıcısımaddi olarak cömert bir biçimde
ödüllendirildiğigibi, Halife'nin ve Vezir'in teveccühlerini de
kazanır83•inmenin başlı bir şaşırtıcı tedavisi de kamçıtama
dır.
Buna örnek olarak
Bağdatlıhekim Tabit b. Kuria Al Harrani'nin (ölümü Hicri 288/Miladi 901) üne ka-
vuşmasını sağlayan,halktan sade insanlan bu yolla hayata
döndürüşügösterilebilir. Bu hekim, bir gün Ha- life'nin
sarayınagitmekteyken, dövünme sesleri ve
çığlıklar
duyar. Önünden geçmekte
olduğudükkanda
çalışan
kasabm
ölmüş olabileceğtru düşünür.Böyle olup
olmadığını sorduğunda, etrafınıçevirenler,
şaşkınbir biçimde "evet" diye cevap verir. Bunun üzerine, ka- sabm evine girer ve
kadınlara zamanındanönce
başladıkları
matem dövünmelerini
bırakarak eısizve
yağsızbir yemek
hazırlamalarınıister. Bunun
ardından,hiz-
metırnrlarmdan
birine kasabm
tabaniarınabir sopayla
vurmasını
emreder. O
sıradakendisi
baştanın nabzını·yoklar. Bir kaç darbeden sonra, hizmetkara
durmasınısöyler, üzerinde
taşıdığı ilacı çıkarır,bir tasm içinde bi- raz suyla
karıştırır,ölürrün
ağzınıaçar ve ila
cıyutturur.
Kasap gözlerini
aralayıncada Tabit kendisine biraz önce
hazırlatmış olduğu yemeğiyedirir. Tabit Hali- fe'nin
sarayına vardığında, yarattığımucizenin haberi- nin kendisinden önce oraya
ulaşmış bulunduğunugö- rür ve durumu
açıklamakzorunda
kalır.Hergün, bu kasabm
dükkanınınönünden geçerken, kasabm kara-
ciğer kestiğini
ve üzerine tuz ekerek
çiğ ç~ğ yediğini görmüştü.bu tiksindirici olaya, sürekli bir biçimde
şahit
olunaa, kasaba ergeç bir gün inme isabet
edeceğini
düşünmüşve bu
hastalığaiyi gelen bir
şurubu,her
79) Bu öykü en aynntılı biçimde TanQhf,Farac ba'd al-§iddıı, Kahire, 1955, s. 32S'teveri!ınqtir. İbn AbtUsaybi'a, age, I, s. 132'de kısalt~
biqekilde yer alır. · . .
80) En sadık aniatı İbn ~utlan'ın (olaya kendisi tanık olmuştur) kısa biryapıtında yer alır: 'hlatnald al-atıbbiJ' al-mahara, lbn Abi Usaylıi'a,
age,
I, s. 227. Aynı öyküyü Safadi, Vfift,X.
s. 463-464, n• 4969'da da bulursak da olay burada yanlışlıkla S§bit b. Sin§ al-Harrani'ye maledilınektedir. Hil§l al-S§ bi' den kaynaklanan değişik bir versiyon İbn al-Kıftf,
age,
s. 111-112'de veri!ınqtir. Aynı olay kısaltılınış biçimde L. Leclerc,age,
I, s. 369'da da nakledilıni§tir.81) lbn Abi Usaybi'a, agy.
82) Saleta damaviyya : uzun süre tıpta, kana (apoplexie sanguine) ve kan serumuna (apoplexie saeuse ya da humorale) bağlı olarak iki tür beyin inmesi oldugu kabul edilıni§tir, örneğin bkz. J. F. F. Montain arn~ ve G. Alph.-Ciaudius Montain jeune, Traiıe tk l'apoplexie, Paris, 1811, s. 37 ; A Portal, Observations sur la nature et le traitement tk l'apoplexie, Paris, 1811, s. 2, 323 ; J. Rivi~re, Dissertation sur l'apoplexie sanguine, Paris, 1811, s. V; G. Vieusseux, De la saignee et son usage, Paris, 1815, s. 57. Ancak daha sonralan türterin sayısoda artış gözlemlerun.i§tir, J. A Rochoux, Recherches sur l'apoplexie, 2. basım, Paris, 1833, s. XVII j ; AA da Silveira Pinto,Dissertation medico-Ugale sur l'incertiıutk des signes tk la mort. .. ,
Paris, 1837, s. 28-29.
ll -
83) İbn Abt Usaybi'a, age, s. 232-233; L. Leclerc, Histoire tk la metkcinı: arabe, l, s. 379'da kısaca değinilir.