Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde son iki gün içinde çok önemli bir iş yapıldı. Dünya gıda kartellerinden'' biri olan Cargill'i kurtaran ve Türkiye'deki ''operasyonlarını'' yasal hale getiren düzenleme kabul edildi.
Hayırlı olsun! Biliyorsunuz Başkan Bush dahi bu şirketle ilgili olarak Erdoğan''a talepte bulunmuş ve ''Bu şirketin sorunlarını çözün'' demişti.
Ne güzel değil mi? ABD Başkanı'nın isteğiyle ''düzenleme yapan'' bir parlamentomuz var. Ve yine ne acıdır ki bazı milletvekilleri ''Cargill''i kurtarmak için ter dökerlerken, aynı saatlerde Şırnak'ta bir evladımız daha şehit düştü. Umarım, bu satırları okurlar ve o düzenleme için kaldırdıkları ellerini vicdanlarına koyarlar.
Sevgili dostlar, pazar sabahı ''Cargill'' ile ilgili bir yazı yazmak için bilgisayarımın başına geçtiğimde, Milliyet'in internet baskısında Melih Aşık''ın ''Cargill devleti'' adlı yazısını gördüm. Melih Aşık, her yazdığına sonuna kadar güvendiğim bir ağabeyimdir. Ondan daha iyisini yazamayacağımı düşünerek, yukarıdaki giriş sonrası, onun bazı satırlarını sizlere aktarmak istiyorum.
Ne diyor Melih Aşık? İşte ''Cargill devleti'' başlıklı yazısından alıntılar: "Başbakan''ın bu şirkete gösterdiği özen ve ayrıcalığın derecesini biliyor musunuz? Örneğin, hakkında kapatma kararı bulunan Cargil temsilcisinin Başbakanlık'ta bir toplantıya katıldığı ve onun telkiniyle bir başka bakanlığa çözüm önerildiğini duydunuz mu?
Sanmıyoruz... CHP Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık'a kulak verelim:
- 4 Nisan 2006 günü Başbakanlık binasında, mahkemelerin kapatma kararı verdiği Amerikan şirketi Cargill'i
kurtarmak için toplantı yapıldı. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Mustafa Çetin'in başkanlık ettiği toplantıya bazı kamu kuruluşlarının yanı sıra Cargill'in temsilcisi de katıldı. Toplantı sonunda Tarım Bakanlığı'na, biz şunların şunların yapılması gerektiğini düşünüyoruz, siz de gerekeni yapın, diyen yazı yazıldı.
- Bu çok ciddi bir iddia. Emin misiniz?
- Yazının kopyası elimde. Bakın size o yazıdan, toplantının amacını anlatan bir cümle okuyayım... Bunun üzerine, davalara karşı hazırlanabilecek dilekçelerle, izlenecek stratejiyi belirlemek ve yargı süreci sonunda varılabilecek olası bir aleyhte karara karşı incelenecek yol ve yöntemleri tespit etmek üzere Başbakanlık''ta bir toplantı yapılmıştır. - Başka neler var o yazıda?
- Yazı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı''na yazılmış. Biz diyorlar, Cargill'i kurtaracak önlemlerin neler olabileceği düşündük, tespit ettik. Siz de bunlara bakın, varsa önerileriniz, onları da ekleyin ve Cargill'in kurtarılması için 5403 sayılı yasanın geçici 1. maddesini yeniden düzenleyin. Sonucu biliyorsunuz. Cargill''i kurtarma yasası dün Meclis''ten geçti..."
Sevgili dostlar, Melih Aşık'ın satırları sonrası sizlere son bir ''sonuç'' cümlesi ile veda etmek istiyorum.
Sonuç: Sorunumuz sadece Cargill olsa rahat uyuyacağım, üstüne gider, gerekli tedbirleri alırız. Cargill sadece bir örnek. Satılan bankalar, neden satıldığı bilinmeyen dünyanın borcu olmayan tek şirketi olan Türk Telekom, yasa
olmadan sahte satışlarla tamamı yabancı medya tekellerine geçen televizyon ve gazetelerimiz, içeride sürekli ayrıcalık verilen yabancı tekeller ve kendi toprağında sadece ''hizmet sektörü''nde çalışması öngörülen, ''finansal-entelektüel dinamiklerden'' dışlanan Türk halkı.
Son söz: Daha fazla saymama gerek var mı? Yeniden soralım; parlamentomuz daha doğrusu AKP grubu, hangi sorunumuzu Cargill kadar ''acil'' ele aldı ve çözdü?