• Sonuç bulunamadı

Latin Amerika Sineması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Latin Amerika Sineması"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Latin Amerika Sineması

• Sinema Latin Amerika’ya Lumiere Kardeşler’in temsilcileriyle ulaşmıştır. Latin Amerika’nın genellikle devlet ritüellerine, pitoresk manzaralara, resmi törenlere ya da geleneksel festivallere ilişkin sahnelerin yer aldığı ilk filmleri Avrupalı göçmenler tarafından çekilmiştir (Chanan, 2008, s.486-487).

• Kıtada sinema faaliyetlerinin gelişimi bakımından öne çıkan ülkeler Meksika, Arjantin ve Brezilya’dır. Bu ülkelerin yapım maliyetlerini karşılamaya uygun iç pazara sahip olması bu gelişimin en önemli nedenlerinden biridir. İlk dönem seyircileri demiryollarıyla birbirine bağlanan kentlerdeki izleyicilerden oluşmuştur (Chanan, 2008, 487).

• 1920’lerin sonunda kıtada sesli film yaygınlaşmaya başlamıştır.

Sesin maliyetli bir teknoloji olması başta çeşitli sıkıntılar yaşanmasına neden olsa da ses aynı zamanda ulusal sinemanın kendine özgü bir nitelik kazanmasını sağlamıştır (Chanan, 2008).

(2)

• Ses, Arjantin’de tanguera, Brezilya’da chancada ve Meksika’da ranchera gibi popüler kültür ürünlerinin uyarlamalarının yapılmasını mümkün kılmıştır. Örneğin Brezilya chancadası yerel komedi tiyatrosu ve karnavaldan oluşmuştur (Chanan, 2008, s.491)

• 1930’ların ortalarında Meksika sineması, solcu başkan Lazaro Cárdenas’ın yeni stüdyoları desteklemesiyle birlikte gelişim göstermiştir. 1937’de İspanya iç savaşının neticesinde İspanya’dan daha az filmin gösterime girmesiyle birlikte yılda 48 film üretmeye başlayan Meksika zamanla film arzı bakımından Arjantin’i yakalamıştır. Meksika’nın John Ford’u olarak nitelendirilen yönetmen Emilio Fernandez, görüntü yönetmeni Gabriel Figueroa, Maria Felix ve Dolares del Rio gibi yıldızlar Meksika sinemasının altın çağının temsilcileri olarak nitelendirilmiştir (Chanan, 2008, s.494-495).

• Arjantin’de ise auteur sinemanın temsilcilerinden biri olarak görülebilecek anti-Peronist yönetmen Leopold Torre Nilsson, burjuva sınıfını eleştiren önemli filmler gerçekleştirmiştir (Chanan, 2008, s.495).

(3)

LATİN AMERİKA’DA YENİ SİNEMALAR

• Latin Amerika sinema hareketi Arjantin’de Santa Fe Belgesel Film Okulu, Brezilya’da Cinema Novo ve Küba Film Endüstrisi ve Sanatı Enstitüsü (ICAIC) ile başlamıştır. Arjantin ve Brezilya açısından sinema hareketlerinin ortaya çıkışında demokrasinin genişleyip küçülmesi etkili olmuştur. Küba sineması Küba devriminin bir ürünüdür. Şili Yeni Dalgası 1970’lerde Salvador Allende’yi seçen Halk Birliği hareketinin adıdır. 1950’li yıllarda film kursları ve yarışmaları yapılırken, sinema dergileri yayımlanmış ve sinema dernekleri yaygınlaşmış ve böylelikle kıtada Yeni Latin Amerika sinemasının ortaya çıkış koşulları oluşturulmuştur (Chanan, 2003, s.841).

BREZİLYA (CINEMA NOVO)

• Yeni Latin Amerika sinemasının öncüleri, 1950’li yılların başlarında Roma’da eğitim almış ve dış mekan çekimi ve amatör oyuncu kullanımı gibi İtalyan yeni gerçekçiliğin temel ilkelerini benimsemiştir. Ancak yeni gerçekçiler az gelişmiş İtalya’yı konu alırken; Latin Amerikalı sinemacılar alttakilerin sinemasını temel alıp politik bir sinema yaratmıştır (Chanan, 2003, s.841).

(4)

• Cinema Novo’nun öncü filmleri arasında Nelson Pereira dos Santos’un Sertao’daki kuraklığı anlattığı, bir roman uyarlaması olan ve yeni gerçekçi bir üslup barındıran Çıplak Yaşamlar (Vidas Secas, 1963) filmi; Ruy Guerra’nın Sertao’daki açlığı, askerler ve köylüler arasındaki çatışmaları konu alan Tüfekler (Os fuzis, 1963) filmi, Carlos Diegues’in Palmares’teki kaçak siyah köle topluluğunun öyküsüne yer verdiği Yabani Çete filmi ve Glauber Rocha’nın Siyah Tanrı Beyaz Şeytan (1964) filmleri sayılabilir.

• Bu filmler ister komedi isterse trajedi olsun alegorik bir nitelik taşımışlardır.

• Aynı anda birden çok konudan söz etmiş, geçmişten konuşurken bugünden, siyasetten konuşurken dinden bahsetmişlerdir.

• Glauber Rocha 1965 yılında “Açlığın Estetiği Şiddetin Estetiği”

adlı manifestoyu yayınlamıştır.

(5)

KÜBA SİNEMASI

• Küba sineması Küba devriminin bir ürünüdür. 1959 yılında devrimci hükümet, film yapımı ve dağıtımıyla görevlendirdiği Küba Film Sanatı ve Endüstrisi Enstitüsü’nü (ICAIC) kurmuştur. Kurum, komünist eşitlik anlayışıyla hareket ederek, pazar rekabetinin olmadığı koşullarda yapım maliyetlerini düşük tutarak yoksulluk sinemasının gelişmesini sağlamıştır.

• Küba sinemasında öne çıkan yönetmenler ve filmler şu şekilde sıralanabilir:

• Julio Garcia Espinosa (Juan Quin Quin’in Maceraları, 1967).

• Humberto Solas (Lucia, 1968).

• Tomas Gutierrez Alea (Azgelişmişliğin Anıları, 1968).

• Julio Garcia Espinosa, 1969 yılında “Kusurlu Sinema İçin” adlı manifestoyu yayınlamıştır. Espinosa, azgelişmiş ülkelerde teknik ve sanatsal kusursuzluğun sahte hedefler olduğunu ifade etmiştir.

Sinemacının amacının anlamları sabitlemeyi reddeden ve seyirciyi aktif kılan açık yapıt olduğunu söylemiştir.

(6)

ARJANTİN SİNEMASI

• Cine Lebiracion Grubu, Fernando Solanas ve Octavio Getino gibi yönetmenler tarafından oluşturulmuştur. Amaçları devrimci filmler çekmektir. 1968 yılında grup, 4.5 saat uzunluğundaki Kızgın Fırınların Saat adlı belgesel filmi gerçekleştirmiştir. Film, 1966 askeri darbesinden sonra Peronist muhalefetin örgütlü desteği sayesinde çekilmiştir. Robert Stam filmi, “yapım bakımından bağımsız,siyasette militan ve dilde deneysel” olarak tanımlamıştır (Chanan, 2003, s. 846).

• Fernando Solanas ve Octavio Getino, daha sonra Kızgın Fırınların Saat filminin yapım koşullarından yola çıkarak “Üçüncü Bir Sinemaya Doğru” adlı manifestoyu yayımlamıştır. Manifestoda Birinci Sinema, İkinci Sinema ve Üçüncü Sinema ifadelerini kullanmışlardır. Buna göre Birinci Sinema Hollywood tarzı film üretim biçimi, yani ticari sinema olarak nitelendirilmiştir. İkinci Sinema sanat ya da auteur sineması olarak tanımlanmıştır.

(7)

• Üçüncü Sinema ise Birinci ve İkinci Sinema karşısında önerilen film yapma pratiğidir. Üçüncü sinemanın sistemin asimile edemediği ya da sistemle açıkça kavga eden filmlerden oluşması gerektiği söylenmiştir.

ŞİLİ YENİ SİNEMASI

• “Şili’de yeni sinemacılar 1960’larda Halk Birliği olarak bilinen solcu partilerin koalisyonunu desteklemek üzere bir araya gelirler”

(Chanan, 2003, s.848).

• Raul Ruiz, Aldo Francia ve Miguel Littin’in temsilcilsi olduğu bu sinema hareketi 1973 darbesiyle kesintiye uğramıştır. Çoğu yönetmen darbe döneminde sürüne gitmiş ve uluslararası dayanışma sayesinde sürgün sinemasının uygulayıcıları haline gelmiştir (Chanan, 2003, s.848).

• Marusia Mektupları (Miguel Littin, 1975): 1907’de Şili’de bir madencinin katliamına ilişkin öyküyle darbe alegorisi sunmuştur.

• Sürgünlerin Diyaloğu (Raul Ruiz, 1974).

(8)

KAYNAKÇA

• Solanas, Fernando & Getino, Octavio (2004). Üçüncü Bir Sinemaya Doğru. Sinemasal, 11-12, 152-170.

• Chanan, Michael (2003). Latin Amerika’da Sinema. Dünya Sinema Tarihi (A. Fethi, Çev.). İstanbul: Kabalcı. 486-495.

• Chanan, Michael (2003). Latin Amerika’da Yeni Sinemalar.

Dünya Sinema Tarihi (A. Fethi, Çev.). İstanbul: Kabalcı. 841-

850.

Referanslar

Benzer Belgeler

Morales’in başlattığı kültürel ve demokratik devrim kesintiye uğrarsa bu kaçınılmaz olarak diğer ilerici hükümetleri de etkileyecektir. Ekonomi, enerji, besin, sa

Toplant ı sonrasında ayrıca bankanın ortak bir sermayesi olacağına ve IMF, Dünya Bankası ve Amerika Kıtaları Gelişim Bankası da dahil olmak üzere birçok ekonomi

Latin Amerika Parlamentosu milletvekilleri, gıda maddelerinden biyoyakıt üretilmesine karşı çıkarak bölgede milyonlarca insan açl ık çekerken, toprakların, suyun ve

Ve yukarıda belirttiğimiz gibi 500 milyon doların, tahıllara yapılabilecek genetik müdahaleleri geliştirip etanol ve biodizel üretimini daha 'verimli' (yani daha kârlı)

Uzay aracının arkasındaki roketler yere temastan yaklaşık 1 saniye önce ateşlenerek daha yumuşak bir iniş gerçekleştirilmesini sağlıyor.. O anın yakalandığı

Dünyanın en önemli etnik laboratuvarı olarak addedilen Balkan milletlerini, Milton ve Yanaki Manaki kardeşlerin yaktığı sinema ateşinin coşkusunun azalmasına izin

Konumuzu oluşturan Latin Amerika ülkelerinde ise sosyal güvenlik sistemlerinin kayıtdışı çalışan kesimlerin çeşitli risklere karşı korunmalarını sağ- layacak bir

tamamladıktan sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı’nda öğretim gürevlisi olarak