• Sonuç bulunamadı

52 Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Haziran 2010 Cilt 12 Sayı 1 (52-59)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "52 Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Haziran 2010 Cilt 12 Sayı 1 (52-59)"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A N A D O L U ' D A M A D E N S A N A T I ( M . Ö . 7 . y y - M.S.4.yy)

S ü m e r A T A S O Y1 Ö Z E T

M Ö . 7. y y ile M S . 4. y y arasındaki d ö n e m d e Anadolu'da altın, g ü m ü ş , bakır, demir ve k u r ş u n yatakları işletilmiştir. Bunların b i r k ı s m ı Bizans ve O s m a n l ı devirlerinde de kullanılmıştır.

Maden işleme atölyeleri erken devirlerden itibaren kent içinde kurulmaya b a ş l a n m ı ş ancak y a n g ı n ve duman tehlikesi nedeniyle sonraları kent dışına taşınmıştır. A t ö l y e l e r devlet, t a p ı n a k ve özel m ü l k i y e t tarafından yönetiliyordu. A y r ı c a geçici ve gezici atölyeler de vardı.

U ş a k m ü z e s i n d e sergilenen "Lydia Hazinesi" olarak isimlendirilen U ş a k - G ü r e yöresi T ü m ü l ü s buluntuları, M Ö . 7.-6. yy.larda Gediz vadisinde yöresel atölyelerin varlığını gösterir. B ü y ü k İ s k e n d e r ' i n ö l ü m ü n d e n sonra D o ğ u ' d a b a ğ ı m s ı z devletler kuruldu. B u devletlerin ö n e m l i kentlerinde yöresel ustalar ile Hellen ustalar, heykeltıraşlar, d ö k ü m c ü l e r birlikte çalıştı, maden sanat okulları kurdular. Hellenistik, Y a k ı n d o ğ u ve Orta Asya sanatının k a r ı ş ı m ı b i r ü s l u p ortaya çıkardılar.

Geometrik devirde bronzdan k ü ç ü k insan ve hayvan figürleri yapılır.

M Ö . 7. y y ' d a k u r o s ( ç ı p l a k erkek), M Ö . 6 . y y sonunda ise k o r e ( g i y i m l i k a d ı n ) heykelcikleri adak ve süs eşyası olarak k u l l a n ı l m a y a başlandı.

Roma d ö n e m i n d e ordular sayesinde bronz d ö k ü m heykelcikler geniş bir alana yayıldı. A y r ı c a g ü n l ü k k u l l a n ı m eşyası, kandiller, masa ayakları, insan ve hayvan heykelcikleri Roma eyaletlerinde ç o k kullanıldı.

M S . 4. y y ' d a B ü y ü k Konstantin z a m a n ı n d a hıristiyanlık yaygınlaşır.

Y ö r e s e l özellikler, D o ğ u etkileri ve dini öğeler birleşir. D ö k ü m l e r resmi ve dini atölyelerde y a y g ı n l a ş m a y a devam ederler.

Anahtar Kelimeler: Anadolu, Maden, Bronz, Atölye

1 Prof. Dr. Karabük Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü

(2)

M E T A L A R T İ N A N A T O L İ A ( 7 T H C E N T . B C . - 4 T H C E N T . A D )

A B S T R A C T

The gold, silver, copper, iron and lead ones were mined i n Anatolia i n the early periods. The main row material necessary for manufacture i n metal workshops was metal. Metal w o u l d be supplied as ingots, most often imported o f copper, t i n , lead and other metals.

On the basis o f ownership o f property, workshops may be classified as private, owned by the state and owned by a temple.

From the point o f v i e w o f seasonality o f activity, settled locality and distribution o f production the following types o f workshops may be distinguished; 1) those w o r k i n g without interruption i n a t o w n or large settlement, oriented to mass consumption, but including workshops fulfilling small orders, 2) temporary workshops, 3) travelling workshops.

The increase o f serial production i n Hellenistic metalworking and thus the further division o f labour w i t h i n workshops is shown by the casting o f separate details- arms, legs, drapery- o f bronze statuettes.

The craftsmen o f different origins worked together i n such workshops.

These workshops d i d not drop their links w i t h their mother cities. They also met the demand o f the barbarian hinterland for Greek luxury bronze vessels, like those found i n Celtic, Thracian and Scythian t u m u l i .

I n the Hellenistic period remarkable metalworking schools emerged on the periphery o f the Greek w o r l d , combining styles and techniques borrowed from Greek Hellenistic, Near Eastern and even Central Asian art.

Key Words: Anatolia, Metal, Bronze, Workshop G İ R İ Ş

M Ö . 7 . y ü z y ı l ile M S . 4 . y ü z y ı l arasındaki zaman d i l i m i içinde A r k a i k , Klasik, Hellenistik ve Roma d ö n e m l e r i görülür. B u d ö n e m l e r d e Anadolu'da madencilik faaliyetlerinin y ü k s e k d ü z e y d e g e r ç e k l e ş m i ş olduğu, kazılarda ele g e ç e n madeni eserlerin niteliklerinden açıkça belli olmaktadır.

M Ö . 7 . y ü z y ı l a tarihlenen Ephesos Artemis t a p ı n a ğ ı n d a altın ve fildişi eserler ile M Ö . 6 . y ü z y ı l a ait Batı Anadolu'da b u l u n m u ş bronz karyatid saplı

(3)

aynalar ve at heykelcikleri A r k a i k devir maden sanatında Anadolu'nun ö n e m i n i vurgular.

Anadolu'daki altın, g ü m ü ş , bakır, demir ve k u r ş u n yatakları erken devirlerden itibaren kullanılmıştır. B u n l a r ı n bir k ı s m ı Bizans ve O s m a n l ı devirlerinde de işletilmeye devam edilmiştir.

A T Ö L Y E L E R

Maden işleme atölyelerinin k u r u l m a s ı A r k a i k devirden itibaren görülür. Madeni ç ı k a r m a ve cevheri ergitme aynı bölgelerde yapılırdı. B u işlemler için ağaç k ö m ü r ü n e y a k ı n olmaları gerekiyordu. Kent içinde olduklarından her zaman y a n g ı n ve duman tehlikesi, kent y a ş a m ı n ı tehdit ediyordu. Atölyeleri m ü l k i y e t açısından devlet, t a p ı n a k ve özel olmak ü z e r e ü ç sınıfa ayırabiliriz. A y r ı c a sezonluk iş yapan, k u r u l d u ğ u yer ve ürünlerini p a z a r l a m a s ı y ö n ü n d e n de atölyeleri şu şekilde sınıflayabiliriz;

1. B i r kent veya b ü y ü k y e r l e ş m e merkezinde d e v a m l ı çalışan, b ü y ü k miktarlarda ü r e t i m yapan, sipariş kabul eden atölyeler. Bunlar arasında uzman olmayan, çeşitli metallerle ü r e t i m yapan, tamir eden ve genellikle yöre halkı için çalışanlar, b i r evin b i r i k i odasını kullanırlardı. D i ğ e r taraftan silah ve takı g i b i ü r ü n l e r d e u z m a n l a ş m ı ş ve b ü y ü k müşteri potansiyeline sahip, 5-10 kişi ile 100 veya daha fazla işçi çalıştıran atölyeler de vardı.

2. Geçici atölyeler. Ö n e m l i kutsal alanlarda k u r u l m u ş olanlar seri ü r e t i m yaparlardı. A y r ı c a b i r devlet veya t a p ı n a k t a n alınan sipariş için kurulan atölyeler de vardı. B i l d i ğ i m i z k a d a r ı y l a bronz heykel d ö k ü m ü için kurulan t ü m atölyeler geçici i d i . Tek heykel veya heykel grubu için kurulurdu. A t ö l y e d e çalışan d ö k ü m c ü l e r b a ş k a kentlerden çağrılırdı.

3. Gezici atölyeler. Bunlar kent kent dolaşarak iş arayan ustalar tarafından kurulanlar, uzun süreli seferlerde askerlerin ihtiyacını k a r ş ı l a m a k üzere ordu ile birlikte gidenler ve gemi güvertelerinde kurulan atölyelerdir.

Zamanla ü r e t i m d e u z m a n l a ş m a ortaya çıkar. Sadece miğfer, kalkan veya kap yapanlar, d ö k ü m c ü l e r , süslemeciler g i b i kollara ayrılarak aralarında iş b ö l ü m ü kurarlar. B ü y ü k kapların veya heykellerin parçaları aynı atölyede dökülse bile, ayrı ustalar tarafından yapılırdı.

Klasik devirde atölyeler kent surlarının dışına taşınır. B ö y l e c e y a n g ı n ve hava kirlenmesi ö n l e n m e y e çalışılır.

U ş a k M ü z e s i ' n d e sergilenen ve L y d i a Hazinesi olarak isimlendirilen U ş a k - G ü r e yöresi t ü m ü l ü s buluntuları arasında bronz d ö k ü m d e n y a p ı l m ı ş kalıp, damga ve z ı m b a l a r yer alır. B u aletlerin k a y ı k biçimli k ü p e l e r , askılar,

(4)

kavun biçimli boncuklar, aslan başı g i b i motifleri Sardis, Ephesos ve Anadolu'nun diğer bölgeleriyle benzerlik gösterir. Buna dayanarak M Ö . 7.¬

6. y ü z y ı l d a Gediz vadisinde i y i işçilik g ö s t e r e n yöresel atölyelerin o l d u ğ u n u söyleyebiliriz.

M Ö . 4.yüzyılda bronzdan kopya heykel d ö k ü m ü yaygınlaşır. Seri halinde yapılan işlerde d ö k ü m kalıpları i l k defa silahlarda, i k i n c i olarak değerli madenlerde ve ü ç ü n c ü olarak da özel ü r ü n l e r için kullanılmıştır.

K o p y a tekniği Hellenistik ç a ğ d a gelişmiştir. Ç ü n k ü bu devirde Hellen orijinal heykellerin k o p y a l a r ı n ı yapmak çok p o p ü l e r olmuştur.

Hellenistik çağda metal ürünlerin seri halde y a p ı l m a s ı , atölyeler içinde iş b ö l ü m ü n e sebeb olur. Bronz heykel parçaları ayrı ayrı d ö k ü l ü r ve sonra değişik figürlere kaynak yapılır.

Seyyar h e y k e l t r a ş ve d ö k ü m c ü y a n ı n d a , seyyar oyma sanatçıları da vardı.

Bronzdan yapılan ürünleri süslerlerdi. B ö y l e seyyar atölyelerde değişik yerlerden gelme ustaların birlikte çalıştıkları tahmin edilmektedir. B u ustalar geldikleri kentlerle bağlarını k o p a r m a z l a r d ı . Kelt, Trakya ve İskit t ü m ü l ü s l e r i n d e g ö r ü l e n Hellen lüks eşyası bu atölyelerin eseridir.

M Ö . 4 . y y ' d a seyyar ustalar çoğalır. İhtiyaç duyulan merkezlerde atölyelerini kurarlar. B u ustalar nasıl iş buluyordu? Metal işçilerinin b ü y ü k oranda g ö ç etmesine etki eden faktörler nelerdi? B u soruların cevaplarını şöyle sıralayabiliriz;

1) Savaşlar sonucu kentlerin harap olması, ekonominin ç ö k m e s i , 2) A n i olarak ve çok miktarda gemi inşaa edilmesi, silah y a p ı m ı ve zenginlerin siparişleri,

3) Ustaların, artistlerin, metal ustalarının ve heykeltraşların askere alınması, b ü y ü k kamu binalarının y a p ı m ı n d a geçici atölyeler k u r u l m a s ı ,

4) T a p ı n a k l a r d a n gelen siparişler.

B ü y ü k İ s k e n d e r ' i n fethinden sonra Pers i m p a r a t o r l u ğ u dağılınca, çok miktarda metal ustası işsiz k a l d ı . Erken Hellenistik ç a ğ d a B . İ s k e n d e r ' i n b ü y ü k planlarına bağlı olarak yeni kentler inşa edildiğinden D o ğ u , pek çok seyyar ustayı cezbetmiştir.

A y r ı c a B ü y ü k İ s k e n d e r ' d e n sonra D o ğ u ' d a b a ğ ı m s ı z devletler kurulunca, bu devletlerin başkentlerinde ve diğer ö n e m l i merkezlerinde, işleyen atölyeler kuruldu. Y ö r e s e l ustalar ile Hellen ustalar, heykeltraş ve d ö k ü m c ü l e r , barbar kralların saraylarında ve tapınaklarında birlikte çalıştılar.

İşbirliği yapılarak maden sanat okulları kurdular. İleri teknik uygulayarak maden d ö k ü m ü yaptılar. Hellenistik, Y a k ı n d o ğ u ve Orta Asya sanatının

(5)

k a r ı ş ı m ı bir ü s l u b ortaya çıkardılar

Pergamon'da M Ö . 2 . y ü z y ı l ı n i l k yarısına ait bronzdan d ö k ü m yapan bir okul vardı. Roma Termi M ü z e s i ' n d e yer alan bronz bir heykelin K r a l I I I . Attalos'a ait o l d u ğ u söylenmektedir. (Trister,1996: 306)

Sinop yakınlarında b u l u n m u ş bir define ile b ü y ü k bir bronz Pan heykeli, Karadeniz kıyılarında atölyelerin o l d u ğ u n u gösterir. Kırklareli yakınlarında b u l u n m u ş 4.yüzyıl ortasına tarihlenen Dionysos başı t a ş ı y a n bir bronz oinokhoe ve Enez kazılarında ortaya çıkarılan i k i bronz oinokhoe b ü y ü k bir olasılıkla Marmara kıyılarında bir atölyede yapılmıştır. A y r ı c a Hellenistik çağda Anadolu'da takı atölyelerinin varlığı K y m e hazinesine ait eserlerin kimyasal analizinden anlaşılmaktadır. (Trister,1996: 205). M Ö . 2.

y y ' d a Seleukos Krallığının metal işleme merkezi Antiokheia (Antakya) olmuştur. Buradaki kraliyet atölyesinde üretilmiş madeni eserler b ü y ü k bir g e l i ş m e y i gösterir.

Para sisteminin gelişmesi, devlet sistemi ile paralel gider. Askeri seferler sırasında paralı askerlerin ç o ğ a l m a s ı , para ihtiyacı gerektiriyordu ve dolayısıyla para basmak için madene gereksinim vardı. B u nedenle maden işletme ve metal işleme politikaları değişti. M Ö . 8.yy'daki özel girişimcilerden, Hellenistik çağdaki devlet kontrollü sisteme geçildi.

T İ C A R E T

A r k a i k çağda maden ticareti ingot (külçe) şeklinde yapılıyordu.

Bunlar genellikle maden cüruflarıyla birlikte kargo gemileriyle taşınıyordu.

Cevher şeklinde ticaret az yapılıyordu. Fakat batık gemilerde bulunan verilere g ö r e , M Ö . 8 . - 7 . y y ' l a r d a cevher ticaretinin yapıldığı anlaşılmaktadır.

Bazen gemilerde metal ustalarının birlikte seyahat ettiği ve bu konunun G e ç Bronz çağa kadar indiği anlaşılmıştır. Sardunya açıklarında deniz altında bulunan b a k ı r - k a l a y - k u r ş u n alaşımlı ingotların gösterdiği gibi bazen bu tip alaşımlar hazırlanarak, ı s m a r l a n a n bölgelere gönderilirdi.

Maden ticareti, savaş g i b i p o l i t i k olaylardan veya karşılıklı yapılan ticaret a n l a ş m a l a r ı n d a n çok etkileniyordu. M Ö . 4 . y y ortalarına ait metal ingotlar ve bronz eşya dolu batıklar, Akdeniz ve Karadeniz şehirleri arasında madenler ile i l g i l i bir ticaret ağı o l d u ğ u n u göstermektedir.

Metal ingot t a ş ı y a n G e ç Hellenistik batıklar sadece Batı Akdeniz'de b u l u n m u ş t u r . B u batıklarda k u r ş u n ingotlar vardı ve İspanya madenleri ile İtalya arasında k u r ş u n ticaretini g ö s t e r m e k t e d i r . B u tip kargo taşımacılığının başlangıcı olarak M Ö . 2 . y y sonu bilinmektedir. B u tarih, M Ö . 1 7 9 ' d a

(6)

R o m a l ı l a r ı n İspanya g ü m ü ş madenlerini işletmeye başladıkları d ö n e m d i r . Batıklarda bulunan d a m g a l ı k u r ş u n ingotlar, M Ö . 2 . y y sonu - I.yy başını vermektedir.

M Ö . 1 . y y sonunda D o ğ u Akdeniz b ö l g e s i n e kalay ticaretinin kesilmesi, sikkelerdeki metal alaşımın d e ğ i ş m e s i n e r o l açar. Madene duyulan acil ihtiyaç, G e ç Hellenistik çağda D o ğ u Akdeniz'de maden ticaretinin d e ğ i ş m e s i n e sebeb olur. B u çağda ingotlar deniz ticaretinde g ö r ü l m e z . G e n i ş çapta maden artıkları ile bronz heykel parçalarının ticareti görülür. Hellenistik çağda bronz eşyanın deniz ticareti çoğalır. İspanya madenlerinden elde edilen g ü m ü ş ve kalay, Kartaca ve onların ortağı Rodoslular tarafından D o ğ u Akdeniz ve Karadeniz bölgelerine taşınır.

M Ö . 2 . y y i l k yarısından sonra bu ticaret R o m a l ı l a r ı n eline geçer.

H E L L E N B R O N Z L A R I

M Ö . 8 0 0 civarında, Y a k ı n d o ğ u ve Orta Avrupa'dan gelen etkiler sonucu, bronzun k u l l a n ı m ı n d a yeni bir d ö n e m başlar. K ü ç ü k insan ve hayvan figürleri çok zengin çeşitlerle ortaya çıkar ve geometrik terimi kullanılır. Kutsal alanlarda bulunan adak eşyası, Bronz Ç a ğ d a n beri gelen tanrı-insan ilişkisini hatırlatır. Kazılarda bulunan binlerce heykelcik m ü z e ve özel koleksiyonlara dağılmıştır.

Geometrik gelenek ç o k g e ç m e d e n yerini yeni bir insan figürine bırakır. M Ö . 7 . y ü z y ı l d a t a ş ' t a n y a p ı l m ı ş kuros (çıplak erkek) heykelleri kutsal alanlarda görülür. Bunların k ü ç ü k benzerleri ise bronz d ö k ü m olarak yapılır.

M Ö . 6 . y ü z y ı l sonunda Batı Anadolu'da - Ionia'da- kore ( g i y i m l i k a d ı n ) figürünün ortaya çıkması, Hellen heykel sanatında bir g e l i ş m e yaratır.

Kore heykelcikleri bronzdan adak ve süs eşyası olarak kullanıldı.

G e ç A r k a i k çağda b ü y ü k heykeller, içi boş d ö k ü m t e k n i ğ i n d e y a p ı l m a y a başlandı. Bilinen tiplerden tamamen ayrı tipler yaratıldı.

Pers savaşlarından önce Hellen heykelinde bir d e ğ i ş m e söz konusudur. B ü y ü k , basit formlar, derin, yuvarlak başlar, b ü y ü k g ö z l e r ve ciddi ağızlara sahip heykel y a p ı m ı n a Sert Ü s l u p adı verilir. B u ü s l u p , G e ç A r k a i k ile 5.yüzyıl ortasındaki K l a s i k Ü s l u b ' a geçiş evresidir.

Anadolu'da 6.yüzyıl Frig kaplarının özelliği, genellikle bronzdan d ö k ü m olarak y a p ı l a n g ö b e k l i taslardır. Makara kulplara sahip tasların göbekleri etrafında tek veya birçok kabartma daireler yer alır veya g ö v d e

(7)

kabartmalarla süslenir. Yonca ağızlı testiler d ö k ü m veya d ö v m e yapılır.

Bronzdan y a p ı l m ı ş d ö k ü m fibulalar, denizaşırı ülkelere ihraç edilmiş ve Anadolu'nun diğer kentlerinde kopya edilmişlerdir.

B ü y ü k bronz kaplar için yapılan kabartmalar ve aplikler, M Ö . 5.yüzyıl i l k yarısında değişir. Akanthus ve palmet yaprakları ile siren figürleri, hydria ve ayna k u l p l a r ı n d a kullanılmıştır.

Hellenistik ç a ğ d a bronzlar, Hellen k ü l t ü r ü n ü n çeşitliliğini ve karışıklığını yansıtır. B ü y ü k İskender, usta heykeltıraşlara kahraman ve tanrı heykelcikleri ile portreler yaptırmıştır. Hellenistik d ü n y a içindeki bu ü s l u p karışıklığı ile k o n u l a r ı n Roma sanatına girmesi sonucu, bir bronz h e y k e l c i ğ i n d ö k ü m tarihini saptamak kolay o l m a m a k t a d ı r . ( M i t t e n - Doeringer, 1967: 17-25)

R O M A B R O N Z L A R I

R o m a l ı l a r t ü m Akdeniz çevresini fethedip, B ü y ü k İ s k e n d e r ' i n m i r a s ı n a sahip olunca b ü y ü k b i r zenginliğe kavuştular. L ü k s b i r hayat içinde yaşadılar. G ü n e y İtalya, Yunanistan ve A n a d o l u ' y u istila ederek y a ğ m a l a d ı k l a r ı sanat eserlerini Roma'ya getirdiler. Burada y a b a n c ı ülkelerin tanrılarını Roma tanrıları ile birleştirdiler ve pek ç o k heykeli kopya ettiler.

Roma orduları sayesinde bronz d ö k ü m olarak y a p ı l m ı ş dini heykelcikler g e n i ş b i r alana yayıldı. Ticaret yoluyla da i m p a r a t o r l u ğ u n uzak sınırlarına kadar dağıldı.

Bronzdan y a p ı l m ı ş heykeller, heykelcikler, mobilyada kullanılan figürlü süslemeler, araç-gereçler, kaplar ç o k yaygınlaşmıştır. R o m a l ı l a r ı n istila ettiği topraklarda yerleşen askerler, aristokratlar, zanaatkârlar, tüccarlar, azat edilmiş k ö l e l e r ile Roma el sanatları ç o k g e n i ş b i r alana yayılmıştır.

Bronzdan y a p ı l m ı ş testiler, sürahiler, bakraçlar, kandiller ve kaplar genellikle d ö k ü m d ü r yahut d ö v m e y a p ı l m ı ş olup, üzerlerindeki figürler d ö k ü m d ü r .

Heykelcikler b ü y ü k miktarda kutsal alanlara adak olarak verilirdi.

T a p ı n a k rahipleri bunları özel depolarda saklar, ihtiyaç anında satardı.

B ü y ü k bronzların g e l i ş m e s i n d e Roma ö n e m l i b i r rol oynar. A i l e portrelerinden ve ölülerden alınan masklarla g e r ç e k ve tarihi unsurların k o r u n m a s ı n a özel i l g i gösterildi. Bronz d ö k ü m portrelerin ç o k azı g ü n ü m ü z e ulaşmıştır. Ç o ğ u zaman eritilip, başka b i r k u l l a n ı m için yeniden

(8)

dökülmüşlerdir. Roma imparatorlarının bronz atlı heykellerine ait parçalar b u l u n m u ş t u r . B u b ü y ü k heykeller, eriyen m u m metodu ile d ö k ü l m ü ş l e r d i .

G ü n l ü k hayatı g ö s t e r e n figürler ayrı bir grup oluşturur. Pek çok grotesk (gülünç) figür Roma devrinde p o p ü l e r olmaya devam eder.

Gladyatörlerin tek veya grup halinde bronzdan heykelcikleri yapılmıştır.

Aslan, b o ğ a , geyik, domuz g i b i hayvan heykelcikleri de Roma eyaletlerinde çok kullanılmıştır.

Zengin R o m a l ı l a r bronz d ö k ü m d e n y a p ı l m ı ş g ü n l ü k k u l l a n ı m eşyası, kandiller, şamdanlar, masa ayakları kullandılar. Roma sanatı süslemeyi sevdiğinden, b ü t ü n madeni ü r ü n l e r süslenmiş, bazen g ü m ü ş kakma veya niello tekniği kullanmıştır. Kap kulpları, aplikler genelde figürlü ve g ü m ü ş k a k m a l ı yapılmıştır. Zenci başları ve büstleri çok p o p ü l e r oldu. İ m p a r a t o r ve imparatoriçe büstü şeklinde kantar ağırlıkları yapıldı. A h ş a p yapılan savaş, yarış, t ö r e n ve lüks arabaların kolları ve oturma yerinin arkası figürlü bronzlarla süslendi. Sandık ve yatak gibi mobilyalar, masa ayakları, ç e ş m e ağızları bronz hayvan başları ile bezendi.

B ü y ü k kentlerde sabit atölyeler vardı. Çeşitli boyutlarda heykeller y a p ı y o r d u . B u heykeller d ö k ü m yapıldıktan sonra kalıplar parçalandığı için daima tek örnekti. Bronz d ö k ü m ustaları siparişler nedeniyle d e v a m l ı seyahat ediyordu. Y e n i kentler k u r u l d u k ç a , yeni g ö ç m e n l e r geliyor ve daima yeni siparişler veriliyordu.

M S . 4 . y ü z y ı l d a Konstantin z a m a n ı n d a hıristiyanlık yayıldı. Y ö r e s e l özellikler, D o ğ u etkileri ve dini öğeler birleşti. D ö k ü m l e r resmi ve dini atölyelerde yapıldı.

K A Y N A K Ç A

Charbonneaux, J. Greek Bronzes, N e w Y o r k , The V i k i n g Press, 1962.

Gürler, B . Tire Müzesi Bronz Eserler, İstanbul, Ege yayınları, 2004.

Mitten, D . G . - Doeringer, S.F. Master Bronzes from the Classical World, Mainz on Rhine, Fogg A r t Museum, 1967.

Ö z g e n , İ.-Öztürk, J. Heritage Recovered the Lydian Treasure, İstanbul, 1996.

Treister, M . The Role of Metals in Ancient Greek History, Leiden, B r i l l , 1996.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmanın amacı geleneksel öğrenme yöntemlerinin yanı sıra mobil öğrenme temelli eğitim modeli kullanılarak öğrenim görmekte olan öğrencilerin mobil

Bu kararını uygulamak için de Uveys’e elçi göndererek 36 ; kardeşi Şah Şücâ`’nın Isfahan’ı ele geçirmesi durumunda Tebriz’i ele geçirip, İlkanlı

Bu çalışmada sağlıklı, güvenli ve bağımsız yaşama yönelik aktif yaşlanma politikaları; (i) yaş farkındalığının arttırılması, (ii) hayat boyu öğrenme ve

Eşbütünleşme ve nedensellik analiz sonuçları incelendiğinde toplam turizm gelirleri, turist sayısı, GSYİH, reel efektif döviz kuru ve dış ticaret dengesi serileri

Bu çalışmada yeni ürün geliştirme sürecinde dikkate alınması gereken kriterlerin önem derecelerinin belirlenmesi için AHP yöntemi kullanılmıştır.. Saaty tarafından

Sonuç olarak; Japon kültürünün geleneksel ağırlama kültürü içinde şekillenerek kendine has özelliklerle bir konaklama binası türüne dönüşen ryokan, geleneksel

Medikal modelden sosyal modele geçiş sürecinde kavramsal süreç hakkında şunları söylemek mümkündür; erken dönemde engelliliğin toplumda algılandığı

Üniversitenin farklı birimlerinde görev yapmakta olan akademisyen ve yöneticilerin ders denetimi algılarına ilişkin derinlemesine bilgi edinmek amaçlı yapılan