AKUT VE KRONİK HASTALIK TANIMI,
AKUT VE KRONİK HASTALIĞI OLAN ÇOCUĞA VE AİLESİNE
YAKLAŞIM
Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN Ankara Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Çocuk Gelişimi Bölümü
Toplumumuzun en değerli varlıkları kuşkusuz çocuklarımızdır. Onlara gelişim dönemlerinin her basamağında ihtiyaç duydukları desteği vermek, ruhsal ve bedensel açıdan sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırmak, özgüven sahibi olmalarını sağlamak çocukla ilişkili olan ailelerin, eğitimcilerin sağlık personelinin en temel görevleri arasında yer almaktadır.
Ancak genler, doğumsal anomaliler, kazalar gibi çevresel faktörlere bağlı olarak gelişim döneminin herhangi bir evresinde hastalık kavramı ile karşılaşabilmektedirler.
Hastalığın türü, derecesi ne olursa olsun hem çocuk hem de ailesi için sosyal, duygusal, maddi ve manevi açıdan oldukça yıpratıcı bir süreçtir.
Hastalık türleri akut ve kronik hastalıklar olmak üzere iki
gruba ayrılmaktadır,
Akut Hastalık
Ani gelişen, herhangi bir kaza, yaralanma sonucu ortaya çıkan, kısa süreli devam eden, tedavisi mümkün olan hastalıkları tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
Akut hastalığı olan çocukların tanılama işlemleri ve
ilk müdahaleler yapıldıktan sonra, durumlarına göre
yatarak ya da ayaktan tedavi edilir.
Çocuklarda Sık Görülen Akut Hastalıklar
Kızamık
Kızamıkçık
Kabakulak
Suçiçeği
Kızıl
Zatüre (pnömoni)
6.hastalık
İdrar yolu enfeksiyonu (iye)
Orta kulak iltihabı (otitismedia)
Tonsilit
Bronşit
Bronşiolit
Akut Hastalığı Olan Çocuğa Yaklaşım
Çocuğun yanında ebeveynin olması, bakıma katılması, tedavi planına katkıda bulunması, hastaya verilen bakımın kalitesini ve etkinliğini artıracaktır.
Ailenin anksiyetesini azaltmak için, ebeveynlere ve çocuğa bir birey olarak davranılmalıdır. Sağlık personeli, iletişimi açık tutmalı ve sık aralarla çocuğun durumu hakkında ebeveynlere bilgi vermelidir.
Sağlık personeli, hastalığın yönetiminden doğacak rahatsızlıkları, travma ya da sınırlamaları göz önünde tutup, çocuğun ilgi ve kaygılarını dinleyip, dürüst ve destekleyici yanıtlar vererek, sıkıntısını azaltmaya yardımcı olmalıdır.
Yüz yüze iletişim kurulmalı, doğrudan, basit ifadelerle anlaşılır bir iletişim sağlanmalıdır.
Sağlık personeli vereceği mesaj hakkında bilgi sahibi olmalı, mesaj çift anlam taşımamalı, verdiği mesajın anlaşılıp anlaşılmadığını kontrol etmelidir.
Çocuklarla yapılan görüşmelerde, şaka espri gibi kavramlarda çok dikkatli olunmalı özellikle somut işlemler dönemindeki çocukların konuşmaları farklı algılamalarına neden olabilir
Kronik Hastalık
Kronik hastalıklar dünyada ve sanayileşmiş ülkelerde görülen en önemli sağlık sorununu oluşturmaktadır. Son yirmi yıl süresince kronik hastalığı olan çocukların sayısında önemli derecede artışlar olmuştur.
Çocuklarda kronik hastalıkların insidansının on altı yaşın altındaki popülasyonda %5-10, on üç yaşın altındaki nüfusta %10- 15 arasında olduğu tahmin edilmektedir
. Duygusal, davranışsal ve özel gereksinimli olan çocuklarda dahil edilirse insidans %30-40'a yükselebilmektedir.
On sekiz yaş altı çocuk nüfusunun %1-2'sinde günlük yaşam becerilerini etkileyen ya da sık tedavi gerektiren hastalık durumları bulunmaktadır ve bunların %10'u ağır kronik hastalıklardır (Törüner ve Büyükgönenç, 2015).
Kronik hastalıklar, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “kalıcı sekeller bırakan, geri dönüşümsüz patolojik değişimlerin sebep olduğu, hastanın rehabilitasyonu için özel hasta eğitimine gereksinim duyulan, uzun süreli takip ve bakım gerektiren süreğen hastalıklar” olarak tanımlanmıştır.
Kronik hastalık; "normalden sapma veya bozukluk
gösteren, kalıcı yetersizlik bırakabilen, geriye dönüşü
olmayan, patolojik değişiklikler sonucu oluşan,
hastanın rehabilitasyonu için özel eğitim gerektiren,
uzun süre boyunca bakım, gözetim ve denetim
gerektireceği beklenen durum" olarak
tanımlanmaktadır
Çocuklarda Sık Görülen Kronik Hastalıklar
Astım
Epilepsi
Fenilketonüri
Talasemi
Kronik böbrek yetmezliği (KBY)
Diyabet
Kronik Hastalığı Olan Çocuğa Yaklaşım
Kronik hastalıkların çocuklarda gerileme davranışlarına yol açabildiği gibi çeşitli gelişimsel gerilik veya gelişim gecikmelerine yol açtığı da bilinmektedir
Ayrıca yapılan araştırmalarda kronik hastalığın çocuğun yaşam kalitesine ve akademik başarısına olumsuz etki ettiği ortaya konmuştur,
Başka bir çalışmada; 8-18 yaş arasındaki kronik hastalığı olan ve olmayan çocukların yaşam kalitesi düzeyleri karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak kronik hastalığı olmayan çocukların yaşam kalitesi düzeylerinin daha yüksek olduğu ortaya konmuştur.
Kronik hastalığın çocuğun gelişimine etkisinin düzeyi, hastalığın oluşum zamanına doğuştan veya sonradan kazanılmış olmasına, kalıtsal olup olmayışına, çocuğun yaşı gibi değişkenlere bağlıdır. Çünkü çocuğun her dönemde vücudu ile ilgili algısı farklıdır.
Sağlık personelinin çocuğun yapabileceği ve yapamayacağı aktiviteleri birlikte iletmesi, bu hem anne-baba hem de çocuk için yardımcı ve yol gösterici olacaktır.
Uzun dönem okul yaşantısından uzak kalmak zorunda olan çocukların eğitim hayatına devam edebilmesi için «evde eğitim» uygulaması etkin bir biçimde hayata geçirilmeli ve hastane okulları yaygınlaştırılmalıdır.
Akut ve Kronik Hastalığa Sahip Çocuklara ve Ailelerine Yaklaşım
Çocuğun yaşı, gelişim dönemi özellikleri ve çocuk ve ebeveynin bireysel özellikleri dikkate alınarak yapılan destek girişimleri, çocuğun duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimi- ne uygun bakım almasını sağlar. Çocuğun yapılan işlemleri anlamasını ve baş etmesini kolaylaştırır.
Ebeveynlerin çocuğun bakımına katılmasını ve bakımın evde devamlılığını sağlar. Çocuğun normal yaşantısına dönme süresini kısaltır. Hastaneye yatma ve ameliyat olma deneyiminin çocuk ve ailesi üzerinde yaratacağı olumsuz etkileri azaltır. Psikososyal açıdan desteklenen çocukların ve ailelerin duygusal stresleri azalmakta girişimlere ve hastaneye uyumları artmaktadır.