• Sonuç bulunamadı

ERZURUM'DA AŞıK KAHVESİ GELENEGİ. Yrd. Doç. Dr. Dilaver DÜZGÜN* Saz şairleri, içinde bulundukları toplumun duygu ve

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ERZURUM'DA AŞıK KAHVESİ GELENEGİ. Yrd. Doç. Dr. Dilaver DÜZGÜN* Saz şairleri, içinde bulundukları toplumun duygu ve"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ERZURUM'DA AŞıK KAHVESİ GELENEGİ Yrd. Doç. Dr. Dilaver DÜZGÜN*

Saz şairleri, içinde bulundukları toplumun duygu ve

düşüncelerini dile getirdikleri, böylece insanların problemlerine tercüman olduklarıiçin halk arasında büyükrağbet gönnüşlerdir. Aşk, kahramanlıkve sosyal sorunlarbaştaolmak üzere her konuda topluma ince bir dikkatleyaklaşan, sonra bu dikkatlerini şiliveya hikaye halinde ortaya koyan aşıklar bunları çeşitlivcsilelerle topluma arz etme imkanı

yakalamayaçalışmışlardır.Bufırsatın doğduğuen uygun yerler dekah- vehaneler olmuştur.Kahvehaneler, yakın zamanlara kadar insanların

serbest vakitlerini değerlendirdikleri bir mekan olmaktan başka.

müdavimlerini kültürel açıdan besleyen, duygu yönünü tatmin eden.

sözlü kültürgeleneğinin genişkitlelere ve gelecek nesillereaktarılmasını sağlayan bir müessese konumundaydı.Bu kültür müesseselerinin ilk akla geleneğitimcilerideaşıklardı.

Türk saz şiirinin tarihi merkezlerinden biri olan Erzurum.

yüzyıllarboyunca yetiştirdiği aşıklan ve bunların çevresinde oluşan aşıklık geleneğiile dikkatimizi çeker. KadıDarir, Nefi. İbrahim Hakkı

gibi sözustalarını, ilim ve irfanerbabını yetiştiren Erzurum,genişhalk kitlelerinin temsilcisi olan aşıklan ortaya koymakta geç kalmamış ; Emrah, Erbabi, Sümmani gibi her biri kendi dönemine damgasımvuran

ustalarıda kültür tarihimize maletmiştir.

Aşıklar bir yandan köyotunnaodalarında, düğünlerde. çeşitli

dost meclislerinde sanatlanm icra ederken, öbür yandan şehirmerkezin- deki belli başlıkahveleri mekantutmuşlar, buralarda kendilerini ilgi ile izleyen insanlarla beraberolmuşlardır.

Erzurum'da aşık kahvesi geleneğinin geçmişiyle ilgili olarak kaynaklara dayalı köklü bilgilere sahip değiliz. Ancak, bazı halk ri- vayetleri ve edebi eserler bu konuda birtakım ipuçlarıverebilecek nite- liktedir. Kerem ileAslı. Ercişli Emrah ile Selvi Han ve AşıkGarip hi- kayelerinde Erzurum'la ilgili olarak aşık kahvelerinin söz konusu

edildiğine bakılırsaErzurum'daaşıkkahvesigeleneğininen azbeş yüz

yıllıktarihigeçmişesahip olduğunu söylememiz mümkündür.

(2)

Bu tarihi süreç içinde kendini gündemde tutanaşıkkahvesi ge-

leneği, XiX. yüzyıldayeni bir boyut kazanmıştır.Caferiye Mahalle- si'ndeki evini bir dergah haline getirerek Erzurum'un kültür ve sanat at- mosferini yönlendiren şair ve musikişinasErbabi, aynı zamanda aşık

kahvelerinin aranan ismi haline gelmiştir.Onun, Çardak Kahve'de Sümmani ileyaptığırivayet olunankarşılaşmaçok ünlüdür. Son yüzyıl

içinde Sümmani'den sonra Bardızlı Nihani, Bayburtlu Hicrani, Sümmani'ninoğlu Şevki Çavuş,Gez Mahalleli HafızMikdat gibiaşık

ve hikayecilerin, dahasonraları İshakKemali ve Behçet Mahir'in Erzu- rum'da aşık kahvesi geleneğinisürdüren önemli isimlerden birkaçı olduğunubelirtmek gerekir. Bu ünlü kişilerin çalıp söyledikleri tarihi mekanlardan tesbit edebildiklerimiz şunlar: Gürcükapı'da Çiftekapılı

kahve, Hacılar Hanı, Hasır Garajı'nın yanındaki kahve, Mahalle-

başı'ndaAcem Mirza'nınkahvesi, Köprübaşı'ındaÇardak Kahve, Er-

zincankapı'daAli Bey'in kahvesi.

Son elliyıllıkdönem içinde Erzurum'da kabulgörmüş aşıkkah- velerinin birkısmıdaşunlardır: TahtacılardaMaviköşeKahvesi, Habip Baba Türbesi'nin yanındakiMaran Gazinosu,MahallebaşındaPasinler Oteli'nin altındaki kahve, Erzincankapı'da Bingöl Kahvesi,

Gölbaşı'ndaKompostu'nun kahvesi.

1976 yılına geldiğimizde YaşarReyhani ile Nuri Çıraği 'nin

Gölbaşı'nda işlettiklerikahveyi görüyoruz. Bu kahve varlığını üç yıl

kadar sürdürür. Nuri Çıraği1979-80yıllarındaSanayi Mahallesi'ndeki kendi kahvesini bu amaçlakullanır.1982yılı başlarındarahmetli Aşık

Ali Rahmani, Kongre Caddesi'ndeki Kıbns Palas'ı ,aşıklarkahvesi ha- line getirir. 1983yılı Kasım ayındaise Nuri Çıraği,Gez Çarşısı'ndaki

kahveyi açar. Bundan sonrasınıdaha yakındantakip etme imkanıbu- luyoruz. NuriÇıraği'ninbüyükfedakarlıklarla yürüttüğübu kahve XX.

yüzyılınsonçeğreğindegerek ustaaşıkların sanatlarınıicra etmesi ve gençaşıkların yetişmesi,böylecegeleneğin canlı tutulması,gerekse Er- zurum'daki aşıklık geleneğininTürkiye'ye ve dünyaya tanıtılması bakımındanönemli bir hizmeti yerine getirmiştir.Bu kahvede Erzu- rum 'dan ve Erzurum dışındançok sayıda aşık sazçalıp şiir söylemiş, karşılaşma yapmıştır. 1990 yılında Nuri Çıraği'nin kahveyi kapat-

masındansonraaşıklar,oldukçadağınıkbir görünüm sergilediler ve Er-

zincankapı'da, PelitMeydanı'nda,Kongre Caddesi'nde değişikkahve- lerde program yaptılar. Bir yıl sonra Nuri Çıraği, Kongre Caddesi'ndeki Kıbns Palas Oteli'nin altındabulunan ve bir süre Ali Rahmani tarafından işletilen kahveyi açınca aşık.lar tekrar bir araya gelme imkanını . buldular. Çıraği, 1993 yılı başında Erzurum'dan

(3)

aynlrrken kahveyi AşıkCengiz Yarani'ye devretti. Son yinniyıliçinde

aşık kahvesi işletmeciliği bakımından büyük hizmetleri bulunan

aşıklanmızdanAli Rahmani'yi rahmetle, Nuri Çırağive YaşarReyha- ni'yide minnetleanıyor, şuandaaşıklarkahvesini işletmekteolan Cen- giz Yarani'ye bu zorlu yolda başarılardiliyoruz.

Erzurum'da aşık kahvesi geleneğinin tarihi seyrini böylece özetledikten sonra, dilerseniz kahvenin içine girelim ve olup bitenleri görelim.

Aşıklar kahvesi hem·geleneğin k:ra edildiği , hem de yeni aşıkların yetiştirildiğibir ocaktır. İnsanlarm bir araya geldikleri her müessesedeolduğugibi burada dauyulmasıgereken bellibaşlıkurallar

vardır.Tarih içindeaşık:kahvesinin geçirdiğimerhaleler, ayn ve geniş

bir bilimsel araşunnanınkonusudur. Bu nedenle günümüzde varlığını

sürdüren aşıklarkahvesinin işleyişi hakkındabilgi vermekle yetine-

ceğiz.

Gündüz saatlerindediğerkahveler gibi işleyişinisürdüren kah- vede aşık programı akşam saatlerinde başlar ve dört-beş saat kadar devam eder. Bu süre, dinleyicilerin ilgisi nisbe~indedaha kısa veya uzun olabilir. Programlar, bazıözel günlerin dışındaher gün devam eder. Ramazan ayıboyunca ise teravihnamazındansonrabaşlarve sa- hura kadar sürer.

Kahvede dinleyiciler hazırolunca aşıklardanbiri sazınıalarak kendisi için aynlan kürsüye, yahut masalardan birinin üzerine konulan sandelyeye oturur ve programına başlar. Aşığın programına divanla

başlamasıvazgeçilmez birkuraldır. Arkasındanbir güzelleme söylenir.

Dinleyicilerin isteklerine yer verilir. Köroğlu'naveyabaşkabiraşığaait bir koçaklama ile program bitirilir.

Bazenprogramınısürdünnekte olanaşıkbirbaşka aşığı yanına çağınr.Bu çağırma, şiİrbiçiminde olur. İkinci aşık da sazınıalarak kürsüyeçıkar.Hemen karşılaşmaya başlarnazlar.Yeni gelen aşıkönce bir-iki türkü söyler. Buna "boğaz ısıtma" denir. Aşığın boğazı ısındıktansonra karşılaşmaya başlanır. Aynı anda karşılaşmayapan

aşıkların sayısıüç, dört olabilir. Hanaaşıklardanbiri veya ikisi ayakta.

kahvenin ortasında dolaşarak, diğerleri de kürsüde oturarak söyleyebilirler.

Aşıklarsadece sazeşliğindemanzum eserlerini sunmakla yetin- mezler. Şiirlerin arasında dinleyicilerle sohbet ederler. iyiliği, doğruluğutavsiye eden nasihatlerde bulunurlar, fıkra anlatırlar, başla­

nndan geçmiş herhangi bir olayı dinleyicilere naklederler. Böylece

aşıkladinleyicilerarasında sağlarnbir diyalog kurulmuş olur. Aşıklar

(4)

bazen de bir halk hikayesi önıeği verirler. Hikaye uzun ise yanda

bırakılırve ertesi gün kaldığı yerden devam edilir. Bu , bir kaç gün

sürebilir. .

8 Kasim 1991 tarihinde Erzurum AşıklarKahvesi'nde ortaya.

konulan birkarşılaşmanın mı~tninivererek yazımızı noktalayalım.Bu

karşılaşma,günümüzün ust,. saz şairlerindenMevlut İhsani,Mustafa Ruhanive NuriÇıraği arasında gerçekleşmiştir.

RUHAN1.ÇIRAG{.iHSANi

. Ruhani:

Bir sabah erkenden çikumdışarı zamandalgalanırruzigarağlar

Böylelikle doldu ömür defteri

Hem kar figan eder. hem zararağlar.

Çıraği:

Tabiaun kanunu dadeğişti

Gelmiyordağlarabir baharağlar Otunnuş köşede bükülmüş kalmış Şöylenazarettim ihtiyarağlar İhsani:.

Gezdim seyreyledim bütün heryanı

BaAban feryad eder, baAdabarağlar Her~yinkendinevantır zamanı İnsanfigan eder, itibarağlar.

Ruhani: .

Süleyman'ım kuşdilinden anlanm Anlanmdaben kendimi dinlerim Çoktan beri hastadüştüminlerim

Yar

el çekse yaramsızlar,yarağlar.

Çıraği:

Amana da deli gönül amana

Dağlargibibaşımgirdi dumana ınsanlara acımamışzamane Garipler öldü mü bir mezarağlar.

İhsani:

Gayet çok güzeldir baharçağları Coşeyledir bütün gelensağları

Gönnez misin ilkbahardadağları

Duman feryad eder,dağdakarağlar

(5)

Ruhani:

Ruhani evvela kendini yoklar Kendini yoldar da alemi haklar Arzusuna hasret kalanaşıklar

Bir ömür boyunca zari zarağlar.

Çıraği:

Gerçek tabip olsayaramıeyler

çırağiderdini herkese söyler

Lisan-ıhal ileHakk'ızikreyler

Şimşeknara vurur, bulutlarağlar.

lhsani:

Mevlüt thsani'yim çektiğimaman Mevlaöldüğümdenasib et iman Azizim, kardeşim öldüğümzaman Bir yavru, bir bacı,bir de yarağlar.

...

• Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakühesi. Türk Dili veEdebiyau BöUimü,

ÖlJetimÜyesi.

(6)
(7)

Resim- 1: A~ıkıar Kahvesı I!iri$indc solda, iki pencerearasındakiresim

f{.;siın- 2: A~ık McvIüı Ihsani

(8)

Resim- 3:Aşık ihsan Yavuzer

Referanslar

Benzer Belgeler

Mağdur hakları veya başka bir anlatımla ceza yargılamasında mağdurun rolünün tarihsel açıdan bir geri dönüş yaşadığı söylenebi- lir. İlkel ceza hukuku

Tarih-i Osmanî Encümeni Konya Şubesi’nin açılışını yapmış olan Vali Arifi Paşa, 1910 senesinde Konya’ya tayin olmuştu.. Dönemin Konya Valisi Arifi Paşa, bir

Initiated in this crucial framework, this paper examines two medieval epic narratives, The Book of Dede Korkut and Beowulf, in Turkish and Anglo-Saxon cultures and discusses

Bunun için, kariyer yapmak, uzman öğretmen ya da başöğretmen unvanlarını kazanmak isteyen öğretmenler sınava katılma yeterliği taşıyorlarsa KYS’ye girecek ve

Doğan, Ersoy, “Alaşehir Kuva-yı Milliye Hareketi’nin Malî Kaynakları”, Millî Mücadele’de Alaşehir Kongresi (6–25 Ağustos 1919), Anadolu Matbaacılık, İzmir–1988,

yüzyıl tıp metinlerinden belirlenen folklorik tıp uygulamalarına dayalı olarak elde edilen tespitlerin ve ulaşılan sonuçların, Türk halk inanışları, halk hekimliği

Örneğin barınmak için ev ihtiyacımızı karşılarken plansız ve düzensiz kentleşme, kaynakları aşırı kullanma, kaynakların bilinçsiz tüketimi, atıkların

1,3-indandionun enol tautomeri (Şekil 2) her ne kadar keto tautomerinden daha yüksek enerjili olarak hesaplanmış olsa da (Tablo 1) deneysel infrared spektrumunda enol