• Sonuç bulunamadı

SDP'nin Yeni Anayasaya İlişkin Görüşleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "SDP'nin Yeni Anayasaya İlişkin Görüşleri"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SDP'nin Yeni Anayasaya İlişkin Görüşleri

9 Ocak 2012

Sosyalist Demokrasi Partisi, yeni anayasaya ilişkin görüş ve önerilerini 19.12.2011 tarihinde yazılı olarak Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na iletmişti. 09.01.2012 tarihinde de Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na partimizin “Demokratik, Özgürlükçü, Eşitlikçi ve Sosyal Bir Anayasa” niteliği kazandıracağını düşündüğü görüş ve önerileri sözlü olarak SDP Genel Merkez adına Hüseyin Taka ve SDP Ankara İl Başkanı Burcugül Çubuk tarafından iletildi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU’NA

İlgi: 29.11.2011 tarihli ve 32276 sayılı yazınız.

Sosyalist Demokrasi Partisi, 12 Eylül askeri diktatörlüğünün ürünü olan 1982 Anayasasını bir darbe anayasası olarak görmektedir. Bütün toplumsal muhalefetin tankların altında ezilerek yok edildiği, silah zoruyla halka dayatılan bir anayasanın meşruiyetinden söz edilemez ve öyle bir anayasa temel alınarak demokratik bir anayasa yapılamaz. TBMM 12 Eylül darbesini ve sonrasında kurulan askeri rejimin uygulamalarını insanlık suçu kabul etmeli, 82 Anayasasını da gayri meşru ilan ederek

“yok/keenlemyekün” saymalıdır.

1982 Anayasası bugüne kadar defalarca değiştirilmiş ancak bu değişikliklerin hiçbirinde onun antidemokratik özüne esaslı biçimde dokunulmamıştır. Yürürlükte olan 1982 Anayasası emperyalizme bağımlılık ilişkisi içinde Türklüğün, militarizmin, Sünniliğin, erkekliğin egemenliği ve doğanın yağmalanmasına dayanmaktadır. Bu beş unsurun tahakkümüne karşı tutum geliştiremeyen hiçbir yeni anayasanın, işçilerden,

emekçilerden, kadınlardan, ezcümle halktan yana olması mümkün değildir.

Demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, katılımcı ve sosyal bir anayasanın temeli, bu tahakküm biçimlerine karşı durmayı gerektirir. Bugün Türkiye halklarının ihtiyacı, 12 Eylül Anayasasının çöpe atılması ve eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir anayasanın yapılmasıdır.

İşçilerin, emekçilerin on yıllardır gasp edilmiş ekonomik, sosyal ve siyasal haklarını iade edip güvence altına almayan, Kürt halkının varlığını ve kolektif haklarını (kimlik, kültür, dil) kabul etmeyen, ulusal azınlıkların azınlık haklarını özgürce kullanmasını garantiye almayan, militarizmi, her türlü askeri müdahaleyi meşrulaştıran yaklaşımları ve askerin her türlü imtiyazını ortadan kaldırmayan, kadınların anti-cinsiyetçi taleplerini

karşılamayan, farklı cinsel kimliklerin özgürce yaşayabilme hakkını güvence altına almayan, farklı inanç sahiplerinin inançlarını özgürce yaşabilecekleri bir açılım yapmayan, YÖK’ü kaldırarak demokratik ve özgür üniversitenin önünü açmayan, doğanın yağmasını ve ekolojik yıkımı önleyecek, tarihsel değer ve kültürel mirası koruyacak ve emperyalizmle bağımlılık ilişkisine son verecek düzenlemeleri içermeyen bir anayasa, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal sıfatını hak edemez.

Ayrıca, demokratik siyaset zemininin tutuklamalar ile alabildiğine daraltıldığı ve politik

(2)

araçların hızla savaş mantığına uyarlanmakta olduğu içinden geçtiğimiz süreçte, ölümlerin de hızla artıyor oluşu, sözü işlevsiz bırakmaktadır. Demokratik alanın daraltıldığı, insanların söz söylemekten çekinir hale getirildiği bir momentte anayasa çalışmalarının ne yazık ki nitelikli bir biçimde yürütülemeyeceğini tespit etmekteyiz.

Bu perspektiften hareketle Sosyalist Demokrasi Partisi’nin yeni anayasaya

“Demokratik, Özgürlükçü, Eşitlikçi ve Sosyal Bir Anayasa” niteliği kazandıracağını düşündüğü görüş ve önerileri aşağıda sunulmuştur.

SOSYALİST DEMOKRASİ PARTİSİ MERKEZ YÜRÜTME KURULU

Sosyalist Demokrasi Partisi’nin Yeni Anayasa’ya İlişkin Görüşleri

BAŞLANGIÇ İLKELERİ

1) Yeni Anayasa, hiçbir düşünceyi yasaklamamalı ve “Atatürk ilkeleri”,

“Atatürk milliyetçiliği” ve benzeri gibi herhangi bir ideolojiyi dayatmamalıdır.

2) Yeni Anayasa, yurttaşlık kavramını hiçbir şekilde belirli bir etnisiteye bağlamamalıdır. “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes

Türk’tür” gibi tanımlar kalkmalı, “hangi etnik ve dini kimliğe sahip olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti’ne yurttaşlık bağıyla bağlı olan herkes, eşit haklara sahip yurttaşları oluşturur” tanımı konmalıdır. Ayrıca “yurttaşlar, kendilerini hangi etnik ve dini kimliğe ait sayıyorlarsa, kendilerini o kimlikle ifade etme hak ve özgürlüğüne sahiptir” tanımı Anayasa’da yer almalıdır.

3) Yeni Anayasa’da, Türkçe ile birlikte Kürtçe de Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci resmi dili olarak kabul edilmeli, Türkiye’de kullanılan bütün diller anayasal güvence altına alınmalı, tüm yurttaşlara ana dilde eğitim-öğretim hakkı tanınmalıdır.

4) Yeni Anayasa, demokratik ve özgürlükçü laikliği esas almalıdır. Her türlü inanç devlet tekelinden kurtarılmalı, devlet bünyesinde dini kurumların varlığına son verilmeli, okullardan zorunlu din öğretimi kaldırılmalıdır. Bütün dini inançlar siyasal alanın dışına çıkarılmalı, inanç sahipleri toplumsal alanda inançlarının gereğini özgürce yaşamalıdır. Devlet bütün dini topluluk ve inanç sahiplerine eşit mesafede durmalı, din işlerinden bütünüyle elini çekmelidir.

5) Yeni Anayasa, cinsiyet, cinsel yönelim, medeni hal gibi nedenlerle her türden cinsiyet ayrımcılığını yasaklamalı, kadınlara karşı suçlar kavramı

oluşturulmalıdır. Cinsiyetçi kapitalizmin ekonomik, politik ve toplumsal alanlarda kadınların cins olarak ezilmesi üzerinde kurulan özel alan ve kamusal alan ayrımıyla kadınların emeklerine, bedenlerine ve kimliklerine el konulmasına dair anlayış anayasal düzenlemelerle değiştirilmelidir.

6) Yeni Anayasa’da, merkezi devlet yönetiminin yerel yönetimler üzerindeki militarist, bürokratik belirleyiciliğinin ve baskısının, yerelin kaynakları üzerindeki tasarrufunun ortadan kaldırılmasını, yerel yönetimlerin yerelde yaşayan halkın iradesine bırakılmasını esas alan düzenlemeler yapılmalıdır.

DEMOKRATİK HAK VE ÖZGÜRLÜKLER

1) Yeni Anayasa’da, ülkemizde bugüne kadar yaşanan askeri diktatörlüklerin

(3)

mirası olan ve ordunun siyasi alana müdahalesine olanak sağlayan antidemokratik hükümlere yer verilmemeli, yorum yoluyla dahi olsa ordunun siyasi alana

müdahalesine olanak tanıyabilecek hiçbir yasal düzenleme yapılamayacağı, mer’i mevzuattaki bu çeşit hükümlerin de Yeni Anayasa’nın yürürlüğe girme tarihi itibarı ile kendiliğinden mülga kabul edileceği yönünde anayasal düzenleme yapılmalıdır.

2) Kamu emekçileri, tarım emekçileri, silahlı kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensupları dâhil olmak üzere, tüm çalışanların, hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın grevli, toplu sözleşmeli sendikal örgütlenme hakkı anayasal güvenceye

kavuşturulmalıdır.

3) Yeni Anayasa’da sektör ayrımı gözetilmeksizin tüm işçi ve emekçilere grev hakkı tanınarak, grev yasakları kaldırılmalı, genel grev hakkı tanınmalıdır.

4) 12 Eylül rejimi ile Sendikalar Kanunu ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nda yapılan yasakçı, antidemokratik düzenlemelerin ortadan kaldırılmasını teminen, Yeni Anayasa’da, işkolunda ve işyerinde örgütlülük barajlarının kaldırılması başta olmak üzere, gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

5) Kamu emekçilerinin siyasi partilere üye olma hakkı anayasal güvence altına alınmalıdır.

6) Nispi temsil esasına dayalı demokratik seçim sistemi benimsenmeli, seçim barajları kaldırılmalıdır.

7) İnsanın insana köleliğinin, faşizmin, ırkçılığın, antisemitizmin, insanlık suçlarının savunusu hariç, düşünce, inanç ve ifade etme özgürlüğünü engelleyen tüm hükümler kaldırılarak, sayılanlar hariç basın, yayın, elektronik ortamda iletişim hakkı üzerinde hiçbir kısıtlama yapılamayacağı Anayasa’da açıkça düzenlenmelidir.

8) Devlet eliyle din öğretimi yapılamayacağı ve bu amaçla okul, kurs vb. gibi eğitim-öğretim kurumların açılamayacağı düzenlenmelidir.

9) Dini siyasal alana taşıyan, dinsel inanç ve vicdan özgürlükleri alanını sınırlayan bütün düzenlemelerin Anayasa’ya aykırılık olacağı, devletin bütün inançlar ve topluluklar karşısında eşit mesafeli durmakla, azınlıkları çoğunluğun olası baskılarına karşı korumakla yükümlü olduğu düzenlenmelidir.

10) Bilaistisna tüm yurttaşların inanç ve ibadet özgürlüklerinin önündeki tüm engeller kaldırılmalı, tüm inançlara ait ibadethaneler yasal güvenceye

kavuşturulmalıdır.

11) Askeri yargı sistemi kaldırılmalı, yargı demokratikleştirilerek, yürütmenin yargı üzerinde tasarrufta bulunmasına olanak tanıyacak düzenleme yapılamayacağı hükme bağlanmalı, HSYK bileşiminde yargı mensupları haricinde üyeye yer

verilmemeli, kurul özerk kılınmalıdır.

12) Zorunlu askerlik kaldırılmalı, vicdani ret hakkı tanınmalıdır.

13) Devletin Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transeksüel (LGBTT) bireylere yönelik cinsel yönelim ve/veya cinsel kimlik kaynaklı tüm ayrımcılığı engellemekle yükümlü olduğu düzenlenmelidir.

14) Merkezi devlet yönetiminin, yerel yönetimler üzerindeki tasarruflarının ortadan kaldırılması, yerel yönetimlerin, ilgili yerelde yaşayan halkın iradesine terk edilmesi sağlanmalıdır.

15) Seçilme yaşı 18'e indirilmelidir.

16) Engellilerin üretime katılmalarının önündeki tüm engellerin kaldırılması, yaşamın her alanında ihtiyaç duydukları tüm araçlar ile ulaşım, eğitim, sağlık ve bakım gibi sosyal hizmetlerin ücretsiz sağlanması devletin görev ve yükümlülükleri arasında

(4)

sayılmalıdır.

EKONOMİK ve SOSYAL HAKLAR

İşçi sınıfının ve emekçilerin 12 Eylül askeri diktatörlüğü ile gasp edilen ekonomik ve sosyal hakları genişletilerek iade edilmeli, sendikal ve siyasal örgütlenme özgürlükleri önündeki her türlü anayasal engel kaldırılmalıdır. Bu doğrultuda, Yeni Anayasa’da aşağıdaki düzenlemelere yer verilerek, işçi ve emekçilerin ekonomik ve sosyal hakları anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır:

1) Haftalık azami çalışma süresi 35 saatte indirilmelidir.

2) Kadın- erkek tüm yurttaşların çalışma hakkı güvence altına alınarak, işsiz kalanlara ödenen işsizlik sigortası ödeneği, sınırlı sürelerle değil, iş bulunana kadar ödenmelidir. Bu süreçte, ücretsiz mesleki eğitim sağlanmalıdır.

3) Eşdeğer işe eşit ücret verilmelidir.

4) Sigortasız, sendikasız işçi çalıştırma engellenmeli, ağır yaptırımlar uygulamalıdır.

5) Çalışanlarının iş güvenliği ve sağlığı emekçilerden oluşacak kurullarca denetlenmelidir.

6) İstisnasız tüm çalışanlara sendika ve mesleki örgüt kurma hakkı tanınmalıdır.

7) Çalışan-çalışmayan tüm yurttaşlara sosyal güvenlik haklarından ve genel sağlık sigortasından yararlanma hakkı tanınmalıdır.

8) Herkese parasız ve eşit sağlık hizmeti verilmesi devletin görevleri arasında sayılmalıdır.

9) Herkese yaşanabilir ve güvenli konutlar sağlamak, devletin görevleri arasında sayılmalıdır.

10) Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik giderleri ve benzeri kamu harcamaları devletin yükümlülüğündedir, devlet kamu giderlerini azaltmak gerekçesiyle hiçbir biçimde bu yükümlülüğünden vazgeçemez, yükümlülüğünü sermayeye devredemez.

11) Kâr amacına tabi olması toplumsal yıkıma neden olan toplu ulaşım, eğitim, sağlık, iletişim ve enerji alanlarında kaynak, üretim ve dağıtımın özelleştirilmesi yasaklanmalı, özelleştirilenler ve bu sektörlerde faaliyette bulunan özel işletmeler çalışanların denetiminde kamulaştırılmalıdır.

12) Toprağın emekçi köylülerin hakkı olması gerektiğinin kabulüyle, emekçi köylü örgütlerinin öncülüğünde köklü bir toprak reformu gerçekleştirilmesi devletin görevleri arasında sayılmalıdır.

13) Ekonomik gelişmenin yaşanabilir çevre imkânıyla birlikte planlanması, çevre tahribatına sebep olan gerçek ve tüzel kişilerin cezalandırılması devletin görevleri arasında sayılmalı, uluslararası tekellerin doğal kaynakları sömürü ve kar amaçlı yatırımları için dayattıkları çevre tahribatına yol açacak uluslararası anlaşmaların imzalanamayacağı hüküm altına alınmalıdır.

14) KDV, Özel İletişim Vergisi, ÖTV gibi, vergilendirmede adaletsizliğe yol açan dolaylı vergiler kaldırılmalı, kazanca ve servete göre adil vergilendirmenin

gerçekleştirilmesine dönük anayasal düzenleme yapılmalıdır.

TOPLUMSAL CİNSİYETLER ARASI EŞİTLİĞİN SAĞLANMASI VE KADINLARIN KORUNMASI 1) Ekonomik yaşamda yüzyıllardan beri maruz kaldıkları sistematik ayrımın sonuçlarını telafi etmek için, kadınların ve işgücünün aşırı sömürüye uğramış diğer kesimlerinin işe alımında, eğitimlerinde, kıdem ve terfilerinde pozitif ayrımcı tedbirler uygulanmalıdır.

(5)

2) Kadınların toplumsal yaşama katılımının önündeki tüm engellerin

kaldırılmasını, kadının ekonomik bağımsızlığını kazanmasının teşvik edilmesini, ev ve bakım işlerinin toplumsallaştırılmasını teminen, yerel yönetimler ve kamu kurumları tarafından ücretsiz yemekhane, çamaşırhane ve kreşler açılacağı ve bunların hizmet verenler ile kullananlarca denetleneceğine ilişkin düzenleme yapılmalıdır.

3) Kadınların eşit haklı ve eşdeğer işe eşit ücretli olarak her alanda çalışma, eğitim görme hakkının sağlanması için kamu-özel ayrımı yapılmaksızın tüm gerçek ve tüzel kişilerin pozitif ayrımcı politikalar uygulamakla yükümlü oldukları hükme bağlanmalıdır.

4) Kürtaj ve doğum kontrolü parasız olmalı ve devlet kürtaj ve doğum kontrolü için özel merkezler kurmalıdır.

5) Anayasa başta olmak üzere bütün yasal mevzuat her türlü cinsiyetçilikten arındırılmalıdır.

6) Aile içi şiddet, evlilik içi tecavüz ve ensestin önlenmesi devletin

sorumluluğunda olmalı, bunun için önleyici çalışmalar (sağlık kuruluşları, danışma merkezleri, medya yoluyla) yapılması devletin yükümlülükleri arasında yer almalıdır.

7) Sokakların kadınlar için güvenli olması için kamu taşımacılığında, şehir düzenlemesinde ve diğer kamu hizmetlerinin yürütülmesinde devletin görevleri belirtilmelidir.

GENÇLİK

1) Herkese eşit, parasız, bilimsel, anadilde ve anti-cinsiyetçi eğitim sağlamak devletin yükümlülüğüdür.

2) Öğrencilerin sendikal-politik örgütlenme haklarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

3) Vakıf üniversiteleri ve özel üniversiteler kamulaştırılmalıdır.

4) Öğrenciler ve öğretmenler arasında eşitsizlik yaratan özel dershaneler kapatılmalı, özel ders yasaklanmalıdır.

5) Militarizmin eğitim alanındaki tüm yansımaları ortadan kaldırılmalıdır.

6) Eğitim süreci ilköğrenimden üniversiteye demokratikleşmelidir.

7) Üniversitelerde ve eğitimin diğer bölümlerinde düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller ortadan kaldırılmalıdır.

8) YÖK kaldırılmalı, araştırma konularının seçilmesinden müfredatların belirlenmesine, üretilen bilginin toplumsal yaşamda kullanımından üniversitelerin yönetimine kadar, öğrencilerin, öğretim görevlilerinin ve üniversite çalışanlarının söz, yetki, karar hakkı anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır.

9) Liselerde ders müfredatları, yönetmelikler, liselerin yönetimi gibi konularda öğrenciler karar mercilerinde yer almalıdır.

10) Üniversite yurtları ücretsiz olmalı, kadın öğrencilere yönelik ayrımcı uygulamaların önüne geçilmelidir.

11) Öğrencilere Milli Güvenlik vb. adlar altında militarist eğitim yaptırılamayacağı anayasal düzenlemeye kavuşturulmalıdır.

12) Gençlerin fiziksel ve psikolojik gelişimlerini tehdit edecek işlerde çalıştırılmaları ve çocuk emeğinin kullanımı yasaklanmalıdır.

DOĞAYLA UYUM İÇİNDE EKOLOJİK BİR TOPLUM İÇİN

1) Ormansızlaşma tamamıyla durdurulmalı, zengin ekosistemleri barındıran önemli doğa alanları kısmen veya koşullara göre tamamen insan faaliyetlerinden arındırılmalıdır.

(6)

2) Milli parklar, kıyılar, akarsu kenarları, orman alanları, arkeolojik ve doğal sit alanlarının yakınında, tarım alanları üzerinde ve yakınında ve kent merkezlerinde endüstriyel tesislerin kurulması yasaklanmalıdır.

3) Fosil yakıtlara bağımlı kalkınma politikaları dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de çevresel bir felakete sürüklediğinden, devletin güneş, rüzgâr, jeotermal ve su gibi yenilenebilir ve sınırsız kaynakların kullanımına yönelik politikaları desteklemekle yükümlü olduğu düzenlenmelidir.

4) Kurulacağı bölgenin ekolojik yapısını, biyoçeşitliliğini, arkeolojik ve kültürel dokusunu tahrip edecek hidroelektrik santrallerinin inşası yasaklanmalıdır.

5) Nükleer enerjiye dayalı santral ve tesislerin inşası yasaklanmalıdır.

6) Suyun ticari bir meta haline getirilmesi yasaklanmalıdır.

7) Genetiği değiştirilmiş organizmaların gıda üretiminde kullanılması yasaklanmalıdır.

8) Devlet, ekolojik ve geleneksel tarım uygulamalarını desteklemekle, toprakların kimyasallara, pestisitlere bağımlı hale getirilerek kirletilmesini engellemekle yükümlü olmalıdır.

9) Hayvan hakları ve doğa hakları kavramları anayasal düzenlemeye kavuşturulmalıdır.

Devlet, hayvanların kürkleri için öldürülmesini, sportif olarak avlanmalarını, esaret altına alınmalarını, üzerlerinde deneyler yapılmasını, insan sağlığı ve doğa için yakın ve ciddi tehlike oluşturma durumu hariç hayvan itlaf edilmesini engellemekle yükümlü olmalıdır

Referanslar

Benzer Belgeler

Filhakika, adı geçen kanuna göre, bir taraftan ihbarlı grev, diğer taraftan da iş kanununun ahkâmına tabi olmayan işçiler için grev yapmak imkânları vardır. Böyle

yapılmış; Kanada Denizcilik İşverenleri Birliği (MEA) ile Montreal Limanı’nda görev yapan CUPE 375 adlı sendikaya bağlı liman işçileri arasındaki müzakere sürecinin

• Geçici grev yasakları, grev hakkının kullanılmasının geçici olarak önlendiği ve geçici yasağın ortadan kalkmasıyla birlikte, grev hakkının tekrar kullanılabildiği

GEMALMAZ E., STT’nde işaretsiz (/.Ø./) Görev Ögeleri Üzerine, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, S.. 1-4; GEMALMAZ, Efarasiyap, Türkçede

Hükümetin kemer sıkma politikalar ına karşı düzenlenen eylemde "Genel Grev" çağrıları giderek daha yüksek sesle duyuluyordu.İngiltere Sendikalar Birli

etti.Ü;lkenin kuzeybat ısında platin madenlerinin bulunduğu Rustenburg kentindeki statta, bir mitingi önlemek isteyen göstericilere müdahale edildi ği bildirildi.Müdahalenin

11 bini a şkın sivil havacılık emekçisi, hakları için pazarlık yapabilmekte en önemli kozlardan birini, grev haklarını kullanabilmek istiyor.

‘Grev ve lokavtın ulusal gü- venlik veya genel sağlık nedeniyle yürütme organı tarafından ve yargı denetiminde ertelenmesi’ yönündeki bir düzenleme, ancak erteleme süresi