T.C.
NEVŞEHİR VALİLİĞİ
İL ÇEVRE DURUM RAPORU
HAZIRLAYAN
İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ
ÇEVRE YÖNETİMİ VE ÇED ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
2004
İL ÇEVRE DURUM RAPORLARI REHBERİ
ÇEVRE DURUM RAPORLARINDA KULLANILACAK REHBERİN ANA BAŞLIKLARI
Sayfa
A. COĞRAFİ KAPSAM... 1
B. DOĞAL KAYNAKLAR... 29
C. HAVA (ATMOSFER VE İKLİM )... 36
D. SU... 46
E. TOPRAK VE ARAZİ KULLANIMI... 49
F. FLORA-FAUNA VE HASSAS YÖRELER... 54
G. TURİZM... 79
H. TARIM VE HAYVANCILIK ... 82
İ. MADENCİLİK ... 92
J. ENERJİ... 96
K. SANAYİ VE TEKNOLOJİ ... ... 98
L. ALTYAPI, ULAŞIM VE HABERLEŞME.. ... 103
M. YERLEŞİM ALANLARI VE NÜFUS... 110
N. ATIKLAR... 122
O. GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM... 125
P. AFETLER... 127
R. SAĞLIK VE ÇEVRE... 130
S. ÇEVRE EĞİTİMİ... 139
T. ÇEVRE YÖNETİMİ VE PLANLAMA... 140
ÇEVRE DURUM RAPORLARINDA KULLANILACAK REHBER A. COĞRAFİ KAPSAM
A.1. Giriş 1
A.2. İl ve İlçe Sınırları 5
A.3. İlin Coğrafi Durumu 19
A.4. İlin Topoğrafyası ve Jeomorfolojik Durumu 19
A.5. Jeolojik Yapı ve Stratigrafi 24
A.5.1. Metamorfizma ve Mağmatizma 24 A.5.2. Tektonik ve Paleocoğrafya 27
B. DOĞAL KAYNAKLAR B.1. Enerji Kaynakları 29 B.1.1. Güneş 29
B.1.2. Su Gücü 29
B.1.3. Kömür 29
B.1.4. Doğalgaz 30 B.1.5. Rüzgar 30
B.1.6. Biyokütle 30
B.1.7. Petrol 30
B.1.8. Jeotermal Sahalar 30
B.2. Biyolojik Çeşitlilik 31 B.2.1. Ormanlar 31
B.2.1.1. Odun Üretimine Ayrılan Tarım Alanları 31
B.2.2. Çayır ve Mera 31
B.2.3. Sulak Alanlar 31
B.2.4. Flora 31
B.2.5. Fauna 32
B.2.6. Milli Parklar,Tabiat Parkları, Tabiat Anıtı, Tabiatı Koruma Alanları ve Diğer 32 Hassas Yöreler B.3. Toprak 32
B.4. Su Kaynakları 34
B.4.1. İçme Suyu Kaynakları ve Barajlar 34
B.4.2. Yeraltı Su Kaynakları 34 B.4.3. Akarsular 35
B.4.4. Göller ve Göletler 35
B.5. Mineral Kaynaklar 35
B.5.1. Sanayi Madenleri 35
B.5.2. Metalik Madenler 35
B.5.3. Enerji Madenleri 35
B.5.4. Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler 36
C. HAVA (ATMOSFER VE İKLİM)
C.1. İklim ve Hava 36
C.1.1. Doğal Değişkenler 36
C.1.1.1. Rüzgar 36
C.1.1.2. Basınç 37
C.1.1.3. Nem 37
C.1.1.4. Sıcaklık 37
C.1.1.5. Buharlaşma 38
C.1.1.6. Yağışlar 38
C.1.1.6.1. Yağmur 38
C.1.1.6.2. Kar, Dolu, Sis ve Kırağı 38
C.1.1.7. Seller 39
C.1.1.8. Kuraklık 39
C.1.1.9. Mikroklima 39
C.1.2. Yapay Etmenler 39 C.1.2.1. Plansız Kentleşme 39
C.1.2.2. Yeşil Alanlar 39
C.1.2.3. Isınmada Kullanılan Yakıtlar 40
C.1.2.4. Endüstriyel Emisyonlar 41
C.1.2.5. Trafikten Kaynaklanan Emisyonlar 41
C.2. Havayı Kirletici Gazlar ve Kaynakları 42
C.2.1. Kükürtdioksit Konsantrasyonu ve Duman 42
C.2.2. Partikül Madde (PM) Emisyonları 44
C.2.3. Karbonmonoksit Emisyonları 44
C.2.4. Azot Oksit (NOx) Emisyonları 44
C.2.5. Hidrokarbon ve Kurşun Emisyonları 44
C.3. Atmosferik Kirlilik 44
C.3.1. Ozon Tabakasının İncelmesinin Etkileri 44
C.3.2. Asit Yağışlarının Etkileri 44
C.4. Hava Kirleticilerinin Çevreye Olan Etkileri 44
C.4.1. Doğal Çevreye Etkileri 44
C.4.1.1. Su Üzerindeki Etkileri 44
C.4.1.2. Toprak Üzerine Etkileri 45
C.4.1.3. Flora ve Fauna Üzerindeki Etkileri 45
C.4.1.4. İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri 45
C.4.2. Yapay Çevreye (Görüntü Kirliliği Üzerine) Etkileri 45
D. SU
D.1. Su Kaynaklarının Kullanımı 46
D.1.1. Yeraltı Suları 46
D.1.2. Jeotermal Kaynaklar 46
D.1.3. Akarsular 46
D.1.4. Göller, Göletler ve Rezervuarlar 46
D.1.5. Denizler 47
D.2. Doğal Drenaj Sistemleri 47
D.3. Su Kaynaklarının Kirliliği ve Çevreye Etkileri 47
D.3.1. Yeraltı Suları ve Kirlilik 47
D.3.2. Akarsularda Kirlilik 47
D.3.3. Göller, Göletler ve Rezervuarlarda Kirlilik 47
D.3.4. Denizlerde Kirlilik 47
D.4. Su ve Kıyı Yönetimi, Strateji ve Politikaları 48 D.5. Su Kaynaklarında Kirlilik Etkenleri 48
D.5.1. Tuzluluk 48
D.5.2. Zehirli Gazlar 48
D.5.3. Azot ve Fosforun Yol Açtığı Kirlilik 48
D.5.4. Ağır Metaller ve İz Elementler 48
D.5.5. Zehirli Organik Bileşikler 48
D.5.5.1. Siyanürler 48
D.5.5.2. Petrol ve Türevleri 48
D.5.5.3. Polikloro Naftalinler ve Bifeniller 48
D.5.5.4. Pestisitler ve Su Kirliliği 48
D.5.5.5. Gübreler ve Su Kirliliği 48
D.5.5.6. Deterjanlar ve Su Kirliliği 48
D.5.6. Çözünmüş Organik Maddeler 48
D.5.7. Patojenler 49
D.5.8. Askıda Katı Maddeler 49
D.5.9. Radyoaktif Kirleticiler ve Su Kirliliği 49
E. TOPRAK VE ARAZİ KULLANIMI
E.1. Genel Toprak Yapısı 49
E.2. Toprak Kirliliği 50
E.2.1. Kimyasal Kirlenme 50
E.2.1.1. Atmosferik Kirlenme 50
E.2.1.2. Atıklardan Kirlenme 50
E.2.2. Mikrobiyal Kirlenme 50
E.3. Arazi 50
E.3.1. Arazi Varlığı 50
E.3.1.1. Arazi Sınıfları 51
E.3.1.2. Kullanma Durumu 52
E.3.2. Arazi Problemleri 53
F. FLORA-FAUNA VE HASSAS YÖRELER
F.1. Ekosistem Tipleri 54
F.1.1. Ormanlar 54
F.1.1.1. Ormanların Ekolojik Yapısı 54
F.1.1.2. İlin Orman Envanteri 54
F.1.1.3. Orman Varlığının Yararları 54
F.1.1.4. Orman Kadastro ve Mülkiyet Konuları 54
F.1.2. Çayır ve Meralar 57
F.1.3. Sulak Alanlar 58
F.1.4. Diğer Alanlar (Stepler vb.) 58
F.2. Flora 58
F.2.1. Habitat ve Toplulukları 58
F.2.2. Türler ve Populasyonları 58
F.3. Fauna 58
F.3.1. Habitat ve Toplulukları 58
F.3.2. Türler ve Populasyonları 59
F.3.3. Hayvan Yaşama Hakları 59
F.3.3.1. Evcil Hayvanlar 59
F.3.3.1.1. Sahipli Hayvanlar 59
F.3.3.1.2. Sahipsiz Hayvanlar 59
F.3.3.2. Nesli Tehlike Altında Olan ve Olması Muhtemel Evcil ve Yaban Hayvanlar 59
F.3.3.3. Hayvan Hakları İhlalleri 59
F.3.3.4. Valilikler, Belediyeler ve Gönüllü Kuruluşlarla İşbirliği 60
F.4. Hassas Yöreler Kapsamında Olup (*) Bölümündeki Bilgilerin İsteneceği Alanlar 60 F.4.1. Ülkemiz Mevzuatı Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar 60 F.4.1.1. 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 2. Maddesinde Tanımlanan ve Bu
Kanunun 3. Maddesi Uyarınca Belirlenen “Milli Parklar”, “Tabiat Parkları”,
“Tabiat Anıtları” ve “Tabiat Koruma Alanları” 60 F.4.1.2. 3167 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu Uyarınca Çevre ve Orman Bakanlığı’nca
Belirlenen “Yaban Hayatı Koruma Sahaları ve Yaban Hayvanı Yerleştirme
Alanları” 60
F.4.1.3. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 2. Maddesinin
“a - Tanımlar” Bendinin 1.,2.,3. ve 5. Alt Bentlerinde “Kültür Varlıkları”,
“Tabiat Varlıkları”, “Sit” ve “Koruma Alanı” Olarak Tanımlanan ve Aynı Kanun ile 3386 Sayılı Kanunun (2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddelerin Eklenmesi Hakkında Kanun) İlgili Maddeleri Uyarınca Tespiti ve
Tescili Yapılan Alanlar 60
F.4.1.4. 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu Kapsamında Olan Su Ürünleri İstihsal ve
Üreme Sahaları 60
F.4.1.5. 4/9/1988 Tarihli ve 19919 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’nin 17 nci ve 1/7/1999 Tarihli ve 23742 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan Yönetmelikle Değişik 18.,19. ve 20. Maddelerinde
Tanımlanan Alanlar 60
F.4.1.6. 2/11/1986 Tarihli ve 19269 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği’nin 49. Maddesinde Tanımlanan “Hassas
Kirlenme Bölgeleri” 61
F.4.1.7. 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 9. Maddesi Uyarınca Bakanlar Kurulu Tarafından “Özel Çevre Koruma Bölgeleri” Olarak Tespit ve İlan Edilen
Alanlar 61
F.4.1.8. 2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu’na Göre Koruma Altına Alınan Alanlar 61 F.4.1.9. 6831 Sayılı Orman Kanunu Gereğince Orman Alanı Sayılan Yerler 61 F.4.1.10. 3621 Sayılı Kıyı Kanunu Gereğince Yapı Yasağı Getirilen Alanlar 61 F.4.1.11. 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında
Kanunda Belirtilen Alanlar 61
F.4.1.12. 4342 Sayılı Mera Kanununda Belirtilen Alanlar 61 F.4.1.13. 30.01.2002 Tarih ve 24656 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanarak Yürürlü- ğe Giren “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği”nde Belirtilen Alanlar 61 F.4.2. Ülkemizin Taraf Olduğu Uluslararası Sözleşmeler Uyarınca Korunması Gerekli
Alanlar 61
F.4.2.1. 20/2/1984 Tarih ve 18318 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren “Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi” (BERN Sözleşmesi) Uyarınca Koruma Altına Alınmış Alanlardan
“Önemli Deniz Kaplumbağası Üreme Alanları”nda Belirtilen I. ve II.
Koruma Bölgeleri, “Akdeniz Foku Yaşama ve Üreme Alanları” 61 F.4.2.2. 12/6/1981 Tarih ve 17368 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanarak Yürürlüğe
Giren “Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi” (Barcelona Sözleşmesi) Uyarınca Korumaya Alınan Alanlar 61
F.4.2.2.1. 23/10/1988 Tarihli ve 19968 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan
“Akdeniz’de Özel Koruma Alanlarının Korunmasına Ait Protokol” Gereği Ülkemizde “Özel Koruma Alanı” Olarak Belirlenmiş Alanlar 61 F.4.2.2.2. 13/9/1985 Tarihli Cenova Bildirgesi Gereği Seçilmiş Birleşmiş Milletler
Çevre Programı Tarafından Yayımlanmış Olan “Akdeniz’de Ortak Öneme Sahip 100 Kıyısal Tarihi Sit” Listesinde Yer Alan Alanlar 62 F.4.2.2.3. Cenova Deklerasyonu’nun 17. Maddesinde Yer Alan “Akdeniz’e Has Nesli
Tehlikede Olan Deniz Türlerinin” Yaşama ve Beslenme Ortamı Olan
Kıyısal Alanlar 62
F.4.2.3. 14/2/1983 Tarih ve 17959 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren “Dünya Kültür ve Tabiat Mirasının Korunması Sözleşmesi” nin 1. ve 2.
Maddeleri Gereğince Kültür ve Turizm Bakanlığı Tarafından Koruma Altına Alınan “Kültürel Miras” ve “Doğal Miras” Statüsü Verilen Kültürel, Tarihi
ve Doğal Alanlar 62
F.4.2.4. 17/05/1994 Tarih ve 21937 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren “Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi” (RAMSAR Sözleşmesi) Uyarınca Koruma Altına Alınmış Alanlar 62
F.4.3. Korunması Gereken Alanlar 62
F.4.3.1. Onaylı Çevre Düzeni Planlarında, Mevcut Özellikleri Korunacak Alan Olarak Tesbit Edilen ve Yapılaşma Yasağı Getirilen Alanlar (Tabii Karakteri Korunacak Alan, Biogenetik Rezerv Alanları, Jeotermal Alanlar vb.) 62 F.4.3.2. Tarım Alanları: Tarımsal Kalkınma Alanları, Sulanan, Sulanması Mümkün
ve Arazi Kullanma Kabiliyet Sınıfları I, II, III ve IV Olan Alanlar, Yağışa Bağlı Tarımda Kullanılan I. ve II. Sınıf ile, Özel Mahsul Plantasyon
Alanlarının Tamamı 62
F.4.3.3. Sulak Alanlar: Doğal veya Yapay, Devamlı veya Geçici, Suların Durgun veya Akıntılı, Tatlı, Acı veya Tuzlu, Denizlerin Gel-Git Hareketinin Çekilme Devresinde 6 Metreyi Geçmeyen Derinlikleri Kapsayan, Başta Su Kuşları Olmak Üzere Canlıların Yaşama Ortamı Olarak Önem Taşıyan Bütün Sular, Bataklık Sazlık ve Turbiyeler ile Bu Alanların Kıyı Kenar Çizgisinden İtibaren Kara Tarafına Doğru Ekolojik Açıdan Sulak Alan Kalan Yerler 62 F.4.3.4. Göller, Akarsular, Yeraltısuyu İşletme Sahaları 63 F.4.3.5. Bilimsel Araştırmalar İçin Önem Arzeden ve/veya Nesli Tehlikeye Düşmüş
veya Düşebilir Türler ve Ülkemiz İçin Endemik Olan Türlerin Yaşama Ortamı Olan Alanlar, Biyosfer Rezervi, Biyotoplar, Biyogenetik Rezerv Alanları, Benzersiz Özelliklerdeki Jeolojik ve Jeomorfolojik Oluşumların
Bulunduğu Alanlar 63
F.4.3.6. Mesire Yerleri; 6831 Sayılı Orman Kanununa Tabi Alanlarda Halkın Rekrasyonel Kullanımını Düzenleyip, Kullanımının Doğal Yapının Tahribine Neden Olmadan Yönlendirilmesini Sağlamak Üzere Ayrılan Alanlar 63
(*) Hassas Yöreler Kapsamına Giren F.4. Bölümündeki Alanlar İçin İstenen Bilgiler
1. Alanın Resmi Adı 63
2. Coğrafi Konumu ve Koordinatları (Rakım vb. bilgiler dahil) 63
3. Alanı 63
3.1. Toplam Alan (km2) 64
3.2. Kara Yüzeyi (km2) 65
3.3. Su Yüzeyi (km2) 65
3.4. Kıyı Uzunluğu (m) 65
4. Alanın Açıklamalı Tanıtımı 65
5. Yasal Konumu 65
6. Yerleşimler ve Nüfusları 65
7. Sosyo-Ekonomik-Kültürel-Tarihsel Özellikler 65 8. Fiziksel Özellikler (Karasal-Denizsel) 71
8.1. İklim Özellikleri 71
8.2. Jeomorfoloji (Topografya vb. morfolojik özellikler) 72 8.3. Jeoloji (Varsa sedimantoloji ile ilgili bilgiler de dahil) 73 8.4. Hidroloji-Hidrojeoloji (Yerüstü ve yeraltı suları, varsa jeotermal
kaynaklar da dahil) 74
8.5. Toprak Yapısı 74
8.6. Flora ve Fauna (Karasal, denizsel ve iç sular kapsamında,
özellikleri, endemik ve tehdit altındaki) 74 9. Alan Kullanımı ve Mevcut Durumu (Tarım-envanter ve mülkiyet
bilgileri varsa dahil, turizm, rekreasyon, ulaşım ve altyapı, vb.) 77 10. Mevcut Sorunlar (Hassas Bölgenin Doğal Yapıdan Uzaklaştığı
Alanlar, vb.) 78
G. TURİZM
G.1. Yörenin Turistik Değerleri 79
G.1.1. Yörenin Doğal Değerleri 79
G.1.1.1. Konum 79
G.1.1.2. Fiziki Özellikler 80
G.1.2. Kültürel Değerler 80
G.2. Turizm Çeşitleri 81
G.3. Turistik Altyapı 81
G.4. Turist Sayısı 81
G.5. Turizm Ekonomisi 81
G.6. Turizm-Çevre İlişkisi 81
H. TARIM VE HAYVANCILIK
H.1. Genel Tarımsal Yapı 82
H.2. Tarımsal Üretim 83
H.2.1. Bitkisel Üretim 83
H.2.1.1. Tarla Bitkileri 83
H.2.1.1.1. Buğdaygiller 84
H.2.1.1.2. Baklagiller 84
H.2.1.1.3. Yem Bitkileri 84
H.2.1.1.4. Endüstriyel Bitkiler 84
H.2.1.2. Bahçe Bitkileri 85
H.2.1.2.1. Meyve Üretimi 85
H.2.1.2.2. Sebze Üretimi 86
H.2.1.2.3. Süs Bitkileri 86
H.2.2. Hayvansal Üretim 86
H.2.2.1. Büyükbaş Hayvancılık 86
H.2.2.2. Küçükbaş Hayvancılık 87
H.2.2.3. Kümes Hayvancılığı ( Kanatlı Üretimi) 87
H.2.2.4. Su Ürünleri 87
H.2.2.5. Kürk Hayvancılığı 88
H.2.2.6. Arıcılık ve İpekböcekçiliği 88
H.3. Organik Tarım 88
H.4. Tarımsal İşletmeler 88
H.4.1. Kamu İşletmeleri 88
H.4.2. Özel İşletmeler 88
H.5. Tarımsal Faaliyetler 89
H.5.1. Pestisit Kullanımı 89
H.5.2. Gübre Kullanımı 90
H.5.3. Toprak Kullanımı 90
I. MADENCİLİK I.1. Maden Kanununa Tabi Olan Madenler ve Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi
Olan Doğal Malzemeler 92
I.1.1. Sanayi Madenleri 92
I.1.2. Metalik Madenler 92
I.1.3. Enerji Madenleri 93
I.1.4. Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler 93 I.2. Madencilik Faaliyetlerinin Yapıldığı Yerlerin Özellikleri 95
I.3. Cevher Zenginleştirme 95
I.4. Madencilik Faaliyetlerinin Çevre Üzerine Etkileri 95 I.5. Madencilik Faaliyetleri Sonucunda Arazi Kazanım Amacıyla Yapılan
Rehabilitasyon Çalışmaları 95
J . ENERJİ
J.1. Birincil Enerji Kaynakları 96
J.1.1. Taşkömürü 96
J.1.2. Linyit 96
J.1.3. Asfaltit 96
J.1.4. Bitümlü Şist 96 J.1.5. Hampetrol 96
J.1.6. Doğalgaz 96 J.1.7. Nükleer Kaynaklar (Uranyum ve Toryum) 96
J.1.8. Orman 96
J.1.9. Hidrolik 96
J.1.10. Jeotermal 96
J.1.11. Güneş 96
J.1.12. Rüzgar 96
J.1.13. Biyokütle 97
J.2. İkincil Enerji Kaynaları 97 J.2.1. Termik Enerji 97
J.2.2. Hidrolik Enerji 97
J.2.3. Nükleer Enerji 97
J.2.4. Yenilenebilir Elektrik Enerjisi Üretimi 97
J.3. Enerji Tüketiminin Sektörlere Göre Dağılımı 97 J.4. Enerji Tasarrufu İle İlgili Yapılan Çalışmalar 97 K. SANAYİ VE TEKNOLOJİ K.1. İl Sanayinin Gelişimi, Yer Seçimi Süreçleri ve Bunu Etkileyen Etkenler 98 K.2. Genel Anlamda Sanayinin Gruplandırılması 99 K.3. Sanayinin İlçelere Göre Dağılımı 100
K.4. Sanayi Gruplarına Göre İşyeri Sayıları ve İstihdam Durumu 100
K.5. Sanayi Gruplarına Göre Üretim Teknolojisi ve Enerji Kullanımı 101
K.6. Sanayiden Kaynaklanan Çevre Sorunları ve Alınan Önlemler 101
K.6.1. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği 101
K.6.2. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Su Kirliliği 101
K.6.3. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Toprak Kirliliği 101
K.6.4. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Gürültü Kirliliği 101
K.6.5. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Atıklar 101
K.7. Sanayi Tesislerinin Acil Durum Planı 102
L. ALTYAPI, ULAŞIM VE HABERLEŞME
L.1. Altyapı 103
L.1.1. Temiz Su Sistemi 103
L.1.2. Atık Su Sistemi, Kanalizasyon ve Arıtma Sistemi 103
L.1.3. Yeşil Alanlar 103
L.1.4. Elektrik İletim Hatları 104
L.1.5. Doğalgaz Boru Hatları 104
L.2. Ulaşım 104
L.2.1. Karayolları 104
L.2.1.1. Karayolları Genel 104
L.2.1.2. Ulaşım Planlaması 106
L.2.1.3. Toplu Taşım Sistemleri 106
L.2.1.4. Kent İçi Yollar 106
L.2.1.5. Araç Sayıları 106
L.2.2. Demiryolları 106
L.2.2.1. Kullanılan Raylı Sistemler 106
L.2.2.2. Taşımacılıkta Demiryolları 106
L.2.3. Deniz, Göl ve Nehir Taşımacılığı 106
L.2.3.1. Limanlar 107
L.2.3.2. Taşımacılık 107
L.2.4. Havayolları 107
L.3. Haberleşme 107
L.4. İlin Plan Durumu 107
L.5. İldeki Baz İstasyonları 107
M. YERLEŞİM ALANLARI VE NÜFUS M.1. Kentsel ve Kırsal Planlama 110
M.1.1. Kentsel Alanlar 110
M.1.1.1. Doğal Özelliklerin Kent Formuna Etkileri 110 M.1.1.2. Kentsel Büyüme Deseni 111
M.1.1.3. Planlı Kentsel Gelişme Alanları 111
M.1.1.4. Kentsel Alanlarda Yoğunluk 112
M.1.1.5. Kentsel Yenileme Alanları 112
M.1.1.6. Endüstri Alanları Yer Seçimi 113
M.1.1.7. Tarihi, Kültürel, Arkeolojik ve Turistik Özellikli Alanlar 113 M.1.2. Kırsal Alanlar 114
M.1.2.1. Kırsal Yerleşme Deseni 114
M.1.2.2. Arazi Mülkiyeti 114
M.2. Altyapı 114
M.3. Binalar ve Yapı Çeşitleri 114
M.3.1. Kamu Binaları 114
M.3.2. Okullar 114
M.3.3. Hastaneler ve Sağlık Tesisleri 115
M.3.4. Sosyal ve Kültürel Tesisler 115
M.3.5. Endüstriyel Yapılar 115
M.3.6. Göçer ve Hareketli Barınaklar 115
M.3.7. Otel-Motel ve Turizm Amaçlı Diğer Yapılar 115
M.3.8. Bürolar ve Dükkanlar 116
M.3.9. Kırsal Alanda Yapılaşma 116
M.3.10.Yerel Mimari Özellikler 116
M.3.11.Bina Yapımında Kullanılan Yerel Materyaller 117
M.4. Sosyo-Ekonomik Yapı 117
M.4.1. İş Alanları ve İşsizlik 117
M.4.2. Göçler 118
M.4.3. Göçebe İşçiler (Mevsimlik) 118
M.4.4. Kent Toprağının Mülkiyet Dağılımı 118
M.4.5. Konut Yapım Süreçleri 118
M.4.6. Gecekondu Islah ve Önleme Bölgeleri 118 M.5. Yerleşim Yerlerinin Çevresel Etkileri 118
M.5.1. Görüntü Kirliliği 118
M.5.2. Binalarda Ses İzolasyonu 119
M.5.3. Havaalanları ve Çevresinde Oluşturulan Gürültü Zonları 119
M.5.4. Ticari ve Endüstriyel Gürültü 119
M.5.5. Kentsel Atıklar 119
M.5.6. Binalarda Isı Yalıtımı 120
M.6. Nüfus 121
M.6.1. Nüfusun Yıllara Göre Değişimi 121
M.6.2. Nüfusun Yaş, Cinsiyet ve Eğitim Gruplarına Göre Dağılımı 121
M.6.3. İl ve İlçelerin Nüfus Yoğunlukları 121
M.6.4. Nüfus Değişim Oranı 121
N. ATIKLAR
N.1. Evsel Katı Atıklar 122
N.2. Tehlikeli Atıklar 122
N.3. Özel Atıklar 122
N.3.1. Tıbbi Atıklar 122
N.3.2. Atık Yağlar 122
N.3.3. Bitkisel ve Hayvansal Atık Yağlar 122
N.3.4. Pil ve Aküler 122
N.3.5. Cips ve Diğer Yakma Fırınlarından Kaynaklanan Küller 122
N.3.6. Tarama Çamurları 123
N.3.7. Elektrik ve Elektronik Atıklar 123
N.3.8. Kullanım Ömrü Bitmiş Araçlar 123
N.4. Diğer Atıklar 123
N.4.1. Ambalaj Atıkları 123
N.4.2. Hayvan Kadavraları 123
N.4.3. Mezbaha Atıkları 123
N.5. Atık Yönetimi 124
N.6. Katı Atıkların Miktar ve Kompozisyonu 124 N.7. Katı Atıkların Biriktirilmesi, Toplanması, Taşınması ve Aktarma
Merkezleri 124
N.8. Atıkların Bertaraf Yöntemleri 124
N.8.1. Katı Atıkların Depolanması 124
N.8.2. Atıkların Yakılması 124
N.8.3. Kompost 124
N.9. Atıkların Geri Kazanımı ve Değerlendirmesi 124 N.10. Atıkların Çevre Üzerindeki Etkileri 124
O. GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM
O.1. Gürültü 125
O.1.1. Gürültü Kaynakları 125
O.1.1.1. Trafik Gürültüsü 125
O.1.1.2. Endüstri Gürültüsü 125
O.1.1.3. İnşaat Gürültüsü 125
O.1.1.4. Yerleşim Alanlarında Oluşan Gürültüler 125 O.1.1.5. Havaalanları Yakınında Oluşan Gürültü 125
O.1.2. Gürültü ile Mücadele 125
O.1.3. Gürültünün Çevreye Olan Etkileri 125 O.1.3.1. Gürültünün Fiziksel Çevreye Olan Etkileri 125 O.1.3.2. Gürültünün Sosyal Çevreye Olan Etkileri 125 O.1.4. Gürültünün İnsanlar Üzerine Olan Etkileri 125
O.1.4.1. Fiziksel Etkileri 125
O.1.4.2. Fizyolojik Etkileri 126
O.1.4.3. Psikolojik Etkileri 126
O.1.4.4. Performans Üzerine Etkileri 126
O.2. Titreşim 126
P. AFETLER
P.1. Doğal Afetler 127
P.1.1. Depremler 127
P.1.2. Heyelan ve Çığlar 127
P.1.3. Seller 127
P.1.4. Orman, Otlak ve Sazlık Yangınları 127
P.1.5. Ormanlar Üzerinde Biyotik veya Abiyotik Faktörlerin Etkileri 127 P.1.6. Fırtınalar 127
P.2. Diğer Afetler 127
P.2.1. Radyoaktif Maddeler 127
P.2.2. Denize Dökülen Petrol ve Diğer Tehlikeli Atıklar 127
P.2.3. Tehlikeli Maddeler 127
P.3. Afetlerin Etkileri ve Yardım Tedbirleri 127
P.3.1. Sivil Savunma Birimleri 128
P.3.2. Yangın Kontrol ve Önleme Tedbirleri 129
P.3.3. İlkyardım Servisleri 129 P.3.4. Afetzedeler ve Mültecilerin Yeniden İskanı 129 P.3.5. Tehlikeli Maddelerin Yurtiçi ve Sınırlararası Taşınımı İçin Alınan
Tedbirler 129
P.3.6. Afetler ve Büyük Endüstriyel Kazalar 129
R. SAĞLIK VE ÇEVRE
R.1. Temel Sağlık Hizmetleri 130
R.1.1. Sağlık Kurumlarının Dağılımı 130
R.1.2. Bulaşıcı Hastalıklar 131
R.1.2.1. İçme, Kullanma ve Sulama Suları 132
R.1.2.2. Denizler 132
R.1.2.3. Zoonoz Hastalıklar 133
R.1.3. Gıda Hijyeni 134
R.1.4. Aşılama Çalışmaları 134
R.1.5. Bebek Ölümleri 136
R.1.6. Ölümlerin Hastalık, Yaş ve Cins Gruplarına Göre Dağılımı 136
R.1.7. Aile Planlaması Çalışmaları 137
R.2. Çevre Kirliliği ve Zararlarından Oluşan Sağlık Riskleri 137 R.2.1. Kentsel Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 137 R.2.2. Su Kirliliğinin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 137 R.2.3. Atıkların İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 137 R.2.4. Gürültünün İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 138 R.2.5. Pestisitlerin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 138
R.2.6. İyonize Radyasyondan Korunma 138
R.2.7. Baz İstasyonlarından Yayılan Radyasyonun İnsan Sağlığı Üzerine
Etkileri 138
S. ÇEVRE EĞİTİMİ S.1. Kamu Kuruluşlarının Çevre Eğitimi ile İlgili Faaliyetleri 139 S.2. Çevre İle İlgili Gönüllü Kuruluşlar ve Faaliyetleri 139
S.2.1. Çevre Vakıfları 139
S.2.2. Çevre Dernekleri 139
S.2.3. Çevreyle İlgili Federasyonlar 139
T. ÇEVRE YÖNETİMİ VE PLANLAMA
T.1. Çevre Kirliliğinin ve Çevresel Tahribatın Önlenmesi 140 T.2. Doğal Kaynakların Ekolojik Dengeler Esas Alınarak Verimli 140 Kullanımı, Korunması ve Geliştirilmesi 140 T.3. Ekonomik ve Sosyal Faaliyetlerin Çevrenin Taşıma Kapasitesini 140
Aşmayacak Biçimde Planlanması 140 T.4. Çevrenin İnsan- Psikososyal İhtiyaçlarıyla Uyumunun Sağlanması 140 T.5. Çevre Duyarlı Arazi Kullanım Planlaması 140 T.6. Çevresel Etki Değerlendirmesi 140
TABLOLAR
Tablo A.1.: İlimizde Mevcut Göller ve Barajların Sulama Alanları 22
Tablo A.2.: Nevşehir İli Sulama Projeleri 22
Tablo A.3.: Nevşehir Bölgesinde Yüzeylenen Volkanitlerin Kayaç Grupları ve Yaşları 26
Tablo B.1.: Güneşlenme Durumları 29
Tablo B.2.: Rüzgar Durumu 30
Tablo B.3.:Baraj ve Göletler 34
Tablo B.4.: İçme Suyu Kaynakları 34
Tablo C.1.:Rüzgar 36
Tablo C.2.: Nevşehir İlinin Basınç Tablosu 37
Tablo C.3.: Nevşehir İlinin Buhar Basıncı ve Bağıl Nem Tablosu 37
Tablo C.4.: Nevşehir İlinin Sıcaklık Tablosu 37
Tablo C.5.: Nevşehir İlinin Buharlaşma Tablosu 38
Tablo C.6.: Nevşehir İlinin Yağış Tablosu 38
Tablo C.7.: Nevşehir İlinde Kar, Dolu,Sis ve Kırağı 38 Tablo C.8.:Nevşehir İli 2001,2002 ve 2003 yılı Egzoz Ölçümü Yapılan Araç Sayısı 41 Tablo C.9.: Hava Kirliliği Aylık Ortalama Ölçüm Değerleri(Ocak 2001-Aralık2004) 42 Tablo C.10.: Nevşehir İli Kış Dönemi 2002-2005 Yılları Arası SO2 Değerleri 42 Tablo C.11.: Nevşehir İli Yaz Dönemi 2000-2005 Yılları Arası SO2 Değerleri 43 Tablo C.12.: Nevşehir İli Kış Dönemi 2002-2005 Yılları arası PM Değerleri 43 Tablo C.13.: Nevşehir İli Yaz Dönemi2000-2005 Yılları Arası PM Değerleri 44
Tablo D.1.: Nevşehir İli Jeotermal Envanteri 46
Tablo D.2.: İlimizde İşletme Halinde olan Büyük Su Projeleri Sulama Alanları 46 Tablo E.1.: Büyük Toprak Gruplarının İlçelere Göre Dağılımı 51 Tablo E.2.: Büyük Toprak Gruplarına Göre Arazi Sınıfları 51 Tablo E.3.: Büyük Toprak Gruplarına Göre Arazi Kullanma 52 Tablo E.4.: İlçelere Göre Şimdiki Arazi Kullanma Şekillerinin Dağılımı 52 Tablo E.5.: İlçelere Göre Arazi Sınıflarının Dağılımı 53 Tablo E.6.: Arazilerin Tarımsal Potansiyellerine Göre Sınıflandırılması 53 Tablo F.1.:İlçelere Göre Orman Servet Durumu 55
Tablo F.2.: Ağaçlandırma Çalışmaları 55
Tablo F.3.: Enerji Orman Tesisi Çalışmaları 56
Tablo F.4.: Enerji Ormanı Yenileme Çalışmaları 56 Tablo F.5.: Nevşehir AGM Mühendisliğinin Hırkadağ Erezyon Kontrolü Projesi 56 Tablo F.6.: Milli Park Sahasının Coğrafi Durumu 63
Tablo F.7.: Toplam Alan 64
Tablo F.8.: Sahanın Adı ve İdari Durumu 65
Tablo F.9.: İklim Özellikleri 72
Tablo F.10.: Konaklama Olanakları 78
Tablo H.1.: Genel Arazi Dağılımı 82
Tablo H.2.: Ekilebilir Arazi Dağılımı 82
Tablo H.3.: Arazi Genişliğine Göre İşletme Sayıları 83
Tablo H.4.: Önemli Tarım Ürünleri Üretim, Pazarlama ve Tüketim Durumu 83
Tablo H.5.: Nevşehir İli 1999-2003 Yılları Arası Yem Bitkileri Ekilişleri 84
Tablo H.6.: Meyve Üretim Miktarları 85
Tablo H.7.: Sebze Üretim Miktarları 86
Tablo H.8.: Nevşehir İli Büyük Baş Hayvancılığı 86
Tablo H.9.: Nevşehir İli Küçük Baş Hayvancılığı 87
Tablo H.10.: Kümes Hayvancılığı 87
Tablo H.11.: Arıcılık 88
Tablo H.12.: Süt Tesisleri İşletme Tablosu 89
Tablo H.13.: Et ve Et Ürünleri Üretim Tesisleri 89
Tablo H.14.: Pestisitler ve Kullanım Miktarları 89
Tablo H.15.: Nevşehir İli 2004 Yılı Gübre Sarfiyat Cetveli 90
Tablo H.16.: Tarım Topraklarının Amaç Dışı Kullanımı 90
Tablo I.1.: Nevşehir İli Taş ve Kum Ocakları 94
Tablo I.2.: Pomza Rezervleri 95
Tablo J.1.: Nevşehir İli Jeotermal Envanteri 96
Tablo J.2.: Enerji Tüketiminin Sektörlere Göre Dağılımı 97
Tablo K.1.: Geçmiş Yıllar İtibariyle Sanayi Üretimi 98
Tablo K.2.: Sanayiinin İlçelere Göre Dağılımı 100
Tablo K.3.: Nevşehir İli Sanayi Atıkları 102
Tablo L.1.: Nevşehir Belediye Başkanlığı 2003 Yılı Çevre Düzenleme Çalışmaları 103
Tablo L.2.: Nevşehir Belediye Başkanlığı 2003 Yılı Park ve Bahçe Yapımı Çalışmaları 103 Tablo L.3.: Nevşehir İl Sınırları İçerisindeki Yolların Durumu 104
Tablo L.4.: Nevşehir İl Sınırları İçerisinde Yer Alan Yollarda Ortalama Trafik Hacmi 106
Tablo L.5.: Araç Sayıları 106
Tablo L.6.:İldeki Baz İstasyonları Sayısı 107
Tablo M.1.: Nevşehir İli Genel Arazi Dağılımı 114 Tablo M.2.: Nevşehir İli Küçük ve Orta Ölçekli Sanayii Tesisi Adetleri 115
Tablo M.3.: Turizm İşletme Belgeli Tesisler 115 Tablo M.4.: Nevşehir İli 2004 Yılı Sonu İtibari İşsiz Sayısı 117 Tablo M.5.: İstihdamlı Büyük İş Yerleri ve Buralarda Çalışanların dağılımı 117
Tablo M.6.: Nüfusun Yıllara Göre Değişimi 121
Tablo P.1.: Nevşehir İli Sivil Savunma Birimleri Personel Durumları 128 Tablo R.1.. Sağlık Kurumlarının Dağılımları 130 Tablo R.2.: Sağlık Ocaklarının Grup Başkanlıklarına Göre Dağılımı 130 Tablo R.3.: Nevşehir İli 2004 Yılı Bildirimi Zorunlu Hastalıkların Aylara Göre
Dağılımı 131
Tablo R.4.: Zoonoz Hastalıkları 133
Tablo R.5.: Nevşehir İli 2004 Yılı Aşı Uygulamalarının Aylara Göre Dağılımı 134 Tablo R.6.: Nevşehir İli 2004 Yılı 15-49 Yaş Arası Kadınlarda Yapılan Tetanos
Aşısının Aylara Göre Dağılımı 135 Tablo R.7.: Bebek Ölümleri 136
Tablo R.8.: Bebek Ölüm Hızları 136
Tablo R.9.: Nevşehir İli 2004 Yılı Bütün Ölenlerin Yaş ve Cinse Göre Dağılımı 136 Tablo T.1.:Çevresel Etki Değerlendirmesi Tablosu 141
LİSTELER
Liste B.1.:a)IUCN-Red Data Book ”V” Katagorisinde bulunan (Önlem Alınmassa
Zarar Görebilecek) Bitkiler Listesi 31 b)IUCN-Red Data Book ”R” Katagorisinde bulunan (Türkiye Genelinde
Az Bulunan ) endemik Türler 31 Liste F.1.: Milli Park Alanında Tespit Edilen Fauna Listesi 76 Liste K.1.: Nevşehir İli Küçük Sanayii Siteleri 100
COĞRAFİK KAPSAM A. 1 GİRİŞ:
Nevşehir, İç Anadolu Bölgesi’ nde 38º 12’ ve 39º 20’ kuzey enlemleri ile 34º 11’
ve 35º 06 ‘ doğu boylamları arasında kalır. Konya kapalı havzasında kalan Derinkuyu ilçesi dışında, bütünüyle Orta Kızılırmak Havzası’ na giren Nevşehir, konum itibariyle Türkiye’
nin tam ortasında olup, yüzölçümü 5. 467 km²’ dir. Ülke topraklarının binde 7’ sini kaplar.
Kızılırmak vadisinin güney yamacına kurulmuş olan il merkezinin rakımı 1. 150 metredir. zantıları, kuzeyinde Delice Irmak vadisi, güney ve güneybatısında Erdaş dağı ve uzantıları vardır.
Kullanım bakımından % 97’ si tarıma elverişlilik gösteren il topraklarının yeryüzü şekillerine göre dağılımında en büyük pay, plotalarındır. İl alanının % 56, 6’ sı plotalarla,
%24, 9’ u ovalarla, % 18, 5’ i ise dağlarla kaplıdır.
Erciyes ve Hasan Dağlarının volkanik patlamaların sonucu ortaya çıkan volkan tüflerinin aşınması ile oluşan vadiler ve bu vadilerdeki peribacaları yörenin doğal yapısını meydana getirmiştir. İyi at yetiştirilen ülke anlamına gelen KAPADOKYA adı ilk kez Persler tarafından KATPATUKA olarak kullanılmış olup, Kayseri, Kırşehir, Aksaray ve Niğde illeri ile çevrilmiş merkezi Nevşehir olan yöredir.
Bu yörede manastır hayatı yaşanan 3 büyük vadi vardır. Bunlar: Nevşehir’ deki Göreme vadisi, Aksaray’ daki Ihlara Vadisi ve Kayseri’ deki Soğanlı vadidir.
A. 1. 1. Nevşehir’ in Tarihi Gelişimi
Nevşehir (Muşkara; Muşkara kelimesi Arapça kökenli bir kelime, ism-i zaman, ism-i mekan olup anlamı, ‘ kumral’ olmaktır) İlinin en eski yerleşim yeri Gülşehir ilçesi Civelek Mağarası’ nda görülür. Avanos’ un Sarılar beldesi yakınlarındaki Zank Höyük’ te DTCF Öğretim üyelerinden Doç. Dr. Hüseyin Sever’ in başkanlığında yapılan kazılar sonucunda Eski Tunç Çağı’ na (M. Ö. 3000-2000) ve Assur Ticaret Kolonileri Çağı’ na (M.
Ö. 2000-1750) ait eserler ele geçmiştir. Nevşehir civarında bulunan çok sayıdaki höyüklerde özellikle Eski Tunç Çağı’ na ait kalıntılar tespit edilmiştir.
M. Ö. 2000-1750 yılları arasında Kuzey Mezopotamya’ da yaşayan Assur tacirler Anadolu’ da ticari koloniler kurarak ilk ticaret örgütünü oluşturmuşlardır. Bu ticaretin merkezi Kayseri Kültepe, Kaniş-Karum’ dur. (Karum: Ticaretin yapıldığı pazar yeri, ticari organizasyonun yapıldığı yer, liman, koy anlamındadır. ) Belgelerde adı geçen ve yeri saptanabilen karumlardan biri de Karum-Hattuş’ tur (Boğazköy) . Karumlardan daha küçük Pazar yerleri ise Wabartum olarak adlandırılmıştır. Nevşehir civarında sayısız wabartumlar tespit edilmiş ancak bu yerleşim yerlerinde yazılı belge bulunamadığından yerleşimlerin wabartum adları bilinememektedir.
M. Ö. II. binin başlarında Avrupa’ dan Kafkaslar üzerinden gelerek Kapadokya Bölgesi’ ne yerleşen Hititler, daha sonra yerli halkla kaynaşarak imparatorluk kurmuşlardır.
Dilleri Hind-Avrupa dil grubundandır. Başkentleri Hattuşaş (Boğazköy) olan Hititlerin önemli şehirleri Alacahöyük ve Alişar’ dır. Kapadokya Bölgesi’ nde bulunan bütün höyüklerde Hititlere ait kalıntılara rastlamak mümkündür.
Friglerin Orta Anadolu’ nun önemli kentlerinin hemen hepsini yıkarak Hitit İmparatorluğu’ nu ortadan kaldırılmasından sonra Orta ve Güneydoğu Anadolu’ da Geç Hitit Krallıkları ortaya çıkmıştır.
Kapadokya Bölgesi’ ndeki Geç Hitit Krallığı ise Kayseri, Niğde Nevşehir’ i içine alan Tabal Krallığı’ dır. Bu döneme ait Gülşehir-Sivasa (Gökçetoprak), Acıgöl-Topada, Hacıbektaş-Karaburna Köyü’ nde Hitit Hiyeroglifi ile yazılmış kaya anıtları bulunmaktadır.
Kimmerler’ in Frig egemenliğine son vermesi sonucu Anadolu’ da Medler (M. Ö.
585), daha sonra da Persler (M. Ö. 547) görülür. Persler bölgeyi ‘ Satrap’ adını verdikleri valilerce yönettiler. Eski Pers dilinde Katpatuka olarak adlandırılan Kapadokya bölgesi, ‘ Cins Atlar Ülkesi’ anlamına gelmekteydi. Persler, Zerdüşt dinine bağlı olduklarından ve ateşi kutsal saydıklarından bölgedeki volkanları özellikle Erciyes ve Hasandağı’ nı kutsal saymışlardır.
Persler, Kapadokya’ dan geçerek başkentlerini Ege’ ye bağlayan, ‘ Kral Yolu’ nu geliştirmişlerdir. Makedonya Kralı İskender M. Ö. 334 ve 332 de Pers ordularını arka arkaya bozguna uğratarak bu büyük İmparatorluğu yıkmıştır.
Pers İmparatorluğu’ nu yıkan İskender, Kapadokya’ da büyük bir dirençle karşılaştı.
İskender, komutanlarından Sabiktas’ ı bölgeyi denetimi altına almakla görevlendirince, halk buna karşı çıktı ve eski Pers soylularından Ariarathes’ i kral ilan etti. Çalışkan bir yönetici olan I. Ariarathes (M. Ö. 332-322) Kapadokya Krallığı’ nın sınırlarını genişletti.
Kapadokya Krallığı, Roma’ nın bir eyaleti olduğu M. S. 17 yılına kadar varlığını korumak için Makedonyalılarla, Pontuslularla, Galatlarla, Romalılarla mücadele etmiştir.
M. S. 17’ de Tiberius Kapadokya’ yı Roma’ ya bağlayarak bölgedeki kargaşaya son verdi. Romalılar bölgeyi ele geçirdikten sonra batıya bir yol yaparak Ege’ ye ulaşımı sağladılar. Bu yol hem askerî hem de ticari açıdan önemliydi.
Bu sırada Anadolu’ da yayılmaya başlayan ilk hristiyanların bir kısmı büyük şehirlerden köylere göç etmeğe başladılar. Kayseri’ nin önemli bir din merkezi haline geldiği 4. yüzyılda, kayalık Göreme ve çevresini keşfeden hristiyanlar, Kayseri Piskoposu da olan Aziz Basil’ in dünya görüşünü benimseyerek kayalar içinde manastır hayatını başlattılar.
Roma İmparatorluğu’ nun ikiye bölünmesiyle Kapadokya Doğu Roma İmparatorluğu’
nun etkisi altında kaldı. 2. yüzyıl sonlarında Kapadokya’ da önemli sayıda hristiyan toplulukları bulunmaktaydı.
3. yüzyılda kuvvetli şahsiyete sahip rahipler bölgeyi dini düşünce ve yaşantının merkezi haline getirdiler. 4. yüzyılda Kapodokya üç büyük azizin (Kayseri Piskoposu Büyük Basil, kardeşi Nyssalı Gregory ve Nazianuslu Gregor) memleketi olarak bilinirdi. Bunlardan Kayseri Baş piskoposu Büyük Basil bölgedeki kaya kilise ve manastırların kurucusudur.
Bölge halkı Greko-Roma fikirlerinden ziyade İran’ ın etkisi altında kalmıştır. Orta ve Doðu Anadolu’ da olduğu gibi Kapadokya da Bizans’ ın ilk yıllarında sakin bir dönem yaşamıştır.
İmparatorluk sınırları Akdeniz havzasından Kafkaslara kadar uzandığı için Kapadokya Bölgesi bu imparatorluğun merkezi haline geldi. Ancak 7. yüzyıldan itibaren Persler tekrar Anadolu’ yu istila ettiler ve Kayseri’ yi işgal altında tuttular. Daha sonra Kudüs’ ü ele geçirdiler ve Hakiki Haçı Ctepsiphon’ a taşıdılar (Ctepsiphon: Bağdat sınırları içinde antik bir yerleşim yeri) . Bunun üzerine İmparator Heraclius Anadolu’ nun elde kalan kısımlarını askerî eyaletlere ayırdı ve Kapadokya, askerî açıdan organize edildi. Orduda hizmet edenlere topraklar verildiğinden toprağa sahip askerî aristokrat grubu ortaya çıktı. Daha sonra imparator Heraclius kaybedilen toprakları geri alıp Hakiki Haçı Kudüs’ e geri götürdü. Ancak doğu eyaletlerinde askerî bir düzen bulunmadığından Araplar tarafından işgal edildi. Kayseri
647 ve 726’ da iki kez el değiştirdi. Derinkuyu ve Kaymaklı gibi düz ovalarda yaşayan halk yer altı yerleşimini tercih ederek kendilerini savundular. Dağlık bölgelerdeki kaya kiliseleri ve hücreler sığınak oldu.
1071- Malazgirt Zaferinden sonra Bizans’ ın elinde bulunan Anadolu’ nun Fethi hareketi içinde başta Kutalmışoğlu Süleyman Şah olmak üzere Artuk, Tutak, Danişmend, Mengücek, Ebulkasım, Ebulgazi, ( Hasan Bey ) v. b. Türkmen Beyleri yer almışlardı.
Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’ ın ölümünden sonraki iktidar kavgası sırasında Doğu Anadolu’ da Saltuklu, Danişmend, Mengücek ve Artuklu Türkmen Beylikleri oluşmuşken, 1075 tarihinde, Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından İznik merkez olmak üzere Nevşehir’
in de içinde bulunduğu Orta Anadolu, Güney Marmara, İç Ege ve Doğu Akdeniz Bölgeleri’
nin geniş bölümlerinde de Türkiye Selçukluları Devleti kurulmuştur. Aslında 1067’ de Kayseri’ yi fetheden Türkmen Beyleri’ nden Afşin Bey Kızılırmak’ ın orta çığırı boyunca fetihlerine devam ederek Nevşehir ve çevresini de Selçuklu toprakları içerisine katmıştı.
Süleyman Şah 1081 yılında Bizansla yaptığı antlaşma ile Anadolu’ da egemenliğini fiilen olduğu gibi hukuken de kabul ettirmiş, sultanlığını ilan ederek kudretli bir devlete sahip olduğunu ortaya koyup Büyük Selçuklu Devleti ile olan sembolik bağlılığını sona erdirmiştir. Türkiye Selçuklu Devleti’ nin kuruluşu Süleyman Şah Antakya’ ya düzenlediği ilk sefer sırasında Ebul Gazi’ yi ( Hasan Bey ki Hasandağı bu zatın ismi ile anılır. ) Kapadokya’ ya vali tayin eder.
Nevşehir Türkiye Selçukluları Dönemi’ nde doğu- batı istikametinde birer menzillik mesafede yapılmış Çay Hanı- Horozlu Han- Zazadın Hanı- Sultan Hanı- Ağzı Karahan- Tepesidelik Han- Alay Hanı ve Sarıhan gibi kervansaraylarla ve bunlar arasındaki güzergahı izleyen ticaret yolu üzerinde küçük bir yerleşim yeri idi. Bu yol batıda Ege kıyıları, Doğuda Orta Asya Türk Dünyası ve Çin’ e, Mezopotamyaya yönelen çok işlek, canlı bir ticari hayata sahip, kültür köprüsü görevi de gören önemli bir yoldur. Özellikle I. Alaaddin Keykubat Döneminde ( 1217 -1230) bu yol üzerinde kervansaraylarla çok zengin yükler taşınarak doğu- batı, kuzey- güney istikametinde iç ve dış ticaret canlılık kazanmış, Türkiye Selçukluları en parlak dönemlerini yaşamıştır. Bu dönem ve sonrasında yapılan şifahaneler, aşevleri, yollar, köprüler, kaleler ve külliyelerle Anadolu bayındır hale gelmiştir.
Türkiye Selçuklu Sultanı II. Keykavus ile IV. Rüknettin Kılıçarslan’ ın birlikte saltanat sürdükleri dönemde anlaşmazlığa düşünce IV. Rüknettin Kılıçarslan Ürgüp’ e sığınmıştır. Türkiye Selçuklu Devleti 1243 Kösedağ Savaşında mağlup olduktan sonra fiili idare Moğollara geçmiş ve Sultanın yanında Moğol valileri tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Son Selçuklu Sultanlarından III. Alaaddin Keykubat da Moğol Hükümdarı Gazan Han’ la anlaşmazlığa düştüğünde Ürgüp yakınlarında sığındığı mağarada sıkı bir takiple yakalanmıştı. II. Mesut son Türkiye Selçuklu Sultanı olarak Kayseri’ de 1308’ de ölünce Moğollar sembolik de olsa Selçuklu tahtına kimseyi oturtmadılar. Anadolu’ yu merkezden gönderdikleri valilerle yönetmeyi sürdürdüler. Bu idari yetersizlik sonucunda Anadolu’ nun çeşitli yerlerinde beylikler ortaya çıktı. Osmanlılar, Karamanlılar, Menteşeoğulları, Germiyanoğulları gibi. Türkiye tarihinde Anadolu Türk Beylikleri Dönemi bağladı.
Beylikler Dönemi
Anadolu Selçuklu Devleti parçalanınca Moğalların Anadolu Valisi Timurtaş’ ın daha sonra da Eratna Bey’ in egemenliğini taşıyan Nevşehir, 1381’ de Kadı Burhanettin tarafından ele geçirildiseyse de 1397’ de yöreye Karamanoğulları egemen oldular. Bir Oğuz boyu olan Karamanlı Aşireti 13. yüzyılda Anadolu’ ya gelmişti. Türkiye Selçuklu Hükümdarı I.
Alaaddin Keykubat onları İçel Bölgesi’ ne yerleştirmişti. Kerimüddin Karaman Bey başkenti
Mehmet Bey 1277’ de Türkçe’ yi resmi dil ilan ederek Türk kültürüne büyük hizmet etmiş oldu. Karamanoğulları Türkiye Selçuklu Devleti başkenti Konya’ yı zaptederek merkezlerini burayı taşıyıp, Türkmenler arasında büyük saygınlık kazandılar. Karamanoğulları Nevşehir’
in de içinde bulunduğu Orta Kızılırmak Konya Bölümü ve Anamur- Mersin kıyılarına kadar Doğu Akdeniz’ de egemenlik alanlarını genişlettiler. 1397’ de Yıldırım Bayezit Karaman ilini topraklarına katınca Nevşehir (Muşkara) Osmanlı Beyliğine dahil oldu. Yıldırım Bayezıt’ ın Konya’ yı fethinden sonraki gelişmeleri anlatan Aşık Paşazade Tarihi’ nde: ‘ ‘ Etrafın şehirlerine haber vardı kim bu gelen padişah gayet adildir. Ve ol şehirlerden dahi adam geldi kim hana gelip şehri tımar edin!. . . Aksara’ yı, Niğde’ yi ve Kayseri’ yi verdiler. Develi, Karahisarı ve Uçhisarı cümlesini nevalisi ile teslim ettiler. ’ ‘ der. Ancak bu dönem kısa sürdü. Yıldırım Bayezıt 1402 Ankara Savaşında Timur’ a yenilince Karamanlı Beyliği yeniden kuruldu. Bir ara Nevşehir Kadı Burhaneddin Beyliği egemenlik alanına dahil olmuştur.
Osmanlıları en çok uğraştıran bu beyliğe II. Bayezit 1487’ de son verince Karaman Beyliği’ ne ait topraklarla beraber Muşkara’ da Osmanlı Devleti sınırları içine dahil oldu.
Nevşehir ve yöresi Osmanlı idaresi altında bir süre barış içinde yaşadı. Özkonak’ ta Yavuz Sultan Selim’ in Doğu Seferi sırasında yapılan köprü Nevşehir’ deki Erken Osmanlı yapısı olması açısından önemlidir.
Kanuni Sultan Süleyman tahtta çıktığında (1520) hazinenin gelirini arttırmak için yeni bir arazi tahriri yaptırdı. İl yazıcılarının bir kısmı ürün miktarını ve tarla ölçümlerini fazla göstererek vergileri arttırdılar. Bazı dirlik sahiplerinin toprağı ellerinden alındı. Bu durum halk ve asker arasında hoşnutsuzluğa neden oldu. Ayrıca 1582’ den başlayıp ardarda gelen İran seferleri de Anadolu tımar düzenini bozmuştu. Sefere çağrılan dirlik sahiplerinden bazıları ailelerini karışık ortam içerisinde bırakıp gidemeyeceklerini ileri sürerek yasala karşı çıkarak ‘ Celâli’ oldular. Devlet isyanları güçlükle bastırabildi. Tüm bu olumsuzluklar Nevşehir’ de etkisini şiddetli şekilde gösterdi. Yöre halkı arzuladığı barış, huzur ve kalkınma dönemini Damat İbrahim Paşa zamanında yaşamıştır.
Cumhuriyet Döneminde Nevşehir
Nevşehir Mondros Mütarekesi günlerinde 12. Kolordu’ ya bağlı 11. tümenin denetim alanı içindeydi. Karargâhı Niğde’ de bulunan tümenin önemli silah ve cephane depolarından biri de Nevşehir’ de idi.
Orta Anadolu, Mütareke’ nin belirlediği paylaşım alanlarının dışında kaldığı için Nevşehir, Milli Mücadele yıllarında önemli bir siyasi olaya tanık olmadı. Bununla birlikte 4 Eylül 1919’ da toplanan Sivas Kongresi’ ne, Nevşehir adına bir delege katıldı: Dellalzade Hacı Osman Efendi, Hacı Osman Efendi, kongrede alınan bütün vilayet ve kazalarda Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Şubeleri oluşturulmasını öngören kararın Nevşehir’ de uygulanmasına öncülük etti. Bu cemiyetin önde gelenleri Eyüp Bey, Müftü Süleyman Hakkı Efendi, Belediye Başkanı Ahmet Efendi idi. Bugün Nevşehir’ e bağlı olan Avanos’ ta da cemiyetin bir şubesi kurulmuştu. Bu cemiyetin çalışmalarında en etkin kişi Belediye Başkanı Nuri Bey’ dir.
Milli Mücadele yıllarında Nevşehir’ e ilişkin olarak anılması gereken bir başka gelişme de Mustafa Kemal’ in 22 Aralık 1919’ da Hacı Bektaş’ a gelmesidir. Bektaşileri Milli Mücadele’ ye kazanmak amacını güden Mustafa Kemal Hacı Bektaşı Veli Tekkesi Çelebisi Cemalettin Efendi ve tekke şeyhi Salih Niyazi Baba ile görüştü. Ülkenin içinde bulunduğu durum uzun uzadıya ele alındı. Her iki Bektaşi önderi de Mustafa Kemal ile aynı düşüncede olduklarını ve Milli Mücadele saflarına katıldıklarını açıkladılar. Bu Mustafa Kemal’ in Sivas Kongresi sonrasında kazandığı en önemli başarılarından biriydi. Bu
görüşmeden sonra Anadolu’ nun her yanındaki Bektaşi Tekkeleri birer Kuvay-i Milliye karargahı işlevi gördü.
Nevşehir Osmanlıların son dönemlerinde Niğde Sancağı’ na bağlı bir kaza idi.
Cumhuriyetimizin ilanından sonra 1924’ te Niğde yeni idari yapılanmada bir il olarak ortaya çıkarken Nevşehir de ilçelerinden biri oldu.
6429 sayılı yasa ile Nevşehir 20 Temmuz 1954 tarihinde il haline getirildi. Kırşehir ve Kırşehir’ e bağlı Mucur, Avanos, Hacıbektaş ( 1945’ te ilçe oldu. ), Kayseri’ ye bağlı Ürgüp ( 1935’ te ilçe oldu. ), Niğde’ ye bağlı Arapsun (1948’ de Gülşehir adını aldı. ) Nevşehir’ in ilçeleri haline getirildi. Kozaklı ve Hamamorta köyleri Avanos’ a bağlı birer köy iken birleştirilerek 1954’ te Kozaklı adıyla ilçe olarak Nevşehir’ e bağlandı. Kırşehir 1957’ de tekrar il yapıldı. Mucur ilçesi ile beraber Nevşehir’ den ayrıldı. Daha önceleri Melegübü ismi ile anılan bir bucak merkezi olan Derinkuyu 1 Nisan 1960’ ta ilçe durumuna getirildi. Acıgöl kasabası ise 4 Temmuz 1987’ de ilçe olmuştur.
A. 2. İL VE İLÇE SINIRLARI
Nevşehir İli Merkez ilçe dahil 8 (sekiz) ilçe ile İç Anadolu Bölgesinde yer almış olup ad ve konumları itibariyle aşağıda sıralanmıştır.
Merkez Acıgöl Avanos Derinkuyu Gülşehir Hacıbektaş Kozaklı Ürgüp
A. 2. 1. Acıgöl
Aksaray-Nevşehir yolu üzerinde yer alan ve Nevşehir’ e uzaklığı yaklaşık 20 km olan Acıgöl’ de tespit edilebilen en eski yerleşim M. Ö. VIII. yüzyıla aittir. Ağıllı köyü yakınlarındaki Topada Geç Hitit Dönemi’ ne ait Hitit hiyeroglifi ile yazılmış kaya anıtında bölgenin siyasi durumu ve liderinin icraatları ile ilgili bilgiler yer almaktadır.
Nevşehir Müze Müdürlüğü’ nün Kurugöl’ de yaptığı kazılar sonucunda M. Ö. II.
yüzyıla ait taştan yapılmış lahitler içerisinde ve ölü küpleri içerisinde Arkaik Dönem’ e ait lekithoslar (koku şişesi), yüzük, fayanstan kolyeler ele geçmiştir.
Acıgöl’ ün bir başka özelliği de yerleşim merkezinde yer alan yeraltı yerleşimidir. İki tanesi orjinal olmak üzere üç girişi tespit edilebilmiştir. Orjinal olmayan üçüncü girişin her iki tarafında kapı yüksekliğinde taşlar konulmuş, yatay tek taşla da ( lento ) kapı desteklenmiştir. Girişin uzantısında yer alan mekanlar bazalt taştan kemerli olarak yapılmıştır.
Ancak 50-100 yıl öncesine aittirler. Gerek teknik, gerekse şekil açısından Özlüce ve Mazı Yeraltı Şehri’ ne benzerlik göstermektedir.
Henüz tam olarak temizlenmemiş olan yeraltı şehrinde büyük salonlar birbirlerine tünellerle bağlanmıştır. Kısa bir koridor vasıtasıyla yeraltı şehrinin kaya oyma mekanlarına ulaşılır. Girişteki kısa koridorun karşısındaki sürgü taşlı alan şehrin birinci orjinal girişi ve ilk salonudur. Kısa bir koridorla ikinci büyük salona geçilir. Bu mekanda yer alan üç büyük niş oturma ya da yatak odalarıdır. Bu kısıma giriş dar bir aralık vasıtasıyladır. Tavan kısımları iyi oyulmuş beşik tonozlu gibidir. Burada havalandırma bacalarının yanı sıra haberleşme delikleri de bulunmaktadır. Bu kısımdan üçüncü büyük salona geçiş dar, alçak, oldukça kavisli bir galeri sayesindedir. Galeri boyunca kandil koymak için küçük nişler bulunur.
Küçük mekanın üç tarafında kaya kiliselerinin apsisleri gibi oyulmuş küçük odalar yeralır.
Buradaki havalandırma bacası diğerlerinden farklı olarak yukarıya doğru konik bir biçimde daralmaktadır.
Bugüne kadar pek çok yeraltı şehrinin orjinal girişleri bulunamamıştır. Bilinenler ise fazla bir özellik göstermezler. Acıgöl yeraltı şehrinin ikinci orjinal girişi Mazı yeraltı şehrinin tam benzeri olup ustaca düşünülmüş bir örnektir. Girişin yan duvarları düzensiz taşlardan, tavan kısmı ise düzgün, ince, uzun taşlardan örülmüştür. Aynı tip örgü sistemi, civardaki ev kapılarında da görülmektedir.
Tatlarin
Acıgöl ilçesinin 10 km kuzeyinde yer alan Tatlarin kasabası, gerek yeraltı kenti ve kiliseleri gerekse konut mimarisi ile Kapadokya Bölgesi’ nin ilginç yörelerinden birisidir.
Tatlarin halkı tarafından “ kale” olarak adlandırıldığı tepesinde yer alan yeraltı şehri ilk olarak l975 yılında tespit edilmiş, 1991 yılında ziyarete açılmıştır. Halen iki katı gezilebilen yeraltı yerleşiminin mekanlarının büyüklüğü, -Güzelyurt Yeraltı Yerleşimi- dışında hiçbir yeraltı yerleşiminde bulunmayan tuvaletlere sahip oluşu, erzak depolarının ve kiliselerin çokluğu, normal bir yeraltı yerleşiminden ziyade askeri garnizon ya da manastır kompleksini akla getirir.
Tatlarin Kilisesi
Acıgöl ilçesine bağlı olan ve Acıgöl’ ün 10 km kuzeyinde yer alan Tatlarin kasabasının kale olarak adlandırıldığı tepesinin yamacında yer alır.
İki nefli iki apsisli, beşik tonozlu olan kilisenin narteksi yıkılmıştır. Oldukça iyi korunmuş olan fresklerdeki sahneler bantlarla birbirinden ayrılmıştır. Zeminde koyu gri, tasvirlerde ise mor, hardal ve kırmızı renkler kullanılmıştır.
Sahneleri: Apsiste Meryem ve Çocuk İsa, Michael ve Gabriel; Konstantin ve Helena, başkalaşım, İsa’ nın cehenneme inişi, Kudüs’ e giriş, İsa’ nın çarmıha gerilmesi ve dokuz azizin yanı sıra kiliseyi yaptıran kişinin portresi de yer almaktadır.
Tatlarin Yeraltı Şehri
Nevşehir ili, Acıgöl ilçesinin 10 km kuzeyinde, Tatlarin kasabasının “ kale” olarak adlandırıldığı tepesinde yer alır. Yeraltı şehri ilk olarak l975 yılında tespit edilmiş, 1991 yılında ziyarete açılmıştır. Kale mevkiinde yeraltı yerleşimlerinin dışında pek çok kilise bulunmakta ancak bunların büyük bir bölümü doğal nedenlerle yıkılmıştır. Asıl giriş kapısı yıkılmış olan yeraltı şehrine batı yönündeki iki mekan sayesinde girilebilmektedir. Yeraltı şehri, oldukça geniş alanlara yayılmış, ancak küçük bir kısmı temizlenebilmiştir. Halen iki katı gezilebilmektedir. Mekanların büyüklüğü, erzak depolarının sayısının ve kiliselerin çokluğu normal bir yeraltı yerleşiminden ziyade askeri garnizon ya da manastır kompleksini akla getirir.
Girişten 15 metre uzunluğundaki kavisli bir koridor vasıtasıyla dikdörtgen planlı geniş bir mekana ulaşılır. Girişteki 1. 5 metre çapında ortası delikli bir sürgü taşı bu mekanın giriş çıkışını kontrol altına alınmasını sağlamaktadır. Sağ taraftaki nişin içinden aşağıya doğru oyulan ve halk tarafından “ zindan” olarak adlandırılan mekanda üç iskelet bulunmuştur.
Tuvaletin de yer aldığı bu ana mekanın sağ tarafında kiler/mutfak bulunmaktadır. Bu alanın Roma Dönemi’ nde mezarlık alanı, Bizans Dönemi’ nde de kiler olarak kullanılmış olması gerekmektedir. Çünkü bu odadaki nişler, yöredeki Roma Dönemi kaya mezarlarındaki - ölülerin yatırıldığı- nişlerden farksızdır. Ancak daha sonraki dönemlerde bu nişlerin tabanları oyulmuş ve içine erzak konulmuştur.
İkinci girişte ahır yer alır. Daha önce erzak deposu olarak kullanıldığı şüphesiz olan bu geniş mekan sütunlarla desteklenmiştir. Tabanında beş adet ambar bulunmaktadır. Tavan kısmında yeraltı yerleşiminin başka mekanlarına ulaşılabilen havalandırma bacası yer alır.
Birinci büyük mekan ile ikinci büyük mekan dar bir koridorla birbirine bağlanır. Zikzak biçimli bu koridorda tuzak ve bağlantıyı kesen sürgü taşı bulunmaktadır.
A. 2. 2. Gülşehir
Nevşehir’ e 20 km uzaklıkta, Kızılırmak’ ın güney kenarında yer alan antik adı ‘ Zoropassos’ olan Gülşehir’ in, eski adı ise ‘ Arapsun’ dur. Damat İbrahim Paşa’ nın Nevşehir’ e yaptığı imarı, bir başka Osmanlı Sadrazamı Karavezir Mehmet Seyyid Paşa da Gülşehir’ e yapmış, 30 haneli Gülşehir’ i bir külliye ile donatmıştır. Külliye, cami, medrese ve çeşmeden oluşmaktadır.
Civelek Mağarası
Gülşehir’ in 4 km doğusunda yer alan Civelek köyü yakınlarındaki mağara, sadece Gülşehir’ in değil aynı zaman da Nevşehir’ in de en eski yerleşimidir. Mağara, köyün Gürlek Tepe olarak adlandırılan tepesinde yer alır. Kalkerli bir yapıya sahip olan mağaraya 14 m uzunluğunda aşağıya doğru uzanan bir galeri vasıtasıyla inilebilmektedir. Ana mekanı 22x11 m. olan mağaranın tavan kısımlarında kalsit kristalden oluşan 5-15cm arasında değişen uzunluktaki sarkıtlar yer almaktadır. Nevşehir Müzesi ve İtalyan mağara bilimcileri ile birlikte yapılan çalışmalarda mağara tabanında, özellikle göçen kaya parçaları arasında ve galerilerde Kalkolitik Döneme (M. Ö. 5000-3000) ait, elde şekillendirilmiş tek kulplu fincanlar, çeşitli boylarda çömlekler, dokumacılıkta kullanılan ağırşaklar, taştan ve kemikten aletler ele geçmiştir. Ayrıca mağaranın çevresinde yapılan yüzey araştırmalarında da obsidiyenden ve sileksten yapılmış aletler bulunmuştur. Mağara koruma altına alındığından ziyarete kapalıdır.
Açık Saray Harabeleri
Nevşehir-Gülşehir yolu üzerinde, Gülşehir’ e 3 km uzaklıktaki Açık Saray Harabeleri, tüf kayalar içine oyulmuş sayısız mekanları, Roma Dönemi kaya mezarları, IX. ve X.
yüzyıla tarihlenen kaya kiliseleri ile önemli bir piskoposluk merkeziydi. Halk arasında “ Hacı Bektaş Veli Mescidi” olarak adlandırılan mekanın mihrabının günümüze kadar korunmuş ve İslami bir yapı olması açısından dikkat çekmektedir. Kareye yakın planlı mescidin batı kesiminde yüksekçe nişler yeralmaktadır. Bu ören yerinde bulunan mantar biçimindeki peribacaları yörede tektir.
Aziz Jean (Karşı) Kilisesi
Gülşehir’ in hemen girişinde yer alan ve iki katlı olan Aziz Jean Kilisesi’ nin alt katında kilise, şarap mahzenleri, mezarlar, su kanalı ve görevlilere ait mekanlar, üst katında ise İncil’ den alınmış sahnelerle süslenmiş bir diğer kilise yer almaktadır.
Alt kata ait kilise, tek apsisli, haç planlı, haç kolları, beşik tonozludur. Merkezi kubbesi çökmüştür. Süsleme açısından direk ana kaya üzerine kırmızı aşı boyası ile stilize hayvan, geometrik ve haç tasvirleri resmedilmiştir. Üst kattaki kilise ise tek apsisli ve beşik tonozludur. Ana apsisteki resimlerin dışında oldukça iyi korunmuş olan kilise siyah bir is tabakası ile kaplıydı. Kilisenin restorasyonu ve konservasyonu 1995 yılında Restoratör Rıdvan İşler tarafından yapıldıktan sonra bugünkü haline gelmiştir.
İsa ve İncil siklusunu içeren kilisede sahneler, bantlar içinde frizler halindedir. Siyah zemin üzerine sarı ve kahverengi renkler kullanılmıştır. Niş tonozlarında ve cephelerinde bitkisel ve geometrik motifler tercih edilmiştir. Batı ve güney duvarında, Kapadokya Bölgesi’
nde oldukça nadir olarak resmedilen son yargı sahnesi yer alır. Kilise, apsisinde yer alan yazıtına göre 1212 yılına tarihlenmektedir.
Sahneleri: Apsiste Deesis, ön cephesinde kuş tasvirleri altında müjde, tonozunda madalyonlar içinde aziz tasvirleri; tonozun güney kanadında son yemek, ihanet, vaftiz, altında Meryem’ in ölümü; kuzey kanadında İsa’ nın çarmıhtan indirilmesi, kadınlar boş mezar başında, İsa’ nın cehenneme inişi; batı ve güney duvarında ise son yargı.
Sivasa Gökçetoprak Yeraltı Şehri
Yeraltı şehri, Gülşehir ilçesinin 35 km batısında yer alan Gökçetoprak köyü yakınlarındadır. İlk kez 1989 yılında Fransız araştırma ekibi, 1991 yılından itibaren de İtalyan asıllı Roberto Bixio ve Stefano Saj Commissione Nazionale Cavita Artificiali yeraltı şehirlerinde çalışmalarda bulunmuştur.
Sivasa yeraltı şehri, bölgeye göre farklı bir jeolojik karaktere sahiptir. En altta kızılımsı kahverengi renkte olan çamuş taşı, üstünde kalınlığı 3-4 m’ yi bulan aglomera (iri taneli tüf) ve en üst kısımlarında da sert bir volkanik kayaç olan andezit kaya blokları bulunmaktadır. Yeraltı şehri, çamur taşı ve aglomera formastasyonunun içine kazılmıştır.
Platonun yamacına oyulan yeraltı şehrinin girişi dar bir kaya bloğu vasıtasıyladır.
Henüz tam olarak temizlenmemiş ve ışıklandırılmamış olan yeraltı şehrinin iki katı tespit edilebilmiştir. Her iki katında da büyük düzgün olmayan dikdörtgen mekanlar birbirlerine dar ve uzun koridorlarla bağlanmıştır. Koridorların girişlerinde bulunan kapı taşları, dışarıda kesilip içeriye getirilmişlerdir. (Yeraltı şehrinin 1. 5 km uzağında bulunan kaya bloklarının üzerindeki izler bunu kanıtlayan en iyi delildir. ) Yeraltı şehrinin ikinci. katında yer alan su kuyusu 25 m derinlikte olup içinde halen su bulunmaktadır.
Gökçetoprak köyünün kuzey ve batı yamaçlarında da yöre halkı tarafından halen ahır, depo ve samanlık olarak kullanılan çok sayıda yeraltı yerleşimleri bulunmaktadır.
Karavezir (Kurşunlu ) Camii
1779 yılında Gülşehir’ li Karavezir Silahtar Seyyid Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Vakfiyesinden cami mimarının 8 akçe yevmiye ile çalışan Ebu Bekir Veledi Halil Efendi olduğu anlaşılmaktadır.
Üç kapılı bir avluda yer alan Karavezir Camii, yaklaşık 400m² bir alanı kaplamaktadır. Osmanlı mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyan cami, iki renkli kesme taştan yapılmış, kare planlı, ana mekanını kaplayan 11 m çapındaki kubbe dört kemer üzerine oturtulmuştur. Kubbe dört sivri kemer ve köşelerde pandantifler ile beden duvarları üzerine oturmuştur. Kubbe ağırlığını kısmen köşe kuleleri ve payeler, kısmen de kemerler taşır.
Kuzey cephesinde fazla simetrik olmayan 6 sütunun taşıdığı üç gözlü son cemaat yeri bulunmaktadır. Üç kubbede de derinlemesine aynalı tonozla örtülüdür. Sütunlar birbirlerine basık sivri kemerle bağlanmıştır. Son cemaat yeri kubbeleri, içten pandantiflerle, dıştan kasnağa oturur. Kubbelerde yer yer nemden dökülmüş olmakla beraber kalem işi süslemeler bulunmaktadır.
Giriş kapısı çerçevesinin üzerinde profilli barok üslupta mermer kitabe bulunmaktadır.
Yeşil zemin üzerine altın yaldızla işlenmiş madalyon şeklinde I. Abdülhamid’ in tuğrası yer alır. Tuğranın yan taraflarında siyah, yeşil, mavi renkte yağlı boya ile boyanmış birer demet çiçek bulunmaktadır. “ Şahı-Şahani Hamidi Şeyh Sadr-ı Zişan-ı Silahtar Paşa, hayr-ı niyetiyle razı-i Hak içün, kıldı bu cami pür nuribina, sıdkile aşafı alişane, beş vakitte idelim
hayr ve dua, tam tarih-i itmamın da oldı bir beyt ile lüfti göya, kıldı bu camii ehya-e lillah-i sahibi Sadr Mehmed Paşa 1193. ”
A. 2. 3. Hacıbektaş
Nevşehir-Kırşehir yolu üzerinde Nevşehir’ e 45 km uzaklıkta olan Hacı Bektaş, ilçe merkezinde yapılan kazılar sonucunda Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Hellenistik ve Roma Dönemi’ ne ait ele geçen eserler, Hacıbektaş Arkeoloji Müzesi’ nde sergilenmektedir.
Hacı Bektaş yakınlarındaki Karaburna köyü yakınlarında Topada ve Sivasa’ da olduğu gibi Geç Hitit Dönemi’ ne ait Hitit hiyeroflifi ile yazılmış Karaburna kaya anıtı bulunmaktadır.
Bu yazıtta Kral Sapas’ ın NIAS SAPAS ile yaptığı anlaşma ve bu anlaşmaya uymadıkları takdirde Haran tanrısı Armas, tanrıçası Kumiapi ve Datti Kubaba’ nın aşağılayacağından bahsetmektedirler.
Hacı Bektaş-ı Veli Müzesi
Mimarlık tarihi yönünden, M. XIII. ile XIX. yüzyıllar arasında tamamlanmış olan Hacı Bektaş-ı Veli Tekkesi, tarihsel süreç içinde epey restorasyon (onarım) görmüştür.
Mimari terminoloji bakımından, külliyeden daha ziyade bir manzume niteliği taşımaktadır.
Tekke, 30 Kasım 1925 tarihinde TBMM’ nin 677 sayılı kanununla diğer tekke ve zaviyeler ile birlikte kapatılmış, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1958-1964 yılları arasında onarımı yapılmış ve 16 Ağustos 1964 tarihinde Etnografya Müzesi biçiminde düzenlenerek halkımızın ziyaretine açılmıştır. Müze, plan bakımından üç ana bölümde incelenir. Avlulara, sırasına göre kademeli bir anlayışla tatlı bir meyil verilerek mimari açıdan bir bütünlük sağlanmıştır.
1. Avlu: Eskiden Nadar (At) avlusu da denilen bu bölüme, güneydeki anıtsal görünümlü Çatal Kapı’ dan girilir. Girişin hemen sağında 1902 yılında Tekke Postnişini Feyzulla Dedebaba zamanında Sadrazam Halil Paşa’ nın eşi Fatma Nuriye Hanım tarafından yaptırılan ve üzerinde Mühr-ü Süleyman motifi bulunan Üçler Çeşmesi yer alır. Eskiden bu avlu içinde günümüze kadar ulaşmayan; atevi, ekmekevi, hamam, tuvalet, mihmanevi, çamaşırhane gibi bölümler bulunmaktaydı.
2. Avlu: Eskiden Dergah Avlusu da denilen bu bölüme, üçgen alınlıklı ve sivri kemerli Üçler Kapısı’ ndan girilir. Bu avlu içinde sırasına göre sağda; Arslanlı Çeşme, aşevi, Baba Köşkü, Tekke Camii, ortada; havuz, solda; mihmanevi, meydanevi, kilerevi ve Dedebaba Köşkü gibi bölümler bulunmaktadır.
Arslanlı Çeşme: Klasik Mısır Sanatı tarzında İskenderiye mermerinden yapılmış olan arslan yontusu, ünlü Mısır Valisi Kavalalı M. Ali Paşa soyundan Fatma Hanım tarafından, M. 1875 yılında Tekke’ ye hediye babında gönderilmiştir. Arslanların içine yerleştirildiği esas çeşme, M. 1554 yılında eski Silistre Valisi Malkoç Bali Bey hayrına yaptırılmıştır.
Aşevi Baba Köşkü: Protokolde, Dedebaba’ dan sonra gelen Aşevi Babası’ nın oturduğu köşk, bugün Müze ideresi olarak hizmet vermektedir.
Aşevi: Kitabesinden M. 1560’ ta Malkoç Bali Bey hayrına yaptırıldığı anlaşılan aşevi’
nde meşhur karakazan, halife kazanları ve diğer mutfak eşyaları sergilenmektedir.
Tekke Camii: M. 1834 yılında, Padişah II. Mahmut tarafından yaptırılan camii klasik tarzda; içten kubbeli görünümüne rağmen dıştan kurşun kaplamalı ve basık külahlı olarak inşaa edilmiştir. Güdük minaresi orjinal olmayıp restorasyon ürünüdür.
Havuz: Giriş kapısının tam karşısında bulunan havuzun kitabesinden anlaşıldığına