• Sonuç bulunamadı

KDV ve GÖNÜLLÜ MÜKELLEFİYET

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KDV ve GÖNÜLLÜ MÜKELLEFİYET"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

vergi

raporu MAKAL ELER

sayı: 120 • eylül 2009

KDV ve GÖNÜLLÜ MÜKELLEFİYET

Ahmet G Ü Z E L ()

1 - GİRİŞ

Katma Değer Vergisi, işlemlerin "katma de­

ğer" üzerinden vergilendirilmesi mantığına otur­

tulduğu için ekonomi ve ticari hayatla eş zaman­

lı ve girift bir yapı arz eder. Bunun bir gereği ola­

rak verginin konusu bakımından bütün işlemler ve aşamaları "ismen" hükme bağlanmak suretiy­

le kavranmaya çalışılmıştır. Bunun yeterli görül­

mediği durumlarda "ve benzeri", "gibi" edatlar kullanılmak suretiyle ekonomik ve ticari yaşamın bütün aşamaları vergi kapsamına alınmıştır. Bu yapısıyla KDV, modern vergi uygulamasından en önemli dolaylı vergi olarak yerini almıştır.

Bu yazıda KDV uygulamasında "gönüllü mü­

kellefiyet" konusu ele alınmış ve tasnif edilmeye çalışılmıştır.

2- GENEL OLARAK MÜKELLEF

Vergi mevzuatımızın temel ayağını teşkil eden 213 sayılı VUK'nun' 8. maddesine göre

mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzelkişidir.

Bir kimseye vergi borcu terettüp edebilmesi için o kimse tarafından vergi kanunları bakımın­

dan hükme bağlanan işlemlerin yapılması veya kazanç/gelir getirici bir faaliyette bulunulması gerekir.

Böyle bir durumda ilgili kimsenin ilgili vergi dairesine mükellefiyet tesis ettirmesi icap eder.

3- KDV UYGULAMASI BAKIMINDAN MÜKELLEF

3.1- Verginin Konusu ve Mükellef

KDV uygulamasında verginin konusunu teşkil eden işlemler, 3065 sayılı KDVK'nun* 2 1. madde­

sinde tek tek sayılmak suretiyle hükme bağlan­

mıştır.

Paralel bir düzenlemeye gidilerek aynı Kanu­

nun 8. maddesinde ise bu işlemleri gerçekleşti­

ren kimseler mükellef olarak kabul edilmiştir.

KDV Uygulamasında gönüllü mükellefiyeti ikiye ayırmak mümkündür:

M Vergi Denetmeni

' 10.01.1961 gün ve 10703 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

2 01.1 1.1984 gün ve 18563 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

39

(2)

sayı: 120 • eylül 2009

MAKALELER vergi raporu

1- Verginin konusuna girmeyen işlemlerde gönüllü mükellefiyet,

2- Verginin konusuna giren ancak vergiden istisna edilen işlemlerde gönüllü mükellefiyet.

3.2- Verginin Konusuna Girmeyen İşlemlerde Gönüllü Mükellefiyet

Yazının önceki bölümünde ifade edildiği üze­

re 3065 sayılı KDVK'nun l.maddesinde verginin konusu teşkil eden işlemler sayılmak suretiyle hükme bağlanmıştır.

Dolayısıyla Kanunun l.maddesinde sayılma­

yan işlemlerin KDV'ye tabi tutulması mümkün değildir.

Katma Değer Vergisi, yapısı gereği tam yansı­

malı ve indirim imkânı sağlayan bir vergidir. Bu­

nun yanı sıra belli şartların gerçekleşmesi halin­

de vergi iadesini içinde barındıran bir özellik ta­

şır. Kanun koyucu tarafından bu gibi sebepler düşünülerek KDVK'nun 1/3-h bendinde bir hü­

küm geliştirilmiştir.

" Rekabet eşitsizliğini gidermek maksadıyla is­

teğe bağlı mükellefiyetler suretiyle vergilendirile­

cek teslim ve hizmetler"

Bu hükme göre; rekabet eşitsizliğini gidermek maksadıyla isteğe bağlı mükellefiyetler suretiyle vergilendirilecek teslim ve hizmetler verginin ko­

nusuna dahil edilmiştir.

Anılan bent hükmü ile verginin konusuna da­

hil bulunmayan diğer bir ifade ile vergilendiril­

mesi mümkün olmayan işlemlerin isteğe bağlı olarak verginin konusuna dahil edilmesi söz ko­

nusu olmaktadır.

Diğer taraftan; verginin konusu kapsamına alınan işlemlerin gerçekleştirildiği işletmenin başka bir kimseye devredilmesi halinde bu işlem­

lere ilişkin olarak KDV uygulamasının nasıl ola­

cağına dair yasal veya idari bir düzenleme bu­

lunmamaktadır.

Böyle bir durumda kanaatimizce uygulamanın şu şekilde olması gerekir: gönüllü mükellefiyet su­

retiyle verginin konusu kapsamına alınan işlemle­

rin gerçekleştirildiği işletmenin başka bir kimseye devredilmesi halinde bu işlemlere ilişkin olarak verginin konusuna dahil olma durumu ortadan kalkacaktır. Verginin konusunun söz konusu ola­

bilmesi için devir veya satın alan kişinin ayrıca is­

teğe bağlı olarak talepte bulunması gerekir.

3.3- Verginin Konusuna Giren Ancak Vergiden İstisna Edilen İşlemlerde Gönüllü Mükellefiyet

KDVK'nun "istisnadan vazgeçme " başlıklı 18.maddesine göre "Vergiden istisna edilmiş iş­

lemleri yapanlar, ilg ili vergi dairesine yazılı baş­

vuruda bulunarak, belirtecekleri işlem türleri için vergiye tâbi tutulmalarını talep edebilirler. Bu ta­

lebin dilekçede belirtilen ve dilekçe tarihinden sonra ifa edilen işlemlerin tamamını kapsaması şarttır. fiu kadar ki, mükellefiyetin devam etmek­

te olan işlemlere şümulü yoktur."

Buna göre isteyen mükellefler, verginin konu­

suna alınmış ancak düzenlenen hükümlerle ver­

giden istisna edilmiş işlemler için istisnadan vaz­

geçmek suretiyle mükellef olabilirler.

Ancak bu hususun, önceki bölümde açıkla­

nan "verginin konusuna dahil olmayan işlemler­

de gönüllü mükellefiyet' konusu ile karıştırılma­

ması gerekir:

Anılan bent hükmü ile verginin konusuna dâ­

hil bulunan ancak vergiden istisna edilen işlem­

lerin isteğe bağlı olarak vergiye tabi tutulması söz konusu olmaktadır.

Bu sebeple; bu hüküm ile önceki bölümde açıklanan KDVK'nun l.maddesinde düzenlenen

"verginin konusuna dâhil olmayan işlemlerde gönüllü mükellefiyet' konusu birbirinden tama­

mıyla farklı bir özellik arz etmektedir.

40

(3)

vergi

raporu MAKAL ELER

sayı: 120 • eylül 2009 KDVK'nun 18.maddesinde hükme bağlanan

istisnadan vazgeçme ile verginin konusuna dâhil bulunan ancak Kanunla vergiden istisna edilen işlemlerin isteğe bağlı olarak vergiye tabi tutul­

ması sağlanmaktadır. Oysa Kanunun 1/3-h ben­

di; verginin konusuna dâhil bulunmayan işlemle­

rin isteğe bağlı olarak verginin konusuna dâhil edilmesi ve vergilendirilmesi düzenlenmektedir.

Buna göre; hem " istisnadan vazgeçme" hem de "verginin konusuna dâhil bulunmayan işlem­

lere" ilişkin olarak talepte bulunanlarda KDV mükellefi, istekte bulunanlar olacaktır.

4- SONUÇ

Katma Değer Vergisi uygulamasında "gönüllü mükellefiyet" esas itibariyle aynı neticeye teka­

bül etmektedir.

Bununla beraber yazının önceki bölümlerin­

de açıklanan her iki "mükellefiyet" hususu, KDVK'nun farklı hükümlerine dayanmaktadır.

Bu da "gönüllü mükellefiyet" konusunun analizi­

ni ve sınıflandırılmasını gerekli kılmaktadır.

KAYNAKÇA

- KDVK ve ilgili idari düzenlemeler, - VUK ve ilgili idari düzenlemeler,

- Ahmet GÜZEL, Katma Değer Vergisi Beyan­

name Düzenleme Esasları, cilt: I, Nobel Kitabevi, 2005,

- Nuri DEĞER, Açıklamalı ve Uygulamalı Kat­

ma Değer Vergisi Kanunu, Yaklaşım Yayıncılık, 2008.

41

Referanslar

Benzer Belgeler

IBM, Aktivasyon amacıyla, Müşterinin Esnek Kapasiteyi kullanmasını desteklemek üzere Makine Kodunu, İsteğe Bağlı Esnek Kapasite Makinesi üzerinde bu Sözleşmede yetki

yetkili olup, iadeye ilişkin başvuruların bu vergi dairelerine yapılması gerekmektedir.. 2) 113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (D) bölümü uyarınca Dışişleri

Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvuracaklar: Türkiye’de yerleşik gerçek kişiler için ikametgahı, tüzel kişiler için ise iş merkezi (kayıtlı merkez) Vergi

Dolayısıyla mal veya hizmet sirkülasyonu olmaksızın döviz cinsinden borç para verilmesi nedeniyle oluşan dövizli cari hesabın, çek veya senedin ortaya çıkardığı

1475 ve 854 sayılı Kanunlar uyarınca, hizmet erbabının çalıştığı süre ve kıdem tazminatına esas ücreti dikkate alınarak hesaplanan ve ödenen kıdem tazminatları

1) Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların %90’ının tahsilinden vazgeçilir. 2) Yapılandırma sonucu ödenecek

Alıcının, hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunanlardan tevkifat uygulayarak temin ettiği mal ya da hizmeti iade hakkı doğuran bir işlemde kullanması ve bu işleme ilişkin

Çalışmada yapılan korelasyon analizi sonucunda vergi affı (VAF), vergi oranları (VORAN), denetim (DENETİM) ve gelir (GELİR) değişkenleri ile vergiye gönüllü uyum (GÖNÜLLÜ