• Sonuç bulunamadı

Yoğun bakım ünitesi hastalarında yoğun bakım sendromu (deliryum) görülme durumu ve hemşirelerin görüşleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2023

Share "Yoğun bakım ünitesi hastalarında yoğun bakım sendromu (deliryum) görülme durumu ve hemşirelerin görüşleri"

Copied!
37
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ HASTALARINDA YOĞUN BAKIM SENDROMU (DELİRYUM) GÖRÜLME DURUMU VE HEMŞİRELERİN

GÖRÜŞLERİ

YÜKSEK LİSANS BİTİRME PROJESİ

Arzı YILMAZ

HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI

DANIŞMAN

Yrd.Doç.Dr. Serdar SARITAŞ

Malatya – 2014

(2)

T.C.

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ HASTALARINDA YOĞUN BAKIM SENDROMU (DELİRYUM) GÖRÜLME DURUMU VE HEMŞİRELERİN

GÖRÜŞLERİ

Arzı YILMAZ

Danışman Öğretim Üyesi: Yrd.Doç.Dr. Serdar SARITAŞ

Malatya-2014

(3)

ONAY SAYFASI

Prof. Dr. Yaşar BAYINDIR Enstitü Müdürü

(4)

TEŞEKKÜR

İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik Anabilim Dalı’nda yüksek lisans bitirme projesi olarak hazırlanan bu araştırmanın gerçekleştirilmesinde bana danışmanlık yaparak yardım ve desteğini esirgemeyen sayın Yrd. Doç. Dr. Serdar SARITAŞ’a, projenin yapılması ve değerlendirilmesinde göstermiş olduğu her türlü bilimsel destek, sabır ve emekten dolayı sayın Yrd. Doç. Dr. Seyhan ÇITLIK SARITAŞ’a, sayın Yrd. Doç. Dr. Meral UCUZAL’a teşekkürlerimi sunarım.

Çalışma süresince verilerin toplanması aşamasında büyük desteklerini gördüğüm Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi yoğun bakımda çalışan meslektaşlarıma ve Çocuk Onkoloji Servisinde çalışan meslektaşlarıma teşekkür ederim.

Öğrenim hayatım boyunca maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen aileme;

her zaman yanımda olan yardım ve desteğini esirgemeyen arkadaşıma çok teşekkür ederim.

Arzı YILMAZ

(5)

ÖZET

Bu araştırma Yoğun Bakım Hemşirelerinin Yoğun Bakım Sendromu konusundaki yaklaşımlarını belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı.

Araştırmanın evrenini, Kasım 2013 – Ocak 2014 tarihleri arasında , Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde çalışan 150 tane yoğunbakım hemşiresi oluşturdu. Verilerin toplanmasında; yapılandırılmış anket formu kullanıldı. Veriler bilgisayar ortamında sayı, yüzdelik, ki-kare testleri ile analiz edildi.

Araştırmada, hemşirelerin çalıştığı yoğun bakım ünitelerinin %89.3’ündedeliryum risk değerlendirme formu kullanılmadığı saptandı. Çalışmaya katılan hemşirelerin yoğun bakım ünitesinde yoğun bakım sendromu yaşayan bir hasta ile karşılaşma durumu

%70.7 birkaç kez olarak bulundu. Yoğun bakım ünitesine gelen hastaların %54.7 yaşlılık dönemine ait olduğu saptandı. Hemşirelerin yoğun bakım sendromu tanılamada kullandığı kriterlerden %80 i herhangi bir konuya odaklanma kabiliyetinde azalma olarak saptandı. Hemşirelerin %61.3 ünün bilinci kapalı bir hasta ile iletişime geçmediği belirlendi.Yoğun bakım ünitesindeki hastalarda deliryum görülme durumu ve hemşirelerin deliryumu sorun olarak algılama durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (p<0.05).

Sonuç olarak; yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin hemşirelik tanılaması ile deliryum riskini tanılama kriterlerini kullanarak hastalara YBS tanısı koydukları belirlendi. Ancak; çalışan hemşirelerin birimlerinde deliryum risk değerlendirme formu kullanmadığı ve yoğun bakım sendromu konusunda eğitim almadığı saptandı.

Anahtar Kelimeler :Deliryum, yoğun bakım sendromu, yoğun bakım.

(6)

ABSTRACT

Of Intensive Care Nurses Syndrom In The Field Of Intensive Careapproach

This study of Intensive Care Intensive Care Nurse Syndrome in order to determine the irapproach was des criptive.

The universe of study, November 2013 - January 2014 between Adana Çukurova University Faculty of Medicine Hospital Balcalı employees has created 150 units of intensive care nurses.Incollectingthedata, a structured question naire was used.

Data on computernumber, percentage, chi-squaretests were analyzed. Inthisstudy, intensive care unit nurses currently working with many of the risk assessment form used in the delirium was detected. Participated in thestudynurse in the intensive care unitintensive care syndromeen counter with a livingsituation 70% of patients, 7 werefoundto be severaltimes. Age of patients in the intensive care unit for the periodwas found to be 54.7%. Syndrom eintensive care nurses, 80% of the criteriaused for diagnosinganyreduction in the abilityto focus on the subjectrespectively.

Reputationfor61.3% of the nurses to communicate with a patient is unconscious, wasdetermined. The risk of delirium by nurses with diagnostic status of nurses' worksystem, intensive care unit delirium in patients with delirium statusand problems of nurses perceiveno statistic ally significant differen ces were found between cases (p<0.05).

As a result of nurses working in the intensive care unit nursing diagnostic sand risk of delirium in intensive care patient susing diagnostic criteria were determined to put syndrome. However, the majority of nurses working in the uni delirium syndrome risk assessment form and be trained in the useand intensive care patients.

Keywords:Delirium, delirium syndrome intensive care, intensive care.

(7)

İÇİNDEKİLER

ONAY SAYFASI ... İİİ TEŞEKKÜR ... İV ÖZET ... V ABSTRACT ... Vİ SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ... Vİİİ TABLOLAR DİZİNİ ... İX

1.GİRİŞ ...1

2. GEREÇ VE YÖNTEM ...3

2.1.ARAŞTIRMANIN TÜRÜ ...3

2.2.ARAŞTIRMANIN YAPILDIĞI YER VE ZAMAN ...3

2.3.ARAŞTIRMANIN EVRENİ VE ÖRNEKLEMİ ...3

2.4.VERİLERİN TOPLANMASI ...3

2.4.1.VERİ TOPLAMA ARACI ...4

2.5.VERİLERİN ANALİZİ ...4

2.6.ARAŞTIRMANIN ETİK İLKELERİ...4

2.7.ARAŞTIRMANIN SINIRLILIKLARI ...5

3.BULGULAR ...6

4.TARTIŞMA ... 11

5.SONUÇ VE ÖNERİLER ... 15

KAYNAKLAR ... 17

EKLER ... 19

EK-1ANKET FORMU ... 19

EK-2ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BALCALI HASTANESİ BAŞHEKİMLİĞİ İZNİ ... 24

EK-3MALATYA KLİNİK ARAŞTIRMALAR ETİK KURULU İZNİ ... 25

ÖZGEÇMİŞ ... 28

(8)

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

YBS : Yoğun Bakım Sendromu YBÜ : Yoğun Bakım Ünitesi

SPSS : Statistical Packagefort he SocialSciences

ÇÜTF Balcalı Hastanesi : Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi

(9)

TABLOLAR DİZİNİ

Tablo 3.1: Hemşirelerin Tanıtıcı Özellikleri ...6

Tablo 3.2: Hemşirelerin Çalışma Ortamına İlişkin Özellikleri ...7

Tablo 3.3: YBÜ'ne Gelen Hastaların Yaşam Dönemleri ...7

Tablo 3.4: Hemşirelerin YBS Yaşayan Bir Hasta İle Karşılaşması ...8

Tablo 3.5: YBÜ'nde Önerilen Ses Düzeyi İle İlgili Bilgi Durumu ...8

Tablo 3.6: YBÜ'nde YBS Risk Değerlendirme Formu Kullanımı ...9

Tablo 3.7: Hemşirelerin YBS'nu Tanılamada Kullandığı Kriterler ...9

Tablo 3.8: YBÜ'nde Bilinci Kapalı Hasta İle İletişime Geçilmesi ...9

Tablo 3.9: YBÜ'nde Hasta Anamnez Formunu Kimin Doldurduğu ... 10

Tablo 3.10: Hemşirelerin YBS Tanılaması Yapma Durumları ile YBS Yaşayan Hasta ile Karşılaşma Durumlarının Karşılaştırılması ... 10

(10)

1.GİRİŞ

Deliryum kendi başına bir hastalık olmayıp, ani başlayan, genel olarak bilişsel işlevlerin bozulması, bilinç durumunda değişiklik, dikkat bozuklukları, artmış ya da azalmış psikomotor aktivite ve uyku-uyanıklık döngüsünün düzensizliği ile karakterize geçici, organik mental bir sendromdur. Yoğun bakım ünitesi, yaşamsal fonksiyonları risk altında olan ya da ileri derecede bozulmuş kritik hastalara hizmet vermek üzere düzenlenmiş özel birimlerdi(1).

Yoğun bakım ünitesinde, hastadan ve ünitenin özelliklerinden kaynaklanan faktörler, hastanın psikolojik ve mental durumunda değişimlere neden olabilmektedir.

Bu değişimler sonucu hastalarda en sık görülen sorunlardan biri deliryum sendromudur.

Yapılan çalışmalar yoğun bakım ünitesinde yatan hastaların %40-80'inde deliryum geliştiğini göstermektedir (1,2,3).

Yoğun bakım ünitesinde deliryum gelişen hastalarda mortalite ve morbidite oranlarının arttığı, hastanede kalış süresinin uzadığı ve tedavi edilmediğinde hastaneden çıktıktan sonra fonksiyon kayıpları nedeni ile bu hastaların sürekli bakıma gereksinim duyduğu bildirilmektedir. Deliryum, yoğun bakım ünitesinde yatan hastalar için önemli bir sorun olmasına karşın, genellikle sağlık ekibi üyeleri tarafından erken dönemde fark edilemediği görülmektedir(2).

Yoğun bakım hemşireleri, hastaları sürekli gözlemledikleri için değişiklikleri en erken fark eden ekip üyeleridir. Bu anlamda, deliryum riski taşıyan hastaların değerlendirilmesi ve erken tanılanarak tedavi edilmesinde hemşireler anahtar rol üstlenir, yapılan çalışmalarda hemşirelerin %75’ inin deliryumu erken dönemde tanılayamadığı ortaya konulmuştur (4).

Yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirenin, sürekli, sistematik ve planlı topladığı veriler doğrultusunda hasta bireyin sorununu belirleyerek odaklanmış tanılama ile bu sorunu değerlendirmesi, bakım sürecinin önemli bir bölümünü oluşturur(5).

(11)

Yurtdışında yapılan çalışmalar, hemşirelerin, yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda deliryum tanılamasını yeterince yapamadıklarını ve deliryum tanılama araçlarından yararlanma oranlarının çok düşük olduğunu göstermektedir(6).

Hemşirelerin tanılama araçlarını kullanmama nedenlerinin, deliryum riskini tanılamaya ilişkin bilgi eksikliği, tanılama araçlarının bilinmemesi, tanılama araçlarının karmaşık ve deliryumu tanılamada yeterli olmadığı düşüncesinden kaynaklandığı belirtilmektedir (7,11).

Ülkemiz hemşirelik literatürü incelendiğinde, yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin, deliryum riski bulunan hastaları nasıl tanıladıkları ve tanılamada yararlandıkları rehberleri belirleyen çalışmanın olmadığı görülmektedir (8).

Yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda deliryum riski ya da varlığının değerlendirilmesi, riskin önlenmesi ya da sorunun ortadan kaldırılması, bilimsel sorun çözümleme yöntemi olan hemşirelik sürecinin adımları doğrultusunda uygulanan sistematik ve planlı eylemler ile gerçekleşir. Ancak hemşirelik sürecinin bir hemşirelik modeli/ kuramı rehberliğinde geliştirilen formlar doğrultusunda uygulanması kapsamlı veri toplamak için önemlidir (9,12).

Hemşirelik tanılaması hemşirelik sürecinin ilk aşamasıdır. Hemşirelik tanılaması bireyin, iyilik, işlevsel yeterlik, güçlü/ güçsüz yönleri, gerçek/ olası sağlık sorunlarına yanıtları hakkındaki verilerin toplanması üzerine odaklanır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi bireyde bir sorun varlığının yanı sıra riskleri de ortaya koyar (10,13).

Tanılama hasta bireyin yoğun bakım ünitesine kabulü ile başlar. Kabul tanılaması olarak isimlendirilen bu tanılamanın dışında yoğun bakım ünitesine yatan hastalarda deliryum riski varlığının tanılanmasında odaklanmış ve acil tanılamadan da yararlanılır (14).

Araştırmanın amacı, yoğun bakım hemşirelerinin yoğun bakım sendromu konusundaki yaklaşımlarının belirlenmesidir.

(12)

2. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1.Araştırmanın Türü

Araştırma tanımlayıcı olarak yapıldı.

2.2.Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Zaman

Araştırma Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi yoğun bakım kliniklerinde Kasım 2013- Ocak 2014 tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Araştırmanın yürütüldüğü yer olan ÇÜTF Balcalı Hastanesi’nde yedi tane yoğun bakım birimi bulunmaktadır. Bunlar Reanimasyon Yoğun Bakımı, Genel Cerrahi Yoğun Bakımı, Koroner Yoğun Bakımı, Beyin Cerrahi Yoğun Bakımı, Nöroloji Yoğun Bakımı Göğüs Kalp-Damar Yoğun Bakımı ve Dahiliye Yoğun Bakımıdır.

2.3.Araştırmanın Evreni ve Örneklemi

Araştırmanın evrenini, Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde çalışan150 yoğun bakım hemşiresi oluşturdu.

Örneklemi ise; herhangi bir örnekleme yöntemi kullanılmadan, ÇÜTF Balcalı Hastanesi’nde çalışan, 18 yaş üzerinde olan, kendilerine ulaşılabilen ve bilgilendirme sonrasında araştırmaya katılmayı kabul eden 150yoğun bakım hemşiresi oluşturdu ve tüm evrene ulaşıldı.

2.4. Verilerin Toplanması

Verilerin toplanmasında, literatür bilgisi (2,6,8,11,12) doğrultusunda geliştirilen yapılandırılmış 3 bölümden oluşan anket formu kullanıldı. Anket formunun birinci bölümünde; hemşirelerin cinsiyet, yaş, eğitim, yoğun bakım ünitesinde çalışma deneyimi gibi bireysel özelliklere ilişkin sorulara, ikinci bölümünde; çalıştıkları yoğun bakımın türü, deliryum tanılaması yapma durumları, tanılamada yararlandıkları rehberler ve deliryuma ilişkin hizmetiçi eğitim alma durumları gibi hemşirelerin yoğun

(13)

bakım ünitesindeki çalışma ortamına ilişkin tanıtıcı özellikleri ile ilgili sorulara, üçüncü bölümünde ise; deliryum görülme durumunu, deliryum riskini artıran faktörler, deliryum tanılaması yapılan hasta grupları, tanılanan deliryum belirtileri ve deliryumu önleyici girişimler gibi deliryum tanılaması ile ilgili görüş ve uygulamalarını belirlemeye yönelik sorulardan oluşmaktadır.

2.4.1. Veri Toplama Aracı

Verileri toplamaya başlamadan önce etik kurul onayı ve kurumsal izinler alındı.

Veriler, araştırmacı tarafından araştırmanın amacı, kapsamı, süresi ve kendilerinden ne beklendiği açıklandıktan sonra araştırmaya katılmayı kabul eden hemşirelerden, yüz- yüze görüşme yolu ile toplandı. Anket formunun doldurulması ortalama 15 dakika sürdü. Hemşirelerin birbirinden etkilenmesini önlemek için anket formları kliniklerde bırakılmadı, formlar doldurulurken araştırmacı klinikten ayrılmadı ve tamamlanan formları kendisi aldı.

2.5. Verilerin Analizi

Verilerin değerlendirilmesinde SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 15.0 paket programı kullanıldı. Anket formundan elde edilen veriler kodlanarak bilgisayara aktarıldı. Tanımlayıcı istatistikler için sayı, yüzdelik, aritmetik ortalama ve standart sapma, iki grup arasındaki farklılık ki-kare analizi ile karşılaştırılarak değerlendirildi. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edildi.

2.6.Araştırmanın Etik İlkeleri

Araştırmaya başlamadan önce, Adana ÇÜTF Balcalı Hastanesi Başhekimliği’nden(Ek.2) ve Malatya Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan (Ek.3) yazılı izin alındı.Araştırma kapsamındaki hemşirelere haklarını korumak için araştırma verilerini toplamaya başlamadan önce hemşirelere; araştırmanın yapılma amacı, süresi

(14)

ve araştırma süresince yapılacak işlemler açıklanarak ‘’Aydınlatılmış Onam’’ ilkesine uyulmuştur. Hemşirelerin istedikleri zaman araştırmadan çekilebilecekleri belirtilerek

‘’Özerklik’’ ilkesi, bireysel bilgilerin araştırmacı ile paylaşıldıktan sonra korunacağı belirtilerek ‘’Gizlilik ve Gizliliğin Korunması’’ ilkesine uyulmasına özen gösterilmiştir.

Elde edilen bilgilerin ve cevaplayanın kimliğinin gizli tutulacağı belirtilerek

‘’Kimliksizlik ve Güvenlik’’ ilkesi yerine getirilmiştir (15,16).

2.7. Araştırmanın Sınırlılıkları

Araştırmanın sınırlılığı örneklem grubunun küçük olmasıdır.

(15)

3.BULGULAR

Yoğun bakım hemşirelerinin yoğun bakım sendromu konusundaki yaklaşımlarını belirlemek amacıyla yapılan araştırmanın bulguları bu bölümde verilmiştir.

Tablo 3.1: Hemşirelerin Tanıtıcı Özellikleri

Sayı % Cinsiyet

Kadın 128

Erkek 22

79.1 20.9 Yaş Grupları 19-30 Yaş 98

31-50 Yaş 52

64.1 35.9 Eğitim Durumu Lise 17

Ön lisans 22

Lisans 102

Lisansüstü 9

27.9 17.3 48.2 6.6

YoğunBakımÜnitesindeki Deneyimi

0-1 Yıl 2-5 Yıl 6-10 Yıl

11 Yıl ve Üzeri

20 98 18 14

13.3 65.3 12 9.3

Araştırmaya katılan hemşirelerin %79.1’inin kadın, %64.1’inin 19-30 yaş arasında, %48.2’sinin lisans mezunu, %65.3’ünün 2-5 yıllık yoğun bakım deneyimine sahip olduğu tespit edilmiştir (Tablo 3.1).

(16)

Tablo 3.2: Hemşirelerin Çalışma Ortamına İlişkin Özellikleri

Sayı % Çalıştıkları Birim

Reanimasyon 40 20.6 Genel Cerrahi 8 5.3 Koroner 12 8 Beyin cerrahi 30 23.3 Nöroloji 15 10 Gögüs, kalp-damar 10 6.7 Dahiliye 35 23.4 Sayı % Yoğun Bakım Sendromu Konusunda Eğitim Alma

Eğitim alan 35 23.3 Eğitim almayan 115 76.7

Araştırmaya katılan hemşirelerin %23.4’ünün Dahiliye Yoğun Bakımda çalıştığı, %76.7’sinin yoğun bakım sendromu konusunda eğitim almadığı tespit edilmiştir(Tablo3.2).

Tablo 3.3: YBÜ'ne Gelen Hastaların Yaşam Dönemleri

YBÜ Hasta Dağılımı Sayı %

Ergenlik dönemi 38 25.3

Yetişkin dönem 22 14.7

Yaşlılık dönemi 82 54.7

Çocukluk dönemi 8 5.3

(17)

Araştırmaya katılan hemşirelerin yoğun bakım ünitesinde çalıştıkları süre boyunca birimlerine gelen hastaların %54.7’sinin yaşlılık dönemine ait olduğu tespit edilmiştir(Tablo3.3).

Tablo 3.4: Hemşirelerin YBS Yaşayan Bir Hasta İle Karşılaşması

YBS Hastası İle

Karşılaşma Dağılımı Sayı % Birkaç kez 106 70.7 Çok kez 34 22.7 Hiçbir zaman 10 6.7

Araştırmaya katılan hemşirelerin yoğun bakım ünitesinde çalıştıkları süre boyunca %70.7’sinin birkaç kez yoğun bakım sendromu yaşayan bir hasta ile karşılaştığı tespit edilmiştir(Tablo3.4).

Tablo 3.5:YBÜ'nde Önerilen Ses Düzeyi İle İlgili Bilgi Durumu

Ses Düzeyi Dağılımı Sayı %

Gündüz 45 db altında, gece 35 db altında olmalıdır. 122 81.3 Gündüz 45 db üstünde, gece 35 db altında olmalıdır. 6 4 Gündüz 45 db altında, gece 35 db üstünde olmalıdır. 12 8 Gündüz 45 db üstünde, gece 35 db üstünde olmalıdır. 10 6.7

Araştırmaya katılan hemşirelerin %81.3’ünün yoğun bakım ünitesinde önerilen ses düzeyi hakkındaki bilgi durumunun doğru olduğu tespit edildi(Tablo3.5).

(18)

Tablo 3.6:YBÜ'nde YBS Risk Değerlendirme Formu Kullanımı

Forum Kullanma Sayı %

Evet 16 10.7

Hayır 134 89.3

Araştırmaya katılan hemşirelerin %89.3’ünün çalıştıkları yoğun bakım ünitesinde yoğun bakım sendromu risk değerlendirme formu kullanılmadığı tespit edildi(Tablo3.6).

Tablo 3.7: Hemşirelerin YBS'nu Tanılamada Kullandığı Kriterler

Tanı Kriteri Dağılımı Sayı %

Dikkatte kayma 11 7.3

Herhangi bir konuya odaklanma kabiliyetinde azalma 120 80

Davranış değişiklikleri 10 6.7

Algılama bozuklukları 5 3.3

Yakın zamana ait karışıklıklar ve dalgalanmalar 4 2.7

Araştırmaya katılan hemşirelerin %80’inin yoğun bakım sendromu tanılamada herhangi bir konuya odaklanma kabiliyetinde azalma kriterini kullandığı tespit edildi(Tablo3.7).

Tablo 3.8:YBÜ'nde Bilinci Kapalı Hasta İle İletişime Geçilmesi

Hasta İle İletişime Geçme Dağılımı Sayı %

Evet 48 38.7

Hayır 92 61.3

Araştırmaya katılan hemşirelerin %61.3’ünün bilinci kapalı hasta ile iletişime geçmediği tespit edildi(Tablo3.8).

(19)

Tablo 3.9:YBÜ'nde Hasta Anamnez Formunu Kimin Doldurduğu

Forum Kullanma Dağılımı Sayı %

Hemşire 15 10

Doktor 80 53.3

İntörn Doktor 24 16

İntörn Hemşire 30 20

Araştırmaya katılan hemşirelerin %53.3’ünün çalıştığı birimde hasta anamnez formunu doktorların doldurduğu tespit edildi (Tablo3.9).

Tablo 3.10: Hemşirelerin YBS Tanılaması Yapma Durumları ile YBS Yaşayan Hasta ile Karşılaşma Durumlarının Karşılaştırılması

Tanılama Yapma Durumu

Deliryum Hasta Durumları Evet Hayır X2

P S % S %

Birkaç kez 100 94.3 6 5.6

Çok kez 30 23 6 7.6 8.610 0.013 Hiç bir zaman 1 10 9 90

Araştırma kapsamına alınan hemşirelerin deliryum tanılaması yapma ile deliryumu yaşayan hasta ile karşılaşma durumları incelendiğinde istatistiksel açıdan anlamlı farklılık gösterdi (p<0.05) (Tablo3.10).

(20)

4.TARTIŞMA

Yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda deliryum riski ya da varlığının değerlendirilmesi, riskin önlenmesi ya da sorunun ortadan kaldırılması, bilimsel sorun çözümleme yöntemi olan hemşirelik sürecinin adımları doğrultusunda uygulanan sistematik ve planlı eylemler ile gerçekleşir. Bu sürecin ilk aşaması olan tanılama, hasta bireyin yoğun bakım ünitesine kabulü ile başlar. Araştırmamızda hasta anamnez formunu %53.3’ünü doktorların doldurduğu saptandı.Kabul tanılaması olarak isimlendirilen bu tanılamanın yanı sıra hastanın deliryum açısından değerlendirilmesi, odaklanmış ve acil tanılama ile sürdürülür. Bununla birlikte hemşirelerin deliryum tanılamasında rehber olarak yararlanabileceği çok sayıda tanılama aracı geliştirilmiştir.

Bu araçlar, deliryum riskinin ya da varlığının belirlenmesine ve deliryum düzeyinin derecelendirilmesine rehberlik eden önemli objektif veri kaynaklarıdır. Ancak yapılan çalışmalar hemşirelerin, yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda, deliryum tanılamasını yeterince yapamadıklarını ve deliryum tanılama araçlarından yararlanma oranlarının çok düşük olduğunu göstermektedir. Araştırmamıza katılan hemşirelerin

%89.3’ü yoğun bakım sendromu risk değerlendirme forumu kullanmadığı saptandı.

Literatürde hemşirelerin deliryum riskini tanılamalarını güçleştiren durumların varlığından söz edilmekte ve bunların bazılarının hasta, bazılarının ise hemşirelere bağlı faktörlerden kaynaklandığı vurgulanmaktadır. Deliryum farklı nedenlerle ortaya çıkabilen ve bireyi çok yönlü etkileyen bir sorundur. Bu nedenle hemşirelerin deliryum riskini belirlemek üzere bireyi bütüncül ele alması gerekir (8).

Hemşirelerin tanılama araçlarını kullanmama nedenlerinin, deliryum riskini tanılamaya ilişkin bilgi eksikliği, tanılama araçlarının bilinmemesi, tanılama araçlarının karmaşık ve deliryumu tanılamada yeterli olmadığı düşüncesinden kaynaklandığı belirtilmektedir (5).

Hemşireler hasta bakımı ile ilgili tüm bilgileri ve uygulanan girişimleri kayıt etmek zorundadır. Kayıt için birimde çalışan hemşirelerin ortak kararı ile hemşireliğe özgü oluşturulan formların yanı sıra kurumun belirlediği formlardan yararlanılabilir.

(21)

Kayıt etme yasal bir sorumluluk olup hasta bakımında sürekliliği sağlar. Hemşireliğe özgü kayıt formları hemşirelik sürecinin içeriğinde yer alan tanılama, planlama, uygulama ve değerlendirmeye ilişkin formlardan oluşur (7).

Yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda, hastalığa ve ünitenin fiziksel ortamına bağlı olarak gelişen komplikasyonlardan biri deliryumdur. Deliryum, yoğun bakım ünitesinde çok sayıda faktöre bağlı olarak ortaya çıkmakta ve hastanın hastanede kalış süresinin uzamasına hatta ölümüne neden olabilmektedir. Yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin, sürekli gözlem altında bulunan yoğun bakım hastalarını deliryum açısından tanılaması, bu sorunun önlenmesinde anahtar rol oynar. Deliryumun şiddeti, süresi ve sonuçları hemşirenin hastayı deliryumun belirti ve bulguları açısından doğru ve sürekli değerlendirmesi ile doğrudan ilişkilidir (1).

Yoğun bakım ünitesine yatan hastanın kabul tanılamasından elde edilen veriler, deliryum riski ya da varlığına işaret ediyorsa değerlendirme belirli aralıklarla odaklanmış tanılama ile sürdürülür. Hastada, ani mental değişiklikler, açıklanamayan konfüzyon, bağırma, huzursuzluk, gelişmekte olan hipoaktivite gözlendiğinde deliryum riski/ varlığına yönelik acil tanılama yapılmalıdır(8).Araştırmamızda hemşirelerin

%80’nin herhangi bir konuya odaklanma kabiliyetinde azalma durumunda yoğun bakım sendromu düşündüğü saptandı.

Ülkemizde yaşlı nüfusun her geçen gün artttığı dikkate alındığında hemşirelerin özellikle yaşlı hastalarda demans varlığını, dolayısı ile deliryum riskini tanılama açısından duyarlı olmaları beklenir. Yaşlılık, kronik hastalıkların, psikolojik ve bilişsel bozuklukların görülme sıklığının arttığı bir yaşam evresidir. Yaşlılık evresinde ortaya çıkan bu değişimler, deliryum gelişmesine yol açan faktörler olarak riskin artmasına neden olmaktadır(2). Araştırmamıza katılan hemşirelerin karşılaştıkları yoğun bakım sendromu yaşayan hastaların %54.7’sinin yaşlılık dönemine ait olduğu saptandı.

Araştırmaya katılan hemşirelerin büyük bir bölümünün (%79.1) kadın, yarıdan fazlasının (%64.1) 19- 30 yaş grubunda, yarıya yakınının (%48.2) lisans mezunu olduğu saptandı. Hemşirelerin yoğun bakım ünitesindeki deneyimlerinin (%48.2) 2-5 yıl arasında olduğu görüldü. Hemşirelerin büyük çoğunluğunun kadın olması, hemşireliğin

(22)

ülkemizde daha çok bir kadın mesleği olarak algılanmasının yanı sıra, hemşirelik eğitimine erkek öğrencilerin kabul edilmesine ilişkin yasal düzenlemenin henüz yakın bir geçmişte yapılmasının bir sonucu olarak değerlendirildi. Örneklem grubunu oluşturan hemşirelerin çoğunluğu genç ve deneyimlerinin 2-5 yıl arasında olması, yoğun bakım ünitesinde gerçekleştirilen çalışmaların bulguları ile benzerlik gösterdi.

Erkek hemşirelerin varlığı ise erkek hemşirelerin özellikle yoğun bakım ünitesi gibi özel birimlerde çalışmayı tercih ettiklerini vurgulayan literatür bilgisi ile uyumlu bulundu.

Hemşirelerin çalışma ortamına ilişkin özellikleri incelendiğinde %26.7 reanimasyon, % 23.3 dahiliye yoğun bakım ünitesi , % 20 si beyin cerrahi yoğun bakım ünitesi % 10 nöroloji ünitesi, % 8 koroner yoğun bakım ünitesi %6.7 si göğüs kalp damar cerrahisi ünitesi yoğun bakım ünitesi, %5.3 genel cerrahi yoğun bakım ünitesinde çalıştığı belirlendi.Bu bulgu, araştırma kapsamına alınan hastanenin bir özelliği olarak ele alındı.

Hemşireler, yoğun bakım ünitelerinde hastaları sürekli gözlem altında tuttukları için akut değişiklikleri ilk fark eden ekip üyeleridir. Bu anlamda hemşireler, yoğun bakım ünitesinde sağlık ekibi üyeleri içerisinde, deliryumu erken tanılamada ve risk faktörlerini belirlemede anahtar role sahiptir. İsveç’ te yoğun bakım ünitelerinde görev yapan hemşirelerin deliryum hakkındaki farkındalıkları, gözlemleri ve girişimleri konulu çalışmasında, hemşirelerin yalnızca %62’sinin deliryum tanılaması yaptığı saptanmıştır. Hemşirelerin deliryumun önlenebilir risk faktörlerini kontrol altına alabilmesi, deliryumu önleyici girişimleri uygulaması ile mümkündür. Yurt dışında yapılan bir çalışmada 1384 yoğun bakım profesyonelinin yoğun bakımda deliryum ve sedasyon yapılan çalışmalarda, bu oranın daha düşük olduğu (%52) saptanmıştır.

Çalışmadan elde edilen bu bulgu, hemşirelerde bağımsız karar vermeyi sağlayan hemşirelik sürecinin kullanılmaması ile ilişkilendirildi. Hemşirelerin deliryumun önlenebilir risk faktörlerini kontrol altına alabilmesi, deliryumu önleyici girişimleri uygulaması ile mümkündür (6).

Hizmet içi eğitim, mesleki eğitim sonrasında bilgilerin güncellenmesinde, yeni bilgilerin kazanılmasında ve gelişmelerin izlenmesinde önemli bir etkinliktir. Bununla birlikte, çalışılan birime özgü eğitim programlarının düzenlenmesi o birimdeki hastalara sunulan bakım hizmetlerinin kalitesini artırmada önemli bir faktördür. Bu bağlamda yoğun bakım ünitesinde hastalar için yaşamsal bir risk oluşturan deliryum konusunun

(23)

birime özgü hizmet içi eğitim programlarında yer verilmesi gerekir. Örneklem grubunu oluşturan hemşirelere yoğun bakım ünitelerinde yoğun bakım sendromu konusunda eğitim uygulanma durumu sorgulandığında, hemşirelerin %76.7 si yoğun bakım sendromu konusunda eğitim almadığı görüldü.

(24)

5.SONUÇ VE ÖNERİLER

YBÜ hastalarında YBS (Deliryum) görülme durumu ve hemşirelerin görüşlerini belirlemek amacıyla yapılan araştırmada şu sonuçlar bulundu:

 Yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin, hemşirelik tanılaması ile deliryum riskini tanılama kriterlerini en çok ileri yaşta saptandığı belirlendi.

 Yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin deliryum riskini tanılamada tanılama araçlarından yararlanmadığı belirlendi.

 Yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin herhangi bir konuya odaklanma kabiliyetinde azalma en yüksek tanı kriteri olarak kullandığı belirlendi.

 Yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin büyük çoğunluğunun deliryum risk değerlendirme formu kullanmadığı belirlendi.

 Yoğun bakım ünitesine gelen hastaların en fazla yaşlılık döneminde olduğu belirlendi.

 Yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin büyük çoğunluğunun yoğun bakım sendromu konusunda eğitim almadığı saptandı.

 Hemşirelerin yoğun bakım ünitesindeki ses düzeyi ile ilgili bilgi dağılımı büyük çoğunluğu olumsuz olarak saptandı.

 Yoğun bakım ünitesinde hasta anamnez formu kullanımı çoğunlukla doktor kullanımında olduğu belirlendi.

 Yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin büyük çoğunluğunun bilinci kapalı hasta ile iletişime geçmediği belirlendi.

 Hemşirelerin yoğun bakım ünitesinde çalıştıkları süre boyunca birkaç kez yoğun bakım sendromu yaşayan bir hasta ile karşılaştığı belirlendi.

Sonuçlar doğrultusunda şunlar önerilebilir:

(25)

 Hasta anamnez formunu hastalar ile daha fazla iletişim halinde olan hemşirelerin doldurması hastada olabilecek değişiklikleri gözlemlemek açısından daha etkili olacaktır.

 Stupor, laterji ve komadaki hastalara nasıl yaklaşılacağı ve bakımlarının nasıl yapılacağı konusunda eğitim planlanması yararlı olabilir.

 Yoğun Bakım Ünitesi standartları hakkında eğitim planlanması ortamın hastalar üzerindeki etkilerinin ne gibi problemlere neden olacağı ve farkındalık uyandırmak açısından yararlı olabilir.

 Yoğun Bakım Sendromu konusunda eğitim verilmesi tanı koyma aşamasına yardımcı olabilir.

 Araştırma sınırlı bir örneklem grubu ile gerçekleştirilmiştir.

Araştırmanın daha kapsamlı bir guruba, geniş bir izlem periyodunda yapılması önerilmektedir.

(26)

KAYNAKLAR

1. Acaroğlu, R., Şendir, M., Kaya, N. (2008). Hemşirelik Süreci. Babadağ, K.

(Ed.)., Aştı, T. A. (Ed.), Hemşirelik Esasları Uygulama Rehberi içinde (s.8-20).

İstanbul Tıp Kitabevi.

2. Akıncı, S. B., Şahin, A. (2005). Yoğun Bakımda Deliryum. Yoğun Bakım Dergisi. 5(1):26-35.

3. Aydemir, Ö. (Ed.), Köroğlu, E. (Ed). (2009). Psikiyatride Kullanılan Klinik Ölçekler Kitabı. (4. Baskı). Hekimler Yayınlar Birliği.369-372.

4. Birol, L. (2009). Hemşirelik Süreci: Hemşirelik Bakımında Sistematik Yaklaşım Kitabı. (9. Baskı). İzmir. 97-117.

5. Akıncı, S. B.,Rezaki, M., Özdemir, H., Çelikcan, A., Kanbak, M., Yorgancı, K., Aypar, Ü. (2005). Yoğun Bakım Ünitesinde Konfüzyon Değerlendirme Ölçeğinin Geçerlik Güvenirlik Çalışması. Türk Anestezi ve Reanimasyon Derneği Dergisi. 33: 333-341.

6. Kavaklı, Ö., Uzun, Ş., Arslan, F. (2009). Yoğun Bakım Hemşirelerinin Profesyonel Davranışlarının Belirlenmesi. Gülhane Tıp Dergisi. 51: 168-173.

7. Kaya, N. (2008). Yaşam Modeli. Babadağ, K. (Ed.)., Aştı, T. A. (Ed.), Hemşirelik Esasları Uygulama Rehberi içinde (s.1-7). İstanbul Tıp Kitabevi.

8. Özkan, M., Özkan, S. (2009). Deliryum Nedenleri Ve Tedavisi. Klinik Gelişim.

22 (4): 56-60.

9. Özdemir, A., Akansel, N., Tunk, G. C. (2008). GenderAndCareer: FemaleAnd Male NursingStudents’ Perceptions Of Male Nursing Role InTurkey.

HealthScienceJournal. 2(3): 153-161.

10. Ok, G., Aydemir, Ö., Tok, D., Erbüyün, K., Turan., E. (2010). New DeliriumRatingScaleFor ICU. Archives of Neuropsychiatry. 37-46.

11. Yaşayacak, A. (2009). Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Hastada Deliryum ve Risk Faktörlerinin Belirlenmesi. Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi.

(27)

12. Kuşçu, M. K., Topçuoğlu, V., Altunel, Ö., Bez, Y. (2004). Deliryum Tanısıyla Takip Edilen Hastaların İzlem Sonuçları. Anadolu Psikiyatri Dergisi. 5: 16-21.

13. Altunel, E. Ö. (2005). MemorialDelirium Değerlendirme Ölçeğinin Türkçe Uyarlaması. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Uzmanlık Tezi.

14. Kavlak, E. (2010). Yoğun Bakım Ünitesinde Deliryum Taraması İçin Kullanaılan Üç Farklı Testin Karşılaştırılaması. Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Samsun.

15. Ulusoy, M.F., Uçar, H.(2002). Araştırma Etiği. Ankara, 72. Tasarım Ltd. Şti., 27-40.

16. Bayık, A.82002). Hemşirelik Araştırmalarında Etik. Erefe, İ. Ed. Hemşirelikte araştırma İlke, Süreç ve Yöntemleri. İstanbul, Ofset Baskı, 27-48.

(28)

EKLER

EK-1

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN YOĞUN BAKIM SENDROMU KONUSUNDAKİ YAKLAŞIMLARI

Bu anket formu yoğun bakımda yoğun bakım sendromunun (deliryum) görülme durumunu ve siz yoğun bakımda çalışan hemşirelerin yoğun bakım sendromu konusundaki bilgi tutum ve davranışlarınızı tespit edebilmek amacı ile yapılmıştır.

Vereceğiniz bilgiler bu konu ile ilgili bilimsel bir araştırmada kullanılacaktır. Bu anket formu amacı dışında başka hiçbir yerde kullanılmayacaktır.

Çalışmaya verdiğiniz katkılar için teşekkür ederiz…

Yrd.Dç.Dr.Serdar SARITAŞ Yük.LisansÖğr.ArzıYILMAZ Adres: İnönü Üniversitesi

Sağlık Bilimleri Enstitüsü

@-mail: arzylmz_19@hotmail.com 1-Yaşınız…..

2-Cinsiyetiniz: Kadın ( ) Erkek ( )

3-Eğitim durumunuz: Lise ( ) Önlisans ( ) Lisans ( ) LisansÜstü ( ) 4-Çalıştığınız Yoğun Bakım Ünitesi…..

5-Yoğun Bakımdaki Hizmet Süreniz…..Yıl …..Ay

(29)

6-Medeni Durumunuz: Evli( ) Bekar ( )

7-Yoğun bakım sendromu konusunda eğitim aldınız mı? Evet ( ) Hayır ( ) 8-Biriminize gelen hastalar genellikle hangi yaş dönemindedir?

( ) Çocukluk dönemi ( ) Ergenlik dönemi ( ) Yetişkin dönem ( ) Yaşlılık dönemi

9-Biriminizde yoğun bakım sendromu yaşayan bir hasta ile karşılaştınız mı?

( ) Birkaç kez ( ) Çok kez ( ) Hiçbir zaman

10-Aşağıda biriminizde hastanın kognitif fonksiyonları stimüle edecek uyaranlar verilmiştir. Bu uyaranları gün içerisinde kaç kez yapıyorsunuz?

1 Kez 2 Kez 3 Kez

Hiçbir Zaman

*Uyku-uyanıklık sikluslarını

sağlamak ( ) ( ) ( ) ( )

*Gece-gündüz ayrımını yeniden farkettirmek ( ) ( ) ( ) ( )

*Erken

mobilizasyon ( ) ( ) ( ) ( )

*Yatak içinde geniş çaplı egzersizler ( ) ( ) ( ) ( )

*Hastanın gözlük ve duyma cihazlarını kullanımını

sağlamak ( ) ( ) ( ) ( )

*Kulak tıkaçları kullanmak, ( ) ( ) ( ) ( )

(30)

*Hasta ziyaretini sağlamak ( ) ( ) ( ) ( )

11-Aşağıdaki soruları size uygun şekilde cevaplayınız.

Evet Hayır Kısmen

*Deliryumunfizyopatolojisini biliyor musunuz? ( ) ( ) ( )

*Deliryumun risk faktörlerini biliyor musunuz? ( ) ( ) ( )

*Deliryum riskini azaltmak için kullanılan önlemleri biliyor

musunuz? ( ) ( ) ( )

*Deliryuma ilişkin verileri kayıt altına alıyor musunuz? ( ) ( ) ( )

*Deliryumu önlemek için kullandığınız bir rehber var mı? ( ) ( ) ( )

*Deliryumudemanstan kolaylıkla ayırt edebiliyor

musunuz? ( ) ( ) ( )

*Deliryumun oluşmasını engellemek mümkün müdür? ( ) ( ) ( ) 12-Yoğun bakım biriminde önerilen ses düzeyi sizce ne olmalıdır?

( ) Gündüz 45 db altında, gece 35 db altında olmalıdır.

( ) Gündüz 45 db üstünde, gece 35 db altında olmalıdır.

( ) Gündüz 45 db altında, gece 35 db üstünde olmalıdır.

( ) Gündüz 45 db üstünde, gece 35 db üstünde olmalıdır.

13-Biriminizde deliryum risk değerlendirme formu kullanıyor musunuz?

Evet ( ) Hayır( )

14-Yoğun bakım sendromunun tanı kriterleri sizce hangisi/hangileri olabilir?

( )Dikkatte kayma

( )Herhangi bir konuya odaklanma kabiliyetinde azalma

(31)

( )Davranış değişiklikleri ( )Algılama bozuklukları

( )Yakın zamana ait karışıklıklar ve dalgalanmalar 15-Bilinci kapalı hasta ile iletişime geçiyor musunuz?

Evet ( ) Hayır ( )

16-Yoğun bakım sendromu gelişmemesi için aldığınız önlem/önlemler var mı?

Evet ( ) Hayır ( )

- Cevabınız evet ise bu önlemler nelerdir?Yazınız……….

17-Siz aşağıdaki hangi durumda/durumlarda deliryumu düşünürsünüz?

( )İleri yaş ( )Dehidratasyon ( )Çoğul ilaç kullanımı ( )Bozuk Na düzeyi ( )Hiper-hipotermi

18-Biriminizde hasta anamnezini kim alıyor?

( )Hemşire ( )Doktor ( )İntörn ( )Hiç kimse

(32)

19-Aşağıdaki soruları size uygun şekilde yanıtlayınız.

Bazen Arasıra Hiçbir Zaman

*Hastanın sürekli kullandığı ilaçların

değerlendirilmesi ( ) ( ) ( )

*Herballer ve çayların

kullanımı ( ) ( ) ( )

*Operasyon geçirip/geçirmediği ( ) ( ) ( )

*Lezyon açısından vücut kontrolü ( ) ( ) ( )

*Konstipasyon-diyare değerlendirme ( ) ( ) ( )

*Ağrı skalası değerlendirme ( ) ( ) ( )

*Üriner sistem enfeksiyonu değerlendirme ( ) ( ) ( )

(33)

EK-2: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BALCALI HASTANESİ BAŞHEKİMLİĞİ İZNİ

(34)

EK-3: MALATYA KLİNİK ARAŞTIRMALAR ETİK KURUL İZNİ

(35)
(36)
(37)

ÖZGEÇMİŞ

05.11.1990 tarihinde Adana’da doğdu. İlköğrenimini Akşemsettin İlköğretim Okulu’nda, lise öğrenimini Ramazan Atıl Anadolu Lisesi’nde tamamladı. 2008-2012 yılları arasında lisans öğrenimini Gazi Osman Paşa Üniversitesi Tokat Sağlık Yüksekokulu’nda gerçekleştirdi. 2012 yılında İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik Anabilim Dalı Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği’nde yüksek lisans öğrencisi olarak başladı. Temmuz 2012 tarihinden itibaren Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Onkoloji Servisi’nde görev yapmakta.

Referanslar

Benzer Belgeler

Investors invest their money in mutual funds because of the return one gets back from it. An investor is a person who looks for criteria that give systematic maximization of

Endopod birinci segment karemsi, iç kenar ortasına yakın, boyu üçüncü segmenti geçen, plumoz bir seta taşır, dış kenar çıplak; ikinci segment boyu eninin 2 katı,

Ayrıca deliryum için risk faktörleri olarak belirtilen mekanik ventilasyon, uygulanan sedasyon miktarı, yaş, cinsiyet, sepsis, şok, onkolojik hastalık, operasyon sonrası YBÜ’ye

Bu testi referans metot olarak kullana- rak, hem serum total hem de iyonize magnezyum sevi- yelerinin, renal disfonksiyonu olmayan yo¤un bak›m hastalar›nda, magnezyum

Amaç: Bu çalışmanın amacı Yoğun bakım ünitesine (YBÜ)’ne alınan obstetrik olguları retrospektif olarak değerlendirmek, YBÜ’ne kabul sıklığını,.. nedenlerini ve

Gündüzler den z üzer nde sıcak hava etk s yle yüksek basınç olurken karalarda alçak basınç olur. Rüzgârlar yüksek basınçtan alçak basınca yan den zden

ÖZET: Fasciola hepatica, koyunlarda endemik olan, sığırları ve seyrek olarak da insanları enfeste eden zoonotik bir karaciğer trematodudur.. İnsanlar fasciola

Summary : Ventricular flutter and fihrilation was diagnosed by means of ECG in a calf ısuffe.ring from diCllrrheıa for tihree days.. The caH ıwas dehydrated,