• Sonuç bulunamadı

EKONOMiDE HESAP ilk GüNDEN ŞAŞTI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "EKONOMiDE HESAP ilk GüNDEN ŞAŞTI"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EKONOMiDE HESAP iLK GüNDEN ŞAŞTI

Yunanlı tarihçiler soykırım yasasını reddetti

ISSN 2146-2356

VATAN EMEK NAMUS

KURULUŞ: 1921 3 OCAK 2015, CUMARTESİ

www.aydinlikgazete.com

1 TL

NKARA’DA

Doların tahtı sallanıyor

ABD saldırganlığının en sonunda tek bir nedeni bulunmakta- dır: Doların dünya piyasasındaki dolaşım alanını genişletmek veya korumak. Ne varki Doların tahtı sallanmaktadır. Washing- ton yönetiminin bundan kurtulma şansı bulunmuyor.

DOĞU PERİNÇEK’in yazısı 10’da



SEDA AKYÜZ’ün haberi 7’de



Kriz durdurulamıyor

2014 yılı 3. çeyreğinde yüzde 2,9 ola- rak beklenen büyümenin 1,7’de kal- ması önümüzdeki dönemin de habercisi oldu. Ekonomik kriz, 2015 yılının başlamasıyla hızlandı. Ekono- mistler, yıllık büyümenin 2,5’in al- tında kalacağı görüşünde. Türk Lirası kazanıp döviz borcu ödeyen kuruluş- lar için maliyet sürekli yükseliyor.

Borç ödemeleri giderek zorlaşıyor.

2015 çok zor geçecek

İKTİDARIN bütün hesaplarının sap- tığını belirten Prof. Dr. Aziz Konuk- man, “8 Ekim’de Orta Vadeli Program açıklandı. Buna göre doların 2015 ortalaması 2,30 TL olması gere- kiyordu. Ama dolar daha yılın ilk gü- nünde 2,35 TL” dedi. İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Yağız Eyüboğlu da hükümete “Ted- birli olun” uyarısı yaptı. 8’de

AKP Hükümeti, doları 2015 yılı için ortalama 2,30 TL hesaplamıştı ancak dolar yılın birinci gününde hedefi aştı.

Dövizde yaşanan olumsuz gelişmeler iş dünyasını kara kara düşündürüyor

TGB Filistinli örgütleri buluşturdu

ürkiye Gençlik Birlii heyeti, Lübnan’da Filistin Büyükelçilii’ni ziyaret etti. Toplantya, Filistin’de kolay kolay bir araya gelmeyen Hamas, El Fetih, Demok- ratik Cephe ve slami Cihat örgütleri de katld. El Fetih hareketinden Hüsam Ahmed, TGB’yi dünya gençliini bir araya getirmeye çalt için kutlad.

MEHMET YILDIZ Lübnan’dan bildirdi 9’da DENİZ KAHRAMAN’ın 

haberi 10’da



GALATASARAY yönetiminin KaçAK Saray ziyaretine tepki gösteren Kapalı Tribün taraftar grubu Anıtkabir’i ziyaret ediyor. Eyleme Beşiktaş ve Fenerbahçeli taraftarlar da destek veriyor.10’da

HÜKÜMET Hazine Müsteşarlığı’na, başka ülkelerin borçlarını üstlenme yetkisi verdi. Bu değişiklik, “Hangi ülke, hangi krediyi ödemedi? Hükü- met neden garanti vermek zorunda kaldı?” sorularını beraberinde getirdi.

Esrarengiz yönetmelik

Uluslararası mahkeme korkusu

SURİYE

politikaları iflas eden ABD ve Batılı ülkelerin “Esad’lı çözüm”e yönelmesiyle Tayyip Erdoğan’ı

“Uluslararası mahkeme” korkusu sardı. Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a, bu yönde kullanılabilecek ve kanıt olarak değerlendirilebilecek bütün kayıt, belge ve raporların imha edilmesi talimatı verdi. 3’te

Kumpas soruşturması başladı

Talat Paşa Komitesi, 9 Ocak’ta, Yuna- nistan hükümetinin çıkardığı, soykırımın reddini suç sayan yasaya tepki için Atina’ya gidiyor. 152 Yunan tarihçi ve akademisyen de yasanın 2. maddesinin geri çekilmesini talep eden bir bildiri yayınladı. 12’de

HÜRRİYET neden Mustafa Sarıgül’ün karşısına dikildi?

Dinlediğim şu: AKP derin devleti Sarıgül’ün arşivine girdi ve ses getirecek karşıt yayının eşiğinde. Pensilvanya ve Aydın Doğan ile kurulan yakın ilişkiler de mevcut.

4 ESKİ Bakan’ın Yüce Divan’a gönderilmesi için gerekli gizli oylamada AKP içinden en az 52 milletvekilinin oyu gerekiyor.

Fire olasılığı yüksek olduğu için AKP yönetimi tetikte. Hem özel görüşmeler yapılıyor hem de fire vermesi beklenen vekillerin taleplerini yerine getirmek için önlem alınıyor. 10’da

ÇUKUROVA Üniversitesi Zi- raat Fakültesi öğrencisi Halit Meşe, Tayyip Erdoğan’a hakaret gerekçesiyle tutuk- landı. Hukukçular, Konya’da tutuklanıp serbest bırakılan liseliyi de hatırlatarak karara tepki gösterdi.

Sarıgül olayının perde arkası

SABAHATTİN ÖNKİBAR’ın yazısı 12’de

Milletvekilleri

ABLUKA ALTINDA

AKP yönetimi tetikte. 4 Bakan hakkında Yüce Divan kararı çıkmasını önlemek için vekillere sıkı markaj uygulanıyor

11

Çin’de

yolsuzluğa AF YOK

Dileri Bakan Yardm- cs Cang Kunng görevinden alnarak hakknda soruturma balatld. 13’te

Bir genç daha TUTUKLANDI

TEHLİKEYLE FLÖRT

Genç kuak müzikseverlerin tutkunu olduu Flört, son albümleri Hücum Kaytlar’la haftalarca birinci sradaki yerini korudu. Üç- lüyle yeni albümlerini konuurken bir de müjde aldk, öykülerini izleyeceimiz sinema filmi kapda: Tehlikeyle Flört.

Ufuk SÖYLEMEZ Barajlar

yıkılsın!

5

sayfa

Fikret OTYAM Atatürk düşmanlığı seni senden edecek

2

sayfa

Mustafa MUTLU Ele verir talkını kendi yutar salkımı

3

sayfa

T

Bugün saat 12.00’de

VATAN EMEK NAMUS

Aziz Yıldırım

Zamanasığınıracı...

YEŞİM ÇATALTAŞ’ın söyleşisi 20’de

11



(2)

2

3 OCAK 2015, CUMARTESİ

Fikret OTYAM

EY ERDOĞAN BEY, ATATÜRK NEREDE?

ATATÜRK NEREDE? İNAN, BU ATATÜRK DÜŞMANLIĞIN SENİ SENDEN EDECEK...

5 OCAK 2015 PAZARTESİ GÜNÜ TBMM’DE OLANLARI TARİH YAZACAK...

Bu konularda 27 Aralık 2014 Cumartesi günü daha çok TBMM Başkanı Sn.Cemil Çiçek’i andığım yazımı okurken gözüm bi aralık Hürriyet’in birinci sayfasında fotoğ- raflı habere kaydı.

Rastlantının güzelliğine bakar mısınız?

‘YÜCE DİVANA GİTMEZLERSE BU KONU SÜREKLİ TARTIŞILIR’

...Hiç kimse ‘Bir yolsuzluk ortaya çık- masın. Suç işleyen varsa yargılanmasın’

demez. Ben de demem.

Bir komisyon kuruldu. Komisyonun ça- lışmalarının sonucunu beklemek gerekir.

Siz daha baştan işin sonucunu görme- den açılan her davayı gözler önüne serer- seniz, bu insanların onurunu -eğer suçsuzlarsa- nasıl telafi edeceksiniz. Bu so- ruşturma gizli. Yüce Divan’a gittiği zaman yargılama açık hale gelecek. Dolayısıyla kamuoyunun, içinde ne var, kim ne söy- ledi, ne konuştu, bunu bilme hakkı olacak.

Eğer gitmezlerse bir nevi takipsizlik kararı anlamına gelir. Genel Kurul onu değerlen- dirir. Yüce Divan’a gitmezlerse bu konu hiç durmadan tartışılır, tartışmalar sürer gider.(Giderlerse) Mahkeme karar verir ve üzerinde fazla durulmaz hayat devam eder. (Habertürk röportajından.)

BU KADARIYLA BİLE...

Arif olan anlar... Bi ağabey candanlı- ğıyla, üstelik ağabey TBMM Başkanı, doğru yolu gösteriyor...

Daha n’itsin a canlar?

EY ERDOĞAN BEY,

ATATÜRK NEREDE? ATATÜRK NEREDE?

İNAN BU ATATÜRK DÜŞMANLIĞIN SENİ SENDEN EDECEK!

Milli Güvenlik Kurulu, Atatürk Orman Çiftliği’nde değil yeni adıyla Beştepe’de (!) padişahlara mahsus 1150 odalı CB Recep Tayyip Erdoğan’ın kaçak sarayında top- landı.

Bunda ne var diyeceksiniz, değil mi?

GUTMARİ ‘SİZİN ŞEF ÇOK HASTA BİZİM ŞEF HİTLER DEDİ DOKTOR GÖNDEREYİM, AMA O İSTEMEDİ’.

Aksaray’da (Eğer o Ak Sarayla bi iliş- kisi varsa namerdim) eczanemizin arka-

sında geniş alanlı bir han var, eve giderken açık kapıdan bi tuhaf otomobil gördüm, taslar, tencereler, tavalar ne olduğunu bil- mediğim eşyalar dolu, iyice bağlanmış, aracın hemen yanında ben yaşta çok güzel bi kız, çok güzel bi kadın bi de tuhaf giysili sevimli adam. Kıza “Türkçe var” dedim parmağını işaret etti, yarısını kesti “mini- cik”. Gülüştük, kızın adı Gutmari, annesi- nin Annamari...

Baba Almanya’da hayvanat bahçesinde çalışıyormuş, birden Yahudi düşmanlığı başlatmış Führer, onlar da korkmuşlar Al- manya’yı terk etmişler, bilmem neredeki hayvanat bahçesinde çalışacakmış baba.

“Haydi” dedim “bizim eve gidiyoruz”.

Şaşırdılar, ev de çok yakın. Eve gelince ka- pıyı tokmakladım “anne misafir getirdim”

diye haykırdım. Gutmari’ye “anne” dedim elini sıkarken dizini büktüydü. Babam geldi, anlattım “iyi etmişin” dedi. Misafir odası hazırlandı, adam biraz Fransızca bi- liyormuş, anlaştılar. Radyoda haberler başladı, hiç unutmam Berlin radyosunda bi adam durmadan Gazi diyor, Mustafa Kemal diyor, Atatürk diyor... Ailecek he-

yecan içindeyiz. Haber bitince Gutmari anlattı, bizim şef çok ağır hastaymış, onla- rın şef Hitler doktorlarımı göndereyim demiş, bizim şef istememiş...

10 KASIM SABAHI..

Ankara radyosu acı haberi verdi. Ata- türkümüz ölmüştü... Feryat figan...

Sabah baktık Gutmarigiller gitmişler.

Yataklar toplanmış hangi dilde anımsamı- yorum mektup masa üzerinde...

10 KASIM 1938

Aziz Atamızın devrim ve ilkeleriyle, ona inanarak, ona güvenerek sarıldık biz 1926’lılar da, şaşmadan evet onun devrim ve ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olarak, adeta taparcasına...

YIL 1954...

Aslen Rize’li bi çocuk doğdu İstan- bul’da 1954 yılında adını Recep Tayyip koydular, İmam Hatipte okudu, oradan feyiz aldı ve Atatürk’ü hiç mi hiç sevmedi, bu ülkeye Başvekil oldu devrim adıyla Baş- bakan... Nerede Atatürk adı var, yaptıkları

var silip süpürücüsü oldu!

Onun döneminde başladı Atatürk büst- lerinin kırılması; boyanması yani yok edil- mesi..

Derken taaaa Başbakanlığında An- kara’da Atatürk Orman Çiftliği’nde ruh- satı muhsatı olmayan, üstelik burasının Sit Alanı olmasının rağmına ve de yasalar uyarınca inşaatın durdurulması kararları hiç dinlenmeden!

Gün geldi İmam Hatip kültürlü Recep Tayyip Erdoğan Atatürk ve inanmışlarıyla bizlere aziz armağanı Türkiye Cumhuriye- ti’ne Cumhurreisi yani Cumhurbaşkanı ol- duruldu...

Makamı ve yaşam yeri tarihi Çankaya Köşkü olmasını istemedi, burayı rütbe in- dirimi olarak Başbakanlık yaptırdı kendisi de Atatürk Orman Çiftliği’nde yaptırdığı 1000 odalı sarayına yerleşti... Bizler 1000 odalı diye yazaduralım bi gün açıkladı “Bin odalı değil bin yüz elli odalı” diye düzeltti.

Dünyada alay konusu oldu bu Ak Saray.

Halk neredeyse açlıkla savaşırken, eko- nomi allak bullak iken bu saray tüm yara- lara tüy dikti.

GELELİM SARAYIN ‘MİLLİ GÜVENLİK KURULU’NUN DA TOPLANDIĞI KOCAMAN SALONUNA!

Ters ‘U’ biçiminde oturmalar. Ters ‘U’

nun ortasında Recep Tayyip, yanında bay- rağımız ve tepede aziz Atamızın fotoğrafı...

Bİ DE BAKTIK Kİ ATATÜRK FOTOĞRAFI YOK OLMUŞ!

Milli Güvenlik Kurulu’nun kaçak sa- rayda ilk toplantısı bu. Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri, Dışişleri bakanı falanı derken asker kesimi Genelkurmay Baş- kanı, Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri Ko- mutanları ve Jandarma Genel Komutanı...

İşte bu toplantıda yok edilmişti Ata’nın fotoğrafı!

İçim sızladı bu kabadayılığa!

İşte bu saygısızlığa dayanamayan Ge- nelkurmay Başkanı ayağa kalkıp şöyle de- seydi:

“Sayın Cumhurbaşkanı, aziz Atamızın fotoğrafının kaldırıldığı, yani yok edildiği bu toplantıya katılamayacağımızı arz ede- rim.”

Selam verip kalkıp gitselerdi n’olurdu ey CB Recep Tayyip Bey?

Ama bu yapılmadı, yatıp kalkıp şükret!

ŞİMDİ İŞİN ASLINI AZİZ ATAMIZ SÖYLEDİ

O, bana hep “gel çocuk” derdi gördü- ğünde...

“Gel çocuk” dedi, mavi gözleri ışıl ışıldı...

“Ne üzülüyorsun yine, n’olmuş fotoğra- fım kaldırıldıysa? Bak yer yerinden oynadı mı? O adama kızma, biliyorum benden nefret ettiğini, nerede beni görse hışımla yok ediyor, aklı sıra bu davranışıyla beni yok edecek, yaptıklarına bakıp bakıp gü- lüyor, inan çocuk acıyorum da, eğil kula- ğına söyleyeceğim.”

Heyecandan titriyorum...

“Fotoğrafımın da sanki askerlere mey- dan okurcasına kaldırılmasına hiç ama hiç üzülme çocuk, o fotoğrafın kaldırılmasını aslında ben istedim, benim yerim asla bu- rası olmaz, olamaz deyip fotoğrafla yok oldum ve manen çok ama çok rahatım artık, aman Allahım nasıl dayandım aylar- dır. Evet, üzülme çocuk, beni nasıl sevdi- ğini biliyorum.”

Gökyüzüne bi pırıltı uçtu gitti.

Antalya, 31 Aralık 2014

YENİ YILIN İLK CUMARTESİ YAZIMDA AZICIK DA OLSA GÜLMECE OLSUN DEDİM TÜM KİTAPLARIMI KARIŞTIRDIM HAYRET BİŞEY GÜLMECELİ TEK SATIR YOK!

İmdadıma dostum Cemil Ünlütürk yetişti, bilgisa- yarda gelenleri tararken, tamam dedim işte bu mak- bule geçti. Yazının başlığı şu:

“TRT’NİN YASAKLI ŞARKILARI VE GEREKÇELERİ EKİM 2013 TARİHİ İTİBARİYLE RTÜK’ÜN TÜM RADYO VE TV’LERDE YASAKLANMASINA KARAR VERDİĞİ ŞARKILAR VE “HAKLI”

GEREKÇELERİ AŞAĞIDA BELİRTİMİŞTİR:

 “Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe sırf sana benziyor diye usulca sokulup merhaba dedim/ Leman Sam

(Haklı yayınlanmama gerekçesi: Hiçbir Türk kadını, tanımadığı erkeğe usulca sokulmaz ve selam veremez)

 “Ada sahillerinde bekliyorum”

(Kim söylerse söylesin fark etmemektedir.

Yayınlanmama Gerekçesi: Menderes ve DP’li- lerin yargılandığı Yassıada’yı akla getirmekte ve dinleyenleri bu yolla o günleri ve yaşananları dü- şünmektedir.)

 Rahmetli sanatçı Barış Manço’nun 4 şarkısı

için yapılan denetimde ise, haklı olarak yayınlan- mama gerekçeleri şöyle açıklanmıştır:

 “Arkadaşım Eşek”

(Eşek yerine “kuzu” veya “koyun” kelimesinin daha sevimli olabileceği önerilmiştir. Zira eşekle arkadaşlık etmek yakışıksızdır...

 “Lambaya püf de”

(Lamba sözü ampulü çağrıştırmakta olup, bi- lindiği gibi ampul iktidar partisinin saygıdeğer sembolüdür. İktidarı sona erdirmek istemi gibi sapkın düşüncelere meyledildiği ve şarkının devam eden sözlerinin de “erotik ögeler” içerdiği görülmüştür.”

C emil Ünlütürk kara mizahta üstüne yok...

Egemen Ba, Muammer Güler, Erdoan Bayraktar, Zafer Çalayan

(3)

C

umhurbaşkanı ve saz ar- kadaşları yıllardır kadını iş hayatından çekmeye ve eve hapsetmeye çalışıyor...

Kadınlar çalışmayacak, çocuk yapacak...

Kocaları çalışıp eve bakacak...

Eve kapanan ve ekonomik ba- ğımsızlığını kaybeden kadın da ge- rektiğinde her türlü pisliği yapan kocasının kulu, kölesi olacak!

Bu arkadaşlar, kısaca “kadının tekrar köleleştirilmesi” olarak adlandırabileceğimiz bu projeyi biraz da “dini motiflerle” süslüyorlar ki; kadın itiraz edemesin!

Bu projenin son günlerde öne



çıkan aktörlerinden biri de Recep Tayyip Erdoğan’ın imam hatipten sınıf arkadaşı olan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu...

Yeni yılın ilk bebeği olan “Mer- yem Azra”yı ziyaret etmek için Zeytinburnu Süleymaniye Has- tanesi’ne gitmiş... Sonra da ken- disini izleyen kameralara dönerek, tüm kadınlara şu mesajı vermiş:

“Annelerin, annelik kariye- rinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir.”

Şimdi biraz “özel”e girelim:



Başka kadınlara “annelik ka- riyeri”ni tavsiye eden Mehmet Müezzinoğlu’nun iki kızı var.

İkisi de Amerika’da okudu...

Ve ne mutlu ki bugün ikisi de birer başarılı tıp doktoru...

Büyük kızı Nesrin (1978) başı açık, küçük olan kızı Feride (1982) türbanlı...

Her ikisi de evli ve anne...

Ama ikisi de evde oturup çocuk bakmıyor; “kariyerlerinin mer- kezine” doktorluğu almış durum- dalar...

Babalarının sahibi olduğu ‘Av-

cılar Hospital’da çalışıyorlar ve sabahın yedisinden akşamın yedisine kadar hastalarına bakıp duruyorlar.

Kısacası sevgili kadınlar:



Bu imamların dediğini değil, yap- tığını yapmalısınız!

Mehmet Müezzinoğlu’nun gücü yetiyorsa vatandaşın karısını, kızını bıraksın da kendi kızlarına versin o “akılları...”

Bakalım, umursayacaklar mı?

Isırıklı öpücük ve popoya okkalı tokat!

Başta Beşiktaş Belediyesi olmak üzere CHP’li bazı belediyeler, tıpkı AKP’liler gibi kandil kutlama yarışına girdi... Vatandaşın ke- sesinden GSM şirketlerine para ödeyip on binlerce kişiye SMS gönderiyorlar... Sorum onlara:

Çocukluğunuzda da kandiller böyle mi kutlanıyordu?

GÜNÜN SORUSU

GÜNÜN İSYANI

Samsun’un AKP’li İlkadım Belediyesi’nde çalışan 247 işçi,

“ihtiyaç fazlası” oldukları öne sürülerek işten atılmış... Ama taşeron şirket bünyesinde çalışan başka 380 işçi, aynı gün aynı belediyede işbaşı yapmış... İsyanım siyaset uğruna insanların ha- yatlarıyla oynayan zalimlere:

Allah’tan bulun!

CHP’li Şişli Belediyesi ‘nde yaşananlar gazetelerin manşetin- den inmiyor.

Pislik diz boyu!

Tehdit, şantaj, mafya, ilginç aracılar, çirkin politikalar...

Başrolde CHP’nin son yerel seçimlerde fena halde gümleyen balonu, Mustafa Sarıgül...

Diğer rollerde onun kontenja- nından Şişli Belediye Başkan- lığı’na seçilen Hayri İnönü ve Mustafa Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül...

Herkes birbirini suçluyor ama nedense kimse “paylaşılama- yan”ı açıklamıyor!

Hayri İnönü’ye açıkça soru-



yorum:

Yıllardır Mustafa Sarıgül’ün sağ koluydunuz...

Şimdi ne oldu da gırtlak gırtlağa geldiniz?

Hadi söyleyin; sizden hangi

“usulsüz, uygunsuz ya da ya- sadışı işler”i yapmanız istendi?

Kıscası “zarf”a bakmaktan bıktık Hayri Bey...

Biraz da “mazruf”tan söz edin!

MAZRUF!

mustafamutlu@aydinlikgazete.com 3 OCAK 2015, CUMARTESİ

3

Hülya Avşar’ı biliyorsunuz;

“muhafazakar” ve hatta “dinci”

AKP’nin katıksız destekçisi...

Daha da ötesi elaleme ahlak dersi veren Recep Tayyip Er- doğan’ın ve Emine Hanım’ın kankası...

O kadar yakınlar ki, herkesin aşırı lüks bulduğu KaçAk Saray’a gidip “Cumhurbaşkanımız için az bile” diyen ilk kişi o oldu...

“Akil insan” Orhan Gencebay da AKP’ye yakınlıkta ve Erdo- ğan’a hayranlıkta ondan geri kal- maz...

Bu ikili yılbaşı akşamı Hülya Avşar’ın sahne aldığı mekanda buluşmuş...

Gecenin ilerleyen saatlerinde kafalar güzelleşince Hülya Avşar

“Öpüjjeeem” diyerek “Akil Baba”yı kandırmış ve yanağını ısırmış...

Meğer bunu hep yaparmış!

Akil Baba da sinirlenmiş (şa- kacıktan tabii) Hülya’nın po- posuna “okkalı” bir tokat at- mış...

Bu çooooook önemli haber de yüksek tirajlı bazı gazetelere sür- manşetten girmiş!

Milletin yılbaşında boyalı gazoz



içip çekirdek çitlemesine “Günah, haram” gibi yorumlar yapanlar,

kendi “kanka”larının bu ısırmalı ve popoya tokatlı muhabbetlerini eminim ki gülerek okumuşlardır!

Eee; ne de olsa “iktidar mu- hibbi (dostu)” olmak; bazı ayrı- calıklar getirir!

Ayrıca tüm haramlar ve günah- lar, sadece bizim gibi sıradan kullar içindir!

Ele verir talkını kendi yutar salkımı!

c

Haz›rlayan: İLKAY AKKAYA halklailiskiler@aydinlikgazete.com

ÖNE ıkanlar Mustafa MUTLU

İSTİHBARAT SERVİSİ

OLMABAHÇE Sarayı’nda görevli emniyet personelinin bulunduğu nöbet kulübesine uzun namlulu silah ve el bombasıyla saldırıda bulunan 36 yaşındaki Fırat Özçelik tutuklandı.

Beşiktaş’taki Dolmabahçe Sarayı’nda görevli emniyet personelinin bulunduğu nöbet kulü- besine, dün saat 15.00 sıralarında uzun namlulu silah ve el bombası ile saldırı düzenlenmiş, eylemi gerçekleştiren Fırat Özçelik yakalanmıştı.

Özçelik işlemleri yapılmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Bir grup Halk Cepheli önceki akşam Vatan Emniyet Müdürlüğü önüne eylem yaptı. Emniyet’te işlemleri tamamlanan Özçelik, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastane- si’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra dün Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından İrfan Fi-

dan, ifadesini aldığı Fırat Özçelik’i tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk etti. Nöbetçi İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimi, sorgusunun ardından Fırat Özçelik’i, “Silahlı saldırıda bulunmak”,

“Örgüt üyeliği” ve “patlayıcı madde bulun- durmak” suçlarından tutukladı.

DHKP-C önceki akşam yaptığı açıklamada eylemi üstlendi. Açıklamada “Gözaltına alınan savaşçımızın saçının teline vereceğiniz zararın bedelini ödersiniz” ifadelerini kullandı.

Dolmabahçe saldırganı tutuklandı

D

ERDOĞAN’I, ‘ULUSLARARASI MAHKEME’ KORKUSU SARDI

‘Kanıt varsa

yok edin’ talimatı

ABDveBatılıülkelerin‘Esad’lıçözüm’eyönelmesiyleTayyipErdoğan’ı

“Uluslararasımahkeme”korkususardı.Erdoğan’ın,MİT’ekanıtolabilecek bütünkayıt,belgeveraporlarınimhaedin’talimatıverdiğibelirtildi

DENZ KAHRAMAN

SURYE krizinin çözümünde

“Esad’l çözüm” formüllerine yönelim ve Bat’da AKP hükümetinin ID ile olan ilikilerinin sorgulanmasyla birlikte Cumhurbakan Tayyip Er- doan’n “uluslararas mahkeme”

kaygsnn ortaya çkt ifade edildi.

Erdoan’n MT Müstear Hakan Fidan’a bu yönde kullanlabilecek ve kant olarak deerlendirilebilecek bütün kaytlarn, belgelerin ve ra- porlarn imha edilmesini, bu yöndeki giriimlerin engellenmesini ve bütün güvenlik/istihbarat birimlerinin bu konuya hassasiyet göstermesini is- tedii örenildi.

Bu dönemde arka arkaya ya- ynlanan uluslararas raporlarda ve bamsz gözlemcilerin deerlen- dirmelerinde AKP’nin ID’e destek salad bilgilerinin ayrntlar ile yer almas Erdoan’ harekete ge-

çirdi. Aydnlk’n edindii bilgilere göre Erdoan, MT Müstear Ha- kan Fidan’a, AKP’nin ID’e des- teini gösterebilecek bilgi, belge, kant ve dokümanlar tamamen yok etmesi talimatn verdi. Erdoan’n talimat sadece bununla snrl kal- mad. Cumhurbakan, özellikle, kendisini “sava suçu, insanla kar suç ya da teröre destek” an- lamnda suçlayabilecek her türlü çalma ve giriimin de engellen- mesini istedi. Erdoan ayrca, bütün güvenlik/istihbarat birimlerinin bu konuya hassasiyet göstermesini istedii de örenildi.

Son olarak BM Güvenlik Kon- seyi’nin El Kaide Yaptrmlar Ko- mitesi’ne destek salayan Analitik Destek ve Yaptrmlar zleme Birimi, Güvenlik Konseyi’nin 15 Austos 2014 tarihinde kabul ettii 2170 sayl karar uyarnca “ ID, el- Nusra Cephesi ve El-Kaide’yle ba-

lantl dier kii, grup ve oluumlardan kaynak- lanan tehdit ve al- nabilecek tedbirlere ilikin tavsiyeler” ko- nusunda bir rapor ha- zrlamt. Raporda, “ID ordusunda geleneksel sa- va deneyimi olan ve tank ve ar silahlar da dahil pek çok silah sistemine hâkim savaçlar bulun- maktadr. Silah ve teçhizat, 1980’ler ve 1990’larda de- polanm mühimmatn yan

sra daha yeni malzemeler- den olumaktadr. Bunlarn pek çou ya Irak ya da (daha nadiren) Suriye Arap Cumhuriye- ti’nin silahl kuvvetlerinin el konul- mu teçhizatdr veya öncelikle Türkiye üzerinden geçirilen kaçak silahlardr” deerlendirmesine yer verilmiti.

Abdullah Gül, görevden ay- rılmasının üzerinden dört ay geçti ama Huber’i hâlâ boşaltmadı...

Bugün de “Huberce” yazı- yorum... Eminim bunu anlaya- caktır:

Abdulber Gülber...



Huberber, bababerin ma- lıber değilber!

Masraflarıber kimber ödü- yorber?

Ober köşküber hemenber boşaltıverber...

Yoksaber buber halkber sanaber hakkınıber helalber etmeyecekber...

Bendenber söylemesi- ber...!

Mustafaber Mutluber

HUBERCE! (65)

DEVRİM DÖNMEZ / ANTALYA MÜLKİ Müfettişlerin Raporu AKP’lileri yalanladı, Antalya’nın önceki Büyükşehir Belediye Baş- kanı Prof. Dr. Musatfa Akaydın’ı haklı çıkarttı.

30 Mart yerel seçimlerinin ar- dından Antalya Büyükşehir Bele- diyesi’nin Boğaçayı’ndaki tesisinde belediyeye ait evrakların yakılma- sıyla ilgili bir vatandaşın suç duyu- rusunda bulunarak araştırma is- temesi üzerine harekete geçen mülki müfettişleri konuyla ilgili ra- porlarını açıkladı.

Büyükşehir Belediye eski Baş- kanı Mustafa Akaydın’ın belediyeye ait ‘gizli’ kaşeli ve ıslak imzalı bel- geleri yaktırdığı yönündeki iddiaları inceleyen İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne tabi mülki müfettişler, evrakların rutin belgeler ve fotokopi olduğunu tespit etti. Söz konusu belgelerin hemen her belediyede olabilecek yazışmaları içerdiğini belirten teftiş raporunda, yoğunluğunun fotokopi evrak olduğu, ıslak imzalı belgelerin de bir kısmının ikinci ya da üçüncü nüsha ya da saklanması gereken belge mahiyetinde olmadığı, bu belgelerin asıllarının Belediyede mevcut olduğu vurgulandı.

Mustafa Akaydın’ın seçimi kay- bettiği için, belediyeye ait evrakları yapılan yolsuzluk ve usulsüzlükleri

örtmek amacıyla yaktırdığı iddiaları günlerce Antalya ve Türkiye gün- deminde geniş yer bulmuştu.

GİDERAYAK BELGE YAKTI DEMİŞLERDİ

Konu ile ilgili görüşünü sordu- ğumuz Akaydın şunları kaydetti;

“Daha çok uğraşıyorlar, her gün sarı zarflar geliyor ama çok şükür bugüne kadar hep aklandık. Bili- yorsunuz tam oylar sayılırken henüz daha belediye başkanlık makamını devretmemişken bir algı yarattılar.

Türkiye çapında ve Antalya da çok da etkili oldular. Sanki ben yol- suzluk evrakları yakıyormuşum, Amerika’ya kaçacakmışım. Dahası, belediyenin tesislerini polis neza- retinde bin 500 militanla hukuksuz bir şekilde bastılar. Ben başsavcılığa da şikayette bulundum. Belediye de benim memurlarımı taciz ettiler.

Kadın memurlara çok özür dili- yorum ‘o.... ‘ diye bağırdılar. Kadın milletvekili Gökçen Özdoğan Enç fiziki tacizde bulundu, kadın mil- letvekili kadın memura karşı! Şimdi bekliyorum bu haysiyet cellatlarını, isim de veriyorum; Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, Menderes Türel, Mil- letvekili Gökçen Enç, AKP İl Baş- kanı Mustafa Köse. Bunların hep- sinin suçu ve sorumluluğu var. Hiç olmazsa utanmaları ve özür dile- melerini bekliyorum, Türkiye ve Antalya kamuoyundan.”

Evrak yakma iddiası fos çıktı

AYDINLIK / ANKARA

Çevre Mühendisleri Odası Baş- kanı Baran Bozoğlu, kayıp kaçaklar nedeniyle kaybedilen enerjiye dikkati çekerek, ‘Enerji verimliliği ile tüketim oranı yüzde 25 oranında azaltılabilir ki, bu da 4 nükleer santrale bedeldir’

dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türkiye Barolar Birliği ve Türk Tabipler Birliği, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye’ye geldiği gün kabul edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali ÇED olumlu kararının iptal edilmesi için ortak dava açtı.

Açılan dava hakkında konuşan ÇMO Başkanı Bozoğlu, apar topar kabul edilen Akkuyu nükleer santral projesinin katılımcılıktan uzak, bilim dışı bir biçimde ‘ben yaptım oldu’

yaklaşımı ile hazırlandığını belirterek,

“ÇED raporu da bu kapsamda içe- risinde birçok eksiklik ve belirsizlikle

hazırlanmıştır. Rapordaki eksiklikler aslında ülkemizin nükleer santral konusunda yeterli hazırlığı olmadığını da göstermektedir” diye konuştu.

Dünyada yenilebilir enerji teknolojisi hakim kılınırken ‘Rusya’ya göbekten bağlanılacak bir santral projesi’nin dışa bağımlılığı daha da artıracağını, ilerleme olarak kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Bozoğlu, Akkuyu NES projesinin, her türlü karar yetkisi devredilerek bir Rus şirketine bırakılması, aynı kurgu ve yaklaşımla yeni NES pro- jelerine karar verilmesi ve ülkemizin nükleer enerji gibi stratejik bir ko- nuda, deneme sınama alanı yapılması kabul edilemez. Kaldı ki, yakıtından yapımına ve işletilmesine kadar Rus şirketlerine bağımlı Akkuyu NES pro- jesi, taşıdığı tüm olumsuzlukların ve risklerin yanı sıra,enerjide genel olarak dışa bağımlılığı arttıracaktır“

diye konuştu.

Akkuyu

Nükleer santral ÇED’inin

iptali istendi Akkuyu

Nükleer santral ÇED’inin

iptali istendi Akkuyu

Nükleer santral ÇED’inin

iptali istendi Akkuyu

Nükleer santral ÇED’inin

iptali istendi Akkuyu

Nükleer santral ÇED’inin

iptali istendi Akkuyu

Nükleer santral ÇED’inin

iptali istendi Akkuyu

Nükleer santral ÇED’inin

iptali istendi

(4)

HATAY’ın Samandağ ilçesinde meydana gelen hortumdan çok sayıda sera etkilendi. İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Semih Özdemir, yaptığı açık- lamada doğal afet nedeniyle bazı seraların yıkıldığını, maddi hasarın büyük olduğunu belirtti.

Samandağ’da önceki gün etkili olan fırtına ve yağış

sonrası akşam saatlerinde denizde hortum oluştu.

Deniz kıyısındaki Tekebaşı Mahallesi’ne doğru ilerle- yen hortum, bölgede birçok seraya zarar verdi. İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Özdemir, “Bazı seraların tümü yıkılmış. Bazılarının da naylon ve de- mirleri çökmüş. Elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

Hatay’da hortum seraları yıktı

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

2015

Türker ERTÜRK

erturkturker@gmail.com

B

üyük ümitlerle girdiğimiz yeni yılın ilk ayını, ilk hafta sonunu ve ilk cumartesi gününü idrak ederken duyarlılığı ve farkındalığı olan insanlarımız için yanıtı en çok merek edilen soru; 2015’in ülkemize neler getireceği? Hep iyi şeyler diledik, umut etmek istiyoruz ama akılcı ve analitik düşünme yanımız 2015’in ülkemiz ve bölgemiz için iyi şeylere gebe olmadığını gösteriyor.

Türkiye halen tehlikeli sularda seyretmekte olup felakete doğru tam yol ilerlemektedir.

Çok ciddi bir rota değişikliği yapılmaz, yapıla- maz ise felaket kaçınılmazdır. Felaketten kas- tımız, ekonominin berbatlığı ve tünelin ucunda ışığın gözükmemesi, otoriter yönetime doğru emin adımlarla gidiş, bölünme, parçalanma, iç savaş ve Ortaçağ karanlığına doğru hızlı bir sürükleniştir.

ABD MUSALLAT ETTİ!

Türkiye’yi felakete gidişten kurtarabilmek için iktidar olmak gerekir. Çünkü halen sür- dürülen felaket rotasının kısmen bilinçli ve kısmen bilinçsiz olarak mümessili iktidar sa- hipleridir. Onları iktidardan uzaklaştırmadan kötü gidişi durdurabilmek mümkün değil. Ama yerine ne koyduğunuz da önemli. Zihniyet aynı olduktan sonra sadece ad değişimi sonuç odaklı olmaz.

Yaşadığımız bu felaket sürecinin diğer suçlusu ABD’dir. Erdoğan ve AKP’yi başımıza o musallat etti. ABD’nin küresel, bölgesel ve Türkiye’ye yönelik politik hedeflerinin ve ic- raatlarının yaşadığımız zorlu süreçteki belirle- yiciliği yadsınamaz.

ABD’nin yenildiği, çöküşe geçtiği ve bölgeyi terk ettiği doğru bir değerlendirme değil.

Irak’ta hedeflerine ulaştı, Suriye’de ise ulaş- mak üzere. Libya ise üçe bölünme yolunda ilerliyor. Bakın, yandı, bitti kül oldu denen ABD bir petrol ve dolar operasyonu yapıyor, aynı anda Rusya, İran ve Venezuela çok zor duruma düşüyor. Avrupa Birliği’ni (AB) Rusya’ya karşı, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’ni (ASEAN) Çin’e karşı manipüle edi- yor. Bu konuda örnek çok!

NEREDEN GELDİĞİ ÖNEMLİ!

Peki, bu söylediklerimiz Amerikan hay- ranlığının bir ürünü olabilir mi? Kesinlikle hayır. Sormak isterim; 220 volt elektriğin bu- lunduğu kabloyu bir şey yapmaz diye bilinçsizce tutmaya çalışan mı, yoksa gerekli koruyucu tedbirleri alıp, tehlikenin ne olduğunu bilerek o kabloya akıl ve bilgi ile yaklaşan mı, doğrusunu yapar? Cesaretin nereden geldiği önemlidir; cehaletten mi, yoksa bilgi ve akıldan mı?

ABD, dünyanın en büyük ekonomisi, gö- rünebilir geleceğe kadar en büyük askeri güç, iş gücü Avrupa ve Japonya gibi yaşlı değil, dünyanın ağırlık merkezi doğuya doğru kaysa da halen tek küresel güç. Ayrıca araştırma ve geliştirmeye ayrılan pay, yenilik yaratma (ino- vasyon), alınan patent ve ileri teknoloji içeren şirketlere ev sahipliği açısından da dünya lideri. Hal böyleyken ABD çöküyor, bölgeyi terk ediyor değerlendirmesi doğru değil.

AYDIN SORUMLULUĞU

Bu yanlış değerlendirmenin nedenleri;

1.Kötü niyetlidir. Toplumsal savunma me- kanizmalarını “Madem ABD çöküyor o zaman BOP bitmiştir” düşürmeye yöneliktir.

BOP bazı revizelerle birlikte adım adım ger- çekleştirilmektedir.

2. İyi niyetlidir fakat ABD’nin yenildiği ve geri çekildiği analizi yanlıştır.

3. İyi niyetlidir, ABD’nin çökmediği ve ye- nilmediği bilinmektedir ama moral olsun, halk mücadeleyi bırakmasın gerekçesi ile doğrular söylenmemektedir.

Bu da yanlıştır. Bugün Türkiye aynen kanser hastası gibi yaşamsal olarak tehdit al- tındadır. Doğrular tüm çıplaklığıyla söylenmeli ve mücadele bu doğruların üzerine inşa edil- melidir. Aydın sorumluluğu bunu gerektir- mektedir.

Bir kanser hastasına, kendisi için tehlikenin büyüklüğünü ve yaşamsal tehdit arz eden has- talığı ile nasıl mücadele etmesi gerektiğini mi, yoksa hastalığı önemsemeyerek “merak etme senin bir şeyin yok al şu hapı yakında geçecek” diyerek mi doğru yapmış oluruz.

Bilim ikincinin doğru olduğunu söylüyor.

Saygılar sunarım.

ÇIRNIK

4

ANKARA İmsak05:32Güneş07:03Öğle 12:00 İkindi 14:21 Akşam16:44 Yatsı 18:08 İSTANBUL İZMİR İmsak05:52Güneş07:22Öğle 12:23İkindi 14:49 Akşam17:11 Yatsı 18:34 HAVA DURUMU

3 OCAK 2015, CUMARTESİ

İmsak05:49Güneş07:22Öğle 12:15İkindi 14:34 Akşam16:56 Yatsı 18:22

Ankara: 1/4

j

İstanbul: 5/2

g

İzmir: 6/3

g

Antalya: 11/15

h

Adana: 8/13

h

Diyarbakır: 8/4

h

Erzurum: 3/2

j

Sivas: 1/8

j

Tunceli: 3/8

h

Trabzon: 8/11

h

Zonguldak: 1/4

h

Bursa: 0/3

j

Konya: 7/2

h

oplum

t

MANİSA’nın Turgutlu ilçesinde taşan Gediz Nehri, binlerce dönüm araziyi sular altında bıraktı.

Taşkında Recep Türker’e ait 22 bin tavuk telef olurken, nehir üzerindeki 4 köprüden 3’ü ka- pandı. Diğer çiftliklerdeki büyükbaş hayvanlar ise son anda kurtarıldı. 7 köye Turgutlu’dan ulaşım sadece Derbent Köprüsü’nden sağlanabiliyor.

Recep Türker, taşkına İzzetin ile Sinirli mahallele- rini birbirine bağlayan, yedi ayağı bulunan köprü- nün neden olduğunu ileri sürdü. Köprünün ayaklarından ikisinin tarım arazilerini genişletmek isteyen köylüler tarafından toprakla doldurulması ve nehrin taşıdığı bazı atıklar nedeniyle tıkandığını belirten Türker, “Su rahat şekilde akamadığı için ilk bulduğu yerden patlak verdi” dedi.

AYDINLIK / ANKARA

KARAYOLLARI, güvencesiz, dene- yimsiz taşeron sistemle kara teslim oldu.

Taşeronun sorumluluğunda olan yollar kapandı. Karayolları bünyesinde yapılan çalışmalarda ise bir sorun yaşanmadığı öğrenildi.

Yol-İş Sendikası Teşkilatlanma Sekreteri Şaban Çekil “Bu iş para için yapılırsa ölümler meydana gelir. Karayolları insan- ların can ve mal güvenliğini ön planda tutar, taşeron ise parayı... Bu böyle olduğu sürece bu yollar kapanır, büyük ölümler meydana gelir. Bunun tek çözümü taşerona

dur demek” dedi. Çekil “Kar ve taşeron bir arada olmuyor, her şoför kar çalışması yapamaz. Bunlar bu işi bilmiyor, bunlar bu işi para için yapıyor” diye konuştu.

FACİALAR KAPIDA

Taşeronun baktığı yerlerde yolların ço- ğunun kapandığına dikkat çeken Çekil

“Yetkililere derdimizi anlatamadık. Bu yolların kapanacağını, taşeronun bu işe bakamayacağını, çünkü Karayolları’nın akademi gibi bir çalışma sisteminin oldu- ğunu, taşeronun bu sistemden uzak sadece para için, karayollarının ise insanların can ve mal güvenliğini gözeterek çalıştığını söylüyoruz” dedi. Taşeronun aldığı araç

ve gereçlerin yetersiz olduğunu ifade eden Çekil, “Böyle olunca kazalar da kaçınılmaz oluyor. İnsanlar mağdur oldu, yollar ka- pandı. Tekrar uyarıyoruz; bu taşeron sistemi böyle devam ettiği sürece, büyük facialar- meydana gelir. Bunun sorumlusu tamamen taşeronlar ve bu sistemi taşerona veren- lerdir” ifadesini kullandı.

İSTANBUL-İZMİR Otoyolu inşaatında kullanılmak üzere malzeme alınacak taşocağının İzmir Kemalpaşa’ya bağlı Akalan köyünün yanıbaşında açılmak istenmesine

köylü tepki gösterdi. Köy sakinleri eylem yaparak sesle- rini duyurmak istedi. Açılacak taşocağının okula yalnızca 680 metre uzaklıkta olduğunu dile getiren köylüler, zey-

tin ve kirazla geçimlerini sağladıklarını belirterek şöyle konuştular: “Kirazımız, zeytinimiz taşocağının tozundan zarar görecek. Bu karardan dönülmesini istiyoruz.”

YOLLARI KAR DEĞİL TAŞERON KAPATTI

Yol-İş Sendikası

Teşkilatlanma Sekreteri Şaban Çekil ‘Taşeronun baktığı yerlerde yollar kapandı. Karayolları can ve mal güvenliğini taşeron ise parayı gözetiyor. Tek çözüm taşerona dur demek’ dedi

Köylü taşocağına karşı ayağa kalktı

AYDINLIK / ANKARA

ORTAÖĞRETİM Kurumları Yö- netmeliği’nde yapılan değişikliğe göre, bütün notlar verildikten sonra herhangi bir dersten puanı 50’nin al- tında olan öğrencilere “ortak sınav”

uygulanacak. Herhangi bir dersten ortalaması 50’nin altında olan bütün öğrenciler bu sınavlara girmek zo- runda. Sınava girmeyenler ‘sıfır’ ala- cak ve not hesaplamasına bir yazılı daha ekleneceği için ortalamaları daha da düşecek.

SINAV MARATONU

Eğitim İş Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Turgay Kaçan, yeni sistemin öğrencileri ve öğretmenleri nasıl etki- leyeceğini Aydınlık’a değerlendirdi.

“İlk sıkıntı dar bir zamanda böyle bir sistemin getirilmesi ve öğrencilerin, öğretmenlerin yarı yıl tatiline hazır- lanma psikolojisi altında bir sınav sü- recine girmeleri. 3 ay boyunca bir öğ- retmen arkadaşımızın dersine girdiği,

sınav yaptığı ve 50’nin altında not alan bir öğrencinin notunu tek bir sınavla 50’nin üzerine çekmesi çok zor. Öğ- rencilerde ise bir tedirginlik söz konusu.

Bu tedirginliğin yanı sıra mazeret bil- dirmeyenler bu sınava katılmayacak.

Dolayısıyla öğrenci de mazeret üretme peşine düşecektir.” Öğrencilerin bu sistemle daha çok mağdur olacağını

ifade eden Kaçan, “Her sınıfta en az birkaç öğrencinin her dersten 50’nin altında not aldığını görebiliriz. Bu du- rumda her dersten sınav yapılması ge- rekecek, sıkışık bir programa bir de sı- navlar eklenince okul idarecileri de zor durumda kalacak ve bir hafta eğitim öğretim bırakılarak tekrar bir sınav maratonu süreci başlayacak” dedi.

‘Lisede ortak sınav mağdur eder’

Haz›rlayan: ÖZLEM KONUR USTA

Gediz taştı, 22 bin tavuk telef oldu

Sal günü kapanan zmir- stanbul karayolunda vatandalar 45 saat boyunca mahsur kalmt.

(5)

YILBAŞI dönemini içine alan Aralık ayı boyunca Türkiye genelinde online alışverişte en çok akıllı telefon tercih edildi.

Akıllı telefonların ardından en çok tercih edilen ürünler ise televizyon, parfüm, tablet bil- gisayar ve kol saati oldu.Sa- bancı Topluluğu’nun online alışveriş platformu Kliksa, yıl- başı dönemini içine alan Aralık ayı boyunca internet üzerinden en çok satın alınan ürünleri açıkladı. Kliksa verilerine göre, yılbaşı öncesinde Türkiye gene- linde en çok akıllı telefon, tel- evizyon, parfüm, tablet bilgisayar ve kol saati tercih edildi. Konuyla ilgili bilgi veren Kliksa Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Kadın kullanıcı- ların ağırlıklı olarak akıllı tele- fon, televizyon, parfüm, tablet bilgisayar ve kol saati, erkekle- rin ise akıllı telefon, televizyon, tablet bilgisayar, parfüm ve notebook ürünlerini tercih et- tiğine tanık olduk. Tüketicilerin yüzde 42’si alışverişini tek çe- kimle, yüzde 58’i ise taksitlen- direrek gerçekleştirdi.” dedi.

İstanbul’un zam şampiyonu salatalık oldu

İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) verilerine göre, salatalık yüzde 36.36 ile Aralık ayı- nın zam şampiyonu olurken, ikinciliği yüzde 26.86 zam ile taze fasulye, üçüncü- lüğü de yüzde 26.02 ile yaş üzüm aldı. Buna karşılık, karnabahar yüzde 26.66 ile Aralık ayında fiyatı en fazla azalış gösteren ürün oldu. Karnabaharı yüzde 22.98 ucuzlayan limon ve yüzde 12.85 ucuzlayan portakal izledi.

TESK: Sigara zammı

kaçakçılara yarar

Sigara ve alkol üzerinden alınan maktu verginin enflasyon oranının üzerinde artırılmasının kaçakçılığı artıracağı bildirildi. TESK Başkanı Palandöken, zamların geri çekilmesini istedi

3 OCAK 2015, CUMARTESİ

5

Barajlar yıkılsın!

A

nayasa Mahkemesi Başkanı’nın seçim barajına ilişkin konunun mahkemenin gündemine “en kısa sürede” taşı- nacağına dair beyanı, seçimlere 6 ay kala

“demokrasi” dışında herşeye benzeyen siyasal rejim için bir umut ve beklenti oluşturdu.

Gerçekten de gelişmiş hiçbir demokraside olmayan ve çağdaş bir demokrasiye de asla yakışmayan, yüzde 10’luk seçim barajı nedeniyle, Türkiye’de bugün yüzde 34 oy oranıyla TBMM’de yüzde 67’lik bir yer işgal eden ve bu sayede tek başına iktidar olarak, rejimi ve kurucu değerlerini yıkmaya çalışan bir zihniyetin önü açılmış oldu.

2002 seçimlerinde, Dehap’ın bilahare mahkeme kararıyla da sabit bulunan sahtekar- lığıyla; demokrasi tarihimizin en utanç verici hilesi ile, AKP yüzde 34’le tek başına iktidar oldu. Yüzde 9.67 oy alan DYP, yüzde 8.35 oy alan MHP, yüzde 7.27 oy alan Genç Parti ve yüzde 5.3 oy alan ANAP parlamen- toya giremediler.

Bu yüzde 10’luk baraj nedeniyle, toplam oy- ların yüzde 45’ine yakınını almış olan siyasi par- tilerin hiçbirisi TBMM’de temsil edilemediler.

BARAJ TUZAKTIR

Buna -Temsilde Adalet- denilebilir mi? Milli iradenin yansımadığı bir seçim- le iktidara gelenlerin “millet iradesin- den” bahsetmeye hakları olur mu?

Yüzde 10 barajı, “Temsilde Adalet” -Yöne- timde İstikrar- denilerek ve esasında bölücü- kürtçü etnik ayrımcı siyasetin önünü kesmek amacıyla, 12 Eylül mantığıyla konulmuş olan bir engeldi. Halbuki, PKK terörüyle ve baskısıy- la G. Doğu’da “bağımsız” olarak seçtirilenler, parlamentoya sokulmuş ve bilahare de par- tileşmişlerdir..

Bu durumda, yüzde 10 barajı, bu ülkenin birliğinden, dirliğinden, cumhuriyetin ve demokrasinin değer- lerinden yana olan siyasi partiler için engel ve tuzağa dönüşmüştür.

YÜZDE 3’E İNSİN

Yapılacak şey, süratle seçim barajını, en az yüzde 3’e indirmek olmalıdır.

Laiklik olmazsa, demokrasi olmaz.

Kuvvetler ayrılığı olmadan, demokrasi olmaz.

Bağımsız ve tarafsız yargı olmadan, demokrasi olmaz.

Çok kanallı ve tek sesli medyayla demokrasi olmaz.

Silahlı terör örgütü ile müzakere ol- maz.

Yüzde 10 barajı ile temsilde adalet olmaz.

Bu kadar olmazlarla da “Demokrasi”

gerçekten de hiç olmaz.

Barajlar yıkılsın, millet iradesinin ve demokrasinin önü açılsın..!

Hazırlayan: RECEP ERÇİN halklailiskiler@aydinlikgazete.com

konomi

KISA CA

UFKA BAKIŞ

H. Ufuk SÖYLEMEZ

ufuksoylemez@aydinlikgazete.com

Faks: 0312 467 78 93

3

0.12.2014 tarihli Resmi Gazete yayınlanan tebliğlerle birçok vergiler ile ilgili yeni tarifeler belirlendi. Bugün bir bölümünü vereceğiz.

Damga Vergisi Oranları:

 Sözleşmeler, taahhütnameler, temlik- namelerde binde 9.48

 Kira sözleşmelerinde binde 1.89

 Sözleşme fesihnameler binde 1.89

 Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar binde 7.59

 Maktu vergiler değişti. Nispi oranlar değişmedi.

Gayrimenkul sermaye iratlarında uygulanan istisna tutarı:

Gelir Vergisi Kanununun 21’inci mad- desinde yer alan mesken kira gelirleri için uygulanan istisna tutarı, 2015 takvim yılında elde edilen kira gelirleri için 3.600 TL olarak tespit edilmiştir.

Hizmet erbabına işyeri veya işy- erinin müştemilatı dışında kalan yer- lerde yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin istisna tutarı:

Gelir Vergisi Kanununun 23’üncü mad-

desinin 8 numaralı bendinde yer alan, işv- erenlerce işyeri veya işyerinin müştemilatı dışında kalan yerlerde hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan men- faatlere ilişkin istisna tutarı, 2015 takvim yılında uygulanmak üzere 13.00 TL olarak tespit edilmiştir.

Engellilik indirimi tutarları:

Gelir Vergisi Kanununun 31’inci mad- desinde yer alan engellilik indirimi tutarları, 2015 takvim yılında uygulanmak üzere;

birinci derece engelliler için 880 TL, ikinci derece engelliler için 440 TL, üçüncü derece engelliler için 200 TL olarak tespit edilmiştir.

Değer artışı kazançlarına ilişkin

istisna tutarı:

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80’inci maddesinde yer alan değer artışı kazançlarına ilişkin istisna tutarı, 2015 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 10.600 TL olarak tespit edilmiştir.

Arızi kazançlara ilişkin istisna tutarı:

Gelir Vergisi Kanununun 82’nci mad- desinde yer alan arızi kazançlara ilişkin is- tisna tutarı, 2015 takvim yılıgelirlerine uygulanmak üzere 23.000 TL olarak tespit edilmiştir.

Fatura kullanma mecburiyeti sınırı: 880 TL

Fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu verilmemesi, alınmaması ceza:

200 TL

Bir takvim yılı içinde her bir belge türüne ilişkin olarak kesilecek toplam ceza: 106.000 TL

Belirlenen muhasebe standart- larına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ilişkin kural ve standartlara uymayanlara uygulanacak ceza: 4.800 TL pamukoglu@aydinlikgazete.com

SORUN SÖYLEYELİM Mustafa PAMUKOĞLU 2015’de uygulanacak yeni vergi tarifeleri

dolar

2.3493  avro 2.8233  cumhuriyet alt›nı BİST - 100

85.229

faiz

8.37 601 TL

b. petrol

$56.40



 



SUSAM, Tahin, Helva ve Reçel İmalatçıları Derneği (SUTHER) Başkanı Necati Göksu, ithal susamda vergi indirimiyle gıda sektörünün rahat bir nefes alacağını belir- terek, “Sektör olarak vergi indirimine ürün satış fiyatlarında indirime giderek anında cevap vereceğiz”

dedi. Yapılan vergi indiriminin sektöre olumlu yansıyacağını aktaran Göksu, yazılı açıklamasında, susam ham maddesi kullanılan ürünlerin fiyatının gelecek günlerde aynı oranda ucuzlayacağını kaydetti. Göksu, düzenlemenin vergi ma- liyetleri nedeniyle uluslararası pazarda zorlanan sektöre

rekabet ve fiyat avantajı sağlayacağını savunarak, “Tür- kiye’de üretilen yerli susam, sektör talebinin sadece yüzde 5’ini karşılıyor. Vergiler nedeniyle vatandaşın simidi, helvası, tahini adeta lüks tüketim ürünü gibi sınıf- landırılıyordu. Hükümet yetkililerine bu vergi oranlarıyla sektörün rekabet edemeyeceğini ve firmaların üretimi durdurmaya başladığını ilettik” ifadelerini kullandı. Yıllık 150 bin ton susam tüketimi yapan Türkiye’nin, Çin ve Hindistan’ın ardından en büyük ithalatçı ülke konumunda bulunduğu bilgisini veren Göksu, yerli susam üretiminin ise ihtiyacın ancak yüzde 5’ini karşıladığına dikkati çekti.

Susamda vergi indirimi fiyatlara yansıyacak

Yılbaşında en çok akıllı telefon satıldı

AYDINLIK / ANKARA

YENİ yılın ilk zammı sigara ve içkiye geldi. Resmi Gazete’de yer alan Bakanlar Kurulu kararına göre, alkollü içkilerde ve sigarada asgari maktu vergi oranları yükseltildi.

İçki ve sigarada maktu vergi oranlarında yapılan artışın önümüz- deki günlerde üreticiler tarafından fiyatlara da yansıtılması beklenirken dün bir açıklama yapan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederas- yonu (TESK) Genel Başkanı Bend- evi Palandöken, sigara ile alkole uygulanan zammın kaçak sigara miktarını artıracağı ve esnafın ciro- sunu düşüreceği için geri alınması gerektiğini söyledi.

ENFLASYONUN ÜZERİNDE

Sahte ve kaçak sigara sayısının son dönemde arttığını ve mücade- lenin kararlılıkla sürdürülmesi ge- rektiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, şöyle konuştu: “Yeni yılın ilk gününde sigara ve alkol üze- rinden alınan

maktu verginin enflasyonun öte- sinde yükseltil- mesi kaçağı

daha da özendirir. Yapılan bu zam ile sigara fiyatlarında ve kaçak si- garada artış olacağı anlamına geliyor.

Bu da artık zaman içerisinde 5 sigaradan 1’i değil, 4 siga- radan 1’ kaçak anlamına ge- lecek. Kaçağın artması hem vatandaşın sağlığının tehli- keye girmesi hem de dev- letin vergi kaybına uğramasıdır. Si- gara şirketlerinin

zammı vatandaşa yansıtması halinde tiryakilerin cebinden ilave 1 milyar lira çıkacak. Türkiye, sigaradaki vergi yükünde birinciliği son artışla İngiltere’yi solladı.’’

‘ESNAFIN CİROSUNU DÜŞÜRÜR’

Sigara satan esnafın günlük ci- rosunun yüzde 50’sini ekmek-süt ve tekel maddelerinden yaptığına dikkati çeken Bendevi Palandöken,

“Zamla birlikte kaçak oranın artması ile esnafımız büyük bir ciro kaybına uğrayacaktır. Bu da küçük esnafın daha çok mağdur olması ve vergi kaybıdır. Bu zam ile yıllık 3 milyar lira olan vergi kaybının da artacağını göstermektedir. Bunların yaşanma- ması için zammın acilen geri alınması hem vergi kaybının önlenmesi, ka- çağın önüne geçilmesi, hem de es- nafın zor duruma düşmesini önle- yecektir” ifadelerini kullandı.

stanbul Jandarma Komutanl tarafndan Ekim 2014’te yaplan operasyonda 66.200 paket kaçak sigara ele geçirildi.

VODAFONE Türkiye’den yapılan açıklamada, şir- ket abonelerinin yeni yılda yaklaşık 400 milyon da- kika konuşup, 246 milyon SMS gönderdiği ve 543 terabayt da mobil internet kullanımı gerçekleştirdik- leri bildirildi.

Yılbaşında en çok konuşan iller sırasıyla İstanbul, Ankara, Şanlıurfa, İzmir ve Antalya olurken, en çok SMS gönderen iller İstanbul, Ankara, Samsun, Şanlı- urfa ve Adana; en çok mobil internet kullanan iller de İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa oldu.

Vodafone’luların yılbaşında en çok aradığı ülkeler sırasıyla Almanya, Hollanda, Fransa, KKTC ve İngil- tere olurken, en çok SMS gönderilen ülkeler ise Al- manya, İngiltere, KKTC, Rusya Federasyonu ve Fransa oldu.

Vodafone’lular yılbaşında en çok Almanya’yı aradı

TÜRKİYE İş Bankası’nın Avrupa Yatırım Bankası’ndan (AYB), 150 mil- yon avro kredi kullandığı bildirildi.

Dün şirketten yapılan açıklamada, söz konusu kredinin, çalışan sayısı 250’ye kadar olan KOBİ’ler ile “Midcap” ola- rak adlandırılan ve çalışan sayısı 250 ile 3 bin arasında olan işletmelere kul- landırılmak üzere alındığı ifade edildi.

İşletme sermayeleri ya da toplam

maliyeti 50 milyon avroya kadar olan yatırımların finansmanında kullandı- rılmak üzere alınan ve 123.6 milyon ABD doları ve 50 milyon avro olmak üzere iki dilimden oluşan kredinin nihai vadesi 8 yıl olarak belirlendi.

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Ertürk konuya ilişkin açıkla- masında, “AYB ile 2009 yılından beri işbirliği yapıyoruz. İlişkilerimiz her yıl

gelişiyor ve bundan büyük memnuniyet duyuyoruz.

Avrupa Yatırım Bankası’ndan sağ- ladığımız krediler, fonlama kaynakla- rımızın çeşitlenmesine ve ortalama vadesinin uzamasına katkı sağlıyor, ayrıca Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumunda olan KOBİ’lere daha uy- gun maliyetlerle kredi kullandırmamıza yardımcı oluyor” dedi.

İş Bankası Avrupa’dan 150 milyon avro kredi aldı

B. Palandöken

e

(6)

6

3 OCAK 2015, CUMARTESİ

mek

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Haz›rlayan: TARIK TEKGÖZLİ

e

D

ünyaya bakışınız kulaktan dolma bilgiyle biçimleniyorsa, biri size yörenizdeki iş- çilere ilişkin bir soru sorduğunda, “Bu- rada işçi yok” diyebilirsiniz.

Önce kafanızdaki “işçi” tanımını değiştirin.

İşçi, yaşamını işgücü satışıyla sağlayan insandır.

Dükkanı, fabrikası, tarlası yoktur. Hayatını ka- zanabilmek için bir işverene işgücünü satmak zorundadır. Yaşayabilmek için, Ermenek’te maden ocağına girmek mecburiyetindedir. Kredi kartı borcunu ödeyebilmek için, Soma’da kısa bir süre önce canını zor kurtardığı maden ocağına gir- mekten başka çaresi olmayan insandır.

MECELLE DAHA DOĞRU

Osmanlı döneminde 1868-1876 yılları arasında yayımlanan onaltı kitaptan oluşan Mecelle-i Ah- kâm-ı Adliye’de (kısaca, Mecelle) “işçi” karşılığı olarak “ecir” kavramı kullanılmaktadır. 413. mad- deye göre, “ecir”, “nefsini kiraya veren kimse”dir.

“Ecir-i has” ise çalışma süresi içinde yalnızca bir işveren adına çalışan ecirdir.

Mecelle’deki bu tanım, günümüzde birçok insanın kafasındaki “işçi” kavramından daha çağdaş ve doğrudur.

Birçok kişinin kafasındaki “işçi” tanımı, be- denen çalışmakla bağlantılıdır. Bu yanlış görüşe göre, bedenen çalışan kişiye “işçi,” masa başında çalışan kişiye de “memur” denir.

Bu yanlış anlayış geçmişte sosyalist harekette de yaygındı. “İşçi” anlatılacağında, kocaman kaslı vücuduyla elindeki balyozu bir yere indiren bir resim çizilirdi.

Halbuki işçi, yaşamını işgücü satışıyla kazanan insandır. Türkiye’de amele, rençper, gündelikçi, yevmiyeci, memur, sözleşmeli personel, geçici personel (4/C), kamu çalışanı, kamu görevlisi, ırgat, ücretli, kamu emekçisi, vb. denilen kişi,

“işçi”dir.

Türkiye’de “emekçi” ve “işçi” kavramları da karıştırılmaktadır.

“Emekçi”, yaşamını kendi çalışmasıyla kazanan insandır. İşçiler de emekçidir, küçük burjuvazi de emekçidir. “Emekçi” kavramı bir toplumsal sınıfı ifade etmez. Bu nedenle “emekçi hareketi”

gibi bir ifade de yanlıştır.

HER TARAFTA İŞÇİ VAR

Türkiye’de işçi sınıfı toplam nüfusun yaklaşık dörtte üçünü oluşturmaya başladı.

Türkiye’de eskiden SSK ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın işçi sayılarına ilişkin ve- rilerine güvenilmezdi. Son yıllarda yapılan olumlu işlerden biri, kaçak işçiliğin iyice azaltılması ve bu verilerin güvenilir kılınmasıdır.

Türkiye’nin her tarafı işçi kaynıyor. Bu işçilerin büyük bölümü “işçi” statüsünde; diğerleri ise

“memur,” “sözleşmeli personel” ve “geçici per- sonel” statülerinde çalıştırılıyor.

Birkaç örnek vereyim.

Tokat’ta Tekel’in sigara fabrikası vardı. Ka- pandı. Dıştan baktığınızda pek öyle işçi filan gö- zükmez gibidir.

Tokat’ta SGK verilerine göre 53 bin işçi ve 24 bin memur var. Çalışma Bakanlığı verileri ise 43 bin işçi gösteriyor. Bu işçilerin 3657’si de sendi- kalı.

Amasya’da SGK verilerine göre 41 bin işçi, 17 bin memur var. Bakanlık ise 33 bin işçi göste- riyor. Bunların 2886’sı sendikalı.

Kastamonu’da SGK verilerine göre 45 bin işçi ve 18 bin memur var. Bakanlık verilerine göre, 37 bin işçinin 3941’i sendikalı.

İstanbul’da 4 milyon işçi, 336 bin memur var.

Çalışma Bakanlığı, 3,8 milyon işçi gösteriyor. Bu işçilerin 245 bini sendikalarda örgütlü.

Ankara’da SGK’ya göre 1 milyon 182 bin işçi, 393 bin memur çalışıyor. Bakanlık kayıtlarına göre, 991 bin işçi var ve bunların 90 bini sendika- lı.

İzmir’de SGK kayıtlarında 840 bin işçi, 152 bin memur gözüküyor. Çalışma Bakanlığı ise 788 bin işçi ve 72 bin sendikalı işçi bildiriyor.

Etraf işçi kaynıyor.

Bu işçilerin önderlerini örgütlemeden ve işçi- lerin desteğini almadan, Türk milletinin öncüsü olmak mümkün değildir.

‘Burada işçi yok’ mu?

Yıldırım KOÇ

yildirimkoc@aydinlikgazete.com

SINIF GÖZLÜĞÜ

CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, Soma kat- liamı hakkında rapor açıklayan Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombudsman) , “Asıl siyasi sorumlu- lar olan dönemin Başbakanı Erdoğan, Bakanlar Taner Yıldız ve Faruk Çelik’in bu insanlık dışı dü- zeni, bu emek sömürüsünü ve yanlış politikaları nasıl yürüttüğünü açıklamak yerine, suçu bü- rokratlara atıyorlar, bu düzeni kuran hükümeti doğrudan eleştiremiyorlar” diyerek tepki gös- terdi. “Soma ve Ermenek’te MİGEM ve TKİ’nin, Bakanlıktaki belli ana kadroların sorumluluğu zaten var” diyen Öz şunları söyledi: “Devlet ku- rumları, olması gereken denetimi yapmak yerine, Soma’nın asıl siyasi sorumluları olan Erdoğan, Taner Yıldız ve Faruk Çelik’i aklamanın peşine düştü.”

AYDINLIK / ANKARA

İŞÇİ Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), “Aralık Ayı İş Cinayetleri Rapo- ru”nu açıkladı. Raporda 2014 yılında ya- şanan iş cinayetlerine ilişkin ön bilgiler de yer aldı. Soma, Torunlar, Ermenek, Yalvaç, Yığılca, Şırnak, Mersin başta olmak üzere geçen yıl boyunca yaşanan iş cinayetlerinde en az 1886 işçinin yaşamını yitirdiği bilgisi verildi.

Yaşamını yitiren 1886 işçinin 29’unun meslek hastalığı nedeniyle hayatını kay- bettiği bildirilen raporda, inşaat işkolunda

423, maden işkolunda 386, tarım işkolunda 309, trafik servis kazası nedeniyle 421, zehirlenme-boğulma nedeniyle 395 ve düşme nedeniyle 298 işçinin can verdiği kaydedildi.

54 ÇOCUK İŞÇİ CAN VERDİ İş cinayeti sonucu hayatını kaybedenler arasında ise 54 çocuk işçi, 132 kadın işçi, 53 göçmen işçi, 331 emekli yada emeklilik çağında çalışan işçi yer aldı.

2014 yılında Manisa’da 343 işçi, İstan- bul’da 198 işçi ve Kocaeli’nde 67 işçi ya- şamını yitirdi.

Aralık ayında en az 127 işçinin yaşamını yitirdiğinin belirtildiği raporda, işçi ölüm- lerinin en fazla inşaat, belediye, ticaret/eği- tim/büro, tarım ve gemi/tersane sektör- lerinde yaşandığı belirtildi.

ÖLÜMLER EN FAZLA İNŞAATTA Aralık ayında inşaat, yol işkolunda 32; belediye, genel işler işkolunda 13;

ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 11; tarım, orman işkolunda 9; gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 8; metal işkolunda 7; çalıştığı işkolunu belirle- nemeyen/öğrenilemeyen 6; madencilik

işkolunda 5; çimento, toprak, cam iş- kolunda 5; savunma, güvenlik işkolunda 5; taşımacılık işkolunda 4; petro-kimya, lastik işkolunda 3; tekstil, deri işkolunda 3; ağaç, kağıt işkolunda 3; sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 3; gıda, şeker iş- kolunda 2; banka, finans, sigorta işko- lunda 2; enerji işkolunda 2; konaklama, eğlence işkolunda 2; iletişim işkolunda 1 ve basın, gazetecilik işkolunda 1 işçi yaşamını yitirdi. İşçilerin en çok trafik- servis kazaları, düşme, ezilme, göçük altında kalma nedenlerinden dolayı can verdiği açıklandı.

Aralık ayında 127 işçi iş cinayeti kurbanı

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi

‘Aralık Ayı İş Cinayetleri Raporu’nu

açıkladı. Raporda 2014’te yaşanan iş cinayetlerine ilişkin ön

bilgiye de yer verildi. Buna

göre 2014 yılında iş cinayetlerinde en az 1886 işçi yaşamını yitirdi

KARAMAN’da işçi servisi ile kamyonetin çarpışması sonucu 1 kişi öldü, 9 kişi yaralandı.

Engin Yılmaz (31) yönetimin- deki işçi servisi, Siyahser Mahal- lesi Valilik kavşağında, Arif Topal (22) idaresindeki kamyo- netle çarpıştı.

Kazada sürücülerle kamyonette bulunan Mustafa Aydoğmuş (35), Mustafa Arslan (34), Ra- mazan Alıç (32), Yusuf Sel (33), Ayşe Akın (35), Tunahan Sarı (19), Muhammet Çalış (23) ve işçi servisinde bulunan Oğuz- han Saka (23) yaralandı.

Karaman Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan yaralılardan Mustafa Aydoğmuş, doktorla- rın tüm müdahalelerine rağ- men kurtarılamadı.

Öz: Kamu denetçisi de AKP’yi aklama derdinde

DENİZ KAHRAMAN

AKP hükümetinin ekonomi politikaları, Türkiye’de tüketim kültürünü körüklerken, 2014 yılı itibarıyla özel sektörde en fazla maaş zammını “hızlı tüketim” sektöründe çalışanlar aldı.

2015 yılı için ise patronların “mavi yaka”ya yani işçiye değil de işçinin başındaki şef ve müdüre daha fazla zam yapmayı plan- ladığı ortaya çıktı.

Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nin (PERYÖN) yaptığı 2015 Yılı Ücret Araştırması Raporu’ndan dikkat çeken sonuçlar çıktı.

Araştırma başta perakende, profesyonel hizmetler, finansal hizmetler, enerji ve üretim sektörlerinden olmak üzere 77 şir- ketin katılımıyla gerçekleştirildi. Araştırmaya katılan yerli ser- mayeli şirketlerin oranı yüzde 46 oldu.

ASLAN PAYI MÜDÜRÜN...

TÜİK’in verileri dışında sokakta vatandaşı doğrudan ilgilen- diren enflasyonun çift haneli rakamlarda dolaşmasına karşın, 2015 yılı için ortalama ücret artışı yüzde 9 düzeyinde kaldı.

Buna göre işçiye yapılan zam yüzde 8.5 kalırken, uzman, memur, asistanın maaşı için zam yüzde 8.84, direktör ve genel müdür düzeyinde yüzde 9.57, şef ve müdür düzeyinde ise yüzde 9.84 oldu.

Katılımcıların yüzde 85’i yılda bir kere ücret artışı gerçekleş- tirirken, yüzde 15’i yılda 2 kere zam yapacağını bildirdi. Ücret artışlarındaki belirleyici kriterler ise kişinin ve pozisyonun şirket içindeki kritiklik/önem düzeyi, kişinin şirket içindeki ücret skala- sındaki konumunu ve aynı/benzer görevlere piyasada verilen ücretler olarak belirlendi. Geçen yıl itibarıyla en fazla maaş zammını, “hızlı tüketim” sektöründe çalışanlar aldı. Söz ko- nusu çalışanların zam oranı yüzde 14’ü buldu. En az maaş zammı alanların ise içinde medya çalışanlarının da bulunduğu profesyonel hizmetler kategorisinde çalışanlar aldı. Bu katego- ride çalışanların maaş zammı yüzde 6.5 düzeyinde kaldı.

Hızlı tüketim yaptıran maaş zammını kaptı!

İşçi servisiyle kamyonet çarpıştı: 1 ÖLÜ, 9 YARALI

DEVRİM DÖNMEZ KOÇAK

YEREL seçimlerin ardından işçi kıyı- mıyla sürekli gündeme gelen AKP’li An- talya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel yine şaşırtmadı, yeni yılın ilk günlerinde belediyenin farklı bi- rimlerinde çalışan yaklaşık 800 emekçiyi işten çıkardı. Yaklaşık diyoruz çünkü ra- kamlar henüz net değil. İdari izinde olan emekçiler bu acı tabloyla pazartesi günü karşılaşacak. Kimilerinin bilgisi var ama kimileri ise işsiz kaldığından şimdilik habersiz.

Konu ile ilgili bilgileri DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Cemal Aybar verdi.

‘İŞTEN ÇIKARMALAR SİYASİ’

Aybar, yeni yıla umutla başlayacakken yine emekçilerin ekmeğine kan doğrandığını söyledi.

Kendisine ulaşan bilgilerin henüz netlik kazan- madığını belirterek çıkarılan işçiler konusunda

bilgi veren Aybar şunları kaydetti:

“Net bilgilere sahip değiliz. Çünkü idare tatil olduğu için birçok arkada- şımız işine henüz gitmediler. Daha detaylı ve sağlam bilgilere pazartesi ulaşacağımızı zannediyorum. Ancak aldığımız duyumlara göre Büyükşe- hir Belediyesi’nde park bahçe, fen iş- leri, ulaşım dairesi, atık birimleri gibi yerlerde sanıyorum 800-850 işçi arka- daşımızın işsiz kaldığını öğrendik.

Maalesef yeni yıla böyle bir acıyla başladık.”

DİSK olarak emekçilerin yanında olduklarını vurgulayan Aybar, işten çıkarılan işçileri, işe iade davalarındaki ilk 30 günün önemi konusunda uyardı: “İşe iade davalarında 30 gün içinde davanın açılması gerekiyor.” İşten çıkarmaların siyasi ol- duğunu vurgulayan Aybar, işsiz kalan emekçilerin tek suçlarının CHP’li Belediye Başkanı zamanında işe girmeleri olduğunu söyledi.

Antalya Büyükşehir’in çalışana acı yeni yıl hediyesi: İŞSİZLİK

Cemal Aybar

FOTORAF: EKN AKGÜN

Referanslar

Benzer Belgeler

Yukarıdaki istisna veya beyan sınırını aşan kira gelirleri dolayısıyla beyanname verilmesi durumunda, geliri elde eden kişinin tercihi doğrultusunda götürü veya gerçek gider

Görüldüğü üzere yıllık beyannamede 7.190.-TL ödenecek vergi çıkmaktadır. Bu örnekte avantaj yaratan husus şudur: Elde edilen gelirin yarısı için vergi istisnası vardır.

Oyak ve TFKB de dâhil olmak üzere Oyak’ın emir iletimine aracı kuruluşları, TF VKŞ ve TFKB; bu kişisel verileri ve/veya özel nitelikli kişisel verileri;

Mevcut ortak elektronik haberleşme altyapı tesisini kullanacak olan işletmeci öncelikle ilgili tarife pozu referans alınarak hesaplanacak Altyapı Katılım Bedelini

Beyan edilen gelirin (safi iradın) % 10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden

● Binaların mal sahiplerinin çocuklarının, anne ve babalarının veya kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi, (Ancak, bu kimselerin her birinin ikametine birden

● Bir takvim yılı içinde elde ettiği konut kira geliri, istisna tutarını (2016 yılı için 3.800 TL) aşanlar, işyeri kira gelirleri üzerinden vergi kesintisi yapılanlardan,

İkinci Öğretimden Elde Edilen Gelirler Sosyal Tesis İşletme Gelirleri Diğer hizmet gelirleri Lojman Kira Gelirleri Diğer Taşınmaz Kira Gelirleri Hazine yardımı.