TİHA-Ali Y 3 Ö D 7
ANADOLU'DA İLK (?) KENTLER
KENT OLGUSU ÜZERİNE BİR TARTIŞMA
THE E A R L Y TOWNS ( ? ) IN A N A T O L I A A D I S C U S S I O N ON T H E U R B A N C O N C E P T
Alev ERARSLAN*
Anahtar sözcükler: Kent ve kentleşme olguları, büyüklük ve yoğunluk, uzmanlaşma, merkezi yönetim, sosyal tabakalaşma, ticaret.
Keywords: Urban and urbanization concepts, size and density, craft specialization, central management, social st rati Heat i on, trade.
Various ideas luıve İıeen pul thnvartt by many scholars comeming ihc notions of urfjSM and uriia-nisn- lion, and through these ideas some questions have been tended to iie answered such as what is an Uffejl; What are ¡he criteria lhat distingtiish the village and urban from another and what ;nv ¡he main imits and leading faciois in the development oían uñían? 'Morphological Approach' seems to lie the closest one to the archaeological view among the numerous urban theories According to this hypothe
s i s the diif'ercmi's lielween the village and uthan settlements have to IK- defined by some structuia! lea- türes İn lieu of sociological definitions. H slates some criteria in defining an uñían such as size and den
sity, craft specialization, central management, social strafirafion and trade.
Are there any misieading aspects of this idea? Are these criteria really adequate in defining uñían thai is tire most complex habitation unit? Or do this idea comprise the qualitative and quantitative characteris
tics in explaining the real rdenfiies of the towns? In an effort to find answeis to ail the alxive questions and understand the eady phases of ¡he uriianization process in Anatolia by making use oi these para
meters, this paper w'tli IK- evaluating two imjarrtant settlements, Çayönü and Aştkh Höyük, Ixxh gixxl exampies of societal changes in the Neolithic ¡x-riod. The evaluation writ thus attempt to arrive at a con
clusion aİKiUl the (.onimveisiai issue alxnri whether these settlements were actually villages or towns GİRİŞ
Gordon Child's göre insanoğlunun lıesin tire- yapıya sahip, üretimin v e dağılımın denetlendiği, timine v e yerleşik düzene geçiş aşaması olan s o s y o e k o n o m i k statü olarak farklılaşmış hetero- Neolitik Devrim'dcn sonra gerçekleştirdiği ikinci jen gruplardan oluşan, büyüklük, yoğunluk v e devrim olan kentleşme, bir çok yönden incelen- entegrasyon düzeyine ulaşmış yerleşme türü ( R . mesi gereken karmaşık b i r olgudur. Tarımsal Keleş 1993, 6 7 ) , olarak tanımlanan kentlere geçiş olmayan üretimin yapıldığı, k o m p l e k s b i r sosyo-politik ve ekonomik yapıdaki değişmeler teknoloji ve iş bölümüne dayanan bir ekonomik sonucu gerçekleşmiştir.
• f l f e m i f a * 1 » . H * M * I • " » ' Iflfc H i V f c V'ten A p t HcyltLQ. İMjnkıl jtai-nirJjnfly-JİmıJ UJ.uk
64 Alev ERAHSIAN
K e m olgusu tarih boyunca sosyoloji, antropolo
ji, tarih, e k o n o m i v e h u k u k gibi bilim dallarından düşünürler tarafından incelenmiş ve kent nedir, köy ile kenti birbirinden ayının ölçütler v e kente neden olan dinamikler ile kentin özellikleri ve gelişiminde rol oynayan faktörlerin neler olduğu somlarına yanıt arandığı çeşitli kent hipotezleıi ortaya atılmıştır. Çok sayıdaki kent kuramı arasından e n bilineni v e e n çok tartış ilanı G o r d o n Childe'a aittir. Chikle'ın Mezopotamya kentlerine bakarak oluşturduğu 10 m a d d e d e n oluşan kriterleri tartışmalara rağmen tüm kent kuramlarının odağını oluşturmuş ve yakın zamanlara kadar kentleri ayırt etmede kullanılmıştır.
Kent kuramları arasında arkeolojik bakışa e n yakın olan görüş ise "morfolojik yaklaşım"
olarak adlandırılan k u r a m gibi görünmektedir.
B u hipoteze göre köy v e kent yerleşmeleri arasındaki farklar sosyolojik tanımların tersine bazı yapısal özelliklerle açıkla nmaİKİn.
Toplumsit] yapıdaki değişimler ile yerleşmelerin m e k a n s a l yapılan arasında doğrudan ilişki okluğunu varsayan v e aralarında arkeologların da bulunduğu b u teoriyi savunan la nn ortak olarak ileri sürdükleri k e m gereğinin ölçütleri büyüklük v e yoğunluk, uzmanlaşma, merkezi yönetim, sosyal tabakalaşma ve tiearet'tir (R.
McC A d a m s 1960, 38, 19Ğ0a. 278. 1965. 79; E.M.
Brumfiel, T . K . Earle 1990, 107; T . K . Earle 1990, 64-75; Z. H e r z o g 1997. 4; L Manzanilla 1987, 271-278, 1997, 5-6; V . D . Mieroop 1997. 24, 4 1 ; L Mumford 1961, 4 5 , 9 5 ; C. Redman 1978, 218, 225; G . Sjoljcrg 1960, 167, 1965, 7 9 ; B , Trigger 1972, 576-596; M A Zeder 1991, 12-17).
Ancak yerleşim birimlerinin morfolojik açıdan tanımlanmasına ağırlık verip fiziksel ö/ellik
lerinden yola çıkarak kentleri köylerden ayıran temel nitelikleri sıralayan ve arkeologlar tarafından d a gene! kabul gören b u gülüşün yanıltıcı tarafları v a r mıdır, b u kriterler sosyo
e k o n o m i k v e siyasi organizasyon bağlamında en karmaşık sosyal örgütlenme düzeyine sahip yerleşim birimi olan kemi tanımlamada yeterli midir v e y a yerleşim yerlerinin kent olarak
sınıflandırılmasında v e s o s y a l v e m e k a n s a l yapısını, gerçek kimliğini belirlemede gereken niteliksel ve niceliksel özellikleri kapsar mı ? B u yazıda tüm b u soruların yanıtlan ve A n a d o l u ' n u n kentleşme sürecinin e r k e n evrelerini anlayabilmek İçin. b u parametreler kullanılarak Neolitik Dönem'in toplumsal değişimlere iyi birer örnek olan i k i önemli yerleşmesi Çayönü v e Aşıktı Höyük yerleşmeleri değerlendirilip, tartışmalı bir sorunsal olan köy mü kent m i s o r u s u n a yanıt a r a n m a y a çalışılacaktır.
K E N T KRİTERLERİ
Hipotezin s a v u n u c u ta nna göre kentin fiziksel morfolojisinin ilk yansıması yerleşim yerinin büyüklüğü v e nüfusunun yoğunluğudur Çayönü yerleşmesinin kesin b o y u d a n bilin
memekle birlikte oldukça büyük olduğu v e yerleşmenin b u büyüklüğe göre yoğun bir nüfusu barındırdığı tahmin edilmektedir (M.
Özdoğan 1997b, 391). A&ıklı Höyük yerleşmesi ise kapladığı 3.5-4 hektarlık alan v e yerleşmede
ki mahallerin sıklığı v e 40Ü d e n fazla yapı ile büyük v e yoğun nüfuslu bir yerleşime işaret eder ( U . Esin, S. H a r m a n k a y a 1999, 129).
Kent bilimcilere göre bir yerleşmenin ekonomisi o yerleşmenin türünü lıelirleyen bir diğer ana kriterdir. Uzmanlık gerektiren kırklı işlevleri yer
ine getirmek zorunda olan kent, basit v e kapalı ekonomik lalian yerine gelişmiş k o m p l e k s v e dışa dönük bir e k o n o m i y e sahip olmalıdır.
E k o n o m i k öğenin kentleşmede özel bir ağırlığı olduğundan kentleşme tarımsal üretimden daha ileri bir üretim düzeyine geçiş, olarak d a tanımlanabilir. B u geçiş tüm üretim denetleme işlevinin kentlerde toplanmasını zorunlu kıldığı gibi, kentlerin büyümesine v e yoğunluk k a z a n masına, Ueierojenlik ve entegrasyon d e r e celerinin artmasına yol açmıştır (T. T e k e l i 1997,
993b
Örgütlenmiş e k o n o m i k e y l e m l e r d e ki değişme, faıklı iş kollanılın yarattığı e k o n o m i d e ki çeşitlilik v e uzmanlaşma gerektiren bir üretim k e m l i üretimin temel gereğidir. NeolitikDönem'in Çanak-Çömleksiz Neolitik Çağ olarak
Artadnttith Erken Kkoder 65
adi antlın lan e v r e s i n i n A n a d o l u ' d a EÜiTİ evreleriyle en iyi temsil edildiği yerleşme olan Çayönü'nün erken eviçlerinden itibaren uzman zanaatkarlığın izleri görülür. Yerleşmenin
•Izgara l'kmlı Yapılar1 evresinde yapıların arka fa>lümteri çeşitli amaçlar için k e m i k . taş. çak
maktaşı, malahit v e fiklişinden nesne v e alet yapımı gibi zanaatkaıiık aktiviteleri için işlik olarak kullanılmaktaydı «A. Özdoğan 3999, 44).
bir diğer evre olan "Kanallı Yapılar' evresinde ise farktı a l a n l a r d a k i u / m a n zanaatkarlık oldukça artmış v e yerleşmenin fallısı bumda bulunan taş, k e m i k , deniz kabuğu» çakmaktaşı, obsidyen, bakır ve malahiıten alei ve takılar ile deri işleri gibi çok sayıda çeşitli zanaatkarlık ürünlerinin gerçekleş!irildiği atölyelerle b i r endüstriyel-rezidental akına dönüşmüştür (A, Özdoğan 1999, 46). Madenciliğin doruğa ulaştığı bu evrede maden buluntuların nasıl işlendiğinin lüm aşamalarını yansıtan işlikler bulunur ( M . Özdoğan v e diğ. 1993. 110. 112; M, Özdoğan 1997:
392l
Muhly v e diğ. 1998, 534). B o n c u k kirlerinde v e teknolojisindeki önemli gelişmeyi gösteren v e boncuk yapımının tüm evreleriyle ilgili bilgiler v e r e n işlikler d e b i r diğer zanaatkarlığı işaret eder ( I b i d J . lîu evrede ağırlıklı şekilde lakı olarak imal edilen malahit (ipolojik olarak l;tş buluntularla aynı yöntemle işlenmişken, doğal bakır önce ısıiılıp dövülerek levha haline gel iri klikten sonra şekil verilmiş ve pyrometaMurji olarak adlandırılan b u teknoloji ile b o n c u k , k a k m a v e levhalar İle hız ve iğneler üretilerek gerçek metallurji başlamıştır ( M , Özdoğan v e diğ. 1993. 110: Muhly ve diğ. 1998;535). Yerleşmenin zanaat karlık üretimin görüldüğü b i r diğer evresi olan "Hücre Planlı Yapılar" evresinde ise h e m yapılar arasındaki açık alanlar endüstriyel çalışma alanları hem d e konut yapılanılın bazı odaları atölye olarak kul
lanılmakta olup buralarda (aş, malakit, k e m i k , çakmaklaşi. ofasidyen, deniz kabuğu v e doğal bakırdan takı v e çeşitli alet üretimi gerçekleştiı- ilmektedir ( A . Özdoğan 1999: ü9: M. Özdoğan, A. Özdoğan 1989, 7 4 ; J , D . Muhly v e diğ. 1998.
534/536).
Yerleşmedeki anıtsal yapılarda d a uzmanlaşmanın varlığını görmek mümkündür, bunlardan Sjliaşlı v e Terrazo yapıları olarakadlandırılan kutsal yapıların süslenmesinde k u l lanılan dikilitaşlar ile taban döşemeleri b u k o n u larda uzmanlaşmış ustalar tarafından yapılmak
tadır. K i r e c i n yakılmasıyla e k l e e d i l e n v e yapımında fail yakıl, yoğun iş gücü v e yüksek ısı/piroteknoloji gerektiren k o m p l e k s b i r teknoloji ürünü bir nevi çimentomsu sert m a d d e olan terrazo uıfaının yapımı u z m a n ustaların varlığıyla mümkündür İM. ÖZikığan v e diğ.
1993, 110). Aynı şekilde Sataştı Yapı'mn taban döşemesinde kullanılan yüzeyleri sürtülerek parlatılmış kalker Levhalarla kaplı tabanları d a i Telli uzmanlaşma gerektiren işlerdendir ( M , Özdoğan
2002.
71). Aşıklı Höyük'de ise a z miktarda tarım, toplayıcılık v e avcılığın yanı s i m post. deri. ağaç ve lıasır işçiliği ile olssidyen, iaş, k e m i k v e faıynuz gibi farklı m a l z e m e d e n yapılmış alet endüstrisi v e o k v e mızrak uçlarından oluşan silahlar. Eaş. k e m i k v e doğal bakırdan b o n c u k l a r ile kilin fırınlanmasının irilin d iğin i gtısteren yarı pişmiş kilden v e pişmiş topraktan h e y k e l c i k üretimi gibi toplumsal yaşamda çeşitli uğraş alanlarını içeren b i r örgütlenme mevcuittir. Yerleşmedeki maden buluntuları doğal bakırın h e m soğuk çekiçleme ite h e m d e ısıtarak çekiçleme ile şekil verildiğini, yani piroteknolojınin kullanıldığını göstermekte
dir ( U . Esin 2002. 8 3 : U . E s i n . S. H a n n a n k a y a 1999, 127, 130). Tüm b u işler a n a y o l u n kuzeyindeki Aşıklı Höyük sak i illerinin konut
la ıının bulunduğu fail timdeki ma ha Melerdeki konutlar arasımla işlik olarak kullanılan büyük alanlarda, yani e v dışlanndaki açık alanlarda gerçekleştirilmektedir t l l . Esin 1996, 39, 2002, 83; U . Esin, S. Haımankaya 1999. 125. 127, 128).
Köyden kente dönüşümde k a b u l edilen b i r dlger temel faktör d e yerleşmelerin yönelim işlevinin ( m e r k e z i yönetim) olmasıdır.
T o p l u m d a artan uzmanlaşma, toplumu çalışan ve lîu çalışmaları örgütleyen sınıflara fa>Lerek toplu nida yöneliti sınıfın oluşmasına y o l açar.
Yönetici sınıf (merkezi otorite) h e m tarımsal üre
timin fazlasını (artı ürünü), h e m ticareti, h e m d e zanaat karların ürettiği ürünleri kontrol edip.
hunlan toplayıp depolayarak, gerektiğinde d e y e n i d e n dağıtımını gerçekleştirerek e k o n o m i k süreci düzenler. Kent kuramlarını ileri süren
Ahv liHAHSLAN
araştın ilanlara görü iktidarların dinsel nitelikle okluğu ilk hiycrarşik t o p l u m l a r d a t i m i m i d e n e t l e y e n m e r k e z i otoritenin göstergesi yericşınelerık'ki tapınak yapılandır. T o p l u m d a v a r o l a n karmaşık sosyal organizasyon, örgüılü iş gücü ve y i m e l k i sınıfa işaret e d e n VC plan, ebat. inşa tekniği, kullanılan m a l z e m e ve iç b u l u m u nesnesi açısından yerleşmedeki diğer binalardan aynlan b u yapılardan Çayiinü'nde yerleşmenin e r k e n evrelerinden itibaren Saliaşlı Yapı. Kalaiaslı Yapı. T e r r a z o Yapısı ve Sekili Yapı o l m a k ü/ere dön iane b u l u n u r . Aşıklı I lö) ük'de is e a n a ;ıner niteliğindeki l m, genişliğinde çakıl döşeli a n a y o l u n gı i n e y i u ( ısında yerleşmenin akropolü gCiriinümündeki a b m ü b u l u n a n i k i yapıdan oluşan yapı k o m p l e k s i n d e n a n a yola bitişik o l a n . kıı/ey i sandık d u v a r sistemiyle s i m i la mlırılmış büyük yapı O I V yapısı) yerleşmenin yöneticisine ait konut yapısı, b u yapının gıineybatısında bulunan T yapısı olarak adlandırılan diğer yapı ise tapınak yapısıdır ( t L E s i n , S. Hamıankaya 1999, 12ı, 12*)) ( l i g . I ) .
Araştın naralara göre k e m i n oluşumundaki bir diğer analılar rol sosyal tabakalaşmadır Sosyal w e k o n o m i k yöiKfefl Ö L I M İ ' e I m ı i M n l ba topluluk olan köyün tersine kendi toplumsal yapı farklı meslek gnıplan. sosyral v e ekontmük s i m d i r ile mezhepler gilıi heterojen nitelikteki gnıplunlan oluşan karmaşık bir sosyal gnıptur.
İncelenen her i k i yerleşmede de mekansal yapıda yerleşme içi statü alanları v e yapı d o k u s u n d a sakinlerin in statülerinde hiyerarşiye işaret eden izler bulunur. Sosyal farklılık konul yapılarına v e gknül uygulamalarına yansımıştır.
Yer! eşi nelerin önemli statüdeki ailelerine ait konutlar diğer yapılardan ebat. plan. mimari ö/cllik w iç İHiluıitu n e s n e k r i ile ayrılır. Açıkça sınıfsal lakıkalaşmaya işaret eden h u elit korun
lar aynı zamandı yerleşmelerin yı «etkilerine aittir. (Jayönü'nde "Hücre Planlı Yapılar"
e v r e s i n i n e n e r k e n alt evresinden it i k i ren düzeltilerek ve dikilitaşlarla süslenerek bir lören meydanı/plaza oluştunılan ve dünyanın ilk keıu meydanı olarak tanımlanan 1000 m - lik bir alan
da T e r r a z o Yapısı olarak adlandırılan kutsal
binanın etrafında y e r a l a n . yerleşmenin kıl ısı ndı ki yapılanları e k i l . d u v a r kalınlığı, yapı malzemesi, d u v a r işçiliği v e diğer konutlarda olmayan ol+sidyen v e çaknıaktaşınıkm oluşan ithal hammaddenin v e siatii nesnelerini içenne- si açısından farklılık gösteren D S , C T , C V v e C Y yapılan seçkin konutlardır I M . K . Davis 1996ı 260-261; M. Özdoğan 199$, '»3, 1997b. 10; M, Özdoğan. A. Özdoğan 1989. 74, 1 9 W 587) ifig.
2). Aynı şekilde Aşıklı Höyük yelleşmesinde de toplumdaki sosyal eşitsizliğin konut yapılarına yansımasının örneği görülür. Hayli gelişkin bir s o s y a l örgütlenmenin i z l e r i n e rastlanılan yerleşmede a n a yolun kuzey v e doğusunda İKilunan sıradan Aşıklı sakinlerinin oturduğu konutlara karşın y o l u n güneyinde sosyo
e k o n o m i k olanık üstünlüğe sahip yönetici elitler b u l u n u r Sıradan halkın yaşadığı 1-3 kerpiç e d a d a n oluşan evlerin tersine güneyde b u k m a n sosyal ayrıcalığa sahip Aşıklı arisiokrailannın ıvzidanılan daha büyük, taş temelli, tabanları sıvalı ve duvarları boyalı konutlardır. S o n yapı evresi o l a n 3- yapı evresinde ise imtiyazlı ailelerin k o n u d a n doğudan bir sur duvarı ile çevrelenen yerleşmenin kuzeydoğusuna taşınmıştır ( U , Esin 2tX)2. « 3 ; U E s i n , S.
Hamıankaya 1999. 115, 129L
İki dcinemde sosyal hiyerarşinin varlığı gömül uvgulamakırına d a Yansımıştır, pıvönü'ruie yerleşmenin "Izgara Planlı Yapılar" evresinde oda t a k m l a n alımdaki bazı gömütlerin yanımla tek-tük ölü hediyesi b u l u n u r k e n . "Hücre Planlı Yapılar- evresinde seçkin sınıfın komalarının alt katlarındaki hücrelere gömülmüş o l a n gömütloıde m e z a r hediyeleri l o p l u m s a ! uı ha kal aşma yı belirtecek şekilde çoğalmış ve çeşitlenmişLiMM.K. D a v i s 1998. 261; A. Özdoğan
1999. 47, 5 2 k Yerleşmedeki "Kafataslı Yapı"
olarak adlandırılan anıtsal niielikteki yapının ilk evresinde kıtı odasındaki (hücre) gömütlerin yanımla bulunan ustaca islenmiş taş, ma lahit v e bakır h o n e u k l a r i l e d e n i z kabuğundan muskaların, b u insanların toplumsal önemine işaret ettiği düşünülmekledir t A Özdoğan 1999.
51). Sosyo e k o n o m i k sınılları yansıtan, statü farkları belirten gömül uygu la ma kırı v e prestij
A r w t W ı u / ; j Erken Kümler fi-
göstergesi gömül armağanlarının sayı Vp çeşitlerindeki artış Aşıklı Höyük'te de mevcuttur.
Burada e1 tabanları allına gömülü olan bazı gömütierde sfittü objesi olarak y a n değerli taş v e tavlanmış doğal bakır famcuklaıdan yapılmış kolye v e bileziklerin bulunması kişilerin sosyal derecesi ile açıklanmaktadır <U. E s i n 1997. 158).
Bir diğer ayrıcalıklı gömül, yerleşmenin dinsel işlevi! yapısında bulunur. Yapının odalarından birinin tabanına gömülmüş olan biri. genç bir kadın ile yaşlı bir adama diğeri ise çocuğu ile birlikte genç bir kadına ait gömüllerin b u özel binayla bağlantılı ayrıcalıklı kişilere ait oldukları düşünülmekledir ( U . E s i n . S. I I arman kaya 1999, 124). B u r a d a k i gömütlerden genç k a d m gömül- lerinden birinin bçyin ameliyatı (trepanation) geçirmiş olması yine kişinin sahip okluğu sosyal rütbeye işaret eder ( U Esin 1996, 37). Yüksek toplumsal hiyerarşiye sahip bir diğef gömül d e yerleşmedeki bir k o n u l yapısının tabanında bulunan kadın gömülüdür. Genç bir kadına ait olan gömülün faışında. üsl düzeyli statü göster
gesi olan geyik dişlerinden yapılmış boncuklar
dan oluşan bakır levhalar kaplı bir diadem b u l u n u r ( U . E s i n 1995, 6 5 ) .
Araştırmacılar taralından önemli kent argümanı olarak k a b u l edilen bir diğer özellik de uzak mesafeli ticarettir. Kentlerin o n a y a çıkışına neden o l a n süreçlerden biri olan ticaret fak
törünü esas olarak kabul eden b u kuramcılara göre ticaret, politik güç v e sosyal farklılaşmayı teşvik etlen köy toplumlarının bileşik toplumlara -kent- dönüşümünde lokomotif öneme sahip olmanın yara sıra uzmanlaşmış e k o n o m i v c endüstriyel üretimin gelişmesi için gerekli olan hammaddelerin temini İçin c a n alıcı rol o y n a yarak k e m l e r i n kristalleşmesine ivme kazandıran hır etkiye sahiptir. Çayömi'ndo u z a k mesafeli ticaret artmıştır. Ağırlığı tonlarla ölçülecek yoğunluktaki ohsidyen Bingöl kökenli olup, dağlık İJÖlgeyle değiş-iokuşa d a y a n a n canlı ticaretin varlığına işaret eder İM. Özdoğan 1997b, 392; M. Özdoğan ve diğ. 1993, 111; M.K.
D a v i s 1998, 26ü). Süs eşyası yapımında kullanılan A k d e n i z v e Kızıkleniz kökenli deniz kabuklan ise bölgeleuırası hammadde ticaretinin
vardığı noktanın kapsamı açısından önemlidir ( M . Özdoğan 1997b, 392; M. Özdoğan v e diğ.
1993, T U ). Ayrıca yerleşmedeki yontmataş alet
lerin miktarının d a tonlarla ölçülmesi ( M . Özdoğan v e diğ. 1993. 111), b u nesnenin de önemli bir ticari meta olduğuna işaret eder.
Aşıklı HÖyÜk ekonomisi ise yoğun avcılık v e toplayıcılığın yanında çok az tarım, bir oranda da tuz ve olısidyen ticaretine bağlıydı ( U . Esin 2002. 8 3 ) . Yerleşmede T u z Göîü'nden gelen tuza karşılık h a y v a n v e ohsidyen ihracaiına dayalı ticaret Önemlidir £U. E s i n 2002. 8 3 ) . M iğde-Aksa ray-Nevşehir üçgeni arasındaki volkanik faılgedeki ohsidyen yatakları dönemin tüm Orta Anadolu yerleşmeleri açısından büyük avantaj oluşturmaktaydı. Ö/ellikle Niğde yakınlarındaki Kaletepe'de b u dönemde yoğun ohsidyen işlendiğini gösteren o!>sidyeıi işlikleri bulunur. Alanlarında profesyonel leşin iş u z m a n lar tarafından standartlaşmışh seri üretim yapılan bu atölyelerde üretilen dilgileı güney v e güney
doğu Anadolu. Yakındoğu ve Kıbrıs'a, gönderil
diği bölgenin sipariş verdiği teknikle yapılarak ihraç edilmekteydi <M, Özdoğan 2002: HO).
Bölgede b u l u n a n Aşıklı Höyük yerleşmesinin de Niğde Güllü Dağ yakınlarındaki Kayırlı, Bozdağ ve Boğazköy atölyelerinden getirilen oljsidyen blokları çok çeşitli aletler yapılıp İşlenerek ÎU.
Esin 2 0 0 2 , 8 3 ; U . E s i n . S. I l a r m a n k a y a 1999. 127¬
128), b u ticaretin içimle olduğunun düşünülme
si mümkündür,
TARTIŞMA
Görüldüğü gibi Anadolu v e Yakındoğu Neolitik'i için anahtar yerleşme k o n u m u n d a k i her i k i yerleşmede araştırmacılar tarafından ileri sürfilen kent sınıflama kriterlerine sahiptir. B u yerleşme
lerde araştırmacılara göre karmaşık sosyal orga
nizasyonun v e kent t o p l u m u n u n göstergeleri olan ve k e m öncesi topluluklar için kuramsal açıdan söylenilen basit v e eşitlikçi toplumsal düzenin aksine sosyal tafaıkalaşma, konut alan
ları ile k a m u s a ! alanların birbirinden ayrıklığı m e k a n s a l farklılaşma, uzmanlaşma, -statü objeleri, k o m p l e k s teknolojiler, failgelerarusı ticari sistemler, organize iş gücü v e yönetici
Alev EKARSIAN
sınıfın göstergesi görkemli anıtsal yapılar mev
cuttur. İM. Özdogan 1999, 3 H ; M, Ö/doğan, A.
Özdoğan i m 583). Aneak ilk faıkışta kent kufamedan tarafından ileri sürülen tüm kriterlere sahili plan h u yerleşmeler gerçekte birer k e m 11111111? Birçok araştırmacıya g ö r e k e m l e r i n sınıflandırılmasında belirleyici oldukları ileri sürülen b u varsayımlar faizi karşıt gülüşteki araştırmacılar için ta ılışma götürür nitelikledir.
Onlara göre sorun, kent olgusunun belirgin ölçütleri olduğu .söylenilen b u kriterlerin varlığının yerleşim yerini kent olarak nite
l e n d i r m e d e yeterli o l u p olmadığıdır. H u araştırmacılar b u özelliklerin bazı köy yeri eşmelerinde de görüldüğünü İndirterek, b u değişkenlerin köy v e kent yerleşmelerinde görülen lüricri arasında niteliksel bazı faikların olması gerekliğini ileri sinmekledir.
Değinilen iki örnek Çayönü v e Aşıklı Höyük yerleşmeleri b u temelde incvlcndiğinde ortaya bambaşka sonuçlar çıkıyor... i l k eleştiri yerleşim alanının boyutları v e Sahip olduğu nüfusa gelir.
Karşıt g r u p t a k i araşın maçı kır büyüklük v e d e m o g r a f i k ölçütün s o n d e r e c e yanıltıcı olduğunu belirterek, kent olarak tanımlanması olanaksız çok sayıda büyük v e yoğun nüfusa sahip köy yerleşmesi olduğu gibi geç dönem
k i d e boyutları hiç i l e gösterişli olmayan çok sayıda kent yerleşiminin bulunduğunu söyle
yerek k ı parametreye itiraz ederler < J L Huot.
j . P . Ttıalmunm D . Valbelİa 2000. 14P 3 2 ) .
Önemli k e m unsuru olarak kabul edilen uzman
laşma maddesi eleştirilen ikinci noktadır. Tarım d ışı alımlarda çalışan, teknolojik gelişmenin dinamiğini oluşturan aynı zamanda da farklı sosyo-ekonomik sınıfların doğmasına yol açtığı için toplumsal hiyerarşiye giden yolda da önem
li bir adım olan tam zamanlı bir zanaatkar sınıfının varlığı kentli toplumsal yapı için tek başına yeterli midir ? Karşit gıufaı göre esas olan bil yerleşmede uzmanlaşmanın olmasından çok bu uzmanlaşmanın hangi düzeyde olduğudur.
Uzmanlaşmanın köy toplumlarımla görülen bireysel/ev ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak ev v e y a avlularda gerçekleş!irilen, küçük miktar
lardaki Lürii düşük seviyeli uzmanlaşma, olarak adlandırılır. O y s a kent t o p l u m u m l a olması gereken uzmanlaşma şeklinde üretim, ev İhtiy
acını karşılamaktan çıkıp, artı değere dönüşerek ticarete yönelik olarak büyük mikiariarda v e standart olarak seri şekilde, evlerden bağımsız atölyelerde yapılmalıdır. Yüksek seviyeli uzman
laşma tık ırak adlandırılan b u uzmanlaşma türünde ayrıca elitler için gerekli o l a n v e prestij/statü nesneleri olarak adlandırılan lüks nesneler i l e üretilmeli v e üretim bir otoritenin kontrolünde olmalıdır (ti. K e m e r 1997, 420-421;
P. Wattenmaker 1998, 4; M.A. Z e d e r 1991, 12¬
13). Çııyönü'nün u z m a n zanaatkarlık akiiviiclerinin arttığı "Kanallı Yapılar'' evresinde lüks tüketime yönelik takılarda ve farklı amaçlar için kullanılmak üzere üretilen doğal faıkır v e malakitten yapılmış aletlerde h e m teknolojik (pyıometallurji) h e m de lipolojik çeşitlilik açısından yüksek seviyeli uzmanlaşmanın izleri
ni göımek mümkündür. Çok çeşitli e k o n o m i k faaliyetlerin görüldüğü Aşıklı Höyük'le ise hiçbir alanda b u tür bir uzmanlığın izine rastlanılmaz.
Çok sayıdaki değişkem içeren kent olgusunun bir diğer ölçütü de sosyal örgütlenmede yönetim f o n k s i y o n u n u n beliımesidir. B u a n l a m d a k i merkezi otoritenin varlığının yansımasına da karşıt g r u p t a k i araştırmacılardan eleştiri gelmiştir. O n l a r a göre bir yerleşmede tapınak gibi özel bir yapının olması o yerleşmenin kent yerleşmesi olarak lanımlanması için yeterli değildir i t1. W h c a i l e y 1972, 6l2ı R. M c C , A d a m s
1965. 45-54; C . L. Redman 1978, 219). E r k e n toplumlarda sosyal kontrolü, önemli bir k a m u yapısı o l a n tapınak üstlenmiştir. Tapınağın bir yönetici sınıfa ( r u h b a n sınıfı) işaret elliğini k a b u l eden b u araştırmacılar İm k e z yönetim işlevinin niteliğine d i k k a t çekip, m e r k e z i otoriteyi tapınaktan sorumlu oian topluluk önderlerinin yani m İtfam sınıfın oluşturduğu b u yönelim modelinde, tapmakla gerçekleştirilen etkinliğin sadece törensel ( d i n i ) nitelikte okluğunu, ekonomik etkinliğin ise b u yönelime dahil olmadığını belirterek, kent düzeyindeki yöne
limde e k o n o m i k yönet imin. politik bir k u r u m bünyesinde merkezileşmiş olması gerektiğini
Anaihhı'ibi Etken Kentler
vLiıgulamaktadıdaı. Y a n i artı ürün. iş gücü, üre
tim ve ticaret üzerinde merkezi leşin iş v e k u r u m sallaşmış politik bir k u r a r a tarafından geıçek- leşiirilen bir kontrolün olması gerektiğini ileri sürmektedirler. Araştırmacı J . Makkay tarafından Tapınak E k o n o m i s i " i j . Makkay 1983, 1) adı verilen b u sistemde tapınak, dinsel işlevinin yanı sıra politik bir k u r u m hüviyetine de sahip olup.
ııicrkezifeşn-ıiş politik bir sisteme dönüşmüş v e e k o n o m i v e siyasal yönetim tapınak çatısı altında merkezikşmiştir. B u e k o n o m i k modelde tapınak ellileri tanrı adına tapınağı ve tapınak e k o n o m i s i n i yönetmektedir. B u n u n göstergesi ise artı ürün ve/veya h a m m a d d e n i n bu yapılarda depolanmış olması ve/veya ekonomik işlemlerin (kontrolün) geıçek leşt iri kliğin in göstergesi olarak tapınakla yönetimsel malze
menin bulun maşıdır, Çyyönü'nün "Hücre PlâDİİ Yapılar" e v r e s i n d e " T e r r a z o Yapısı" olarak adlandırılan görkemli tapınağın m e r k e z d e okluğu plazanın etrafında b u l u n a n yönetici konutlarında yerleşmedeki diğer k< mutlarda olmayan obsidyen ve çakmaktaşından oluşan ithal h a m m a d d e v e egzotik nesnelerin b u l u n ması, i n i önemli ha m mavi delerin dağıtımının v e u z m a n zanaatkarlığın kontrolünün yani üretimin tapınaktan da Sorumlu olan b u seçkin ailelerce kontrol edildiğini gösterir (M,K. Davis I99H, 26li- 2 6 1 ; M. Özdoğan 1995. 13, 1997, 10; M.
Özduğan. A. Özdoğan I99H. 5H7). H a m m a d d e kontrolünün tapmaktan da sorumlu b u yüksek statülü egemen ailelerin elinde olması, tapınak e k o n o m i s i " olarak adlandırılan sistemin ve e k o n o m i k t e l e m l e r i n örgütlenme biçiminin e n e r k e n oluşum aşamasına, tüm yaşam v e ekono
minin tapmak tarafından denetlenme olgusunun köklerine işaret eder İM. Özdoğan 1995. 43.
1997. 11,
1999, 231, 21X12.
11J; M. Özdoğan, A.Özckığan 1998, 5H2). Aşıklı Höyök'fe ise yöneti
ci seçkinlere işaret eden tapınak yapısı b u l u n m a k l a birlikle yapı ekonomik yönetime dair izler barındırmaz.
Tanışılan bir diğer sınıflama kriteri de kent toplumunda sosyal farkların varlığıdır. İncelenen iki örnekte d e farklı e k o n o m i k v e sosyal sınıflara, imtiyazlı kişilere ve sosyal eşitsizliğe
işaret etlen gömüt v e konut yapıları bulunur.
Ancak kıitikçi gruba göre sosyal sınıflaşmada önemli o l a n nokta sosyal tabakalaşmanın varlığından ziyade b u n u n yerleşmenin nüfusuna oranıdır. B u noktadan faıkıldığında her i k i yerleşmede d e tabakalı bir toplumsal yapının izleri olduğu v e sosyal katmanlaşmanın sayıca az. olmakla birlikte hiç de düşük düzeyde olmayıp hayli belirgin bir soylu sınıfının bulun
duğu görülmekledir.
Bölgclerarusı ticaret d e karşıt g r u p t a k i araştınıiacıtar tarafından kent faktörü olarak tanışılmışım B u araştırmacılara göre hiyerarşik ve kentli toplumun önemli niteliklerinden biri olan ticaretin izlerine tüm e r k e n dönem yerleşil içlerinde rastlamak mümkündür. Burada önemli o l a n nokta ise ticaretin niteliğidir.
Araştırmacılar kent yerleşmelerinde büyük mik
tarlarda o r g a n i z e olmuş, örgütlü ticaretten lıalısedeı fer. Çayönü'nde b u tür ticaretin izlerine
"Hücre Planlı Yapılar" evresinde rastlanmak
tadır. Burada ağırlığı tonlarla öfçülen yoğunluk
taki obsidyen ile işlenmiş v e işlenmemiş duıtıın- daki bakır v e malakitlerin toplam ağırlığının 5,5 kilogramı geçmesi ( M . Özdoğan 1995. i l , 1996.
392; M. Özdoğan ve diğ. 1993. 110). bunların tiearetinin sisiemli -yönlendirilmiş- bir şekilde gerçekleştirildiğine işaret eder. Özellikle metat objelerin sayıları v e lipolojik çeşitlilikleri ile maden işliklerinin varlığı, bakır üretiminin v e İbarelinin 1x41 i bir sınıf tarafından yü iti tül düğü nü göstermektedir ( M . Özdoğan
1995; 44), Aynı şekilde obsidyen v e yontmataş aletlerin de tonlarla ölçülen m i k i a d a r d a k i hacimde olması b u nesnelerin de örgütlü bir ticari sisteme dahil okluğunu düşündürmekledir ( M . Özdoğan v e diğ. 1993, 111). Aşıklı Höyuk'te ise h u yoğunlukla bir ticaretten söz edilemez;
SONUÇ
Tüm b u görüş ve karşıt görüşler incelendiğinde k e m karakteristikleri oldukları ileri sürülen b u kriterler, karşıt grubun belirttiği gibi köy ve kent yerleşmelerinde görülen türleri arasındaki nite
liksel farklar belirtilmeden değerlendirildiğinde
-it AkrrBAMSMN
yanlış sonuçlar o n a y a çıktığı açıktır. Ancak h u grubun görüşleri d e küçük boyutlu, a z nüfuslu, seyrek yerleşim d o k u s u n d a n dolayı kalabalık bİT seçkinler simlinin bulunmadığı, tapınak yit da saray gibi bir k a m u s a l yapıya sahip olmayan, olsa bile b u yapılarda ekonomik yönelimin göstergesi olan mühür kullanımı v e y a h a m m a d d e de|>olamasının olmadığı, bir otoritenin kontrolü altımla b u l u n a n zanaatkar sınıfının fail un madiği, İJölgesel ölçekte d a h i ticari ilişkileri olmayan a m a kendi iç dinamikleri ile bölgelerine ve o n u n koşullanna u y a n kent mod
elleri olduğunu söyleyen başka b i r g r u p araştırmacı Tarafından eleştirel tartışmalara k o n u olnuışiur. Çoğunluğunu arkeologların oluştur
duğu b u gruba göre kentleri birkaç ölçüt ve k u r a m ile tanımlamak v e bunları lop lu m sal.
nüfus v e coğrafi yapı gibi kültürel çevreleri ile tarihsel geçmişleri farklı olan h e r b i l g e y e uyarla
mak yanlıştır <M. Ö/doğan 2006: 571-572; J . L H u o i . J.P. T h a l m a n n . D . Valbella 2000. 14. 32: G . Philip 2003: 3-16). Sosyal, coğrafık. e k o n o m i k v e m e k a n s a l süreçlerin kaışılıklı it işk ilerin in değerlendirilmesi gerektiğini sav unan b u grufaı göre. ilk kemlerin doğuşuna neden olan etmen
ler v e kent Teorileri evrensel nitelikte değildir ve büyük bir bölgenin (ülke) kırklı yerüstü v e yer
altı kaynaklarına s a h i p inikronişlerinde bile farklı yerel kent modelleri gelişebilmektedir*
Y a n i artık yerel ve bölgesel özellikleri y o k sayan geleneksel yaklaşımın Tersine tüm dönem ve bölgeleri kajısayan kent model v e hipotezlerinin olmadığı görülmüş v e bunları tartışmanın zorun
luluğu ortaya çıkmıştır. Görünen 0 k i kent kavramım k u r a m s a l yaklaşımlarla tartışan araştı m Lanlar ile somut özellikler v e maddi arke
olojik verilerle kuramların değişikliğe uğraya
bileceğini öne sürerek b u yaklaşımlara daha a z bağlı kalma eğiliminde olan arkeologlar arasında süregelen lamşnıalar bilecek giiıi değil
Aynı sorun lxı görüşlerin ışığımla kentlerin tanımlanması için i r d e l e n e n İki örnek yerleşmenin nitelendirilmesinde d e ortaya çıkıyor. Eki yerleşmeler sahip oldukları karmaşık sosyal örgütlenme düzeyleri v e kozmopolit karakterleri ile tosiı köy yerleşmeleri değildir.
Ama birer kent yerleşmesi ite değildir. B u yeni resimle birlikte h u k e z onaya nasıl bir yerleşme tipi v e toplum yapısı sorusu çıkmaktadır...
Görüldüğü gibi b u yerleşmelerin ne tür b i r sosyo ekonomik v e politik sisteme oturtulması gerekliği y eni bir persfektifle ele alınmalıdır. 1ler ne olursa o l s u n Anadolu'da ilk kentk"şme süreci
ni temsil etlen v e k ö y yerleşmesinin ötesinde özellikler sergileyen lxı yerleşmelerin faıgün fa/im anLtdığımiz anlamdaki kentlerin dışımla, k e n d i zamanlarının kentleri v e y a m e r k e z yerleşmeleri olduğu açıktır. Y i n e d e bugünkü bilgilerimizle, şimdilik, b u ara evre yerleşmeleri
ni; kent k u r g u s u n u n ön lipi yerleşmeler ( M . Özdoğan. M. 1996, 2 2 ) , kentsel yaşama gevişin hazırlık aşaması yerleşmeleri, öncü kentler v e y a ilk kentlerin çekirdeğini oluşturan yerleşmeler gibi adlarla nitelendirmek mümkündıir.
KAYNAKÇA
A D A M S , K. H C C ,
i M û H B t * InlUniKinjı I I H1 R U ? uf C j n l i R i t k m o AUu'umı U l u M u m l in- Mı-*u|H'jıııi»". Oty fphPPUpfJr .1 Si'Hi"vuı» •**
T Hxırpr»jfa *P • * » / ' tıbutjt fhnkyupu-rır m 'İv .IrfcKTJT \n>
Fa*. I h k l K H \ I C . İ t , U I ' M • I n n v r * > ı.. -. . . , .
1 9 6 0 * l-*rl> C H I I I Î J I * m . V j l n * ı V e J r t J 11<< m -mı*-m Cin Jrn jph ıH- .4 '•\mfmnuip ,WP I ' r f u n f u f N m ımt • ufrıpp ,.' H h , \ , /• r , . - y k U ! 1 V H . ı i l A J l A U Ç R M f C O t e ^ n l ı ^ M v f İ a f c a i p . P r t a * . SA-FT
AKTÜRH, S . 1 9 9 7
AMftotUto İirfırtf Çifiı Ktuık'ii. T.ıHlı Vjkiı Y u n Y,ıyırilıııı.
t H O b U L
i ' i ' i M! ; ı : E. M , T . K. E A J t L F 1 9 9 0
"SpcıuliMticjn. F ı ı h j n R ? ı n J Ornıpk-* ,* x k c t t a : A n İninıkttUm". >, •. . . . V . J • .' \- • •:u*• ani ı'• ım(PAM . 4 » u t u l B M m e M H E L L U . E A H E , T . t C j m h n 4 r . ÇMT*X*İIF 1 r p p * P I L I » l»T,
DUCCE11ATT. G , 1977
I t r ' Ç ı b a n R I - L I 4 U I P B Ij m J \ » . M ^ I . J I l V r « p M S ? ' .
>ta ı-*.ırrur X I I , 19 ••
Aimtfoiu'da Eiken Kerntet
anım, c , 1957
11H- E v i i k l i m ' i l S r k k i y . Afatf/rPift \ X \ 1 . J ı I ı J ı . 4 . ÇFYİK. ö . 20Û5
AriiL-iJupÜ h.ıjlrtır !-•.•••.!, î.ınluı ilk Kıılkr Hff B M 0 0 H S U F I I J Aırmm^rf FIPJ J ı . ' i r - V ı ı » N J I I I H I . A r l u u l n i • ? Mrtıi Yayınlan
DAVTS, M . Ti., 1 5 *
1 • -11. -- = j | ılı? |',ı h YÜLyt? 1 'I 1 . m ı i n T u r k t y " , I.iylır nri r/n- in/ı [ j r t e İtindi t tüt - V i f r i t a Fa^ımtl fo ttıkı ÇmJn-l ( • * * « S H Ü ' K .
d,
M l l - U N K . Sİ. i. - . M I I I M I ı. W-1.:-•!•• -1 E»»? V . i l i n i n ü ~ - J ı l
E A R L E , T . K „ 1 9 S 0
"Sfnı ialı/jlıiPfi J T K I ite- Pıı nkn.1 k m u l A ' L J İ I 1 lamı u n i l i B + L İ n ı , : - -• ı l l n - l ' i . . F i l i p i n - " . "ı/hiu/hjJiiın. IjullMIŞ.' Jlt>l
C i i t ı p * ' * S n * * * - » , Oldtt, HW M F I N . I M - F A R I F . T . K., ( j ı ı J « x l f ü - . ı . I n h v n J t y Prv%v h i - " V
E R A R 5 L A N . A ,
2 C 0 4 İhÇJıJ i v ' M J n n ı h ^ ı ı A J L H A J I P f&Jjjı-kirrHiı- AcıWı\"Ptk SûmTnin fcgınjjA V-ifi.fi l,\tÖ. iMB-ltOOk thUnl*ıl l t l u n k l'llhvrulı'-.l. Yayınlanmamı^ 11. -ı.-. - . T t v i
2 C C 7 -.\n . . . , ı - 1 . T . I I T F M I U I I Sunmalı Çiultenıık. KıJy m u k u r a m F . fijJırjıı^/ Tarih l « J . Nbuft, « V I
E S I N , LT, 1 9 »
T r i ı k <<>p|n-ı M L U M U J U I ı i ite' PrV-l'ı I h ' i y SHı- -4 Asıkh".
Ni-Mİniff' i'i iTt-fıi'M/y. V I H I I ' L - I Fnr?ııHiiJ m i tık' ÇamİHrl, TEıll ÎXiUAŞAKA\, M . tamla). Cnıplıh 1 Jantım M - 7 7 .
1996 O ı i l i n Y J I Ö n t o h c t o j U * J n k A H d a k U a Ihr Y t - r t a i m
•hSnıkHı". ftjn/pJ.n f 7J i n i n i m * .İnat*pJrHİi A l i m l i M V I - I A J J J H - . (Ed> S F L , Y . tantal, Tadlı Vakfı- 3 H 2 .
1 9 9 7 AfiUı llı'nılk". fı/Jı P / U M SrıtJJ A I T M * * Î K \ / I V 1. 1 3 6 - 1 ^ 1 2002 " A s i t l i tt^İft". ATİCÖ
ESİN. U , E . BIÇAKÇI, M . ÖZBAŞARAN,
N. H A L K A N A l i l . 1 ) . Ü E K K E H , I YAĞMUR, A . TC. A T L I .
- S a l r f K ? K v - u v a i k m * a l O v h v - P U l c r y S * c t* A>>kk İkiyük İn C a m i Aiun>H;ı". 4/ttötkâ Jcvıt. U j - f H
ESİN. U , S. H A H M A N K A Y A . 1 5 9 9
•Asıkir, toaMflc tf« ftotçpı Çmâk <J C N # M B M B W Û Z İ K Î Ğ A N . M . ItAŞÜELKN, S . , tantal. A ı k n A ı f l S v NaiUL Yayınlan: I l A - I J Z
H E R Z O G , Z. 1 9 9 7
.•lrrİLUiJ*^ı i i fin- i .tfı. E'riıın / V. „• m l a r f and /& fc.U/ fc*ıfckUım T ? l Avtt, i i ı v r y J I K ! (LUMV Y n u
H U C T , J L , j . P . 1 H A 1 M A N N , D. VA1ÜE1İA, ZOffl K- I T . i ' ı - . ı ^ " .Ankara, i " " K M h H I
KElliŞ. K_. 1993
A'cnfkçiPh' ftı/m'if^fit, İHiinhuL tniRn:.
K E R N f i f i . S . . 1 9 9 7
' S [ H T L I I U J I İ I n i n ıln- • I . • . • I M.. ]n l l v -. •'• • ı. L ı j r ln. If.-.
l-n-tiniun Ofjaaâm U, <Etb.ı c-ıEHB. I t O K . K A F A I , ? - İKHİÜFSOS. Ü.O.. M J i L f l k k l A ı a ı l m r I M r w 1İ<M2H
M A K K A Y J - , 19R3
T l v Otiiiin» ıi ı l v " T n n p k . ' - E i i i i n m y " A* S « - n i n i t e lanlıt n l PnlıiMuriı: E v k b r t r fH İÜH, X I . VH 1-7.
M A N Z A N I L I A , I - ,
1 * 7 ~îlh' lk-]UruııılH l'ıfvıll FimHı aıkl ete F o m a l K i n u l l l kr S i J l ? : I I • ı| ' i - JIHİ • - - H - •- l'ı- •'•.:• ı V • 'ı. • İP Tİk'
• , . -.'.in. ."hi I H m İ H p O H Tin-Uf*ıiı*] 0 0 0 0 * * ' ' ı l ı M A N Z A M U A . L . Î M ı i d , I'ntıvrdıy P ı r « F\ i * .
1997 "ILıriı l ' H u n Sı e k i ta. O t ı njk-ı " » 1 Pı-I*[kMAV< . ÎJikjKıvnı- j P h i CJurıja' Jıı FJPÎ> Trfuıı >n*.fM-y IFılL M A N Z A M I I A . L . Si.-«- Y u t * . I'k-ılllin I V « ;
M I E R O O P , V. D . 1997
TTk' İr- - .Uv-ıfmipppiin l.lrı. DodTınl. D x k i n l [ r i r v t u h M m
M l l H T . Y J - D-, T . S T E C H , R. MADDİN, H, 199&
"ÇjymiP « u l ilk- . i t '\-.: i l m i m •>••• I , J I H J Mt>Pjpıtnnüı". ;pıpL pjLif-Jn.Pİ k.«fnmksjı C>prçrn-t> XXXLA'. A.+C
M U M F O K D , L , 1963
fJı, «ı,ı m iihdı-n'. İL- OnjriiJ'. i l * r r j r l - J j n P i p J j . n l " .fPk' f j "
/YijyklV». 1 J i n i m i . S t i k i - r Ä W a r t n u ^ l'n-v*
Û 7 U O Ğ A N . A., 1999
•ÇayiüU". V ı J ı l J ı » JPI Turta.-} Tİn-i j - j ı ü - ı i irijiKıPİPir. U l K ı c V i i o r . A V M . B V f ^ t t T : K i - j j r i x i i . A t o f l » t s a m
YjyırOar .|S-VP
Ö Z D O Ğ A N , M.,
1993 44m9M0İm ö i M t o p * A M B f t iı-nı M u v M k ' " • • •••
HrolıL-ın anıl i t e EYklıihv of F A » An-ıluHa". ' W r / r i T. I S ^ Ş 1 W 6 Klnlkıkaı N H I L H J M . , .. •. Ilkk-ı". ranİPA-Ji 'irprPirjnuA-
İPiiıiJuıiP A-jrtUf iV-ik-w»'. I f d l Wt, Y . t«anJxJİ. T a n h A-ıkfı: 1U-.AO
199? T i k ' ı ' : ' • ı •.' .: • ' " • • 1 n I •• K H H I L U I H L ' - I , . A n Ajuiıılten K - r - i k M f t v " . Jnuıut tâ i u n J i k J n i J i - ' i K x i f c j K y W - 1-33.
19WB "Çjyı'mü", T t eLf t t f r n f i/»yiHA fi* . I / I ^ I P L * * ç ı ı rn llam Yv;rr FAM
1997b ' Ç I I İ P I B I " . T'idUtTUM S j p j j j Ar>vAiyHıfc"J I . ,*«"-.A<>J 1999 ' C u m kıılirin te-maık^". \'L-rıJflTıiı pn I M K ^ ''Tk- Cr.Hİk- rk"
I ^ - l f a i W i n . Hık: rtzmftAN. M . H A Ş U F İ F N . V . tpJankıl.
A r k ı " ' il » ? V l n a l A'UVUlLlil HS-iy,.
IÛÛ1 - Ç ı n ı k Çi'ımk-knir Sı-nlllm Ç^ft"- AıJıi-p Atlv İ. Î i V H Î fltQZa kıij<k-fi Kmıl?. K.Ikıılllik Çift", r l f t i x i Af/j* I . llü-1^0.
3004 NnJıııli Çıft-Nfılink i t a n ı n i l k Ûrtfim T ı p l u l u k U ı ı KjvnıiLiııııı I k'^ı»ııuı W " İ k a n I " 1 1 H I U T " . T l I « l ir.' ~ -13-31.
Z006 'A'.ıkımkıftıı K n ı ı k ' i «M Halı AıuJulu'ıla KEfiEİL-yn»' Süted", iluynı F>*apıp/'.J Anıtığın- h.ütttırk'nıı VriJWJtPUw. S f l j d t a in S » i/TTaıJt M b * l İ M M * M I H Ä M K K K A N A L - ratTİ. A-, Ö H i E V , E - , ÜI K 3 I . S . ÖKSE, A . T , J I I T I V I L M A / . I I . , TEKİN. I I - ÇINARI)AI.I-k\HAASl_AN. V . U Y S A L . H . KAKAİH M A N . F . A , ENGİN. A , S ü i l * ? K . KYKIT. A-, T U N - L " E L k . L1ENIZ. KİLNMİL. A . A n k a r a , A71-378.
Ö Z I X J Ü A N , M . A. Ö Z P O Ğ A N ,
19B9 Ç H > « J a • ". i - • .- u l R D P M ^ r ^ k ' . M f e M M l I S ' I . 6 3 - 7 4 . 1 " I H ->l ı.ıılı j n J l l k . - l . u l r • •! Ikııklın/^". J.JLJI, •••
ItbikUiH. Ulut*-* Prr-^-nnU "> ttokf Çamlvl. IFA<t. AHSEHİ'K.
I i . , M E L U N K , M. j . , S C I I I K M E H . W. İ m ' 0* V a y m U n .
5ß|-6ßt
O Z D O Ğ A N . M., A- Ö Z i X T G A N . D - Ürtff-YOSFP. W Z E & T , 1993
"Çayttkl L U M L I - I liim • ' • . An.uk Jıı K a m u I - Yıllık C k n d -in : ' ı. ı, . E •.. T i p l m r r v X Y 1 . 1 0 3 ¬ 1 0 .
I ' U H U I1. G . , 2003
T u t a n l İte: Cily* " I rikinhm' İn ite- Faıly H • Aj(? li-ıari ffıım Mı-dliı-rranran a m l U-vanımi' r r r ^ x x i l " ' c s " , H R B B H H H . İ n f r u ı J c K i I I « . H \n
R E D M A N . C L , 1978
T T x - I f i M - F y i j L j T l A i r x n l . i r t n t i Earfr FJıllk j " r. • r jUırr ^ » „ r, „•
72 Ah* ERAXSLAN
r l x - . l j i i x - n f MfUrtaV. S i n I r a m i M H i » I I l ' i w l t f f l A 1>Bii|tıııy
Frpa,
S | O b E R Gh G , ,
I960 t/n- t'f,--,iHİ\ıMıul í.Jli P ' j J Mrf ntaOK, NfM Y i x l t . Tte' i'ft.v P n r * .
I965 T l x . " « y a m i KtaıUh'h i n U l u n S i K i o I i i ^ y " . .Slııriı ul I r i D i t i R r t n U ' i M F I A I MİK. J ' M , M I I M MCI-, I . f. I . n v k r i .
|c4m Wflcy S i s - - i « j i .
l t K E L l . 1 .
I f f Z hnHk-xiH' Y.'sihn. A n k a m . T u r l u n fcikk.1i.
I W T -k"T>lk-sılvJ. E o r j i J u M A J I M I W Ü / H I A « J . ' W - W i .
TRIütiEH, PL, 1972
- I V k U t U n a m * <J I rfun in İ1v Industrial V x k.1fc-V.
ILpn.teilikrrp.nl I f W H l » I t * I ITTWTl P . , I I A M . K . D I M H I T . 1 , W . (ilcxralL - r . L h x k « . H11 l'A-»* 3 " S - W »
W A T T L N M A K E P , I ' . . 1 9 «
f i ' » » * fpıfrf Util ' i l * i n ipil .UE-M<fi:«.PrPKl ft .Nuntfi 1». I L C 'ft.llIl-'iiM.in Ifcxikh.
W H E A T L E Y . P., L?72
' I l k - . |- n i I H M U C J I T . 1/ÍPJ. v - l l k i i a - n r ¡mí t W i l l 1 * 1 1 . ( K i K i iXJA>, P - TOGHAM, I t I H M H I T , 0. » . O f a U H M W i
Z E D K B , M . A . , 1 9 9 1
ftHSty OlXT" \ X 1 T J / W T I I.I.III.I.' F'.TJflrlfrfy M J / l |J -KlHVnl
\ i y r T i l l . v. , lu . I ) t . tenklıumun I ' • •
I'ty 2- Qt\\»\i\ Ihiirv IIJÍJII Yapılar F\TVSI 3 All £ V n - f i W y f r n . 3 I W . - Y P Í