• Sonuç bulunamadı

KOCAELİ İLİ KÖRFEZ İLÇESİ SAĞLIK OCAKLARINDA 1999 MARMARA DEPREMİ SONRASINDA YAPILAN GEBE VE BEBEK İZLEMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KOCAELİ İLİ KÖRFEZ İLÇESİ SAĞLIK OCAKLARINDA 1999 MARMARA DEPREMİ SONRASINDA YAPILAN GEBE VE BEBEK İZLEMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARAŞTIRMA RESEARCH ARTICLE

KOCAELİ İLİ KÖRFEZ İLÇESİ SAĞLIK OCAKLARINDA 1999 MARMARA DEPREMİ SONRASINDA YAPILAN GEBE VE BEBEK

İZLEMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Çiğdem ÇAĞLAYAN, Nilay ETİLER

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD., Kocaeli.

ÖZET

Bu çalışmada 1999 Marmara Depremi sonrasında sağlık ocaklarında yürütülen ana çocuk sağlığı hizmetlerinin niteliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Tanımlayıcı tipte olan araştırma Kocaeli ili Körfez ilçesinde bulunan on sağlık ocağında gerçekleştirilmiştir. Sağlık ocağında bulunan ve ebelerin depremden sonraki beş ayda yapmış oldukları gebe ve bebek izlemelerinde doldurdukları her iki fişten biri sistematik örnekleme ile seçilerek incelemeye alınmış ve bir önceki yılın aynı döneminde yapılmış olan ve aynı yöntemle seçilen izleme fişleri ile karşılaştırılmıştır. Araştırmada 1999 yılına ait 208 Bebek İzleme Fişi (BİF) ve 97 Gebe ve Lohusa İzleme Fişi (GİF) ile 1998 yılına ait 193 BİF ve 74 GİF incelenmiştir. Depremden sonra doldurulan gebe izlem kartları deprem öncesi döneme göre daha iyi durumdadır. Gebe izlem fişlerinde her iki dönem içinde benzer nitelik taşıyan eksiklikler gebe tespitlerinin ilk üç ayda yapılıp izleme başlanılması ve laboratuar analizlerinin yapılmamasıdır. Deprem sonrası dönemde doldurulan GİF ve BİF’ler bir önceki yıla benzer özellikler göstermektedir. Bu durum ebelerin olağanüstü koşullarda bile izlem içeriğini olağan dönemlerdeki gibi sürdürebildiklerini göstermesi bakımından olumludur. Ancak her iki dönem içinde gebe ve bebek izlemeleri istenilen düzeylerde değildir.

Anahtar Kelimeler: Deprem, gebe izlemi, bebek izlemi, sağlık ocağı.

ABSTRACT

THE ASSESMENT OF PREGNANT AND INFANT FOLLOW-UP STUDIES IN KORFEZ DISTRICT OF KOCAELİ AFTER THE MARMARA EARTHQUAKE IN 1999

The aim of this study was to assess the mother and child health care given by primary health care units after Marmara Earthquake in 1999. This descriptive study was performed in ten primary healthcare units in Körfez District of Kocaeli. The systematic sampling was used to select the pregnant follow-up card (PFC) and the infant follow-up card (IFC) which were filled up in last five months of each 1998 and 1999. 208 IFC and 97 PFC from the year 1999 and 193 IFC and 74 PFC from 1998 were investigated.

The follow-up cards of pregnant filled after earthquake were better than those filled before the earthquake. The lack of determination of pregnancy in first trimester and laboratory analysis are similar in both years. In the stage after earthquake the filling of PFC’s and IFC’s have had been similar features to previous year. This was a positive finding because the midwives performed their duties even in the extraordinary times. But in both stage, the follow-ups of pregnant’s and infant’s weren’t desired levels.

Key Words: Earthquake, follow-up pregnant and infant, primary health care units.

Gönderildiği Tarih: 6 Ocak 2006, Kabul Tarihi: 16 Mart 2006.

Sorumlu Yazar (Corresponding Author):

Çiğdem Çağlayan, Kocaeli Üniversitesi Tıp fakültesi Halk Sağlığı AD. Umuttepe Yerleşkesi 41380, İzmit Tel: 0.537.3280283 E-posta: cigdemcaglayan@hotmail.com

(2)

GİRİŞ

Doğum öncesi bakım, sağlıklı koşullarda doğum ve doğum sonrası bakım amacıyla yapılan gebe/lohusa izlemleri ile yenidoğan bakımı ve büyüme gelişmenin değerlendirilmesi amacıyla yapılan bebek izlemleri sağlık ocaklarında yürütülen ana çocuk sağlığına yönelik en temel hizmetlerdir.

Sağlık ocaklarında ebeler tarafından yürütülen bu hizmetlerde gebe izlemesi anne adayının gebeliğinin 12. haftasına kadar saptanıp kendisine bir gebe izleme kartı çıkartılmasından sonra doğuma kadar aralıklı olarak en az altı kez izlenmesiyle yapılmaktadır.

Doğumun bir sağlık kurumunda ya da evde sağlık personeli yardımıyla gerçekleşmesi sağlandıktan doğum sonrası loğusa izlemi de en az üç kere yapılmaktadır. Doğumdan sonra bebek ilk 48 saat içinde bir kez olmak üzere izlemeye alınır ve bir yaşına kadar en az dokuz kez, 1-3 yaşlar arasında altı ay ara ile 4-6 yaşlar arasında ise bir yıl ara ile izlenmektedir (1).

Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2004 yılı verilerine göre sağlık ocaklarında yapılan bebek başına düşen ortalama izlem sayısı 4,28, gebe başına düşen ortalama izlem sayısı 2,15 lohusa başına düşen izlem sayısı 0,8’dir (2).

Bu hizmetlerin niceliksel boyutu kadar niteliği de anne ve çocuk sağlığı açısından önem kazanmaktadır. Doğum öncesi dönemde her ziyarette gebenin ağırlığı, kan basıncı ve hemoglobinin ölçülmesi ile idrarda protein ve pretibial ödem varlığının araştırılması gebelik risklerinin erken tanısı açısından

önemlidir. Yine bebek izlemleri sırasında her ziyarette muayene edilmesi boy ve kilolarının ölçülmesi, ağırlıkların büyüme eğrisine göre değerlendirilmesi gerekmektedir (1).

Bu hizmetlerin sunumunu etkileyen etmenler arasında sağlık ocaklarında hizmet sunumu için yeterli sayıda sağlık personelinin olmaması, mevcut personelin gezici hizmetler yerine poliklinik ve döner sermaye çalışmalarında görevlendirilmesi, gerekli araç ve gereçlerin eksikliği, birinci basamak hizmetlerinin ücretlendirilmesi gibi nedenler sayılabilmektedir. Sistemdeki bu sorunların yanı sıra bölgede olağandışı bir durumun yaşanması durumunda bu hizmetlerin önemli ölçüde etkilenmesine yol açacağını düşünmek olasıdır. Dolayısıyla bu çalışmada 1999 yılında yaşanan Marmara Depremi sonrasında sağlık ocaklarında yürütülen ana-çocuk sağlığı hizmetlerinin nasıl etkilendiğini ortaya koymak amaçlanmıştır.

GEREÇ VE YÖNTEM

Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma Kocaeli ili Körfez ilçesi sağlık ocaklarının 1999 Marmara Depremi sonrasında personel, araç gereç ve sundukları hizmetler yönünden değerlendirildiği tez çalışmasının bir parçası olarak planlanmış ancak tez çalışmasında kullanılmamış verilerden oluşmaktadır (3).

Araştırma bölgesi Kocaeli ili Körfez ilçesinde bulunan 10 sağlık ocağıdır.

Körfez ilçesinin 1999 yılı ETF kayıtlarına göre nüfusu 113 729’dur.

(3)

İlçede bir sağlık grup başkanlığı, 11 sağlık ocağı, bu sağlık ocaklarına bağlı 10 köy, 42 mahalle, bir Ana-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi (AÇSAP) ve bir halk sağlığı laboratuvarı bulunmaktadır (4).

Marmara depreminde Körfez ilçesinde yaklaşık olarak 9000 ev hasar görmüş, 533 kişi ölmüş ve 557 kişi yaralanmıştır. Ayrıca ilçedeki sağlık ocaklarından bir tanesi tamamen yıkılmış, 6 tanesi az ya da orta dereceli hasar görmüştür (5).

Araştırmanın veri toplama aşaması 2000 yılının Ocak-Mart aylarında sağlık ocaklarına gidilerek gerçekleştirilmiştir.

Gebe ve bebek izlemleri sağlık hizmetlerinin yürütülmesi hakkındaki yönergenin gereklerine göre değerlendirilmiştir. Bu amaçla araştırmacı tarafından geliştirilen form aracılığı ile fişlerde bulunan her bir başlık incelemeye alınmıştır. Ebe tarafından doldurulması gereken ve doldurulmayan her kısım “kayıt yok”

olarak değerlendirilmiştir.

Gebe ve loğusa izlemleri için şu değişkenler incelenmiştir:

1. İlk izlem zamanı: Gebenin ilk izleminin ilk üç ay içinde yapılıp yapılmadığı tanımlanmıştır.

2. İzlem sayısı: İzlem kartında bulunan izlemlerin toplam sayısıdır.

3. Gebenin gebelik ayına göre izlem sayısının yeterliliği: Toplam izlem sayısının yanı sıra ayına göre uygun izlenip izlenmediği değerlendirilmiştir.

4. İzlemin niteliğini değerlendirmek açısından, kilo, kan basıncı,

hemoglobin, idrarda protein varlığı, ödem kontrolü, geliş biçimi muayenesi, çocuk kalp sesi takibi yapılıp yapılmadığı değerlendirilmiştir.

5. Her izlemde yukarıda sayılanların yapılıp yapılmadığı tanımlan- mıştır.

6. İzlemle ilgili öğüt: Ebelerin gebelik ayına ve saptadıkları soruna uygun olarak gerekli yönlendirmeleri yapıp yapma- dıkları değerlendirilmiştir.

7. Tetanoz aşılaması: kartta bulunan tetanoz dozları kaydedilmiştir.

8. Lohusalık dönemi izlemi ile ilgili olarak, izlem sayısı, ateş, kan basıncı ölçümü yapılıp yapılmadığı değerlendirilmiştir.

Doğum hastanede yapılmışsa ilk izlem yapılmış kabul edilmiştir.

Bebek izlemleri için şu değişkenler incelenmiştir:

1. İlk izlem zamanı: İlk 48 saat içinde izlemin yapılıp yapılmadığı değerlendirilmiştir.

2. İzlem sayısı: Kartta bulunan izlem sayılarının ayına göre yeterli olup olmadığına göre karar verilmiştir.

3. Her izlemde bebeğin boy ve kilosunun ve diğer antropometrik ölçümlerin ölçülüp ölçülmediği değerlendirilmiştir.

4. Ağırlıkların kartın ön yüzünde bulunan çizelgeye işlenip işlenmediği değerlendirilmiştir.

5. Aşılar ile ilgili bilgilerin doldurulması: Her bir aşı için kayıt yok, yapılmış, yapılmış ama zamanında değil ve aşı zamanı

(4)

gelmemiş olarak değerlendiril- miştir.

6. Bulgular bölümünün doldurul- ması: Bu kısımda bebek beslenmesi, doğuştan kalça çıkığı aranması, inmemiş testis muayenesi, malnütrisyon bulgusu araştırılmış ve belirtilmişse bu bölümün uygun doldurulduğuna karar verilmiştir.

Sağlık ocağında bulunan ve ebelerin depremden sonraki beş ayda yapmış oldukları gebe ve bebek izlemelerinde doldurdukları her iki fişten biri sistematik örnekleme ile seçilerek incelemeye alınmış ve bir önceki yılın aynı döneminde yapılmış olan ve aynı yöntemle seçilen izleme fişleri ile

karşılaştırılmıştır. Fişler seçilirken her iki dönemde de sağlık ocağında görev yapan ebelere ait olanların değerlendirilmeye alınmasına dikkat edilmiştir. Araştırmada 1999 yılının Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ait 208 Bebek İzleme Fişi (BİF) ve 97 Gebe ve Lohusa İzleme Fişi (GİF) ile 1998 yılının aynı dönemlerine ait, 193 BİF ve 74 GİF incelenmiştir.

Verilerin analizi SPSS 12.0 programı ile yapılmış, tanımlayıcı, ki-kare ve Student-t testleri uygulanmıştır.

BULGULAR

Araştırmada depremden sonra yapılan gebe ve bebek izlemlerinin içerikleri değerlendirilmiştir (Tablo 1).

Tablo 1. Araştırmaya katılan sağlık ocaklarının 1998 ve 1999 yıllarının son beş ayındaki gebe izlem fişlerinin değerlendirilmesi

1998 Yılı 1999 Yılı İzlem Bilgileri

Sayı % Sayı % İlk üç ay içinde tespit ve izlemi yapılanlar 26 35.6 48 50.0

Ağırlık ölçümü 62 83.9 86 88.7

Tansiyon ölçümü* 64 86.5 95 97.9*

Ödem muayenesi 57 77.0 86 88.7

Varis muayenesi 53 71.6 80 82.5

ÇKS muayenesi* 57 77.0 91 93.8

Bebeğin geliş biçimi muayenesi* 44 59.5 80 82.5

İdrarda protein bakısı 26 35.1 34 35.1

Hemoglobin ölçümü 24 32.4 41 42.3

İzlemle ilgili öğüt* 59 79.7 90 92.8

Her izlemde aynı işlemleri yapılmış olanlar 6 8.1 10 10.3 Tetanoz aşısı

Kayıt yok 1 Doz 2 Doz 3-5 Doz

19 12 36 7

25.7 16.2 48.6 9.6

14 14 59 10

14.4 14.4 60.8 10.2 Lohusa izlemi sayısı yeterli olanlar 27 36.5 23 23.7

Toplam 74 100.0 97 100.0

*p<0.05

(5)

Tablo 1’de görüldüğü gibi depremden sonraki beş ayda yapılan gebe izlemleri bir önceki yıla göre yapıldığı belirtilen muayeneler açısından daha yüksek düzeylere sahiptir. Ancak ilk üç ay içinde izlemin yapılması, idrarda protein bakısı, hemoglobin ölçümü tetanoz aşılaması

açısından benzer özellikler göstermektedirler. Tabloda gösterilmemekle beraber kartlarda

bulunan izlem sayılarına göre hesaplanan gebe başına düşen ortalama izlem sayıları 1998 yılı için 3.9 iken, 1999 yılında 3.8 olarak saptanmıştır.

Tablo 2. Araştırmaya katılan sağlık ocaklarının 1998 ve 1999 yıllarının son beş ayındaki bebek izlem fişlerinin değerlendirilmesi

1998 Yılı 1999 Yılı İzlem Bilgileri

Sayı % Sayı % İlk 48 saat içinde izlemi yapılanlar 43 22.3 36 17.3 Bebeğin ayına göre izlem sayısı yeterli olanlar 89 46.1 90 43.3

Bebeğin ağırlık ölçümü* 187 96.9 187 89.9

Bebeğin boy ölçümü* 176 91.2 172 82.7

Bebeğin baş çevresi ölçümü* 154 79.8 143 68.8

Bebeğin göğüs çevresi ölçümü 117 60.6 124 59.6

Bebeğin kol çevresi ölçümü 106 54.9 119 57.2

Fontanel muayenesi yapılanlar 146 75.6 166 79.8

Bulgular bölümü uygun doldurulanlar* 108 56.0 97 46.6 Her izlemde yukarıdaki işlemler yapılmış olanlar* 30 15.5 14 6.7 Ağırlık çizelgesi izleme uygun işaretlenenler 68 35.2 60 28.8

Toplam 193 100.0 208 100.0

*p<0.05

Gebe izlem fişlerinde her iki dönem içinde benzer nitelik taşıyan eksikliklerin gebe tespitlerinin ilk üç ayda yapılıp izleme başlanılması, laboratuar gerektiren muayenelerin yapılması ve loğusa izleminin yeterli sayıda yapılmaması olarak genellenmesi mümkündür.

Gebe izleme fişlerinde deprem sonrası dönemde yapılan çalışmalar daha iyi durumda iken bebek izlemleri açısından bakıldığında belirgin bir farklılık görülmemektedir. Tablo 2’de bebek izlem fişlerinin içeriği ile ilgili

bulgular gösterilmiştir. Bebek izlemine ilişkin saptanan genel eksiklikler her iki dönem içinde söz konusu olup, izlem sayılarının az olması, ilk izlem zamanın ilk 48 saat içinde yapılmaması, antropometrik ölçümlerin yapılmaması, ağırlık ölçümlerinin grafiğe kaydedilmemesi olarak ortaya çıkmıştır.

Ayrıca depremden sonraki dönemde bebeğin ağırlık, boy ve baş çevresi ölçümü, bulgular bölümünün uygun doldurulması bir önceki yıla göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde düşüktür.

(6)

Tablo 3. Araştırmaya katılan sağlık ocaklarının 1998 ve 1999 yıllarının son beş ayındaki bebek izlem fişlerinde bulunan aşı sayıları

1998 Yılı 1999 Yılı İzlem Bilgileri

Sayı % Sayı % BCG*

Kayıt yok Yapılmış

Yapılmış ama zamanında değil Yapılmamış

6 160

22 5

3.1 82.9 11.4 2.6

43 128

27 10

20.7 61.5 13.0 4.8 Polio ve DBT*

Kayıt yok Yapılmış

Yapılmış ama zamanında değil Yapılmamış

6 161

26 -

3.1 83.4 13.5 -

43 133

28 4

20.7 63.9 13.5 1.9 Hepatit B*

Kayıt yok Yapılmış

Yapılmış ama zamanında değil Yapılmamış

Zamanı gelmemiş

6 159

20 8 -

3.1 82.4 10.4 4.1

-

43 109

24 28 4

20.7 52.4 11.5 13.5 1.9 Kızamık*

Kayıt yok Yapılmış

Yapılmış ama zamanında değil Yapılmamış

Zamanı gelmemiş

6 138

18 25 6

3.1 71.5

9.3 13.9

3.1

43 8 10

4 143

20.7 3.8 4.8 1.9 68.8

Toplam 193 100.0 208 100.0

*p<0.05

Bebek izlem fişlerinde bulunan aşılama ile ilgili bilgiler Tablo 3’te gösterilmiştir. Buna göre deprem sonrası dönemde yapılan aşıların bebek izlem fişlerine kaydedilmesinde eksikler olduğu ve yaklaşık %21 kartta aşı ile ilgili bilgilerin bulunmadığı saptanmıştır. Ayrıca deprem sonrası dönemde yapılan aşı oranlarında da düşüklükler gözlenmektedir.

TARTIŞMA

Bu araştırmada deprem gibi bir olağandışı durumda sağlık ocaklarında ana-çocuk sağlığına yönelik sunulan

koruyucu sağlık hizmetleri ebelerin alan çalışmaları üzerinden değerlendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmada elde edilen bilgiler sağlık ocağı kayıtlarından elde edildiği için araştırma bu kayıt verileriyle ve bu kayıtları yapan personelin hatalarıyla sınırlıdır.

Araştırmadaki bir başka kısıtlılık, deprem nedeniyle hasar gören sağlık ocaklarında önceki yıla ait bazı kayıtların kaybolmasıdır. Ülkemizde olağan dışı durumlarda sunulan sağlık hizmetleri ile ilgili çok az çalışma olması elde edilen verilerin tartışılmasını kısıtlayan bir durumdur.

(7)

Araştırmada tartışılması gereken en öncelikli bulgu araştırmaya alınan sağlık ocaklarında deprem sonrası olağandışı koşullara rağmen gebe ve bebek izlemlerinin sürdürülmesidir.

Çünkü araştırmaya alınan sağlık ocakları depremden değişik derecelerde zarar görmüş, personel fiziksel ve ruhsal olarak depremden olumsuz etkilenmiştir. Ayrıca depremin etkisiyle bölgedeki nüfusta hareketlilik yaşanmış ve pek çok ev hasar gördüğü için terkedilmiş, geçici yer değiştirmeler ortaya çıkmıştır. Bunun yanısıra ebeler ziyaret ettikleri evlerde insanların oturmadıklarını ya da kendilerinin artçı sarsıntılar olabileceği endişesi nedeniyle evlere girmeye korktuklarını belirtmişlerdir (3).

Aynı sağlık ocaklarının aylık çalışma formlarından elde edilen bilgilerin kullanıldığı araştırmada gebe ve bebek izlemlerinin bir önceki yıla göre depremden sonraki son beş ayda daha az yapıldığı saptanmıştır (6).

Benzer aksaklıklar depremin yaşandığı illerde bulunan diğer sağlık ocaklarında da yaşanmıştır. Yapılan araştırmalarda sağlık ocaklarında aşılama hizmetlerinin

%8, aile planlaması hizmetlerinden olan danışmanlığın %75, RİA (%23), kondom ve hap (%93) dağıtımının sağlandığı, gebe izleminin (%64), bebek izleminin (%62) ve çocuk izlemlerinin (%59) sağlık ocağında yapıldığı saptanmıştır (6).

Olağan dönemlerde yapılan birçok çalışmada da sağlık ocaklarında yürütülen gebe ve bebek takiplerinin istenilen düzeylerde olmadığı saptanmıştır. Ağrıdağ ve ark.larının

1994’teki çalışmasında gebe fişlerinin sayısal yeterliliği değerlendirilmiş ve gebelerin ortalama izlem sayıları 4.26±2.25 olarak saptanmıştır (7).

Aradan geçen on yıllık süreden sonra son dönemde yapılmış çalışmalarda da benzer rakamlar elde edilmiştir.

Örneğin Aydın’da yapılan bir çalışmada gebelerin %86.6’sının gebeliklerinde sağlık personeli tarafından görüldüğü ve gebe başına düşen ortalama izlem sayısının 4.9±2.9 olduğu saptanmıştır (8). Giresun’da yapılan bir çalışmada da altı kez ve üzerinde bakım alanlar yeterli doğum öncesi bakım almış olarak değerlendirilmiş olup bu gebelerin oranı %52.6 olarak saptanmıştır (9). Edirne’de yapılan diğer bir çalışmada da gebelerin

%75’nin doğum öncesi bakım aldığı ve yalnızca %56’sının yeterli sayıda bakım aldığı saptanmıştır (10). Karabağlar’da yapılan çalışmada da izlem sayısı altı ve üzerinde olan gebelerin oranı %42.4 olarak saptanmıştır (11) 1997-2003 yılları arasındaki bebek izlemlerinin değerlendirildiği Zonguldak’ta yapılmış bir çalışmada da ortalama bebek izlem sayıları 4.4 ile 5.9 arasında değişmekte olduğu saptanmıştır (12). TSH Genel Müdürlüğü’nün araştırmanın yapıldığı döneme ait istatistik yıllığı verilerine göre Türkiye’de izlem/bebek oranı 3.4, izlem/gebe oranı 1.8 Kocaeli’de ise sırasıyla 3.7 ve 2.0 olarak saptanmıştır (13).

Araştırmada saptanan diğer önemli bir bulgu da sayısal yetersizliklerin yanısıra gebe ve bebek izlemlerinin doldurulması ile ilgili eksikliklerinin deprem öncesi dönemle benzer

(8)

özellikler göstermesidir. En sık görülen olumsuzluklar gebe tespitlerinin ilk üç ayda yapılıp izleme başlanılmaması, laboratuar gerektiren muayenelerin yapılmaması ve loğusa izleminin yeterli sayıda yapılmamasıdır. Bu durum olağan dönemlerde yapılan araştırmalarla da benzer özellikler göstermektedir. Ağrıdağ ve ark.larının araştırmasında da gebelerin ortalama tespit ayının 5.6 olduğu en az yapılan muayenelerin idrarda proteinüri arama (%16.8) ve hemeoglobin ölçümü (%28.4) olduğu saptanmıştır (7). Son dönemde yapılan çalışmalara bakıldığında Döner’in araştırmasında ilk tespiti ilk üç ay içinde yapılan gebelerin %40, hemeoglobin ölçümünün %5.6 olduğu saptanmıştır (11).

Araştırmamızda bebek izlemine ilişkin saptanan genel eksiklikler her iki dönem içinde söz konusu olup, izlem sayılarının az olması, ilk izlem zamanın ilk 48 saat içinde yapılmaması, antropometrik ölçümlerin yapılmaması, ağırlık ölçümlerinin grafiğe kaydedilmemesi olarak ortaya çıkmıştır.

Zonguldak’taki çalışmada bebek izlemlerinin niteliği on tam puan üzerinden değerlendirildiğinde puan ortalaması 6.5 olarak bulunmuştur (14).

Deprem sonrası dönemde bebek kartlarında görülen en önemli eksikliklerden biri de aşılamayla ilgili bilgilerin doldurulmasındaki eksiklik ile aşıların zamanında yapılamayışıdır.

Aynı sağlık ocaklarının depremden sonraki beş ayda bildirdikleri aylık aşı sayıları bir önceki yıla göre azaldığı saptanmıştır (3). Bu durum bölgede

hedef nüfusun azalması, tespit edilen bebek ve gebelerin azalmasıyla ya da aşılanacak kişilere ulaşmada zorlukların yaşanması nedeniyle açıklanabilir.

Ayrıca Kasım ayında sağlık müdürlüğü il genelinde beş yaş altı tüm çocuklara kızamık aşısı yapılması uygulamasına geçmesine ve tüm sağlık ocaklarında kızamık aşı sayıları önceki yılın Kasım ayına göre fazla olmasına rağmen bebek kartlarında bu duruma ait bir artış saptanmamıştır. Bu durum da genelde Form 012 A ve B’de kaydedilen aşıların aynı zamanda bebek ve çocuk izlem fişlerine geçirilmesi gerektiği halde kaydedilmemesinin bir sonucu olabileceğini düşündürmektedir.

Sonuç olarak bölgede yaşanan deprem, hem yarattığı can ve mal kaybı hem de bölgedeki nüfus hareketliliği nedeniyle evlerde yürütülen ebe hizmetlerini etkilemiştir. Bu durum tek başına bir olgu olmayıp diğer çalışmada ortaya konduğu gibi büyük ölçüde sağlık ocaklarının bina, mekan, araç gereç ve diğer donanımlarının ve personel sayısındaki yetersizliğe bağlı olarak ortaya çıkmıştır (3). Ayrıca sağlık çalışanlarının da birer depremzede olduğu gerçeği göz önüne alındığında hizmet sunumunu etkileyeceği açıktır. Ancak sağlık ocakları ve personeli içinde bulundukları tüm olumsuzluklara karşın, bu hizmetleri deprem öncesindeki gibi sunmaya devam etmişlerdir. Sağlık ocağı personelinin gerek mesleki gerekse olanaklar açısından desteklenmesi halinde bu hizmetlerin olağandışı durumlarda bile sürdürülebiliyor olması, sağlık ocağı

(9)

örgütlenmesinin toplum sağlığının geliştirilmesi ve korunması açısından ne kadar önemli bir yeri olduğunun göstergesidir. Sağlık sistemimizde öngörülen aile doktorluğu denilen dönüşüm, ekip hizmeti anlayışını yok etmesi nedeniyle olağan dışı durumlarda da temel sağlık hizmeti gereksinimlerini

karşılamaktan uzaktır. Bu araştırmayla nüfusa göre herkese, her zaman, gereksinim duyulduğu anda eşit ve entegre hizmet sunumunu ilke edinen sağlık ocağı örgütlenmesine sahip çıkmanın haklı bir gerekçesi daha ortaya çıkmıştır.

KAYNAKLAR

1. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönerge. 2001: s:32-34.

2. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Çalışma Yıllığı. http://www.saglik.gov.tr/sb/

istatistik. 2004.

3. Çağlayan Ç., Etiler N. Kocaeli İli Körfez İlçesinde Bulunan Sağlık Ocaklarının 1999 Marmara Depremi Sonrasında Personel, Araç-Gereç ve Sundukları Hizmetler Yönünden Değerlendirilmesi. Sağlık ve Toplum Dergisi 2004; 14 (3): 56-65.

4. Kocaeli İli 1999 Sağlık İstatistik Yıllığı.

5. Marmara Depreminde Verilen Sağlık Hizmetleri Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yayını Eylül-1999

6. TTB Marmara Depremi Sonrasında Sakarya İli Sağlık Ocakları Değerlendirme Raporu Kasım 1999 Toplum ve Hekim 2000; 15 (1): 47-51

7. Ağrıdağ G, Alparslan ZN, Apan E. Doğum öncesi bakım hizmetinde gebe-loğusa izleme fişi bilgilerinin değerlendirilmesi (I):Bilgilerin yeterliliği. IV. Ulusal Halk Sağlığı Kongre Kitapçığı, 1994, s:250-2.

8. Beşer E, Ergin F. Aydın Merkezinde Doğum Öncesi Bakım Ve Niteliği IX. Halk Sağlığı Kongresi. Kongre Kitapçığı, 2004, s:214.

9. Küçük E, Çan G, Topbaş M. Giresun I Nolu Sağlık Ocağı Bölgesinde Doğum Yapan Kadınların Doğum Öncesi, Doğum Ve Doğum Sonu Bakım Alma Sıklığı IX. Halk Sağlığı Kongresi. Kongre Kitapçığı, 2004, s:232.

10. Beyzadeoğlu H, Ekuklu G, Gül H, Eskiocak M. Edirne Muradiye Sağlık Ocağı Bölgesinde Mayıs-Ağustos 2003 Döneminde Gebelik Yaşayan Kadınların Doğum Öncesi Bakım Almasını Etkileyen Etmenler IX. Halk Sağlığı Kongresi. Kongre Kitapçığı, 2004, s:224.

11. Döner B. Karabağlar Bölgesinde Haziran Ayında Doğum Yapan Kadınların Sağlık Ocaklarından Aldıkları Doğum Öncesi Bakım Hizmetlerinin Değerlendirilmesi IX. Halk Sağlığı Kongresi. Kongre Kitapçığı, 2004, s:235.

12. Ayoğlu FN, Kıran S, Açıkgöz B, İlikhan M. Zonguldak İli Sağlık Ocaklarında 1997-2003 Yılları Arasında Bebek ve 1-4 Yaş Çocuk Başına Düşen Ortalama İzlem Sayılarının Değerlendirilmesi IX. Halk Sağlığı Kongresi. Kongre Kitapçığı, 2004, s:152.

(10)

13. Temel Sağlık Hizmetleri Müdürlüğü Çalışma Yıllığı 1996-1999 Ankara, 2001.

14. Şahin Z, Ayoğlu FN, Kıran S. Zonguldak İli Karadeniz Ereğli Merkez 2 Nolu Sağlık Ocağı Bölgesinde 2003-2004 Yıllarında Yapılan Bebek İzlemlerinin Değerlendirilmesi IX. Halk Sağlığı Kongresi. Kongre Kitapçığı, 2004, s:151.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada kullanılan Sağlık Okuryazarlık ölçeği, NVS ölçeği ve Halk sağlığı Okuryazarlık Ölçeğine göre gebe olmayan kadınlarla gebe kadınların

4) Artroskopik cerrahi girişimler (tüm eklemlerde diz ve omuzda yapılan girişimler dahil) 5) Artrotomiler (Tüm kemiklerde).. 6) Çıkıkların açık redüksiyonu 7)

Vena safena magna/parvanın ligasyon, divizyon ve komplet strippingi ile birlikte radikal ülser eksizyonu ve deri grafti ve/veya alt ekstremite komünikan venlerin bağlanması,

Çalışmada öncelikle, pandemi sonrası dönemde kentsel alanlar, sağlıklı kent- ler, yeşil alan sistemleri ve standartlarına ilişkin yapılan literatür taraması ar- dından,

Elektronik / Bilgisayar &amp; Tablet Elektronik / Elektrikli Ev &amp; Mutfak Aletleri Elektronik / Elektrikli Ev &amp; Mutfak Aletleri Elektronik / Elektrikli Ev &amp; Mutfak

İlgide kayıtlı yazımızda belirtildiği üzere 11/08/2005 tarihli ve 25903 sayılı Resmi Gazete’de (RG) yayımlanan Yataklı Tedavi Kurumları Enfeksiyon

Madde 5 - (Değişik madde: 18/03/2004-25406 S.R.G. Yön./4.mad) Genel Müdürlük, Müdürlükler, eğitim hastaneleri, üniversitelerin sağlık ile ilgili fakülte ve yüksek

ORDU ORDU ÜNYE DEVLET HASTANESĠ Serkan GÖZÜDĠK RĠZE RĠZE KAÇKAR DEVLET HASTANESĠ Ömer YAZAR RĠZE RĠZE EĞĠTĠM VE ARAġTIRMA HASTANESĠ Mustafa AYAR SAKARYA